Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/845 E. 2022/142 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/845
KARAR NO : 2022/142

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı şirketin İzmir 16. İcra Müdürlüğünce başlatılan …/… E. sayılı takibe itiraz ettiğini, icra dairesinin yetkisiz olduğunu iddia etse de para alacağında ifa yeri alacaklının ikamet adresi olduğundan icra takibinin yetkili İzmir İcra Müdürlüklerinde başlatıldığını, icra takibinin taraflar arasında sözlü anlaşma sonucu oluşan para borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatıldığını, davalı şirket ile … Servis Ve Dağıtım Ltd. Şti arasında palet yapım ve onarımı için bir sözleşme yapıldığını, davalının … ile yaptığı anlaşmadaki işin görülmesi için müvekkili şirket ile anlaştığını, taraflar arasında yapılan sözlü anlaşmaya göre müvekkili şirketin işin görülmesi amacıyla dört çalışanını davalı şirkette çalışması için görevlendirdiğini, çalışanların davacı şirketten sigorta çıkışları yapıldığını ve 17.01.2018 itibariyle davalı şirkette sigorta girişleri gerçekleştirilerek işe başladığını, işbu çalışma için görevlendirilen çalışanların; …, …, …, 15.01.2018’den 17.05.2018 tarihine kadar … 17.01.2018’den 18.05.2018 tarihine kadar çalıştıkları ve çalıştıkları tüm süre boyunca taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya istinaden davacıdan istenen işlerin yapılması amacıyla davalı himayesinde bulunduğunu, yalnızca ilgili işin görülmesi amacıyla çalıştıklarını, taraflar arasındaki ticari ilişkide, müvekkili şirketin işin görülmesi için gerekli mal (ahşap, metal vb) ve hizmeti (çalışan) sağlayacağını, yapılan iş karşılığında fatura keserek bunları davalıya ileteceğini, davalının işçilerin maaş ve sigorta primlerini yatıracağını ve bu miktarı davacıya hizmet bedeli şeklinde fatura edeceğini, davacının ödeyeceği miktardan düşeceğini, 15.01.2018 tarihinden 17.05.2018 tarihine kadar çalışmanın anlaşıldığı şekilde devam ettiğini, daha sonra ilgili işi görmek üzere görevlendirilen çalışanların davalı tarafça işine son verildiğini ve herhangi bir ihtar yapılmaksızın aradaki ticari ilişkinin sonra erdirildiğini, müvekkili şirket tarafından e-tebligat ile davalıya iletilen 22.05.2018 tarihli 4 adet e-faturaya ilişkin herhangi bir ödeme ya da herhangi bir itiraz yapılmadığını, davalının itiraz dilekçesinde müvekkili şirkete borcu olmadığını iddia etse de cari hesap dökümleri ve faturalarla ilgili borcun doğduğunun sabit olduğunu, aradaki akdi ilişki kapsamında işin görülmesi amacıyla davalıya gönderilen malları gösterir davalı çalışanı … imzalı belge ile de bu akdi ilişkinin varlığının sabit olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sözlü anlaşmayla kurulduğu ve her iki şirketin de birbirine kestiği faturalarla ve malzeme bilgilerini gösterir evraklarla da bu ilişkinin sabit olduğunu bu nedenlerle 18.06.2018 tarihli itirazın iptaline, İzmir 16.İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında takibinin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirketin merkez adresinin Bursa olduğundan dolayı Bursa mahkemelerinin yetkili olduğunu, öncelikle davanın yetki yönünden reddini talep ettiklerini, davacının tanık deliline muvafakatleri bulunmadığını, 2005 yılında faaliyetine başlayan müvekkili şirketin, ikisi Bursa Kestel Sanayi Bölgesi’nde, ikisi Bursa Serbest Bölgesi’ nde, biri de Ege Serbest Bölgesi’nde olmak üzere toplam 25.000 metrekare üzerine kurulu olan 5 adet tesisi bulunduğunu, Türkiye’ nin 15 farklı ilinde, 250’ nin üzerinde sanayi kuruluşuna profesyonel ve entegre atık yönetim hizmeti verdiğini, faaliyet gösterdiği 13 yıl içerisinde ülkenin önemli atık yönetim firmalarından biri haline geldiğini, vermiş olduğu hizmetler kapsamında … Meşrubat San. Ltd. Şti.’ nin (…) İzmir’ deki fabrikasında palet tamir ve ayrıştırma işini üstlendiğini, taraflar arasında aşağıda şartları belirtilen şekilde iş ilişkisi bulunmakla birlikte müvekkil şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmanın kullanım sonrası 3. Şahıs … firmasına ait hurda paletlerden öncelikle sağlam olanlar ayrıştırılarak, tamamen kullanılamaz hale gelenlerin hurdaya ayrıldığını, tamir edilebilir durumda olanların ise hurda palet parçaları kullanılmak suretiyle tamir edildiğini, yeni palet parçasının kullanılmadığını, yeni parça kullanımının ticari olmadığı gibi yapılan işin niteliğine de aykırı olduğunu, bu iş kapsamında müvekkili şirketin … firmasıyla parça başı işe göre ücret aldığını, belirlenen parça başı ücrete çivi, iş aletleri masrafı, işçilik ücretleri gibi diğer alacak kalemlerinin dahil olduğunu, yapılan masraflar için ayrıca bir alacak talep etme hakkı bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı tarafla da aynı usulle çalıştığını, davacı tarafın hakedişlerinin ödendiğini, masraf olarak talep ettiği alacak talebinin haksız olduğunu, bu sebeple davacı tarafın 22.05.2018 tarihli reddedilen 20.000 kg palet tahtasına ilişkin olduğu iddia edilen faturayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, bahse konu hurda palet tamiri işine ilişkin olduğu, müvekkili şirketin kabul etmiş olduğu fatura bedellerine ilişkin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin yasal defter ve kayıtları incelendiğinde de borçlu olmadığı aksine alacaklı olduğunun tespit edileceğini, ancak davacının, müvekkili şirkete iş ilişkisi bittikten sonra 22.05.2018, 24.05.2018 ve yine 24.05.2018 tarihli üç adet fatura gönderdiğini, müvekkil şirket tarafından da süresi içerisinde bu 3 adet faturanın reddedildiğini, herhangi bir mutabakat sağlanmadan talep edilen fatura içeriklerinin gerçeğe aykırı olduğu, iddia edilen işlerin yapılmadığını, davacının, dilekçesinin ekinde birtakım malzemelerin teslim edildiğine dair işçi … imzalı belgeler sunduğunu, davacı tarafın alacak iddiası ile bahse konu belgelerin bağlantısının tam olarak açıklanmadığını, sunulan belgelerle çivi, takoz, gözlük, baret vs. gibi birtakım malzemelerin teslim edildiği iddia edilmekle birlikte, davacının alacaklı olduğunu fatura içeriklerinin bu malzemelerle ilgisiz olduğunu, ayrıca belgeleri imzalayan …’ da dahil olmak üzere 4 işçinin resmiyette müvekkili şirkete bağlı olduğu ve davacı tarafın fiili kontrolü altında olduğunu, bu işçilerin müvekkil şirket adına herhangi bir mal teslim alma yetkisi bulunmadığını, bu tür işler ile müvekkil şirketin oradaki saha sorumlusu olan …’ın ilgilendiğini, müvekkili şirket tarafından işçilerin iş ilişkisine son verildiği belirtilmekle bu durumun gerçek olmadığını, bu 4 işçinin de istifa ettiğini, açıklanan nedenlerle davacı tarafından açılan davanın reddine, davacı aleyhine dava bedelinin % 20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; müvekkili şirketçe davalı şirket adına tanzim edilen e-faturalar, davalı şirketçe müvekkili şirket adına tanzim edilen e-faturalar, müvekkili şirkete ait cari hesap dökümleri, taraflar arasındaki malzeme ikmalini gösterir imzalı belgeler, 3.kişi … Servis ve Dağıtım Ltd Şti. Kayıtları, tanık, bilirkişi vs.her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İlgili faturalar, müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtları, tanık, bilirkişi, yemin ve davacı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
İzmir 16.İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı … Geri Dönüşüm Madencilik İnş.Loj.Turizm San.ve Tic.A.Ş tarafından, takip borçlusu … Plastik Atık Yön.Ltd.Şti. aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak 78.233,20 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 08.06.2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla sunduğu 08.06.2018 tarihli dilekçe ile takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, yetkili icra dairesinin Bursa İcra Müdürlüğü olduğunu, alacaklı tarafa herhangi bir borcun bulunmadığından takibe, borca, yetkiye, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin kapsamı, iş bu kapsam dahilinde davacının davalıya sunduğu mal sunduğu mal ve hizmet miktarı ile sunulan mal ve hizmet bedeli ve bu bedelin davalı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise takip tarihi itibarı ile davalının ödemesi gereken bakiye borç miktarını gösterir dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor aldırılması hususunda Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, dosyanın SMMM bilirkişisi
…’e tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 29/08/2019 tarihli düzenlenen raporda; davalı 2017 ve 2018 yıllarında e-defter mükellefidir. Cari hesap ekstreleri ve defter kayıtları incelendiğinde: 2017 yılından gelen 8.648.79-TL devir borcu ile birlikte davalı tarafından kesilen 128.229.46-TL toplam tutardaki 10 faturanın tamamının davalının kendi defterlerinde kayıtlı olduğu bu faturalarda davacı ile herhangi bir farklılığın bulunmadığı görülmektedir. 2018 yılı içinde davacı tarafından kesilmiş olan toplam 215.111.45-TL toplam tutarlı 7 faturanın davalı defterlerinde tamamının yer almadığı ve sadece 102 172.68-TL toplam tutarlı 3 faturanın kayıtlı olduğu, toplam 112.938.77-TL toplam tütarlı yukarıda rapor içeriğinde listelenmiş 4 adet faturanın ise davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı bu nedenle davacıdan 34.705.57-TL alacaklı olarak göründüğü işlenmeyen faturaların kabulü halinde ise davalının davacıya takip ve dava tutarı kadar yani 78.233. 20 TL borçlu olacağı tespit edilmiştir. Dosyadaki evraklar incelendiğinde 22.05.2018 tarihinde kesilen 21.800.00-TL tutarlı faturaya red yanıtı geldiği görülmektedir. Diğer faturalar için red yanıtının verilip verilmediği belge olmadığı için belli değildir. Davalı vekili her ne kadar dilekçesi ekinde bununla ilgili sistem bilgileri ekli denmişse de dosyada böyle bir evrak mevcut değildir. Davalı vekilinin red yanıtı içeren sistem bilgilerini dosyaya eklemesi gerekmektedir. Davacı firma davalının kesmiş olduğu tüm faturaları kendi defterlerine işlemiştir. Bu faturalar ile ilgili bir sorun bulunmamaktadır. Sorun davacı tarafından kesilen yedi adet faturadan üçünün davalı tarafından kabul edilip kendi defterlerine işlemiş olmasına rağmen diğer dört faturayı kayıtlarına geçirmemiş olmasından kaynaklı olup defterlerine işlemediği ve red yanıtı verdiğini beyan ettiği faturaların toplam tutarı 112.938.77-TL dir. Dolayısıyla davacı davalıdan 78.233.20-TL alacaklı olduğunu beyan ederek takip başlatmışken davalı defterlerine göre davacı davalıya 34.705.57-TL borçlu görünmektedir. Davacı tarafından kesilen faturalarda açıklama kısmında hizmet bedeli yazmaktadır, şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, davacı şirket defter ve kayıtları ile dosya üzerinde inceleme yapılarak, taraflar arasındaki ticari ilişkinin kapsamı, iş bu kapsam dahilinde davacının davalıya sunduğu mal sunduğu mal ve hizmet miktarı ile sunulan mal ve hizmet bedeli ve bu bedelin davalı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise takip tarihi itibarı ile davalının ödemesi gereken bakiye borç miktarının tespiti ile dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın SMMM bilirkişi … ‘e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından 24/02/2020 tarihli düzenlenen raporda ; her iki tarafın defterlerinin E-defter Formatında kaydedildiği ve defter beratlarının alınmış olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmaması nedeniyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin işleyişi net olarak belirlenememiştir. Ancak tarafların beyanlarındaki açıklamalara göre ticari ilişkide öncelikle Davalı …’ın Davacı …’ya tamir edilebilir durumda olan paletleri gönderdiği ve bunlar için fatura düzenlediği, Davacının tamir hizmetini yerine getirdikten sonra bu hizmet için Davalıya fatura düzenlediği anlaşılmaktadır. Yazılı sözleşme olmaması nedeniyle malzeme kullanımına ilişkin olarak düzenlemenin ne şekilde olacağı da belirlenememektedir. Davalı …’ın Davacıya düzenlendiği faturalar ile Davacı …’nın Davalıya düzenlediği faturaların miktarlarının karşılaştırılması ile Davacının verdiği hizmet miktarı belirlenmeye çalışılmış olmakla birlikte tarafların faturalarındaki miktar ölçü (Davalıda Kg- Davacıda adet) birimlerinin birbiri ile uyumlu olmaması nedeniyle net bir tespit yapılamamıştır. Bu nedenle davacının davalıya verdiği hizmetin tutarsal olarak karşılığı da net olarak tespit edilememiş ve irsaliyeler görülemediğinden fatura içeriklerinin davalıya teslimi belirlenenemiştir. Davacı faturalarının tarafların defterlerindeki kayıt durumu incelenerek borç/alacak yönünden değerlendirme yapılabilmiştir. Tarafların birbirine düzenlediği faturaların ve ödemelerin davacı defterlerinde kayıt durumu incelenmiş ve aynı zamanda Davalı defterlerinde yapılan inceleme ile alınan bilirkişi raporu ile karşılaştırma yapılarak; davalı …’nın davacı adına düzenlediği toplamı 128.229,45 TL bedelli 11 adet faturanın Davacı defterinde kayıtlı olduğu, bu konuda tarafların kayıtlarında uyuşmazlık olmadığı, davacı …’nın davalı …’a 46.723,00 TL bedelli çek ile ödeme yaptığı ve çek kaydının her iki tarafın defterinde bulunduğu, bu konuda tarafların kayıtlarında uyuşmazlık olmadığı, davacı …’nın davalı adına düzenlediği 6 adet fatura toplamının 168.388,45 TL olduğu ancak bu faturalardan toplamı 78.049,93 TL olan 3 tanesinin Davacı defterinde kayıtlı olduğu, Davalı defterinde ise toplamı 55.449,68 TL bedelli 2 tanesinin kayıtlı olduğu ve Davacı faturaları yönünden tarafların defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmadığı, tespit edilmiştir. Takip tarihi 07.06.2018 itibariyle; davacı defterlerine göre Davalı 12.105,31 TL alacaklı, davalı defterlerine göre ise davalı 34.705,57 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalıda kayıtlı olmayan davalı faturalarının içeriğinin davalıya teslimi yönünden inceleme yapılarak rapordaki tabloda 1-4-5-6.sıradaki 4 adet Davacı faturasının irsaliyesi görülemeyerek teslimin ispatlanmadığı, ayrıca yine 4-5-6.sıradaki faturaların e-fatura sisteminde red bilgisi bulunduğu ve her iki tarafın defterinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından BS Formu ile de Vergi Dairesi’ne beyan edilmediği tespit edildiğinden, davacının 07.06.2018 tarihinde İzmir 16.İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı İcra dosyasında 78.233,20 TL asıl alacak üzerinden başlattığı takipte alacaklı olmadığı sonucu ile davalıda kayıtlı olmayan fatura içeriklerinin tesliminin ispatlanması durumunda değerlendirme yapılabileceği rapor edilmiştir.
Mahkememizin 24/11/2020 tarihli celsesinde; davacı vekilinin 24.02.2020 tarihli bilirkişi raporuna itirazına binaen İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, dava dışı … Servis ve Dağıtım Ltd.Şirketi ‘ne ( … Cad. No:… … blok D:… …/İstanbul) 2018 yılı ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmek veya bulunduğu yeri bildirmek üzere ihtaratlı davetiye çıkarılması, dava dışı … Servis ve Dağıtım Ltd.Şirketi tarafından 2018 yılı ticari defter ve kayıtların incelenerek, 15.01.2018-17.05.2018 tarihleri arasında davalının dava dışı … Servis ve Dağıtım Ltd.Şirketine palet yapım ve onarım işi nedeniyle kesmiş olduğu faturalar, yapılan iş miktarı,iş bedeli ile davalının taşeron olarak bu işi davacı şirkete vermiş olması gözetilerek davacı tarafından düzenlenen ve uyuşmazlık konusu olan 01.03.2018 tarihli 22.600,24 TL, 22.05.2018 tarihli 21.800 TL , 24.05.2018 tarihli 43.790,98 TL ve 24.05.2018 tarihli 24.747,55 TL bedelli faturalar hizmet miktarı ve bedeli yönünden karşılaştırılarak bu dört faturaya konu işin davacı taşeron tarafından dava dışı … Servis ve Dağıtım Ltd.Şirketi’ne yapılıp yapılmadığı, bu faturalar nedeniyle dava dışı … Servis ve Dağıtım Ltd.Şirketi tarafından davalıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda mahkemece resen seçilecek SMMM bilirkişisine tevdine karar verildiği ancak dava dışı … Servis ve Dağıtım AŞ ‘nin defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle bilirkişi incelemesi yapılmadan talimatın bila ikmal döndüğü görülmüştür.
Davacı vekili tarafından tanık dinlenmesi talebinde bulunulmuş ise de, davalının tanık dinletme talebine muvafakatı bulunmadığı ve tanıkla ispatı istenen hususlar dikkate alındığında, tanık dinletme talebinin reddine, ayrıca yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebinin dosya kapsamında mevcut olan bilirkişi raporları dikkate alınarak reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 11.celsesinde yemin deliline dayanan davacı tarafa davalıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı, yemin teklifinde bulunulacak ise yemin teklifini hazırlayıp mahkemeye sunmak üzere tarafına iki haftalık kesin süre verilmiş ise de, kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından davalıya yemin teklifinde bulunulduğuna dair beyanda bulunulmadığı ve yemin metni sunulmadığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; ticari hizmet sözleşmesinden doğan alacağa dair başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde dava şartının bulunup bulunmadığı yönünden öncelikle bu hususun incelenmesi gerektiği, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği,bu halde yetkili icra dairesinin İİK.nun 50.md. uyarınca HMK.nın yetkiye ilişkin hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması suretiyle tespitinin gerektiği, alacağın cari hesap bakiyesinden kaynaklandığı, HMK.nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri olan İzmir İcra dairelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunduğu, dava şartının mevcut olduğu görülerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, takibe ve davaya konu alacağın para alacağı olup Türk Borçlar Kanunu’nun 89. Maddesine göre taraflarca aksi kararlaştırılmamış ise para borçlarının ifa yeri alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğundan HMK 12. maddesine göre de, sözleşmeden doğan davalarda, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu düzenlenmiş olup, davacının yerleşim yeri adresi itibarı ile uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla davalı borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davalının dava dışı … Servis ve Dağıtım Ltd. Şirketinin İzmir’deki fabrikasında palet yapım ve onarım işini üstlendiği ve bu işi taşeron olarak davacıya verdiği, taraflar arasındaki ticari ilişkide davalının davacıya tamir edilebilir durumda olan paletleri gönderdiği ve bunlar için fatura düzenlediği, davacının tamir hizmetini yerine getirdikten sonra bu hizmet için davalıya fatura düzenlediğinin anlaşıldığı, davacı tarafından bu kapsamında cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borcun tamamına itiraz etmesi üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli 29.08.2019 tarihli raporda 2018 yılı içinde davacı tarafından kesilmiş olan 215.111.45-TL toplam tutarlı 7 faturanın sadece 102.172,68-TL toplam tutarlı 3 faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, 01.03.2018 tarihli 22.600,24 TL, 22.05.2018 tarihli 21.800 TL , 24.05.2018 tarihli 43.790,98 TL ve 24.05.2018 tarihli 24.747,55 TL bedelli toplam 112.938.77-TL tutarlı 4 adet faturanın ise davalı defterlerinde kayıtlı olmadığının ve davalı defterlerine göre davacının davalıya cari hesap nedeniyle 34.705,57 TL borçlu olduğunun belirtildiği; davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli 24.02.2020 tarihli raporda 01.03.2018 tarihli 22.600,24 TL bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ancak irsaliyesinin tespit edilemediğini, diğer faturalar olan 22.05.2018 tarihli 21.800 TL , 24.05.2018 tarihli 43.790,98 TL ve 24.05.2018 tarihli 24.747,55 TL bedelli faturaların davacı defterlerinde de kayıtlı olmadığı gibi davacı tarafça BS formu ile Vergi Dairesine de bildirilmediği, bu üç fatura yönünden irsaliye belgelerinin tespit edilemediği ve e fatura sisteminde red bilgisi bulunduğunun belirtildiği, dava dışı … Servis ve Dağıtım Ltd. Şirketi’nin ticari defter ve kayıtlarını sunmaması sebebiyle inceleme yapılamadığı, davalının tanık dinletme talebine muvafakat etmemesi ve tanıkla ispatı istenen hususlar dikkate alındığında davacının tanık dinletme talebinin reddedildiği, davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından davalı tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatıldığı, ancak davacı tarafça davalıya yemin teklifinde bulunulmadığı bu kapsamda ispat yükü kendisine düşen davacının takibe konu fatura içeriği olan hizmet sunumunu ispatlayamadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davacının icra takibinde kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından İİK 67/2. Maddesindeki kötüniyet tazminatının şartları gerçekleşmediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 944,86-TL’den mahsubu ile bakiye 864,16 -TL ‘nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 10.970,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 Sayılı Yasanın 5.ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.