Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/919 E. 2022/49 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/919 Esas – Birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas …Karar
KARAR NO : 2022/49

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/08/2018 – Birleşen dosya da 28/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 06/08/2018 tarihli dava dilekçesi ile, davacı ile davalı şirket arasında 01/02/2012 tarihinden bu yana yenilenerek devam eden taşıma sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin en son 01/01/2018 tarihinde yenilendiğini, yenileme maddesi gereğince 01/05/2018 tarihinden itibaren 4 aylık uzadığını, sözleşmenin Nakliye ve Teslim’e ilişkin maddesinde “… Nakliyecinin yazılı onayı olmadan, hiçbir şekilde başka bir kamyoncu, nakliyeci firma, kargo ve lojistik firma ile taşıma ve dağıtım işi yaptıramaz. …aksi hareketlerde firma başka yere yaptırmış olduğu nakliye bedellerini nakliyeciye tazminat olarak ödemeyi kabul etmiş sayılır” dendiğini, davalı şirketin söz konusu sözleşme hükmünü ihlal ettiğini, davalının dava dışı … Taşımacılık ve Ticaret A.Ş. İle bölgelere ve … Kargo Yurt İçi Yurt Dışı Taşımacılık A.Ş. İle zincir mağazalara dağıtım faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, ayrıca bireysel çalışan kamyonlu nakliyecilere de devamlı olmayan anlık taşımalar yaptığını, bu nedenle ilgili madde de belirtilen cezai şart ve BK Md. 179 gereği dava açma zorunluluğunun doğduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 01/01/2015 tarihinden itibaren dava dışı nakliye şirketlerine ve şahıslara ödenen nakliye bedelleri toplamının tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket vekili tarafından verilen 05/09/2018 tarihli dilekçe ile, davalı şirketin gıda alanında üretim ve pazarlama faaliyeti gösteren yurt dışı kaynaklı ve tamamen yabancı sermaye ile kurulan bir şirket olduğunu, davalı şirketin Ege Bölgesindeki bayileri ile olan ilişkisini İzmir Bölge Müdürlüğü kurarak sürdürdüğünü, İzmir Bölge Müdürlüğü’nün bu bölgedeki bayilerden gelen siparişleri karşılamak için davacı ile 01/01/2018-30/04/2018 tarihleri için Nakliye Sözleşmesi yapıldığını, davalı şirketin 2018 yılında aldığı yönetimsel bir karar ile İzmir Bölge Müdürlüğü’nün depolama faaliyetine son verdiğini, tüm siparişlerin sevkiyatını merkez adresin bağlı olduğu İstanbul’daki fabrikasından yapılmasına karar verildiğini, İzmir adresinde kalan bölge müdürlüğünün sadece büro olarak faaliyete geçtiğini, davacının tüm bu gelişmelerden haber olduğu halde İzmir… Noterliği’nin 03/08/2018 tarih ve ….. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taleplerde bulunduğunu, Kadıköy … Noterliği’nin 15/08/2018 tarih ve …yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalı şirketin yanıt verdiğini, davacının dava dilekçesindeki iddialarını somutlaştırması gerektiğini, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme dikkate alınarak bu sözleşme tarihi dışındaki dönemlere yönelik hak iddiasının red edilmesini talep ettiklerini, davacının sözleşmenin süresinden önce haksız olarak sona erdiği iddiasında ise önce sözleşmenin haksız sona erdiğini ispat etmesi gerektiğini, sonrasında da tazminat için kapanan İzmir Bölge Müdürlüğü’nün deposundan nakliye hizmeti satın alındığını ispat etmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, kötüniyetli veya haksız dava açan dava aleyhine HMK Md. 329 maddesinde 30.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasında açılan davanın dava dosyamız ile bağlantılı olduğu gerekçesi ile birleştirme kararı verildiği, karar sonrası dosyanın Mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Birleşen dosya da davacının dosyamız davacısı olduğu, davalının dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı vekili tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, karşı taraftan 60 günlük ortalama nakliye fatura tutarının faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi talep ve dava edilmiş, Mahkeme tarafından 14/09/2018 tarih … Karar sayılı kararı ile dosya da birleştirme kararı verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği görülmüş, birleşen davanın dava dilekçesi ile birleştirme kararı davalı şirkete tebliğ edilmiştir.
Davalı şirket vekili tarafından birleşen dosya yönünden dosyaya sunulan 13/02/2018 tarihli yanıt dilekçesi ile, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar olmadığı, TMK Md. 2 uyarınca bu yönde hakkın kötüye kullanıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 30/04/2018 tarihinde sona erdiğini, sona eren sözleşmenin feshinin mümkün olmadığı ve buna dayalı olarak da tazminat ve cezai şart bedelinin hukuki dayanağının bulunmadığı, davalı şirketin İzmir Bölge deposundaki malların sözleşme kapsamında dağıtım yerlerine nakliye ve dağıtım işinin yapılacağı dikkate alındığında deponun kapanması ile birlikte sözleşmenin konusuz kaldığı, bu durumun davacı tarafından bilindiği, davacıya deponun kapanacağı ve sözleşmenin sona ereceğinin ihbar edildiğini, zira deponun tasfiyesine yönelik taşınma işinin ve depoda kalan malların nakliyesinin davacı tarafından yapıldığını ve buna ilişkin davacı tarafından düzenlenen 08/04/2018 tarihli faturanın davalı şirkete verildiğini, davacının sözleşmenin 4 ay uzadığı iddiasının hukuki dayanağının olmadığını, davalı şirketin İzmir Bölge Müdürlüğü’nün deposunun kapatıldığı ve irtibat bürosu olarak faaliyete geçtiğini, 01/05/2018 tarihinden itibaren faaliyetin yeni adreste başladığını, Ege Bölge Müdürlüğü deposunun tasfiyesi ve kapatılmasından sonra buradan hiçbir şekilde depolama ve dağıtım işi yapılmadığını, tüm nakliye ve dağıtım işinin İstanbulda’ki fabrikadan yapıldığını, davacı tarafından ege bölge deposunun kapanmadığı Borusan’ın deposunun kullanıldığı gibi asılsız iddialar ileri sürüldüğü ve eski tarihli taşıma belgelerinin anlaşılmayan saiklerle delil olarak sunulduğu, bu hususun davacı tarafından açıklattırılmasının talep edildiği, davanın reddine karar verilmesinin istendiği anlaşılmıştır.
Asıl dosyamızda dava, taraflar arasında imzalanan Nakliye Sözleşmesi uyarınca davalının sözleşme süresi içinde üçüncü kişilere yaptırdığı taşıma bedellerinin davacıya ödenmesi gerektiği iddiası ile 01/01/2015 tarihinden itibaren dava dışı nakliye şirketlerine ve şahıslarına ödenen nakliye bedellerinin davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Birleşen dosyada ise dava, taraflar arasında yenilenen 01/01/2018 tarihli nakliye sözleşmesinin yenileme maddesi gereğince 01/05/2018 tarihinden itibaren uzadığı ve bu nedenle sözleşmenin fesih kısmında belirtilen hüküm gereği haklı olan tarafın karşı taraftan 60 günlük ortalama nakliye fatura tutarını tazminat olarak talep etme hakkının varlığı hususuna dayanılarak davalıdan 60 günlük nakliye fatura tutarının tazminat olarak davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri tarafından dayanılan delillerde tanık isimlerinin bildirildiği görülmüş, tanıkların duruşmada dinlenmelerine karar verilmiş, duruşmada hazır olan tanıklar dinlenmiş, davacı tanığı ………..’nun “Ben, 1. Sanayi Sitesinde bulanan bir kahvede bulunurum, kendim ihtiyaç olunan işe göre hamallık yaparım ayrıca şoförlükte yaparım, davacı …… benim bulunduğum Sanayi Sitesinde iş yeri bulunmaktadır, Mahummer bey çağırdığı zaman ben de gidiyordum, tam olarak hangi tarihler olduğunu hatırlamamakla birlikte davalı ………. firmasının yük taşıması için de 2016, 2017 yıllarında ve 2018 yılında hatırladığım kadarı ile yardıma gidiyordum, … firmasının önceki deposu Mevlana Mahallesinde idi daha sonra kirasının ağır geldiği ve başka bir yere taşınacağını söylediler, hatta eşyaları taşıdık, bundan sonra da taşımaya buradan devam edilecek dediler, biz büro eşyalarını taşıdık, ancak adresini hatırlamıyorum Karşıyakada bir yerdi, ayrıca davalının satışını yaptığı ürünlerin bir kısmını ana bayi olan Işıkkent’de Yüksel Ticarete götürdük, ürünlerin bir kısmı …….. Mah. Depoda idi onların daha sonra ne olduğunu bilmiyorum, ben davalı Perfettinin bürosunun malzemelerinin Karşıyakaya taşınması ve ürünlerin bir kısmının Yüksel Ticarete tesliminden sonra davalının yaptırdığı nakliye işlerinin hiç birinden haberdar olmadım” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tanık ……’ın ” Ben, davalı şirkette 2014 yılından beri muhasebe departmanında çalışmaktayım, 2018 yılı 30 Nisan’da …. Mah. Bulunan depo kapatıldı, aynı zamanda büromuz bu adresten Karşıyaka Mavişehir’e taşındı, büronun taşınması işini davacı … yaptı, depoda bulunan ürünleri ile yine … bölgeye dahil olan bayilere dağıtımını yaptı, davalı firma 30/04/2018 tarihine kadar davalı … haricinde başka bir kişiye bizim bölgemiz dahilinde taşıma yaptırmadı, şirketin Genel Merkezi tarafından alınan karar gereğince Türkiye çapındaki tüm depolar kapatıldı ve tüm ürün dağıtımı İstanbul’daki merkezden yapılmaya başlandı, depoların kapatılması her bir bölge için farklı tarihlerde oldu, ancak tüm depoların kapatılmasına karar verilmişti, davalı şirketin Mavişehir’de bulunan bürosunda ise biz satış, iade, fatura işlemleri yapmak üzere faaliyetimize devam ettik, halen de devam etmekteyiz, 2018 nisan ayından sonra buradan gerçekleştirilen herhangi bir taşıma veya nakliye işi olmadı, depo kapatıldı ve Genel Merkez’den takip edilmeye başlandı, halen de öyledir, Ege Bölge Müdürlüğü olarak faaliyet devam etmektedir ve büro olarak devam etmektedir, 30 nisandan sonra davacıya yaptırılan bir taşıma olduğunu hatırlamıyorum, 30 nisanda depo kapatıldı ve o tarihten sonra da ben bir taşıma olmadığını biliyorum, bilgisayarlar en son 30 nisana kadar bekletildi ve 30 nisanda bilgisayarlar kapatıldı” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.

Davacı tarafından iddia edilen harici taşımalara ilişkin belgelerin temini için dava dışı … ile … adına davetiye çıkarılmış, …’ın duruşmada hazır olduğu görülmüş, ” ben…… plakalı tırın sahibiyim. Davalı şirketin Isparta da bulunan depodan malları alıp İzmir de Işıkkent te bulunan depoya taşıma yaptık. Bununla ilgili bağlantıyı oğlumla gerçekleştirdik. Buna ilişkin faturanın olduğu koçanı dosyaya gösteriyorum. Yaptığımız taşımada kimin deposundan ürünleri aldığımızı bilmiyorum. Burada da kime teslim edildiğini bilmiyorum. Oğlum ……… teslimatı yaptı. 22/09/2016 tarihli fatura olup gösteriyorum” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
İlgili …… tarafından duruşmada sunulan koçan içerisinde…….no’lu 22/09/20216 tarihli faturanın bulunduğu ve bu taşımanın Isparta-İzmir Nakliye olarak gösterildiği, KDV dahil 1.062,00 TL bedelin gösterildiği, davalı şirkete hitaben düzenlendiği görülmüş, fatura koçanından bir örnek alınarak fatura koçanı …’a iade edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından ticari defter ve kayıtların dosyaya sunulduğu, davalı vekili tarafından ticari defter ve kayıtların adreslerinin İstanbul olduğunun bildirildiği görülmüş, dosya taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere SMMM bilirkişi ve uzman bilirkişiden rapor alınmak üzere Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yönerge yolu ile gönderilmiş, dosyanın Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Talimat sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/04/2021 tarihli raporun talimat Mahkemesine sunulduğu ve dosyamızın Mahkememize iade edildiği görülmüştür.

Raporun yapılan incelemesinde; davalı ve davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin davalı şirketten Ticari defter kayıtların herhangi bir Cari Hesap bakiye alacağının bulunmadığı, karışılıklı defter ve kayıtların birbiri ile aynı olduğu, dosya içinde davacı tarafa bir yazılı ihtara rastlanmadığı ve dolayısı ile ihbarın olmadığı, taraflar arasında imzalanan 01/01/2018 – 30/04/2018 tarihli sözleşmenin yapılan incelemesinde ; Sözleşme Süresi maddesinde “İş bu sözleşme 01/01/2018 tarihinden 30/04/2018 tarihine kadar 4 ay geçerlidir. Süre bitiminden taraflar arasında 15 gün içerisinde herhangi bir ihtar ve ihbar olmadığı takdirde yıllık enflasyon oranı fiyatlara ilave edilerek, ikinci 4 aylık süre ile tekrarlanmış olacaktır” dendiği, Sözleşmenin feshi maddesinde “Şirket veya nakliyeci haklı fesi aykırılık halinde noterden göndereceği fesihname ile akdi feshedebilir. Haklı fesih veya haksız fesih hallerinde haklı olan taraf karşı taraftan 60 günlük ortalama nakliye fatura tutarını tazminat olarak alabilecektir.” dendiği, bu madde gereği olarak 32.360,97 TL’nin tazminat bedeli olarak ödenip ödemeyeceğinin Mahkemenin takdirine bırakıldığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından istem sonucunu artırma dilekçesi verildiği, harcın tamamlandığı ve davalı tarafa tebliğ edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında 01/02/2012 tarihinden itibaren düzenli olarak yenilenen taşıma sözleşmesi olduğu tarafların kabulündedir. Son olarak 01/01/2018 tarihinde 4 ay süreli sözleşmenin imzalandığı tespit edilmiştir.
Sözleşmenin yapılan incelemesinde ; tarafların dosyamızda ki taraflar olduğu, sözleşme konusunun ise … San. Tic. A.Ş.’nin İzmir Bölge Müdürlüğü deposunda Ege Bölgesi il ve ilçelerine mamullerin nakliye ve dağıtım işi olduğu, nakliyecinin yükümlülüklerinin ayrı ayrı gösterildiği, ayrıca şirketin yükümlülüğünün belirtildiği, ödeme şekillerinin gösterildiği anlaşılmıştır.
Sözleşmenin feshi başlığından önceki paragrafta ise “Sözleşme bitimine 15 gün kala 2018 yılına ait ikinci dört aylık yeni fiyatlar karşılıklı görüşmeler ile yeniden belirlenir. Aksi bir durum olmadığında sözleşme otomatik olarak yenilenmiş sayılacaktır.” ibaresinin bulunduğu görülmüştür.
Sözleşmenin feshi başlıklı kısımda ise “Şirket ve nakliyeci haklı fesih sebeplerinin bulunması, yasaya veya sözleşmenin herhangi bir maddesine aykırılık halinde noterden göndereceği fesihname ile akdi feshedebilirler. Haklı fesih veya haksız fesih hallerinde haklı olan taraf karşı taraftan o 60 günlük ortalama nakliye fatura tutarını tazminat olarak alabilecektir” şeklinde düzenleme olduğu görülmüştür.
Ayrıca sözleşme süresi başlıklı kısımda “İş bu sözleşme 01/01/2018 tarihinden 30/04/2018 tarihine kadar 4 ay geçerlidir. Süre bitiminde taraflar arasında 15 gün içerisinde herhangi bir ihtar ve ihbar olmadığı takdirde yıllık enflasyon oranı fiyatlara ilave edilerek, ikinci dört aylık süre ile tekrarlanmış olacaktır.” şeklinde düzenlemenin olduğu görülmüştür.
Dosya içeriğinde davalı şirket tarafından sözleşme süresi başlıklı kısımda belirtilen şekilde 4 aylık sürenin bitiminde 15 gün içinde herhangi bir ihbar veya ihtar keşide ettiğine dair herhangi bir belge veya delil tespit edilememiştir. Bu durumda sözleşmenin kendiliğinden 4 aylık süre ile tekrarlanmış olduğunun kabulü gerekecektir.
Ancak sözleşmenin konusuna ilişkin kısımda taşımanın nereden yapılacağı hususunun açıkça yer aldığı ve davalı şirketin Ege Bölgesi Müdürlüğüne ait deponun 1 Mayıs itibari ile tamamen taşındığı, deponun kapatıldığı, ürünlerin taşıma işinin tamamen merkezden organize edileceği hususunun dosyadaki belge içeriklerinden belirlenmiştir.
Davacı tarafça sözleşmenin yenilenmesi konusunda ihtarın yapılmadığı yönünde mevcut beyanı bulunmakta ise de, davalı tarafa ait Ege Bölgesi Müdürlüğünün büro halinde çalışacağı hususunun davalı şirket merkezi tarafından karar bağlanması sonrasında Ege Bölgesi deposunun kapatılmasına ilişkin ve depoda ki ürünlerin ve malzemelerin son taşıma işinin de davacı tarafından yapıldığı hususu dosyada ki belgelerden anlaşılmış olmakla birlikte, sözleşmede açıkça 15 gün önceden yenilenmeyeceği hususunun bildirilmesi zorunluluğu bulunması nedeni ile bu konuda ki davalı tarafın savunmalarına itibar edilememiştir.
Davacı vekili tarafından 16/11/2021 tarihli dilekçe ile asıl dosya yönünden davanın ıslah edildiği ve 2.150,00 TL olarak talebin beyan edildiği ve buna ilişkin harcın tamamlandığı anlaşılmıştır. Yine aynı dilekçe ile birleşen dava dosyasında cezai şart bedelinin 32.630,97 TL olarak talep edildiği beyan edilmiş, buna ilişkin harcın ise daha öncesinde tamamlandığı anlaşılmıştır.
Buna göre, davacı tarafından öncelikli olarak asıl dava dosyası yönünden yapılan incelemede, her ne kadar cezai şart isteminde bulunulmuş ise de, davalının son taşıma döneminde üçüncü kişilere yaptırıldığı iddia edilen herhangi bir taşıma belgesinin dosyada mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Üçüncü kişiler tarafından yapıldığı iddia edilen taşımaların ise daha önceki dönemlere ait olduğu görülmüş, üçüncü kişiler tarafından yapılan taşımalar sonrasında taraflar arasındaki sözleşmelerin yenilendiği, davalı şirketin ve davacının yenilenen sözleşmeler ile bir önceki dönem yönünden birbirlerini ibra ettiklerinin kabulü gerektiği, 2018 yılına kadar gelindiği, bu nedenle de son taşıma dönemindeki üçüncü kişilere yaptırılan taşıma tespit edilemediğinden davacı tarafın isteminin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Birleşen dava dosyası yönünden yapılan incelemede ise, davalı şirketin taraflar arasında imzalanan ve kabul edilen 01/01/2018 tarihli sözleşmede, sözleşme süresi başlıklı kısımda süre bitiminde taraflar arasında 15 gün içinde herhangi bir ihtar veya ihbar olmadığı takdirde yıllık enflasyon oranı fiyatlara ilave edilerek ikinci 4 aylık süre tekrarlanmış olacaktır hususu dikkate alındığında davalı şirketin sözleşmenin sona erdirilmesine ilişkin yükümlülüğünü usulüne uygun şekilde yerine getirmediği, ancak davalı şirketin daha sonrasında Kadıköy 15. Noterliği’nin 15/08/2018 tarih …… yevmiye no’lu ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiği hususunun bildirildiği, buna göre sözleşmenin belirtilen tarih itibari ile sona erdiğinin kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda sözleşmenin, sözleşmenin feshi başlıklı kısmı uyarınca “Haklı fesih veya haksız fesih hallerinde haklı olan taraf karşı taraftan 60 günlük ortalama nakliye fatura tutarını tazminat olarak alabilecektir.” şeklinde varılan anlaşmaya göre davalı şirketin sözleşmenin yenilenmeyeceğini hususunu süresinde bildirmemesi ve yenilendiği kabul edilen sözleşme süresi içinde de bu kez sözleşmeyi feshetmiş olması nedeni ile tazminat yükümlülüğünün doğduğunun kabulü gerektiği görülmüştür.
Davalı şirketin yaptırdığı taşımalar yönünden yapılan hesaplamaya ilişkin düzenlenen 26/04/2021 tarihli raporda ortalama 60 günlük nakliye fatura tutarının hesaplandığı, bu hesaplamaya göre 32.630,97 TL bedel kadar tazminattan davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan tüm incelemeler sonucuna göre, asıl dosyada davacının son taşıma döneminde üçüncü kişilere yaptırıldığı iddia edilen taşımalara ilişkin hususun ispatlanamaması nedeni ile buna ilişkin davacı tarafın dayandığı delillerin daha önceki dönemlere ilişkin olması nedeniyle istemin reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen dosya yönünde ise usulüne uygun şekilde sözleşmenin bitirilmesine ilişkin ihtarname olmadığından 60 günlük ortalama nakliye tutarından davalının sorumlu olduğunun kabulüne karar verilmesi ve birleşen dosyanın bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Mahkememizin …. Esas sayılı dava dosyasında davanın REDDİNE,
2-Birleşen 3 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın KABULÜNE,
32.630,97 TL ortalama taşıma bedelinin 14/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
REDDİNE KARAR VERİLEN ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
Davacıdan peşin alınan 71,90 TL harcın red harcına mahsubu ile bakiye 8,80 TL red harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 2.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
KABULÜNE KARAR VERİLEN BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 2.229,02 TL harçtan, peşin alınan 591,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.637,57 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 77,00 TL başvuru harcı, 555,55 tamamlama harcı olmak üzere toplam 632,55 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL Bilirkişi ücreti, 557,50 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.157,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, Asıl dava yönünden kesin, birleşen dava yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
20/01/2022

Yazman ….
e-imza

Yargıç…
e-imza