Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/558 E. 2022/1020 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/558
KARAR NO : 2022/1020

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04.05.2018
KARAR TARİHİ : 09.11.2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar … ve …vekilinin sunduğu 04.05.2018 harç tarihli dava dilekçesiyle; 18.12.2012 tarihinde İzmir’den Foça’ya yolcu taşımacılığı yapan … plakalı aracın kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı …’in ağır biçimde, oğlu …’in basit biçimde yaralandığı, araç malikinin …, araç sürücüsünün … olduğu ve araç sürücüsü …’ün tam kusuru ile meydana gelen tek taraflı ve yaralamalı trafik kazası sonrasında davacı ve oğlunun ambulansla Foça Devlet Hastanesine kaldırıldığı, sonrasında davacı …’in Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildiği, burada bir çok cerrahi operasyon geçirdiği, Davalı … hakkında Aliağa 1 Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan kamu davasında araç sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde “Tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanmak sonucu taksirle yaralamaya sebebiyet vermekten” %100 kusurlu bulunarak mahkum olduğu, iş bu dosyanın temyiz aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği, davalı … Sigorta A.Ş tarafından … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç için zararın giderilmesi için başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketinden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, dava konusu kaza sonucu davacının uğradığı zararlar, sakatlanma sebebi ile ileride uğrayacağı zararlar, doktor, bakım, ilaç tedavi giderleri ve kazanç kayıplarının karşılanmasını talep ettikleri, davacının tedavisinin halen devam ettiği, devam eden tedavi ve bakım giderlerine ilişkin dava tarihi itibari ile tespit edilemeyen hususlara ilişkin talep ve dava haklarını saklı tuttukları, davacı …’in 18.12.2012 tarihli kaza sebebi ile uğramış olduğu zararların karşılanması için şimdilik 5.000,00 TL maddi davacı …’in kaza sebebi ile uğramış olduğu zararların karşılanması için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik kaza tarihi olan 18.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, davacı …için 180.000,00 TL davacı … için 14.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte araç sürücüsü davalı … ve araç maliki …’ten alınarak davacılara verilmesine, … plakalı aracın trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalı … tarafından verilen 08.06.2018 tarihli cevap dilekçesiyle; aleyhine açılan davanın reddini talep ettiği, davacıların taleplerinin zenginleşme amacı taşıdığını, bu nedenle davacıların taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … tarafından verilen 18.01.2021 tarihli cevap dilekçesiyle; davanın 5 yıllık süre zaman aşım süresinin tamamlaması nedeniyle reddinin istendiği, olay günü davacıların ambulans ile Menemen Devlet Hastanesine sevk edildiklerini aynı gün tedavi edilerek taburcu edildiklerini, davacıların durumlarının gayet iyi olduğunu, davacının 10.06.2014 tarihinde Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne humeris kırığı şikayeti ile müracaat ettiğini ancak Menemen Devlet Hastanesi’nde olay tarihinde böyle bir teşhisin konmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından adli yardım talebinde bulunulduğu, Mahkememizce verilen 20.12.2019 tarihinde talebin değerlendirildiği ve adli yardım isteminin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Dava; 18.12.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazazında davacıların yaralandığı iddiası ile davacıların uğradığı bedensel zarar ile uğradığı iddia edilen manevi zararın tazmini istemi ile her iki davacının da yolcu olduğu aracın ZMMS Sigortacısı şirket, araç sürücüsü ve araç maliki aleyhine açılan tazminat davasıdır.
Kaza tarihi itibariyle … plakalı araca ait trafik kayıtları, kaza tarihi itibariyle … plakalı araca ilişkin düzenlenen ZMMS Sigorta poliçesi ve davacılar için düzenlenen hasar dosyası, davacıların teşhis ve tedavi belgeleri, SGK İl Müdürlüğü kayıtları, davacıların ve davalı gerçek kişilerin SED araştırmaları celp edilerek dosyamız içine alınmış ve değerlendirilmiştir.
Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı incelendiğinde; 18.12.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle açılan Taksirle Birden Fazla Kişinin Yaralanmasına Neden olma suçundan sanık …’ü hakkında yapılan yargılamada mahkemece 23.03.2016 tarihinde karar verildiği kararda İstanbul Adli Tıp Kurumunun Trafik İhtisas Dairesinin 13.02.2015 tarihli raporun alındığı bu raporda sanık … ü … plakalı yerleşim yeri dışında gündüz vaktı 2 yönlü yolda İzmirden Foça istikametine seyir halindeyken kızını yol şartlarına ve özelliklerine göre ayarlamadığı, seyre özen göstermediği ve direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kalıp devrilmeye sebebiyet verdiğinden asli ve tam kusurlu olduğunun bildirildiğinden ayrıca yine mahkemece alınan 02.04.2016 tarihli alınan raporda da sanığın asli ve tam kusurlu olduğu bildirildiğinden üzerine atılı müdahiller …, …, … ve müşteki …’a yönelik sabit görülen Taksirle Yaralama eylemine uyan suçundan TCK. m. 89/4. uyarınca suçun işleniş biçimi, sanığın kusurunun ağırlığı, sanığın güttüğü amaç ve saik dikkate alınarak takdiren sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis para cezanın TCK m. 62. uyarınca takdiren 1/6’sı indirilerek sanığın 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirlenmiştir.
25.06.2019 tarihli ara karar gereğince davacıların her birinin kaza nedeniyle geçici iş göremezlik süresi ve kalıcı iş göremezlik oranlarının tespiti için dosya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na gönderilerek, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanlığından davacı … hakkında düzenlenen 16.07.2020 tarihli rapor alınmıştır bu raporda; 21.05.2004 doğumlu …’in 18.12.2012 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması olay tarihinde yürürlükte olan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”nden (11.10.2008 tarih 27021 sayılı Resmi Gazete) faydalanılarak değerlendirme yapıldığı, 18.12.2012 tarihli kazaya bağlı kalıcı fonksiyon kaybının bulunmadığı, ilgili yönetmelikte Meslekte Kazanma Gücünde ki azalma oranına neden olabilecek bir arızasının bulunmadığı, olaya bağlı Meslekte Kazanma Gücünde ki azalma oranının %0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 1 hafta olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …hakkında düzenlenen 16.07.2020 tarihli raporda ise; … doğumlu …’in 18.12.2012 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle oluşan Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”nden (11.10.2008 tarih 27021 sayılı Resmi Gazete) faydalanılarak değerlendirme yapıldığı, olaya bağlı gelişen birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı olay tarihindeki yaşına göre %42 (yüzdekırkiki) ve bugün ki yaşına göre de %44,2 (yüzdekırkdörtvirgüliki) olarak bulunduğu, olaya bağlı olarak gelişen kırıklardan sağ kol (humerus) kırığının psödoartroz (yanlış kaynama) ile iyileşmesi ve daha sonra şahsın tekrar ameliyat olması nedeniyle tıbbi iyileşme süresinin 18 (onsekiz) ay olarak kabulünün uygun olacağı bildirilmiştir.
Ege Üniversitesi tarafından düzenlenen rapora karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından 06.08.2020 tarihli beyan dilekçesiyle; raporu kabul etmediklerini, yapılan incelemenin yetersiz olduğunu ve gerçekle bağdaşmadığını, davacının durumuna göre yapılan sakatlık oranının olağandan fazla olduğunu, itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasını talep ettiği görülmüştür.
Dosyada mevcut kusur bilirkişisi raporu, her bir davacı için düzenlenen iş göremezliğe ilişkin raporlar dikkate alınmak sureti ile her bir davacının meydana gelen kaza nedeniyle bedensel açıdan davacıların zararlarının hesaplanması için aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen 29.01.2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, raporda …’in çocuk olması ve gelir getirici bir işte çalışmaması nedeniyle geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı, sürekli maluliyet yönünde herhangi bir maluliyet oranının da tespit edilmediği, tedavi giderlerinin de yeşil kart kapsamında karşılandığı, davacı …’un iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 13.136,41 TL olduğu, sürekli maluliyetten kaynaklı alacağın 364.353,64 TL olduğu, bakım gideri alacağının 1.881,00 TL olduğu, tedavi giderinin 250,00 TL olduğu, ileriye dönük tedavi giderinin 1.200,00 TL olabileceği, tedavi için ulaşım giderinin 500,00 TL olacağı, toplam tazminat alacağının 381.321,05 TL olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan 05.02.2020 tarihli itiraz dilekçesiyle; düzenlenen raporda hesaplanan bakiye ödenmesi gereken tazminat miktarları rayicin çok üstünde tespit edildiğini, tespit edilen değerlerim sağlıklı bir incelemenin sonucu olmadığını, tazminat miktarlarının kabulünün mümkün olmadığını, bilirkişi raporunun aleyhe olan hususlarının hükme esas alınmamasını ve hesaplamanın güncel ve doğru olması için ek bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna karşı davalı … tarafından sunulan 26.02.2021 tarihli itiraz dilekçesiyle; sürücü …’e ait davaya konu aracın OCAK 2012 – OCAK 2014 tarihleri arasında kiralandığını, kaza sırasında araç üzerinde fiili hakimiyetinin bulunmadığını, bu nedenle işleten sıfatıyla sorumluluğunun da söz konusu olmadığını, davacı Yıldız’ın 2012 tarihinden bu yana Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde başkaca herhangi bir kazaya karışıp karışmadığının araştırılarak yaralanması ile kaza arasında ki illiyet bağının tespitinin gerektiğini, rapora itirazları doğrultusunda dosyanın aktüer bilirkişiye yeniden tevdini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı …’e isticvap davetiyesi çıkarılarak dosyaya sunulan kira sözleşmesinin bir sureti eklenerek, sözleşme de bulunan imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunda en geç gelecek celseye kadar beyanda bulunması ve duruşmaya katılmasının aksi takdirde dosyaya sunulan sözleşmede ki imzanın kendisine ait kabul edileceğinin ihtar edildiği, davetiyenin tebliğ edildiği ancak duruşmada yapılan yoklamada davalı …’ün hazır olmadığı, herhangi bir beyanda da bulunmadığı görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından 04.06.2021 tarihinde Mahkememize sunulan beyan dilekçesi ve değer artırım dilekçesiyle; fazlaya dair haklarımız saklı kalmak üzere davacı müvekkilin meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğramış olduğu ve belirsiz alacak olarak talep edilen alacakları ile ilgili olarak düzenlenen hesap raporu doğrultusunda; 500,00 TL ulaşım masrafının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 500,00 olarak istenilen tedavi giderinin artırarak ( SGK sorumluluğunda olmayan tedavi gideri 250,00-tl ileriye dönük tedavi gideri olarak 1.200,00 olmak üzere ) 1.450,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.000,00-TL olarak talep edilen bakım giderini artırarak 1.881,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 3.000,00-TL talep edilen geçici ve kalıcı maluliyetten kaynaklı kazanç kaybına ilişkin talebin, geçici iş göremezlik yönünden arttırarak 13.136,41-TL olarak, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağını arttırarak 364.353,64-TL toplam 377.490,05 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, 180.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’ten alınarak davacı …’e verilmesine, 14.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve … ten alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Dosya da mevcut aktüer bilirkişi tarafından belirlenen bakiye yaşam süresi ve hesaplama yönünden Yargıtay ve BAM tarafından verilen kararlar dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılması için aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 12.04.2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu, raporda … yönünden aynı görüşün bildirildiği, … doğumlu olan …’un sürekli maluliyet başlangıç tarihi olan … tarihinde 40 yaşında olduğu, Yargıtay’ın istikrar bulmuş kararlarına göre aktif olarak 60 yaşına kadar çalışabileceği, davacının aktif yaşam süresinin 20 yıl olduğu TRH-2010 yaşam süresine göre kalan bakiye yaşam süresi 39,2 yıl olup, bu süresinin 20 senesi aktif, 19,2 senesi ise pasif dönem zararı olarak hesaplandığı, buna göre davacı …’ın aktif döneminin 18.06.2014 – 13.09.2034 arası, pasif döneminin ise 13.09.2034 – 13.11.2053 tarihleri arası olduğu, buna göre; davacı …’un iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 13.136,41 TL olduğu, sürekli maluliyetten kaynaklı alacağın 780.840,78 TL olduğu, bakım gideri alacağının 1.881,00 TL olduğu, tedavi giderinin 250,00 TL olduğu, ileriye dönük tedavi giderinin 1.200,00 TL olabileceği, tedavi için ulaşım giderinin 500,00 TL olacağı, toplam tazminat alacağının 797.808,15 TL olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan 29.04.2022 tarihli itiraz dilekçesiyle; raporda hesaplanan tazminat miktarını kabul anlamına gelmemekle poliçeden kaynaklı davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olmak üzere teminat limiti ile sınırlı olduğunu, ZMMS Sigortasının bir meblağ sigortası olmadığını, zarar sigortası olduğunu, davaya konu kazaya karışan sigortalı aracın poliçe başlangıç tarihinin 23.11.2012 olduğunu, bu durumda uygulanacak olan usulün 14.05.2015 tarih, 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yürürlük tarihi 01.06.2015 olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası Genel Şartlarından önceki usul olduğunu, poliçe tarihinin 01.06.2015 tarihinden önce düzenlenmiş olması nedeniyle hesaplamada PMF 1931 tablosu esas alınması gerektiğini, poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olmayan giderlerin de hesaplandığını, ancak sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe kapsamında ve poliçede belirtilen teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep ettikleri görülmüştür.
Davacı vekili 05.05.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle; 04.06.2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile talep edilen 500,00 TL ulaşım masrafının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 500,00 TL olarak istenilen tedavi giderinin artırarak ( SGK sorumluluğunda olmayan tedavi gideri 250,00 TL ileriye dönük tedavi gideri olarak 1.200,00 TL olmak üzere) 1.450,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.000,00-TL olarak talep edilen bakım giderini artırarak 1.881,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, talep artırım dilekçesi ile talep edilen; 13.136,41-TL geçici iş göremezlik alacağının ıslahı ile 13.136,41-TL’nın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (… Sigorta A.Ş yönünden poliçe limiti olan 225.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere), talep artırım dilekçesi ile talep edilen; 364.353,64-TL sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının ıslahı 780.840,74 -TL’nin (… Sigorta A.Ş yönünden poliçe limiti olan 225.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, 180.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve … ten alınarak davacı …’e verilmesine, 14.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’ten alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Islah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalı sigorta vekili tarafından ıslahın reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
09.06.2022 tarihli celse de uyuşmazlığın incelenmesi için miktar itibariyle dosyanın heyete tevdiine karar verilmiştir.
Davacı tarafa ıslah harcını yatırması için süre verilmiş davacı taraf verilen süre içerisinde ıslah harcını yatırmıştır.
Toplanan tüm deliller ve yapılan incelemelere göre;
Davacılar …ve …’in 18.12.2012 tarihinde İzmir’den Foça’ya yolcu taşımacılığı yapan … plakalı aracın içerisinde yolcu olarak bulundukları sırasında araç sürücüsü …’ün dikkatsiz ve tedbirsiz olarak yolun seyrine özen göstermeden direksiyon hâkimiyetini kaybederek aracı devirdiği ve asli ve tam kusurlu olduğu, bu kaza nedeniyle davacılardan …’in Ege Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 16.07.2020 tarihli rapora göre meslekte kazanma gücünde “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre %44.2 meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve kemiğinde yanlış kaynama nedeniyle 18 ayda iyileşme süresinin bulunduğu, diğer davacı …’in ise 16.07.2020 tarihli rapora göre “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’’ne göre %0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği belirlenmiştir. Davacılar davayı açarken davacı … 14 yaşında olmasına Anne ve Babasının birlikte vekâleti alınmış olmasına rağmen sadece kendi adına asaleten dava açılmış olup, yargılama sırasında küçük …’ın 18 yaşını tamamlanmış olması nedeniyle artık tam fiil ehliyetine sahip olduğu tespit edilmesiyle davacının davaya devam edip etmediği sorulmuş ve davacının vekâletnamesi yenilenmiştir.
Diğer davacı …yönünden de yargılamaya devam edilmiştir.
Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesinden alınan rapora göre sanık / davalı …’ün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş ve bilirkişi Dr. …’den asıl ve ek rapor alınmıştır. Ek raporda gelişen Yargıtay kararların dikkate alınarak TRH2010 yaşam tablosuna göre Prograsif Rant tekniği kullanılmak suretiyle davacıların talep edebilecekleri tazminat miktarları hesaplanmıştır.
Davacı vekili 04.06.2022 tarihli arttırım dilekçesi ile birlikte 05.05.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporunda belirtilen miktara göre talebini belirlemiştir.
İzmir BAM 17 HD’nin 2022/1334 Esas – 2022/1442 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere davanın açıldığı 04.05.2018 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasanın yürürlükte olduğu, davacıların ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, işleten, malik ve sürücü olan davalılara birlikte açılan dava yönünden davaya bakma hususunda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden ise davalı sigorta şirketiyle davacılar arasında bir sigorta sözleşme ilişkisi olmadığından bu davalı yönünden uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de, iş bu dava işleten ve sürücü olan davalılara karşı birlikte açıldığı, bu durumda davalılar arasında bağlantı olduğu, usul ekonomisi, daha isabetli karar verilmesi ve davaların makul süre içerisinde bitirilmesi yükümlülüğü açısından davaların birlikte görülmesinin gerekli olduğu, ayrıca davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın da ticaret mahkemesine göre daha özel nitelikteki tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği göreve ilişkin usul ve kurallara da uygun düşeceğinden açılan davada mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla davanın görev yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davacının davasının taraflar arasındaki ilişkinin 6502 Kanunun yürürlüğü tarihinden itibaren açılan ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden tüketicinin dava konusu yaptığı taşıma sözleşmesinden kaynaklanan dava olması nedeniyle tüketici mahkemesinin görev alanına girdiğinden (HMK m. 114/1/c) Mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede davanın gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2. f. gereği davanın usulden REDDİNE,
Kararın kesinleşmesiyle ve talep halinde dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK m. 331/2 bent gereği davanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde bu mahkemede karar verilmesine, aksi halde; (HMK m. 20/1-son cümle’ye göre) davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmemesi halinde Mahkememizce verilecek hükümle; gönderilmesi halinde ise; bu mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesiyle (HMK m. 333 gereği) yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacılar ile davalı sigorta vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır