Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/254 E. 2021/240 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/254
KARAR NO : 2021/240

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2016
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı … Bankası A.Ş. tarafından müvekkili aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı 06/05/2016 tarihinde tebliğ edilen maaş haczi müzekkeresiyle öğrenildiğini, bu takibin 23/11/2011 düzenleme ve sırasıyla 16/03/2012-23/03/2012-31/03/2012 ödeme tarihli 10.000 er TL.lik senetlerden kaynaklandığını, takibe konu olan senetlerin müvekkili tarafından düzenlenmediği gibi imzalarında hiçbirinin müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin bahsi geçen senetlerde lehtar olarak gözüken … ile bahsi geçen senetlere konu olabilecek herhangi bir alışverişi bulunmadığını, öncelikle tedbiren bahsi geçen icra takibinin durdurulmasına, davacı müvekkilinin, davalı yana borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalı taraf aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına ve alacağın % 10 u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacının, takip konusu bonolardaki imzaların kendisine ait olmadığını iddia ettiğini, takip dayanağı bonolar’ın müvekkili bankaya, asıl kredi borçlusu … tarafından temlik cirosu ile intikal ettiğini, söz konusu borçlunun borçlarını ödememesi üzerine icra takibine başlanıldığını, müvekkiline ciro yolu ile intikal eden bonolar üzerindeki imzaların davacıya ait olup olmadığının, müvekkilince bilinmesine olanak olmadığını, bu hususun ancak yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, müvekkilinin iyiniyetli yetkili hamil olduğunu, yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde bonolar altındaki imzaların davacıya ait olduğunun anlaşıldığı taktirde davanın reddine ve takibe haksız ve kötü niyetli itiraz eden davacının %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Yargılama safahatında temlik alacaklısı vekili tarafından dosyaya sunulan temliknameye göre davalı … Bankası A.Ş.nin davaya konu İzmir İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından kaynaklı alacağını, ….ye devir edildiği, temlik alacaklısı davalı vekilinin davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı davaya konu icra takip dosyası, Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Ve … K. Sayılı dosyası, İzmir … İcra hukuk Mahkemesi … E. Ve … K. Sayılı dosyası, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi … E. Ve … K. Sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, ikamesi mümkün her türlü yasal delillere dayandığı görülmüştür.
İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dava dosyasının tetkikinde, alacaklı … Bankası A.Ş. Vekilinin 16/03/2012, 23/03/2012, 31/03/2012 vade tarihli 10.000,00 er TL bedelli üç adet keşidecisi … olan bonoya dayalı olarak, davacı borçlu … hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile işlemiş faiz alacağı dahil olmak üzere toplam 33.934,72 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 13,75 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
İzmir … Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı tasfiye halinde … vekilinin davalı …. Aleyhine, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin dava açıldığı, davanın kabul edildiği görülmüştür.
İstanbul … İcra hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının tetkikinde, davacı … vekilinin, davalı … aleyhine İstanubul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe konu borca itiraz ettiği, itirazın kabul edildiği görülmüştür.
Davacıya ait mukayeseye esas nitelikte imza örnekleri tarafların bildirdiği kurumlardan celp edilip, ayrıca huzurda davacının imza örnekleri alınarak dosyaya ikmal edilmiştir.
Mahkememizce tarafların dosyaya sundukları ve celbini talep ettikleri kayıtların ve belgelerin dosyaya teminine mütakiben dava dosyası bilirkişi…’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu dosyaya sunulan raporda özetle, davaya konu olan alacaklısı …, borçlusu … olan 23/11/2011 tanzim 16/03/2012 ödeme tarihli “10.000 (onbin) TL değerli bir (1) adet, alacaklısı …, borçlusu … olan 23/11/2011 tanzim 23/03/2012 ödeme tarihli, “10.000” (onbin) TL değerli bir (1) adet, alacaklısı …, borçlusu … olan 23/11/2011 tanzim 23/03/2012 ödeme tarihli “10.000” (onbin) TL değerli bir (1) adet, olmak üzere toplam üç (3) adet senedin ön yüzünde atılı bulunan (her birinde ikişer adet olmak üzere) toplam altı (6) adet borçlu imzasının, mevcut mukayese imzalarına kıyasla, … eli mahsulü olmadıkları kanati hasıl olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 2016/926 Esas ve 2017/984 Karar sayılı ve 19/10/2017 tarihli kararı ile davacının menfi tespit istemine ilişkin davasının kabulüne, davalı aleyhine kötü niyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararı davalı vekilinin temyiz etmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesinin 10/05/2019 tarihli 2018/444 Esas 2019/1049 Karar sayılı kararı ile, ” bilirkişi incelemesi hükümde değerlendirmeye elverişli şekilde yapılmamıştır. Dava konusu bonoların düzenleme tarihi 23/11/2011 olup, imza incelemesi yönteminde karşılaştırmaya esas alınana belgeler ise 28/02/2012,13/07/2016 ve 25/04/2017 tarihli belgelerdir. Borçlunun, imza incelemesine konu bonoların tanzim tarihinden evvelki imza örneklerinin de davaya konu bonolardaki imza ile karşılaştırılması gerekmektedir. Davaya konu bonolardaki imzaların davalıya ait olup olmadığı konusunda davalının bonoların tanzim tarihinden önceki tatbike medar imzalarını içeren belgelerin de asıllarının resmi kurum ve kuruluşlardan temin edilerek Adli Tıp Kurumu Fizik İhsitas Dairesi’nden senetteki davacıya ait imza yönünden yapılacak incelemeye ilişkin rapor alınarak sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu durumda esasa etkili olacak delilin toplanmamış olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesine göre, imza incelemesine ilişkin delili belirtilen şekliyle toplanarak değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkeme kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine” karar verildiği, dosyanın Mahkememizin 2019/254 Esasına kaydedildiği, davacıya ait imzaları içerir belge asılları dosyaya temin edilen imza örnekleri ile davaya ve takibe konu bono asıllarının dava dosyası ile birlikte İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek, bonolardaki davacıya atfen atılı imzaların davacı eli ürünü olup olmadığına dair rapor aldırılmasına karar verildiği, , 17/02/2021 tarihli ATK raporunda tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senetlerde … adına atılı imzalar ile …’nun mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin rapor edildiği görülmüştür.

DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE :Dava; kambiyo senetlerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı taraf, davalı bankanın İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip konusu yaptığı senetlerin kendisi tarafından düzenlenmediğini, imzanın kendisine ait olmadığını, senetlerde lehtar olarak görünen … ile davacının herhangi bir alış verişi bulunmadığını, ayrıca lehtar …’nun …’ye ait başkaca çeklerin sahte düzenlenmesi sebebi ile kıymetli evrakın iptali için açılan davalarda imzaları taklit etmek sureti ile sahte senet düzenlediğini tespit edildiğini ve bu kıymetli evrakların iptaline karar verildiğinden dava ve takip konusu senetlerden dolayı borçsuzluğun tespitini, takibin iptalini ve kötü niyet tazminatı ile para cezasına hükmedilmesini talep ve dava ettiği,
Davalı taraf ise ciro yolu ile intikal eden bonolar üzerindeki imzaların davacıya ait olup olmadığının bilinmesine olanak olmadığını, bu hususun ancak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, davalının iyi niyetli yetkili hamil olduğunu savunduğu,
Mahkememizce dava ve takibe konu bonoların tanzim tarihinden evvelki davacıya ait imza ve yazı örneklerini içeren belgelerin asıllarının kurum ve kuruluşlardan temin edilerek İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhsitas Dairesi’ne gönderilerek senetlerdeki davacıya ait imza yönünden inceleme yapılarak davacıya atfen, atılı imzaların davacının eli ürünü olup olmadığına dair rapor aldırılmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhsitas Dairesi tarafından düzenlenen 17.02.2021 tarihli raporda tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senetlerde davacı adına atılı imzalar ile davacının mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin rapor edildiği, rapora tarafların itiraz etmedikleri, Mahkememizce istinaf kaldırma kararından önce alınan 16.05.2017 tarihli raporun da aynı doğrultuda olduğu, davalı tarafça iş bu bonolardan dolayı, davacının davalı tarafa ve bonolarda lehtar olarak ismi geçen şahsa borçlu olduğunu gösterir herhangi bir delil sunulmadığı, bu kapsamda davacının dava ve takibe konu 23/11/2011 düzenleme tarihli, 16/03/2012 ödeme tarihli 10.000TL bedelli bono; 23/11/2011 düzenleme tarihli, 23/03/2012 ödeme tarihli 10.000 TL bedelli bono ve 23/11/2011 düzenleme tarihli 31/03/2012 ödeme tarihli 10.000 TL bedelli 3 adet bonodan dolayı davalı tarafa borçlu olmadığı anlaşıldığından davacının menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş, davalı takip alacaklısının takibe konu bonoları ciro yolu ile devir alan son hamil olduğu, davalının takibe konu bonolardaki imzanın keşideci borçlu eli ürünü olup olmadığını bilebilecek konumda bulunmadığı ve davalının kötü niyetle icra takibi yaptığı da kanıtlanamadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
Davacının İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu 3 adet bonodan dolayı ve takipten dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine,
Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 2.049,30-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 512,33 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.536,97-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 512,33-TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, tebligat -posta masrafı ve ATK fatura ücreti 1.927,55‬ TL olmak üzere toplam 2.473,38‬ TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 4.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Mahkememiz kararı kesinleştiğinde 14.04.2017, 24.04.2017 ve 11.02.2020 tarihli tutanaklar ile Mahkememiz kasasına alınan belge asıllarının ilgili kurumlara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.23/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır