Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/62 E. 2021/461 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/62
KARAR NO : 2021/461

DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Sigorta A.Ş. vekili 16.01.2018 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin emtia nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalısı … Tarım Ltd. Şti. ye ait emtiaların Türkiye den Endonezya da ki tesisine sevkıyatının yapılması sırasında davalı … Denizaşırı Nakliyat A.Ş.’ye ait … nolu konteynırın … Gemisi ile taşınması sırasında emtianın bozulduğu ve küflendiğinin tespit edildiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde bozulma nedeninin ısı derecesinin sevkıyat süresince sağlanamamış olmasından kaynaklandığı, diğer davalı … Taşımacılık Ltd. Şti.’nin navlun faturası düzenleyerek navlun ücretini bizzat tahsil ettiğini, TTK m. 138 ve devamına göre akdi taşıyan olduğunu ve bu nedenle sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin sigortalısının uğradığı zarar ve ziyanın tazmin edildiğini, 6102 sayılı TTK m. 1472 gereğince sigortalının haklarına kanuni halef olunduğunu, müvekkilinin akdi halef sıfatının da bulunduğunu, TTK m. 1178 uyarınca taşıyanın sorumlu olduğunu, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe borçluların itiraz ettiğini, belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … Taşımacılık Ltd. Şti. vekili 19.02.2018 tarihli cevap dilekçesinde; davacının İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ki takibe ve davada yetki konusunda itirazda bulunduklarını, müvekkilinin adresinin Mersin olduğunu, yüklerin fiili yükleme yerinin de Mersin Limanı, işlemlerin de … Gemi Acenteliği tarafından yapıldığını, davanın İzmir ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ayrıca konşimento da Alman Hukuku ve Hamburg Mahkemelerinin özel yetkili olduğuna dair yetki koşulunun bulunduğunu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra TTK m. 1188 aykırı olarak açıldığını, davanın esası yönünden ise TTK m. 1237 ye göre taraflar arasındaki ilişkide konşimentonun esas alınacağını, konşimento üzerinde yer alan koşulların sigortacıyı da bağlayacağını müvekkilinin konşimentoda taraf olarak yer almadığını bu nedenle pasif husumet itiraz yaptıklarını, konteynır içi yüklemenin müvekkili tarafından yapılmadığını, TTK m. 1182 / e-f- g gereğince taşıyanın hasardan sorumlu olamayacağını, TTK m. 1184 uyarınca ekspertiz raporunun usulüne uygun alınmadığını, her iki tarafın davet edilmediğini, yine TTK m. 1185 gereğince ihbar yapılmadığını belirterek davanın yetki, hak düşürücü süre ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Denizaşırı Nakliyat A.Ş. vekilinin 20.03.2018 tarihli cevap dilekçesinde; sigortalı firmanın Mersin deki adresinden Mersin Limanına emtianın karayolu ile 3. kişi tarafından Mersin den Endonezya Surabaya Limanına müvekkil şirketin acenteliğini yaptığı … tarafından ve Surabaya limanından alıcının bulunduğu adrese karayoluyla taşınma yapıldığını, müvekkili şirketin acente ile yaptığı taşımanın deniz yolu kısmını gerçekleştirdiğini, … numaralı … ile taşımanın yapıldığını, davacının sigortalısı yükleten … Tarım Ltd. Şti.’nin sigortacısı olduğunu, teslim şeklinin … teslim olarak belirlendi ise risklerin alıcıya geçtiğini, davacının sigortalısının hasardan sorumlu olmadığından yapılan ödemenin ex gratia yani Fatura ödemesi olduğunu, bu nedenle aktif husumet / sıfat yokluğunun bulunduğunu, mal bedelinin sigortalıya ödenmemiş olduğunu ispatlaması gerektiğini, sigortalının defter ve kayıtlarının incelenmesini istediklerini, pasif husumet yönünden de müvekkilinin taşıyan olmadığını, navlun faturasının diğer davalı … Taşımacılık Ltd. Şti.. tarafından düzenlendiğini, müvekkili ile akdi bir ilişkinin bulunmadığını, yine yetki yönünden konşimentonun 24. maddesine istinaden Hamburg mahkemelerinin yetkili ve Alman Hukukunun uygulanmasının söz konusu olduğunu, yetki yönünden davanın reddini istediklerini davacının sigortalısının usulüne uygun bir sürede ihbarda bulunmadığını, iddia edilen hasardan alıcının sorumlu olduğunu, zira alıcı firmanın tahliye limanında malı teslim almaya geldiğinde ileri taşımayı kara yolu ile kendisinin organize edeceğini ve konteynırın fişten çıkarılmasını talep ettiğini, taahhütname ile tüm sorumluluğu üzerine aldığını, Mersin Surabaya Limanına kadar fişe takılı soğutuculu konteynırın fişinin çekilmesini talep eden alıcı olduğunu, malların mühürlü olarak alıcıya teslim edildiğini, konşimentoda Shippers Load, Stow, Eight & Count yani yükleyici istifledi saydı yükledi mühürledi klozunun bulunduğunu, hasarın deniz taşıması sırasında meydana geldiğinin ispatlanması gerektiğini, konteynırın sigortalı yükleticinin adresine verildiğini ve yükleyici tarafından yüklenerek mühürlü olarak müvekkiline teslim edildiğini, mührün hiç açılmadığını, FCL / FCR Full Container Load şartı ile taşımanın gerçekleştiğini, aynı zamanda konşimento da Said To Contain klozunun bulunduğu, taşıyanın sorumluluğunun sınırlı olduğu belirterek davanın aktif / pasif husumet / yetki / esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 09.03.2018 tarihli replik dilekçesinde; davalı … Taşımacılık Ltd. Şti.’nin yetki itirazının yerinde olmadığını, HMK m. 7 gereğince davalılardan birinin yerleşim yerinde davanın açılabileceğini davalının acentesinin İzmir de olduğundan İzmir İcra Dairesi ve Mahkemesinin yetkili olduğunu, yine konşimentodaki Hamburg mahkemelerinin yetkili olduğu itirazının da bu davalı tarafından ileri sürülemeyeceğini, zira konşimentoyu kendisinin düzenlemediğini, davalının yerleşim yerinin Türkiye olduğunu, bu nedenle yabancı devlet mahkemelerinin yetkilerini ileri süremeyeceklerini, davanın TTK m. 1188 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığını, esas yönünden de davalının navlun faturası düzenlemek suretiyle hasardan sorumlu olduğunu, akdi taşıyan sıfatını taşıdığını, her iki davalının hasardan müteselsilen sorumluluğunun bulunduğunu, zararın sevkıyat süresince konteynırda ki ısının +6 derece de tutulmamasından kaynaklandığını, davalının hasar tespiti yapılmadığı ve ihbar edilmediği itirazlarının kabul edilemeyeceğini, usulüne uygun bir tespit yapıldığını belirterek davanın kabulüne talep etmiştir.
Davacı vekilinin 03.05.2018 tarihli replik dilekçesinde; davalı … (İzafeten … Denizaşırı Nakliyat AŞ vekilinin aktif / pasif/ yetki itirazlarını kabul etmediklerini, ex gratia ödeme yapılmadığını, müvekkilinin 30.05.2017 tarihinde sigortalıya ödeme yaptığını ve müvekkilinin alacağı temlik aldığını, emtianın hasarlı olması nedeniyle oluşan zararın 10.04.2017 tarihli borç makbuzu ile sigortalı şirkete yansıtıldığını ve bu tutarın satıcı sigortalıya ödenmediğini, alıcı … LTD tarafından 10.04.2017 tarihinde 16.508,00 USD tutarında borç makbuzu düzenlendiğini ve bu miktarın müvekkilinin sigortalısına ödenmediğini, 27.04.2017 tarihli ibraname ile dava konusu hasardan doğan tüm hak ve alacakların müvekkillerine devredildiğini, müvekkilinin akdi ve kanuni halef sıfatını taşıdığını, yine pasif husumet yönünden de davalının taşıyan sıfatına sahip olduğunu, fiili taşıyan olarak sorumluluğunun bulunduğunu, TTK m. 1191 gereğince fiili taşıyanın da akdi taşıyan gibi sorumlu olacağını, davalının yetki itirazının TBK m. 13 ve 14’e ve HMK m. 17-18’e aykırı olduğunu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından yetki anlaşmasının yapılmadığını, konşimentodaki yetkili mahkemenin belirli olmadığını, yetki şartının satıcının da mahkemesinde dava açılabileceği hükmünün yer aldığını, acentenin yetki anlaşması yapabilmesi için özel yetkisinin bulunmadığını, TBK m. 20- 21’e göre genel işlem şartı üzerindeki bu şartların yazılmamış sayılacağını, esasa ilişkin olarak da davalının herhangi bir tespit yaptırılmadığı ve hasar ihbarının usulüne uygun olmadığı itirazlarının TTK m. 1185 gereğince reddinin gerektiğini, konteynır içi sıcaklığın belirli bir derecede tutulmadığını, sevkıyat süresince +6 derece olması gereken ısının +9 / +10 derecelere çıktığı, bunun da limon emtiasını etkileyerek bozulmaya sebebiyet verdiğini, konteynır içi sıcaklığın yüksek olduğu, konteynırın fişten çıkarıldığını davalının kabul ettiğini, verilen taahhütnamenin TTK m. 1243/1-a karşısında geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, hasarın ekspertiz raporunda tespit edildiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
Dava: sigorta sözleşmesine dayalı taşıma şirketine karşı sigorta konusu malın hasarlanmasına istinaden açılan rücuen takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, poliçe, ihtarname, faturalar, konşimento, ekspertiz raporları, hasar dosyası incelenmiş
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı … Sigorta AŞ nin takip borçlusu … Denizaşırı Nakliyat A.Ş.ve … Taşımacılık Ltd. Şti. aleyhine 17.11.2017 tarihinde yapmış olduğu ilamsız icra takibinde 39.796,58 TL asıl alacak üzerinden takibe geçtiği borçlulardan … Denizaşırı Nakliyat A.Ş.’ye ödeme emrinin 01.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçlu … Taşımacılık LTD Şirketine 29.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği, … Denizaşırı Nakliyat A.Ş.’nin 08.12.2017, diğer borçlu … Taşımacılık Ltd. Şti. 30.11.2017 tarihinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, … Taşımacılık Ltd. Şti.’nin yetkiye ve esasa ilişkin itirazlarının bulunduğu belirlenmiştir.
Davalının … Denizaşırı Nakliyat A.Ş.’nin aktif husumet yönünden yapılan itirazının değerlendirilmesiyle; Davalı tarafın aktif husumet itirazı değerlendirildiğinde, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalı (Nakliyat Emtia Sigortası Abonman sözleşmesi) kapsamında sigortalı … Tarım Ltd. Şti. 07.11.2016 tarihinde emtianın taşınması konusunda sigorta yaptığı ve sigorta ettiği, taşımanın konteynırlarda CIF teslim şeklinin üzerinden limon emtiası için kararlaştırıldığı ve emtiada konteynırın elektriğinin kesilmesiyle meydana gelen hasarın oluştuğu, hasarlı emtianın bulunduğu, bu emtia karşılığında, … Tarım Ltd. Şti. ne 10.04.2017 tarihinde alıcı firmanın 15.508,00 USD bedelli borç makbuzu düzenlendiği ve satıcıya ödeme yapılmadığı belirtildiğinden bu konuda sigortalının defter ve kayıtlarının incelenerek yapılan ödemenin ex gratia ödeme olup olmadığı konusunda bilirkişi SMMM … vasıtasıyla inceleme yapılarak hatır ödemesi olup olmadığı ve sigorta menfaatinin bulunup bulunmadığı tespit edilmiştir. 12.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda sigortalının defter ve kayıtlarının incelenmesiyle dava konusu hasar gören 804 kutu limon emtiası nedeniyle yurtdışı gönderilen Vanguard Internatioanal İnc firmasının satıcı … Tarım adına 15.808 USD borç makbuzu düzenlediği ve bu borç makbuzu karşılığında … Tarımın alacağında 12.335 USD indirim yaptığı ve bu tutarı 31.12.2016 tarihinde … yevmiye numaralı muhasebe kaydıyla gönderilen firma adına alacak tutarı olarak kaydettiği sigorta şirketinin 30.05.2017 tarihinde 39.796,58 TL hasar bedeli tazminatı ödediği yapılan incelemede sigortalı firmanın 31.12.2016 tarihinde 43.409,33 TL (bilirkişi raporu 9. sayfası) olarak alıcının hesabından mahsup ederek alacağını indirdiği bu miktar eksik tahsilat yaptığı ayrıca sigorta şirketinden de 43.409,33 TL eksik alacağına karşılık 39.796,58 TL tahsilat yaptığı böylece zarar kaleminin altında sigorta şirketinden alacağı tahsil ettiğinden aktif husumetin şartlarının gerçekleştiği belirlenmiştir.
Ancak satış sözleşmesi kapsamında malın … (…) teslim şekli ile satıldığı, bu halde malın hasar ve yararının alıcıya geçtiği, sigortalının aslında alıcı olması gerektiği, ancak Yerleşik Yargıtay kararları gereğince, CIF satışlarda sigortalanan mallar üzerindeki hasar/yarar alıcıya geçse dahi, sigorta sözleşmesinin tarafı olan satıcının, satım bedelinin ödenmemesi sebebiyle mallar üzerinde menfaatinin bulunduğu kabul edilmekte ve sigorta sözleşmesi yapılmakta olduğundan satıcının zararının oluşması halinde menfaatinin bulunduğu kabul edilmektedir. Ancak satıcının zararının oluşması için sattığı malın bedelinin tahsil etmemiş olması, ya da hasar gören mal yerine alıcıya bedelsiz mal göndermesi veya alıcının cari hesabında mahsup da bulunması gibi hallerde zarar görmesi söz konusu olacaktır.
Davalının … Denizaşırı Nakliyat A.Ş. pasif husumet yönünden yapmış olduğu itirazın incelenmesiyle, davalı pasif … Denizaşırı Nakliyat A.Ş. fiili taşıyan olduğu ve dosyada ibraz edilen … numaralı … ile taşımanın yapıldığı ve bu nedenle pasif husumet itirazının yerinde olmadığı, tespit edildiğinden bu yöndeki itirazı reddedilmiştir.
Davalı … Taşımacılık Ltd. Şti.’nin yetki itirazı incelendiğinde, Mersin mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olduğunu belirtmiş olup, diğer davalı … Denizaşırı Nakliyat A.Ş.nin konşimentosunun düzenlendiği yerin yani acentenin İzmir olması nedeniyle HMK m. 7 gereğince birden fazla davalı olup da bunlardan birisinin yerleşim yerinde dava açılabileceğinden icra takibi ve mahkemenin yetkisine olan itirazının reddine,
Aynı zamanda … numaralı … da taraf olmadığı akdi taşıyan sıfatını taşıdığı, bu yetki itirazının da TMK m. 2 ye aykırı olduğunu tespit edildiğinden, Almanya Mahkemelerinin / Hamburg / yetkili olduğu itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalı … Denizaşırı Nakliyat A.Ş. yetki itirazının değerlendirilmesinde ise davalı … Taşımacılık LTD şirketinin akdi taşıyan ve dava dışı sigortalının ise yükleten olduğu taşıma ilişkisine fiili taşıyan olarak bulunan ve fiili taşıma sözleşmesine doğrudan taraf olarak katılmayan akdi taşıyanın talebi ile taşıma işini üzerine alan davalı … Denizaşırı Nakliyat A.Ş.’nin fiili taşıyan olarak ileri sürdüğü, taşıma senedindeki 24. Maddenin yetkili mahkemeyi kesin olarak belirlediği iddiasının kabul edilemeyeceği, belirlenmiş olup bu yöndeki yetki itirazı da red edilmiştir.
Kısaca açıklanacağı üzere yetkili mahkemenin madde 24 e göre … numaralı taşıma senedinde yer alan ve milletlerarası yetki kaydını içeren konşimento kuralının genel işlem şartı niteliğinde bulunduğu açıktır. Buradaki genel işlem şartı, ticari nitelikte olsa da, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu m. 20-25’te yer alan denetime tabidir. Söz konusu denetim gerek tüketici gerekse de ticari nitelikteki genel işlem şartlarına uygulanmaktadır. Ayrıca söz konusu hükümler, tarafların iradelerinden bağımsız olarak emredici nitelikte kurallar barındırması nedeniyle kamu düzenine ilişkindir. Dolayısıyla Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 2 uyarınca, hukuki işlemin tarihine bakılmadan, TBK m. 20-25’de yer alan kurallar geçmişe yönelik olarak da uygulanabilecektir. Öte yandan somut olayda yabancılık unsurunun bulunması da, kamu düzeni ile ilgili bulunan söz konusu hükümlerin uygulanmasını engellememektedir. Çünkü bu konuda “Türk Hukukunu Doğrudan Uygulanan Kuralları” başlıklı MÖHUK m. 6 uygulama alanı bulur: “Yetkili yabancı hukukun uygulandığı durumlarda, düzenleme amacı ve uygulama alanı bakımından Türk hukukunun doğrudan uygulanan kurallarının kapsamına giren hallerde o kural uygulanır”. Öğretiye göre, iç hukukta sözleşmeler için getirilmiş olan ve kamu yararı açısından önemli olan hükümler (örn. kira hukukuna ilişkin emredici hükümler, hâkimin fahiş cezai şartı indirmesi gibi), Türkiye’de yabancı bir hukuka tabi olan sözleşmelere de doğrudan uygulanır (Bkz. Aysel Çelikel / Bahadır Erdem: Milletlerarası Özel Hukuk, 11. Bası, 2012, s. 155). Genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerin bu kapsamda değerlendirileceği açıktır. Dolayısıyla yabancılık unsurlu olaylarda dahi, mahkemenin TBK’da yer alan genel işlem şartlarına ilişkin denetim kurallarını uygulaması gerekmektedir.
Olayda konşimentoda yer alan yetki kaydının müzakere edildiği kabul edilse dahi, TBK m. 25’e göre söz konusu genel işlem şartı içerik denetimine tabidir. Bu maddeye göre, “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kuralına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştıracak nitelikte hükümler konulamaz”. Somut olaydaki yetki kaydının geçerli olduğu kabul edildiğinde, söz konusu konşimento tahtında ortaya çıkan her türlü uyuşmazlıkta davacının yükle ilgilinin Hamburg mahkemelerine başvurması gerekecektir. Bu halde TBK m. 25 çerçevesinde söz konusu yetki kaydının geçersiz sayılmasına sebep olmaktadır.
Sonuç olarak MÖHUK m. 6 gereğince uygulama alanı bulan genel işlem koşullarına ait hükümler gereğince somut olayda yetki itirazına dayanak yapılan konşimento kaydının geçerli olmadığından bu yöndeki yetki ilk itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tarafların diğer itirazlarının ise esasa ilişkin olması nedeniyle taşımaya konu olan … nolu konteynırın taşıma esnasında iç ısısını gösterir bu konuda data logger ın bulunduğu kayıtları içeren belgelerin taşıma şirketinden istenmesiyle, taşıma konusu emtianın (limonun) taşıma sırasında yüklemeden teslim yerine kadar ısısının değişip değişmediği bu değişmenin limon emtiasını etkileyip etkilemediği, meydana gelen bir bozulma varsa bu bozulmanın sebebi / davalı tarafın ileri sürmüş olduğu taahhütnamenin taşıma konusunda etkisi ve diğer hususlar değerlendirilerek bilirkişiler Gıda Mühendisi …, Kaptan … ve Teknik Bilirkişi …. dan 19.09.2019 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; Sigortalı … Tarım Ltd. Şti. ye ait taze limon emtiasının Türkiye den Endonezya ya sevkiyatı sırasında … a ait konteynırlarda taşınan emtianın bozulduğu, 13.12.2016 tarihli ekspertiz raporunda konteynır iç taşıma sıcaklığının + 9.0, +10.0 derece arasında olduğunu, oysa +6.0 derecede taşınması gerektiği, 804 koli hasarlı emtianın 15.231,99 USD olduğu, data logger kayıtlarına göre sıcaklığın 12.12.2016 tarihi saat 11.00 civarında + 28,08 dereceye çıktığı, soğuk zincirde muhafaza edilmesi gereken emtianın hasarlandığı, navlun sözleşmesi uyarınca … Tarım Ltd. Şti. nin davalılardan … Taşımacılık Ltd. Şti. ile kırk ambar sözleşmesi yaptığı, … Tarım Ltd. Şti. nin taşıtan … Taşımacık Ltd. Şti. nin ise taşıyan olduğu, … Taşımacılık Ltd. Şti. nin alt taşıyan kullandığı ve 08.11.2016 tarihi deniz yük senediyle …. ile alt navlun sözleşmesi yaptığı, dava konusu limon yükünün soğutmalı konteynırda taşınmasının yine … tarafından yapıldığından hem alt taşıyan hem de fiili taşıyan olduğunu, soğutmalı konteynırların soğuk zinciri koruması gerektiği, … kayıtlarına göre konteynırların gemiden boşaltılmasıyla hava sıcaklığını artmaya başladığı, boşaltmayla birlikte konteynırda ki eşyanın taşıyanın hakimiyetinden çıkmış sayılıp sayılmayacağı, gönderilene kara taşıması aşamasının başlangıcında ki teslim ile birlikte hakimiyetinden çıktığının araştırılmasıyla TTK m. 1178/3 e göre boşaltma limanında geçerli olan kanun ve düzenlemeler uyarınca eşyanın kendilerine teslimi zorunlu makamlara veya 3. kişilere teslim edildiği anda taşıyanın sorumluluğunun sona ereceği hükmünün bulunduğunu, bu hükmün kaynağını ancak Hamburg Kuralları m.4 II (b) (iii) oluşturduğunu, boşaltma limanında taşıyanın ve gönderilenin hakimiyet alanı arasında idari bir makam ya da 3. bir kişi girdiği ve eşyanın buna tesliminin zorunluluk teşkil ettiği hallerde uygulama alanı bulacağını, taşıyanın doğrudan gönderilen ile muhatap olarak ona eşyayı teslimi emredici hukuk kuralı ile kesildiği, böylece taşıyanın eşyaya özen borcunun sona erdiği, eşyanın TTK m. 1178/3, b (c ) ye göre eşyanın teslimi zorunlu olduğu bir kişiye veya makama teslim edilip edilmediği konusunda yeterli bir bilgi bulunmadığı, Surubaya Limanında eşyanın bu hükme göre limandaki bir kişiye veya makama teslimi zorunluluk teşkil ediyorsa konteynırların gemide boşaltılması ile birlikte akdi veya fiili taşıyanın sorumluluğunun sona ereceğini, TTK m. 1178/3, b (a) nın dikkate alınarak eşyanın gönderilene ne zaman teslim edildiğinin önem taşıdığını, terminal sahasının taşıyanın ifa yardımcısı (TBK m. 116) olması durumunda taşıyanın hakimiyet alanının devam ettiğinin kabul edileceği, somut olayda eşyanın kara taşıması için gönderilenin hakimiyet alanına geçtiği andan itibaren konteynır sıcaklığının düştüğünü, eşyanın taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu dönem ile gönderilenin hakimiyetinde bulunduğu dönem gözetilerek yükle ilgiliye istinat edilebilecek ortak kusurun bulunduğu kanaatinin de oluştuğu, taşıyandan talep edilebilecek tazminatın üst sınırı ise TTK m. 1186/1 e göre koli başına 666,67 ÖÇH den 804 koli karşılığı 536.002,68 ÖÇH, brüt kg başına ise 2 ÖÇH x 13.100 kg = 26.200 ÖÇH olduğu, TTK M.1186/1 uyarınca 536.002,68 ÖÇH lik miktarın taşıyandan talep edilebilecek tazminatın üst sınırı olduğu, somut olayda dava konusu tazminat alacağının TTK m. 1186/2 ye uygun olduğu, CIF teslim şartı satış sebebiyle fatura bedelinin varma limanındaki piyasa değeri konusunda dikkate alınabilecek bir miktar olduğu, 26.04.2017 tarihli ekspertiz raporunda 12.786,05 USD karşılığı dava dışı taşıtana ödenen 39.796,58 TL, TTK m.1186 ya göre taşıtan lehine doğan tazminat alacağı teşkil ettiği, ancak bu belirlemede ortak kusurun bulunduğunun kabul edilmesi halinde tazminatta %50 indirim yapılabileceği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekilinin 01.10.2019 tarihli beyan dilekçesinde; Bilirkişi raporunda konteynır iç taşıma sıcaklığının +12 – +58 C arasında değiştiğinin belirtildiği, soğuk zincirin kırıldığını, sıcaklığın artmaya başlaması ile küflerin geliştiğini, yüke özen borcunun ihlali nedeniyle davalıların müteselsilen sorumlu olduğunun tespitin yerinde olduğu, konşimento ile belirlenen ısı derecesinin sevkiyat süresince muhafaza edilmesinin yükümlülüğünün davalılara ait olduğunu, konşimentoda buna aykırı bir ibarenin bulunmadığını, konteynırın geminin ambarı gibi kabul edilerek taşıyan tarafından tahsis edilen konteynırın malı taşımaya ve muhafazaya elverişli olması gerektiğini belirterek davanın tümden kabulüne, aksi halde ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bu rapora karşı … Denizaşırı Nakliyat A.Ş. vekilinin 08.10.2019 tarihli beyan dilekçesinde; konşimento da taşımanın limandan limana yapılacağının kararlaştırıldığını, kapıdan kapıya taşımanın söz konusu olmadığını, taşıyanın sorumluluğunun tahliye limanında sona erdiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, ayrıca gönderilen tarafından verilen taahhütnamede Mersinden Surubaya Limanına kadar soğutuculu konteynırın fişinin çekilmesini talep eden ve tekrar fişe takmayarak konteynırın iç sıcaklığının yükselmesine ve malların bozulmasına sebep olan tarafın alıcı / gönderilen olduğu ve bu konuda bir taahhütname verdiği, oysa bu taahhüdün de incelenmesi gerektiğini, bu taahhütname gereğince eşyanın teslim yerine ulaşmasıyla TTK m. 868/2 uyarınca gönderenin emir ve talimat verme hakkının sona erdiğini, bu yetkinin ve hakkın gönderilene ait olduğunu, bu hususun da incelenmediğini, TTK m. 1178/3 uyarınca taşıyanın sorumluluğunun sona erdiğini belirterek yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmiştir.
Bu rapora karşı davalı … Taşımacılık Ltd. Şti. vekilinin 04.10.2019 tarihli beyan dilekçesinde; yükün varma limanında 10.12.2016 tarihinde tahliye edildiğini 11.12.2016 saat 00:10 da alıcının konteynırı kendi açık deposuna taşıdığını, ekspertiz raporunda bu durumun yazdığını, müvekkilden 2 nolu davalı arasında illiyet bağının bulunmadığını, müvekkilinin fiili taşıyan olmadığını, yükün kara taşıması veya alıcının deposunda beklemesinden dolayı zararın meydana gelmiş olabileceği, sigorta şirketinin ödemesinin bu nedenle hatır (exgratia) ödemesi niteliği bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların itirazları ve beyanları doğrultusunda bilirkişi heyetine konteynır istif uzmanı … eklenerek 27.02.2020 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; reefer konteynır içerisinde ki ürünlerin … kayıtlarının incelenmesiyle 10.12.2016 saat 00:08 den itibaren sıcaklığın artmaya başladığı ve +9,08 °C ve 12.12.2016 tarihinde ise +28,08 °C ulaştığı, geminin 10.12.2016 tarihinde Endenozyanın Surabaya limanında tahliye edildiği ve 11.12.2016 tarihinde açık depoya gönderildiği, emtianın gemiye yüklendiği 08.11.2016 tarihinden 12.12.2016 tarihine kadar data logger kayıtlarının incelenmesiyle soğuk zincirin zaman zaman bozulduğu, sıcaklığın minumum +5°C – +6°C de olması gerektiği, navlun sözleşmesi uyarınca dava dışı … Tarım Ltd. Şti. nin davacının sigortacı, davalılardan … Taşımacılık Ltd. Şti. nin ise kırkambar taşıma sözleşmesiyle taşıyan olduğu, … Taşımacalığın üstlendiği taşıma işini alt taşıyan … tarafından yaptırdığı ve alt taşıyanla arasında deniz yük senedinin düzenlendiği, … nin aynı zamanda fiili taşıyan olduğu, soğuk hava zincirinin konteynırların boşaltılmasıyla birlikte bozularak artmaya başladığı, bu halde taşıyanın fiili hakimiyet alanından konteynırın çıkış tarihinin önem taşıdğı, TTK m. 1178/3 e göre taşıyanın yüke özen borcu kapsamında eşyanın taşıyan tarafından gönderilene teslim edildiği anda, gönderilen eşyayı teslim almaktan kaçınmışsa eşyanın gönderilenin emrine hazır tutulduğu anda ve boşaltma limanında geçerli olan kanun ve düzenlemeler uyarınca eşyanın teslimi zorunlu makamlara veya üçüncü kişilere teslim edildiği anda taşıyanın sorumluluğunun sona ereceği hükmünün bulunduğu, bu maddenin dayanağı olan Hamburg Kuralları m. 4 II (b) (iii) bendi gereğince taşıyanla gönderilen arasında idari bir makam ya da üçüncü bir kişi girdiği ve hakimiyet alanının bu kişinin bulunmasının zorunlu kıldığı hallerde taşıyanın özen borcunun sorumluluğunun sona ereceği (örneğin gümrük mevzuatı gereği yapılan teslimlerde olduğu gibi), dosya içeriğinden de TTK m. 1178/3 (c bendine göre) eşyanın tesliminin zorunlu olduğu bir makama teslim edilip edilmediği konusunda yeterli bilginin bulunmadığını, Surabaya limanında bu makama teslimin zorunluluk bulunması halinde akdi ve fiili taşıyanın sorumluluğunun sona ereceği, fakat dosyada bu konuda bir kanaat oluşturacak bir delil bulunmadığını, eşyanın gönderilene ne zaman teslim edildiğinin önem kazandığını, boşaltmadan sonra konteynırların yer aldığı terminal sahasının taşıyanın hakimiyet alanı içerisinde değerlendirilerek yani terminal işletmesinin TBK m. 116 ya göre taşıyanın ifa yardımcısı olması halinde taşıyanın sorumluluğunun devam edeceğini, sonuç olarak mevcut hale göre konteyınrın taşıyanın fiili hakimiyet alanında bulunduğundan gönderilene teslimine kadar geçen süre içerisinde taşıyanın yüke özen borcundan dolayı sorumluluğunun bulunacağını, kara taşıması için gönderilenin hakimiyet alınana geçtiği andan itibaren hava sıcaklığının yükselmeye devam ettiği belirlendiğinden ortak kusur (%50 – %50) paylaştırmanın yapılması gerektiği, taşıyandan talep edilebilecek tazminatın TTK m. 1186/1 e göre 536.002,68 ÖÇH olduğu, ekspertiz raporunda ki 16.786,05 USD ve davacı tarafından taşıtana ödenen 39.796,58 TL nin TTK m. 1186/1 de ki sınır içerisinde kaldığı ve TTK m. 1186/3 e göre taşıtandan talep edilebileceği ve ortak kusurun kabulü halinde bu miktarda indirim yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı 11.03.2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; davalıların TTK m. 1178 ve 1191 gereğince müteselsilen sorumlu olduklarının tespitinin doğru olduğunu, ancak ortak kusurun kabul edilmesinin mümkün olmadığı, konteynırın taşıyan tarafından tahsis edilmesi halinde emtiada oluşacak hasardan taşıyan ve alt taşıyanın birilkte sorumlu olması gerektğini, belirlenen ısı derecesinin sevkiyat süresince muhafaza edilmesi gerektiğini belirterek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Bu rapora karşı davalı … Denizaşırı Nakliyat A.Ş. vekilinin 17.03.2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; ek bilirkişi raporunun 19.09.2019 tarihli raporun aynısı olduğunu, istifleme ve konteynır kullanımı konusunda inceleme yapılmadığını, konteynırda arıza olmadığı ve taşıma boyunca konteynır ısısının muhafaza edildiği kabul edildiğinden alıcıdan alınan taahhütname ve boşaltma limanı kayıtları incelenerek yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı … Taşımacılık Ltd. Şti. vekili 12.03.2020 tarihli beyan dilekçesinde; taşınan konteynırın 11.12.2016 tarihinde alıcıya teslim edildiğini, tahliyeden sonra 2 gün malların nasıl muhafaza edildiğinin belli olmadığını, fiili taşıyanın … olduğunu, soğuk zincir/ısı kopukluğunun ortak kusur olarak değerlendirildiğini, ödemenin ex gratia ödeme olduğunu, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Dosyanın İstanbul …. ATM ne gönderilerek bilirkişi …, gıda mühendisi ve kaptan bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmasına ve mahkememizde alınan raporunda irdelenerek aynı zamanda dosyada ki mevcut gönderilenin taşıyana vermiş olduğu 13.12.2016 tarihli taahhütnamede dikkate alınarak inceleme yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişilerden 07.04.2021 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; davacı ve davalıların talepleriyle ekspertiz ve bilirkişi raporları da değerlendirilerek 12.12.2016 tarihli taahhütnameye göre “Konu talebe ilişkin olarak Jakarta’ya gitmesi esnasında fişi prizden çekilmiş konteyner dolayısıyla doğan her türlü masraf ve malların durumuna ilişkin olarak yük hasarı durumunda … şirketinin hiçbir yükümlülüğü bulunmamakta ve konşimento üzerinde belirtildiği şekilde alıcı olarak sorumluluğu tarafımıza ait olmak ve … şirketi söz konusu her türlü talepten muaf tutulmaktadır” ibaresiyle …. İthalat Departmanı tarafından verilmiş bir taahhütnamenin bulunduğu, alıcı firmanın taşınan limon emtiasının gemiye yüklendiği 08.01.2016’den tahliye edildiği 10.10.2016’ya kadar geçen süredeki data logger kayıtları incelendiğinde sıcaklık derecesinin +6 derece olduğunu, 10.10.2016 günü saat 08.00’den itibaren sıcaklığın +9 – + 28 arasında değiştiği, geri dönen hava sıcaklığının ise +11,90 – +28 arasında bulunduğu, yani soğutma sisteminin kapatıldığı, 11.12.2016, 12.12.2016 tarihleri arasında bir kere açıldığı, bunun dışında hep kapalı kaldığı ve sıcaklığın yüksek seyrettiği, bu sıcaklık artışı nedeniyle limonlarda küflenme meydana geldiği, konteynerin istiflenmesine ilişkin herhangi bir olumsuzluk bulunmadığını, verilen taahhütnamenin alıcı firmanın tahliye limanında konteyneri teslim almaya geldiğinde kendi adresine kadar olan taşımayı karayoluyla kendisinin organize edeceğini ve soğutuculu konteynerin fişten çıkarılmasını talep ettiği, uyarıya rağmen taahhütnameyi verdiği, hasarın deniz taşımasında meydana gelmediği belirtilerek zararın taşıma konusu eşyanın taşıyan tarafından teslim alınmasından ilgilisine teslim edilmesine kadar olmadığı, yük deniz yoluyla taşındıktan sonra tahliye edilip ilgilisine teslim edildiği, konteynerin yükleme başlangıcından itibaren gemiden elektrik sağlanması gerektiği ve bu süreçte elektriğin sağlandığı, ancak konteynerin gönderilen / alıcının işyerine karayoluyla taşınması bakımından taşıyanın sorumlu olmadığı süreçte konteynerin soğutma sisteminin çalıştırılmadığı, konteyner içerisinde bulunan yükün kararlaştırılan sıcaklığın üzerinde bir sıcaklığa maruz kalması nedeniyle yükün zarara uğradığı, bu nedenle taşıyanın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, alıcının …’a verdiği taahhütnamenin emredici kuralların aksine düzenleme yapılamamasına rağmen kara zararlarına ilişkin olarak sorumlu olmayacağını kabul ederek taahhütname verebileceğini, navlun sözleşmelerinde gönderilen lehine sözleşme yapılan taraf olup, 3. kişi sıfatıyla yükü teslim aldıktan sonra sözleşmeye taraf olmakla ve sorumsuzluk anlaşması yapma imkanı da doğmaktadır. Bu nedenle taşıyanın yük zararından sorumlu olmayacağının kabulü gerekmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili 29.04.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, taşıyanın emredici yükümlülüğüne aykırı sözleşme düzenlenemeyeceğini, 3. kişi olan gönderilenin taşıyanla sorumsuzluk anlaşması yapamayacağını belirtmiş ve yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalılar bu rapora karşı beyanda bulunmamıştır.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmelere göre; bilirkişilerden alınan 13.09.2019 tarihli ilk rapor ve bu rapora karşı itirazlar üzerine alınan 07.04.2021 tarihli ikinci raporda taşıma konusu olan 804 koli taze limon emtiasının akdi taşıyan … Taşımacılık Ltd. Şti. fiili taşıyan … Denizaşırı Nakliyat A.Ş. tarafından taşınması konusunda anlaşma yapıldığı, 08.11.2016 tarihinde deniz yük senedi düzenlenerek … Taşımacılık Ltd. Şti. “akdi” …’nin ise “fiili” taşıyan olarak taşımayı üzerine aldığı, TTK m. 1178 gereğince taşımadan doğacak olan zararlara ilişkin taşıyanın sorumluluğu bulunduğu, limon emtiasının taşındığı soğutmalı konteynerin data logger kayıtları incelendiğinde hava sıcaklığının konteynerin 10.10.2016 tarihinde saat 07.00’de gemiden indirilerek gönderilen / alıcıya verildiği, taşıma sırasında konteynerdeki sıcaklığın +6 derecede sabit tutulduğu, bu tarihte saat 08.00’den itibaren sıcaklığın +9C ile +26,54C arasında değiştiği ve böylece sıcaklık artışının limonların bozulmasına ve küf oluşmasına sebebiyet verdiği, 10.10.2016’dan itibaren sadece bir gece soğutma sisteminin açıldığı ve bozulmanın bu sebepten kaynaklanmasına ilişkin olarak Sutarya İthalat Departmanının imzalı taahhüdünde yer aldığı üzere “Konu talebe ilişkin olarak Jakarta’ya gitmesi esnasında fişi prizden çekilmiş konteyner dolayısıyla doğan her türlü masraf ve malların durumuna ilişkin olarak yük hasarı durumunda … şirketinin hiçbir yükümlülüğü bulunmamakta ve konşimento üzerinde belirtildiği şekilde alıcı olarak sorumluluğu tarafımıza ait olmak ve … şirketi söz konusu her türlü talepten muaf tutulmaktadır” gönderilenin konteynerin fişinin çekilmesinden dolayı doğan zararı kabul ettiği, fiilen meydana gelen bu olay nedeniyle taşıyanın sorumluluğunun devam edip etmediği konusu incelendiğinde TTK’daki emredici hükümlere aykırı yani taşıyanın sorumluluğunu ortadan kaldırıcı ve yüke özen gösterme borcunu ortadan kaldırıcı düzenleme yapılamayacağı belirtilmekle birlikte yükün gönderilen tarafından teslim alınmasından sonra kararda meydana gelen bu zarara ilişkin olarak taşıyanların sorumlu olamayacağı, navlun sözleşmesinin tarafı olmayan ancak yükü teslim almakla bu sözleşmeye taraf olan 3. kişi gönderilenin yükü teslim almasıyla artık taşıyanla sorumsuzluk anlaşması yapma hakkını kazandığı ve bu anlaşmaya istinaden artık taşıyanın kara zararlarından sorumlu olmayacağını kabul etmek gerektiği belirlenmiştir. Bu nedenle davacının davalılara karşı açmış olduğu İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla yapmış olduğu itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalıların kötü niyet tazminat talepleri bulunmadığı gibi aksinin kabulü halinde dahi davacının haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından bu yöndeki talepleri kabul edilmemektedir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan dava açılışında alınan 480,65 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 421,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı … A.Ş. tarafından yargılama gideri olarak yapılan yazışma ve tebligat gideri 100,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 5.969,49 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalılara verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır