Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/384 E. 2022/945 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/384
KARAR NO : 2022/945

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 24.05.2018 tarihinde saat 08:40 sıralarında İzmir ili Tire ilçesi… Mahallesinde sürücü davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı kamyonet ile Adnan Menderes Bulv. yönünden gelip Celal Bayar Bulvarını takiben No:… önünde durduktan sonra tekrar aracına binerek hareket ettiği yeşil sokak kavşağından geldiği yöne tekrar dönüş yapmak için aracı ile sola kavşak içerisine manevra yapmak isterken aracının sol ön kapısının bitiminde arka kapı kısmına yine Andan Menderes Bulvarı istikametinden gelip Celal Bayar Bulvarını takiben … (…. — …) kavşağına seyir halinde olan …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı motorsikletin ön kısımlarıyla kavşak içerisinde çarpışması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davalı … ‘ın asli kusurlu, … ise tali kusurlu olduğu , ancak kazada müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, iş bu kazaya ilişkin Tire 2. Asliye Ceza Mahkemesi …/… Esas sayılı dosyası üzerinden ceza dosyası görülmekte olduğunu, 1972 doğumlu müvekkilinin 24.05.2018 tarihinde uğramış olduğu kaza nedeniyle kafatası kemiğinde kırık oluştuğunu ve vücudunun birçok kemiğinin kırıldığını, vücudunun bir çok yerinin hasar gördüğünü, kazadan bu yana ihtiyaçlarını göremediğini, başkasının bakımına ihtiyaç duyduğunu, … plaka sayılı aracın Trafik (ZMSS) poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olup, davalı sigorta şirketinin kaza nedeniyle meydana gelen maddi tazminat, tedavi giderleri, bakım giderleri ve diğer sair harcamalardan sorumluluğu olduğunu, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve davalının her hangi bir cevap vermediğini, davacının kaza nedeniyle meydana gelen beden gücü ve efor kaybının yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar, kaza nedeniyle çekmiş olduğu derin ıstırap, acı, elem, keder ve bundan böyle yaşam süresi sonuna kadar yoksun kalacakları zevkleri, dilediğince gezme dolaşma olanaklarından yoksunluk nedeni, geri kalan hayatları boyunca hiçbir zaman istediği her işte rahatlıkla çalışamayacağı, yaşı düşünüldüğünde hayatının tadını çıkaramayacak olması ve davalının ağır kusuru da gözetilerek 150.000,00-TL. manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi yine davalıların kaza nedeniyle geçmiş olsun ziyaretine dahi gelmediklerini, hiçbir surette yardımcı olmadıklarını, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ile, tüm talepler için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, 1.500,00.-TL beden gücü ve efor kaybı (geçici iş göremezlik ile sabit izlerden kaynaklanan), 500,00.-TL beden gücü ve efor kaybı (kalıcı iş göremezlik ile sabit izlerden kaynaklanan) 500,00.-TL bakıcı ve bakım gideri, 500,00.-TL tedaviye bağlı (medikal aletler, ilerde muhtemel estetik ameliyat giderleri, ilaç, yol ve diğer tüm giderler) giderlerden oluşan maddi tazminat tutarının sigorta şirketi için 27.03.2019 hasarı ret tarihinden itibaren; davalı sürücü için 24.05.2018 kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizleri ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100.000,00.-TL manevi tazminat bedelinin 24/05/2018 kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizleri, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte sadece davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 25/08/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile, şimdilik kaydıyla talep ettikleri belirsiz alacak mahiyetindeki taleplerinden; kalıcı iş göremezlik tazminatı alacağına ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; arttırılan kısım olan 50.068,20-TL ile dava dilekçesinde talep edilen miktar olan 500,00.-TL’nin birleştirilmesi sonucu toplam 50.568,20-TL, geçici iş göremezlik tazminatı alacağına ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; arttırılan kısım olan 13.238,28-TL ile dava dilekçesinde talep edilen miktar olan 500,00.-TL’nin birleştirilmesi sonucu toplam 13.738,28-TL, bakıcı ve bakım gideri alacağına ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; arttırılan kısım olan 5.588,50-TL ile dava dilekçesinde talep edilen miktar olan 500,00.-TL’nin birleştirilmesi sonucu toplam 6.088,50-TL, tedaviye bağlı gider alacağına ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; arttırılan kısım olan 305,00-TL ile dava dilekçesinde talep edilen miktar olan 500,00-TL’nin birleştirilmesi sonucu toplam 805,00-TL olmak üzere toplamda arttırılan kısım olan 69.199,98-TL ile dava dilekçesinde talep edilen 2.000,00-TL’den oluşan toplam 71.199,98-TL maddi tazminat tutarının sigorta şirketi için 27/03/2019 hasarı ret tarihinden itibaren; davalı sürücü için 24/05/2018 kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizleri ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100.000,00-TL manevi tazminat bedelinin 24/05/2018 kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizleri, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte sadece davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini beyan ettikleri görülmüştür.
CEVAP : Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca müvekkil şirkete yapılan başvuruya istinaden şirket nezdinde … … …/… hasar dosyası açıldığını ancak evraklarda eksiklik olması nedeniyle yeterli değerlendirme yapılamadığını, bu nedenle müvekkili şirkete yapılan başvurunun geçerli bir başvuru sayılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde …-…-… numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 05.05.2018/2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ZMSS gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zararı nispetinde olduğunu, zorunlu trafık sigortasında, sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işleteninin sorumlu bulunması gerektiğini, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun net ve kesin olarak tespiti gerektiğini, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, yine davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespiti gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu hususta sorumluluğunun SGK ‘ya ait olduğunu beyanla aleyhe açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 24.05.2018 tarihinde meydana gelen kazada , her ne kadar kaza tespit tutanağında asli kusur tarafına ait gösterilmiş ise de , bu tutanağın kesinleşmediğini, Tire 2.Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dava dosyasında kusur oranlarının tespiti için dosya ehil bilirkişiye gönderildiğini, kazanın oluşumunda davacının asli kusurlu olduğunun ortaya çıkacağını, aynı zamanda kazanın oluşum anında davacının alkollü olduğunu, davacının açtığı davayı bir zenginleşme aracı olarak gördüğünü, halbuki kaza neticesinde iddia edildiği gibi bedensel ve mali zarar görmediğini, tedavi gördüğü hastanede 1 haftadan az bir sürede taburcu olduğunu, kazadan sonra kendisini telefonla aradığını ancak kendisine hakaret ederek bağırdığını, kazadan 1 hafta sonra tedavi gördüğü hastaneye gecmiş olsun ziyaretine gittiğini ancak hastaneden taburcu edildiğini öğrendiğini beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; kaza tespit tutanağı, Tire 2. Asliye Ceza Mahkemesi …/… Esas sayılı dosyası, hastane kayıtları, 00010210 no’lu poliçe hasar dosyası, başvuruya ilişkin PTT evrakı, kazaya ilişkin fotoğraf ve videolar, davacının gelir durumuna ilişkin kayıtlar, Mahkemece aldırılacak kati rapor, kazaya karışan aracın ruhsatı, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı … Sigorta AŞ vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; trafik sigorta poliçesi, hasar dosyası, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı … savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Tire 2.Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, nüfus kayıtları, kazaya ilişkin video kaydı ve fotoğrafları, hastane kayıtları, kati rapor delilerine dayandığı görülmüştür.
Tire 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; sanık … hakkında müşteki …’in 24.05.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle taksirle yaralanmasına neden olmak suçundan kamu davası açıldığı, bu dosya kapsamında İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda sanık …’ın asli, müşteki …’in ise tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacının kaza nedeniyle malul hale gelip gelmediği, gelmiş ise davacıda oluşan daimi iş gücü kayıp oranı ve geçici iş göremezlik süresini gösterir rapor düzenlenmesi hususunda dosya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na gönderilmiş, alınan 25/09/2020 tarihli maluliyet raporunda; davacı …’in 24/05/2018 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle oluşan sakatlık oranının “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre % 6,9 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olduğu belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin İPTALİNE karar verilmiş olup, iptal kararının RG’de yayınlanmış olması ve gerekçesi göz önünde bulundurulduğunda zarar hesaplamasının genel şartlara göre yapılamayacağı, dosyada alınan maluliyet raporunun genel şartlara göre alındığı anlaşılmakla, davacının kaza nedeniyle malul hale gelip gelmediği, gelmiş ise davacıda oluşan daimi iş gücü kayıp oranı ve geçici iş göremezlik süresini gösterir Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi hususunda dosya yeniden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na gönderilmiş, alınan 10/03/2021 tarihli maluliyet raporunda; davacının 24/05/2018 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre oluşan sakatlık oranının davacının olay tarihindeki yaşına göre %18,2 ve bugünkü yaşına göre de %19 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olduğu belirtilmiştir.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda,meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranlarının tespiti, ayrıca kaza sebebiyle davacıda daimi ve geçici iş gücü kaybı bedeli, bakıcı ve bakım gideri, tedavi ve yol gideri bedeli istemleri yönünden hesaplama yapılması için dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda kusur uzmanı … ve aktüer bilirkişi …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 04/07/2022 tarihli düzenlenen raporda ; Davacı için sürekli iş göremezlik tazminatının Anayasa Mahkemesi tarafından KTK m.90 da yer alan ve poliçe genel şartlarına atıf yapan kısım iptal edilmiş olması da nazara alınarak, Genel Hükümlere göre ve bu kez yerleşik yargıtay kararları gereği TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi ile:
a) 50.568,20 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı,
b) 13.738,28 TL geçici iş göremezlik evresi zararı,
c)805,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi amaçlı yol vb gideri,
d) 6.088,50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 71.199,98 TL maddi tazminat hesaplandığı; bu bedelin de ZMMS poliçesinin teminat limiti içinde kaldığı; Davalı … Sigorta A.Ş. Nezdinde 05.05.2018/2019 tarihleri arasında …-…-… sayılı ZMS (trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı 2008 model Nissan marka kamyonet sürücüsü davalı …’ın kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nın diğer sürücü kusurlarından 53/B, 67/A ve yönetmeliğin 109/b-8 ile aynı yasanın sürücü asli kusurlarından 84/H kurallarını ihlal ettiği; … plakalı 2021 model Motoran marka motosiklet sürücüsü davacı …’in 2918 sayılı KTK.nın diğer sürücü kusurlarından 78/B, 52/A ve 52/B kurallarını ihlal ettiği; kusur indirimi yapılıp yapılmayacağının ve yapılacak ise oranının taktirinin Mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; trafik kazasından kaynaklanan daimi ve geçici iş gücü kaybı bedeli, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedaviye bağlı (yol, refakatçi ve sarf malzemesi gideri) maddi tazminat istemi ile manevi tazminatın karşı araç sürücü-işleteni ile ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
24.05.2018 günü gündüz saat 08:40 sıralarında davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki kendisine ait … plakalı hususi aracıyla İzmir- Tire ilçesi… mahallesinde, … Bulvarı istikametinden … Bulvarı ile … sokak ve devamı … sokağın kesiştiği olay mahalli dört yönlü kontrolsüz kavşak başında no:… önünde durduktan sonra tekrar aracına binerek sol sinyalini yakıp kavşaktan geldiği yöne geri dönüş yapmak için sağ şeritten sola manevra yaptığı sırada aracının sol yan kısımlarıyla, sol gerisinden … Bulvarı istikametinden sol şeridi takiben … meydanı istikametine düz doğrultuda seyir halinde olan davacı idaresindeki … plakalı motosikletin ön kısımlarının çarpışması sonucu, motosiklet sürücüsü olan davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiği, dosyada mevcut denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre davalı …’ın davacıya ait motosikletin önünü kapatarak davacı sürücüye geçiş önceliği tanımadığı, kurallara aykırı dikkatsiz, tedbirsiz ve kontrolsüz sola dönüş manevrasıyla kazaya sebebiyet verdiğinden 2918 sayılı yasanın 53/b, 67/A ve yönetmeliğin 109/b-8 ve 84/h maddesindeki kuralları ihlal ettiği, davacının ise dört yönlü kontrolsüz kavşağa dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne vermesi, motosikletin hızını yol ve trafik durumunun gerektirdiği mahal şartlarına uyarlayarak, hızını tehlikeli bir duruma karşı tedbir alabileceği asgari düzeye düşürerek bu haliyle yaklaşması , karşı araç sürücüsüne yoldaki varlığını belli edecek tarzda gerekli uyarı ile birlikte fren ve direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmediğinden 2918 sayılı yasanın 52/a,b kurallarını ihlal ettiği, davacının ayrıca 2918 sayılı yasanın 78/b maddesine göre gözlük ve kask takama zorunluluğuna riayet etmediğinin belirtildiği, aynı raporda davacının sürücü belgesiz olması ve kullandığı motosikletin fenni muayenesinin ve trafik sigortasının olmamasının kazaya katkı sağlamadığı ve davacının kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek etkenlikte olmadığının belirtildiği, buna göre Mahkememizce meydana gelen trafik kazasında alkolsüz olan davacının %35 oranında, alkolsüz olan karşı araç sürücüsü davalı …’ın ise %65 oranında kusurlu olduğu takdir edilmiştir.
Yargıtay 17.HD’nin 01.03.2021 tarih 20/7120 Esas ve 21/2627 Karar sayılı emsal kararına göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğin “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” olduğu anlaşıldığından bu yönetmelik kapsamında düzenlenen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulunun 25/09/2020 tarihli maluliyet raporunun hükme esas alındığı, söz konusu rapora göre davacının trafik kazası nedeniyle % 6,9 oranında maluliyetinin oluştuğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 ay olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin … plakalı hususi aracı 05.05.2018-05.05.2019 tarihleri arasında karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile kaza tarihi itibariyle ölüm-sakatlık halleri ve sağlık gideri bakımında şahıs başına 360.000,00’er TL limitle sigortaladığı anlaşılmıştır.
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanırken Türk Borçlar Kanunu hükümleri ve Yargıtay tarafından benimsenmiş tazminat hukuku ilkeleri ile hesaplama yöntemi çerçevesinde, Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli, 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında belirtildiği üzere tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak, peşin değer hesabı olarak her yıl %10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, bu kapsamda denetime ve hüküm kurmaya elverişli aktüerya bilirkişi Selma Mert Karaaslan tarafından düzenlenen rapora göre, kusur indirimi yapılmaksızın ve davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının takdiri Mahkemeye ait olmak üzere engellilik oranının %6,9 ve iyileşme süresinin 9 ay olduğu kabul edilerek ve davacının baş bölgesinden yaralandığından 3 ay bakıcı gideri olabileceğine dair yapılan hesaplamalar sonucunda davacının 6.088,50 TL bakıcı gideri, 13.738,28 TL geçici iş göremezlik zararı, 50.568,20 TL sürekli iş göremezlik zararı ve 805,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi amaçlı yol, refakatçi, sarf malzemesi olduğunun hesaplandığı; davacının bedel arttırım dilekçesiyle talebini aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan miktarlara göre yükselttiği, davalı …’ın kusuru oranında, davalı sigorta şirketinin de KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen maddi zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında(%65 oranında) poliçe limitiyle sorumlu olduğu,davacının meydana gelen kaza esnasında kaskının takılı olmadığı ve baş bölgesinden yaralandığından meydana gelen kazada müterafik kusurunun bulunduğundan yerleşik yargıtay kararlarına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında davalıların 26.295,46 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 7.143,90 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3.166,02 TL bakıcı gideri, 418,60 TL SGK tarafından karşılanmayan tedaviye bağlı (yol, refakatçi ve sarf malzemesi) giderler olmak üzere toplam 37.023,98 TL maddi tazminattan sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, davacının dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, davalı sigorta şirketinin 27.03.2019 tarihinde davacının ödeme talebini reddettiğinden bu tarih itibariyle temerrüde düştüğü, davalı …’ın ise kaza tarihi olan 24.05.2018 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü, davalıya sigortalı aracın hususi araç olduğundan avans faizi talep edilemeyeceği anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 26.295,46 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 7.143,90 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3.166,02 TL bakıcı gideri, 418,60 TL SGK tarafından karşılanmayan tedaviye bağlı (yol, refakatçi ve sarf malzemesi) giderler olmak üzere toplam 37.023,98 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı sigorta vekili tarafından davacı tarafça bedel arttırımı yapılması üzerine alacağın zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de; 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verildiği, KTK’nın 109/II. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığının yeterli olduğu, yaralanma ile sonuçlanan dava konusu trafik kazasının da bu anlamda cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde olduğu, buna göre eylem için 24.05.2018 kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’da öngörülen 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, davacının 31.07.2018 tarihinde açtığı maddi tazminat davasını belirsiz alacak davası olarak açtığı, davada söz konusu zararın davanın açıldığı tarihte bilinmesinin veya belirlenmesinin davacıdan beklenemeyeceği, bu itibarla davanın belirsiz alacak davası niteliğinde bulunup dava açıldığı tarihte uğranılan tüm zarar yönünden zamanaşımı süresinin kesildiği, bu nedenle davalıların bedel artırım tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin geçtiği yönündeki savunması yerinde görülmemiştir.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacının manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder.
Davaya konu kaza nedeniyle davacının bedensel bütünlüğünün bozulduğu, %6,9 oranında maluliyetinin oluştuğu , 9 ay gün iyileşme süreci geçirdiği dikkate alınarak çektiği elem ve ızdırap ile davaya konu trafik kazasında davalı sürücü …’ın % 65 oranında kusurlu olması, davacının müterafik kusurunun bulunması ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Kusurun takdirinin mahkememizce yapılması nedeniyle davacı lehine hesaplanan maddi tazminatlardan indirim yapılması nedeniyle davanın kısmen reddine karar verildiğinden, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden davalılar yararına reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmemiş, yine dava kusur indirimi nedeniyle kısmen kabul edildiğinden yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
26.295,46 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,
7.143,90 TL geçici iş göremezlik tazminatı,
3.166,02 TL bakıcı gideri,
418,60 TL SGK tarafından karşılanmayan tedaviye bağlı (yol, refakatçi ve sarf malzemesi) giderler olmak üzere toplam 37.023,98 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 27.03.2019 tarihinden, davalı … yönünden 24.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
25.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan 24.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 4.236,85-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 588,39‬ TL (348,39 peşin harç+ 240,00 TL tamamlama harcı)’nin mahsubu ile bakiye 3.648,46‬-TL ‘nin davalılardan (davalı sigorta şirketi 2.177,76 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Kusurun takdiri Mahkememizce yapılması nedeniyle davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 348,39-TL peşin harç, 240,00 TL tamamlama harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 1.634,93-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti, 557,00 TL ( 440,00 TL +117,00 TL ) Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi adli rapor ücreti olmak üzere toplam 2.831,12‬TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı sigorta şirketi yönünden arabuluculuğa başvurunun dava şartı olduğundan 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Maddi tazminat davası yönünden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden; hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
10-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.25/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu evrak 5070 Sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır