Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/349 E. 2021/801 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/349 Esas
KARAR NO : 2021/801

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen 22/07/2019 tarihli dava dilekçesi ile, davacı tarafından davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 9.773,56 TL bedelli icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, takibin durdurulmasının ardından arabuluculuk görüşmelerine başlandığını ancak davalının tüm adreslerine tebligat yapılmasına rağmen ulaşılamadığını, arabuluculuk görüşmesi yapılamadığı için bir anlaşmaya varılamadığını, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle dava, ıslah ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesinin davalı şirkete T.K. Md. 35’e göre tebliğ edildiği, davalı tarafından herhangi bir yanıt verilmediği görülmüştür.
Dava, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket vekili tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmesi sonrası açılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 9.465,10 TL asıl alacak, 308,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.773,56 TL bedel üzerinden başlatılan icra takibine, davalı-borçlu vekili tarafından 11/12/2018 tarihinde itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Tüm belge ve deliller toplandıktan sonra dosya, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 08/10/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davacı şirketin 2018 yılı yasal defterlerinin lehine delil teşkil edecek vaziyette olduğu, icra takip dosyasındaki alacak bedelinin 30/09/2018 tarihli 9.465,10 TL tutarlı 1 adet cari hesap ekstresine dayandırıldığı, cari hesap ekstresindeki davacı şirketin davalı tarafa kesmiş olduğu faturaların üzerinde malların teslimi ile ilgili incelemelerde faturalar üzerinde davalının kaşesinin olduğu, isim olmadığı, faturalar toplamının 12.296,12 TL olduğu, faturaların içeriğine göre malların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafça davalıya yemin teklifi deliline dayanıldığı görülmüş, celse arasında yemin teklif ettiklerine dair beyanları ve yemin edilmesini istedikleri hususları açıklar şekilde dilekçe verdiği görülmüş, davalı şirkete TK. Md. 35’e göre meşruhatlı davetiye çıkarılarak, duruşmaya davalı şirket yetkilisinin katılmaması ve iddia edilen dilekçede gösterilen şekilde yemin beyanında bulunmaması halinde davacı tarafça iddia edilen hususları kabul etmiş sayılacağının ihtar edildiği, davalı şirket adına çıkarılan davetiyenin tebliğ edildiği ancak yapılan çağrılarda duruşmada hazır olmadığının anlaşıldığı görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı şirket ile davalı arasında ticari satışa dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacının alacaklı olduğu iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında ticari satış ilişkisine dayanılmıştır. Davalı tarafça dosyaya sunulan faturalar ve dayanağı irsaliyelerde davalı şirkete ait kaşelerin olduğu ancak herhangi bir imza olmadığı anlaşıldığından teslim hususunun ispatı yönünden davalı tarafa yemin teklif edildiği anlaşılmıştır. Davalıya usulüne uygun şekilde yemin edeceği hususları gösterir meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen belirlenen gün ve saatte şirket yetkilisinin hazır olmaması ve yemin teklifine karşı beyanda bulunmaması nedeni ile yeminden kaçınmış sayılmış ve davacı tarafından iddia edilen hususları kabul etmiş sayıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davacı defterlerinde davalı tarafın cari hesap ekstresinde icra takibine konu edilen bedeli karşılar nitelikte kayıtların olduğu ve alacağın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, her ne kadar icra takibinde faiz isteminde bulunulmuş ise de, icra takibinden önce davalı tarafın temerrüde düşürüldüğünü gösterir herhangi bir kaydın bulunmadığı, bu nedenle icra takibine konu edilen 9.465,10 TL alacak yönünden davalının itirazında haksız olduğunun kabulü ile bu bedel yönünden itirazının iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Alacağın niteliği itibariyle faturaya dayalı hesaplanabilir olduğu görülmekle, likit olduğunun kabulü gerektiği ve icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar kısa kararda davanın kısmen kabulüne şeklinde ifade geçmişse de dava dilekçesinde talep edilen alacak miktarının icra takip dosyasında gösterilen asıl alacak miktarı olan 9.465,10 TL olduğu görülmüş, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği kuralı dikkate alınarak hüküm fıkrasında herhangi bir değişiklik yapılmaması gerektiği anlaşılmıştır. Tüm bu açıklamalara göre gerek davacı defterlerinde tespit edilen alacak miktarı, gerek teslime ilişkin davalı tarafa teklif edilen yemine davalı tarafından icabet edilmemiş olması dikkate alınarak icra takibine konu asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline, takibin 9.465,10 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İcra İnkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hüküm olunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 646,56 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 602,16 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı Arabuluculuk faaliyeti sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık A.A.Ü.T mad. 16/2-c hükmü uyarınca 750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 163,58 TL başvuru harcı, 550,00 TL Bilirkişi ücreti, 195,90 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 909,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2021

Yazman …
E -imzalıdır

Yargıç …
E -imzalıdır