Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/380 E. 2021/836 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/380 Esas
KARAR NO : 2021/836

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili tarafından Mahkememiz verilen 23/03/2018 tarihli dilekçe ile, 28/04/2016 davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın istikametine göre yolun sol tarafından karşıya geçen davacı çocuk …’ya çarptığını, çarpmanın etkisi ile yolun sağında park halinde bulunan … ve … plaka sayılı araçlara çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelişinde davalı …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza sonrası davalının kaza tespit tutanağının gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesine sebebiyet doğurduğunu, kazanın kazazede çocuğun karşıya geçişinin tamamlaması üzerine meydana geldiğini ve davalının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın kaza sonrasında duramayarak kazazede çocuğu sürüklediğini ve kaza sonrasında duramayarak park halinde araçlara çarptığını, davalının kaza sonrasında araçtan çıkmadığını ve kaza ile ilgili olarak yürütülen Bayındır Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, …/2008 doğum tarihli kazazede çocuğun geçirmiş olduğu kaza sebebiyle uzun süre yoğun bakımda yattığını, kazazede çocukta kazaya bağlı olarak kalıcı bedensel zararların meydana geldiğini, kazazede çocuğun yaşamış olduğu kaza ve meydana gelen zararlar sebebiyle ömür boyu efor kaybının olacağını ve psikolojisinin bozulduğunu, kazazede çocuğun kazaya bağlı zararları sebebiyle ömür boyu elem ve acı çekeceğini, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … nezdinde … no’lu poliçe ile sigortalandığını, davalı … şirketinin kaza nedeniyle meydana gelen maddi tazminattan sorumluluğu bulunduğunu, davalı … şirketine başvuru yapıldığını ve davalı … tarafından herhangi bir dönüş yapılmadığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile, davanın kabulüne, kazazede çocuk için 6100 Sayılı Yasa’nın Md. 107 gereğince fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL kalıcı iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı ve bakım gideri, 100,00 TL tedaviye bağlı giderlerden oluşan maddi tazminat tutarının davalı sürücü ve işletenden 28/04/2016 kaza tarihinden itibaren ve sigorta şirketi yönünden 16/03/2018 hasarı red tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı kazazede çocuk adına 70.000,00 TL, davacı anne adına 50.000,00 TL ve davacı baba adına 50.000,00 TL manevi tazminatın sadece davalı sürücü ve işletenden 28/04/2016 olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalı … vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davacı tarafın KTK gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmediğini ve bu sebeple davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı taraf tarafından davalı … şirketine yapılan başvuru sırasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenmiş heyet raporunun iletilmediğini, davacı tarafın kusur iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesinin talep edildiğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın kazayla illiyet bağı bulunan gerçek maluliyet oranının tespiti hususunda İnceleme yapılması gerektiğini, maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp … İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, davacı tarafın talebine konu giderlerinin tedavi teminatı kapsamında olduğunu ve ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli olduğunu, anılan giderlerden davalı … şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını ve anılan sebeple talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte sürekli sakatlık ve sürekli bakıcı giderleri bakımından hesaplanacak tazminattan davalı … şirketinin yalnızca kaza tarihindeki teminat limiti olan 310.000,00 TL ‘ye kadar sorumlu olacağını, tazminat hesaplamasında TRH 2010 tablosunun kullanılması gerektiğini ve teknik faizin 1.8 olarak esas alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava tarihi öncesinde davalı … şirketine yapılan başvurunun usulsüz ve geçersiz olduğunu, anılan nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini açıklanan nedenlerle davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Dava, 28/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı küçüğün yaralandığı ve bedensel zarara uğradığı iddiası ile geçici iş göremezlik zararı ve kalıcı iş göremezlik oranının tazmini ve maddi tazminat istemi ile karşı taraf aracın ZMS Sigortacısı davalı şirket ve araç maliki ile araç sürücüsü aleyhine açılan tazminat davasıdır.
Kaza tarihi itibariyle kazaya karışan araçların trafik kayıtları, davalı … şirketinden … plakalı araca ilişkin … no’lu ZMS sigorta poliçesi ve davacı küçük için düzenlenen hasar dosyası, davacı küçüğe ait tedavi evrakı, SGK İl Müdürlüğü kayıtları ayrıca davacıları ve davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yapılarak celp edilen kayıtlar dosyamız içine alınmıştır.
Bayındır Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında bulunan raporlar ile karar celp edilerek dosyamız içine alınmış, 08/03/2019 tarihinde verilen … Karar sayılı kararı ile yapılan keşif ve alınan bilirkişi ve ATK raporlarına göre, dosyamız davacısı küçük …’nın yolu yeterince kontrol etmeden ve ilk geçiş hakkını taşıt yolcu üzerindeki araçlara vermeden yola çıkması nedeniyle asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü dosyamız davalısı …’ın aynı kanunun Md. 52/1-b maddesini ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı sürücü …’ın adli para ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Tüm belge ve deliller toplandıktan sonra dosyanın davacının meydana gelen kaza nedeni ile uğradığı geçici iş göremezlik zararı ve süresi, kalıcı iş göremezlik oranının belirlenmesi için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na gönderilmesine karar verilmiş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 18/10/2018 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür. Raporun yapılan incelemesinde meydana gelen kaza nedeni ile 14/05/2015 tarih … sayılı Resmi Gazete yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Md. A5-C’de sürekli sakatlık tazminatı hesaplarında genel şartlar yürürlülük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olan tebliğ tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamada, Balthazar Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranı %10.7 olarak değerlendirdiğini, tıbbi iyileşme süresinin 18 ay olarak kabulünün uygun olacağı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunun taraflara tebliğe çıkarıldığı, dosyanın bu kez meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranları ile davacının tespit edilen iş göremezlik oranı dikkate alınarak oluşan bedensel zararının hesaplanması için 1 kusur ve 1 aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 04/09/2019 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ; davacı çocuk …’ın kazanın oluşumunda %75 oranında asli derecede kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın %25 oranında tali derecede kusurlu olduğu, 28/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %10,7 oranında sürekli maluliyet durumuna giren davacı küçüğün sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri toplamının 29.338,05 TL maddi zararının olduğu, bu bedelden sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğu, davalı sürücü malik açısından olay tarihinden itibaren, davalı … açısından hasar red tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsil edilebileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından rapora karşı itiraz edildiği görülmüş, dosyanın yeniden ek rapor düzenlenmek üzere kusur bilirkişisine tevdi edildiği görülmüştür.
Kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen 18/11/2019 havale tarihli raporda, yaya davacı çocuk …’nın bakım ve gözetim yükümlülüğünü getirmeyen davacı anne ve babanın kazanın oluşumunda %60 oranında asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın kazanın oluşumunda %40 oranıda tali kusurlu olduğu, olay mahalli yolun dışında park halinde olan … ve … plakalı araçların kazanın oluşumunda kusursuz olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dosyada bulunan mevcut raporlar arasında çelişki olması nedeniyle meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için dosya İstanbul ATK’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 31/03/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür. Raporun yapılan incelemesinde, davacı çocuk …’ın kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora karşı itiraz edildiği, güncel hesaplama yapılması için dosyanın yeniden aktüer bilirkişiye tevdinin istendiği görülmüştür.
Dosya bu kez aktüer bilirkişiye yeniden tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 07/10/2020 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür. Ek raporun yapılan incelemesinde, meydana gelen trafik kazasında %10,7 oranında sürekli maluliyet durumuna giren davacı küçüğün sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri toplamının 32.992,37 TL maddi zararının olduğu, bu bedelden davalı … şirketinin poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yargılama devam ederken Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı 17/07/2020 tarihli ve 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan iptal kararı uyarınca KTK Md. 90/1 hükmünün iptaline karar verildiği ve buna göre kaza tarihi itibariyle davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı yönünden yapılan inceleme ve düzenlenen raporlarda dayanak hükmün ortadan kalktığı ve hesaplamanın kaza tarihi itibariyle geçerli yönetmelik hükümlerine göre yeniden tespit yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
İptal kararı üzerine dosyanın davacının geçici iş göremezlik süresinin ve kalıcı iş göremezlik oranının, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yeniden gönderildiği anlaşılmış, düzenlenen 08/04/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde ; …/2008 doğumlu davacı küçük …’da meydana gelen kazaya bağlı olarak oluşan Meslekte Kanama Gücünde Meydana gelen azalma oranının olay tarihinde yürürlükte bulunan Ağustos 2013 tarihli 28727 Sayılı Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve bu yönetmeliğin yetersiz kaldığı durumlar için Ekim 2008 27021 Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği eklerinden faydalanılarak yapılan değerlendirmede, Meslekte kazanma gücündeki azalma oranının şahsın olay tarihindeki yaşına gör e%28 ve bugünkü yaşına göre de %28 oranında olduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 18 ay olarak kabulünün uygun olacağı ancak kesin iyileşme süresi varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenmesinin daha uygun olacağı, davacı küçüğün yaralanması nedeni ile 2 ay süreyle yardıma ihtiyaç duyabileceği, ilgili yönetmeliği göre sürekli bakıma muhtaç olma kriterlerini karşılamadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dosya, mevcut kayıt ve veriler dikkate alınarak davacı küçük …’ın bedensel zararları yönünden talep edilen zarar kalemleri ile ilgili ayrıntılı rapor düzenlenmesi için aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/07/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ;28/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %28 oranında sürekli maluliyet durumuna giren davacı küçüğün, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri toplamı 149.752,57 TL maddi zararının olduğu, bu bedelden davalı … şirketinin poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğu, davalı sürücü ve malik açısından olay tarihinden itibaren, davalı … açısından hasar ret tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsil edilebileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından değer artırım dilekçesi verildiği, harcın tamamlandığı ve değer artırım dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan değer artırım dilekçesi ile aynı zamanda davacı küçük … yönünden geçici iş göremezlik tazminatı ve SGK kapsamı dışında kalan tedavi giderleri isteminden feragat beyanında bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 08/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı küçüğün yaralandığı ve bedensel zarara uğradığı iddiası ile geçici iş göremezlik zararı ve kalıcı iş göremezlik zararının tazmini ve maddi tazminat istemi ile karşı taraf aracın ZMS Sigortacısı davalı …, araç maliki ve sürücüsü aleyhine iş bu davanın açıldığı görülmüş, ayrıca gerek davacı küçük yönünden gerekse davacıların manevi zarara uğradıkları iddiası ile davalılar araç maliki ve sürücüsünden manevi tazminat isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu kazada davacı küçük …’nın kalıcı iş göremezlik oranının kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken,. Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve bu yönetmeliğin yetersiz kaldığı durumlar için uygulanması gereken çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği uyarınca tespit edildiği ve buna göre davacının iş göremezlik oranını %28 olarak tespit edildiği görülmüş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli rapor birimi tarafından düzenlenen raporun dosyadaki verilere uygun ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada alınan bilirkişi raporlarına göre meydana gelen kazada davacı …’nın %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporun dosyadaki mevcut çelişkileri giderir ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Belirlenen iş göremezlik oranı ve kusur oranları ile davacının bakıma ihtiyacı olduğu süre olarak gösterilen 2 aylık süre yönünden toplam zararın hesaplanması için dosyanın tevdi edildiği aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, davacının 149.217,30 TL kalıcı iş göremezlik zararının oluştuğu, 535,37 TL bakıcı gideri zararının oluştuğu anlaşılmıştır. Raporun düzenlenmesi sırasında bilirkişi tarafından TRH 2010 Yaşam Tablosu ve gelir %10 artış %10 iskonto uygulanmak sureti ile hesaplamanın yapıldığı, yapılan hesaplamanın son Yargıtay kararları ve düzenlemeye uygun olduğu, bu şekilde hükme esas alınabilir nitelikte kabul edilebileceği, davacı tarafça söz konusu raporda belirlenen zarar miktarı üzerinden tazminat isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı küçük … için tespit edilen toplam zarar bedelinden davalı sürücü … ve araç maliki …’ın haksız fiilden kaynaklı ve araç malikinin sorumluluğundan kaynaklı olarak sorumlu olacakları ve bu bedellere kaza tarihinden itibaren işletilecek faizden de sorumlu olmaları gerektiği anlaşılmıştır. Davalı … şirketinin ise tespit edilen maddi zararlar yönünden ZMS sigorta poliçesi kapsamında KTK ve TTK hükümleri uyarınca teminat limiti kadar sorumlu olduğu, hesaplanan zararın teminat limiti içinde kaldığı, hesaplanan zarara ise davalı … şirketine başvuru tarihinden itibaren verilmesi gereken yanıt için öngörülen süre içinde ödeme yapılmamış olması dikkate alınarak 28/04/2016 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği ve bu tarihten itibaren hesaplanan zarara faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça geçici iş göremezlik zararı ve SGK tarafından karşılanmayan giderler yönünden davadan feragat beyanında bulunulduğu anlaşılmış, bu istemin reddine karar verilmesi gerektiği görülmüştür.
Davacı tarafça gerek küçük … ve gerekse davacılar … ve … için manevi tazminat isteminde bulunulduğu görülmekle, yapılan incelemeye göre davacı …’ın meydana gelen kaza nedeni ile bedenin de kalıcı şekilde %28 oranında sakatlık oluştuğu, bu durumun davacının hayatı boyunca kendisini etkileyecek bir sonuç doğurduğu, davacılar anne ve babanın çocuklarının küçük yaşta bu şekilde bir kaza nedeni ile bedensel zarara uğramış olması nedeni ile manevi yönden büyük üzüntü yaşadıkları, ancak dava konusu kazanın oluşumunda davacı küçüğün kusuru ile karşı taraf davalı sürücünün kusuru karşılaştırıldığında takdir edilecek tazminatın bir tarafın zenginleşme aracı olmaması gerektiği gibi diğer tarafın fakirleşmesine de neden olmaması gerektiği, bu hususlar dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği görülmüş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Geçici iş göremezlik ve SGK kapsamı dışında kalan tedavi giderleri istemine dönük davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Kalıcı iş göremezlik zararı olarak tespit edilen 149.217,30 TL tazminat ile bakım ve bakıcı gideri zararı olarak tespit edilen 535,27 TL tazminat olmak üzere toplam 149.752,57 TL tazminatın işleten … ve sürücü … yönünden 28/04/2016 tarihinden itibaren sigorta şirketi yönünden (sigorta teminat limiti içinde kalan kısımla sorumlu olduğu dikkate alınarak) 16/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 10.229,59 TL harçtan, peşin alınan 1.093,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.136,58 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 18.176,49 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 623,11 TL başvuru harcı, 511,00 TL tamamlama harcı, 2.050,00 TL Bilirkişi ücreti, 745,04 TL tebligat ve yazışma gideri, 1.140,00 TL adli tıp raporları bedeli olmak üzere toplam 5.069,15 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, reddine karar verilen kısmın miktarı dikkate alındığında hükmolunan yargılama gideri yönünden oranlama yapılmasına takdiren yer olmadığına,
3-Manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE,
Davacı … için 30.000,00 TL davacı … için 5.000,00 TL ve davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.732,40 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacılara ödenmesine,
Davalı … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT Md. 10/2 uyarınca davacılar lehine hükmolunan vekalet ücreti miktarının aşılamayacağı kuralı dikkate alınarak 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar … ve …’a ödenmesine,
Manevi tazminat istemi yönünden yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, Maddi Tazminat ve davacı … için takdir edilen Manevi Tazminat ile her üç davacı yönünden reddine karar verilen Manevi Tazminat istemi yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere, davacılar … ve … için kabulüne karar verilen Manevi Tazminat istemi yönünden kesin yasa yolu kapalı olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2021

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır