Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/307 E. 2021/611 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/307 Esas
KARAR NO : 2021/611

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 09/07/2019 tarihli dava dilekçesi ile; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin var olduğu, davalı şirketin davacı şirketten bir çok kez faturaya dayalı mal aldığı ve farklı tarihlerde bu faturalar ile ilgili olarak ödemeler yaptığını, davalı şirketin farklı zamanlarda yaptığı ödemelerin mahsubunu takiben cari hesap ekstresinde yer alan 15.917,40 TL bakiye borcunu ödemediğini, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin başlatılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı şirket ile davacı şirketin yapılan alım satım ve cari hesaba ilişkin Kasım 2018’de e-mutabakat yapıldığını, iş bu mutabakat ile davalı şirketin borçlu olduğunu ve meblağı kabul ettiğini, buna rağmen icra takibine borçlu olmadığı iddiası ile itiraz ettiğini, davacı şirketin satmış olduğu malzemeleri davalı şirkete ayıpsız olarak teslim ettiğini, faturaları kayıtlara işlediğini, BS formlarını düzenlendiğini, Vergi Dairesine ibraz ettiğini, davalı şirketin ise cari hesaba dayalı olarak muhtelif zamanlarda davacı şirkete ödeme yaptığını, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini, davalı şirketin icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı şirkete TK mad. 35’e göre tebliğ edildiği, davalı şirketin herhangi bir yanıt vermediği, yargılama süresince de herhangi bir beyan sunmadığı, kendilerini vekille temsil ettirmediği görülmüştür.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının dosyamız içine alındığı görülmüştür, dosyanın yapılan incelemesinde; Alacaklısının dosyamız davacısı şirket borçlusunun dosyamız davalısı şirket olduğu, 15.917,40 TL bedel üzerinden genel haciz yolu ile başlatılan takipte ödeme emrinin tanzim edildiği, davalı şirket yetkilisinin 03/04/2019 tarihli dilekçesi ile borca faize ve ferilerine itiraz ettiği, 04/04/2019 tarihli tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüş, dava tarihi ve durdurma kararının davacı tarafa tebliğ edilmediği dikkate alındığında davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği görülmüştür.
Davalı şirketin bağlı bulunduğu Vergi Dairesinden davacı şirket için düzenlenen BA formunun celp edilerek dosyanın içine alındığı görülmüştür. Davacı vekili tarafından davalı şirket için düzenlenen BS formlarının dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Dava, Davacı şirket ve davalı şirket arasında olduğu iddia edilen cari hesap ilişkisine bağlı borç bakiyesinin tahsili amacı ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı şirketin itirazı üzerine takibin devamına ilişkin talep ile açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların dosyaya sunulması veya bulunduğu yerin bildirilmesi için davalı şirkete çıkarılan TK mad. 35’e göre tebligata rağmen herhangi bir beyan bulunulmadığı, ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği görülmüştür.
Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtların bulunduğu adresin bildirildiği anlaşılmış davacı ticari defterleri ve dosya üzerinde inceleme yapılarak icra takibine konu alacağın doğup doğmadığı, doğmuş ise miktarı ve ferilerinin hesaplanması için rapor düzenlenmek üzere dosyanın SMMM Bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 25/05/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
25/05/2021 tarihli bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; Davacı defter ve kayıtlarının usulüne uygun şekilde tanzim edildiği, davacı şirket lehine delil niteliğinin bulduğunun Mahkemenin takdirinde olduğunu, inceleme yapılan davacı ticari defterlerinde davalı şirketin 120.02.0117 – …. A.Ş alt hesabında işlem gördüğü, davalı şirket tarafından davacı şirkete iade faturası düzenlenmediği, davalı şirket tarafından davacı şirkete çek ve banka yolu ile ödeme yapıldığı, ayrıca dosya içeriğinde mevcut taraflara ait BA/BS formlarının uyumlu olduğu göz önünde bulundurulduğunda taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğunu, inceleme yapılan davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalıdan 15.917,40 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, hukuki ve nihai kararın Mahkememize ait olduğu kanaatini bildirir raporunu dosyaya sunduğu görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, rapora karşı davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari alım satıma dayalı cari ilişki olduğu, davacı tarafça davalıya satışı gerçekleştirilen ürünlere ilişkin düzenlenen faturaların davalı tarafa teslim edildiği, bu konuda taraflar arasında Kasım 2018 tarihi itibari ile mutabakat olduğu, davacının satışını gerçekleştirdiği ürünlere ilişkin düzenlendiği faturaların gerek davacı, gerekse davalı tarafından bağlı oldukları vergi dairelerine beyan edildiği, davalı tarafından her ne kadar ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmamış ve bulunduğu yer bildirilmemiş ise de davacı tarafça usulüne uygun şekilde düzenlenen ve tutulan defter kayıtlarına göre davalı şirketin davacıya takip tarihi itibari ile 15.917,40 TL borçlu görüldüğü, tarafların düzenledikleri BA BS formlarının karşılıklı olarak birbiri ile uyumlu olduğu, davalı tarafından beyan edilen BS formlarında teslim alınan faturaların gösterildiği ve bu faturalara ilişkin herhangi bir iade faturasının varlığını gösterir delilin dosya içinde bulunmadığı, bu hali ile fatura ve fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği, davalının tespit edilen bu bedel kadar itirazında haksız olduğu, alacağın niteliği itibari ile likit olduğunun ve icra inkar tazminatı isteminin bu nedenle kabulü gerektiği, bu hali ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN KABULÜNE,
İzmir … İcra Müdürlüğnünü … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline,
Takibin 15.917,40 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İcra İnkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hüküm olunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 1.087,32 TL harçtan, peşin alınan 192,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 895,08 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4,080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 243,04 TL başvuru harcı, 500,00 TL Bilirkişi ücreti, 209,30 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 952,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
Davacı kendisini zorunlu Arabuluculuk sürecinde vekil ile temsil ettirdiğinde vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık son tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT md 16/c hükmüne göre 750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2021

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır