Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/428 E. 2021/539 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/428 Esas
KARAR NO : 2021/539

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/08/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görüle Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 26/08/2019 tarihli dava dilekçesi ile; Davacının oğlu … ve davalı ile birlikte 09/07/2019 tarihinde davacının evine geldiklerini, davalının davacıdan ” oğlun benden 52.000,00 TL borç almak istiyor, ancak sen 52.000,00 TL bedelli senet verirsen veririm ” dediğini, davacının ise oğlu … için davaya konu senedi boş olarak imzaladığını, ancak davacının senet bedelini 52.000,00 TL olarak yazmasını istediği ve ısrar ettiği halde davalının ” Oğlunun bana başka borçları da var ” diyerek evden ayrıldığını, sonrasında davalının davacının ve diğer oğlu …’in banka hesabına 52.000,00 TL yatırdığını, ancak davaya konu senedin münderecatından da açıkça görüleceği üzere, davalının kendisine verilen boş senedi, senet bedeli, tanzim tarihi ve vade tarihi kısımlarının davacının iradesi hilafına doldurduğunu, davacının açıklanan sebeplerle Mordoğan Jandarma Karakolu Komutanlığınca düzenlenen 16/08/2019 tarihli Müşteki İfade Tutanağından anlaşılacağı üzere şikayette bulunduğunu, davalının iş bu şikayet nedeni ile Mordoğan Jandarma Karakolu Komutanlığınca kendisine sorulması üzerine senet bedelinin 52.000,00 TL olduğunu kabul ettiğini, ancak davacının oğlunun kendisine borcu olduğu için farklı dolduğunu beyan ettiğini, iş bu irade hilafına aykırı olarak doldurulan 18/07/2019 vade tarihli, 94.000,00 TL bedelli senedin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile takibe konması nedeni ile iş bu davanın açıldığını ve 42.000,00 TL asıl alacak ve ferilerine itirazın gereğinin hasıl olduğunu, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibin İİK mad. 169a/2 uyarınca teminatsız olarak veya Mahkemece takdir olunacak teminat ile iş bu dava dosyası sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına, davacının itirazlarının kabulü ile 42.000,00 TL ve ferileri kadar borcunun olmadığının tespitine, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında dayanak dava konusu senedin iptaline, davalı taraf aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı vekilinin 18/09/2021 tarihli yanıt dilekçesi ile; davanın reddini istendiği, dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk başvurusunda bulunulmadığını, davacı tarafından iddia edilen hususların kabul edilmediğini, 09/07/2019 düzenleme tarihli bono ile davacı ve davalı arasında kambiyo ilişkisinin tahsis edildiğini, temel ilişkiden bağımsız bir kambiyo borç ilişkisi olduğunu, davacının haksız itamlarının kabul edilmediğini, borçlu davacının kendi rızası dışında tutarın doldurulduğunu iddia etmekte ise de, bu iddianın yazılı belge dışında başka bir delil ile ispatlanamayacağını başka bir delil ile ispatlanması istemine muvafakat edilmediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi istendiğini beyan ettiği ve İİK md 72 uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Karaburun CBS … Soruşturma sayılı dosyası, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmıştır.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklının dosyamız davalısı kişi olduğu, borçlunun dosyamız davacısı kişi olduğu, kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, 94.000,00 TL asıl alacak 1.425,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 95.425,67 TL alacağın tahsilinin istendiği, 18/07/2019 vade tarihli, 94.000,00 TL bedelli bir adet senede dayanıldığı, takibin kesinleştiği ve hali hazırda takibe devam edildiği görülmüştür.
Karaburun CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, dosyamız davalısı aleyhine açığa imzanın kötüye kullanılması eylemine dayalı olarak suç duyurusunda bulunulduğu, CBS tarafından yapılan soruşturma sonucunda, yüklenen suçun yazılı delil ile ispatının zorunlu olduğu ve dosya kapsamında tespit edilen gerekçelerle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Davacı tarafça davalının dayandığı ve icra takibine konu ettiği senettin 42.000,00 TL sinden dolayı borçlu olmadığı iddiasında bulunulmuştur.
Davacı tarafça her ne kadar bu bedel yönünden borçlu olmadığı iddiasında bulunulmuş ise de, davacı tarafından imzası inkar edilmeyen ve kambiyo senedi niteliğindeki bir belgede bulunan bedelden daha az bir bedel kadar borçlu olduğu iddisında olması halinde bu bedel yönünden de yine aynı güçte bir delil olması halinde iddianın dinlenebileceği anlaşılmış davacı tarafa bu konuda iddiasını ispatlar nitelikte delilleri var ise sunması için süre verilmiştir.
Davalı tarafça yargılama sırasında davacı tarafın ödeme yaptığı beyanında bulunulmuş, icra dosyasında buna ilişkin kayıtların istendiği görülmüştür.
Davacı tarafından tanık delilline dayanıldığı görülmekle maddi vakanın ispatı yönünden davacı tanıkları duruşmada dinlenmiştir.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafından imzası inkar edilmeyen 09/07/2019 ödeme tarihli 94.000,00 TL bedelli bonunun icra takibine konu edilmesi sonrası davacı tarafça bu bonu da gösterilen bedelden 42.000,00 TL kadarından borçlu olmadığı iddiasıyla mahkememizde iş bu dava açılmıştır.
Davalı tarafından dayanılan belgenin niteliği dikkate alındığında, kambiyo senedi vasfında olması ve senetteki imzanın inkar edilmediği görülmekle, davacı tarafından iddia edilen her bir sebebin yine kambiyo senedi değerinde veya davalının kesin kabulünü içerir nitelikte belge ile ispatlanması gerektiği kanun gereğidir.
Davacı tarafından dinletilen tanıkların maddi vakaya ilişkin olarak beyanlarını kambiyo senedinde gösterilen borcun varlığının aksini ispatlar nitelikte sonuç doğurmadığı anlaşılmış bu nedenle tanık beyanlarının sonuca etkili olmadığı görülmüştür. Davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığı görülmüş davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile, davalı tarafa yemin teklif edilmesi konusunda beyanda bulunması yönünde verilen ara karardan dönülmesi isteminde bulunulduğu, soruşturma sonucunun beklenmesi ve bu sonucun dikkate alınması isteminde bulunulduğu bu haliyle yemin delilline dayanılmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre,her ne kadar davacı tarafça imzası inkar edilmeyen senette gösterilen bedelden 42.000,00 TL borçlu olmadığı iddiasıyla mahkememiz nezdinde iş bu dava açılmış ise de, davacı tarafça takibe dayanak senetten dolayı borçlu olmadığını gösterir nitelikte delil ileri sürülmediği, sunulan delillerin dayanılan kambiyo senedinde gösterilen bedelin daha az olduğuna ilişkin kanaat uyandırabilir nitelikte olmadığı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin kambiyo senedinin sebepten bağımsız olduğu kuralı dikkate alındığında mahkememizce ayrıca değerlendirilmesini gerektirir bir husus içermediği, tüm bu sebeplerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN REDDİNE,
Peşin yatırılan harcın, red harcına mahsubu ile bakiye 657,96 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 6.260,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2021

Yazman …
E-İmza

Yargıç …
E-İmza