Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/189 E. 2021/442 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/108 Esas
KARAR NO : 2021/379

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize verdiği 25/04/2019 tarihli dava dilekçesi ile; Davacı şirket adına keşide edilmiş olan keşide yeri Ankara olup … … Şubesi nezdinde bulunan hesaptan verilen … seri nolu 13.000,00 TL değerindeki çekin 14/01/2019 tarihinde davalı banka … Şubesine kendileri tarafından ibraz edildiğini, 07/01/2019 tarihinde başka bir banka tarafından karşılıksız işlemi yapılan bu çekin yasal yükümlülük bedelinin alınması isteminde bulunulduğunu, davalı bankanın dilekçe ekinde sunulu red cevabı ile 31/12/2016 tarihli … yevmiye numaralı usulüne uygun düzenlenmiş Ahzu Kabz yetkisinin yer aldığı vekaletnameyi yeterli görmeyerek davacı tarafa yasal yükümlülük bedelini ödemediğini, bunun üzerine bedelin faizi ile birlikte tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı genel haciz yolu ile icra takibi yoluna başvurulduğunu, davalı tarafça 1.600,00 TL yasal yükümlülük bedelinin icra Müdürlüğü hesabına ödendiğini, bunun dışında talep ettikleri tüm faiz, masraf, vekalet ücreti ve ferilerine itiraz ettiğini, takip sonrası asıl alacağın ödenmiş olmasının alacağın kabul edildiği anlamına geldiğini ve Ahzu Kabz yetkisi ile bu alacağın ödemesini teslim almaya yetkili olduklarının kabul edildiğini, davalı tarafın süresi içinde davacı tarafa alacağına ulaşmasını geciktirdiğini, davalı tarafın Çek Kanunu 3/7-b maddesi uyarınca gecikme faizi ödemesi gerektiğini, ana parayı İcra Müdürlüğü’ne ödeyerek borcu kabul etmiş olduğunu, buna göre davalının haksız itirazının iptaline takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından verilen 24/05/2019 tarihli dilekçe ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe süresinde itiraz edildiğini, davacı vekilinin yapılmak istenen işlemle ilgili yeterli yetki ihtiva etmeyen vekaletnamesi ile davalı bankadan karşılıksız çek sorumluluk bedelinin istenmesi üzerine davalı banka tarafından takibi yapan vekilin vekaletnamesinde bu yönde yetki bulunmadığından talebin bu aşamada yerine getirilemediği, ancak gerekli yetkiyi içeren vekaletname ile başvurulduğunda banka sorumluluk bedelinin ödeneceğinin bildirildiğini, ancak davacı tarafından ilgili koşullar içeren vekaletname ile başvuruda bulunmak yerine icra takibinin başlatıldığını, çek sorumluluk tutarı olan 1.600,00 TL’nin icra müdürlüğü hesabına ödendiğini, bu tutarın dışında kalan bedellerden davalı bankanın sorumlu tutulamayacağından itiraz edildiğini, davacı vekilinin talep ettiği işleme yönelik yetki içermeyen bir vekaletnameye dayanarak kendi müvekkili adına davalı bankadan çek sorumluluk bedelinin ödenmesi yönünde istemde bulunmasının usulüne uygun olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek dosyamız içine alındığı; Yapılan incelemesinde 1.600,00 TL çek sorumluluk bedeli ve 6,84 TL avans faizi olmak üzere 1,606,84 TL toplam bedel üzerinden dosyamız davacısı şirket tarafından dosyamız davalısı banka lehine genel haciz yolu ile takip başlatıldığı, dosyamız davalısı banka vekili tarafından 30/01/2019 tarihinde 1.600,00 TL bedelin icra dosyasına banka hesabı üzerinden ödendiği, 31/01/2019 tarihinde takibe itiraz edildiği ve talep edilen ana para dışında kalan faiz, faiz oranı, masraflar, avukatlık ücreti ve tüm ferileri itiraza konu edildiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin 31/01/2019 tarihinde durdurulmasına karar verildiği görülmüş kararın davacı şirkete tebliğ edilmediği anlaşılmış, ancak dava tarihi de dikkate alındığında davanın hak düşürücü süre içinde açıldığının kabulü gerektiği görülmüştür.
Dava, davacı şirket lehine keşide edilen çekin yasal ibraz süresi içinde davalı bankaya ibrazı ve karşılıksız kaşesinin çek arkasına vurulması sonrası bankanın çekten kaynaklı sorumluluk bedelinin tahsili için davacı lehtar şirket vekilinin vekaletnameye istinaden tahsili isteminde bulunması üzerine davalı banka tarafından vekaletnamede tahsile ilişkin yetki olmadığı gerekçesi ile ödeme yapılmaması üzerine davacı tarafça başlatılan icra takibinde çek sorumluluk bedeli ödendikten sonra kalan masraf ve vekalet ücreti alacağına itiraz edilmiş olması nedeni ile itirazın haksız olduğu iddia edilerek iptali istemi ile açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça, davalı bankaya ibraz edilen … … Şubesi nezdinde ….’ne ait hesaptan verilen keşide yeri Ankara Keşide tarihi 07/01/2019 olan ve lehtarı …. Olarak gösterilen 13.000,00 TL bedelli çekin 07/01/2019 tarihinde … Bankası A.Ş Erzurum … şubeye ibraz edildiği ve banka şubesi tarafından karşılıksız kaşesinin çek arkasına vurulduğu görülmüştür. Davacı şirket vekili tarafından davalı banka şubesine bu kez çek sorumluluk bedelinin ödenmesi istemi ile başvuruda bulunulduğu, düzenlenen vekaletnamenin Bankaya ibraz edildiği ve banka tarafından vekaletnamede bulunan yetkinin çek sorumluluk bedelini tahsil yetkisini içermediği gerekçesi ile vekile ödeme yapılmadığı ve bu hususun davalı tarafın da kabulünde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça davacı vekilinin vekaletnameye dayalı olarak çek sorumluluk bedelinin tahsili isteminde bulunması sırasında vekaletnamede açıklanan hususların çek sorumluluk bedelinin tahsiline yeterli olup olmadığı konusu Mahkememizce araştırılmış, yapılan incelmeye göre Avukatlık Kanunu Mad. 35 uyarınca avukatların düzenlenen vekaletnameye dayalı olarak hakem veya yargı yetkisini taşıyan birimler huzurunda ve Mahkemelerde gerçek ve tüzel kişilere ait haklar yönünden bu kişileri temsil ederek dava açma ve davada savunma ile adli işlemleri takip etme ve bu işlere ilişkin tüm belgeleri temin ederek düzenleme yetkisi Baroda kayıtlı avukatlara verilmiştir. Bu konuda istisna husus yine kanunda gösterilmiştir.
Davacı şirket tarafından düzenlenen vekaletnamenin yapılan incelemesinde davacı şirketin vekilinin davacıyı gerek yargısal işlemlerde gerekse hakka ilişkin olarak gerekli başvuruları yapabilme yetkisinin ve bunun yanında Ahzu Kabz yetkisinin olduğu, bu hali ile Avukatlık Kanunu çerçevesinde davalı bankanın çek sorumluluk bedelinin vekile ödemesini engelleyecek herhangi bir hususun bulunmadığı, aksi halin kabulünün hak arama hürriyeti ve alacağa kavuşma konusunda temsilin zorlanması ve her bir bankanın kendi uygulama alanına göre farklı taleplerde bulunma hakkının var olduğu sonucunu doğuracağı, kişiye ve bankaya özel bir düzenleme yapılmasını gerektirir hususun bulunmadığı, davacı tarafça düzenlenen vekaletnamenin içerdiği yetkilerin banka sorumluluk bedelinin tahsili hakkının da vekile verildiğini gösterdiği, kaldı ki banka sorumluluk bedelinin başlatılan icra takip dosyasına ödenmiş olduğu ancak davalı banka tarafından bankaya ibraz edilen ve usulüne uygun düzenlenen vekaletnamenin yeterli görülmesi gerekmesine rağmen ayrıca yetki istenmesi yoluna gidilmiş olması nedeni ile davacı tarafından ayrıca masraf yapılmak zorunda kalındığı, bu durumda davalı bankanın ilgili icra takip dosyası nedeni ile davacı tarafından talep edilen masraflar yönünden de sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, bu hali ile davalının takibe konu alacak yönünden faiz ve ferileri ile ilgili itirazında haksız olduğu, talep edilen icra inkar tazminatının hükmolunan alacak yönünden kabulüne gerektirir husus içermediği, zira asıl alacağın tahsil edildiği, deliller yönünden ise alacağın yargılamayı gerektirir hususlar içerdiği ve likit olmadığı, bu hali ile davanın kabulüne icra takibinden sonra ve dava açılmadan önce asıl alacak ödenmiş olmakla birlikte ferilere itiraz edilmiş olmakla itirazın bu yönden iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
Davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında itirazının iptaline,
İcra takibinden sonra ve dava açılmadan önce icra takibine konu asıl alacağın ödendiği beyan edilmiş olmakla, bu bedel haricindeki feriler icra takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden takibin devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan harcın maktu harçtan az olamayacağı dikkate alınarak 59,30 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 645,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 95,20 TL başvuru harcı, 101,70 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 196,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kesin yasa yolu kapalı olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/05/2021

Yazman …
e-imza

Yargıç …
e-imza