Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/287 E. 2021/776 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/287 Esas
KARAR NO : 2021/776

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/03/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 01/03/2018 tarihli dilekçe ile, davacı şirketin iş kıyafetleri üretiminde kullanılmak üzere 17/10/2015 tarihinde “…” marka ve modelli makineyi davalı şirketten sözleşme düzenleyerek 29.500.00 TL’ye satın aldığını, satın alınan makinenin kullanıldıktan yaklaşık 2-3 ay sonra kendi teknik problemlerinden kaynaklı arıza vermeye başladığını, üründe teknik problemler görüldüğünü, teknik problemlerin fark edilmesi üzerine davalı şirkete bildirim yapıldığını ve bunun üzerine davalı şirket tarafından teknik servis gönderildiğini, davalı şirket tarafından sağlanan teknik servis elamanlarının makineyi kontrol ettiklerini, teknik servis elemanları tarafından beyaz renkli çıktılarda ürünün hata vermesi nedeniyle baskı kafasının yenisiyle değiştirilmesi gerektiğini, ancak baskı kafasının garanti kapsamı dışında olduğunun ve satın alınmasının gerektiğini bildirdiklerini, teknik servisin yönlendirmesiyle davacı şirketin henüz 2 aydır kullanmakta olduğu ve beklediği verimi almadığı makine için 4.300.75 TL” ye yeni bir baskı kafası satın aldığını, davacı şirketin makinenin kullanımında gerekli özeni gösteriğini, davalı şirketin sattığı ve önerdiği boya ve temizlik ürünleri dışında başkaca bir ürün kullanmadığını, baskı kafasının değiştirilmesinin de arızaları gidermediğini, makinede sorunların devam ettiğinin yeniden davalı şirket yetkililerine bildirildiğini, davalı şirket yetkililerinin yakınmaların sebebi olarak kullanılan boyalardan kaynaklandığını ve bu yakınmaların ancak üst model yeni bir makine alınmasıyla giderilebileceğini belirttiklerini, davacı şirketin 19/03/2016 tarihinde 35.400.00 TL fiyat farkı ödenmek suretiyle üst model olan “…” yeni bir makine satın aldığını, ancak yeni alınan makinede de baskı kafasında ve yine özellikle beyaz boyada üretim sorunları yaşandığını, benzer yakınmaların devam ettiğini,, tekrardan davalı şirket yetkilileri ile görüşüldüğünü, yine yetkililer tarafından baskı kafasının değiştirilmesi gerektiği belirtildiğini, davacı şirketin arızalı parçaları değiştirdiğini, ancak makinede mevcut arızanın kullanımdan ya da eskimeden olmadığını, makinenin üretimi esnasında takılan parçalarının arızalı olmasında kaynaklanması nedeniyle problemlerin devam ettiğini, davalı şirket yetkilileri sürekli olarak garanti kapsamında olmayan parça değişimi önerisinde bulunduğunu, davacı şirketin satın alınan malın ayıplı olduğu gerekçesiyle yakınan durumlardan ötürü davalı şirkete 24.01.2017 tarihinde ihtarname gönderdiğini, davalı şirket tarafından ihtarnameye cevap olarak makinede görülen arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığının bildirildiğini, ihtarnameye gönderilen olumsuz cevap üzerine mevcut durumun tespiti için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş. numarasıyla tespit davası açıldığını, alınan bilirkişi raporunda söz konusu yakınmaların makinede bulunan gizli ayıptan kaynaklandığının tespit edildiğini, alınan makineyi iade etmeye hazır olduklarını, açıklanan nedenlerle sözleşmeden dönme haklarını kullanıp makinenin satış bedeli olan 64.900,00 TL’nin 24/01/2017 ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine, ayrıca satın alınan malın ayıplı çıkmasından kaynaklı davacı şirketin zararlarının giderilmesi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 40.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davanın davalı şirketin faaliyet merkezinin Esenler/Bakırköy’de olması ve taraflar arasında imzalanan sözleşme de yetki şartı olması nedeniyle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılması gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, davalı şirketin distribtör sıfatı ile piyasaya sunduğu “…” marka dijital baskı makinesinin ve bu makinelerde kullanılan … marka boyanın sektörde lider marka olduğunu, piyasada yüzlerce makine sorunsuz şekilde kullanılıyorken davacının satın aldığı makinelerin ayıplı olduğu yönündeki iddialarına itibar etmenin mümkün olmadığını, davacı şirketin makinenin günlük bakım ve temizliği ile işletme şartlarını yerine getirmediğini, makinenin düzenli bakım ve temizliği konusundaki gerekli özenin davacı tarafından gösterilmediğini ve yaşanan sıkıntıların bundan kaynaklandığını, tespit raporunun yokluklarında düzenlendiğini ve kabul etmediklerini, ortam şartları ve işletme şartları detaylı olarak incelenmeden düzenlenen raporun yanıltıcı olduğunu, raporun gerekçeli olarak hazırlanmadığını, ikinci olarak yapılan arıza tespitinde makine kafasının 04/11/2016 tarihinde düzenlenen fatura karşılığında değiştirildiğini ancak davacının makinenin gizli ayıplı olduğu yönündeki ihtarını 24/01/2017 tarihinde yaptığını, yani makinenin tesliminden tam 10 ay sonra ayıp ihbarında bulunduğunu, ihbar yükümlülüğünün süresinde yerine getirilmediğini, davacının satışı yapılan ilk makine ile ilgili ayıp iddiasının zamanaşımına uğradığını, davacının sözleşmeden dönme hakkının kabul edilemeyeceğini, sözleşmeden dönme hakkı kullanabilmesi için gerekli olan maddi ve şekli şartların gerçekleşmediğini, davacının talep ettiği bedellerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açıklanan nedenlerle yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetkili yer Mahkemesine gönderilmesine, haksız açılan davanın zamanaşımı itirazları dikkate alınarak esastan reddine, ayıp iddiasının kabul edilmesi halinde kabul anlamına gelmemek kaydı ile ayıp iddiasının sadece makine kafasına ilişkin olduğu gözetilerek sadece makine kafasının iade edilerek ayıplı makine kafası bedeli olan 3.900,00 TL + KDV’nin iade istenebileceğinin dikkate alınmasına, yasaya aykırı olarak talep edilen zarar bedelinin talebinin reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası celp edilerek dosyamız içine alındığı görülmüştür.
Davalı vekilinin yetki itirazının süresinde olmadığı görülmekle, yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerine tanık isimleri ile hangi tanığın hangi hususta dinletileceği hususunda açıklamada bulunmaları için süre verilmiş, dava konusu makine üzerinde inceleme yapmak ve tanıkları dinlemek üzere 1 makine mühendisi bilirkişi, 1 kimya mühendisi bilirkişi ve taraflar arasında yapılan işe ilişkin uzman bir bilirkişi refakete alınarak mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş ve tanıkların keşifte dinlenmeleri için adlarına keşif gününü bildirir davetiye çıkarıldığı görülmüştür.
Mahkememizce belirlenen gün ve saatte keşfin yapıldığı, keşif mahallinde taraf vekilleri tarafından bildirilen tanıkların dinlendiği ve dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 09/01/2019 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, keşif gününde davacı firmanın dava konusu edilen makinenin bulunduğu iş yerine gidildiği, ayıplı olduğu iddia edilen makinenin çalışmadığı, makinenin bulunduğu yerin kuru ve temiz olduğu, davalı tarafından davacı firmaya satılan iki baskı makinesinin de alımlarından kısa bir zaman sonra arızalandıkları, alınan servis hizmetlerinde arızanın tanımlanarak ücretli baskı kafası değişikliği yapıldığı, beraberinde çeşitli kimyasalların satıldığı, bu kimyasalların saklama ve kullanma koşulları hakkında yeterli bilgi verildiği hususunun mevcut bilgi ve belgelerden tespit edilemediği, davalı tarafından davacıya satılan kimyasal maddelerin daha büyük hacimlerde ithalatının yapıldığı, yurt içindeki makineleri kullanan müşterilere ihtiyaçlarına göre daha küçük ambalajlarda satışının yapıldığı, ancak bu kapların boyarmaddenin özelliğini yitirmeyecek, sızdırmaz ve hava almaz şekilde kapatılması gerektiği, ancak davalı tarafından küçük kaplara boşaltılan kimyasalların kapatma ve ambalajlamasının uygun yöntemlerle yapılmadığı, ürün ambalajı üzerinde ve şişesinde raf ömrü, şişeleme zamanı, ürün adı, kodu, markası, cinsi vs. olmadığı, kimyasalların saklama ve kullanma koşulları ile ilgili davacıya yeterli bilgilendirme yapılmaması ve davalı tarafından kapatma ve ambalajın uygun yöntemlerle yapılmaması nedeniyle baskı kafası arızasının oluştuğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi verildiği ve dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere yeniden bilirkişi heyetine tevdi edildiği görülmüştür. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/09/2019 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür. Bilirkişi ek raporunda, kök rapora bağlı kalınarak aynı yönde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Ek raporun taraf vekillerine tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından 19/01/2021 tarihli celsede davayı ıslah etmek üzere süre istendiği, davacı vekiline dilekçesini sunması için 2 haftalık süre verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin zarar kalemleri yönünden beyanda bulunduğu görülmüş, dosyanın bir mali müşavir bilirkişi ve bir hesap bilirkişisine tevdine karar verilmiş, bilirkişilerden taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere davacı tarafından istenen zararın ve bedellerin hesaplanması istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 10/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu görülmüştür. Raporun yapılan incelemesinde, davacının defter ve kayıtları üzerinde incelme yapıldığı, davacı ile davalı şirket arasında 2015 ila 2017 yıllarını kapsayan ticari ilişkilerinin bulunduğu, fiili olarak kullanılamayan dava konusu baskı makinesi nedeniyle davacı tarafın itibar kaybına uğradığı, davacı şirkete müşterileri tarafından verilen fakat süresinde tamamlanamayan işler nedeniyle siparişlerin iptal edildiği, 2016 ve 2017 yıllarında mahrum kalınan toplam net kazanç tutarının 19.557,24+8.534,71=28.091,95 TL tutarında olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan incelemede davacı vekilinin 16/03/2021 tarihinde ıslah dilekçesini dosyaya sunduğu ve ıslah harcını yatırdığı görülmüş, her ne kadar Mahkememizce duruşma tutanağında ıslahın süresinde olmadığı yönünde kanaat belirtilmiş ise de, 30/10/2020 tarihinde meydana gelen İzmir depremi nedeni ile kişi ve kuruluşların belge temini ve işlemlerin tamamlanması konusunda zorluk yaşadıkları hususu dikkate alındığında davacı vekilinin 19/01/2021 tarihli celsedeki beyanına itibar edilmesi ve buna göre ıslah işleminin süresinde yapıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından ıslah beyanı ile makinenin satış bedeli olan 64.900.00 TL’nin ihtar tarihi olan 24/01/2017 tarihinden başlayacak yasal faizi yerine, miktar yönünden arttırım yapıladan faiz başlangıç tarihi ve uygulanacak faiz tipini ıslah ederek; makinenin satış bedeli olan 64.900.00 TL nin satın alma tarihi olan 15/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle (reeskont faiz oranı) birlikte, Malın ayıplı çıkmasından kaynaklı müvekkilin uğradığı kazanç kaybı için 10.000,00 TL isteminin, dosyada mevcut 06/03/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre 18.091,95 TL arttırarak 28.091,95 TL’ye yükseltilmesini ve ticari faiziyle (reeskont faiz oranı) birlikte, Manevi tazminat isteminin 30.000,00 olarak aynı şekilde kalmasına Makine için yapılan masrafların bedeli olan sıra no:… fatura bedeli olan 555.70 TL’nin satın alma tarihi olan 29/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle (reeskont faiz oranı) birlikte, sıra no:… fatura bedeli olan 6.729,00 TL’nin satın alma tarihi olan 31/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle (reeskont faiz oranı) birlikte, sıra no:… fatura bedeli olan 4.749.00 TL’nin satın alma tarihi olan 04/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle (reeskont faiz oranı) birlikte tahsili talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Gerek makine mühendisi, tekstil mühendisleri tarafından düzenlenen raporlar, gerekse mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporlar Mahkememizce birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça davalı şirketten satın alınan ve davalı şirket tarafından kurulumu gerçekleştirilen ilk baskı makinesi 29.500,00 TL bedelle satın alındığı beyan edilmiştir. Bu makinenin arızalanması üzerine davacı tarafça yeni bir baskı kafasının satın alındığı ve makinenin istenilen düzeyde çalıştırılamaması nedeni ile tamamen değiştirilmesi konusunda tarafların anlaştığı ve 19/03/2016 tarihi itibariyle bir üst model olan … yeni bir makinenin 34.400,00 TL bedel ile satın alındığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı tarafa teslim edilen makinenin baskı kafasında aksaklıklar oluşması üzerine bu kez davacı tarafça makine üzerinde inceleme yapılmak üzere delil tespiti yolu ile bilirkişi incelemesi yapılması istendiği görülmüştür.
İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi heyet raporuna göre ; makine yönünden belirtilen yakınmaların kullanıcı ve ortam şartlarından kaynaklanmadığı, baskı kafasının değiştirildiği halde aynı arızanın tekrarlanmasının cihaz üreticisinden daha çok davalı tarafından tedarik edilen boya sarf malzemelerinin arızanın ana kaynağı olabileceği, malzemelerin ayıplı mal olarak değerlendirildiği, makinede kullanılan boyaların orjinal olup olmadığı hususunun tespit edilemediği, gayri resmi analiz değerlerinden hareketle baskı kafasında oluşan arızanın ve tıkanmanın ana kaynağı olabileceğinin düşünüldüğü, ayrıca değiştirilen parçaların makineye herhangi bir arızaya sebebiyet vermediği, makine tamir ve arızalarının tamamen giderilip giderilemeyeceği hususunun ise öncelikle baskı kafasındaki arızaya neden olan boya sarf malzemeleri ile ilgili kök sebebin tespiti ile mümkün olabileceği yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan keşifte dinlenen tanıklar ve alınan bilirkişi raporlarına göre, davacı tarafça davalı şirketten satın alınan ve Mart 2016 tarihi itibariyle teslim alınan … model makinede ilk makinede ki gibi sorunlar yaşanması nedeni ile kullanılamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının işletme zararının doğduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Öncelikli olarak davacının satın aldığı ve kullanmak üzere montajını davalı tarafa yaptırttığı makinenin davacıya teslim edilen boya malzemelerinin hangi nitelikte olduğu ve bu boyaların kullanım yöntemlerinin usulüne uygun şekilde davacıya açıklandığı hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı, davacıya teslim edilen boyaların genel standartlara, saklama koşullarını gösterir uyarılara ait etiketleri içermemesi nedeni ile ambalaj usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu konudaki yükümlülüğünün davalı tarafta olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı tarafından bu yükümlülüğünün yerine getirilmediği tespit edilmekle birlikte dava konusu makinenin bulunduğu yerin makinenin düzgün şekilde çalışmasını sağlar koşulları taşıdığı, davacının bu konuda gerekli alanı ve ortamı sağladığı anlaşılmıştır.
Makinenin verimli ve amacına uygun şekilde çalışmaması nedeni ile davacının ayrıca zarara uğrayıp uğramadığı konusunda yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora göre, zarar kalemlerinin belirlendiği ve davacının aldığı siparişlerin iptal edilmesi, makinenin vaat edilen performansta çalışacağına olan inanç ile alınan siparişlerin gecikmesi, iptali gibi durumlar yaşandığı SMMM bilirkişisi ve sektör bilirkişisi tarafından bu zararın da defterler üzerinde yapılan inceleme ile tespit edildiği, makinenin tam kapasite çalışmaması nedeni ile iş potansiyelinin makinenin var olmadığı kabul edildiğinde ki düzeyde düşük kaldığı, makineden umulan verimin alınamadığı bu nedenlerle zarar isteminin kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça her ne kadar manevi tazminat isteminde bulunulmuş ise de,davalının davacıya zarar verme kastı veya buna karşılık gelen bir ihmali davranışının olmadığı, manevi zararın doğduğunu ispata yarar ve manevi zararın yüklenilmesini gerektirir koşulların dava dosyamız yönünden tespit edilemediği, ticari hayat içinde yaşanan bu gibi uyuşmazlıkların doğrudan manevi tazminat istemine konu edilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı, bu nedenle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalıdan talep edilen öncelikle makinenin satış bedeli olan 64.900,00 TL bedelin iadesi isteminin kabulü gerektiği, zira makinenin çalıştırılması konusunda davacı tarafından oluşturulması gereken tüm koşullar oluşturulmasına rağmen gerekli verimin sağlanamadığı, makinenin arızalandığı, bu nedenle ayıplı kabul edilmesi gerektiği anlaşılmış, bu yönden istemin kabulüne karar verilmesi gerektiği görülmüştür.
Ayrıca davacı tarafça makine için yapılan masrafları gösterir 3 ayrı fatura bedelinin toplamı olan 12.033,70 TL bedelin yine davalıdan tahsili isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği tüm dosya kapsamındaki verilere göre anlaşılmıştır.
Dava konusu makinenin ayıplı çıkmasından kaynaklı olarak dava konusu makinenin satın alınmasından itibaren mevcut gelir ve yapılan işler yönünden yapılan incelemeye göre, düzenlenen bilirkişi raporunda da tespit edilen şekilde 18.091,95 TL kazanç kaybı zararının davalıdan tahsili isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Dava konusu makinenin satış bedelinin iadesi ve makine için yapılan masrafların tahsiline ilişkin davanın KABULÜNE,
64.900,00 TL makine satış bedelinin 15/10/2016 tarihinden itibaren,
Makine için yapılan 555,70 TL masrafın 29/08/2016 tarihinden itibaren,
Makine için yapılan 6.729,00 TL masrafın 31/10/2016 tarihinden itibaren,
Makine için yapılan 4.749,00 TL masrafın 04/01/2016 tarihinden itibaren,
İşleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Kazanç kaybı isteminin kabulü ile 18.091,95 TL kazanç kaybı zararının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Manevi tazminat isteminin REDDİNE,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 6.491,20 TL harçtan, peşin alınan 2.215,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.275,86 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmakla 59,30 TL red harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 12.977,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmakla, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.947,44 TL başvuru harcı, 253,80 TL keşif harcı, 309,00 TL tamamlama harcı, 2.600,00 TL Bilirkişi ücreti, 367,00 TL tebligat ve yazışma gideri, 250,00 TL araç ücreti olmak üzere toplam 5.727,24 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat istemine ilişkin yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2021

Yazman …
E -imzalıdır

Yargıç …
E -imzalıdır