Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/715 E. 2021/740 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/874
KARAR NO : 2021/770

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2017
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin … adı altında her türlü reklam ürünleri tabela ve kartvizit imal işi yaptığını, davalı şirketin ise kozmetik işi yapan bir şirket olduğunu ve müvekkilinin davalı şirkete bir kısım tabelalar yapmış olduğunu, davalı şirketin … Cad. … Balıkesir adresinde bulunan işyeri için yapılacak tabelaya ait 16.01.2016 tarihli teklif üzerinde mutabakata varıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından tabelanın imal edilerek montajının eksiksiz olarak yapıldığını ve yapılan işe istinaden 30.01.2016 tarihli … numaralı 12.000,00 TL tutarlı fatura düzenlenerek teslim edildiğini, davalı şirketin … Mah…. Cad.No: … Balçova/İzmir adresinde bulunan işyeri için yapılacak tabelaya ait 10.12.2015 tarihli teklif üzerinde mutabakata varıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından tabelanın imal edilerek montajının eksiksiz olarak yapıldığını ve yapılan işe istinaden 18.12.2015 tarihli … numaralı 5.500,00 TL tutarlı fatura düzenlenerek teslim edildiğini, müvekkilinin bu işler için düzenlediği faturaları ürünle birlikte davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirket tarafından müvekkiline 6.000,00 TL ödeme yapıldığını, teslim edilen faturalara ya da muhteviyatına davalı şirketçe yasal süresi içinde itiraz edilmediğini ve faturaların deftere işlendiğini, ancak itiraz edilmemesine rağmen fatura bedellerinden kalan 11.500,00 TL’nin ödenmediği ve müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla takip başlattıklarını, ancak davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenlerle; itirazın iptali ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı şirkete dava dilekçesi, ekleri ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde yasal süresi içerisinde davaya cevap vermediği, duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir … icra Müdürlüğününü … Esas sayılı dosyası, 16/01/2016 tarihli teklif metni, 10/12/2015 tarihli teklif metni, 30/01/2016 tarih seri A, … sıra nolu fatura, 18/12/2015 tarih, seri A, … sıra nolu fatura, davalı şirkete ait ticari kayıt ve defterler, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, isticvap, sari her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
İzmir … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde ; takip alacaklısı … tarafından borçlu ….Ltd.Şti (unvanı … Şirketi ) aleyhine 11.500,00 TL asıl alacak ve 896,24 TL işlemiş faiz ile birlikte toplam 12.396,24 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe 5.500,00 TL ve 12.000,00 TL bedelli 2 adet faturanın dayanak gösterildiği, ödeme emrinin borçluya 29/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla 30.12.2016 tarihli dilekçe ile icra takibine konu irsaliyede de belirtildiği gibi alacaklıya bir borcu bulunmadığını belirterek takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davalı şirket defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için İstanbul Anadolu ATM ‘ye talimat yazıldığı, yazılan talimatın davalı tarafa yapılan ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen defterlerin ibraz edilmemiş olması sebebi ile bilirkişi incelemesi yapılmadan iade edildiği görülmüştür.
Davalı şirket yetkilisinin HMK 171. md.’ye göre düzenlenecek olan isticvap davetiyesi ile celbi ile, ekli sözleşme ve sözleşmedeki imzaya itirazı olup olmadığı hususunda isticvap edilmesi hususunda İstanbul Anadolu ATM ‘ye talimat yazıldığı, ancak davalı şirket yetkilisinin duruşmaya katılmadığı görülmüştür.
Davalının kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne yazı yazılarak ve yazılan yazıya icra takibine-davaya dayanak yapılan fatura örnekleri eklenerek, gönderilen faturaların davalıya ait BA/BS formlarında kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise BA/BS formlarının birer örneğinin gönderilmesinin istendiği, verilen cevabi yazıda davalı ….Ltd.Şti.’nin ünvanın …. Ltd. Şti. Olarak değiştiği ve formların gönderildiği görülmüştür.
Davacının tacir araştırmasının yapılarak ilgili vergi dairesi, esnaf ve sanatkarlar odasına ve ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, Kemeraltı Vergi Dairesi ‘nin cevabi yazısında davacının 2015-2016 yıllarında işletme hesabı esasına, 2017,2018,2019,2020 yıllarında bilanço esasına göre defter tuttuğunun tespit edildiği görülmüştür.
Davacı ticari defter ve dayanak belgeler üzerinde SMMM uzmanı bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak davacı defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış onayları yaptırılıp yatrılmadığı, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulmadığı, takip konusu faturaların tarafların defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, bu faturalar nedeniyle davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan ödeme bulunup bulunmadığı, söz konsu faturalara konu malın davalı borçluya teslimine//faturalara konu hizmetin davalı tarafa verildiğine ilişkin ticari defterlerinde bir kayıt bulunup bulunmadığı hususlarında, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda uzman SMMM bilirkişisi …’e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından 20/08/2021 tarihli düzenlenen raporda ; davacı tarafın 2015 ve 2016 yılı defterlerinin İşletme Defteri olarak kayıtlandığı ve açılış tasdiklerinin yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda süresinde yaptırıldığı, işletme defterinin kapanış tasdiki zorunluluğu bulunmadığı, işletme defteri tek taraflı kayıt sistemine göre tutulan bir defter olup, defterin gelirler kısmına düzenlenen satış faturaları, giderler kısmına alış faturaları kaydedildiği, İşletme Defterinin kayıt düzeni gereği; şirket ya da şahıslarla olan ticari ilişkide kalan bakiye borç ya da alacaklar tespit edilememekte sadece kaydedilen faturalar ya da benzer belgelerin kaydı görülebilmektedir.
•Taraflar arasında 16.01.2016 tarihinde imzalanan teklif formu doğrultusunda ticari ilişki olduğu tespit edilmiştir. Teklif doğrultusunda düzenlenen fatura içeriğinin teslimi yönünden belge görülemediği, davacı … defterlerinde Davalı adına düzenlenen faturaların kayıtları araştırılarak; 18.12.2015 tarihli … numaralı KDV dahil 5.500,00 TL bedelli faturanın 2015 yılı defterinde kayıtlı olmadığı tespit edildiği, davacı işletmenin mali müşaviri … ile yapılan görüşmede; faturanın iptal edilmiş olduğu ve bu nedenle deftere kaydedilmediği sözlü olarak beyan edildiği, 30.01.2016 tarihli KDV dahil 12.000,00 TL bedelli … numaralı faturanın 2016 yılına ait işletme defterinde 53.satırında Satışlar kısmında kayıtlı olduğu görüldüğü, davacı … defterlerinde yapılan inceleme sonucunda; davalı adına düzenlenen 30.01.2016 tarihli 12.000,00 TL bedelli faturanın kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı defterlerinin İşletme Defteri formunda takip edilmesi nedeniyle Davalı tarafça faturaya karşılık yapılan ödeme olup olmadığı tespit edilemediği, İzmir … icra Müdürlüğü … E. sayılı İcra dosyasında davacı vekilince iki faturadan kalan bakiye olarak 11.500,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiz talep edildiğinin görüldüğü, davacı vekilince dava dilekçesinde davalı tarafın 6.000,00 TL ödeme yaptığının beyan edildiği, yapılan incelemelerle davacı …’in davalı ….Ltd.Şti adına düzenlediği 30.01.2016 tarihli … numaralı 12.000,00 TL bedelli faturanın ….Ltd.Şti’nin (….Ltd.Şti) Ocak 2016 ayı BA Formunda beyan edilmiş olduğu görülerek, davacı faturasının davalı tarafça kabul edilmiş olduğu, görüşüne varıldığı, bu açıklamalar doğrultusunda; davacı …’in davalı ….Ltd.Şti adına düzenlediği 30.01.2016 tarihli … numaralı 12.000,00 TL bedelli faturadan dolayı takip tarihi 28.09.2016 itibariyle 6.000,00 TL alacaklı kaldığı sonucuna varıldığı, davacı vekili tarafından başlatılan takipte asıl alacağın yanı sıra takip tarihine kadar 896,24 TL işlemiş faiz talep edildiği görülmekle birlikte; dosya kapsamında davalıya gönderilen yazılı bir ihtarname görülemediğinden davalının temerrüt durumu ve tarihi tespit edilmeyerek takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığı rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; satış ve eser sözleşmesinden doğan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Tacir olan davacı ile davalı arasında tabela yapımı ve teslimi kapsamında faturaya dayalı 11.500,00 TL asıl alacak 896,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.396,24 TL’nin ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ise borcun tamamına itiraz ettiği, davaya dayanak 10.12.2015 tarihli tabela yapım sözleşmesi isticvap davetiyesi ile davalıya gönderildiği, gerekli meşruhatı taşıyan davetiye tebliğine rağmen davalı tarafından beyanda bulunulmadığı, bu nedenle sözleşmedeki davalı şirket kaşesi üzerindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun kabulünün gerektiği, davalı tarafından defter ibraz edilmediği, davacının usulüne uygun tutulmuş defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, söz konusu rapora göre takibe konu 18.12.2015 tarihli … numaralı KDV dahil 5.500,00 TL bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, söz konusu faturanın iptal edilmiş olduğu, 30.01.2016 tarihli 12.000,00 TL bedelli faturanın ise davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ,davalı tarafça faturaya karşılık yapılan ödeme yapıldığının tespit edilemediği, davacı tarafça tahsil edildiği beyan edilen ödemenin 6.000,00TL olduğu, buna göre davacının davalıdan 30.01.2016 tarihli … numaralı 12.000,00 TL bedelli faturadan dolayı 12.000,00TL -6.000,00TL =6.000,00 TL alacaklı olduğu, davalının Ocak 2016 ayı BA Formunda davacı tarafından düzenlenen KDV dahil 12.000,00 TL (KDV hariç 10.169,00 TL) bedelli faturayı beyan ettiğinin belirtildiği, davalının 12.000,00 TL bedelli takip konusu faturanın alındığını bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirdiğinden bunun faturaya konu hizmetin davalı tarafça alındığına karine teşkil ettiği, 28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yapılan değişikliğe göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerektiği, zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklendiği, diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına geleceği, defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklı olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunmadığından, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil olduğu, dosya kapsamında davacının davalı adına düzenlediği 30.01.2016 tarihli … numaralı 12.000,00 TL bedelli faturadan dolayı 6.000,00 TL alacaklı olduğunu kendi ticari defterleri ve davalının BA formu ile ispatladığı, taraflar tacir olduğundan takip tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği, davacının takipten önce davalıyı temerrüde düşürmediğinden işlemiş faiz isteminin haksız olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının 6.000,00 TL asıl alacak için iptaline, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalının, İzmir … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 6.000,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatı olan 1.200,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Alınması gereken 409,86‬-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 228,78-TL’nin mahsubu ile bakiye 181,08-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı,228,78-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı, 1.691,55‬-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.956,33-TL’nin davanın kabul oranı nazara alınarak 946,86-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır