Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/808 E. 2021/382 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/808 Esas
KARAR NO : 2021/382

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 06/07/2018 tarihli dava dilekçesi ile; davacı şirket ile davalı şirket arasında taşıma ilişkisine istinaden davacı tarafından davalı adına 08/08/2017 tarihli … numaralı 8.818,12 TL tutarında ve 08/08/2017 tarihli … numaralı 2.647,13 TL tutarındaki faturaların düzenlendiğini, ancak davalının söz konusu faturalardan kaynaklı borcunu vadesinde ödemediğini ve davacıya karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, alacağın tahsili maksadı ile İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, itirazın tamamen kötü niyetli olarak alacağın sürüncemede bırakılması amacı ile yapıldığını, bu nedenle icra takibine yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 06/09/2018 tarihli yanıt dilekçesi ile; Taraflar arasında ki uluslararası deniz taşımacılığı anlaşması gereği kararlaştırılan tutarın davacının 31/05/2017 tarihli faturası karşılığı … Bankası hesabına ödendiğini ve davalının borcunun kalmadığını, dava konusu yapılan icra takibine dayanak faturaların ise davalı tarafından ödenen fatura ile mükerrer talepleri, bazı kalemleri ise kendi kusurundan kaynaklı, diğer bazı kalemleri ile yapılmayan hizmeti yapılmış gibi göstererek faturalandırmasından kaynaklandığını, borç doğurmayan kalemlerden oluşması nedeni ile faturalara itiraz edildiğini ve iade edildiğini, ayrıca davalı ticari defterlerine işlenmediğini, davacı şirketin varış limanındaki hatası neden ile davalı şirketin zararını teşkil eden ve ödenen masrafların davacı şirkete faturalandırıldığını, bunun da davacı tarafından ödenmediğini, bu faturanın da davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, davacı şirketin uluslararası taşımacılık şirketi olduğunu, davalı şirketin ise dava dışı … adlı alıcı şirkete yaptığı ihracattaki ticari malını … Limanına kadar deniz taşımacılığını yapmak üzere anlaştıklarını, buna göre davalı şirketin taşınacak yükü paletli olarak hazırlayacağını, davacı şirketin ise bu yükü davalı şirketin … Serbest Bölgesi içinde bulunan fabrikasından teslim alacağını, tır ile … – İzmir Limanına götürüp konteyner içinde MSC hattı üzerinden gemiye yükleyeceğini ve varış limanı olan … Limanına kadar taşıyacağını, malın gümrüklemesini yaparak davacı şirketin varış limanında ki antreposuna indireceğini, davacı firmanın Türkiye ve USA Bürosu vasıtası ile alıcı firmadan ve adı adresi önceden bildirilen ve malın bir kısmını alacak müşterisinden gelen kişilere limandaki antrepoda teslim edeceğini, anlaşmanın Port to Port şeklinde olduğunun, gümrüklemenin davacı tarafından yapılması ve bunun navlun fiyatına dahil edilmesinin davalı tarafından istendiğini, verilen navlun detayında gümrüklemenin de yer aldığını, bu bedelin 31/05/2017 tarihinde … nolu fatura ile ödendiğini, konşimento da navlun, taşınan malların özellikleri, rota ve yük üzerindeki mülkiyet hakkının belirli olduğunu, davacının geminin limana varmasından sonra gümrükleme masraflarını yapmasından ve malı antrepoya indirmesinden sonra … ile … Türkiye arasındaki kopukluk nedeni ile karışıklığa neden olduğunu, icra takibine konu edilen faturada gösterilen kalemlerden antrepo ücretinin davacı şirketin kendi kusurundan kaynaklanan gecikme nedeniyle doğan ücret olduğunu, malın varış limanından adreslere götürülebilmesi için paletleme çalışması davacı tarafından yapılmadığı halde bu hususunda faturada yapılmış gibi yer aldığını, faturadaki gümrükleme bedeli verilen navlun ücreti detayında gösterilen konşimento numarasını taşıyan fatura ile bu bedelin ödenmesine rağmen yeniden gümrükleme bedeli olarak mükkerer yer aldığı, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi, icra takibinin kötü niyetle yapıldığının anlaşılması halinde %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından verilen yanıt dilekçesinin davacı şirket vekiline tebliğ edildiği, 10/10/2018 tarihli karşı yanıt dilekçesinin davacı vekili tarafından dosyaya sunulduğu, davalının eşya hakkında doğru bilgi vermemesi nedeniyle oluşan zararlardan sorumlu olduğu, ekstra gümrük bedelinin davalı firmaya faturalandırıldığını, söz konusu gecikmenin taşımaya konu malı davalı tarafın zamanında hazırlayamaması ve dava dışı alıcının da varma limanında malı zamanında teslim alamamasından kaynaklandığını beyan ettiği bildirilmiştir.
Dava konusu İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek dosyamız içerisine alındığı görülmüş, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, 2 adet faturadan kaynaklı olarak toplam 11.688,82 TL alacak üzerinden genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, davalı şirket vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile takibe, borca faize ve borcun ferilerine itiraz edildiği, ayrıca tanımlanan malın gümrüklenmiş olarak yurtdışı taşıma ve teslim maksadı ile takip alacaklısı ile davalı şirket arasında verilen teklife uygun olarak kesilen 31/05/2017 tarih, 11.868,79 TL tutarlı fatura karşılığında davacı şirkete ödendiği ve ödeme makbuzunun itiraz dilekçesine ekli olduğunun beyan edildiği, hizmetten 3 ay sonra kesilen faturalar içeriğinde mükerrer taleplerin olduğu, takip alacaklısının kendi kusurundan kaynaklanan bedellerin kabul edilmeyeceğinin karşı tarafa bildirildiğini beyan ettiği anlaşılmış, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı tarafa itiraza ilişkin herhangi bir bilgilendirme ve tebligat yapılmadığı anlaşılmış, dava tarihi itibariyle davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Dava taraflar arasında taşıma ilişkisinden kaynaklı ticari ilişki nedeniyle davacı şirketin davalıya verildiği beyan edilen taşıma hizmeti nedeniyle oluştuğu iddia edilen alacak için düzenlenen 2 adet faturaya dayalı icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davalı tarafça fatura içeriğindeki hizmetlerin karşılığı bedellerin davacı tarafa ödendiği, davacı şirketin kendi hatası nedeniyle oluşan bir kısım bedellerin davalıdan istenemeyeceği beyanında bulunulmuştur.
Dava konusu taşımaya ilişkin kayıtların davacı ve davalı tarafça dosyaya sunulması istenilmiş, taraflarca sunulan kayıtların dosya içerisine alındığı görülmüştür.
Mahkememizce davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılması davacı tarafından talep edilen alacağa dayanak faturalarda gösterilen bedellerin hakedilip edilmediğinin tespiti ve icra takibine konu alacak yönünden alacağın doğup doğmadığı ve miktarının belirlenmesi hususunda rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişiyi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/02/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde, davalı şirketin davacı şirketten mevcut cari hesap ekstresine göre, alacaklı olduğu, davalı şirkete hitaben davacı şirket tarafından düzenlenen … nolu 88.018,12 TL lik ve … nolu 2.647,13 TL lik faturaların davalı şirket tarafından ödenmesinin uygun olmadığına, mevcutta ödenmiş olan … nolu 11.868,79 TL lik faturanın ise yurtdışı elleçleme masrafları, bond fee, geçici kabul ve şasi bedeli kalemlerinin davacı tarafça açıklanması gereken kalemler olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği davacı vekilinin rapora itiraz dilekçesini dosyaya sunduğu davalı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesini dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılması ve dava konusu icra takibine dayanak faturalarda gösterilen taşıma hizmetine ilişkin hususların incelenmesi ve sonuç itibariyle, icra takibine konu alacak isteminin kayıtlara göre yerinde olup olmadığının belirlenmesi ve hesaplanması için dosya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine yönerge yoluyla gönderilmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyası ile, görevlendirilen bilirkişiler aracılığıyla davacı şirkete ait kayıtlar üzerinde inceleme yapılmış, bilirkişiler tarafından düzenlenen 05/04/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporun yapılan incelemesinde, tarafların hesap hareketleri ve bakiyeleri karşılaştırıldığında davacı şirketin kendi kayıtlarına göre davalıdan 12.433,19 TL alacaklı gözüktüğü, davalının kayıtlarına göre de, davacıdan 8.361,04 TL alacaklı gözüktüğü, tarafların bakiyeleri arasında 20.794,23 TL farklılık olduğu, bu farklılığın davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen ve davalının kayıtlarında yer almayan fatura tutarlarından kaynaklandığının tespit edildiği, takibe konu edilen faturalardan 2.647,13 TL tutarlı demuraj faturasında gösterilen alacağın davalıdan talep edilmesi sebebinin davacı tarafından ispatlanması gerektiği, zira demuraj alacağının taşıyan ile yükleten arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı, davalı şirketin demuraj alacağında doğrudan taraf olmadığı, ayrıca demurajın oluşup oluşmadığının da tespit edilemediği, davacı tarafından davalıya kesilen ve takibe konu edilen faturalardan 8.818,12 TL bedelli faturada gösterilen açıklamalar incelendiğinde bu harcamaların yurtdışı varış limanında yapılan masraflara ilişkin olduğu, bu harcamaların bir kısmının navlunun teferruatı niteliğinde kalemler olduğu, navlun ücretinin davalı tarafından ödendiği, bir kısım hizmet kalemlerinin ise ifa edilip edilmediğinin tespitinin mümkün olmadığı, öte yandan bu harcamaların oluşmasına davalı yanın sebebiyet verip vermediğinin de tespit edilemediği, davalının kusuru sebebiyle bu harcamaların yapıldığının somut belge ve ispata muhtaç hususlar olduğu, buna göre yasal ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı şirketin davalı şirketten davaya konu herhangi bir alacağının bulunmadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından rapora itiraz dilekçesinin verildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından üstlenilen taşıma işinde davalı şirketin taşımaya konu ettiği ve davacı şirkete teslim ettiği ürünlerin varış limanında teslimine kadar ki süreçte yapılan işlemlerin düzenlenen bilirkişi raporlarında açıklandığı görülmüştür.
Davacı şirket tarafından davalı şirkette taşıma işinin teklif edildiği, davalı şirketin davacıdan depolama hizmeti talep etmediği ve malın tek konşimento ile taşınacağı, iki taraf arasında ilk etapta adrese teslim şeklinde bir taşıma için konuşulmasına rağmen malın Amerika da alıcı tarafından teslim alındığı ve Amerika içindeki nakliyenin davacı tarafından yapılmadığı görülmüştür.
Davacı şirket tarafından düzenlenen fatura ile navlun, bont fee(gümrükleme), yükleme masrafı, şasi ücreti, yurt dışı konteyner eleçleme masrafı, dokümantasyon ücreti, terminal masrafı ve geçici kabul olmak üzere, kabulden kaynaklı toplam 11.868,79 TL’nin belirlendiği ve davalı şirket tarafından bu bedelin ödendiği anlaşılmıştır.
Bu ödeme sonrasında davacı şirket tarafından ayrıca depo ücreti, şasi ücreti, kurye ücreti, dokümantasyon ücreti, duty destination, giriş ücreti liman gümrük ücreti, merchandising processing, diğer servis ücreti ve paletleme ücreti olmak üzere toplam 8.818,12 TL bedelli bir fatura ile ayrıca konteynerin gecikmesi sonucu ödendiği beyan edilen demuraj bedeli olan 2.647,13 TL bedeli bir fatura içeriğinin davalıdan talep edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davalıya ait malın ilk olarak depolama yapılmadan gönderiminin sağlanması ve davacının da sadece Amerika Gümrükleme İşlemini yapmasının istendiği, ilk etapta malın alıcıya … tarafından ulaştırılması konuşulmuş ise de, malın alıcı tarafından kendi imkanları ile alındığı anlaşılmıştır.
Davacı firmanın Amerika’daki kendi firması ile elektronik posta yoluyla yapmış olduğu yazışmalara göre malın Amerika da alınamaması ve sonrasında olası bir gecikmeye düşmesinin davacı şirketin yazışmalarındaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığı, davalıdan talep edilen faturalarda gösterilen taşıma ücreti (navlun ), gümrükleme ücreti ve liman işlemleri ile ilgili ödemelerin yapıldığı, bu nedenle bu bedellerin davalıya rucü edilemeyeceği, ayrıca davacı şirketin kendi yazışmalarından kaynaklı hatalar nedeniyle oluştuğu beyan edilen gecikme bedelinin de davalıdan talep edilemeyeceği bu haliyle anlaşılmıştır.
Davalı tarafından yapılan ödeme sonrasında davacı şirketin davaya konu ettiği faturada gösterilen eleçleme masrafı, bond fee ve gecici kabul kalemlerinin taşıma sözleşmesinin “free in free out” şeklinde belirtilmesi halinde istenebileceği, bond fee ücretinin ise taraflar arasında yapılan yazışmalardan anlaşıldığı üzere, bir kereye mahsus tahsil edilen bir ücret olduğu ve bu ücretin öncesinde ödendiği, ayrıca talep edilen şasi ücretinin ise konteynerin bir tır aracılığıyla taşınması sırasında tır şasisi için Amerika da ödenen bir ücret olduğu, ancak bu alacak kaleminin de davacı şirket tarafından dayanağının açıklanmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı tarafça icra takibine konu edilen alacağın dayanağı olarak gösterilen her iki faturadan kaynaklı alacak kalemlerinin davalıdan istenebileceği iddiasının ispatını sağlar şekilde mahkememizde bir kanaat oluşacak bir şekilde delillerin dosyada tespit edilemediği, davalı tarafından yapılan ödeme dikkate alındığında ayrıca ödeme yapılmasını gerektirir bir hususun bulunmadığı davalı tarafça her ne kadar kötü niyet tazminatı isteminde bulunulmuş ise de, davacı aleyhine kötü niyet tazminatı isteminin kabulünü gerektirir bir işlem ve delillin dosya içerisinde olmadığı, davacı tarafın davalı tarafı zararlandırıcı herhangi bir işleminin bulunduğuna dair kaydın tespit edilemediği görülmekle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Kötüniyet Tazminatı isteminin REDDİNE,
Peşin alınan harcı red harcına mahsubu ile bakiye 81,80 TL harcı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/05/2021

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır