Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/598 E. 2022/1135 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/598
KARAR NO : 2022/1135
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Vekilinin 16.05.2018 harç tarihli dava dilekçesinde; davalı … Taşımacılık A.Ş. işleteni ve maliki olduğu … plakalı tanker diğer davalı … idaresinde iken 23.03.2016 tarihinde İzmir- Menemen ilçesi Ulukent- Seyrek köyü yolu üzerinde, müvekkili davacı …’ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı davalı …’na ait, davalı … idaresindeki araca dönüş yapılmaz yerden “U” dönüşü yaparak çarpması sonucu müvekkilinin ağır derecede yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazaya neden olan davalı sürücüsü hakkında Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı açılan dava halen derdest olduğunu, müvekkilinin … Üniversitesi Dış Ticaret Bölümünde okuduğundan söz konusu kaza nedeniyle okuluna devam edemediğini, yarım dönem devamsızlığı olduğundan eğitim kaybı yaşadığını, sonrasında okulunu bitirdiğini, kaza sonrası 7-8 ayı … hayattan koptuğunu, bu süre zarfında yatağa bağımlı kaldığını, okumasına rağmen modellikte yaptığı için modellik de yapamayıp gelir kaybına uğradığını, müvekkilinin 2017 Ekim ayında … Örme firmasında satış temsilcisi olarak işe girdiğini, fakat söz konusu kaza nedeniyle operasyon geçireceği için işten çıkarıldığını, son olarak … Butik firmasından sosyal medya danışmanı olarak söz konusu kazadan dolayı bel ağrısına dayanamayarak ayrılmak zorunda kaldığını, konu hakkında davalı … Sigorta A.Ş’ne yapılan başvuruya rağmen olumlu cevap alınmadığını, ayrıca müvekkilinin tedavi süresince de bir çok masrafı olduğunu, ailesinin ona bakmak için hem masraflarını karşıladığını, hem de kendi hayatlarında maddi manevi olarak olumsuz etkilendiklerini belirterek öncelikle … ve … plakalı araçların kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin kaza nedeniyle geçirdiği ameliyatlar sonrası öncesi bakım, ulaşım giderleri için 500,00-TL, geçici iş görmezlik için 1.500,00-TL, kazanç kayıpları, (sürekli iş görmezlik, ayakta kalamama, hızlı hareket edememe, kalıcı hasar ve izlerinden dolayı 3.000,00-TL olmak üzere Toplam 5.000,00-TL maddi, ve 100.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 1,244 ve 5 no lu davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalı sigorta şirketinden ise poliçe sorumluluk dahiline göre tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin 20.07.2018 tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan … plakalı araç ekte bir örneğini ibraz ettikleri poliçe ile sigortalı olduğunu, teminat poliçenin ön yüzünde kayıtlı olduğunu, müvekkil şirkete sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı taraf sigortalının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, kusur durumunun netleştirilmesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmasını talep ettiğini, ayrıca Menemen 3. Asliye Ceza mahkemesinin ….E sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması hususunda talepleri olduğunu, davacının tedavi ve geçici iş görmezlik gibi taleplerinin 6111 sayılı yasa uyarınca reddi gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların yapılan hesaplamada mahsubu gerektiğini, davacı sürekli malul kaldığını Dr. raporuyla ispat etmesi gerektiğini, müvekkil şirket faizden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu, manevi tazminat yönünden müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından reddi gerektiğini belirterek müvekkil şirket aleyhine haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 03.07.2018 tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu kaza 23.03.2016 tarihinde meydana gelmiş olup 2 yıllık zaman aşımı geçtikten sonra açılan iş bu davanın zaman aşımı yönünden usulden reddi gerektiğini, davalı … idaresindeki … plakalı araç ile U dönüşü yapmak yasak levhasına rağmen U dönüşü yaparak, dava konusu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğinden asli kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü olan müvekkil …’un hiç bir kusurunun olmadığını, Menemen 3 Asliye Ceza Mahkemesinin …E sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da …’nın asli kusurlu olduğu belirtildiğini, müvekkili …’un olay mahalline geliş istikametine ilişkin herhangi bir hız sınırlamasının bulunmadığını, söz konusu kazada müvekkilinin kusuru bulunmamakta olup asli ve tam kusuru olan bizzat davalılardan … olduğunu, davalılar hakkında Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, müvekkili ile davacı arasında hatır taşıması söz konusu olup kazada hiçbir kusuru olmayan müvekkilinin maddi manevi tazminatlardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek müvekkiline karşı haksız olarak açılmış olan iş bu davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … Taşımacılık Anonim şirketi vekili 30.10.2018 tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu trafik kazası 23.03.201 tarihinde meydana gelmiş olduğunu, aracı kullanan …’un aracının arka koltuğunda bulunan … dışında üç kişi daha seyahat etmekte iken dava konusu kaza meydana geldiğini, davacının seyahat ettiği aracın hız sınırını aşması nedeniyle tali kusur oranı dikkate alınması gerektiğini, müvekkiline ait … plakalı tanker sürücüsü …’nın sanık olarak yargılandığı Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında kusur durumu tespitine yönelik 13.01.2017 havale tarihli kusur raporu mevcut olduğunu, davacı …’ın dava konusu olay sonrası düzenlenen trafik kaza tespit tutanağında, emniyet kemeri takılı olup olmadığının tespit edilmediğini, davacı … … plakalı araç içinde arka koltukta oturmakta iken kaza meydana geldiğini, davacının Menemen 3 Asliye Ceza Mahkemesindeki ifadesine göre; kendisini iki koltuğun arasına attığını, başına 5 dikiş atıldığını, 5 numaralı omuriliğinin kırıldığını, ameliyat olduğunu, 2. dönem okula gidemediğini, ara sınavlara girdiğini beyan ettiği, gerek karakol ifade tutanağında, gerekse mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde emniyet kemeri taktığına dair bir beyanı mevcut olmadığını, yaralama şekli dikkate alındığında çarpışmanın şiddetiyle aracın önüne hareketle çarparak yaralandığını, emniyet kemeri takması halinde arka orta koltuktan aracın önüne çarpması ve zarar vermesi ihtimali olmadığını, 2918 sayılı yasanın 78/A maddesinde yolcuların emniyet kemeri takması zorunlu olduğu halde takmadığı açıkça ortada olduğunu, davacı ve davacının seyahat ettiği araç sürücüsünün kusurlarının ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğini, davacının zararının tespiti halinde emniyet kemeri takmadığından zarardan kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, bir trafik kuralı olan emniyet kemeri takılması zorunluluğunun ihlali neticesinde davacının zararı artmış olacağını, manevi tazminat takdirinde işveren değil, kazaya sebebiyet veren araç sürücülerinin maddi ve ekonomik durumlarının dikkate alınması gerektiğini, davacı kendi kusuru ile yaralanmasına sebebiyet verdiğinden maddi zararının, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesi tarafından tespiti gerektiğini, davacının anlatımına dayalı taleplerini kabul etmediklerini, davacı taraf huzurdaki davayı 16.05.2018 tarihinde 2 yıllık zaman aşımı süresi geçirildikten sonra ikame ettiğinden zaman aşımı itirazında bulunduklarını, müvekkiline ait … plakalı araç … Sigorta A.Ş. nezdinde 05.01.2016/01.05.2019 tarihleri arasında manevi tazminat tedavi vs. bedeni ve maddi zararlar poliçe Limitleri dâhilinde olmak üzere … nolu Yıldızım Genişletilmiş Kasko poliçesiyle sigortalı olduğunu, trafik sigortası limitlerini aşan tazminatın … Sigorta A.Ş. den karşılanması gerekeceğinden davanın … Sigorta A.Ş’ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkil yönünden davanın tümüyle reddini, aksi halde kazaya karışan araç sürücüleri ile davacının kusur durumları ile oranlarının tespitini ve fazla taleplerin reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı tarafın … Taşımacılık A.Ş’nin verdiği cevaba karşı verdiği 29.08.2018 tarihli replik dilekçesinde; davanın ceza zamanaşımına tabi olduğunu, bu yüzden zamanaşımının geçmediğini, davalı … Taşımacılık A.Ş’ye ait tankerin sürücüsü …’nın asli kusurlu olduğu, Menemen 3.ASCM’de kusur durumuna yönelik rapor düzenlendiğini, bu davalının cevap dilekçesinde davacının zararın artmasına sebebiyet verdiği iddiasının gerçek olmadığını, emniyet kemeri takılmadığına ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığını, müvekkilinin taleplerini tekrar ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili 18.12.2018 tarihli celsede verilen ara karar gereğince tazminat talebini açıkladığı ve buna göre maddi tazminat taleplerinin, hastane gidiş geliş masrafları, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından, yitirilmesinden kaynaklı kayıplar, ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklanan kayıplar olduğunu belirtmiştir.
Davalı … vekilinin 18.03.2022 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkiline dava dilekçesi veya sair başkaca hiçbir evrakın tebliğ edilmediğini, savunma hakkının kısıtlandığını ve davada taraf teşkilinin sağlanmadığını, davada bu aşamaya kadar olan tüm süreç ve iddiaları kabul etmediklerini, esasa ilişkin ise davaya konu olan trafik kazasında kusuru ve sorumluluğu bulunmayan müvekkili bakımından davanın reddi talep ederek, müvekkilinin, … Rent’a Car Oto Kiralama firmasının sahibi ve yetkilisi olduğunu, diğer davalı …’ a 19.03.2016 tarihinde kazaya karışan aracı kiraladığını ve araç kiralama sözleşmesini imzalayarak …’a teslim ettiğini, trafik kazalarında sorumluluk aracı kullanan kişiye ait olduğunu, bu hususa ilişkin kabul ve taahhüt aracı kiralayan kişi tarafından baştan yapıldığını, tüm bilirkişi raporlarının, taraflarca sunulu tüm dilekçelerin tebliğini talep ettiğini, davalı sıfatıyla yargılamadaki savunmalarının kısıtlanmış olacağını, bunun bozma sebeplerinden olduğunu, ıslaha dayanak olan kusur ve hesaplama raporlarının tamamına itiraz ettiklerini belirterek tebliğ edilmeyen dilekçeler ve raporlar ile eksik olan tüm sürecin tamamlanmasından sonra beyanda bulunacaklarını beyan etmiştir.
İhbar Olunan … Sigorta A.Ş. vekilinin 02.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde taraf olarak müvekkili yer almadığını, dava konusu kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 05.01.2016/01.05.2019 tarihleri arasında … nolu kasko poliçesiyle sigortalı olduğunu, dava konusu tazminat tutarının trafik sigortası limitini aşması durumunda müvekkil şirketim sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacı taleplerinin öncelikle … plakalı aracın trafik sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından kusur oranları doğrultusunda karşılanması gerektiğini, müvekkil şirketin manevi tazminat sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olduğunu belirterek ihbar olunan olarak müvekkil şirket aleyhine hüküm kurulmayacağını belirtmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik, geçici iş görememezlik ve tedavi gideri maddi tazminat istemi ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Menemen 3 Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü nezdinde kaza tarihi itibari ile … plakalı araca ait trafik kayıtları, … plakalı araca ilişkin … nolu ZMSS poliçesi ve hasar dosyası, Çiğli Bölge
Eğitim ve Araştırma Hastanesi davacının başvurusu ve tedavisine ilişkin kayıtlar, İzmir SGK İl Müdürlüğü kazaya ilişkin yapılan ödeme kayıtları, … plakalı aracın maliki …’nun kimlik ve adres bilgileri celp edilerek dosyamız içine alındığı görülmüştür.
Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında; sanık … hakkında şikayetçiler …, …, … , … ve …’un müşteki oldukları 23.03.2016 tarihli kazada …’un sevk ve idaresindeki … Plakalı aracın 29 Ekim Mahallesi Seyrekköy otoban çıkışında Sanık …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın hatalı U dönüşü yapması neticesinde müşteki Can’ın kullandığı aracın kamyona sol arka tekerinden çarptığı ve müştekilerin yaralanmasına sebebiyet verdiğinden TCK m. 89/4 ve 53/6 gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmış, yapılan yargılamada
müştekinin olay sırasında tankerin dönüş yaptığı sırada kendisini iki koltuğun arasına attığını, kazayı hatırlamadığını, 5 numaralı omurilik kemiğinin kırıldığını, kaza nedeniyle ikinci dönem okula gidemediğini beyan ettiği, mahkemece toplanan tüm deliller ile alınan sağlık raporları değerlendirilerek 22.02.2019 tarihinde sanığın birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçundan asli derecede kusurlu olduğu (İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan 15.05.2018 tarihli raporu sanık …ın asli derecede, …’un ise tali derecede kusurlu olduğu belirtildiğinden) kabul edilerek sanığın taksirle birden fazla kişiyi yaralama suçundan TCK m. 61 -89/4 – 62/1 gereğince 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirlenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan 06.11.2019 tarihli raporu ile; mevcut belgelere göre; Hüseyin kızı, 1996 doğumlu …’ın 23/03/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre; Kas-İskelet Sistemi Arızaları- Tablo 1.1- Lomber omurganın özürlülük oranı-Kategori IV olduğu; A) Kişinin tüm vücut engellilik oranı: % 23 olduğu, B) İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekilinin 11.12.2019 tarihli beyan dilekçesinde; dosyadaki rapora göre aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekilinin 09.12.2019 tarihli beyan dilekçesinde; alınan raporda belirlenen iş görememezlik oranının çok yüksek olduğunu, Menemen 3. ASCM’de ki ifadesinde davacının sınavlara girdiğini belirttiğini, tedavi süresinin bu kadar uzamadığını, kazanın ertesi günü ifade vermeye gittiğini belirterek dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin 09.12.2019 tarihli beyan dilekçesinde; alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, 3. İhtisas dairesinden maluliyet raporu alınmasını istediklerin beyan etmiştir.
Davalı … vekilinin 16.12.2019 tarihli rapora karşı beyan dilekçesinde; görevli olan kurulun aslın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi olduğunu, maluliyetler ve meslekteki kazanma kaybına bu kurulun baktığını, 2. İhtisas kurulunun işkence ve eziyete ilişkin fiilleri incelediğini, bu nedenle 3. İhtisas Kuruluna dosyanın gönderilmesini istediklerini beyan etmiştir.
Kusura ilişkin olarak ve davacının uğradığı zararın tespiti için aktüerya bilirkişisinin raporunda ise; Bilirkişiler … ve …’ndan alınan 08.06.2020 tarihli heyet raporu ile;
A- KUSUR:
1-) Davalı … Sigorta A.Ş nezdinde 12.02.2016/2017- tarihleri arasında … sayılı Z.M.S, (Trafik) poliçesiyle, ihbar olunan … sigorta A.Ş. nezdinde ise 23.02.2016 – 05.01.2019 tarihleri arasında … sayılı Yıldızım genişletilmiş kasko poliçesiyle davalı … Taşımacılık Anonim şirketi adına sigortalı … plakalı 2016 model Mercedes marka L1 Sınıfi tanker sürücüsü davalı …’nın kazanın oluşumunda %75 nispetinde kusurlu olduğu,
2-) Davalı … adına kayıtlı … plakalı 2009 model Hyundai marka otomobil sürücüsü davalı …’un kazanın oluşumunda % 25 nispetinde kusurlu olduğu
3-) Davalı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilde bulunan dava dışı …, …, … ile davacı … isimli yolcuların kazanın oluşumunda kusursuz oldukları, Ayrıca davacı … emniyet kemeri — takma kuralına uymadığından kendi yaralanmasında müterafik kusurlu olduğu, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur oranı indirimi sayın mahkemenin takdirine bırakıldığı
B-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN: 1) Davacının davalılardan müteselsil sorumluluk esasına göre talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı, 11.708,91 TL olarak tespit edilmiştir. Tespit olunan tutar davalı sigorta şirketi bakımından poliçe tedavi giderleri teminatı limiti içindedir. 2) Davacının davalılardan müteselsil sorumluluk esasına göre talep edebileceği tedaviye bağlı ulaşım gideri tazminatı, 384,00 TL olarak tespit edilmiştir. Tespit olunan tutar davalı sigorta şirketi bakımından poliçe tedavi giderleri teminatı limiti içindedir. 3) Davacının 01.06.2015 tarihli ZMMS Genel Şartları çerçevesinde davalı … Sigorta A.Ş.’den müteselsil sorumluluk esasına göre poliçe sorumluluğu kapsamında talep edebileceği sürekli sakatlık tazminatı, 224.636,04 TL olarak tespit edilmiştir. 4) Davacının, müteselsil sorumluluk esasına göre Borçlar Kanunu ve tazminat hukukunun yerleşik ilkelerine dikkate alınarak, davalılar sürücü …, işleten … Taşımacılık Anonim şirketi, sürücü …, işleten …’ndan talep edebileceği sürekli sakatlık tazminatı 281.879,62 TL olarak tespit edilmiştir. Bu tutarın, 224.636,04 TL olan kısmı poliçe sorumluluğunda olduğundan, … Sigorta dışındaki davalıların poliçe sorumluluğunu aşan müşterek ve müteselsil sorumlu oldukları tutar 57.243,58 TL olarak tespit edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili 22.06.2020 tarihli beyan dilekçesinde; kusur yönünden yapılan tespiti kabul etmediklerini, sigortalı araç sürücüsünün % 75 kusurlu olmadığını, yol şartları ve hava durumunun dikkate alınmadığını, bu nedenle kusur oranının Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınarak belirlenmesi gerektiğini, davacının talep ettiği geçici iş görememezlik zararlarının tedaviye bağlı giderler olduğundan SGK’nın sorumlu olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı … vekilinin 30.06.2020 tarihli beyan dilekçesinde; müvekkiline % 25 kusur atfedilmesini kabul etmediklerini, müvekkilinin kusursuz olduğunu, yasak yerden U dönüşü yapan …’nın tamamıyla kusurlu olduğunu, trafik kazasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle müvekkilinin sorumlu olmadığından yeniden keşif yapılarak kusur oranına ilişkin rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı … Taşımacılık A.Ş vekilinin 22.06.2020 tarihli beyan dilekçesinde; hesaplamanın PMF hesap tablosuna göre yapıldığını TRH 2010 tablosunun kullanılmadığından itiraz etmediklerini, müvekkili araç sürücüsünün yasak yerden dönüş yaptığını, ancak diğer araç sürücüsünün de 50 km hız tahdit levhası olan yerde yüksek hızla gittiğini, 55 m lik fren izine rağmen çarpmaya engel olamadığını, tazminat hesaplamasında kusur oranlarına istinaden indirim yapılması gerektiğini, Davacı …’ın emniyet kemeri takmadığını, müterafik kusurlu olduğunu beyan etmiştir.
Davacı … vekilinin bilirkişi raporuna karşı 22.06.2020 tarihli beyan dilekçesinde; müvekkilinin müterafik kusurlu olmadığını, emniyet kemeri takmadığının doğru olmadığını, müvekkilinin modellik yaptığını, ekonomik geleceğinin sarsıldığını, asgari ücretten değerlendirme yapılmasını istemediklerini, müvekkilinin Finansbank Satış Temsilcisi olarak 2020 yılı Nisan ayında 5.750,56 TL ücret aldığını belirterek yapılan hesaba ve kusur oranına itiraz ettiklerini belirtmiştir.
Mahkeme tarafından taraf tanıkları Gül …, …, … dinlenmiş ve tanık ifadeleri değerlendirilmiştir.
Mahkemece Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile tazminat hesabında değişiklik meydana geldiğinden 22.04.2021 tarihli 11. Celsede dosyada aktüerya bilirkişi incelemesi yapılması için ara karar verilmiş ve buna istinaden bilirkişi …’dan alınan 02.07.2021 tarihli ek Aktüerya raporunda;
Kök raporda belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı iptal kararı üzerine PMF 1931 Yaşam tablosu yerine artık TRH 2010 Yaşam Tablosunun kullanılması gerektiği ve % 10 artırım % 10 iskonto esasına göre hesaplama yöntemine göre hesaplama yapıldığını, dosyaya alınan davacıya ait belgelerin incelenmesiyle aylık kazancına ilişkin bordroları değerlendirildiğinde; davacının talep edebileceği geçici iş görememezlik % 100 maluliyet tazminatının ve % 23 sürekli iş görememezlik oranı dikkate alındığında sürekli sakatlık tazminatının 537.692,94 TL olduğu, poliçe sakatlık teminat limitinin 310.000 TL ile sınırlı olduğunu, kök raporda kusur oranı değerlendirilmiş olmakla; davacının emniyet kemeri takmamış olmasından dolayı Yargıtay 17. HD’nin kabul ettiği % 20 müterafik kusur indirimi yapıldığında zararın 430.154,35 TL ‘ye düştüğü, davacının geçici iş görememezlik zararının 11.708,91 TL olup, bu zararın sigorta bakımından poliçe tedavi giderleri teminatı içerisinde kaldığı, tedaviye bağlı ulaşım giderinin 384 TL olup, yine poliçe tedavi gideri kapsamında kaldığı, sürekli iş görememezlik tazminatının da 537.692,94 TL olup, %20 müterafik kusur indirimi ile 430.154,35 olarak belirlendiğini belirtmiştir.
Bu rapora karşı davalı … Sigorta AŞ 26.07.2021 tarihli beyan dilekçesinde; kusur oranını kabul etmediklerini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün % 75 kusurunun bulunmadığını, davacıya müterafik kusur indirimi yapılmasının gerektiğini, SGK’nın karşıladığı zararlarının müvekkilinin karşılamayacağını belirtmiştir.
Davalı … Taşımacılık A.Ş vekilinin 14.07.2021 tarihli beyan dilekçesinde; müterafik kusura itiraz ettiklerini, …’un kusurlu olduğunu ve % 25 kusur oranı nedeniyle bu kişinin ZMMS’ne davanın ihbar edilmesini istediklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekilinin 31.07.2021 tarihli beyan dilekçesinde; müterafik kusur indirimini kabul etmediklerini, verilecekse bile vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5000 TL talepli dava açtığından dava değerini ıslah edeceğini, davalı sigorta şirketi 310.000 TL teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olmak kaydı ile zararın tespit edilen 549.785,85 TL ye yükselteceklerini, harcı yatırmak için süre istediklerini, yine 100.000 TL manevi tazminat taleplerini sigorta şirketi dışında diğer davalılardan talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 07.02.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 549.785,85 TL maddi tazminat taleplerinin tazmini için 5.000,00 TL lik taleplerini 544.785,85 TL artırarak ıslah ettiklerini, … Sigorta A.Ş’nin (… Sigorta A.Ş) 310.000 TL teminat limiti ile sınırlı olmak kaydı ile tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile (sigorta şirketi yönünden sigortaya müracaat ya da dava tarihi olarak kabulü ile) tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Taşımacılık A.Ş. vekilinin 23.02.2022 tarihli ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesinde; ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, …’un kusur oranının dikkate alınması gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekilinin 07.03.2022 tarihli beyan dilekçesinde; müvekkilinin kusur oranını kabul etmediklerini, ayrıca davacının hatır taşıması ile taşındığından bu indirimin de yapılmasını ve müterafik kusur indiriminin de yapılmasını beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekilinin 07.03.2022 tarihli beyan dilekçesinde; müvekkilinin geçici iş görememezlik zararlarından sorumlu olmadığını, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … Kocaoğlu vekilinin 18.03.2022 tarihli beyan dilekçesinde; müvekkiline hiçbir tebligat yapılmadığını, bu aşamaya kadar davayı öğrenemediklerini, müvekkilinin … Rent A Car firmasının sahibi ve yetkilisi olduğunu ve aracın …’a 19.03.2016 tarihinde kiralandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 16.05.2022 tarihli beyan dilekçesiyle; dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, bilirkişi raporu, adli tıp raporu ve diğer evrakların UETS vasıtasıyla 30.04.2022 tarihi itibariyle tebliğ edildiğini, dava da, bu aşamaya kadar olan tüm süreç ve iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin iş bu dava da herhangi bir sorumluluğu ve taraf sıfatının da bulunmadığını, trafik kazasına ilişkin alınan bilirkişi raporlarında müvekkiline kusur izafesi olmadığını, bilirkişi heyet raporunun sonuç ve istem başlıklı kısmın 4. maddesinde, … Sigorta tarafından üstlenilen 224.636,04-TL tutarındaki poliçe sorumluluğu dışındaki 57.243,58-TL tutarındaki müteselsil olarak belirtilen sorumluluğu bulunduğunun belirtildiğini, bu hususu kabul etmediklerini, müvekkilinin, … Rent’a Car Oto Kiralama firmasının sahibi ve yetkilisi olduğunu, diğer davalı …’ a 19.03.2016 tarihinde kazaya karışan aracı kiraladığını ve araç kiralama sözleşmesini imzalayarak …’a teslim ettiğini, trafik kazalarında sorumluluk aracı kullanan kişiye ait olduğunu, bu hususa ilişkin kabul ve taahhüt aracı kiralayan kişi tarafından baştan yapıldığını, müvekkili ile diğer davalı … arasında imzalanan 19.03.2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi ve arka yüzündeki maddeler dahilinde, diğer davalı tarafça hasar veya kazaya ilişkin tüm sorumluluk kabul edildiğini, bu hususa ilişin müvekkilinin davaya esas olay hakkında kusuru bulunmadığı gibi sözleşme gereği müteselsil sorumluluk kapsamında da olmadığını, 19.03.2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi ve arka yüzündeki maddeler dahilinde tekrar bilirkişi raporu alınmasını, bilirkişi raporundaki hesaplama tablosu ile hesaplama araçlarına karşı olan itirazlara iştirak ettiklerini ve bilirkişi raporundaki somut olaya uygun olmayan maddi ve manevi tazminatlara itirazlarını yinelediklerini, maddi ve manevi tazminat hesaplamasına ilişkin tablolarda ele alınan kıstaslarının açıkça belirtilmediğini ve raporun denetime elverişli olmadığını, doyanın yeniden bilirkişilere tevdiinin gerektiğini, davacı tarafın kazada kusurunun bulunmamasının tespitinin sayın mahkemenin takdirine bağlı olmasına rağmen, kazanın meydana gelmesi sonrasındaki yaralanmanın ağırlığının, davacının kendi kusuruna ait olduğunu, davacının kaza sonrası yaralanmasındaki ve ağırlığının illiyet bağının hesabında önem teşkil etmediğini, davacı tarafça, trafik için gerekli güvenlik önlem ve tedbirlerinin alınıp alınmaması, kaza esnasında arabada neden bulunduğu (kendi isteği ve kabulü ilemi, zorunlu bir durum dahilindemi) gibi hususlarında ayrık olarak incelenmesi gerektiğini, dava dilekçesini, ıslah dilekçesi ve içerisindeki beyanlarını, ıslaha dayanak olan kusur ve hesaplama raporlarının tamamına itiraz ettiklerini, itirazları doğrultusunda tekrar bilirkişi raporu alınmasını, aksi kanaatte olunması durumunda davanın müvekkili bakımından esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
21.04.2022 tarihli duruşmada Aktüer raporu ile tespit edilen zararın dava değeri yönünden dosyanın heyete tevdiine karar verilmiştir.
Davalı … yönünden ön inceleme duruşması 28.09.2022 tarihinde yapılmıştır.
Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının kesinleşmiş ise kesinleşme şerhli karar örneği istenmiş ve incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemeler ve tüm değerlendirmelere göre;
Dava konusu olan olayda davacı …’ın davalılardan …’un kullandığı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada 23.03.2016 tarihinde diğer davalı …’nın kullandığı, … Taş. A.Ş’nin işleteni olduğu … plakalı aracın U dönüşü yasak olduğu halde Ulukent Seyrek Köyü yolu üzerinde sola dönmek için manevra yaptığı, davalı …’un kullandığı davalı …’nun işleteni olduğu … Plakalı aracın ise hızını azaltmaya çalıştığı halde hızlı gitmesi nedeniyle bu aracın sol arka tekerine çarptığı, kazada davacının yaralandığı ve tedavi gördüğü, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapora göre Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması yönetmeliğine göre meydana gelen kazada davacının % 23 oranında maluliyetin oluştuğu, iyileşme süresinin ise 9 ay olarak belirlendiği, yine kusur durumuna ilişkin alınan raporda da gerek Menemen 3. ASCM’nin … Esas sayılı dosyasında ve gerekse mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde davalı … Plakalı aracın sürücüsü …’nın asli ve % 75 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı …’un ise tali ve % 25 kusurlu olduğunun belirlendiği, yine aktüerya bilirkişisi vasıtasıyla yaptırılan inceleme ile alınan asıl ve ek raporlarda; davacının Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı kararı ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre TRH 2010 Yaşam Tablosu % 10 artırım ve % 10 iskonto hesabına göre davacının sürekli iş görememezlikten dolayı uğradığı zararın 537.692,94 TL, geçici iş görememezlik zararının 11.708,91 TL, tedaviye bağlı ulaşım gideri tazminatının 384,00 TL olmak üzere toplam 549.785,85 TL olduğunun belirtildiği, davacı tarafça 31.02.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebinin 549.785,85 TL’ye yükseltildiği, somut olayda davacının emniyet kemeri takmadığının bilirkişi raporu ile belirlendiğinden 2918 Sayılı Kanun M. 78/1-A ve Yönetmelik M. 150 gereğince zararın artmasına sebebiyet verdiğinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında davacının 439.828,68 TL maddi zararının bulunduğu, davacının … plakalı araçta yolcu olduğundan hatır taşıması savunması yönünden yapılan incelemede gerek eşin ve çocukların taşınması; gerek işverenin işçileri işyerine götürülmesi ya da satın almak istenen aracın deneme sürüşü yapmak üzere müşteriye kullandırılması; evdeki hasta için doktor getirilmesi; yada dini bayramlarda belediye otobüslerinin bedava yolcu taşıması; otobüs yolcularının servis araçlarıyla terminalden şehre-şehirden terminale taşınması; yada müşteri kazanmak için alışveriş merkezlerinin servis araçlarıyla müşterilerini ücretsiz taşımalarında olduğu gibi hatır ilişkisine dayanmadığı, somut olayda davacının bindiği araçta arkadaşları tarafından taşındığı ve taşımanın hatır taşıması olmadığı belirlendiğinden hatır taşıması nedeniyle belirlenen tazminattan indirim yapılmamış,böylece meydana gelen kazada davalı işletenlerin 2918 sayılı yasanın 85.maddesi uyarınca, davalı sürücülerin TBK 49. Maddesi uyarınca, davalı … Sigorta A.Ş’nin ise ZMMS sigortacısı olarak(poliçe limiti olan 310.000,00TL ile sorumlu) olduğu anlaşılmakla 439.828,68 TL zararın (davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında zararın 310.000,00. TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan … Sigorta AŞ şirketinin temerrüt tarihi olan dava tarihinden, diğer davalılar (… Taşımacılık A.Ş, …, …, …) yönünden ise kaza tarihi olan 23.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı … aracın Rent A Car yoluyla …’a kiraya verildiğini beyan etmiş ise de; bu kiralamanın uzun süreli olmadığı kısa süreli bir kiralama yapıldığından davalı …’ nun işleten olarak sorumluluğunun devam ettiği belirlenmiştir.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacının manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder.
Davaya konu kaza nedeniyle davacının bedensel bütünlüğünün bozulduğu, %23 oranında maluliyetinin oluştuğu , 9 ay iyileşme süreci geçirdiği dikkate alınarak çektiği elem ve ızdırap ile davaya konu trafik kazasında davalı sürücülerin kusurlu olması, davacının müterafik kusurunun bulunması ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta dışındaki diğer davalılardan yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir
Mahkememizce müterafik kusur indirim nedeniyle davacı lehine hesaplanan maddi tazminatlardan indirim yapılması nedeniyle davanın kısmen reddine karar verildiğinden, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden davalılar yararına reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmemiş, yine dava kusur indirimi nedeniyle kısmen kabul edildiğinden yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davacı …’ın meydana gelen kazada kusur ve maluliyet oranı gözetilerek 537.692,94 TL sürekli maluliyetten kaynaklı maddi zararı ve 11.708,91 TL geçici iş görememezlikten kaynaklı maddi zararı, 384 TL tedaviye bağlı yol gideri tazminatı bulunduğu tespit ve kabul edilmekle toplam 549.785,85‬ TL zararında %20 müterafik kusur indirimi yapılarak, 439.828,68 TL zararın (davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında zararın 310.000,00. TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan … Sigorta AŞ şirketinin temerrüt tarihi olan dava tarihinden, diğer davalılar (… Taşımacılık A.Ş, …, …, …) yönünden ise kaza tarihi olan 23.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 80.000 TL manevi tazminatın (davalılardan … Sigorta A.Ş dışında) diğer davalılardan haksız fiil tarihi olan 23.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35.509,50 TL harçtan dava açılışında alınan 358,63 TL peşin harç ve ıslah sırasında yatan 9.303,58 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik alınan 25.847,29 TL harcın davalılardan (davalı sigorta şirketi 15.412,73TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 35,90 TL, peşin harç 358,63 TL ve ıslah harcı 9.303,58 TL ile yazışma ve tebligat gideri 975,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.150,00 TL olmak üzere toplam 11.823,11 TL’nin (davalı sigorta şirketi 7.050,12TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı … tarafından yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’ne göre belirlenen 64.576,02 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı sigorta şirketi 38.506,68TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’ne göre belirlenen 12.800,00 TL vekalet ücretinin (davalı … Sigorta A.Ş dışında) diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalılar …, …, … Taşımacılık A.Ş kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’ne göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara eşit olarak verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2022

Başkan
E-İmzalıdır
Üye
E-İmzalıdır
Üye
E-İmzalıdır
Katip
E-İmzalıdır