Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/879 E. 2022/428 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1398
KARAR NO : 2022/440

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/12/2016
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dışı …’ın, 10/07/2016 tarihinde, dava dışı …’a ait olan … plakalı araç ile İzmir Kemalpaşa yolu üzerinde seyir halinde iken, … Plakalı motorsikleti ile ilerlemekte olan davacıya çarpması sonucu yaralamalı Trafik Kazası meydana geldiğini ve davacının ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrası tutulan Kaza Tespit Tutanağında, davacıya çarpan … plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu bulunduğunu, kaza sonrası Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığını, ancak davacının şikayetçi olmaması nedeniyle Kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, sürücü …’ın Sayın Mahkemenizce belirlenecek kusuru sonucunda meydana gelen bu kaza nedeniyle davacıda ortaya çıkan geçici ve kalıcı sürekli iş göremezliğin tazmini için işbu davayı açma gereği doğduğunu, işbu kaza nedeniyle davalı şirkete ihbarda bulunulduğunu ve davalı şirket nezdinde …. nolu Hasar dosyası oluşturulduğunu ancak bugüne kadar karşılanmadığını, davacının bu kaza nedeniyle kalıcı bir hasara uğramış olup hayat kalitesinin hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağını, bu nedenle davacının geçici ve sürekli iş kaybı nedeniyle uğradığı cismani zararın tazmininin talep edildiğini, davacının şimdilik 100,00 TL geçici işgücü/efor kaybı nedeniyle maddi tazminatı ile 1.000,00 TL kesin işgücü/efor kaybı nedeniyle maddi tazminatın davalı şirketten tahsilini talep ettiklerini, davalı şirketin dava konusu kazada asli kusurlu şekilde davacıya çarpan … plakalı aracın …. nolu poliçe ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını düzenleyen şirket olduğunu, davalı şirketin kazaya karışan kusurlu aracın Trafik Sigortacısı olduğundan, davacının uğradığı zararın tamamından sorumlu olduğunu, açıklanan sebeplerle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunu Uyarınca, araç işletenlerinin sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta olduğunu, bu düzenlemeler uyarınca davalı şirketin davacının uğradığı cismani zarar ve mali değerinin teknik hesaplama ile belirlenmesi sonrası bu zarardan sorumlu olduğunu, hesaplama yapılması gereken durum olması nedeniyle davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile talep ettikleri zararların davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketi vekili tarafından dosyaya sunulan 26/12/2016 tarihli dilekçe ile, davacının talebine konu geçici iş göremezlik zararından davalı şirketin sorumlu olmadığını, sürekli iş göremezlik zararı yönünden ise kusurun ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesi gerektiğini, davacının yine Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’ne sevki ile maluliyet oranının düzenlenmesi gerektiğini ve zararın aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, TRH 2010 hesap tablosu dikkate alınarak tazminatın belirlenmesi gerektiğini, ayrıca yasal faizin talep edilebileceğini, bu hususlar gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasını talep ettiği görülmüştür.
Kaza tarihi itibariyle davalı şirket tarafından ZMS Sigorta Poliçesi düzenlenen … plakalı aracın trafik kayıtları celp edilerek dosyamız içine alınmış, davalı şirket tarafından araç için düzenlenen …no’lu ZMS Sigorta poliçesi ve davacının başvurusu üzerine davacı için düzenlenen hasar dosyası celp edilerek dosyamız içine alındığı görülmüştür. Poliçenin yapılan incelemesinde ; kaza tarihi itibariyle kişi başı sorumluluk limitinin 310.000,00 TL olarak gösterildiği anlaşılmıştır.
Meydana gelen kazaya ilişkin düzenlenen Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma sayılı dosyasının celp edilerek dosyamız içine alındığı anlaşılmıştır.
Davacının meydana gelen kaza nedeniyle muayene ve tedavisinin yapıldığı yer olan Ege Üni. Tıp Fakültesi Hastanesi’nden tüm teşhis ve tedavi belgeleri celp edilerek dosyamız içine alınmış, davacıya SGK nezdinde dava konusu kaza nedeniyle yapılan ödeme olup olmadığı hususu sorulmuş, buna ilişkin yazı yanıtının dosyamız içine alındığı anlaşılmıştır.
Meydana gelen kaza da tarafların kusur oranlarının tespiti için dosyanın kusur bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/06/2017 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, raporun yapılan incelemesinde ; davalı şirket tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsünün bulunduğu iki yönlü yolda seyir halinde iken sola dönüş yapacağı sırada gerekli tedbirleri almadığı, alınması gereken tedbirlere ilişkin hususlara riayet etmeden kontrolsüzce dönüşe geçmesi nedeniyle davacının idaresinde ki motosikletin önünü kapattığı, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığından KTK Md. 53/B hükmünü ihlal ettiği ve kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kazanın oluşmasını engelleyecek bir tedbir alma imkanının bulunmadığı, bu nedenle kusurunun tespit edilemediği, düzenlenen raporun dosyada ki verilere uygun ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Davacının meydana gelen kaza nedeniyle bedensel olarak geçici iş göremezlik süresi ile kalıcı iş göremezlik oranının tespiti için dosyanın Ege Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na tevdi edildiği, Başkanlık tarafından düzenlenen 24/11/2017 havale tarihli adli sağlık kurulu raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde ; davacının şikayetleri ve incelenen tıbbi evraka göre nöroloji ile ruh sağlığı ve hastalıkları anabilim dalı konsültasyonları göz önüne alındığında davacının bu bilim dallarına başvurusu sağlanarak olaya bağlı kalıcı bir ruhsal bozukluk olup olmadığı, var ise tedavi ile çalışma olanağı verip vermeyeceği hususunun tespiti ile nöropsikolojik testlerin yaptırılması ve yeni bir raporun aldırılması sonrasında raporlar ile birlikte başvurusunun sağlanması yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Ön raporun davacı vekiline tebliğ edildiği, davacının başvurusunun sağlandığı ve buna göre Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim tarafından düzenlenen 05/04/2018 tarihli adli sağlık kurulu raporunun düzenlendiği, rapora göre; davacıda ki arızalar nedeni ile Balthazard Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranının %4,94 olarak, tıbbi iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 6 ay olarak kabulünün uygun olacağı, şahsın Nöroloji Anabilim Dalına gitmek istemediği, bu yönde bir şikayetinin olmadığını beyan ettiği, bu nedenle de nöroloji konsültasyonunun istenmediği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. Düzenlenen rapor da engellilik ölçütü sınıflandırması ve engellilere verilecek sağlık kurulu raporu hakkında yönetmelik hükümlerine göre inceleme yapıldığı anlaşılmıştır.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora itiraz edilmesi üzerine dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’na gönderildiği, İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 30/07/2018 tarihli rapora göre, çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği uyarınca inceleme yapıldığı ve yapılan inceleme sonucunda davacının %2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve olay tarihinden itibaren 6 aya kadar iyileşme süresinin uzayacağı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen rapor ile ATK İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 2 rapor arasında çelişki olduğu beyan edilmekle, bu çelişkinin giderilmesi ve kaza tarihi itibariyle geçerli yönetmelik hükümlerine göre iş göremezlik durumunun tespiti için dosyanın yeniden İstanbul ATK’na gönderildiği, İstanbul Adli Tıp Üst Kurulu tarafından Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre, tüm vücut engellilik oranının %2 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Raporlar arasında ki çelişkiler dikkate alınarak dosyanın İstanbul ATK Genel Kurulu’na tüm kayıtlar tamamlanmak sureti ile rapor düzenlenmesi için gönderildiği, Üst Kurul tarafından düzenlenen 12/03/2020 tarihli rapora göre, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği dikkate alındığında kas iskelet sistemi, üst ekstremiteye ait sorunlar, ikinci parmak hareket kısıtlılığı, şekil 2.3’e göre parmak özürlülük oranı %15, tablo 2.1’e göre el özürlülük oranı %3, tablo 2.2’e göre üst ekstremete özürlülük oranı %3 olup, toplam tablo 2.3’e göre kişinin tüm vücut engellilik oranının %2 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür. Raporun taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın davacının tespit edilen iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresi dikkate alınarak aktüer yönden zararının hesaplanması ve bu konuda rapor düzenlenmesi için aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 08/12/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor taraflara tebliğ edilmiş, 2022 yılı itibariyle asgari ücret kat sayısında ki artış dikkate alınarak tazminat tutarının güncellenmesi ve buna ilişkin hesaplama yapılarak rapor düzenlenmesi için dosyanın yeniden aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 16/03/2022 tarihli nihai raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Aktüer raporların yapılan incelemesinde, davacının 10/07/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralandığı ve bu tarih itibariyle doğum tarihi dikkate alınarak TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre bakiye ömrünün aktif ve pasif dönemin belirlendiği, nihai maluliyet oranının %2 olarak belirlendiği ve iyileşme süresince %100 iş göremez olduğu, yine davacının kaza da kusursuz olduğu, sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu dikkate alınarak belirleme yapıldığı, davacının kaza tarihinde emekli olduğu, SGK kayıtlarına göre herhangi bir işte çalışmadığı, olay sonrasında beden işçisi olarak çalıştığının belirlendiği, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre kalıcı iş göremezlik zararının 23.336,03 TL olarak belirlendiği, 9 ay geçici iş göremezliğinin olduğu göz önünde bulundurularak 10.980,37 TL geçici iş göremezlik zararının doğduğu yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından değer artırım dilekçesinin dosyaya sunulduğu, harcın tamamlandığı ve dilekçenin taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 10/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının kullandığı araç ile davalı şirket tarafından ZMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması nedeniyle davacının yaralandığı, bu yaralanma nedeni ile davacı da oluştuğu iddia edilen geçici iş göremezlik zararı ve kalıcı iş göremezlik zararının davalıdan tazmini isteminde bulunulduğu, bu sebeple Mahkememiz nezdinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının kalıcı iş göremezlik oranının tespiti yönünden yerleşik Yargıtay ve BAM kararları uyarınca kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre inceleme yapılması gerektiği anlaşılmış ve buna göre kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca rapor düzenlenmesi istenmiş, buna ilişkin olarak ATK Üst Kurulu tarafından düzenlenen 12/03/2020 tarihli raporun belirtilen yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği ve bu rapora dayanılarak zararın hesaplanabileceği anlaşılmıştır.
Buna göre, davacının geçici iş göremezlik süresinin 9 ay, kalıcı iş göremezlik oranının ise %2 olduğunun kabulü gerektiği görülmüştür.
Yargıtay ve yüksek yargı kararlarına göre, davacının kalıcı iş göremezlik zararının hesaplanmasında bakiye ömrün tespiti yönünden TRH 2010 Yaşam Tablosunun dikkate alınması gerektiği anlaşılmış, aktüer bilirkişi tarafından raporun bu husus dikkate alınarak düzenlenmesi gerektiği yönünde Mahkememizce istemde bulunulmuş, bilirkişi tarafından yapılan aktüeryal hesaplamaya göre de davacının meydana gelen kazada kusursuz olduğu da dikkate alınarak zararının geçici iş göremezlik yönünden 10.980,37 TL olduğu, kalıcı iş göremezlik yönünden ise 29.336,05 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından kazaya karışan … plakalı araç için kaza tarihini de kapsar şekilde düzenlenen …. no’lu poliçede belirlenen limite göre bilirkişi tarafından hesaplanan toplam zararın bu limit içinde kaldığı anlaşılmıştır.
TTK, KTK ve Sigorta Genel Koşulları dikkate alınarak davalı sigorta şirketinin meydana gelen kazada oluşan iş bu zarardan poliçe limiti sınırları içinde kalmak kaydı ile sorumlu olduğu, davacı tarafından bu bedelin davalı tarafından tazmini isteminin kabulü gerektiği, davalının meydana gelen kaza nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı veya ortadan kalktığını gösterir herhangi bir delilin dosyada tespit edilemediği, davalı şirket tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru, davacının bedensel zararı birlikte değerlendirildiğinde davacının isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça hesaplanan zarara uygulanması istenen faizin dava tarihinden itibaren istendiği ve yasal faiz istendiği görülmüş olmakla her iki istemin de Mahkememizce kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıda ki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
10.980,37 TL geçici iş göremezlik zararı, 29.336,05 TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 40.316,42 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 2.754,01 TL harçtan, peşin alınan 163,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.590,86 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 6.041,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 62,70 TL başvuru harcı, 133,95 tamamlama harcı, 950,00 TL Bilirkişi ücreti, 1.487,00 TL ATK rapor ücreti ile 284,00 TL Ege Üniversitesi rapor ücreti, 332,50 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 3.250,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır