Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/316 E. 2022/918 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/316
KARAR NO : 2022/918

DAVA : İtrazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Bankası A.Ş. vekili 11.07.2019 harç tarihli dava dilekçesiyle; Müvekkili banka ile asıl borçlu … San. Ve Tic. A.Ş. ile arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı … ve …’ın bu sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu ve kredi kullandırıldığını, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine, borçlulara 15.05.2019 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçluların itiraz üzerine takibin durduğunu, davalılar ile arabuluculuk görüşmesi yapılarak arabuluculuk tutanağı düzenlendiğini, İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyada takibin 1.438.626,24 TL nakit ve 354.837,68 TL gayri nakit olmak üzere devamına karar verilmesini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 13.11.2019 tarihli cevap dilekçesinde; Banka tarafından açılan davanın yersiz ve dayanaksız olduğunu, Davacı banka tarafından, müvekkilinin bir dönem ortağı bulunduğu davalılardan … A.Ş. nin kredi borçlarını ödemediği iddiası ile kredi hesaplarının kat edildiğini ve icra takibine başladığını, müvekkili aleyhine başlatılan takibe itiraz ettiklerini, müvekkilinin İzmir 1. Noterliğinin 21.11.2018 tarihinde … yevmiye nolu “istifaname” başlıklı ihtarnamesi ile … A.Ş. şirketindeki hisselerini devrettiğini ve ortaklıktan ayrıldığını, bu nedenle kefaletten caydığını, cayma bildiriminin bankaya tebliğinden itibaren şahsi kefaleti olduğu kredi sözleşmelerine dayanarak kredi verilmesi halinde kefilliğin kendisini bağlamayacağını, müvekkilinin davalılardan … ile ortağı bulunduğu diğer davalı … AŞ nin davacı bankadan kullanmış olduğu kredilerin dayanağı olan kredi sözleşmelerinde kefalet imzası bulunduğu gerekçesiyle; İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla yapılan takibe karşı mevcut borçtan, kefillikten ayrıldığı tarihten önce kullandırılan kredilerden dolayı sorumlu tutulmak istendiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinin esas dosyada takibe konu asıl alacak ile işlemiş faizi, faizin gider vergisi, masraf ve gayri nakit toplamı alacaklarına %46,80 ve %31,80 temerrüt faizi işletileceği belirtilmiş ancak ne kadarından müvekkilinin sorumlu olduğunun belirtilmediğini, Müvekkil tarafından tebliğ alınan ödeme emrinde, borçlarının toplam 1.793.463,92 TL borçlu olduğu bildirilmiş ancak müvekkilinin kefaletinden vazgeçtiği 27.11.2018 tarihinden önceki borç toplamının bildirilmediğini, müvekkilinin hangi borçtan sorumlu olduğu ve sorumlu olduğu tutarlara baz alınacak temerrüt faiz oranının hangisi olduğunun bildirilmediği, müvekkilin kefili olduğu iddia edilen kredi kartı borcunun, asıl borçlu tarafından yıl sonuna kadar düzenli ödendiği bilinmekle, müvekkilin kredi kartı borcundan kaynaklı yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilin kefaletten caydığı dönemde esas borçlunun teminat mektubu ve kredili mevduat hesabı borcu bulunduğunu, teminat mektubu riskinin nakde dönmedikçe, sadece depo talebinde bulunulabileceğini ve faiz yürütülemeyeceğini, kredili mevduat hesaplarının akdi ve temerrüt faiz oranları da TCMB tarafından belirlendiğinden %46,80 ve %31,80 gibi fahiş bir temerrüt faizinin uygulanamayacağını, müvekkilin kefaletten dönme beyanından sonra davacı banka ile … AŞ ile yeni bir sözleşme akdedilip akdedilmediğini ve kendi sorumluluğu altındaki borç miktarını bilmesinin beklenemez olduğunu, kredi hesapları ile kredilere tahakkuk ettirilen faiz hesaplamaları kontrol edilemediğini, müvekkilinin borçlu tarafından kefaletten sorumlu olduğu miktarın kefalet sözleşmesinden caydıktan sonra banka tarafından kendisine açık ve net şekilde bildirilmediği için müvekkilinin belirli olmayan borcunu sadece alacaklının iddia ettiği şekliyle belirli kabul edilemeyeceğinden, aleyhine takip yapılan borçlu tarafından tamamen iyi niyetli olarak ve yargı denetimi yapılması amacıyla gerçekleştirilen borca itirazda, inkar tazminatına hükmedilmesi hakkaniyete uygun düşmeyeceğini, bu sebeple borcun sadece bildirilmesi değil, ayrıca borcun kaynağı, özellikle kefalet nedeniyle sorumluluk aranmaktaysa bununla ilgili tüm borç/alacak dökümünün herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ibrazı, kefaletten cayma iradesi varsa bu iradenin bankaya tebliğ edildiği tarih itibariyle kefilin sorumlu olduğu tutarın açıkça ibrazı, borcun ulaştığı nokta itibariyle işlemiş faiz tutarının denetlenebilmesi ve faiz oranlarının bilinmesinin önem arz ettiğini belirterek temerrüt faiz oranını fahiş olması, kredili mevduat hesaplarına TCMB tarafından belirlenen faiz oranlarının çok üstünde talep bulunması nedenleriyle borca, faiz oranlarına itiraz ederek, esas yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 18.11.2019 tarihli replik dilekçesiyle; Kefaletin ortaklığa bağlı bir müessese olmadığını, bu nedenle davalı …’ın asıl borçlu şirketin ortaklığından ayrılmış olması kefaletini sona erdiren bir işlem olmadığını, takip talebinde bütün davalıların tüm borçtan sorumlu olduklarını, ihtarnameye konu kredi alacaklarının farklı faiz oranlarına tabi olmasından kaynaklandığını, ticari kart ile ilgili itirazların sözleşmenin 9.18 maddesinde görüleceği üzere dayanıksız olduğunu, Davalı …’ın 2.000.000,00 TL tutarlı sözleşmeye kefil olduğu hususu gözönüne alındığında kefaletini aşan bir talepte bulunulmadığını ve kefalet dışında herhangi bir alacak talep edilmediğini beyan etmiştir.
Dava; Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın yapmış olduğu takibe itirazın iptali davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir
İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmeleri, Bilirkişi incelemesi, davalı bankanın kayıtları incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Takip alacaklısı … Bankası AŞ, takip borçluları … San. Ve Tic. A.Ş., … ve … hakkında; asıl borçlu … San. Ve Tic. A.Ş. yönünden 1.382.535,28TL asıl alacak ile 52.510,33 TL temerrüt faizi, 2.625,44 TL %5 BSMV ve 955,19 TL diğer giderler olmak üzere toplam 1.438.626,24 TL nakit ve 354.837,68 TL gayrinakit toplamı 1.793.463,92 TL alacak üzerinden 12.06.2019 tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği, ödeme emrinin borçlu … A.Ş.’ne 13.06.2019, borçlu …’ne 13.06.2019, …’a 13.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular … ve …’nün 14.06.2019 tarihinde borcun tamamına, asıl alacağa, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, borçlu …’ın ödeme emrine, borca, faiz ve faiz oranlarına ve tüm ferilere itiraz ettiği belirlenmiştir.
Taraflar arasında arabuluculuk müzakeresinin 08.07.2019 tarihinde yapıldığı ve arabuluculuk görüşmelerinde banka ile borçlunun anlaşamadığına ilişkin tutanak düzenlendiği belirlenmiştir.
Mahkememizce toplanan dosyalarla birlikte davalının defterleri ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi … ve …’dan alınan 10.06.2020 tarihli raporunda; davacı bankanın İzmir şubesi ile davalı borçlu … LTD. ŞTİ arasında 18.10.2017 tarihli 2.000.000,00 TL limitli GKS sözleşmesinin yapıldığını, diğer davalılar …, …’nın bu sözleşmeyle 2.000.000,00 TL ile kefil olduğu asıl borçlu şirkete kredilerin kullandırıldığı ancak kredi borcu ödenmeyince 13.05.2019 tarihinde hesabın kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiği, davalıların 21.05.2019 tarihinde temerrüde düştüklerini, borç ödenmeyince davacı bankanın davalılar aleyhine İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında takibe geçtiğinin, borçlulara 1.382.535,28 TL asıl alacak 52.510,23 TL muacceliyetten takip tarihine kadar temerrüt faizi, 2.625,44 TL faizin %5 BSMV gider vergisi toplam 1.437.671,05 TL alacak ile 955,19 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 1.438.626,24 TL toplam alacak ve 354.837,68 TL gayri nakit alacağı kapsayan ödeme emrinin gönderildiğini, borçluların 14.06.2019 tarihinde borca itiraz ettiğini, yapılan itirazla davalı …’ın 20.11.2018 tarih itibariyle şirketin kefaletinden istifa keyfiyetinin davacı bankaya bildirildiği iddiası ile incelendiğinde bu ihtarın 28.11.2018 tarihinde bankaya tebliğ edildiği bu tarihe kadarına borçlardan dolayı sorumluluğunun devam ettiğini bankanın alacağının 1.382.535,28 TL olduğunu, faiz yapılan incelemede de GKS nin 11. Maddesine göre en yüksek faiz oranına %30 ilavesiyle temerrüt faiz uygulanacağının kararlaştırıldığı, uygulanan faiz oranlarının yasaya uygun olduğunu, bankanın borçlulara ihracat spot kredi doğrudan borçlanma kredisi, bussiness kredi kartı+ KMH ve masraf hesabı 1.426.091,85 TL alacağının bulunduğu gayri nakit depo tutarının ise 354.837,68 TL olduğu asıl alacağın 1.382.535,28 TL olduğu 41.48245 TL akti ve temerrüt faizi ve 2.074,12 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.426.091,85 TL olduğu bankanın takip talebinde 1.438.626,24 TL talep ettiği, faiz farkının temerrüt tarihinin dikkate alınmaksızın kat tarihinden başlanmasından kaynaklandığını, müteselsil kefiller yönünden ise aynı borçtan sorumluluğunun bulunduğu, … … yönünden ise 28.11.2018 tarihine kadar olan borçlar toplamının 1.557.067,12 TL olduğu, davacının daha düşük anapara talebinde bulunması nedeniyle bu taleple bağlı kalınarak ihracat spot kredisi, doğrudan borçlanma kredisi ve masraf hesabı ile bussiness kredi kartı + KMH üzerinden yapılan hesaplamada 1.422.231,94 TL kredi toplamı borcuyla bağlı kalındığında asıl borçlu ve kefillerden … dışında diğer kefillerin takip tarihi itibariyle 1.382.535,28 TL olduğu 41.48245 TL akti ve temerrüt faizi ve 2.074,12 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.426.091,85 TL sorumluluklarının bulunduğu, davalı … ise 1.378.771,98 TL asıl alacak, 41.390,44 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi 2.069,52 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.422.231,94 TL kredi borcuna sorumlu olacağı takip tarihinden itibaren tüm davalı borçlular için 1.165.354,05 TL ticari kredi asıl alacağına %46,80 asıl borçlu şirket ve … yönünden 217.181,23 TL, … yönünden 213.417,93 TL KMH ve bussines kredi kartı alacağına 5464 sayılı kanun m. 26.3 gereği yıllık %31,80 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı bankanın 26.06.2020 tarihli beyan dilekçesiyle; Gayri nakit alacak yönünden …’ın ihtarnameyle kefaletinden vazgeçmiş olduğundan bahisle gayri nakit kredi borcuna sorumlu olmadığına ilişkin tespite katılmadıklarını belirtmiştir.
Davalı … vekili 29.06.2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; bilirkişi raporunun yeterli olmadığını banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmadığını, 28.11.2018 tarihinden sonra kullandırılan kredilerin detaylı dökümünün yapılmadığını, bu şekilde bir araştırma yapılması gerektiğini, yerinde inceleme yapılmasını istediklerini ayrıca temerrüt faizinin de yanlış hesaplandığını belirterek itiraz etmiştir.
Davalı vekilinin itirazları gözetilerek bilirkişiden detaylı döküm yapılması kaydıyla banka kayıtlarının yerinde incelenmesi ile 28.11.2018 tarihinden itibaren bankanın şirket lehine kullandırdığı kredilerin tespit edilmesiyle bu konuda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor hazırlanması ayrıca …’ın gayri nakit kredi borçlarında sorumlu olup olmadığının tespiti için bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişilerden 30.11.2020 tarihli ek rapor alınmıştır. Bu raporda; tarafların itirazları değerlendirilmiş ve kök rapordaki tespitlerden değişiklik gerektirecek bir husus bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce bu rapordan sonra davacı ve davalı tarafın itirazlarının karşılanmadığı, davacının …’ın 28.11.2018 tarihli ihtarname ile kefaletinden vazgeçtiğinden diğer davalıların sorumlu olduğu, 354.837,68 TL gayri nakit alacaktan sorumlu olmadığı tespiti (GKS’nin 10.13. maddesinde bu konuda hüküm bulunduğundan) ve kefaletten vazgeçmeden önce nakde dönüşmemiş olmasının bu riski ortadan kaldırmadığına ilişkin tespiti kabul etmedikleri, davalılar vekillerinin ise; denetime elverişli bir rapor hazırlanmadığından dolayı yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiğinden, bilirkişi …’tan 16.09.2021 tarihli yeni bir rapor alınmıştır. Bu raporda; dava, cevap, itiraz, önceki bilirkişi raporu değerlendirilerek davalı … AŞ’nin davacı bankayla 2.000.000 TL kredi limitiyle GKS sözleşmesi yaptığını, davalı … ve …’ın bu sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu, sözleşmenin 11. maddesinde faiz oranının aynı zamanda busines kart ve ticari esnek hesap için ayrı bir sözleşme düzenlenmediği, 18.10.2017 tarihli sözleşmeye istianeden bu kredilerin kullandırıldığı, sözleşmelerin TBK m. 183’e uygun olduğu, kullandırılan doğrudan borçlandırma kredisi, ihracat kredisi, busines kredi kartı, esnek ticari hesap, doğrudan borçlandırma kredisinin hesaplandığı ve davaya konu alacağa ilişkin KGF tarafından 17.01.2021 tarihinde 241.952,69 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin mahsup edilmesi gerektiği, davalı …’ın 21.11.2018 tarihli istifaname başlıklı istifasıyla kredi borcundan ve sözleşmeden doğan ilişkiden istifa ettiğini bildirdiği, 28.11.2018’de bu istifanın tebliğ edildiği, kredi borcundan dolayı yapılan hesapta toplam 1.305.140,67 TL borcun belirlendiği ve ihtarat gönderildiği, vadesi gelmemiş meri toplam 354.837,68 TL alacağın depo edilmesinin ihtar edildiği, borçlulara 17.05.2019’da ihtarnamenin gönderildiği, 21.05.2019’da temerrüdün koşullarının gerçekleştiği, ödeme olmayınca İzmir 23. İcra Müdürlüğüne …/… Esas numarasıyla 12.06.2019’da ilamsız icra takibine geçildiği, toplam alacağın nakit olarak 1.438.626,24 TL olarak belirtildiği, gayri nakit alacağın ise 354.837,68 TL olarak depo edilmesinin istendiği, bankanın uyguladığı faiz oranı incelendiğinde; GKS m. 11/8’de temerrüt başlıklı bölümde temerrüt faizinin en yüksek faiz oranından %30 uygulanacağının tespit edildiği, en yüksek faiz oranının %36 akdi faiz olup, yapılan hesaba göre %48,6 temerrüt faizi uygulanabileceği, 15.05.2019 kat tarihinden itibaren esnek ticari hesap ve kredi kartı borçları için %25,80 akdi ve temerrüt tarihinden ise %31,80 gecikme faizi talep edilebileceği belirlenmiş olup, … Endüstri AŞ ve Esas … yönünden temerrüt tarihinden itibaren alacağın 1.049.968,43 TL anapara, 148.022,64 TL işlemiş faiz, 3.732,18 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.305.140,67 TL olduğu, takibe kadar işlemiş akdi faizin 6.572,64 TL ve 328,64 TL BSMV olmak üzere toplam takibe esas asıl alacağın 1.312.041,95 TL olduğu, takip tarihi itibariyle asıl alacağın 1.382.532,60 TL, akdi ve işlemiş faizin 42.544,3‬0 TL olduğu, yine 2.127,23 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.427.204,13 TL olduğu, asıl alacağın banka tarafından 1.382.535,28 TL olarak talep edildiği ve buna göre işlemiş faizin 35.971,66 TL’nin temerrüt faizi olarak istendiği, yine 2.127,23 TL BSMV ve 955,19 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.421.586,36 TL olduğu, aynı zamanda takip tarihinden itibaren alacağın 1.165.354,05 TL’lik kısmına %46,80 bakiye, 217.181,23 TL’lik kısmına %31,80 temerrüt faizi uygulanması gerektiği, depo talebi olarak yapılan değerlendirmede gayri nakdi risk tutarının 77.391,93 TL’lik kısmının 27.05.2019, 76.156,86 TL’lik kısmının 17.06.2019’da nakde dönüştüğü, bakiye 201.288,89 TL’lik kısmının ise nakde dönüşmediği, buna göre takip tarihinden itibaren nakde dönüşmemiş doğrudan borçlanma kredisi gayri nakdi riski nedeniyle 76.156,86 TL’nin davalılardan … AŞ’den talep edilebileceği, müteselsil kefillerden ise talep edilip edilemeyeceğine mahkemenin karar vereceğine, borçlu … yönünden ise doğrudan borçlanma kredisi, ihracat kredisi, kredi kartı, ticari esnek kredi, gayri nakdi doğrudan borçlanma kredisi yönünden bu davalının istifa (28.11.2018) tarihine kadar kefaletten sorumluluğunun önceki kredilere dayalı olduğu ve takip dosyasında istenen 618.602,71 TL asıl alacak + 20.350,51 TL işlemiş faiz + 1.017,53 TL BSMV, 955,19 TL masraf olmak üzere toplam 640.925,94 TL alacağının olduğu, 12.06.2019 takip tarihinden itibaren asıl alacağın 592.322,43 TL’lik kısmına %46,80 TL ve bakiye 26.280,28 TL’lik kısmına %31,80 temerrüt faizi uygulanabileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili 04.12.2021 tarihli itiraz dilekçesiyle; kefaletin istifa tarihinden itibaren kredi ilişkisinin sona ermediğini, banka riskinin tamamen kapatılıp yeni bir kredi ilişkisinin başlamadığını belirtmiştir.
Davalı … vekili 24.09.2021 tarihli itiraz dilekçesiyle; bu bilirkişinin diğer bilirkişi heyetinden farklı olarak müvekkilinin sorumluluğunu belirlediğini, busines kart ve esnek hesap kredisi için ayrı bir sözleşme imzalamadığının belirlendiğini, 5464 sayılı Kanun gereğince müvekkilinin kefalet imzası bulunmadığı, bu sözleşmelerden sorumlu olamayacağını, müvekkilinin sorumlu olduğu miktarın 640.925,96 TL olarak hesaplanmışsa da busines kredi kartından doğan 26.905,22 TL’nin mahsup edilerek 613.960,72 TL olarak hesaplanması gerektiğini, bu nedenle ek rapor alınmasını istediklerini belirtmiştir.
Davalı müflis … Endüstri AŞ’nin iflas kararı ile birlikte İzmir İflas Müdürlüğünün …/… İflas sayılı dosyasında davacı … Bankası AŞ’NİN 28.06.2022 tarihinde alacak kaydı bulunduğu alacağın 1.382.535,28 TL’sinin tamamının kabul edildiği buna karşılık 354.837,68 TL gayri nakit alacağının ise şarta bağlı olarak kabul edildiği ret edilen bir alacak kısmının olmadığı, 03.08.2021 tarihinde sıra cetvelinin itirazsız olarak kesinleştiği, davacı vekilinin yine 08.09.2021 tarihinde 2. kez alacak kaydı talebinde bulunduğu 1.649,99 TL alacağın tamamının kabul edilen ret edilen bir alacak kısmının bulunmadığı, ek sıra cetvelinin 21.09.2021 tarihinde kesinleştiği, belirtilmiştir.
Davacı vekili 04.04.2022 tarihli beyan dilekçesi ile müvekkili bankanın dava konusu alacağının 1.382.535,28 TL’lik nakit kısmının sıra cetvelinin 13. sırasında kesin, 354.837,68 gayri nakit alacağının ise sıra cetvelinin 14. sırasında şarta bağlı alacak olarak sıra cetveline kaydedildiğini belirtmiştir.
Dosyada yapılan tüm incemeler ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; mahkememizce alınan 10.06.2020 tarihli asıl, 30.11.2020 tarihli ek rapor ile bu tarihten sonra alınan 16.09.2021 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alındığında asıl borçlu ve kefiller yönünden yapılan incelemede;
Davacının davalılardan … AŞ aleyhine / hakkında İzmir 1. ATM’nin …/… Esas – …/… Karar sayılı dosyasıyla verilen iflas kararının 29.06.2021 tarihinde kesinleştiği, davalı şirketin iflası için İzmir İflas Müdürlüğünün …/… İflas sayılı dosyasıyla iflas işlemlerine başladığı ve iflasın basit tasfiye usulüne göre İİK m. 218 hükmüne dayalı olarak yerine getirildiği, 2. alacaklılar toplantısının yapılmadığı ve iflasın kapatılması için dosyada işlem yapılması gerektiği belirlendi.
Davacı tarafın 28.06.2021 ve 08.09.2021 tarihli dilekçeleriyle asıl borçlu … AŞ yönünden 1.362.535,28 TL nakit alacak ve 354.837,68 TL gayri nakit alacağın kaydının yapılması, aynı zamanda 1.649,99 TL ek alacak kaydının yapılması için başvuru yapıldığı, İflas Müdürlüğünce bu alacaklardan gayri nakit alacak dışında kalan diğer kısımların sıra cetveline kaydedildiği ve kesinleştiği gayri nakit alacağın ise şarta bağlı alacak olarak kabul edilerek sıra cetveline eklendiği belirlenmiştir.
Davacının dava konusu yaptığı takipte aslında İİK m.193 gereği düşmüş(1), yargılama konusu olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle asıl borçlu yönünden davada konusu kalmayan alacak hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Bu halde %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmeyecektir. Ancak uygulamada Yargıtay uygulaması göz önüne alındığında bu davanın İİK m. 235’e göre açılmış bir kayıt kabul davası olarak görülmesi gerekmiştir(2). Bu nedenle maktu harç ve vekâlet ücretine de hükmedilmesine karar verilmiştir(3). Yine bu davada davacı lehine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmeyecektir.
————————————————————————————————————————————————————————–
(1) Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas :1997/1924 Karar :1997/5543 Tarih:29.05.1997 “2- İtirazın iptali davası devam ederken davalılar Ö…. A.Ş. nin 19.7.1995 tarihinde, Ö…. A.Ş.nin 26.10.1995 tarihinde iflasına karar verilmiştir. İİK.nun 193. maddesine göre iflasın açılmasıyla borçlu aleyhinde yapılan takipler durur, iflas kararının kesinleşmesiyle bu takipler düşer. İflasına karar verilen Ö…A.Ş. ve Ö…A.Ş. hakkındaki davaya esas takip düştüğünden, bu davalılar hakkındaki davanın kayıt-kabul davası olarak görülüp iflas tarihi itibariyle saptanacak alacağın masaya kaydı mümkünse de, artık ortada geçerli bir takip bulunmadığından, bu davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemez.”
(2) Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Esas :1997/7440 Karar :1997/8622 Tarih :03.11.1997 “Bu davanın açılmasından önce davalının iflasına karar verildiği ve dava devam ederken bu kararın kesinleştiği uyuşmazlık konusu değildir. “…İcra ve İflas Kanunun 191.maddesi hükmü uyarınca iflas acıldıktan sonra müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından masa ile ilgili davaların takip yetkisi iflas idaresine aittir. Aynı zamanda varlıgı iddıa olunan alacakların İcra ve İflas Kanunu’nun 219.maddesi hükmü uyarınca masaya karşı ileri sürülmesi gerekir. Ayni Kanunun 236.maddesine göre, bu konuda iflas kapanıncaya kadar masaya başvurulabilir. İcra ve İflas Kanunu’nun 235.maddesi de, bu isteklerin masaca reddi halinde 7 gün içinde iflasa karar vermis bulunan mahkeme nezdinde iflas idaresi hasım gösterilmek suretiyle kayıt kabul davası açılabilme imkanını tanımaktadır. Bu dava sonucunda verilecek karar, aynı zamanda davacının müflisten alacağı olup olmadığını tespit edeceğinden, bir eda davası niteliğindedir. Bu nedenle; davacının ayrıca alacağını kaydettirmek uzere ıflas masasına başvurmak zorunda bırakılmaması için bu davanın İcra ve İflas Kanununun 235.maddesi gereğince açılmış bir kayıt-kabul davası olduğu kabul edilip görülerek sonuçlandırılması usul ekonomisine daha uygun düşer. Öteden beri Yargıtay’ın uygulaması da bu yoldadır. Öyleyse; mahkemece, bu yön gözetilerek işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Davanın yazılı gerekçe ile reddedilmiş olması bozma nedenidir.”
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas: 1998/4187 Karar: 1998/5201 Tarih: 17.09.1998 “…İİK.’nun 194. maddesinde, iflasın açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davalarının duracağı ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabileceği öngörülmüştür. Bu yön gözetilerek mahkemece, davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraki bir tarihe kadar durmasını sağlayacak şekilde ara kararı tesis edilerek, ikinci alacaklılar toplantısından dava konusu alacağın masaya kabul edilmesi halinde konusu kalmayan itirazın iptali davasının reddine, aksi halde yani, İkinci alacaklılar toplantısında alacağın kabul edilmemesi halinde ise iflas idaresine tebligat yapılarak davaya kayıt kabul davası olarak devam edilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.”
(3) Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Esas:2014/5739 Karar:2015/4261 Tarih:04.06.2015 “Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda vekâlet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir.”
Davalı kefil …’ın esnek ticari kart ve busines kart sorumluluğu olup olmadığı değerlendirildiğinde bu kefilin istifa tarihinin davacıya ulaştığı tarihten itibaren (28.11.2018) kullanılan kredi borçlarından dolayı sorumlu olmadığı, alınan 16.09.2021 tarihli raporda yer aldığı üzere bu kefilin istifa tarihinden sonra kullanılan kredilerden kaynaklanan gayri nakit risk tutarının davalılardan talep edilebileceğine dair bir hüküm bulunmadığından doğrudan borçlandırma kredisi riski olan 76.156,86 TL’nin müteselsil kefil …’dan talep edilemeyeceği belirlenmiştir.
Bu kredinin diğer davalı kefil …’den talep edilip edilemeyeceği incelendiğinde; 18.10.2017 tarihli GKS’de (ana sözleşmede) nakde dönüşmemiş gayri nakdi risk tutarının depo edilmesinin kefillerden talep edilebileceğine dair bir hüküm bulunmadığından kat ihtarında yer alan ve nakde dönüşmemiş olduğu belirlenen 76.156,86 TL alacağın depo talebinin sadece asıl borçlu olan … AŞ’den talep edilebileceği belirlenmiştir.
16.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak davacı bankanın alacak tutarı olan doğrudan borçlanma kredisi, ihracat kredisi, kredi kartı, esnek ticari hesap ve gayri nakdi doğrudan borçlanma kredisi toplamı olarak bilirkişinin yaptığı hesaplamada Kefil … yönünden 1.382.532,60 TL, akdi ve işlemiş faizin 42.544,3‬0 TL olduğu, yine 2.127,23 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.427.204,13 TL olduğu, bankanın takip tarihi itibariyle 1.382.535,28 TL asıl alacak, 35.971,66 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.127,23 TL BSMV ve 955,19 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.421.586,36 TL alacağının hesaplandığı, bu alacağın 12.06.2019’dan itibaren geçerli olmak üzere 1.165.354,05 TL’lik kısmına yıllık %46,80 TL ve bakiye 26.280,28 TL’lik kısmına ise %31,80 yıllık temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanması gerektiği belirlenmiştir.
Yine kefil … yönünden ise takip tarihi itibariyle 618.602,71 TL asıl alacak + 20.350,51 TL işlemiş faiz + 1.017,53 TL BSMV, 955,19 TL masraf olmak üzere toplam 640.925,94 TL alacaklı olduğu ve takip tarihinden itibaren geçerli olmak üzere asıl alacağın 592.322,43 TL’lik kısmına %46,80 ve bakiye 26.280,28 TL’lik kısmına ise %31,80 yıllık temerrüt faizi ile faizin %5 BSMV uygulanması gerektiği belirlenmiştir.
Gayri nakit doğrudan borçlanma kredisi riski nedeniyle 76.156,86 TL’nin ise davalılardan asıl borçlu … AŞ’den depo talebinde bulunabileceği, diğer borçlulardan ise sözleşmede bunlarla ilgili hüküm bulunmadığından uygulanmasının mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Davalı …’ın kötü niyet tazminat talebinin ise davacının haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından bu yöndeki talebi ret edilmiştir.
Davacının davalı … Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden alacağı sıra cetveline kaydedilip davanın konusu kalmadığı belirlenmiş olmakla karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Buna göre asıl borç yönünden karar verilmesine yer olmadığına borçlular yönünden ise bilirkişi tarafından belirlenen miktara hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacı bankanın davasının KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davacı bankanın davalılardan asıl borçlu … Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla yapılan ilamsız icra takiben konu asıl alacak olan 1.382.535,28 TL’nin İzmir İflas Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla sıra cetveline kaydedildiğinden bu alacak ve bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
76.156,86 TL meri teminat mektubu bedelinin davacı bankanın Sanayi / İzmir Şubesinde faiz getirmeyen bir hesabına asıl borçlu … Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından depo edilmesine,
2-)Davacı bankanın davalılardan kefil … aleyhine İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında yaptığı ilamsız icra takibine itirazın kısmen iptali ile takibin taleple bağlı kalınarak 1.382.532,28 TL asıl alacak, 35.971,66 TL işlemiş temerrüt faizi ve 2.127,23 TL BSMV olmak üzere toplam 1.420.631,17 TL nakit alacak üzerinden takibin devamına,
Takip konusu asıl alacak olan 1.382.532,28 TL’nin 1.165.354,05 TL’lik kısmına takip (12.06.2019) tarihinden itibaren yıllık %46,80 ve bakiye 26.280,28 TL’lik kısmına ise %31,80 yıllık temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmasına,
Takibe yapılan itiraz nedeniyle bu itirazın haksız olup alacak likit olduğundan takip konusu alacak yönünden %20 icra inkar tazminat tutarı olan 284.126,23 TL’nin bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Davacı bankanın davalı kefil … aleyhine İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında yaptığı ilamsız icra takibine itirazın kısmen iptali ile takibin taleple bağlı kalınarak 618.602,71 TL asıl alacak, 20.350,51 TL işlemiş temerrüt faizi ve 1.017,53 TL BSMV olmak üzere toplam 639.970,75 TL nakit alacak üzerinden takibin devamına,
Takip konusu asıl alacak 618.602,71 TL’nin 592.322,43 TL’lik kısmına takip (12.06.2019) tarihinden itibaren yıllık %46,80 ve bakiye 26.280,28 TL’lik kısmına ise %31,80 yıllık temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’nin uygulanmasına,
Takibe yapılan itiraz nedeniyle bu itirazın haksız olup alacak likit olduğundan takip konusu alacak yönünden %20 icra inkar tazminat tutarı olan 127.994,15‬ TL’nin bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalı tarafın davacıdan talebi olan kötü niyet tazminat şartlarının ise gerçekleşmediğinden bu yöndeki talebinin reddine,
4-)Ödemelerin, icra giderlerinin, ihtarname giderlerinin (955,19 TL) ihtiyati haciz vekâlet ücretinin tüm borçlulardan tahsil edilmek kaydıyla icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
5-)Tahsilde tekerrür edilmemesine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 97.043,32 TL harçtan dava açılışında alınan 17.375,01 TL peşin harç ve icra dosyasına yatan 7.193,13 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 72.475,18 TL harcın tüm davalılardan (davalı … A.Ş. 80,70 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla, davalı … 43.716,40 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 44,40 TL ve peşin harç 17.375,01 TL ile yazışma ve tebligat gideri 484,70 TL ve bilirkişi ücreti 1.600,00 TL olmak üzere toplam 19.504,11 TL’nin davanın kabul-red oranına göre 19.071,61 TL’sinin tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 161.650,49 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan (davalı … A.Ş. 9.200,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla, davalı … 88.396,78 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla)) tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/2. maddesine göre belirlenen 105.747,03 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına bu davalıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davanın kabul-red oranına göre 1.077,90 TL’sinin tüm davalılardan , 282,10 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır