Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/707 E. 2021/380 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/707 Esas
KARAR NO : 2021/380

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülen itirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 12/06/2018 tarihli dava dilekçesi ile, 03/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı motorsiklete sürücüsü firar eden … plakalı aracın çarptığı, … plakalı motorsikletin sürücüsü olan …’in yaralandığını, kusur tespitinde … plakalı aracın firar eden sürücüsünün KTK 53/1-B maddesini ihlal ettiğinden asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, aracın kaza tarihini de kapsar şekilde davacı şirkete … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle yaralanan …’in %2 oranında kalıcı iş göremezliği nedeniyle dava açıldığını, dosyada alınan rapor ve hesaplamalar sonucunda yaralanan vekili ile yapılan anlaşma sonucu 28/02/2018 tarihli feragat ve temlik anlaşmasının imzalandığını, 12.230,00 TL nin 05/03/2018 tarihinde … lehine vekilinin hesabına yatırıldığını, kazaya sebebiyet veren sigortalı aracın maliki olan davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borca ferileri ile faizine itiraz ettiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu kaza sonrasında olay yerini terk ettiğini, ZMMS poliçesi genel şartları B.4-f maddesine göreolay yerini terk etmiş olması nedeniyle davacı şirketin rücu hakkının bulunduğunu, davalı şirkete ait araç sürcüsünün KTK MD 81/d gösterilen yükümlülüğünün olduğunu, davalının hasar ödemesi yönünden 2.003,00 TL hasar ödemesi yapmasına rağmen bu dosyada ödeme yapmadığını ve takibe itirazında haksız olduğunu, bu nedenlerle, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 14/12/2018 tarihli dilekçe ile yanıt verildiği, davalıya ait araç sürücüsünün kusurlu olmadığı, kusurun motor sürücüsü … de olduğu, davalıya ait araç sürücüsü …’in kendi emniyeti için kaza mahalini terk etmek zorunda kaldığını, kazaya karışan motorsiklet sürücülerinin alkollü olduğunu ve …’in araç sürücüsü olduğunun dahi farkına varmadığını, kaza mahaline gelen şahısların tehdit ve hakaretler ettiğini ve sürücünün can güvenliği için olay mahalinden uzaklaşmak zorunda kaldığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği %2 kalıcı iş göremezlik oranını kabul etmediklerini, Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartları b-4-f uyarınca, davacı tarafından talep edilen hususun haksız olduğunu ve bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava konusunun İzmir … İcra Müdürlüğünün … takip dosyasının celp edilerek dosyamız içerisine alındığı görülmüş yapılan incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, “ZMMS sigortalı … plakalı araç sürücüsü 03/09/2017 tarihinde … plakalı motorsiklete çarpması sonucu oluşan hasarın poliçe kapsamında giderilmesi üzerine rücuen tazmini talebi (sürücü olay yer terk) ” nedenine dayanılarak istemde bulunulduğu 12.230,00 TL asıl alacak 259,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.489,00 TL alacağın genel haciz yoluyla tahsili isteminde bulunulduğu, davalı şirket vekili tarafından verilen dilekçe ile borca, ödeme emrine, işlemiş faize itiraz edildiği, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği, kararın davacı vekiline tebliğ edilmediği, kaldı ki itiraz süresi ile dava tarihi dikkate alındığında davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı aleyhine dava dışı … tarafından Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılan … esas sayılı dava dosyası uyap üzerinden istenerek dosyamız içerisine alınmış, yapılan incelemesinde, taraflar arasında düzenlenen 28/02/2018 tarihli feragatname ve temlik anlaşmasına istinaden davanın konusuz kaldığı yönünde beyanda bulunulması üzerine mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, dosyaya sulhe ilişkin belgenin sunulduğu görülmüştür.
Davacı şirket nezdinde dava konusu kazaya karışan … plakalı araç için kaza tarihini de kapsar şekilde düzenlenen … poliçe ve bu poliçeye bağlı olarak dava konusu kaza için düzenlenen hasar dosyasının dava dilekçesine ekli olarak dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dava konusu kazaya ilişkin Marmaris CBS’nin … soruşturma sayılı soruşturma dosyasının istendiği ve uyap üzerinden alınarak dosya içerisine konduğu görülmüştür. Dava dışı …’in kaza nedeniyle muayene ve tedavisi için düzenlenen belgelerin Muğla Marmaris Devlet Hastanesi ve Özel … Hastanesinden celp edilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
Davacı tarafından iddia edilen şekilde kaza yerinin terk edilip edilmediği hususunun tespiti amacıyla davalı tanıklarının gerek duruşmada gerekse yönerge yolu ile yeminli beyanları alınmıştır.
Dava konusu kazada tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla dosya kusur bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 05/11/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde, davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı KTK 84/j ve 67/a hükümlerini ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda etken olduğu, dava dışı …’in ise, 2918 sayılı KTK md 48/5 ve 84/e hükümlerini ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda etken olduğu yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kazada dava dışı …’in alkollü olduğu beyan edildiğinden alkolun kazanın oluşumuna salt etken olup olmadığı, kazanın alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin tespiti amacıyla dosya Nörolog bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 01/03/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, dava konusu kazanın tek yanlı değil çok yanlı kusur ile meydana geldiği, tarafların her birinin kazanın oluşmasında etken oldukları, kaza üzerinde saptanılan alkolün etkili olduğu, ancak salt etkili olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür. Aynı zaman da dosyada davacı tarafça dava dışı yaralanan kişiye yapılan ödemeye ilişkin olarak aktüer incelemesi yapılması konusunda dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği ve aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 01/03/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, kaza tarihinde yürürlükte bulunan KTK md 95 e dayalı olarak 2015 tarihli trafik sigortası genel şartlarında yer alan B.4-f hükmünde “bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu v.b kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırılı davranması halinin sigortacının işletene rucü hakkını düzenlediği, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olup olmadığının tespitinin yapılamadığı, hukuki durumun, kusur oranlarının delillerin takdiri mahkememize ait olduğundan davacının davalı sigortalısının kaza mahalini terk etmiş olması nedeniyle rucü edebileceğine karar verilmesi halinde sigortalı araç sürücüsünün %75 kusurlu kabul edilmesi halinde 12.429,97 TL için davacı rucü edebilecek ise de ödeme tarihinde kendisi hakkında herhangi bir icra takibi olmadığından bu konudaki ödemesi için davalıya rucü edip edemeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu gözetilerek 8.700,00 TL asıl alacak, 341,47 TL işlemiş faiz, 2.180,00 TL mahkeme vekalet ücreti, 182,00 TL yargılama, 1026,00 Tl icra vekalet ücreti olmak üzere 12.429,97 TL olarak hesaplandığı, icra vekalet ücretinin talep edemiyeceği kanaatine varılması halinde, alacağın takip çıkısı itibariyle 11.403,47 TL olacağı, sigortalı araç sürücüsünün %50 kusurlu olduğunun kabulü halinde 10.048,34 TL rucü edebilecek ise de, yine ödeme tarihinde davacı hakkında herhangi bir icra takibi olmadığından bu konudaki ödemesi için davalıya rucü edip edemeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu gözetilerek 6.554,99 TL asıl alacak, 278,67 TL işlemiş faiz, 2.180,00 TL mahkeme vekalet ücreti, 182,00 TL yargılama, 852,68 Tl icra vekalet ücreti olmak üzere 10.048,34 TL olarak hesaplandığı, icra vekalet ücretinin talep edemiyeceği kanaatine varılması halinde, alacağın takip çıkısı itibariyle 9.195,66 TL olacağı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dava davacı sigorta şirketi nezdinde 03/09/2017 tarihli kaza tarihini de kapsar şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kaza yerini sigorta genel koşulları B.4-f hükmünde gösterilen sebepler ile terk edip etmediğinin bu duruma göre dava dışı kaza karışan ve kaza nedeniyle yaralanan 3. Kişiye ödenen zararın araç malikinde rücuen talep edilip edilemeyeceği yönünde uyuşmazlığın olduğu, rücuen tazminat davasıdır. Davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün 03/09/2017 tarihli kazada kaza yerini terk ettiği tarafların kabulündedir. Davalı şirkete ait araç sürücüsü olan …’in duruşmada alınan beyanına göre, kaza meydana geldikten sonra etrafın kalabalıklaştığı, konuşan birkaç kişinin arabayı yumrukladığını gördüğünü, kazayı yaptığını söyleyemediği, bu sırada ambulansın geldiği, yaralanan kişiyi ambulansa aldıklarını, kazayı yapan diğer motor sürücüsü ve o sırada bulunanlardan bazılarının motorları saklayalım dediğini, kendisine de alkollüyüz bize yaya olarak çaprtı diye söyleriz dediklerini, kazayı yapan diğer sürücünün motorsikleti kaldırıp götürürken, hemşirenin müdahale etmesi üzerine hemşirenin üzerine yürüdüğünü, yaralananın ambulansa yerleştirilmesinden sonra kendisini emniyette hisetmediğini korktuğu için polisi bekleyelemediğini, kaza sırasında alkollü olmadığını, konuşmaların tehdit ve hakaret vari olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Davacı tanığı …’nin yönerge yoluyla alınan beyanına göre, dava dışı … ile birlikte iki motorsikletli olarak …’nın evine giderken … plakalı aracın kendi motorsikletine ve …’nın kullandığını motorsiklete çarptığını, …n’nın durumu kötü olduğu için ona yardıma koştuğunu, çarpan araç sürücüsünün ve yanındaki arkadaşının arabayı kitleyerek olay yerini terk edip koşarak kaçtıklarını, kendilerine çarpan aracın için alkol şişeleri olduğunu, araç sürücüsünün sarhoş olduğunu, kendilerine ulaşmak için arkalarından gittiğini ancak ulaşamadığını beyan ettiği görülmüştür.
Dava konusu kazaya karışan ve kaza nedeniyle yaralanan …’in alınan beyanında ise, arkadaşı … ile birlikte motorsikletleri ile seyir halinde iken davalı şirkete ait aracın kendilerine çarptığını burnunun ve ayak baş parmağının kırıldığını, …’ın durumunun kendisinden daha iyi olduğunu, ve kendisine yardıma geldiğini, sonrasında ise dönüp baktıklarında çarpan araç sürücüsünün içeride bulunan arkadaşı ile birlikte arabasını sağa park edip önce içki şişelerini çıkardığını, ellerindeki torbaya koyduğunu, daha sonra aracı kitleyip arkadaşı ile birlikte olay yerinden kaçtığını, …’a, … i takip etmesi gerektiğini söylediğini, …’ın arkalarından gitmesine rağmen ulaşamadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davanın niteliği gereği, olay yerinin terki nedeniyle, Sigorta Genel Şartları B.4-f hükmüne göre, rucü koşulunun oluşup oluşmadığının ispatı yönünden ispat külfetinin davacı sigorta şirketinde olduğu gözetildiğinde, dosyaya sunulan ve mahkememizce toplanan delillere göre değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan incelemeye göre, 03/09/2017 tarihinde saat:04:20 sıralarında dava konusu kazanın meydana geldiği, davacı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kaza meydana geldikten sonra olay yerini terk ettiği gerekçesiyle, karşı taraf araç sürücüsünün yaralanmasından kaynaklı zararın davacı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesi sonrası sigortalı araç malikinden rucüen tazmini istemi ile mahkememizde iş bu dava açılmıştır. Davalı şirkete ait dava dışı araç sürücüsünün kaza meydana geldikten sonra kaza mahalinden ayrıldığı tarafların kabulündedir. Davalı tarafça araç sürücüsünün kendi can güvenliği nedeniyle olay yerinden ayrıldığı beyan edilmiş ise de, kazanın meydana geldiği saat dikkate alındığında ve kazanın meydana geldiği yer koşulları dikkate alındığında davalı tarafından iddia edilen şekilde bir kalabalığın oluşmasının ve bu kalabalığın doğrudan davalı şirkete ait araç sürücüsünün can güvenliğini ortadan kaldırıcı eylemlerin olduğunu gösterir herhangi bir bilgi ve delilin dosya içerisinde olmadığı, bu nedenle davalı araç sürücüsünün kaza mahalini bu şekilde terk etmiş olması nedeniyle davacı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi genel Şartları B.4-f hükmünün ihlali anlamına gelmesi nedeniyle davacının rücu hakkının doğduğunun kabulü gerektiği, davacının ödemiş olduğu gerçek zararın ve kusurun tespiti ile buna göre kendi sigortalısından rücu edebileceği miktarın hesaplanması gerektiği, yapılan bilirkişi incelemesi ile dava dışı …’in kaza nedeniyle yaralanması sonucu bedensel zararının hesaplandığı, ayrıca kusur bilirkişisi tarafından kazanın meydana gelmesine etken hallerin her bir sürücü yönünden belirlendiği ve buna göre yapılacak hesaplama sonucunda davalı şirketten rücuen talep edilebilecek tazminatın miktarının belirlendiği anlaşılmıştır.
Buna göre, meydana gelen kaza nedeniyle kazaya karışan karşı taraf araç sürücüsü … in %2 oranında kalıcı iş göremezliğinin oluştuğu ve bu iş göremezlik oranına ve belirlenen kusur durumlarına göre aktüer bilirkişi tarafından rapor düzenlendiği, düzenlenen raporun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu ve dosyadaki verilere uygun olduğu, olayı oluş şekli dikkate alındığında davacı şirket tarafından sigortalı araç sürücüsünün KTK md 84/j hükmü olan manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığı ve 67/a bendi de gösterilen bu şekilde park yapmış araçların arasından çıkarken ve duraklarken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken sağa ve sola dönerken karayolu kullananlar yönünden tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştırabilecek şekilde davranmamaları gerektiği hükmünü ihlal ettiği, dava dışı yaralanan … plakalı araç sürücüsü …’in hususi otomotiv dışında kalan diğer araçları 0,20 promil üzerinde alkollü olarak aracı kullandığı ve bu şekilde KTK md 48/5 hükmünü ihlal ettiği ayrıca geçme yasağı olan yerden geçmeme yasağını düzenleyen KTK md 84/e hükmünü ihlal ettiği bu şekilde her iki sürücünün eşit oranda yani %50 oranında kusurlu olduklarının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Yaralanan dava dışı …’in alkollü olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle dosyada alınan nörolog bilirkişi raporuna göre, kazanın salt alkolün etkisi ile olmadığı tespit edildiğinden dava konusu kaza ile ilgili kusur ve sorumluluğun değiştirilmesini gerektirir bir husus olmadığı belirlenmiştir.
Düzenlenen aktüer raporunda mahkememizce kabul edilen kusur oranına göre, belirlenen 6.554,99 TL asıl alacak, 278,67 TL takibe kadar işlemiş faiz, 2.180,00 TL mahkeme vekalet ücreti, 182,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 9.195,66 TL bedelin icra takibine konu edilebileceği ve davalı tarafın bu bedel kadar itirazında haksız olduğu görülmüştür. Ayrıca her ne kadar icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiş ise de davanın niteliği gereği taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir hususlar içerdiği ve alacağın likit olmadığı görülmekle, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında itirazının kısmen iptaline,
Takibin 6.554,99 TL asıl alacak, 278,67 TL işlemiş faiz, 2.180,00 TL mahkemem vekalet ücreti, 182,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 9.195,66 TL alacak üzerinden devamına,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 628,15 TL harçtan, peşin alınan 213,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 414,85 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 254,40 TL başvuru harcı, 1.450,00 TL Bilirkişi ücreti, 222,10 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.926,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.418,38 TL sinin, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
İcra İnkar Tazminatı isteminin REDDİNE,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/05/2021

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır