Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/39 E. 2021/665 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/39
KARAR NO : 2021/665

DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekilinin 09.01.2018 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin … ve …yla adi ortaklık kurduklarını, …’ın %50, müvekkilinin %25, …nın %25 hisse sahibi olduğunu, şirketin devam etmeye imkânının bulunmadığını, müvekkilinin 01.09.2016 tarihinde ayrılmak zorunda olduğunu karşı tarafa bildirdiğini, ortaklığın konusunun spor salonu işletmesi olduğunu, tarafların ayrılma payı konusunda anlaşamadığını belirterek 5.000,00 TL tasfiye payı, 01.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … 28.06.2018 tarihli celsede; adi ortaklığın feshini kabul etmediğini, haklı sebebin bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı … vekilinin 28.06.2018 tarihli celsede; adi ortaklık feshi koşullarının gerçekleşmediğini, İzmir … ATM …/… D.İş sayılı dosyasında tespite itirazlarının bu durumu belirttiklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; Davacının ortak olduğunu belirttiği adi şirkete koyduğu sermaye payının belirlenerek adi ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi ve şirketin fesih ve tasfiyesine 5.000,00 TL ayrılma payının ödenmesine talebine ilişkin davadır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında yapılmış olan … adi ortaklık anlaşması hükümleri incelenmiştir.
Davacının dava dilekçesinde fesih ve tasfiyesini talep ettiği ortaklığın taraflar arasında kurulduğu iddia olunan adi ortaklık olduğu, davada adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile bu ortaklığa ilişkin sermaye payının istenmesi, talebinin bulunduğu, adi ortaklığa ilişkin fesih ve tasfiye usulünün 6101 sayılı TBK Yürürlülük Kanunu m. 1’e göre TBK’nun 642 ve devamı hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği belirlenmiştir.
Somut olayda davacının talebi dava dilekçesinden adi ortaklığın feshine ilişkin olduğu belirlenmiştir. Davanın açılış tarihi 09.01.2018 tarihi olup, tarafların gerçek kişi olması nedeniyle TTK m. 4’te yer alan şartların gerçekleşmediği, ayrıca TTK m.19/2’ye göre taraflardan biri için ticari ilişki niteliği bulunan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması gerektiği, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan davada TTK m.11’e göre “Bir ticari işletmenin kısmen dahi olsa kendi adına işleten ve esnaf işletmesi sınırını aşan kişilere tacir” sayılacağı hükmünün bulunduğu ve bu adi ortaklığın ticaret sicil müdürlüğünde … adıyla … numarasına kayıtlı olduğu ve şirketin kurucusunun … olarak sicilde kayıtlandığı, ancak bu şirketin … dışında … ve …’dan da oluşan ortaklarının bulunduğu, 6098 Sayılı TBK m. 620 ve devamına göre TBK m. 637 ve devamı gereğince ortakların üçüncü kişi ile olan ilişkilerinde adi ortaklık adına hareket eden ortağın temsil hükümleri gereğince diğer ortakları da bağlayacak işlemler yapması da söz konusudur. Kendisine yönetim görevi verilen ortak ortaklığı üçüncü kişilerle olan ilişkilerde temsil edebilecektir. Buradan doğacak olan haklar ve borçlar elbirliği halinde bütün ortaklara ait olacaktır. Adi ortaklığın üçüncü kişiler tarafından bilinmemesi halinde gizli ortaklık söz konusu olabilecektir. Ancak bu durumda dahi ortaklar arasında ki iç ilişki adi ortaklık hükümlerine göre çözülecektir. Bu halde TBK m. 639 da ki adi ortaklığın sona ermesine ilişkin hükümler uygulanacaktır.
Taraflar arasında yapılan sözleşmede sözleşme kapsamında ki spor işletmesinin adi ortaklık olduğu, süresiz olarak yapılmasının kararlaştırıldığı, tüm ortakların temsil ve idare yetkisine sahip olduğu, kar ve zararın şirket hisseleri oranında paylaşılacağının bildirildiği (sözleşmenin E/2b.), aynı zamanda şirketin sona ermesinin de G bendinde yer aldığı, bu bendin TBK m. 639’a benzer olduğu ve sözleşmenin G/2b’de ortaklarının birinin ölümünün şirketin sona erme sebebi olduğu yer almaktadır.
Her ne kadar davacı taraflar arasında ki sözleşmenin G/4b’ne göre haklı sebeplere dayanarak fesih isteme hakkını kullandığını belirterek dava açmış ise de yargılama sırasında toplanan delillerle taraflar arasında tasfiye işleminin 16.09.2019 – 30.09.2019 ve 13.07.2020 tarihli alınan asıl ve ek raporlarla adi ortaklık konusu mal varlıkları belirlenmiş olmakla birlikte, tasfiye usulü konusunda gerekli işlemlerin yapılamadığı, 08.05.2019 tarihli tasfiye işlemlerinin taraflarca henüz ücreti karşılanamadığından yerine getirilemediği belirlenmiştir.
Davacı …’nun 10.04.2020 tarihinde ölümüyle mirasçı olarak kızı … … kaldığı belirlenmiştir.
… …’nun annesi ve davacının eski eşi … …’nun ise İzmir … Aile Mahkemesi’nin …/… E – …/… K sayılı 10.07.2019 kesinleşme tarihli kararıyla boşanmış olup, boşanmayla birlikte çocuğun velayeti anne ve babasına birlikte verilmiş olduğu, babasının ölümüyle de velayetin annesi tarafından kullanıldığı belirlenmiştir.
Davacı vekilinin mirasçı … … (anne / veli …) adına vekaletnamesini ibraz ettiği belirlenmiştir.
… velayet hakkına istinaden küçük … …’nun ortaklıktaki hissesine ilişkin olarak davalı … ile yapmış oldukları “Ödeme, Hisse Devri, Feragat Beyanı Ve İbraname” başlıklı belge ile hukuki işlemde bulunmuştur. Bu sözleşme ile muris …’ndan mirasçı … …’na intikal eden 25/100 hissenin …’na devrettiklerini ve bu anlaşma gereğince … … adına davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve avukatlık ücreti talep etmediklerini beyan eden sözleşmeyi birlikte imza altına aldıkları belirlenmiştir.
Müteveffa babası … … ise davaya müdahil olmak istediğini 14.04.2021 tarihli dilekçesiyle talep etmiştir. Ölen davacının babası … …’nun müdahale talebi hukuki yararı bulunmadığından 16.06.2021 tarihli celsede ret edilmiştir.
Davacı Kızı … … Adına Velayeten … 29.09.2021 tarihli celsede; muris … ile boşandıklarını, küçük … …’nun ortak çocukları olduğunu, dava konusu olan adi ortaklıkta küçük …’nın hissesi bulunduğunu, 21.04.2021 tarihinde ibraz edilen protokol gereğince annesi olarak küçük …’ya adi ortaklıktan doğan vergi borçlarının intikal etmemesi için bu protokolü … ile yaptıklarını, hissenin …’ya devredildiğini, davadan feragat ettiklerini, avukatlık ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekili 29.09.2021 tarihli celsede; 21.04.2021 tarihli porotokole bir diyeceklerinin olmadığını, davacının hissesinin …’na devredilmesine ve davadan feragata bir diyeceklerini olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemizce talep edenin feragat beyanı gereğince HMK m. 307’ye göre talepten feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebepler;
Davacı … mirasçısı … … adına ve onun adına velayeten …’ın davadan feragatı nedeniyle (HMK m. 307 vd) karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan dava açılışında alınan 85,39 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 26,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Davacının feragatı kapsamında davalı … vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
Davacının feragatı kapsamında diğer davalı … vekilinin de talebi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Başkan …
(E-İMZA)

Üye …
(E-İMZA)

Üye …
(E-İMZA)

Katip …
(E-İMZA)