Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/534 E. 2021/278 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/534
KARAR NO : 2021/278

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacıların murisi … ile davalılardan …’in kullandığı … plakalı aracın karıştığı kazada …’ın vefat ettiği, murisin mirasçısı olarak sadece davacıların kaldığını, murisin vefat ettiğinde 32 yaşında olduğunu, vefatından kısa bir süre önce … İsimli firma kurduğunu, işlerinin de iyiye gittiğini, ancak ölümlü trafik kazası sonucu mirasçılarının murisin desteğinden yoksun kaldıklarını, muris vefat ettiğinde davacılardan …’ın 3. çocuğu olan …’a hamile olduğunu, davacı …’nın eşi olmadan üç çocuğuna bakmak zorunda kaldığını ve eşi olmadan doğum yapmak zorunda kaldığını, murisin vefatı nedeniyle davacıların zor durumda kaldıklarını, davalılardan … ‘in Menderes … ASHM’nin … Esas sayılı dosyası ile yargılandığı ve kusurlu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği, davalılardan …’in araç sürücüsü olduğu, diğer davalı … ‘in kazaya karışan aracın maliki olduğu, kaza nedeniyle davacıların manevi zararlarının hafifletilebilmesi maddi olarak da zararlarının tazmini için dava açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18/07/2016 ‘dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın 18/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; açılan tazminat davasında davalı …’in tanık olduğunu, aktif veya pasif hiçbir müdahalesi bulunmadığını, bu nedenle davanın tanığa yöneltilmesinin mümkün olmadığını, … yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı … ‘in Menderes … ASCM’nin … Esas sayılı dosyasında her ne kadar ceza verilip hükmün açıklanması geri bırakılmış ise de mahkemenin kararına itiraz edildiğini, gerekçesini İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporuna dayandırdığını, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda davalı müvekkilinin alt düzeyde tali kusurlu olduğu yönündeki görüşüne katılmadıklarını, davalı müvekkilinin müteveffa yaya …’a çarpmadığını, müteveffa yaya … ‘ın kontrolsüz bir şekilde yola fırlayıp müvekkilinin kullandığı kamyonete çarptığını ve bu çarpma sonucunda vefat ettiğini, meydana gelen olayda müvekkiline atfedilecek bir kusur olmadığını, bu nedenle açılan davanın müvekkili … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer müvekkili … yönünden ise davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmaması nedeniyle, hasardan trafik sigortacısı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin ticari merkezi itibariyle söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle davanın öncelikle yetkili İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesini ettiklerini, davacının sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ispatlaması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatına yönelik olarak da, kaza sonucu üçüncü kişinin ölümü veya yaralanması gerçekleştiğinde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacıların ölen kişi ile ilişkileri, davacıların yaşları ve ölüm olayı dolayısıyla destekten yoksun kalıp kalmadıkları, destekten yoksun kalmışlarsa bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin, … plakalı aracı 04/06/2016-04/06/2017 tarihleri arasında bir yıl süreyle, Trafik Poliçesi ile sigortaladığını, davacı tarafından ileri sürülen manevi tazminat taleplerinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası teminatı dahilinde olmadığını, manevi tazminat taleplerinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası teminat dışında kalması nedeni ile , müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, açıklanan nedenlerle sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması dolayısıyla müvekkil şirketin sorumluluğu söz konusu olamayacağından davanın reddini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bu talebimizin kabul görmemesi halinde; her durumda sigortalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi hadlerini aşan kısım olmaması halinde müvekkil şirket açısından davanın reddine, davacının manevi tazminat taleplerinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası teminatı dahilinde olmaması nedeni ile reddine, 18.07.2016 tarihinden itibaren avans faiz talebinin reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; nüfus kaydı, taraflara ait sosyal ve ekonomik durum araştırması, Menderes … ASCM’nin … esas sayılı dosyası, tanık anlatımları, murisin yetkilisi olduğu şirkete ait ticaret sicil kaydı örneği, davalı sigorta şirketi tarafından verilen cevabi yazı ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalılar … ve … vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Menderes … ASCM ‘nin … esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi ve her türlü ikamesi mümkün yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalı … Sigorta AŞ vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Trafik Sigorta Poliçesi, Trafik Sigortası Genel Şartları, bilirkişi raporu, her türlü yasal delil dayandığı görülmüştür.
Menderes … Asliye Ceza mahkemesinin … esas … Karar sayılı dosyası incelendiğinde; maktul …’ın taksirle ölümüne neden olma suçundan sanık … aleyhine kamu davası açıldığı, katılanın … olduğu, 17/04/2018 tarihli karar ile sanığın İstanbul Adli Tıp Kurulu Trafik İhtisas Dairesinin 09/03/2018 tarihli raporu esas alınmak suretiyle sanığın tali kusurlu olduğu, müteveffa …’ın ise asli kusurlu olduğunun kabul edilerek sanığın TCK.nun 85/1 maddesi uyarınca neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, verilen bu karara itiraz edilmesi üzerine İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … D.İş sayılı kararı ile 01/06/2018 tarihinde reddine karar verildiği ve kararın 01/06/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırıldığı görülmüştür.
Davacı tanıkları dinlenmiştir.
Davacı tanığı … beyanında ; “Olay günü arka koltukta, arkadaşım ve dostum olan davacının murisi … olduğu halde, Ayrancılar Torbalı istikametinde sevk ve idaremdeki … marka otomobil ile İnan İskele isimli iş yeri önüne gelip, emniyet şerinde durdum. Arka kısımda bulunan davacının murisi … arka sağ kapıdan indi. Durduğumuz yerin sağ yanında bulunan iş yeri ile bizim aracımız arasındaki tali yoldan iş yerine doğru yaya olarak geçmek istediği sırada, sol tarafından gelen aracın çarpması neticesinde oluşan kazada, arkadaşım vefat etmiştir. Vefatından dolayı ailesi ve onun desteğine muhtaç olan …’ın psikolojisi bozuldu. Ailesinin maddi durumu iyi olmadığı için ayrıca bir psikiyatrik tedavi görüp görmediğini bilmiyorum, görmediği kanaatindeyim. … sağlığında inşaat işinde müteahhitlik işlerini yapardı. Geliri iyidi. … ise ev hanımıdır. Vefatında … hamileydi. Eşinin vefatından sonra üçüncü çocuğu olmuştur. …’ın vefatından sonra bürokratik işlemlerden dolayı adına olan taşınmazların satışı yapılmadığı için eşi ve çocukları ekonomik yönden mağdur duruma düştüler. Kendisi ve çocukları eşinin vefatından dolayı büyük bir acı ve üzüntü yaşadılar. Halen eşinin ve çocuklar da babasının eksikliğini hissetmektedirler. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında ; “Davacı …’ı vefat eden eşi … ile aynı iş kolunda çalışmamız nedeniyle 7-8 yıldan bu yana tanırım, ben davacının eşi …’ın karıştığı kazayı görmedim, kazadan sonra hastanede yaralı olduğu söylendiği için hastanede ziyaret ettim. Ziyarete gittiğimde acile kaldırıldığı ve burada vefat ettiğini öğrendim. … sağlığında inşaatlarda şantiye şefi olarak çalışırdı. Aylık ortalama kaza tarihinde 2.500,00 TL ile 3.000,00 TL arası aylık geliri vardı. Davacı ise çalışmıyordu ev hanımıydı, 2 çocukları vardı. … vefat ettiğinde ailece de görüştüğümüz için davacının 7 aylık hamile olduğunu,vefatından dolayı davacının uzun bir süre psikolojisinin bozulduğu ve sürekli olarak ağladığına şahit oldum. Davacının eşinin vefatından sonra kazaya sebebiyet veren karşı taraf herhangi bir şekilde davacı ve ailesiyle ilgilenip maddi veya manevi herhangi bir yardımda bulunmadılar. Bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, kazanın oluşumunda tarafların yüzdelik kusur oranları ile davacının oluşmuş ise talep edilen maddi zarar miktarını gösterir, dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda uzman Trafik Bilirkişisi … ile Aktüerya Hesap Bilirkişisi …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 11/06/2019 tarihli düzenlenen raporda ; kusur yönünden; A- Müteveffa yaya …’ ın %80 (yüzde seksen) oranında Asli derecede kusurlu olduğu; B- Davalı sürücü …’ in %20 (yüzde yirmi) oranında alt düzeyde Tali kusurlu olduğu; DYK tazminat talepleri yönünden; Davacı …’ın talep edebileceği DYK tazminatı, 42.762,45 TL olarak tespit edildiği, Davacı …’ın talep edebileceği DYK tazminatı, 6.516,01 TL olarak tespit edildiği, Davacı …’ın talep edebileceği DYK tazminatı, 9.128,95 TL olarak tespit edildiği, Davacı …’ın talep edebileceği DYK tazminatı, 11.466,06 TL olarak tespit edildiği, tüm davacıların talep edebileceği toplam DYK tazminatı, 69.873,47 TL olarak tespit edildiği, tazminatlar poliçe limiti içinde kaldığından, davalı … Sigorta A.Ş.’nin tazminat tutarlarının tamamından sorumlu olduğunun tespit edildiği rapor edilmiştir.
Tarafların itirazına binaen ve sonradan dinlenen tanık beyanlarının irdelenip itirazları karşılar mahiyette dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişle ek rapor tanzimi hususunda dosya önceki bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 19/02/2020 tarihli düzenlenen ek raporda ; kusur yönünden; Müteveffa yaya …’ın %80 oranında asli derecede kusurlu olduğu, Davalı sürücü …’in %20 oranında alt düzeyde tali kusurlu olduğu, kök raporda tespit edildiği, kusur yönünden kök rapordan ayrılacak bir husus bulunmadığı, DYK tazminat talepleri yönünden; Davacı …’ın talep edebileceği DYK tazminatı, 49.319,09 TL olarak tespit edildiği, Davacı …’ın talep edebileceği DYK tazminatı, 7.159,96 TL olarak tespit edildiği, Davacı …’ın talep edebileceği DYK tazminatı, 10.218,99 TL olarak tespit edildiği, Davacı …’ın talep edebileceği DYK tazminatı, 13.080,11 TL olarak tespit edildiği, tüm davacıların talep edebileceği toplam DYK tazminatı, 79.778,15 TL olarak tespit edildiği, tazminatlar poliçe limiti içinde kaldığından, davalı … Sigorta A.Ş.’nin tazminat tutarlarının tamamından sorumlu olduğunun tespit edildiği rapor edilmiştir.
Davalı … Sigorta vekili tarafından davacı vekiline 88.605,88 TL ödemenin yapıldığı ve davacı ile sulh olunduğuna dair 09/03/2020 tarihli dilekçe ve ekinde makbuz – ibraname- feragatname ibareli belge sunduğu görülmüştür..
Davacı vekilinin 26/03/2021 tarihli dilekçe ile davalı … Sigorta tarafından yapılan ödemenin maddi tazminat kalemlerini karşılamadığını bu nedenle sigorta şirketi hariç olmak üzere diğer davalılar yönünden taleplerin devam ettiğini beyan ettiği, davacı vekili 30/03/2021 tarihli celsede alınan beyanında “davalı … Sigorta tarafından dosyada mevcut olan 11/06/2019 tarihli aktüerya raporunda belirtilen miktara faiz ve diğer masraflar eklenerek müvekkiline ödeme yapıldığını, ancak dosyasında alınan 19/02/2020 tarihli 2.aktüerya raporunda ilk rapordan daha yüksek bir miktar çıktığı için aradaki bakiye yönünden maddi tazminat talebiminin karşılanmadığını, davalı … Sigorta ‘ya yönelik davadan feragat ettiklerini, bakiye kısım yönünden maddi tazminat talebi ve manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini, davanın kabulüne karar verilmesini, ıslah dilekçesi sunmayacaklarını fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuklarını beyan etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
18/07/2016 günü saat 13:51 sıralarında, davalı … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMSS sigortasıyla sigortalı olan … plakalı aracı ile Menderes ilçesi, 35-51 İzmir-Aydın il yolunun, … kilometresinin, … metresinde bulunan … önüne geldiğinde, seyir yönüne göre sağındaki ana yoldan düşük banket üzerine gelip buradan yolun karşısına geçmek isteyen yan yola (kaplamaya) inen davacıların murisi yaya …’a aracının sağ yan ayna kısmı ile çarpması sonucunda yaya …’ın kaldırılmış olduğu hastanede tedavi görürken aynı gün hayatını kaybettiği, dosyada mevcut hüküm kurmaya elverişli ve gerekçeli kök ve ek bilirkişi raporuna göre; 2918 sayılı K.T.K.’ nun 68-b maddesi olan taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır, ancak 100 metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler, yayalar da güvenli geçiş için önce sola sonra sağa bakarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle durmayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek zorundadırlar hükmünün bulunduğu, müteveffa yaya …’ın bu kurallara riayet etmeyerek yoldan geçen araçların kendisi için tehlike arz edecek ehemmiyetini idrak edemeden, solundan gelerek, yaklaşan ve yol üzerinde ilk geçiş hakkına sahip olan araca rağmen dikkatsiz ve yeterli derecede yol kontrolünü yapmadan kaplamaya inerek yolun karşısına geçmek isterken, bu davranış faktörleri ile aracın kendisine çarpmasına maruz kalarak vefat ettiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/b maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %80 (yüzde seksen) oranında asli derecede kusurlu bulunduğu; davalı sürücü … ise gündüz vakti görüş mesafesinin açık olduğu güzergahında yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, olay mahalline yaklaştığında yolun diğer tarafından seyir yönüne doğru gelen yayayı fark ettiğinde bu yayanın bir şekilde kendi seyir yönüne inebileceğini öngörüp yaşayabileceği bir olumsuzluğu yaşamamak için yayaya karşı mevcudiyetini belirtecek tarzda korna çalıp teyakkuz haline geçerek hızını asgari hadde düşürmesi, yayanın ikazları alamayıp/duymayıp kendisine yaklaştığını gördüğünde ise sola direksiyon manevrası ve azaltmış olduğu hızı ile derhal etkili fren tedbirine baş vurarak kazayı önlemeye çalışması gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek aracının seyrini ve hızını yol, görüş, hava, trafik ve vasıtanın teknik özelliğini dikkate alarak, müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayarak, olay mahalline yaklaşmış ve ileride yolun sağında duraksayan araçtan inerek seyir yönüne doğru gelen yayanın varlığına rağmen zamanında gerekenleri yapmayıp, fren tedbirinde gecikmiş olup yayaya çarpmasıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-b (Sürücüler, Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.) maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %20 (yüzde yirmi) oranında alt düzeyde tali kusurlu bulunduğunun tespit edildiği,
Davalı … tarafından kullanılan … plakalı aracın kaza tarihindeki malikinin dava dışı … ve … oğlu, … T.C. Kimlik nolu … olduğu, ZMSS poliçesine göre aracı sigorta ettirenin de … olduğu, davalı …’in araç maliki olmadığı, …’in kazada tanık sıfatıyla dinlendiği, davalı …’in husumet itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş,
Davalı … Sigorta A.Ş’nin trafik sigortacısı olduğu aracın davalı sürücü …’in kullanımındayken davacıların murisi …’a çarparak ölümüne neden olduğu, davalı sürücü …’ hakkında kamu davası açıldığı, davalı sürücünün tali kusurlu bulunarak mahkumiyetine karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, ceza dosyası ve toplanan kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu, olayın oluş şekli, ceza dosyasındaki kusura ilişkin olarak İstanbul Adli Tıp Kurumundan aldırılan bilirkişi raporu ve Mahkememiz dosyasında alınan kusur bilirkişi raporlarının içeriği dikkate alındığında davacıların murisinin %80 oranında asli , davalı sürücünün ise %20 oranında tali kusurlu olduğunun benimsendiği, 11.06.2019 tarihli aktüerya bilirkişi raporuna göre davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının … yönünden 42.762,45 TL, davacı … yönünden 6.516,01 TL, davacı … yönünden 9.128,95 TL, davacı … yönünden 11.466,06 TL olmak üzere toplam 69.873,47 TL olarak tespit edildiği, aktüerya raporuna yönelik taraf vekillerinin itirazı üzerine kök raporun düzenlendiği tarih ile ek raporun düzenlendiği tarih aralığında asgari ücretlerde artış meydana geldiği, asgari ücret artışlarının kamu düzenine ilişkin olup, hesap raporunun en son kazanç verisine göre düzenlenmesi gerektiğinden güncellenmiş asgari ücretlere göre yeniden hesaplama yapılması için yeniden rapor alındığı, 19.02.2020 tarihli ek aktüerya bilirkişi raporuna göre davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının … yönünden 49.319,09 TL davacı … yönünden 7.159,96 TL , davacı … yönünden 10.218,99 TL, davacı … yönünden 13.080,11 TL olmak üzere toplam 79.778,15 TL olarak tespit edildiği,
Davalı sigorta şirketi tarafından mahkememiz dosyasında alınan 11/06/2019 tarihli aktüerya raporundaki 69.873,47 TL destekten yoksun kalma tazminatı esas alınarak 7.546,33 TL faiz, 150,00 TL yargılama gideri, 8.036,08 TL vekalet ücreti ile birlikte toplam 85.605,88 TL ödemenin 17/07/2019 tarihinde davacılara ödendiği ve davacılar ile sulh olunduğuna dair makbuz – ibraname- feragatname ibareli belgenin sunulduğu, davacı vekilinin 26/03/2021 tarihli dilekçe ile davalı … Sigorta tarafından yapılan ödemenin maddi tazminat kalemlerini karşılamadığını bu nedenle sigorta şirketi hariç olmak üzere diğer davalılar yönünden taleplerin devam ettiğini beyan ettiği, davacı vekili 30/03/2021 tarihli celsede alınan beyanında davalı … Sigorta tarafından dosyada mevcut olan 11/06/2019 tarihli aktüerya raporunda belirtilen miktara faiz ve diğer masraflar eklenerek müvekkiline ödeme yapıldığını, ancak dosyasında alınan 19/02/2020 tarihli 2.aktüerya raporunda ilk rapordan daha yüksek bir miktar çıktığı için aradaki bakiye yönünden maddi tazminat talebininin karşılanmadığını, davalı … Sigorta ‘ya yönelik davadan feragat ettiklerini, bakiye kısım yönünden maddi tazminat talebi ve manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini, davanın kabulüne karar verilmesini, ıslah dilekçesi sunmayacaklarını fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuklarını beyan ettiği,
Davacı …’ın ölenin eşi, diğer davacıların ise çocukları olduğu, davacının eşini ve davacı çocukların babalarını kaybetmesi nedeni ile destek zararına uğradıkları, davalı sigorta şirketinin zarara neden olan aracın trafik sigortacısı sıfatıyla motorlu aracın kara yolunda işletilmesi sırasında 3. kişilerin uğradıkları zararı sigorta örtüsüne aldığından somut olayda davalı sigorta şirketinin davacılara 69.873,47 TL destekten yoksun kalma tazminatının 7.546,33 TL faiz, 150,00 TL yargılama gideri, 8.036,08 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 85.605,88 TL’nin 17/07/2019 tarihinde davacılara ödendiği, davacıların davalı sigorta şirketi yönünden açtıkları maddi tazminat davasından feragat ettiklerinden davacıların, davalı sigorta şirketi aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş,
2918 Sayılı Yasanın 85. maddesi uyarınca davalı sürücü …’in haksız fiil faili olarak davacıların maddi ve manevi zararlarından dolayı sorumluluğu bulunduğu, davacıların maddi zararı yukarıda açıklandığı üzere denetime uygun alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş, davalı sürücünün kaza tarihi bakımından temerrüde düştüğü kabul edilerek taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde talep edilen ve ıslahla arttırılmayan 1.000,00 TL maddi tazminatın 18/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’den alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş,
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, muris …’ın ölümüyle sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, zarar görenlerin konumları, davaya konu trafik kazasında davalı sürücü …’in %20 oranında tali kusurlu oluşu, davalının sorumluluğunun niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacıların, yakınları olan …’ı kaybetmeleri nedeniyle çektikleri elem ve ızdırap nazara alınarak, davacıların manevi tazminat taleblerinin kısmen kabulüne 15.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacıların açtığı maddi tazminat davası yönünden;
Davacıların, davalı sigorta şirketi aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Davacıların, davalı … hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan usulden REDDİNE,
Davacıların davalı … hakkında açtığı maddi tazminat davasının KABULÜ ile,
1.000,00 TL maddi tazminatın 18/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,
Maddi tazminat yönünden; alınması gereken 68,31 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 17,09 TL’nin mahsubu ile bakiye 51,22 TL’nin davalı …’den alınarak hazineye irad kaydına,
Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 1000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,
Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 1000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’e verilmesine,
Davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 1000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
2-Davacıların davalı … hakkında açtığı manevi tazminat davası yönünden;
15.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Manevi tazminat yönünden; alınması gereken 1.024,65‬-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 853,87 TL’nin mahsubu ile bakiye 170,78-TL ‘nin davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan 35,90 TL başvuru harcı,870,96-TL peşin harç, 10,40 TL vekalet harcı, 254,50-TL tebligat ve posta gideri, 1.200,00-TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.371,76‬-TL’nin davanın kabul oranı nazara alınarak 744,02 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen manevi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘den alınarak, davacılara verilmesine,
Reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’e verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … – … vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır