Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/494 E. 2021/896 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/494
KARAR NO : 2021/896

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2012
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı tarafa ait … Alım ve Satım Müessesesi İzmir Mağazasının müvekkili idarenin …nolu konut dışı su abonesi olduğunu, davalı abonenin kayıtlarında yapılan inceleme sonunda Kaçak Su Araştırma servisinin 18/04/2007 tarihi itibariyle sayaç çalınma işlemi uygulandığı, 13/09/2002/21/11/2005 tarihleri arasında 4.250 m3 karşılığı 21.703,77 TL kıyas tahakkuku yapıldığını, Nisan 2010 dönemine tahakkuk ettirildiğini daha sonra 09/08/2010 tarihinde abonenin 2002-2003-2004-2005-2006tüm aylak 2007 1-2-3-4 aylarına ait dönemsel tahakkuk borçlarının 7.896,17 TL+23.469,87 TL kıyas borcu olmak üzere toplam 31.366,04 TL borçtan 210,28 TL teminat mahsup edildikten sonra kalan 31.155,76 TL borcun 2010 yılı 8. Ayına tahakkuk ettirildiğini, davalının mevcut su borçlarını süresinde ödememesi üzerine 23.533,73 TL asıl alacak takip tarihine kadar 7.089,93 TL işlemiş faiz 7.622,03 TL faizsiz alacak 1.276,19 TL faizin % 18 KDV si ile birlikte toplam 39.521,88 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, icra takibinin ve faizin hukuki dayanağının İzsu tarifeler yönetmeliği olduğunu, işlemiş faize KDV uygulandığını, davalının haksız ve yasal dayanaktan uzak itirazın iptali ile takibin devamına % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili kurumun mali sebepler ile faaliyetlerine son veridiğini, malvarlığının ihale yöntemi ile satıldığını, Özelleştirme Uygulamaları Daire Başkanlığı bünyesinde tüzel kişiliği devam eden bir devlet kurumu olduğunu, İzmirdeki tüm gayrimenkullerinin vergi borçlarına mahsuben Maliye Bakanlığı’na devredildiğini, tapu devrinin 21/12/1998 tarihinde fiili devirin 14/01/1999 tarihinde gerçekleştiğini, davanın devir alan Maliye bakanlığına ihbarını talep ettiklerini, yetkili icra dairesi ve mahkemelerinin Ankara icra dairesi ve mahkemeleri olduğunu, söz konusu borcun zaman aşımına uğradığını, davanın dayanağı olan abonelik sözleşmesinde abonelik adresi … bulvarı No:…. , abonelik numarası ise … olarak görülmekte iken dava dilekçesinde …..sokak No…. Basmane İzmir adresindeki …numaralı bir abonelik borcunun varlığından bahsedildiğini, bu adreste müvekkili şirkete ait hiçbir zaman bir mağaza olmadığını, davacı tarafın müvekkilinin hiçbir surette faaliyette bulunmamış adresler için sorumluluğundan bahsedilmesinin yasal olmadığını iddia ederek, davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; abone sözleşmesi yetki şartı, abone dosyası, 2560 Sok. 23. Maddesi, İzsu Tarifeler Yönetmeliği kapak ve 1. Sayfası, İzsu Tarifeler Yönetmeliği 32. Maddesi, ilgili yönetim kurulu kararları, Katma Değer Kanunu 24. Maddesi, Yargıtay Hukuk Genel kurulu kararları, …. Yazısı, bina ve anahtar teslim tutanağı, İzmir …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ve bilirkişi deliline dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 10/11/1998 tarih ve 98/88 sayılı kararı, İzmir ili Cumhuriyet Bulvarı Konak adresindeki Konak Mağazası ve Bölge Müdürlüğü Binası vergi borçlarına mahsuben Maliye Bakanlığına devredildiğine dair devir protokolü, tapu devir kaydı, Özelleştirme Uygulamaları Daire Başkanlığı’nın 02/01/2013 tarih 26627665-3 sayılı yazısı, tüketim miktarı ve bedelinin tespiti bakımından keşif ve bilirkişi incelemesi, …Holding Genel Müdürlüğü kurum kayıtları ve sair her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasının incelendiğinde ; alacaklı İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü tarafından borçlu …Holding AŞ ‘ye …No’lu abonenin 2010 yılı 8. Ay ödenmemiş borcundan dolayı takip başlatıldığı, 23.533,73-TL Asıl Alacak, 7.089,93-TL İşlenmiş Faiz, 1.276,19-TL %18 Faizin KDV’ si, 7.622,03-TL Faizsiz Alacak olmak üzere toplam 39.521,88-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğine dair tebligat parçasının dosyada bulunamadığı, borçlunun vekili aracılığıyla sunduğu 09/04/2012 tarihli itiraz dilekçesinde ödeme emrinin 02.04.2012 tarihinde tebliğ alındığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetkili icra dairesinin borçlunun ikameti olan Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe konu alacağın İzmir Alım Satım Mağazası’nın …nolu su aboneliğine ilişkin olduğunu, İzmir mağazası Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 10.11.1998 tarih 98/88 sayılı kararı ile TC Maliye Bakanlığı’na devredildiğini, tapu devrinin 21.12.1998 tarihinde ,fiili devrin ise 14.01.1999 tarihinde gerçekleştiğini, işletmenin devredilmiş olması nedeniyle borcun muhatabı olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, devredilen yere ilişkin takibe konu yapılan alacak yönünden borcun ve su kullanımının olmadığını belirterek borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların dilekçeleri ekinde sundukları belgeler ile dosyaya teminini istedikleri belge ve kayıtların teminine mütakiben, dava dosyası makine mühendisi bilirkişi Asım Yaldız’a tevdi olunmuş bilirkişi inceleme sonunda, 14/05/2014 tarihli rapor ile … Alım Satım Müessesesinin İzmir-basmane 1268 Sok. No: 6/B adresindeki işyeri için dosyada bulunan evraklara göre 01/02/1950 taihinde su aboneliği tesis edildiği ve sözleşme imzalandığı ve dosyadaki kayıt bilgi iddia ve savunmaya göre aboneliğin iptal edilmediği, davacı idare görevlileri tarafından 18/04/2007 tarihinde yapılan inelemede sayacın olmadığının tespit edildiğive çalışma işlemi uygulandığı taraflar arasında imzalanan abone sözleşmesi, idare tarafından uygulanan tarifeler yönetmeliği, 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile Ölçüler ve Ayar Yönetmeliği doğrultusunda abonenin sayacını korumak, muhafaza etmek ve görevli memurun rahatlıkla okuyabileceği şekilde ve yerde bulundurması gerektiği, mahallinde yapılan incelemede işyerinin kapalı olduğu, uzun yıllardan beri kullanılmayan eski bir yer olduğu izlenimi verdiği, çevreden sorulduğunda 10 yıldan beri kapalı olduğunun ifade edildiği, abonenin bayilik sözleşmesini iptal etmediği, sayacın bulunmadığı bu durumda tahakkuk eden su bedelinden hukuki yönü ile takdiri ve değerlendirilmesi mahkemeye ait olmak üzere davalı aboneye 21.776,30 TL, su bedeli 6.473,47 TL gecikme bedeli, % 18 oranında 1.165,23 TL faizin KDV si olmak üzere toplam 29.415,00 TL tahakkuk ettirebileceğini, ayrıca ek ek rapor ile de uygulanan faiz oranlarına göre 6.451,81 TL gecikme bedeli uygulanabileceği, faizin % 18 KDV sinin 1.161,33 TL olarak hesaplandığını, bu tespitlere takibe konu davacı alacağının toplam 36.938,67 TL olacağını beyan ettği görülmüştür.
Mahkememizce dava konusu aboneliğe ait adresin bulunduğu yerin maliklerinin tesbiti hususunda dava konusu yere ait tapu kayıtları celp edilerek mahalinde fen mumuru da hazır olduğu halde 30/03/2017 tarihinde keşif yapılmış, keşif mahalinde dinlenen davacı tanığı … 18/04/2007 tarihli kaçak su tesbit işleminin yapıldığını, tesbit işleminin yapıldığı yerin tesbit tarihinde … Bar isimli eğlence merkezi bulunduğu, hali hazırda boş arsa niteliğinde olduğunu, eğlence mekanının sahibinin işletmeyi … isimli kişiden kiraladığını ve işlettiğini beyan ettiğini, abonelik kayıtlarının … adına gözüktüğü için tutanağı davalı şirket aleyhine tuttuklarını beyan ettiği, yine davacı tanığı … tesbit tutanağını düzenlediği tarihte davacı kurumun Kaçak Araştırma Şube Müdürlüğünde görev yaptığını, görevli … tarafından tutulan tutanağın müdürlüğe getirildiğini, kendisi tarafından da kontrollerinin yapılarak imzalandığını, tesbit işleminin yapıldığı yeri görmediğini beyan ettiği, keşif sonrası bilirkişi tarafından düzenlenen raporda dava konusu kaçak su aboneliği tesbitinin yapıldığı, taşınmazın 09/07/1936 tarihinde Ahmet oğlu Nuri adına kayıtlı iken 1957 yılında …’e, 1941 yılında İzmir belediyesi, 1952 yılında …, 1953 yılında …, 2013 yılında Nusret kızı … ve Sevgi Işın, 2013 tarihinde de İzmir İgem Gastroentroloji Özel Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.adına devir ve kayıtlı olduğunun beyan edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 20/06/2017 tarih, …… Esas, …. Karar sayılı kararla davanın reddine, şartlar oluşmadığından davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, verilen kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. HD’nin … Esas, … Karar sayılı karar ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği, kaldırma kararı nedeniyle dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
İstinaf kaldırma kararı doğrultusunda, gerektiğinde davacı genel müdürlük kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılarak, dava konusu abonelik ve kaçak su kullanımından dolayı davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, var ise alarak miktarının tespiti hususunda dosya konusunda uzman yüksek makine mühendisi bilirkişi …’a tevdii edildiği, düzenlenen 20/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; … Sistemi (Abone Bilgi Yönetim Sistemi) üzerinde yapılan incelemede, …No’ lu dava konusu aboneye sayaç çalınma işleminin uygulandığı, davacının davalılardan alacaklı olduğu, inceleme sırasında dava dosyasında bulunmayan konuya ilişkin bilgi ve belgeler temin edilerek, su ve atık su tarifeleri ile tahakkuk hesapları incelenmiş ve yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere, yapılan hesaplama neticesinde: asıl alacak :11.564,17-TL , işlemiş faiz : 3.437,68-TL, faiz (KDV) : 618,78-TL, faizsiz alacak : 5.809,65-TL, toplam : 21.430,28-TL borcun bulunduğu kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazına binaen, tarafların itirazları doğrultusunda davacı kurum kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılarak, itirazları karşılar mahiyette ve özellikle dava konusu aboneliğe ait tesisat üzerinde kaçak su tüketimine ilişkin tespitin yapıldığı tarihten itibaren geriye doğru işbu tesisattan dolayı sarf edilen su tüketimi bedelinin kim ve kimler tarafından davacı şirkete ödendiği hususununda ek rapor aldırılması için dava dosyası önceki bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 02/03/2020 tarihli ek raporda ; itirazlar ile ilgili olarak kök raporda belirtilen görüş ve kanaatleri dışında herhangi bir değişiklik olmadığı rapor edilmiştir.
İzmir BAM 4.HD’nin kaldırma kararından sonra aldırılan kök rapor ve ek raporun kaldırma kararındaki tespitleri karşılamadığı gibi, hüküm kurmaya elverişli nitelikte de olmadığı anlaşılmakla, bu hususta denetime elverişli, gerekçeli rapor aldırılması için dosya konusunda uzman bilirkişi …’e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 22/12/2020 tarihli raporda; …No” lu dava konusu aboneye sayaç çalınma işleminin uygulandığı, davacının davalılardan alacaklı olduğu, inceleme sırasında dava dosyasında konulmuş olan bilgi ve belgeler dahlinde, su ve atık su tarifeleri ile tahakkuk hesapları incelenmiş ve yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere, yapılan hesaplama neticesinde: Davalının; asıl alacak :11.564,17-TL, işlemiş faiz : 3.437,68-TL, faiz (KDV) : 618,78-TL. faizsiz alacak : 5.809,65-TL olmak üzere toplam 21.430.28-TL borcun bulunduğu kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin 22/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve davalı vekilinin 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde belirttikleri hususlar yönünden değerlendirme yapılması için dosya önceki bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 03/11/2021 tarihli ek raporda ; 22/12/2020 tarihli kök raporumdaki görüş ve kanaatinin değişmediğini, davacı vekili ve davalı vekilinin itiraz dilekçesinde dosya detayından tekrar incelenmiş olup asıl alacak :11.564,17-TL, işlemiş faiz : 3.437,68-TL, faiz (KDV) : 618,78-TL. faizsiz alacak : 5.809,65-TL olmak üzere toplam 21.430.28-TL borcun bulunduğu ve bu dosya verilerine göre bu borcun …Holding A.Ş’ye ait olduğu kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; konut dışı su aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ilişkindir.
Davacı tarafça İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2012/4000 Esas sayılı takip dosyasında davalı …Ş aleyhine …No’lu abonenin 2010 yılı 8. Ay ödenmemiş borcuna dayalı olarak 23.533,73-TL Asıl Alacak, 7.089,93-TL İşlenmiş Faiz, 1.276,19-TL %18 Faizin KDV’ si, 7.622,03-TL Faizsiz Alacak olmak üzere toplam 39.521,88-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğine dair tebligat parçasının dosyada bulunamadığı, borçlunun vekili aracılığıyla sunduğu 09/04/2012 tarihli itiraz dilekçesinde ödeme emrinin 02.04.2012 tarihinde tebliğ alındığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetkili icra dairesinin borçlunun ikameti olan Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe konu alacağın İzmir Alım Satım Mağazası’nın …nolu su aboneliğine ilişkin olduğunu, İzmir mağazası Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 10.11.1998 tarih 98/88 sayılı kararı ile TC Maliye Bakanlığı’na devredildiğini, tapu devrinin 21.12.1998 tarihinde ,fiili devrin ise 14.01.1999 tarihinde gerçekleştiğini, işletmenin devredilmiş olması nedeniyle borcun muhatabı olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, devredilen yere ilişkin takibe konu yapılan alacak yönünden borcun ve su kullanımının olmadığını belirterek borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğunun görüldüğü, Yargıtay 12.HD’nin 30.04.2018 tarih 2016/31285 Esas ve 2018/3912 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere borçlu kendisine ödeme emri tebliğ edilmese bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi onun itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği, bu nedenle davalının ödeme emrine süresi içinde itiraz ettiğinin ve itirazının geçerli olduğunun kabul edildiği, itirazın alacaklı vekiline tebliğine ilişkin bir evrakın takip dosyasında bulunmadığı, iş bu itirazın iptali davasının 05/12/2012 tarihinde açıldığından davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulü gerekmiştir.
Davalının icra takibine icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ederek husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduğu görülmüştür. Yine davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazından bahsederek Ankara İcra Dairesi ve Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir. Yerleşik Yargıtay kararlarına göre borçlu icra dairesinin yetkisiyle birlikte mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ise de; öncelikle icra dairesine yapılan yetki itirazının incelenmesi zorunludur. (Yargıtay HGK 2002/13-241 E – 2002/208 K sayılı 20/03/2002 tarihli). Zira geçerli bir icra takibi bulunması dava şartı niteliğindedir. Somut olayda davacı ile davalının müessesi olan … Alım Satım Müessesesi arasında … Bulvarı No:124 adresinde bulunan işyeri için 01/02/1950 tarihinde 23547 nolu su abonelik sözleşmesi yapıldığı, yetkili icra dairesinin İİK.nun 50.md. uyarınca HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması suretiyle tespitinin gerektiği buna göre HMK’nın 10. Maddesine göre, sözleşmenin ifa edildiği yer olan İzmir’de takip başlatıldığından icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatıldığı anlaşılmakla dava şartının mevcut olduğu görülerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça; mahkememizin yetkisine yapılan itiraz incelendiğinde, davacı ile davalının müessesi olan … Alım Satım Müessesesi arasında … Bulvarı No:124 adresinde bulunan işyeri için 01/02/1950 tarihinde 23547 nolu su abonelik sözleşmesi yapıldığı, HMK.nın 10.maddesine göre sözleşmenin ifa edildiği yer olan İzmir mahkemeleri yetkili olduğu sonuç olarak yetki itirazının yerinde olmadığı tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı ile davalının müessesi olan … Alım Satım Müessesesi arasında abonelik sözleşmesi yapıldıktan sonra 12.07.1973 tarihinde … Alım Satım Müessesesi tarafından dilekçe ile başvuru yapılarak adresin …. Sok.No:…/İzmir olarak düzeltilmesinin talep edildiği, talep üzerine sözkonusu adrese nakil yapıldığı ve abonelik numarasının …olarak değiştiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre aboneliğin davalı üzerinde devam ettiği ve herhangibir devir işleminin yapılmadığı, davacı idare görevlileri tarafından 18/04/2007 tarihinde yapılan incelemede sayacın olmadığının tespit edildiği ve abone hakkında çalınma işlemi uygulandığı, dosyada mevcut denetime ve hüküm kurmaya elverişli 22.12.2020 tarihli kök rapor ile 03.11.2021 tarihli ek rapora göre, davacı tarafından davalı aboneye sayacın çalındığı tarihlerdeki tüketim miktarının belirlenmesi amacıyla kıyas taahhukuku yapıldığı, kıyas taahhukukunun … Sistemi üzerinden abonenin düzgün okuma yapılan aylarındaki 3 aylık tüketim değerlerinin ortalamasının alındığı, ancak 6 aylık okuma yapılabilen dönemin esas alınması gerektiği, buna göre 13.09.2002 ile 21.11.2005 tarihleri arasında yapılan kıyas taahhuku sonucunda 1.165 gün için toplam 2.184,375 m3 sarfiyat hesaplandığı, dava konusu dönemlerin 2002 yılı 5,6,7,8,9,10,11 ve 12. Ayları, 2003-2004-2005-2006 yılının tamamı, 2007 yılının 1,2,3,4. Ayları, 2010 yılının 4.ayı olduğu, İzsu Yönetim Kurulu Kararı ile belirlenen Su ve Atık Su Tarifeleri ile taahhuk hesaplarına göre davacı alacağının 11.564,17 TL asıl alacak, 3.437,68 TL işlemiş faiz, 618,78 TL işlemiş faizin KDV’si, 5.809,65 TL faizsiz alacak olmak üzere toplam 21.430,28 TL olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafça cevap dilekçesinde abonelik adresinde davalının hiçbir zaman bir mağazası olmadığını, davalının hiç bir surette faaliyette bulunmamış adresler için sorumluluğundan bahsedilmesinin yasal olmadığını iddia etmiş ise de, davalının icra takip dosyasına sunduğu ödeme emrine itiraz dilekçesinde İzmir mağazası Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 10.11.1998 tarih 98/88 sayılı kararı ile TC Maliye Bakanlığı’na devredildiğini, tapu devrinin 21.12.1998 tarihinde ,fiili devrin ise 14.01.1999 tarihinde gerçekleştiğini, işletmenin devredilmiş olması nedeniyle borcun muhatabı olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini belirttiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalının müessesi olan … Alım Satım Müessesesi arasında … Bulvarı No:….adresinde bulunan işyeri için 01/02/1950 tarihinde ……. nolu su abonelik sözleşmesi yapıldığı, 12.07.1973 tarihinde davalının … Alım Satım Müessesesi tarafından yapılan başvuru üzerine adresin …. Sok.No:….İzmir olarak düzeltildiği, sözkonusu müessesenin Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 10.11.1998 tarih …. sayılı kararı ile TC Maliye Bakanlığı’na devredilmesinin davalının abonelik sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, zira aboneliğin davalı üzerinde devam ettiği ve herhangibir devir işleminin yapılmadığı, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kullanıma sebebiyet veren abone davalının sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerektiğinden ( Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir.) husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar davalı tarafça dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı savunulmuş ise de, TBK.nun 146.maddesinde ( 818 sayılı BK md.125) sözleşmeye dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hükme bağlandığı, dava konusu alacak taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle ve yasada özel olarak başka bir süre öngörülmediğinden genel zamanaşımı süresinin düzenlendiği TBK’nun 146. maddesi( 818 sayılı BK md.125) gereğince 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımı süresinin her alacak için o alacağın istenebileceği tarihte başlayacağı, zamanaşımını kesen sebeplerin BK’nun 133-136. maddeleri ( TBK. m.154-157) ‘de gösterildiği, BK’nun 133/2.( TBK. 154/2) maddesi uyarınca borçlu aleyhinde icra takibi başlatılması halinde, zamanaşımı süresi kesileceği ve alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlayacağı, somut uyuşmazlıkta davacının dava konusu faturalar nedeniyle davalı aleyhine 20.03.2012 tarihinde İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2012/4000 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takip başlattığı, su faturalarının her biri yönünden son ödeme tarihlerinin bu sürenin başlangıcı olduğu, dava ve takibe konu faturaların ilkinin son ödeme tarihinin 23.09.2002 olduğu, diğer faturaların son ödeme tarihleri de dikkate alındığında davacı tarafından takibin yapıldığı 20.03.2012 tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davalının zamaşımı def’ine itibar edilmemiş, böylece aboneliği davalı üzerinde devam eden, herhangi bir devir işlemi yapılmayan, aboneliği iptal ettirmeyen ve kullanıma sebebiyet veren davalının sözleşme nedeni dava ve takip konusu fatura bedellerinden sorumlu olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli İzsu Tarifeler Yönetmeliği esas alınarak hesaplanan bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlar yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalının tacir olduğu ve avans faizi talep edilebileceği, davalının icra takibine yaptığı itirazında kısmen haklı olmadığı anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, davalının İzmir…….İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 11.564,17 TL asıl alacak, 3.437,68 TL işlemiş faiz, 618,78 TL işlemiş faizin KDV’si, 5.809,65 TL faizsiz alacak olmak üzere toplam 21.430,28 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalının, İzmir 4.İcra Müdürlüğünün 2012/4000 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 11.564,17 TL asıl alacak, 3.437,68 TL işlemiş faiz, 618,78 TL işlemiş faizin KDV’si, 5.809,65 TL faizsiz alacak olmak üzere toplam 21.430,28 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 21.430,28 TL alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatı olan 4.286,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.463,90-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 586,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 877,00-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 21,15 TL başvuru harcı, 586,90-TL peşin harç, 2.435,00-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.043,05‬-TL’nin davanın kabul oranı nazara alınarak 1.649,94- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333.maddesine göre, taraflarca peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza