Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/148 E. 2022/661 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/148
KARAR NO : 2022/661

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 09/05/2019 tarihli dilekçe ile, davacı şirketin alacağını tahsil amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalı tarafından yetkiye, takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibe dayanak cari hesap dökümü ve davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde davacının alacaklı olduğunun gözükeceğini, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının itirazının iptaline, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000,00 TL için takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davanın yetkisiz Mahkeme’de açıldığını, davalı şirketin adresinin Bakırköy/İstanbul olduğunu, yetkili Mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davada yetkisizlik kararı verilmesini, davacı şirketin denetçi firması dava dışı … A.Ş. tarafından davalıya mutabakat mektubu gönderildiğini, bu mektupla davalıdan 235.918,38 TL alacakları olduğu hususunda mutabık olup olmadıklarının sorulduğunu, davalı şirketin cevap yazısı ile 235.918,38 TL borç bakiyesinde mutabık olduklarını ancak 03/03/2017 tarihinde tarafların ibralaşmasıyla bakiyenin sıfırlandığını bildirdiğini, ibranameyi de dosyaya sunduklarını, bu ibranameye göre davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının icra inkar tazminatı talep edebilmesi için likit bir alacağın varlığının gerektiğini, ancak davalının davacıya borcu olmadığından alacağın varlığından söz edilemeyeceğini, açıklanan nedenlere öncelikle yetki itirazının kabulüne, haksız davanın reddine, haksız icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası sistem üzerinden dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 22/10/2018 tarih 235.112,57 TL 1 adet cari hesap ve cari hesaba bağlı fatura alacaklarına dayalı toplam 235.112,57 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresinde yetkiye, asıl alacağa, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı tarafından cari hesaba dayalı olarak alacaklı olduğu iddiası ile davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemi ile açılan davadır.
Davalı tarafından yetki itirazında bulunulduğu görülmekle, Mahkememizce icra takibine konu alacağın niteliği dikkat alınarak yetki itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekiline, mutabakat belgesi ve ibranameyi dosyaya sunması için süre verildiği görülmüştür.
Taraf vekillerine icra takibine konu edilen dönemi içerir ticari defter ve kayıtları dosyaya sunmaları veya bulunduğu adresi bildirmeleri için süre verildiği, taraf vekilleri tarafından defter ve kayıtların bulunduğu adresin bildirildiği, davalı şirkete ait belgelerin Bakırköy/İstanbul adresinde bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapmak, uyuşmazlık konusu olarak tespit edilen hususların değerlendirilmesi ve borcun ödendiği veya icra takibine konu borcun sona erip ermediğinin belirlenmesi, takibe konu alacağın var olup olmadığı, var ise miktarının hesaplanması için dosyanın SMMM bilirkişiye tevdi edilmek üzere Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yönerge yolu ile gönderildiği bilirkişi tarafından düzenlenen 16/06/2021 tarihli raporun sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; davalı tarafından incelemeye sunulan 2017,2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından mail ile gönderilen davalı hesap ekstrelerine göre, davacının 24/01/2019 takip tarihi itibariyle alıcılar alt hesabı olan 120-5-00-2433 no’lu hesapta 235.112,57 TL alacaklı oldukları, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, davacı yana 24/01/2019 takip tarihi itibariyle 40,337,07 TL borçlu oldukları, davalının düzeltme kayıtlarından sonra 24/01/2019 takip tarihi itibariyle davacı yana 257.987,21 TL borçlu olduğu, takip tarihinden sonra davalı tarafından davacı yana 01/02/2019 tarihinde 368.300 numaralı fatura ile reklam ve ilan bedeli açıklamalı 198.323,58 TL’lik fatura düzenlendikten sonra, davalının davacı yana 59.663,63 TL borcunun kaldığı, ancak davalı tarafından işbu faturanın davacı yana teslim edildiğine ilişkin bir teslim belgesi sunulamadığı, davalı taraf düzeltmelerinin yapılmasından sonra, 24/01/2019 takip tarihi itibariyle, taraflar arasındaki cari hesap farkının (235.112,57 TL-257.987,21 TL) 22.874,64 TL olduğu, ancak cari hesap farklılığına sebep faturanın davalı tarafa teslim edildiğine ilişkin bir belge sunulamadığı ve … çeklerine ait makbuzların ve çek görüntülerinin görülmemesi sebebiyle davalının 24/01/2019 takip tarihi itibariyle davacıya borcunun 235.112,57 TL olarak kabul edilebileceği, bu tutarda davacı ile cari hesap bakiyelerinin eşit olduğu, icra takibinden sonra davalı yanın 198,323,58 TL fatura düzenlenmiş olduğu, ancak davacı yana faturanın teslimine ilişkin bir belgenin davalı tarafından sunulamadığı, Mutabakat Mektubuna göre, davacı tarafından davalı yana gönderilmiş ve mutabakat mektubunun teyit edilmiş halinin, belirtilen mail adresine gönderilmesinin talep edildiği, 31/12/2016 tarihi itibariyle 235.918,38 TL borç bakiyesinde mutabık olunduğu, 03/03/2017 tarihinde tarafların anlaşmasıyla bu bakiyenin sıfırlandığının davalı tarafından kaşelenip imzalandığının görülmekte olduğu, ancak her iki tarafça da 03/03/2017 tarihinde bu tutarın kapatma kaydının yapılmamış olduğu, davalı tarafından 30/12/2017 tarihinde 202.650,14 TL’nin sıfırlandığı, ancak davalı tarafından 01/02/2019 tarihinde, bu sıfırlamanın 30/12/2019 tarihli muhasebe kaydında düzeltme yapılmış olduğu, davacı yana aynı yıl içinde 198.323,58 TL’lik fatura düzenlenmiş olduğu, davacı tarafındanı herhangi bir tarihte sıfırlamanın yapılmadığı, cari hesap sıfırlaması her iki tarafça da yapılmış olsaydı, davacı alacağının kalmamış olacağı, davalı şirket ile davacı şirket arasında düzenlenen bir sözleşmeye dosya münderecatında rastlanmamış olduğu, davacı yan lehine karar alınması durumunda, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 11/07/2019 tarihinden itibaren 177.590,00 TL’lik asıl alacağına davacının takip talebinde belirttiği gibi yıllık %19,50 ve değişen oranlarda faiz talep edebileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi, davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi verildiği görülmüştür.
Dosya, davacı defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaparak dosyada mevcut olan rapor ile de karşılaştırılmak sureti ile rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/02/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; davacı ile davalı arasında 2015, 2016, 2017, 2018 hesap dönemlerinde ticari ilişki bulunduğu, davacı ve davalı tarafından imza altına alınan ve dosyada sunulan herhangi bir sözleşmenin olmadığı, davacı şirket ticari defter kayıtlarında; davalı şirketin takip tarihi itibariyle 235.112,57 TL borçlu görüldüğü, … çeklerinin hiç alınmamış, alınmış iade edilmemiş ve mal ve hizmet alımında kullanılmamış ise, 10/10/2018 tarih ve 368145 numaralı ve 242,93 TL tutarlı … Komisyon Bedeli faturasına konu hizmetin alınmamış olması ve ayrıca dava tarihinden sonra düzenlenen 01/02/2019 tarih ve … sayılı fatura tutarı 198.323,58 TL reklam ve ilan hizmetinin alınmamış olması durumunda davacının davalıdan 235.112,57 TL alacaklı olacağı, … çekleri alınmış, iade edilmemiş ve mal ve hizmet alımında kullanılmış ise, ayrıca 10/10/2018 tarih ve 368145 numaralı ve 242,93 TL tutarlı … Komisyon Bedeli faturasına konu hizmetin alınmamış olması ve ayrıca dava tarihinden sonra düzenlenen 01/02/2019 Tarih ve 368300 sayılı fatura tutarı 198.323,58 TL reklam ve ilan hizmetinin alınmış olması durumda davacının davalıdan 59.663,63TL alacaklı olacağı, asıl alacağın 235.112,57 TL olduğu kabul edilirse davacının takip talebinde belirttiği yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi talep edilebileceği, asıl alacağın 59.663,63 TL olduğu kabul edilirse davacının takip talebinde belirttiği yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi talep edilebileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 2015, 2016, 2017 ve 2018 dönemlerinde ticari ilişkinin var olduğu, davacı şirket kayıtlarına göre 235.112,57 TL davalı tarafın davacıya borçlu görüldüğü, davalı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre ise 24/01/2019 takip tarihi itibari ile davacı tarafa davalının 257.987,21 TL borçlu görüldüğü, takip tarihinden sonra davalı tarafından düzenlenen 198.323,58 TL bedelli 01/02/2019 tarihli faturanın defterlere işlendiği ve bu şekilde 59.663,63 TL borçlu görüldüğü, ancak davalı tarafından düzenlenen bu faturanın davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir kayıt veya bilginin dosyada bulunmadığı, bu nedenle defterde görünen son faturanın davacı tarafça da kabul edildiğini gösterir kayıt olmadığından Mahkememizce son kayıtlara itibar edilemeyeceği anlaşılmıştır. Davalı tarafından her ne kadar taraflar arasında 31/12/2016 tarihli 235.918,38 TL borç bakiyesi yönünden mutabakata ilişkin beyanda bulunulmuş ise de tarafların bu tutarı kapatma kayıtlarının mevcut olmadığı, davalı tarafça 30/12/2017 tarihinde 202.650,14 TL’nin sıfırlandığı, daha sonra 01.02.2019 tarihinde bu sıfırlamanın düzeltildiği ve aynı yıl içinde 198.323,58 TL’lik bir faturanın davacı tarafa düzenlendiği görülmüştür. Bu bedelin davacı taraf kayıtlarında gösterilmediği gibi cari hesabın sıfırlanması işleminin her iki tarafça da yapılmadığı dikkate alındığında davacının alacağının hali hazırda devam ettiğinin kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar davalı şirketin bir … şirketi olduğu belirtilmiş ve aynı zamanda … Sistemine dahil olduğu beyan edilmiş ise de davacı şirketin … Sistemine dahil olduğunu gösterir herhangi bir kaydın bulunmadığı, kaldı ki davacı tarafça açıkça bu sisteme kayıtlı olunmadığı yönünde beyanda bulunulduğu, davalı tarafın üyeler arasında gerçekleşen alım satıma ilişkin olarak … Çeki’nin kullanıldığı belirtilmiş ise de davacı şirketin … Havuzundaki firmalardan mal ve hizmet aldığına ilişkin herhangi bir kaydın da davalı ve davacı kayıtlarında tespit edilemediği görülmüştür.
Davalı tarafın … Sistemine kayıtlı olmasının davacı tarafında bu sisteme kayıtlı olması gerektiği gibi bir sonuç doğurmayacağı dikkate alındığında davacının davalı taraf ile ikili cari hesap ilişkisinin dikkate alınması gerektiği ve bu ilişki üzerinden değerlendirme ve incelemenin yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Sonuç itibari ile davacı tarafça davalı tarafın iddia ettiği şekilde … komisyon bedel faturasına konu hizmetin alınmadığı ve dava tarihinden sonra davalı tarafından doğrudan davacı muhatap gösterilerek fatura düzenlendiği dikkate alındığında taraflar arasında ki edimlerin doğrudan iki şirket arasında değerlendirilmesi gerektiği, davacı şirket kayıtları ile davalı şirket kayıtlarının karşılıklı olarak denetlenmesi ile sonuca ulaşılması gerektiği görülmüştür.
Davalı tarafça tarafların ibralaştıkları ve buna ilişkin olarak davacı firmaya davalı tarafından gönderilen mutabakat belgesinin yapılan incelemesinde davacı şirket yetkilisinin belgede imzasının olmadığı, ayrıca ibraname başlıklı belgenin ise fotokopi olarak dosyaya sunulduğu ve davacı şirketin dava dışı Ltd. Şti. Ve …’dan 234.323,58 TL’lik KDV dahil fatura geldiğinde … ile hesap bakiyemiz sıfır konumuna inecektir ibaresinin bulunduğu, belge içeriğinde de belirtilen şekilde 1 faturanın düzenlendiğini gösterir kaydın da dosya içinde bulunmadığı görülmüştür.
Buna göre, davacı şirket kayıtlarında davalı şirketin takip tarihi itibari ile 235.112,57 TL davacıya borçlu olduğu, davalı şirket kayıtlarında da bu bedeli aşar miktarda borcun tespit edildiği, icra takibinden sonra her ne kadar davalı tarafından reklam ve benzeri hizmete ilişkin 198.323,58 TL tutarındaki düzenlenen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davacı tarafa teslim edildiğine dair de bir kaydın dosyada bulunmadığı, bu hali ile davacı şirketin dava konusu alacak yönünden talepte bulunmasında haklı olduğu, davalının bu bedele ilişkin itirazında haksız olduğu, alacağın niteliği itibari ile cari hesaba dayandığı ve likit olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının talebe konu 25.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline,
Takibin bu bedel üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 1.707,75 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.663,35 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 95,20 TL başvuru harcı, 1.350,00 TL Bilirkişi ücreti, 129,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.574,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır