Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/674 E. 2022/763 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/674
KARAR NO : 2022/763

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …….. Şti vekili 04.06.2018 harç tarihli dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili arasında 19.10.2015 tarihli rehin sözleşmesinin yapıldığını, davalının İzmir 27 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiğini, bu takipte 2005 Model Kalıp Pozlama makinesinin rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip edildiğini fakat ticari işletme rehin sözleşmesinin 1447 sayılı kanun m. 2/1 gereğince geçersiz olduğunu, tarafların söz konusu bu sözleşmeyi yapamayacağını, davanın kredi veren sermaye kuruluşu olmadığını, ticaret sicil müdürlüğünce sözleşmenin tasdik edilmiş olmasına rağmen geçersiz olduğunu, belirterek İzmir 27 İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takibinin iptaline, bu takipten borçlu olmadığının tespitine ve %20 tazminata mahkûm edilmesini talep etmiştir.
Davalı ……AŞ vekilinin 12.07.2018 tarihli cevap dilekçesinde; 1447 sayılı Ticari İşletme Rehin Kanunu uygulama esaslarını düzenleyen, ticari işletme rehini tüzüğünün 5. maddesiyle, rehinin nasıl kurulması gerektiğinin belirtildiğini, ticari işletme ve rehinin yapıldığını, tapudaki sicilin ihzari olmasına rağmen ticari işletme rehininin ihdasi nitelikte olduğunu, ticaret sicil müdürlüğünün bu rehini araştırdığını, ticaret işletme rehini ile menkul rehininin karıştırıldığını, ticaret işletme rehininin geçerli olabilmesi için sicile kayıt gerektiğini, davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, davacının dava dışı …… LTD ŞTİ, … LTD ŞTİ ile sahipleri arasında akrabalık ilişkisi bulunduğundan ……. ŞTİ’nin borcu için davacı ve dava dışı …….LTD ŞTİ’nin bu borca kefil olduğunu, ticari işletme rehininin bu amaçla kurulduğunu, müvekkilinin bugünkü statüsüyle 3 yıl önceki statüsünün aynı olduğunu, davacının ticari işletme rehininin sağladığı hukuki korumadan faydalandığını, bu iddiasının TMK m. 2 de ki dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 27.08.2018 tarihli replik dilekçesinde; yapılan rehin sözleşmesinin geçersiz olduğunu, … Matbaacılık LTD. ŞTİ’nin muaccel hale gelmiş borcunun bulunmadığını, belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekilinin 10.09.2018 tarihli düplik dilekçesinde; davanın …ne açılması gerektiğini, Ticaret Sicil Müdürlüğünün ticari işletme rehininin gerekli şartları taşıyıp taşımadığının değerlendirdiğini, ticari işletme rehininin geçerli olduğunu, davanın müvekkiline değil ticaret sicil müdürlüğüne karşı açılması gerektiğini, davanın borçlu olduğu, … Matbaacılık LTD. ŞTİ’nin borcu nedeniyle Ticari işletme rehinine başvurulduğunu, belirterek taleplerini tekrar etmiştir.
Dava, Menkul rehinin paraya çevrilmesine ilişkin yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Rehin sözleşmesi, İzmir 27 İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası, İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası, 15.10.2015 tarihli taksitli kredili satış sözleşmesi, 19.10.2015 tarihli düzenleme şeklinde rehin sözleşmesi, 19.10.2015 tarihli protokol başlıklı sözleşme incelenmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İzmir 27 İcra Müdürlüğünün…..Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Takip alacaklısı ……AŞ’nin takip borçlusu …… Ltd Şti aleyhine 419.937,36 TL asıl alacağa dayalı olarak menkul rehininin paraya çevrilmesi yoluyla 17.05.2017 tarihinde takibe geçtiği, borçluya icra emrinin 29.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra emri karşılığında borcu yatırmadığı, icra emrinin geri bırakılmasına ilişkin bir karar getirmediği, icra emrine konu malın satılması işleminin yapıldığı ve 04.05.2018 tarihinde 1. açık artırmada alıcının çıkmaması üzerine 31.05.2018 tarihli 2. açık artırmada 71.000,00 TL bedelle ihale edildiği ve …….Kâğıtçılık AŞ’nin satıldığı belirlenmiştir.
İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; İzmir 27. İcra müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasında alacaklının talebi ile rehin sözleşmesine istinaden borçluya ait …….. makinenin haciz edildiği ve makinenin değer tespitinin 08.12.2017 tarihli bilirkişi raporuyla talimat yoluyla alındığı bu arada üçüncü şahıs ……’nin 09.06.2017 tarihli dilekçesi ile İcra Müdürlüğüne başvurarak Makinenin kendisine ait olduğunu ve Menkul üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesine giden talebi üzerine 17.05.2017 tarihinde ticari işletme rehni ve cari hesap alacağı dayanak gösterilerek 491.937,36 TL üzerinden yapılan takibin 05.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, 09.11.2017 tarihinde davacı üçüncü kişi vekilinin davacıya ait olduğu iddia edilen makine hakkındaki işlemlerden vazgeçilmesini talep ettiği ve bu talebin reddi üzerine şikâyete konu edildiği, İİK m. 150/g gereğince, rehnin paraya çevrilmesine ilişkin takip sırasında da üçüncü kişinin istihkak iddiasının mümkün olmasından da bu iddianın istihkak davası olarak ileri sürülmesi gerekirken şikâyet davası olarak ileri sürülemeyeceğinin şikâyetin usulden reddine karar verildiği, makinenin açık artırma yoluyla İcra Müdürlüğü vasıtasıyla 14.05.2018 ve 31.05.2018 tarihinde satışına karar verildiği ve ikinci ihalenin yapıldığı 31.05.2018 tarihinde alacaklıya 71.000 TL bedelle makinenin satıldığı belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı … Kâğıtçılık Ltd. Şti tarafından davacı şirket aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Takibin dayanağı olan rehin sözleşmesi 19.10.2015 tarihli ve 28519 yevmiye numaralı olup, dava açılan rehin sözleşmesi ise 13.10.2015 tarihli ……yevmiye numaralıdır.
Bozma gereğince tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesiyle davacının davalı şirkete borcu olup olmadığı tespit edilmiştir.
Bilirkişiler ………’den alınan 26.02.2019 tarihli raporda; ticari işletme rehinin geçersiz olup olmadığı yönünde yapılan incelemede davacı … ile davalı … Kâğıtçılık tacir sıfatına sahip olup, ticari işletme rehninin tarafı olduklarını, 19.10.2015 tarihinde … Kâğıtçılık, … ve dava dışı … Matbaacılık ve …… Ambalajın tarafı oldukları protokole dayanarak anlaşma yapıldığı, 19.10.2015 tarihli protokol ile ticari işletme rehin sözleşmesinin 23.10.2015 tarihinde yapıldığı, İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün …….esas sayılı dosyasıyla davalı … Kâğıtçılığın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla davacı aleyhine takibe geçtiği, davacının bu takipten dolayı borçlu olmadığına ilişkin dava açtığı, ticari işletme rehinin geçerli olup olmadığı incelendiğinde 1447 sayılı TİRK hükümleri gereği işletmenin menkul malları ve fikri mülkiyet haklarının tamamının veya bir kısmını teslim şartı aranmaksızın Ticaret veya Esnaf Siciline rehin edilmesi gerektiği, borçluya ait ticari işletmeye taşınır eşyaları kullanma veya temin etme imkânının sağlandığı, tacir veya esnafın işletmesini sadece kendi borcu için değil, başkaları içinde verebileceği, bu sözleşmenin sıkı şekil şartlarına tabi olup, Ticari İşletme Rehin Kanunu m. 4 gereğince resmi şekilde düzenleme yoluyla noterde yapılması gerektiği, somut olayda davacı ile davalı arasındaki rehin sözleşmesinin geçersiz olduğu belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı ….Ltd. Şti. vekili 30.04.2019 tarihli dilekçesi ile; davanın kabulünü talep etmiştir.
Bu rapora karşı davalı … Kağıtçılık Ltd. Şti. vekili 26.04.2019 tarihli dilekçesi ile; davacının rehin veren durumunda olup, düzenleme yoluyla rehnin yapılması gerektiğini, rehin sözleşmesinin geçersiz olmasının rehin alacağını ortadan kaldırmadığını, ticari işletme rehninden davacı şirket ve dava dışı … Matbaacılık şirketinin yararlandığını belirterek davanın reddini etmiştir.
Davanın ihbar edildiği …nün 19.04.2019 tarihli dilekçesi ile; davalının ihbar talebine karşı olarak davacı … şirketinin 29.11.2014 tarihinde kurulduğu, 19.10.2015 tarihinde ticari işletme rehin sözleşmesinin tescil edildiği, 15.10.2015 tarihli taksitli kredi satış sözleşmesi ile sözleşme konusu makinelerin davalı şirkete davacı tarafından satışına dair taksitli kredi satış sözleşmesinin imzalandığı, 19.10.2015 tarihli ticari işletme rehininin tescil edildiği belirterek davaya kendileri sebebiyet vermediklerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25.08.2019 tarihli beyan dilekçesinde; dava dışı … Matbaacılık Ltd. Şti. ile müvekkili şirketin kefaletini üstlendiği bu şirkete ait defter ve kayıtlarında davalıyla … Matb. Ltd. Şti. arasında borç alacak ilişkisinden dolayı 689.929,00-TL’lik alacağını temlik ettiğini ve 430.000,00-TL alacaklı hale geldiğini, davalının buna rağmen ticari işletme rehini talep etmesine rağmen rehin verildiğini, davalının alacağın tümünü tahsil ettiği, bu nedenle müvekkilinin dava dışı … Matb. Ltd. Şti.’nin davalıya borcu olmamasından dolayı rehinin kalktığını, davalının kötü niyetli olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili 12.06.2019 tarihli beyan dilekçesinde; defter ve kayıtlarının incelenmesi için verilen ara kararda davalı şirketin bölündüğünü ve 4 şirkete ayrıldığını, …. Ltd. Şti., ….. Ltd. Şti., ….. Ltd. Şti., …… Ltd. Şti. olarak dörde bölündüğünden bu şirketlerin zorunlu dava arkadaşı olarak davaya dahil edilmesini talep etmiş, dahili dava dilekçesini 30.09.2019 tarihinde dosyaya sunmuştur.
Dâhili davalılar vekili 02.12.2019 tarihli beyan dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, MK m. 2 gereğince bugüne kadar bu sözleşmeye dayanarak hukuki ilişki kuran tarafların bu tarihten sonra ticari işletme rehninin geçersiz olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığını ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 03.01.2020 tarihli beyan dilekçesinde; davalıların defter ve kayıtlarının incelenmesi için verilen ara karardan dönülmesini talep ederek davanın kabulünü talep etmiştir.
Dahili Davalı Tasfiye Halinde Haska Ltd. Şti.’nin, … Kağıtçılık Ltd. Şti.’nin bölünmesinden oluştuğu ve 475.643,52-TL davacıdan olan alacağını, TBK m. 183 gereğince …’na temlik ettiğine ilişkin temliknameyi 05.02.2020 tarihinde dosyaya sunmuştur.
Dâhili Davalılar vekili 05.02.2020 tarihli beyan dilekçesi ile eski beyanlarını tekrar etmiştir.
Mahkememizce verilen bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin ara karar kapsamında İstanbul 7 ATM’den alınan 18.06.2020 tarihli SMMM …….’dan alınan raporda; dahili davalıların davalının defter ve kayıtları ile birlikte takip konusu protokollerinde incelenerek davalı … Ltd. Şti.’nin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı defterleri incelendiğinde davalı şirket ve dava dışı … Ltd. Şti. arasında borç – alacak ilişkisinin incelenmesiyle dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı şirkete 8.767,04-TL borcunun bulunduğu, 09.10.2015 tarihli ticari işletme ve rehin tescil tasdiknamesiyle de ticari işletme rehini yapıldığı, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı itibariyle dava dışı … şirketinin, davalı şirkete 578.797,75-TL borcunun bulunduğu, yine dava dışı … şirketinin bu borca karşılık 689.929,00-TL alacağını davalı şirkete temlik ettiğini belirtmiştir.
Daha sonra mahkememizce Bilirkişi …’den alınan 05.01.2021 tarihli raporda; davacı tarafın defter ve kayıtlarının incelenmesiyle davacının 2015 ve 2016 yılı defterlerinde dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı şirket … Kağıtçılık Ltd. Şti.’ne 71.133,36-TL borçlu olduğu, 31.12.2016 tarihi itibariyle … Ltd. Şti.’nin 67.248,35-TL borç kaydının bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 13.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda; bilirkişiler … ve …….tüm dosya üzerinde yaptıkları incelemede 05.01.2021 tarihinde … tarafından verilen rapor ve 18.06.2022 tarihli ……alınan rapor değerlendirilerek teknik incelemelere göre 06.10.2015 tarihinde davacı şirketin dava dışı … Ltd. Şti’den 350.973,27 TL alacaklı olduğu, (15.10.2015 tarihi itibari ile dava dışı … Ltd. Şirkete 8.767,04 TL borcunun bulunduğu sonrasında taraflar arasında İzmir 25. Noterliğinden 19.10.2015 tarihli düzenleme şeklinde ticari işletme rehin sözleşmesinin yapıldığı ve ayrıca taraflar ve dava dışı şirketler arasında da 19.10.2015 tarihli protokolün tanzim edildiği, davalının ticari defterlerinde 19.10.2015 tarihi itibari ile davalı şirket ile dava dışı şirket … arasında borcunun 57.445,73 TL olarak belirlendiği, 31.12.2015 tarihinde … Şirketinin davalı şirkete 160.731,23 TL 31.12.2016 tarihi itibari ile … şirketinin davalı şirkete 180.118,53 TL borcunun bulunduğu, 17.05.2017 takip tarihi itibari ile dava dışı … şirketinin davalı şirkete 392.535,85 TL borcunun bulunduğu, 04.06.2018 dava tarihi itibari ile dava dışı … şirketinin davalı şirkete 578.797,75 TL borcunun bulunduğu, davalı şirket ile davacı şirket arasında 2017-2018-2019 yılı cari hesap ilişkisinde tanzim edilen faturalar ve ödemelerin kaydıyla 06.10.2015 tarihinde dava dışı … şirketinin davalı şirkete 350.973,27 TL borcunun bulunduğu) taraflar arasındaki ilişkinin alınan ve verilen çek senetten doğduğu, 23.08.2019 tarihli dilekçe ile de 19.10.2015 tarihli 12 adet temlikname ile de dava dışı … Şirketin toplam 689.929 TL tutarındaki alacağını davalı şirkete temlik ettiği, taraflar arasındaki fittif ilişkinin bulunduğu, dava dışı … Şirketinin davalı firmadan 71.133,33 TL alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf 25.08.2022 tarihli dilekçesiyle davasını ıslah ettiğini beyan etmiş ve 19.05.2015 tarihli …… yevmiye nolu 1.000.000 TL bedelli ticari rehin sözleşmesi ile 23.10.2015 tarihli…… yevmiye numaralı ticari işletme rehin sözleşmesini iptalini talep etmiş ise de ıslah için gerekli harcı yatırmadığı gibi dava dilekçesinde de sadece 23.10.2015 tarihli …. yevmiye numaralı rehin sözleşmesinin iptalini talep ettiği ve ticaret sicil müdürlüğüne bildirilen rehin sözleşmesinin bu sözleşme olmadığı da belirlenmiştir.
Yapılan tüm incelemeler ve değerlendirmelere göre
Davacı tarafın dava dilekçesinde taraflar arasında yapılmış olan 19.10.2015 tarihli rehin sözleşmesi geçersiz olduğu iddiasına dayanılarak menfi tespit davasıdır.
Yargılama sırasında ihbar olunan ve ilgili taraf olarak beyanı alınan Ticaret Sicil Müdürlüğünün 19.04.2019 tarihli dilekçesinde davacı … Ltd. Şti.’nin 19.10.2015 tarihinde ticari işletme rehin sözleşmesini tescil ettirdiği, taraflar arasında ticari işletme tesciline ait belgelerin kayıt sırasına ibraz edildiği, buna göre İzmir 25. Noterliğinin 19.10.2015 tarihli ….. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Ticari İşletme Rehin Sözleşmesinin ve 15.10.2015 tarihli “taksitli kredili satış sözleşmesi”’nin ibraz edildiği, sözleşme konusu makinelerin davalı … Kağıtcılık AŞ tarafından davacı … Ltd. Şti.’ne satışına dair kredili satış sözleşmesinin dosyaya sunulduğu ve bu tarih itibari ile 19.10.2015 tarihi itibari ile Ticari İşletme rehin sicilinin 1.000.000 TL bedelle kayıt edildiği, mülga 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu m. 2 gereğince “Ticari işletme rehni sözleşmesi, tüzel kişiliği haiz ve sermaye şirketi olarak kurulmuş kredi müesseseleri kredili satış yapan gerçek ve tüzel kişiliği haiz müesseseler ve kooperatifler ile ticari işletmenin maliki bulunan gerçek ve tüzel kişiler arasında yapılır.
Ancak, kredili satış yapan müesseselerin rehin hakkı münhasıran vadeli satış yapmış olduğu 3 üncü maddenin (b) fıkrasında zikredilen hususat üzerinde tesis edilir.”
Yine aynı kanunun 3. Maddesinde “Rehnin muhteva ve kapsamı:
Madde 3 – Ticari işletme rehni aşağıdaki unsurları kapsar: a – …
b – Rehnin tescili anında mevcut ve işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan makina, araç, alet ve motorlu nakil araçları,
c -… …”
yine aynı kanunun m. 5/1f “Rehin hakkı ticari işletme sahibinin veya kredi müessesesinin veya alacaklının yazılı talebi üzerine ticari işletmenin kayıtlı bulunduğu Ticaret veya Esnaf ve Sanatkar Siciline tescil ile doğar” hükmü ile rehin hakkının ticari işletme sahibinin veya kredi müessesinin veya alacaklının yazılı talebi ile sicile kaydedileceği belirtilmiş olup, somut olayda da tarafların talebi bu rehin hakkı sicile tescil edilmiştir.
29871 sayılı ve 28 Ekim 2016 tarihli Resmî Gazete ’de yayımlanan 6750 sayılı Ticarî İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (TİTRK), 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun ile taşınır rehninin uygulanmasını ve rehne konu taşınırların çeşitliliğini artırmak amacıyla, rehne konu taşınırın teslimine ihtiyaç duymayan sicilli bir rehin türü benimsenmiştir. Bu kanun ile 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak olay tarihinde eski kanunun uygulanması söz konusu olacaktır. (1447 sayılı kanun)
Bilirkişi raporunda her ne kadar Ticari İşletme Rehnin olmadığı yönünde 26.02.2019 ve 13.06.2022 tarihli raporlarda kanaat belirtilmiş ise de bu kanaatin yerinde olmadığı belirlenmiştir. Zira raporda kredili satış yapan gerçek kişi ve tüzel kişiliğe ait müesseseler içerisinde davalı tarafın bulunmadığı belirtilmiş ise de burada kredili satış yapan gerçek veya tüzel kişinin vadeli satış yapması rehin sözleşmesi yapması için yeterlidir. Buradaki kredi kelimesi vadeyi ifade etmektedir. Bu nedenle bilirkişinin tespiti yanlıştır.
Kaldı ki ticaret sicil müdürlüğü ile gerek düzenleme şekliyle ticari işletme rehin sözleşmesi ve gerekse taksitli kredi satış sözleşmesi hükümleri değerlendirilerek dava konusu olan makinelerin satışa konu edildiği, alıcı …’in bu malzemeleri ve makineleri kullanacağı ve satın aldığı, aynı zamanda bu makineler üzerine 1447 sayılı kanun m. 3/b’deki hususlara riayet ederek rehin hakkı tesis ettiği, belirlenmiştir. Kredilerin taksitlendirilmesinin ve ödeme planının ise Yapı Kredi ve Halk Bankasından alınan 784.284,88 TL olarak tespit edildiği, yine satıcı … Kağıtcılık AŞ ile alıcı ve müşterek ve müteselsil kefil olarak … Mat. Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve……. Ltd. Şti. sözleşmede yer almıştır. Taraflar arasında yapılmış olan 19.10.2015 tarihli protokolde de ticari işletme rehnin verileceği ve bu rehinden dolayı davalı … Kağıtcılık AŞnin alacaklı olduğu, kabul ve beyan etmiştir. Borçlu … Mat. Ltd. Şti.’nin borcunu ödemesi ile ticari işletme rehinlerinin fek edileceği protokolde yer almıştır.
Bilirkişilerin 26.02.2019 tarihli raporlarında ve 13.06.2018 tarihinde raporlarında yer alan Yargıtay HD’nin 1985/5322-1985/6371 K 29.11.1985 tarihli kararının ise somut olayda bağlantısının bulunmamaktadır. Bu kararda geçen şirket dış ticaret sermaye şirketi olup, kredilerin teminatı olarak ticari işletme rehni anlaşması yapıldığı belirlenmiştir.
Somut olayda taraflar arasındaki rehin sözleşmesi noterde 19.10.2015 tarihli İzmir 25 noterliğini ……. yevmiye numarasıyla “Düzenleme Şeklinde Ticari İşletme Rehin Sözleşmesi” ile yapılmış olup, düzenleme şeklinde yapılmış olan resmi belge sayılan rehin sözleşmesi hakkında HMK m. 204/1f göre “İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar” hükmü bulunmaktadır. Bu halde bu belgelerin sahte olduğu ispat olunmadıkça ve ceza soruşturması da konu olmadıkça (TCK m. 204) bu belgelerin geçerliliği olup, kesin delil niteliği bulunacaktır.
Ayrıca davacı tarafın dava dilekçesinde takipte yer alan İzmir 25. Noterliğinin 19.10.2015 tarihine……. yevmiye numaralı Ticari Rehin Sözleşmesi yerine İzmir 25. Noterliğinin 23.10.2015 tarihli ….. yevmiye numaralı Ticari İşletme Rehin Sözleşmesi iptalini de talep ettiği, bu haliyle de davanın dinlenebilir olmadığı da belirlenmiştir.
Her ne kadar davacı vekili 25.08.2022 tarihinde talebini ıslah etmişse de; ıslah harcını yatırmamıştır.
Ayrıca takipte iptali istenen rehin sözleşmesi Ticari Sicil Müdürlüğüne verilen ve Sicile İşlenen 19.10.2015 tarihli ….. yevmiye numaralı sözleşmedir. Bu sözleşme geçerlidir. Taraflar bu sözleşmenin sicile kaydı için 19.10.2015 tarihli beyannameyi de vermişlerdir.
Yine tarafların bu belgenin muvazaalı olarak düzenlendiği iddiasının da ancak yazılı belgeyle ispat etmesi mümkündür.
Bu nedenle belgenin ve sicil kaydının usulüne uygun olmadığı iddiasını dinlenmesi mümkün olmayacaktır. Tarafların Ticaret Sicil Müdürlüğüne verdikleri 19.10.2015 tarihli beyanlarında da rehin veren ve rehin alan olarak imzaları ile beyanlarını tasdik etmişlerdir.
Kaldı ki davacı taraf 19.10.2015 tarihinde açtığı dava tarihi olan 04.06.2018 tarihinde geçerli olmadığı, Ticari İşletmeleri Rehin Kanununa uygun olmadığı iddia ederek talepte bulunulmuştur. Yapılan yargılamada davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin bulunduğu borç alacak ilişkisinin devam ettiği, davacının kefil olduğu ve rehin sözleşmesine konu olan … Matb. Ltd. Şti.’ne davalı şirkete borçlarının bulunduğu belirlenmiştir. Bu halde TMK m. 2 gereğince de doğruluk ve güven kurallarına göre geçerli olmadığını bildiği veya iddia ettiği, rehin sözleşmesinin iptalini en kısa sürede istemesini ve sözleşmenin uygulanmasını iptal olması gerekliyken bunu yerine getirmemiş ve ileri sürmemiştir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarına göre dürüstlük kuralına aykırı olarak resmi şekilde akdedilmediği ileri sürülen sözleşmenin ifa edilmesinin ve geçersizliğin iddia etmesinin dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığı anlaşılmış olduğundan davacının iyi niyet kuralı ile bağdaşmayan bu iddiasının da dinlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM YUKARDA AÇIKLANAN SEBEPLERLE
Davacının davasını reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın dava açılışında alınan 7.171,49 TL harcın mahsubu ile fazla alınan‭ 7.090,79‬ ‭TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 37.845,60 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza