Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/154 E. 2021/495 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/154
KARAR NO : 2021/495

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2013
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında tanzim ve imza olunan 01.06.2010 tarihli sözleşme gereğince davalının “… Mah…. Cad.No:…” adresindeki sözleşme konusu işletmede sadece müvekkili şirketin pazarladığı ürünleri satmayı, rekabet halindeki teşebbüslerin mamullerini satmamayı ve bulundurmamayı, tanıtımını üstlenmemeyi, reklam niteliği taşıyan mamul ve malzemelerini kullanmamayı, işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birisine aykırı hareket ettiği takdirde 20.000-USD cezai şartı müvekkili şirkete nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiği halde davalının işletmede rakip ürünlerin satışını yaptığı ve rakip ürünlerin reklam niteliği taşıyan mamul ve malzemelerini kullandığı, bu ve diğer suretlerle sözleşme hükümlerini ihlal ettiği, Ödemiş … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ve bilirkişi incelemesi ile tespit olunduğu, sunulan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000-USD cezai şartın dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek en yüksek döviz mevduat faizi ile birlikte (fiili ödeme tarihindeki MB döviz satış kuru üzerinden TL karşılığının) davalıdan tahsiline, yargılama giderleri harç, masraf, vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı … A.Ş.’ye kendisinin hiçbir borcu ve ilişiğinin olmadığı, … ve … adresinde faaliyet gösteren … Restaurant adına kayıtlı işletmeyi … isimli şahısla ortak işletmekte iken ekte sunulan sözleşme ile resmi işlemleri kendi adına olmak üzere bilahare kısa zaman içerisinde ekonomisini düzeltince devir almak üzere 17.08.2011 tarihinde devir ettiği, bu devir işlemlerini yapmakta iken sözleşmede görüleceği üzere resmi iş ve işlemlerden dolayı adına çıkabilecek vergi resim ve harçları karşılamak üzere 50.000TL teminat senedi aldığı, 17.08.2011 tarihinde muhasebecisine vekaletname vererek işletmenin resmi olarak …’e ileriki kısa zaman zarfı içerisinde devir etmesi için karşılıklı anlaştığı, kendisinin bu şekilde işletmesini devir ettiği, bu tarihten sonra da hapse girdiği, arz ve izah edilen nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilerek yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; 01/06/2010 tarihli satın alma sözleşmesi, tespit dosyası ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; devir sözleşmesi,vekaletname ve teminat senedi deliline dayandığı görülmüştür.
Ödemiş … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine davalıya ait işyerinde 03.01.2013 tarihinde tespit yaptırıldığı, bilirkişi … tarafından düzenlenen 08.01.2013 tarihli raporda davalıya ait işyerinde bol miktarda …(markalı) boş ve … şişelerinin olduğu ve fıçı muşluğunun … markalı olduğu, boş bardakların ve masa üzerinde mevcut bulunan kül tablalarının da … ambleminin olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 19/11/2015 tarihinde … Esas, … Karar sayılı karar ile davanın kabulüne, 20.000,00-USD cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsil tarihindeki TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği, verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. HD’nin … Esas, … Karar ve 25/01/2017 tarihli ilamı ile “sözleşmede rakip firma ürünlerinin satılmayacağına dair şart, açıklanan rekabet kurulu kararına göre; piyasada etkin rekabetin oluşması önünde engel sayılacağından geçerli olarak kabul edilemez. Davacı taraf, davalının rakip firma ürünlerini sattığını ileri sürerek, cezai şart isteminde bulunmuştur. İşyerinde yapılan tespitte davacı ürünlerinin satılmadığı yönünde bir tespit bulunmadığı gibi mahkeme kararının gerekçesinde davacının ürünlerinin satıldığı, bunun dışında rakip firma ürünlerinin de işyerinde bulunduğu kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece açıklanan Rekabet Kurulu kararı çerçevesinde iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış” gerekçesiyle bozma kararı verildiği, davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulduğu, Yargıtay …. HD’nin … Esas, … Karar ve 06/02/2019 tarihli ilamı ile “davalı aleyhine sözleşme gereğince hükmedilen cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olacak derece fahiş olup olmadığına dair mahkemece inceleme yapılmadan sözleşmedeki miktara aynen hükmedilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir. Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 25/01/2017 tarih, … E. … K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 19.11.2015 gün ve … E. – … K. sayılı kararının yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda bozulmasına” kararı verildiği ve dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı görülmüştür.
Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişi tarafından inceleme yapılarak rapor tanzimi hususunda Bayındır ASHM’ne talimat yazılmış, talimat mahkemesince ” davalı …’ın ticari defter ve kayıtları mahkememize sunmamış olduğu anlaşıldığından yerine getirilememiş” olduğu belirtilerek talimatın bila ikmal iade edildiği görülmüştür.
Davalının adresi itibariyle bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak, davalının 2009-2010 ve 2011 yılları itibariyle , vergi dairesine beyan ettiği, alış, satış hasılası ve gelirini gösterir kayıtların temini için yazılan müzekkereye verilen cevapta istenilen belgelerin gönderilmesine müteakiben, davacı şirket kayıt ve defterleri ile davalının dosyaya temin edilecek olan vergi kayıtları ile dosya üzerinde inceleme yapılarak, taraflar arasındaki 01/06/2010 tarihli satın alma sözleşmesi kapsamında belirlenen 20.000,00 USD cezai şart alacağının sözleşme tarihi itibariyle davalı tarafından davacıya ödenmesi halinde işbu miktarın davalının ekonomik mahfına sebebiyet verip vermeyeceği hususunda Yargıtay Bozma ilamında belirtilen bozma gerekçesini karşılar nitelikte dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor tanizimi hususunda dava dosyası SMMM Bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda dosyaya sunulan 03/03/2020 tarihli raporda; Davalı …’ın 2010-2011 yılında ikinci sınıf tacir olduğu, işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, gerçek usulde vergilendirildiğinin anlaşıldığı, niteliği itibari ile işletme defteri üzerinden davalının varlık ve borç durumunun tespit edilebilmesinin mümkün olmadığı, davalı … tarafından 2010 yılı Gelir Vergisi Beyannamesine göre, 25.913,49-TL gayri safi hasılat, 24.682,43-TL gider olmak üzere 1.231,06-TL ticari kar beyan edildiği, davalı … tarafından 2011 yılı Gelir Vergisi Beyannamesine göre, 122.120,86-TL gayri safi hasılat, 120.245,11-TL gider olmak üzere 1.875,75-TL ticari kar beyan edildiği, davalının Gelir Vergisi Beyannamelerinde 2010 yılı sonu itibari ile 6.150-TL, 2011 yılı sonu itibari ile 56.578,43-TL tutarında stok beyan edildiği, dava dosyası kapsamında yapılan incelemelerde işbu stokların maddi bir değer ifade edip etmediği hususunda herhangi bir tespit yapılamadığı, işletme esasına göre defter tutması sebebi ile Gelir Vergisi Beyannamesi üzerinden davalının varlık ve borç durumunun tespit edilebilmesinin mümkün olmadığı, gerekli görülmesi halinde Mahkeme tarafından davalı …’ın mal varlığı araştırmasının yapılması neticesinde 17.8.2011 devir sözleşmesi tarihi itibari ile davalının ödeme gücü olup olmadığı konusunda bir tespit yapılabileceği, davalı …’ın 17.08.2011 sözleşme tarihi itibari ile 20.000-Usd tutarındaki cezai şartı ödeme gücünün olup olmadığının salt davalının yasal defterlerinden ve vergi dairesinden temin edilen Gelir Vergisi Beyannamelerinden tespit edilebilmesinin mümkün olmadığı şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davalının bağlı olduğu vergi dairesinden, davalının 2012 ve 2013 yılları itibariyle vergi dairesinin beyan ettiği alış-satış hasılası ve gelirini gösterir kayıtların dosyaya celbine müteakiben, ek rapor tanzimi için dosya bilirkişi …’e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 13/01/2021 tarihli ek raporda; dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile davalı …’ın 17.08.2011 sözleşme tarihi itibari ile 20.000-Usd tutarındaki cezai şartı ödeme gücünün olup olmadığının, işbu cezai şartın davalı tarafından davacıya ödenmesi halinde davalının ekonomik mahvına sebebiyet verip vermeyeceği hususlarının dava dosyası kapsamında tarafımca tespiti mümkün olmayıp takdiri Mahkemeye aittir şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davalının UYAP’tan entegrasyon (malvarlığı) raporlarının temin edildiği, davalıya ait olduğu belirlenen Konya ili, … nolu tarla niteliğindeki taşınmazın emsal fiyatının araştırılması için … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, verilen cevapta taşınmaz emsal fiyatlarının 8.000,00-8.500,00 TL arasında olduğunun belirtildiği, bankalara müzekkere yazılarak davalının mevduat bilgilerinin araştırıldığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; satın alma sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan cezi şartın tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında, 01/06/2010 tarihli satın alma sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre davacının imal edip pazarladığı bira emtiasının, davalının işyerinde satılması hususunda anlaşıldığı, bu kapsamda davalının sözleşme hükümlerine göre sözleşme süresince işyerini bizzat açık tutarak davacının birasını satmayı yükümlendiği, işyerinin bu süre içerisinde kapatılmaması, başkasına devredilmemesi gibi başka edimlerin yanında rakip firmaların emtiasının da satılmamasını taahhüt edildiği,
Davacı tarafça Ödemiş … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespitte davalının işyerinde davacı emtiasının yanında rakip firmaların emtiasını da sattığının tespit edildiği, davalının beyanı ile işletmeyi haricen devrettiğinin de anlaşıldığı,
Taraflar arasındaki çekişme, davacının sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı tahsil edip edemeyeceği noktasında toplandığı,
Tarafların serbest iradeleri ile sözleşme imzaladıkları, bu sözleşmenin ticari nitelik taşıdığını kabul ettikleri ve bir takım haklar ile yükümlükler öngördükleri, sözleşmede davalının rakip firma emtiasını sözleşme süresince satmayacağını yükümlendiği, aksi halde sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı tahsil edebileceği hüküm altına alındığı,
Rekabet Kurulu’nun 18/03/2010 tarihli … sayılı kararına göre … Pazarlama A.Ş. ile bayileri ve distribütörlerinin nihai satış noktalarıyla akdedecekleri tip sözleşmelerdeki 5 yılı aşmayan tek marka sınırlamalarına 4054 Sayılı Kanun’un 5. maddesi çerçevesinde bireysel muafiyet tanınmasına, yani 5 yılı aşmamak şartıyla sözleşmeye rakip firma emtiasının satılmaması konusunda şart konulabileceğine hükmettiği, taraflar arasındaki sözleşme 01/06/2010 tarihinde Rekabet Kurulu’nun yeni kararından sonra imzalandığından, sözleşmenin Rekabet Kanununa aykırı olmadığı, bu durumda davalının sözleşmeyi ihlal ettiğinden davacının cezai şart talep etme hakkının bulunduğu,
Yargıtay …. HD’nin … Esas, … Karar ve 06/02/2019 tarihli bozma ilamı doğrultusunda davalı aleyhine sözleşme gereğince hükmedilecek cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olacak derece fahiş olup olmadığına dair mahkememizce inceleme yapıldığı, davalının sözleşmenin yapıldığı 2010 yılında gerçek usulde vergilendirmeye tabi olduğu ve gayri safi yıllık hasılatının 25.913,49 TL olduğu, bilirkişi raporuna göre davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu bu nedenle ikinci sınır tüccar olduğu, işletme defterinden davalının piyasadan alacağı olup olmadığı, bankada parası olup olmadığı, elinde tahsil edeceği çek veya senet olup olmadığı, pos cihazından tahsil edeceği para miktarının ne olduğu gibi davalının varlık durumunun tespit edilebilmesi mümkün olmadığının belirtilmesi üzerine Mahkememizce davalının mal varlığı araştırmasının yapıldığı, davalıya ait …. nolu tarla niteliğindeki taşınmaz bulunduğu, davalının mevduat bilgileri ve adına kayıtlı araca rastlanmadığının tespit edildiği, buna göre davalının ekonomik durumu, ödeme yeterliliği, borcunu yerine getirmemiş olması dolayısıyla sağladığı yarar, kusur derecesi, borca aykırı davranışının ağırlığı, sözleşmeden beklenen yararın elde edilmemesi ve akde aykırı davranması nedeniyle doğan zarar, cezai şartın tazmin ve ceza fonksiyonlarının dengeli olarak korunması prensipleri göz önünde bulundurulduğunda davalı aleyhine sözleşme gereğince hükmedilecek cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olacak derece fahiş olduğu anlaşılmakla 6098 sayılı yasanın 182/son maddesi uyarınca davalının mahvına sebebiyet vermeyecek oranda takdiren 10.000 USD cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiş, tarafların tacir olduğu, USD alacağı üzerinden 3095 sayılı Kanun 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi talep edilebileceğinden davanın kısmen kabulü yönünde karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuş, cezai şarttan indirim yapıldığından tenkis edilen kısım yönünden davalı lehine yargılama giderine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen KABULÜNE,
10.000,00-USD cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsil tarihindeki TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Kabul edilen miktarın dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanan 1.195,42 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 597,75 TL’nin mahsubu ile bakiye 597,67 TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 597,75 -TL peşin harç, 3,75 TL vekalet harcı, 750,00-TL Bilirkişi ücreti, 1.442,30 TL posta ve tebligat gideri ve 320,80 TL tespit masrafı olmak üzere toplam 3.138,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
HMK.nun 333.maddesi uyarınca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.