Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/819 E. 2022/1008 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/819 Esas
KARAR NO : 2022/1008
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022
Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 16/07/2018 tarihli dava dilekçesi ile; İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine icra takibi açılarak, 1 şubat- 15 nisan tarihleri arasında danışmanlık hizmeti verildiği açıklaması ile tanzim edilen fatura bedeli talep edilmiş, takip davacı şirketin İzmir’e nakledilmesinden sonra eski adresine yapılan usulsüz tebligat ile kesinleştiğini, usulsüz tebligat ve borca itiraz ile ilgili açılan 4. İcra Mahkemesinin … sayılı dosyası ile görülen davada tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ve karar kesinleşmiş ancak icra dosyasına verilen itiraz dilekçesi ıslak imza ile havale edilmediği ve sisteme okutulmadığı için süresinde verilmiş bir itiraz dilekçesi olarak kabul görmemiş ve takibin devamına karar verildiğini, takibin durdurulması için ödediğimiz 7.375 TL teminatın da haczedildiği, takip usulsüz tebligatla kesinleştiği için davacı şirket aleyhine işlemler yapıldığını, gayrimenkul alanında çalışan davacı şirketten franchise alan bölge ofislerine alacak haczi ihbarnameleri gönderilerek şirketin ticari itibarı zedelendiğini, takibin durdurulmaması durumunda işlemlerin devam edeceğini ve davacı şirketin zor durumda kalacağını, takip dayanağı faturada alacak sebebi, 1 şubat ile 15 nisan arasında “Sos.Med. Digital Rkl. Ve Basın Dan.” olarak belirtildiğini, taraflar arasında belirtilen türde bir ilişki olmadığı gibi, bu konuda davalılara verilen bir görev veya davalılar ile yapılmış bir sözleşme de bulunmadığını, icra takibine konu edilen fatura da şirkete verilmemiş veya gönderilmediğini, takibin açıldığına muttali olunduğunda dosyada görüldüğünü, süresinde İcra Dairesi ve Mahkemesine başvurularak faturanın ve borcun kabul edilmediğinin bildirildiğini, davacı şirket ile davalılar arasında böyle bir faturanın düzenlenmesini gerektiren hukuki veya ticari ilişki bulunmadığından, fatura ve faturanın icraen tahsilinin istendiği icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tesbiti, bu arada davacı şirket aleyhine takibin devam etmemesi için icra takibin tedbiren durdurulmasını talep ettiklerini, Mahkeme kararı ile tespit edilen takibe ve takip konusu faturaya muttali olduğu anda takibe, borca ve faturaya itiraz ettiklerini, usuli sebeplerle itirazlarının takibi durdurmadığı göz önüne alınarak teminatsız olarak takibin durdurulmasının gerektiğini, İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile takibe konulan 24/04/2017 tarih ve … nolu 14.750,00 TL tutarlı faturadan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile takibin iptalini talep ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, davalılar vekilinin Mahkememize sunduğu, 10/08/2018 tarihli yanıt dilekçesi ile; Davacı tarafından işbu davanın konusu icra takibine itiraz edilmediğini, söz konusu takibin kesinleştiğini, ve ticari işlemlere haklı devam edildiğini, söz konusu faturanın konusunun, davalıların davacı/borçlu firmaya sunmuş olduğu sosyal medya ( facebook, instagram vb) yöneticiliği-internet kaynaklı reklam/tanıtım ( Google Adwords vb) ve basın danışmanlık ( haberler, haber içerik ve görselleri, bağlantı sağlama), fotoğraf çekimi ve düzenlemesi, video hazırlama, katolog ve sunum hazırlanması gibi (ayrıca davalıların partner iş ortakları kadraj medya ve … tarafından davalıya verilen hizmetler de dahil olmak üzere) ajans hizmetleri olduğunu, her ne kadar, davacı tarafın davalılar ile arasında böyle bir iş ilişkisi olmadığını iddia etse de davacı şirket başta sosyal medya olmak üzere haberlerde ve pek çok online mecrada halen davalının çektiği ve hazırladığı yönetmiş olduğu içerikleri halen kullanmakta olduklarını, davacı firmanın yöneticisi … ile davalıların mail yazışmalarında projenin teslimi, projeye ait sunumlar, projeye ait linkler, sunum için hazırlanan videolar vb. hizmetler hakkında yazışmalar yapıldığını, kısacası davalılar tarafından davacı şirkete hizmet sunulduğunun aşikar olduğunu, bu hususta, davacının dava dilekçesinde dayandığı muhasebe kayıtları, BA/BS formları ve ticari defterleri de taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını ispatlayacak olup, davaya konu faturanın bu belgeler içinde görülmemesi halinde işbu dilekçe ekinde sunulan ve ilerde sunulacak olan delillerin dikkate alınmasını talep ettiklerini, nitekim davacının kendi defter ve kayıtlarına faturayı işlemiş olması faturaya konu hizmetin verildiğine karine teşkil ettiğini, bu nedenle, davacının bağlı olduğu Karşıyaka- Vergi Dairesi ile daha önceden kayıtlı olduğu Marmaris- Vergi Dairesi’ne ve davalıların bağlı olduğu Urla- Vergi Dairesi Başkanlıklarına müzekkere yazılarak yukarıda belirtili 24.04.2017 Tarih- … No’lu 14.750,00-TL bedelli faturaya ait BA/BS formlarının birer örneğinin istenilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, kaldı ki, hizmet konusu içeriklerin orijinal hallerininin davalılarda mevcut olduğunu, içeriklerin davacı tarafından internetten kaldırılmış olması halinde sunulan hizmetin orijinal içeriklerinin de Mahkemece talep edilmesi halinde incelenebileceğini, ticari ilişkiden kaynaklı borcun mevcut olması sebebiyle davacının dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir talebinin de reddinin gerektiği yönünde beyanda bulunduğu ve davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İzmir 4. İcra Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünden şirket kayıtlarının, Karşıyaka Vergi Dairesi, Marmaris Vergi Dairesi ve Urla Vergi Dairesinden dava konusu faturaya ilişki BA – BS formlarının celb edilerek dosyamız içine alındığı görülmüştür.
İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içine konmuş, yapılan incelemesinde alacaklılarının dosyamız davalıları olduğu, borçlunun dosyamız davacısı şirket olduğu, takibin dava dosyamızda konu edilen faturaya dayalı olarak başlatıldığı görülmüştür.
Davalılar … ve …’nun tacir olup olmadıkları hususunda yazışma yapılmış, her iki davalı adına adi ortaklık şeklinde ticari unvanın bulunduğu, bu haliyle davalıların tacir olduklarının kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Yapılan incelemede davalılar … ve

…’nun birlikte Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde kayıtlarının bulunduğu, davalıların adi ortaklık şeklinde ticari faaliyetlerine devam ettikleri, adi ortaklığa ait vergi kayıtlarının ayrıca icra takibine dayanak gösterilen faturaya ilişkin düzenlenen BS formunun davalılara ait iş yerinin bağlı olduğu Vergi Dairesinden istenerek dosya içine alındığı, ayrıca aynı faturaya ilişkin davacı şirketin BS formu düzenlemediği, bu konuda herhangi bir bildirim yapmadığı hususunun bildirildiği görülmüştür.
Dava, davalılar tarafından davacı şirkete sunulduğu beyan edilen sosyal medya yöneticiliği internet kaynaklı reklam, tanıtım ve basım danışmanlık ile fotoğraf çekimi ve düzenlemesi, video hazırlama katalog ve sunum hazırlanması gibi ajans hizmetlerinin verildiği iddiası ile ve bunun karşılığında düzenlenen fatura bedelinin davacıdan tahsili istemi ile başlatılan icra takibi nedeni ile davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılan davadır.
Davanın konusu gereği davalı tarafça icra takibine konu edilen alacağın doğduğunun ispatı gerektiği dikkate alınarak taraflarca bildirilen delillerin dosyaya sunulması için taraflara süre verildiği, davalı tarafça davacıya verildiği iddia edilen hizmetlere ilişkin olarak dijital medya içeriklerinin dosyaya sunulduğu görülmüş, davalı tarafça adi ortaklık adı altında işletme defterinin düzenlendiği, defterin dosyaya sunulduğu, davacı şirkete ait defterlerin ise kendisinde olduğu beyan edilen mali müşavirden temin edilemediği anlaşılmış, dosyanın 1 Mali Müşavir Bilirkişi ve sektörde uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği anlaşılmış, bilirkişiler tarafından düzenlenen 21/12/2021 tarihli raporun düzenlendiği ve dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde; dosya içeriğine göre orta ölçekli firmaların sunmuş olduğu sosyal medya yöneticiliği internet kaynaklı reklam ve tanıtım basım danışmanlık, fotoğraf çekimi, video hazırlama gibi hizmetlerini yani kurumsal kimlik yaratma çalışmalarının piyasa fiyatının aylık 10.000,00 TL’den fazla olmadığı, yapıldığı iddia edilen çalışma da danışmanlık süresinin 15 gün olduğu, davalı tarafın adi ortaklık olması nedeniyle İşletme Defteri tutmakla yükümlü olduğu ve dava konusu yapılan faturanın davalıya ait İşletme Defterinin 16. Sayfasında kayıtlı olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin mali Müşavir …’de olduğu ifade edilse de mali müşavirin beyanına göre kendisinde 2017 yılı ait olmak üzere davacıya ait ticari defter ve evrak bulunmadığı, dolayısı ile davacı ticari defterlerinin de incelenemediği, davalı vekili tarafından dosya içeriğine sunulan mavi föy içeriğinde ki USB ve içeriği evrakların çıktısının sunulduğu, dosya içeriğinde sunulu evrakların davacının sunmuş olduğu dava dilekçesinde ifade etmiş olduğu sosyal medya yöneticiliği, internet kaynaklı reklam ve tanıtım, basın danışmanlık, fotoğraf çekimi, video hazırlama gibi hizmetlerin sunulup sunulmadığının tespitine ait bir sözleşme bulunmadığından , 1 Şubat -15 Şubat arasında ne kadarının yapılıp teslim edildiğine ait somut bir belge tespit edilemediğini, davalı tarafın dosya içeriğinde sunulu belgelerde davacıya hizmet sunduğu kanaat edilirse davacının davalıya 14.750,00 TL borçlu olacağı, aksi halde davalının davacıdan alacaklı olmayacağı, yönündeki kanaatin bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından ve davalılar vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesinin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalı tarafından icra takibine konu edilen ve takibe dayanak gösterilen faturanın ticari defter ve kayıtlarda olup olmadığının denetlenmesi yönünden inceleme yapılmak üzere ticari defter ve kayıtların var olduğu bildirilen mali müşavirden temin ederek bilirkişi incelemesine hazır halde bulundurmadığı, bu hususta yapılan yasal uyarıya rağmen ticari defterlerin incelenmesini sağlayacak herhangi bir işlemin yapılmadığı ve davacı taraf defterlerinin incelenememesi nedeniyle davacı lehine bir hususun değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, ticari defterler yönünden yapılacak incelemenin bu durumla sınırlı olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı defterlerinde ise, davalıların birlikte tuttuğu adi ortaklığa ait ticari işletme defterinde alacak kaydının bulunduğu ancak ödemeye ilişkin herhangi bir kaydın tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Dava konusu İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibin kesinleştiği dikkate alındığında davacı tarafça aynı zamanda borçlu olunmadığı husususun da dava dilekçesinde iddia edildiği şekilde ispatlanması gerektiği halde bu hususu ispata yarar herhangi bir delilinde davacı tarafından dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
Davacı tarafça davacı şirket için hazırlandığı belirtilen sosyal medya içeriklerinin davalı şirkete ait internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında kullanıldığı, ayrıca davacı şirkete ait bir kısım haber içeriklerinin yine davacı şirkete ait internet sitesinde mevcut olduğu, davacı şirket yetkilisinin söyleşinin bulunduğu ve internet üzerinden yapılan haber sitelerinde bulunduğu tespit edilmiştir. Bu sosyal medya içerikleri ve tanıtıma ilişkin işlemlerin davacı tarafından üçüncü bir kişiye yaptırıldığını gösterir herhangi bir delilin de davacı tarafından dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
Gerek taraflar arasında davalı tarafın verdiğini iddia ettiği ajans hizmetlerine ilişkin elektronik posta yazışmaları, gerek davalı adi ortaklığın davacı şirketin sosyal medya yöneticisi olduğuna ilişkin sosyal medya verileri birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında bu hizmetin alınmasına ilişkin karşılıklı olarak iradelerin uyuştuğunun kabulü gerektiği, davacı şirketin davalı taraftan bu hizmeti aldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Bu hizmetin alınmış olmasına rağmen davacı tarafça davalı tarafa herhangi bir ödeme yapıldığını gösterir kayıt veya belgenin de mevcut olmadığı anlaşılmış, davacı tarafın davalı tarafa mevcut icra takibine dayanak gösterilen fatura bedelinde borçlu olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Zira davacı tarafça düzenlendiği ve davalı tarafa teslim edildiği belirtilen faturanın davacı defterlerinde olup olmadığı hususunun değerlendirilemediği, davacı tarafın defterlerini dosyaya sunmamakla ve incelemeye hazır bulundurmamakla iddiasının ispatı yönünden bu hususa ilişkin lehe delil olma hakkından vazgeçmiş sayılacağı anlaşılmış, davanın reddine karar verilmesi gerektiği görülmüş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile bakiye 171,20 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerin vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2022

Yazman
e-imza

Yargıç
e-imza