Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/634 E. 2021/592 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/634
KARAR NO : 2021/592

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Ünvanlı şahıs işletmesinin sahibi olduğunu, davalının … ‘de üst düzey yönetici olarak çalıştığını, aynı zamanda … ‘nin de sahibi olduğunu, müvekkilinin … AŞ ile 10/06/2017 tarihinden sonra ilavelerle 250.000,00 TL bedelinde inşaat taahhüt sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği 59.000,00 TL iş avansı peşin banka hesabına geri kalan bedelin ise çekler ile ödenmek üzere müvekkiline teslim edildiğini, müvekkili ile davalının bu iş anlaşmasının yapılmasında kar komisyonu alınması hususunda anlaştıklarını, çeklerin müvekkiline teslim edilmesinden sonra davalı ile iş ortaklığı neticesinde müvekkilinin çekleri anlaşma gereği … işini bağlayan davalının çalıştığı firma ile iş sözleşmesi gereği çalışma yasağı olduğundan müvekkilini hileli yollardan paravan olarak kullanmaya başladığını, bu yöntem ile hem kendi çalıştığı … şirketini hem de müvekkiline karşı hileli davranışlarda bulunmaya başladığını, önce … AŞ şirketini 20/03/2017 ‘de oğlu adına devraldığını, 18/05/2017 tarihinde oğlunun davalının kardeşi …’ye şirketi devrettiğini şirketin … üzerindeyken verilen çeklerin tahsil edildiğini, çekler tahsil edilir edilmez de şirketin hülle ile 31/10/2017 tarihinde … isimli bir şahısa devrettiğini, 26/04/2018 tarihinde şirketin gerçek sahibi … tarafından devir alındığını, müvekkilinin … işini 01/07/2017 tarihinde bitirdiğini, ancak 155.81,00-TL bedelindeki çeklerin halen davalı ve davalının şirketi üzerindeki … Şirketi üzerinde olduğunu, müvekkilinin ağustos ayında … marka iş için kullanılacak bir kamyonet almak istediğini, o tarihte … üzerinde olan … AŞ de … Bankasındaki hesabından 23/08/2017 tarihinde 49.000,00 TL ve 25/08/2017 tarihinde 95.182,00 TL müvekkilinin … hesabına havale yaptığını, müvekkilinin de bu gelen paraları aynı tarihte 68.000,00 TL ve 27.175,00 TL ‘sini davalının … Bankasındaki hesabına geri gönderdiğini, 28.600,00 TL ‘sini peşin olarak … ‘a araç bedeli olarak gönderdiğini, davalının hesabına gelen 95.175,00 TL’yi … hesabına geçirmiş ve … Bankasına müvekkilinin çekeceği 90.000,00 TL ‘lik araç kredisinin teminatı olarak … hesabındaki meblağa blokaj koydurduğunu, müvekkilinin 90.000,00 TL ‘lik araç kredisi kullanarak aracı kendi adına tescil ettirdiğini, tüm çekler tahsil edildiğinde bu kredi kapatılacak ve davalının blokaj koydurduğu …’nin hesabındaki meblağın da çözüleceğini, davalının kardeşi … üzerinde bulunan … AŞ en son çek olan 15/10/2017 tarihindeki çeki de tahsil ettikten sonra şirketi hülleci olarak 31/10/2017 tarihinde … isimli şahsa devir ettiğini, davalının müvekkilini dolandırma niyetli oyununu oynadığını, davalı 01/11/2017 tarihinde kardeşi … üzerinden … Bankasından kredi çektiğini, bu meblağın 88.804,00 TL ‘sini müvekkilinin hesabına gönderdiğini, müvekkilinin taşın kredisini kapattığını, böylece davalının, kardeşi …’nın hesabında blokajda olan 90.000,00 TL ‘yi aldığını, davalı kardeşinin … Bankasından çektiği krediyi kapatması gerektiğini kendisine kredi çıkmadığını, teminat için müvekkilinin kendisine bir senet vermesini krediyi kapatınca senedi iade edeceğini söylediğini, senedi bankanın dışında kredi işlemlerini hazırlamak amacıyla tanzim ettiklerini ve banka şubesine teslim ettiklerini sonradan davalının bu senet ile krediyi çekemediğini ve müvekkiline senedi yırtıp attığını söylediğini, davalının bu senedi 01/11/2017 tarihinde müvekkiline gönderdiği 88.804,00 TL ve 05/10/2017 tarihinde gönderdiği 5.500,00 TL ‘nin karşılığında olduğunu söylediğini senedin tanzim tarihinin 05/04/2018 olması ise bu hususu yalandığını, senedin bir alacak için değil bir kredinin teminatı olmak üzere muvazaalı bir şekilde hazırlandığını, böylece yapılan bu ödemeler ile davalının müvekkiline çeklerden dolayı borçlarını ödemiş ve kapatmış olacağını, müvekkili ise davalı ile hesabı kapattığını yapmış olduğu işten gelen kazancını ve davalıya verdiği borcu aldığını düşünmekteyken davalı … AŞ şirketini …’dan devraldığı günden sonra 27/04/2018 tarihinde müvekkili aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı 94.307,82 TL takip çıkışlı ilamsız icra takibi başlattıklarını, müvekkilinin borca ve ferilerine itiraz ederek durdurduğunu bunun üzerine davalı İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı itirazın iptali davası açtığını, davalının elinde müvekkilinin senedinin bir fotokopisini dosyaya sunduğunu ve ödeme günü olarak 05/12/2018 olarak düzenlendiğini, müvekkilinin bu şekilde dolandırılarak davalı tarafından hile ile elinden bu senedin alındığını anladığını, bu nedenlerle davaya konu İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına konulan 05/12/2018 tarihli 101.423,28 TL bedelli senedin iptaline, müvekkilinin davalıya bu bedel ile borçlu olmadığının tespitine, dava konusu senet hakkında ödeme ve protesto işlemlerinin durdurulması ve icra takibine tabi tutulmaması konusunda dosya üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, tüm yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin …’nın araç kredisi borcunu ödediğini ancak davalı tarafından bu paranın müvekkiline geri ödenmediğini, davacı adına kayıtlı … plakalı aracı alırken taşıt kredisi kullandığını, davacının kullandığı taşıt kredisine ilişkin ödemelerin ise müvekkili tarafından yapıldığını, 05/10/2017 tarihinde 5.501,49 TL ve 01/11/2017 tarihinde 88.806,33 TL müvekkili tarafından ödendiğini, ancak müvekkilinin bankaya yapmış olduğu ödemelerin karşılığında davacının müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, davacı müvekkiline olan borcunu ve başka bir kısım borçlarını en geç 05/12/2018 tarihinde ödeyeceğini ve bunun için müvekkiline bir senet vereceğini beyan ettiğini, taraflar arasında bir protokol düzenlendiğini, davacı dava konusu senedi kendi rızasıyla ve bilinçli olarak müvekkiline verdiğini, davacının tacir olduğunu, müvekkilinin davacının ödeme taahhüdünün aslında müvekkilini oyalamak amaçlı olduğunu davacının aracı devretmeye kalkışmasıyla farkettiğini, davacı tarafından zarara uğratılmasının önüne geçebilmek ve alacağının tahsil edebilmek için takip açmak zorunda kaldığını, ancak davacının takibe itiraz ederek durdurduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle tedbir talebinin reddine, açılan davanın reddine, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava; kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin 26/02/2021 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak gelmediği, davalı vekilinin ise 26/02/2021 tarihli duruşmada davacı tarafça takip edilmeyen davayı takip etmek istemediklerini beyan etmesi üzerine mahkememizce aynı duruşmada “taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK’nın 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına” karar verildiği, dosyanın işlemden kaldırıldığı 26/02/2021 tarihinden itibaren üç ay içinde davanın yenilenmediği anlaşıldığından sürenin dolduğu gün olan 26/05/2021 tarihi itibariyle HMK 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK’nın 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 1.732,06 TL harçtan mahsubu ile kalan 1.672,76‬ TL ‘nin dosya kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 32,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluklarında kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 06/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır