Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/263 E. 2021/303 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1389 Esas
KARAR NO : 2021/166

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 04/12/2017 tarihli dava dilekçesi ile, davalı şirketin otomotiv servis ve yedek parçacısı olduğunu, davalı şirkete ait olan araçların bakımını yaptığını ve fatura kestiğini, davalı tarafından fatura bedelleri ödenmediğinden İzmir … İcra Müdürlüğüne davalı aleyhine icra takibi başlatığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki ticari alışverişe ait fatura asıllarının alacaklarını ispatlar nitelikte olduğunu, davalı şirketin ödemelerini çek vererek yapmaktayken son vermiş olduğu çekin miktarının borcunun tamamını karşılayacak değerde olmadığını ve borcunu kapatacak herhangi bir ödemede yapmadığını, İcra takibine itiraz dilekçesinde, davalı şirketin takibe konu borcu ödediğine dair dosyaya herhangi bir belge de ibraz etmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine ilişkin itirazlarının iptalini ve takibin devamını, haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf aleyhine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen 09/03/2018 tarihli yanıt dilekçesi ile, davacı tarafın bahsettiği ilişkinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, zira araç bakımı yapan firmaların araçların ödemesi yapıldığı müddetçe araçların işyerinden çıkışına izin vermediğini ve araç üzerinde hapis hakkını kullandığını, karine olarak davacının ilgili firmaya borcunu ödediğini, davacının sunmuş olduğu faturaların tek taraflı düzenlenebilir nitelikte olduğundan alacağını ispatta delil olarak kabulünün mümkün olmadığını, davacının isim isim zikrettiği araç iş onarım emirleri incelendiğinde bahsedilen kişilerin şirkette şirketi bu şekilde bir borç altına sokma yetkilerinin olmadığı gibi çoğunun da davalı firma ile ilişkisi olmayan kimseler olduğunu, bu şekildeki bir alacağın ihdasının mümkün olmadığını, yetkili mahkemelerin davalının yerleşin yeri olan … mahkemeleri olduğunu, davacının haksız davasının reddini, kötüniyeti gözetilerek %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile yargılama ücretlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava, davacı ile davalı arasında var olduğu iddia edilen ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalıya verildiği iddia edilen hizmet karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının Mahkememiz dosyası içine celp edildiği, dosyanın yapılan incelemesinde; Alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, borcun 12.376,70 TL olduğu, borçlu tarafından 29/11/2017 tarihinde takibe itiraz edildiği, 30/11/2017 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosyanın davalı şirketin, ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelenmesi yapılması amacıyla … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, davalı şirkete çıkarılan davetiyeye rağmen çıkarılan süre içerisinde defterlerin ibraz edilmemiş olması nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılmaksızın talimat evrakının bila ikmal iade edildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın davalı defterleri üzerinde inceleme yapılması hususunda, … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildikten sonra davalı vekilinin vekillikten çekilme dilekçesi verdiği, bunun üzerine defterlerin sunulması konusunda davalı şirkete davetiye çıkarıldığı, ancak davalı şirket tarafından ticari defter ve kayıtların dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın SMMM bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 27/05/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, 2017 hesap döneminde muhtelif tarihlerde …’nin … ye 29 adet faturaya konu toplam 49.895,47 TL tutarında hizmet satışı gerçekleştirdiğini, gerçekleştirilen satışa ilişkin … den 2 adet çek karşılığı olarak 35.489,17 TL tahsil edildiğini, buna makubil ayrıca … tarafından 30/08/2017 tarih, ve … nolu 2.029,60 TL fatura kesildiğini, davacı firmanın, icra takibinin başlatıldığı 20/11/2017 tarihi itibariyle … den verilen otomobil bakım hizmeti karşılığında 12.376,70 TL alacağı bulunduğunu, davacı tarafından gerçekleştirilen hizmetin eksik veyahut kusurlu olduğuna dair taraflarca bir belge düzenlendiğine veya bir yazışma yapıldığına ilişkin bir bilginin dosyada bulunmadığını, davalının söz konusu faturalara ilişkin yasal süresi içerisinde yapmış olduğu bir itirazının dosya içeriğinde yer almadığını, gerçekleştirilen satışa ilişkin olmak üzere, ödeme tarihi ve vadesini içerir davacı ve davalı tarafından imza altına alınan ve dosyada sunulan herhangi bir sözleşmenin olmadığını, davacı …’nin davalı şirket … ye gerçekleştirdiği hizmeti satışı sonucunda asıl alacağının doğduğu ve bu tutarın 12.376,70 TL olduğu ve takip tarihi itibariyle hesaplanabilecek bir temerrüt faizinin olmadığı görüş ve kanaatini bildirir raporunu dosyaya sunduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesini dosyaya sunduğu görülmüştür.
Dosyada yapılan inceleme ve toplanan delillere göre, davalı firmaya ait araçların tamir ve bakımına ilişkin hizmetin davacı tarafça verildiği ve buna ilişkin taraflar arasında ticari ilişki olduğu düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediği iddiasıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi ile iş bu davanın açıldığı, davacı şirket tarafından, taraflar arasında eser sözleşmesinin olduğunun beyan edildiği buna ilişkin kayıtların dosyaya sunulduğu, kayıtlar üzerinde yapılan incelemeye göre araç tamir ve bakımına ilişkin iş emri ve istisna sözleşmesidir başlıklı belgelerin düzenlendiği ve bu belgelerde davacı şirket çalışını olduğu belirtilen kişilerin imzalarının bulunduğu, davalı tarafça dava dilekçesine ekli olarak davalı tarafa tebliğ edilen bu belgelerdeki imzalara herhangi bir şekilde itiraz edilmediği, her ne kadar davalı tarafça belgelerdeki imzaların şirketin borçlanmasına yetkili olmayan kişiler olduğu belirtilmiş ise de, davacı tarafından iddia edilen edimlerin yerine getirilmediğine ilişkin herhangi bir iddia da bulunulmadığı davalı şirket tarafından davalı şirkete ait araçlar için söz konusu tamir ve bakım işinin yapıldığının kabulü gerektiği, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun davalı tarafa tebliğine rağmen herhangi bir itirazda bulunulmadığı, ayrıca davacı tarafça ticari defter ve kayıtlarında gösterilen işlemlere ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin ödendiğini gösterir herhangi bir kaydın dosyada mevcut olmadığı ve bu haliyle davalı tarafın itirazında haksız olduğu, alacağın niteliği itibariyle likit olduğunun kabulü ve icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN KABULÜNE
İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline,
Takibin kaldığı yerden 12.376,70 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hüküm olunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 845,45 TL harçtan,peşin alınan 149,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 695,96 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 185,49 TL başvuru harcı, 500,00 TL, Bilirkişi ücreti, 346,86 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.032,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2021

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır