Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/260 E. 2022/234 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/260
KARAR NO : 2022/234

DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/02/2013
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 06.02.2013 harç tarihli İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesine açmış olduğu davada dava dilekçesinde; müvekkillerinin ailece yolcu olarak bulunduğu … idaresindeki, …’a ait, …’nün işveren ve … Tur. Taşımacılık ve Tic. Ltd. Şti.’nin ise yüklenici oldukları … plakalı servis otobüsünün 08/05/2011 tarihinde yaptığı tek taraflı kazada birden fazla kişinin hayatını kaybettiğini ve müvekkili …’nun sağ kolunun kopması nedeniyle malul kaldığını, … plakalı aracın ZMMS sigortasının bulunmadığını, bu nedenle davalılardan … başvurduklarını ve davacıya 07/03/2012 tarihinde 73.267,00-TL ödendiğini, ancak …’nin … Bölümü öğrencisi olduğunu bu nedenle maluliyet nedeniyle uğradığı kazanç kaybının çok daha fazla bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin ekonomik geleceğinin sarsıldığını, davacıların sürekli tedavi gerektiren bu durum nedeniyle tedavi ve bakım gideri kayıpları olduğunu, zira annesi …’in işe başlayamadığını bu nedenle gerçek zararlarının tazmini için işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 800,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zarar, 100,00 TL tedavi ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi, müvekkili … için 100.000,00 TL, diğer müvekkilleri için 10.000’er TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 15.03.2013 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkilleri tarafından açılan hasar dosyası üzerinden belirlenen kusur oranlarına göre hesaplanan 73.267,00-TL tutarındaki tazminatın ZMMS kapsamında davacıya ödendiğini, bu nedenle davacının kendilerine ibra ettiğini, ayrıca maluliyet oranının mutlak ATK tarafından belirlenmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı… vekili 04.03.2013 tarihli cevap dilekçesinde; davanın tam yargı davası olduğunu ve İdari Yargının görevi dâhilinde olduğunu, müvekkili idare ile şirket arasında asıl işveren ve alt işveren ilişkisi bulunduğunu, müvekkili idarenin araç maliki olmadığı gibi kazaya sebebiyet veren sürücünün işvereni de olmadığını, işin yapımının hizmet sözleşmesi ile tamamen yüklenici şirkete devreden müvekkili idarenin ağır hizmet kusuru söz konusu olmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı açılan davanın öncelikle usul, olmadığı takdirde esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 27.02.2013 tarihli cevap dilekçesinde; öncelikle açılan tazminat davasında kusur yönünden aleyhe olan hususları ve kusur oranını kabul etmediklerini, davacı yanın fahiş tazminat taleplerinin bulunduğunu, taraflar arasında maddi ve manevi tazminat taleplerinin varlığı için tarafların fiili irtibatlı olduklarının sübuta değer derecede ispatı gerektiğini müvekkilini dava konusu araç maliki olup olay tarihinde … Turizm ile 1 günlüğüne anlaşma yaptığını dönerken kazanın meydana geldiğini, şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapılmadığını, aracın 2918 sayılı yasaya tabi olduğunu 4925 sayılı yasaya tabi olmadığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesinin genel şartlarında bu taşımayı kapsadığını, ayrıca şehir içi personel taşımacılığı koltuk ferdi kaza sigorta poliçesinde bulunduğunu müvekkilini 4925 sayılı yasa kapsamında taşımacılık yapmadığından Zorunlu Karayolları Taşımacılık Mali mesuliyet Sigorta Poliçesini yapmadığını, bu yasaya göre şehirlerarası veya uluslararası taşımacılık yapanların bu sigortayı yaptırması gerektiği, Hazine Müsteşarlığınca çıkarılan 28.06.2010 tarihli 2010/8 sayılı Genelgede yer alan karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının şehir içinde yolcu taşıyanlar ile 100 km’ye kadar şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapanlar bu kapsam dışında bırakıldığını müvekkilinin ZMMS sigortasının bulunduğunu, İzmir Belediyesi UKOME ile ve İzmir Valiliği Emniyet Genel Müdürlüğü vasıtasıyla verilen cevapların da zorunlu taşıma sigortasını yaptırmak zorunda olmadığını belirttiğini, davaya konu aracın trafik sigortası olduğunu, bu nedenlerle dava niteliği gereği Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğinden görev yönünden davanın reddine ve görevli Asliye Ticaret Mahkemesine dosyanın gönderilmesine, … Sigorta A.Ş ve … Sigortaya davanın ihbarına, esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer Davalı … Ltd Şti’ne usulüne uygun davetiye tebliğ edilmişse de davaya cevap vermemiştir.
Davacı vekili İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/03/2014 tarihli duruşmasında söz alarak; dava açıldıktan sonra vefat eden davalı …’ın mirasçılarına karşı davayı takip etmeyeceğini tutanağa geçen imzalı beyanı ile bildirmiştir.
Yaptırılan bilirkişi incelemesinde …’ın 22.04.2014 tarihli raporunda; davacının Bilgisayar öğretmeni olacağı ve 25 yaşından sonra göreve başlayacağı kabul edilerek ZMMS ve ZKTMSS’ye göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının sürekli iş görememezlik zararının 425.029,27 TL olduğu tedavi amaçlı bakım giderlerinin ise 4.941 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Bu rapora karşı itiraz üzerine alınan 10.09.2014 tarihli ek raporda; davacının Bilgisayar Meslek Lisesi olacağının dikkate alınmaması gerektiği, itirazını kabul etmediklerini 25 yaşından sonra uzman öğretmen maaşı alması gerektiği küçük …’nin yetiştirilmesi için gerekli olan masraflarının maluliyet tazminatlarında indirim yapılmasında mümkün olmadığını, tazminat hesabının aktüearya tarafından yapılması gerekli olmadığını, sürekli iş görememezlik zararının güncelleme bedeli olarak 87.268,02 TL’nin mahsup edildiği maluliyet oranının %45 olarak belirlendiği, … davacılara karşı sorumlu olmadığını tedavi ve bakım giderlerinin 4.941 TL olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili 28.04.2014 tarihli beyan dilekçesiyle; HMK m. 107’e göre maddi tazminat miktarını arttırdığı ve müvekkili … … için 425.029,27 TL kısmi iş görememezlik 4.941 TL tedavi amaçlı bakım gideri olmak üzere toplam 429.970,27 TL maddi tazminatın davalı … teminat limitlerinde kalan 126.733 TL ile sınırlı olmak üzere diğer davalılardan tahsilini aynı zamanda manevi tazminat taleplerinin de diğer davalılardan 08.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Dava; davacının 08.05.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin …/… E. sayılı dosyası, İzmir 10. ATM …/… – …/… K sayılı kararı, bilirkişi incelemesi, sigorta ve tazminat bilirkişisi raporu alınmış ve incelenmiştir.
İzmir 10. ATM’nin …/… – …/… K sayılı kararı incelendiğinde; davacı … davalı … … aleyhine açmış olduğu İzmir 13. İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyasında yapmış olduğu takibe itirazın iptali davasında davacı … davalılara yapmış olduğu 73.267 TL ödemenin iadesi ile ilgili rücu talebinde bulunduğu, davalı …’ın aracın ZMMS sigortasının mevcut olduğu ve … sigorta AŞ tarafından yapıldığı, davacı … ödeme yapmaması gereken bir ödemeyi yaptığını beyan ettiği ve yapılan yargılama ile davacının ancak ZMMS sigortacısı … sigortadan … sigortadan alacağını talep edebileceği davanın reddine karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi …/… E. …/… K. sayılı 30.10.2014 tarihli kararla davacıların 28.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi de gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacı … için maddi 429.029,27 TL iş görememezlik ve 4.941 TL tedavi gideri ile 30.000,00 TL manevi tazminat ile annesi … ve babası … için ise 8.000 TL ve 5.000 TL manevi tazminata, … yönünden dava takip edilmediğinden karar verilmesine yer olmadığını … yönünden ise davanın reddine hükmetmiş ve bu kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin …/… Esas – …/… Karar sayılı kararıyla mahkemenin görevli olmadığı, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle gerçekleşmeyecek dava şartı gerekçesiyle HMK m. 114/1-c ve 115/2 gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden kararı 19.10.2017 tarihinde bozmuştur. Bozma kararı üzerine İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi …/… E. …/… K. sayılı 17.01.2018 sayılı kararla görevsizlik kararı vererek dosyanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş bu karar 20.02.2018 tarihinde kesinleşmekle, davacıların 22.01.2018 tarihli tahrik dilekçesiyle dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizde yapılan yargılamada dosya heyete tevdi edilmeden önce tarafların beyanları alınarak yeniden davacının … Üniversitesi ATK dan geçici ve kalıcı iş gücü kaybına ilişkin 16.11.2018 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; davacının meslekte kazanma gücünün %58 oranında kaybettiği ve 18 ayda iyileşebileceği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı itirazlar üzerinde 15.01.2019 tarihinde mahkemece ek rapor alınması talebinin reddine ve dosyada …’dan sürekli maluliyete ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir. Ancak dosya bilirkişi …’e verilerek aktüerya bilirkişi sıfatıyla 08.04.2019 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; davacının … Bölümünün 9. Sınıfı öğrencisi olduğunu … İlçe Müdürlüğünden gelen 26.10.2013 tarihli yazıya istinaden kazancının asgari ücretin 2.9 katına eşit olduğunu ve 22 yaşında Askere gittiği gözetilerek zararının PMF 1931 tablosuna istinaden hesaplandığı davacının alıcı iş görememezlik süresinin aktif ve pasif dikkate alınarak %10 iskonta yapılması suretiyle 1.656.401,38 TL olduğu, geçici iş görememezlik çalışılamayan süredeki zararın ise 11.314,57 TL olduğu (18 ay), önceden yapılan ödemelerin de mahsup edilmeksizin bu zararın belirlendiği yine tedavi giderlerinin de bakım giderlerinden kaynaklı maddi zararının 4.951,80 TL olarak belirlendiği, tedavi amaçlı yapılan ulaşımın 330,48 TL ve SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin ise 3.918 TL olduğu toplam maddi zararının 1.665.553,66 olup, bu zarardan daha önce ödenen güncelleştirilmiş bedeli 120.670,75 TL olan … yapmış olduğu ödemenin mahsup edilmesiyle kalan zararının 1.544.882,91 TL olduğu belirtilmiştir.
Bu rapora karşı … vekilini 24.04.2019 tarihli beyan dilekçesinde; meslekte kazanma gücü oranı daha önce %45 şimdi ise %58 olarak hesaplandığı her 2 rapor açısından çelişiyor olması nedeniyle yeniden rapor alınması gerektiğini Adli Tıp Kurumu’na İhtisas Dairesine gönderilmesi istediklerini, Sosyo Ekonomik durumunun araştırılmasının yeterli olarak yapılmadığını, belirtmiştir.
Davalı … 19.04.2019 tarihli beyan dilekçesinde; bilirkişi raporunun ciddi hesap hataları içerdiğini aktüel bilirkişi olmadığını hatalı varsayımlar yapıldığını davacının öğretmen olma ihtimalini %5 olduğunu, geçici iş görememezlik zararının yaptığı iş ve gelir durumunun dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini davacının kaza tarihinde 13 yaşında olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekilinin 16.09.2019 tarihli beyan dilekçesinde; davalı … husumet itirazının yerinde olmadığını … Ltd. Şti. … ifa yardımcısı olduğunu, KTK m. 85’e göre sorumlu olduğunu belirtmiştir.
İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen karar ve alınan raporlar ile mahkememizce alınan 09.04.2019 tarihli rapor değerlendirilerek sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin güncelleştirilmiş bedelleri de dikkate alınarak davacı ve davalının itirazları da incelenmek kaydıyla bilirkişi … ve … ve Hazine Müsteşarlığına bağlı aktüer siciline kayıtlı bilirkişi … den oluşan heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiş, bu bilirkişi heyetinin 28.02.2020 havale tarihli raporunda; ZMMS mahiyeti ve … tarafından ibraz edilen hasar dosyası incelenerek kaza tarihi olan 08.05.2011 tarihi itibariyle geçerli olan ve hazine müsteşarlığı tarafından belirlenen ZKTMSS teminat limitinin 200.000 TL olduğu, davalı … ZKTMSS yatırması zorunlu olduğu halde yaptırmayan araçların karıştıkları trafik kazalarında sigortasız araç sürücüsünün kusuru oranında üçüncü kişilerin zararlarını karşılamakla yükümlü olduğu, … davacıya 07.03.2012 tarihinde 73.267 TL ödediği, bakiye teminat limitinin 126.733 TL kaldığı, TBK m. 55 hükmüne göre davacı için hesaplanan sürekli iş görememezlik tazminatından mahsup edildiği, davalı tarafın … plakalı aracın ZMMS ve ferdi kaza sigortası bulunduğu yönündeki savunmaları bakımından Taşımacılık Kanunu m. 19/3 gereğince belirli zararlar yönünden öncelikli taşımacının mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olacağı ve zararın onun tarafından karşılanması gerektiği, bu tür sigortayla karşılanmayan zararlar varsa Karayolları Trafik Kanunu gereğince ZMMS sigortacısının sorumlu olacağı, ferdi kaza sigortaları için ise bu davanın konusu oluşturmadığı, davacının maddi tazminat isteminin 800,00 TL sürekli iş görememezlik, 100 TL ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan zarar, 100 TL tedavi gideri ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 1000 TL maddi tazminat talep ettiği, daha sonra bu talebinin 28.04.2014 tarihli dilekçesiyle 429.070,27 TL e yükselttiği, sürekli/kısmi iş görememezlik tazminat hesabının hesaplanmasında …’nun Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre 60 yaşına kadar fiilen çalışacağı dikkate alınarak bilinen ve bilinmeyen dönem için yapılan hesaplamalara göre bilinen dönem 123.794,39 TL iskontolu aktif gelir döneminde 1.401.752,66 TL iskontolu pasif gelir döneminde 124.515,78 TL olmak üzere toplam 1.650.062,83 TL bu zararın %58 maluliyetine karşılık gelen kısmının ise 957.036,44 TL olup … tarafından 07.03.2012 tarihinde ödenen 73.267 TL nin mahsubuyla (işlemiş faizi ile birlikte hesaplanmasıyla birlikte güncellenmiş değeri olan 125.794,44 TL) 957.036,44 TL – 125.794,44 TL = 831.237 TL kaldığı, davalı … bu bedelden bakiye 126.733 TL ile sorumlu olduğu, açıklandığı üzere ZKTMSS ( Zorunlu Kara Yolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası) limitini aşan zarar söz konusu olduğundan davalı aracın varsa diğer sorumluluk sigortaları sırasıyla ZMMS ve ihtiyari mali mesuliyet sigortası kapsamında kalacağı, bu nedenle 09.04.2019 tarihli rapordan farklı olarak belirleme yapıldığı, davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasıyla ilgili olarak talep edilen zararın müstakbel zarar olduğu, bu tip zararların çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana geldiği ancak bu konuda ayrı bir hesaplama yapılmadığı, tedavi giderleri bakımından ise 9.152,28 TL zararın bulunduğu, geçici iş görememezlik tazminatının da davacının öğrenci olması nedeniyle gelir getiren herhangi bir faaliyetinin bulunmaması nedeniyle söz konusu tazminattan davalıların sorumlu olmadığı, buna göre; davacının %100 haklılık ve %58 maluliyet oranı üzerinden 2012 yılında yapılan ödeme güncellenerek mahsup edildikten sonra 25 yaşından itibaren rapor tarihi itibariyle en son bilinen gerçek öğretmen maaşları esas alınarak 831.237 TL sürekli iş görememezlik tazminatı zararı bulunduğu, … bu zarardan 126.733 TL ile sorumlu olduğu, davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasından tazminat hesabı şartlarının oluşmadığı, tedavi amaçlı SGK tarafından karşılanmayan giderlerden toplam 9.152,28 TL tedavi gideri ve 11.314,57 TL geçici iş görememezlik tazminatı bulunduğu, bu zararların … tedavi gideri teminatı altında kaldığı belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacılar vekilinin 13.03.2020 tarihli beyan dilekçesinde; 09.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen hesaplarla son rapor arasında fahiş farklar olduğunu, müvekkilinin öğretmen olarak elde edebileceği maaşın 2014 yılında ki asgari ücrete oranlanmasında farkın bulunduğunun belirtildiği, müvekkilinin 18 yaşından itibaren gelir elde edebileceği, 25 yaşının başlangıç yaşı olarak alınmasının doğru olmadığını belirterek itiraz etmiştir.
Davalı … vekilinin 12.04.2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; davacının kaza tarihinde 14 yaşında olduğunu, çalışmayan bir kişinin geçici iş görememezlik tazminatı talep edemeyeceğini belirterek rapora itiraz etmiştir.
Davalı … vekilinin 13.03.2020 tarihli beyan dilekçesinde; davacının %58 iş görememezlik zararını kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda belirlenen ücret ve tazminatın temelini oluşturan farazi gelirin fahiş belirlendiğini, makul ücret tespit edilmediğini, uzman öğretmen maaşın 2.470,03 TL olduğunu, liseden mezun olan herkesin aynı mesleği yapmasının kabul edilemeyeceğini, bu iş için öğretmen olabilme ihtimalinin de değerlendirilmesi gerektiğini, ücret araştırmasının ilgili odadan sorulmasını gerektiğini belirterek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı… vekilinin 23.03.2020 tarihli itiraz dilekçesinde; davacının olay tarihinde 14 yaşında olup, bilişim teknolojileri kapsamında uzman öğretmen olacağı varsayımının haksız ve fahiş tazminat hesaplamasına yol açtığını, her meslek lisesi mezununun öğretmen olamayacağını, bu nedenle teknik öğretmenlik bölümlerinden mezun olunduktan sonra % de kaçının öğretmen olduğunun belirlenerek bu oranda öğretmen maaşı, kalan oranda ise asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, bilirkişi raporunda böyle bir oranlama yapılmadığını, 18 -25 yaş arası için asgari ücret 25 yaşından sonra ise öğretmen maaşı hesaplaması yapıldığının, davacının uzman öğretmen olacağı varsayımının da yerinde olmadığını, uzman öğretmeninin yüksek lisans mezunu ve 7 yıllık kıdeme sahip olması gerektiğini, ayrıca askerlik süresi içerisinde ki kazançlar bölümünün de hesaplamaya dâhil edildiğini, oysa maluliyetin askerliğe engel teşkil edip etmediğinin belirlenmesi gerektiğini, aktueryanın geleceğe ilişkin varsayımlarının yeterli olmadığı, davacının öğretmen olacağı varsayımının hatalı olduğu, geçici iş görememezlik tazminatından yararlanamayacağını belirterek rapora itiraz etmiştir.
İhbar Olunan … Sigorta A.Ş vekilinin 09.03.2020 tarihli beyan dilekçesinde; davacının kaza meydana geldiğinde 14 yaşında olduğunu, 14 yaşında ki küçüğün geçici iş görememezlik zararının oluşamayacağını, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında küçüğün gelir getiren bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağını dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları gözetilerek bilirkişilerden alınan 08.12.2021 tarihli ek raporda tarafların itirazları değerlendirilerek; davacının öğretmen maaşının esas alınmasının mesleğe başlama yaşının 18 değil 25 olarak kabul edilişinin ve askerlik süresinin düşürülmesinin doğru olmadığını iddia ettiğini, ancak sürekli iş görememezlik tazminatında gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden öğretmenin göreve başlaması için gerekli olan 2-5 yıllık sürenin dikkate alınması ile meslek kazancını 25 yaşında başlayabileceği ayrıca askerlik süresinin de mahsup edilmesi gerektiği, davalı …’ın itirazının ise maluliyet ve iyileşme süresinin ücretlerinin fahiş olduğunun, davacının uzman öğretmen olarak çalışmasının, askerlik süresinin hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiğini, geçici iş görememezlik evresinde davacının tazminata hak kazanamayacağını ileri sürüldüğünü, ancak sürekli iş görememezliğin efor kaybı olduğundan, AGİ hariç net asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığını, davalı … 23.03.2020 tarihli itirazının Bilişim Teknolojileri konusunda uzman öğretmen olacağının sabit olmadığı, geçici iş görememezlik talep edemeyeceği, 25 yaşına kadar asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasına ilişkin itirazlarında da davacının mezun olduğu meslek ve teknik eğitim istihdam durumunda davacının ancak öğretmen olduğu düşünülerek hesaplama yapıldığını, asgari ücret veya mühendis maaşı gibi yüksek maaşlar üzerinden hesaplama yapılmadığını, bu durumda Yargıtay’ın 17 HD’de kişinin mezun olduğu okula göre araştırılması yapılmasının istendiği, en düşük öğretmen maaşının 2022 yılında 3.247 TL olduğunu gerçek duruma ilişkin zararın tespit edildiği belirtmişlerdir.
Bu rapora karşı taraf vekilleri itirazlarını tekrar etmişlerdir.
Bu rapora karşı davalı … vekili 17.07.2020 tarihli beyan dilekçesinde; Türkiye’deki Mesleki ve Teknik Eğitim Görünümü Başlıklı çalışmaya istinaden davacının varsayımsal olarak bilgisayar öğretmeni olması şansının son derece sınırlı olduğu ve çok düşük olduğu, lisans bölümü mezunlarını bu işi yaptığını, belirterek itiraz etmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı tarafların itirazları üzerine bilirkişilerden alınan 28.04.2021 tarihli ek raporda; bu itirazların değerlendirilmesi ile bilirkişiler Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas 2020/40 K sayılı 17.07.2020 tarihli KTK m. 90’a göre genel şartlara atıf yapan kısmının iptal edilmesi nedeniyle davacının TRH2010 yaşam tablosuna göre zararının hesaplandığında bilinen dönen ile iskontolu aktif ve pasif gelir dönemleri dikkate alındığında 1.273.526,35 TL zararın oluştuğu bu zarardan güvence bedelin ödenmiş olduğu, güncellenmiş tazminat miktarı olan 133.265,17 TL’nin mahsubu ile kalan zararının 1.140.261,18 TL olduğu bu zarardan ZMMS sigortacısının sorumlu olduğu, tedavi amaçlı SGK tarafından karşılanmayan giderlerin 9.152,28 TL ve geçici iş görememezlik tazminatının da 11.314,57 TL olduğu belirtilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları ve 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren KTK m. 90 da değişiklik yapan hüküm gereğince Yargıtay 17 HD’nin 2021/2772 E – 2021/3174 K sayılı kararıyla davacıların muhtemel yaşam süresi bakiyelerinin TRH2010 Yaşam Tablosundan Yararlanarak belirlenmesi yönünde rapor alınmasına karar verilmiş ve 19.10.2021 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda tarafların da itirazları değerlendirilerek davacının maddi tazminat miktarının 1.136.865,07 TL olduğu, … bakiye teminat limiti olan 126.733,00 TL ile sorumlu olduğu, yine KTK’da yapılan değişiklik uyarınca TRH2010 yaşam tablosu kullanılarak %10 artış %10 eksiliş hesabına göre prograsif rant yöntemine göre 1.136.865,07 TL sürekli iş göremezlik zararının hesaplandığı, tedavi amaçlı SGK tarafından karşılanmayan giderlerin 9.152,28 TL ve geçici iş göremezlik tazminatının da 11.314,57 TL olduğu belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili tarihsiz beyan dilekçesinde; TRH2010 yaşam tablosunda yapılan hesaplamanın kabul edilmesi halinde 1.136.865,07 TL iş görememezlik zararının ve tedavi amaçlı SGK tarafından karşılanmayan giderlerin 9.152,28 TL ve geçici iş görememezlik tazminatının da 11.314,57 TL olduğu belirlendiğinden bu miktara hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 24.11.2021 tarihli beyan dilekçesinde; sürekli iş görememezlik oranının %58 olarak kabul edilemeyeceğinin ATK’dan rapor alınmasını istediklerini eksik tetkik ile inceleme yapıldığını, ZKTMSS yaptırılması zorunlu olmadığından … sorumlu olamayacağını, zararın … sigorta AŞ tarafından ZMMS sigortası kapsamında karşılanması gerektiği, belirtmiştir.
Davalı … 03.11.2021 tarihli beyan dilekçesinde; davacının Bilişim Teknolojileri dalında öğretmen olma ihtimalinin çok zor olduğunu MEB istatistiklerinde teknik lise mezunlarının Lisans programını kazanamadığını, davacının da Bilişim Teknolojileri dalının da kazanmasının zor olduğu bu nedenle asgari ücret üzerinden hesaplama istenildiğini, TRH2010 yaşam tablosunun kullanıldığını ve bakiye Ömrün 10 yıl daha az hesaplandığını belirterek maluliyet oranının tespiti yönünden Adli Tıp İhtisas Dairesinden rapor alınmasını istediklerini davacının asgari ücret karşılığı ya da ara eleman olarak yahut öğretmen olarak çalışma ihtimalini oranlanarak ek rapor alınması istediklerini belirtmiştir.
Toplanan tüm deliller ve yapılan değerlendirmelere göre;
Davacının … nolu plakalı davalı sürücü …’ın (müteveffa) sürücüsü olduğu otobüs ile davalı … nün iş veren, davalı …’ın maliki olduğu, … Tur Taşımacılık Ltd. Şti.’nin ise yüklenici olduğu, otobüste sağ kolunun kopması nedeniyle malul kaldığı, aracın ZMMS sigortasının bulunmadığı, bu nedenle davacının davalılardan … başvurarak 07.03.2017 tarihinde 73.267 TL tazminat aldığı, davacının içerisinde bulunduğu araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği, yapılan yargılamayla öncelikle İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı 30.10.2014 tarihli kararla davacının davasının kısmen kabulü ile davacının iş görememezlik tazminatı olarak 425.029,27 TL zararının tedavi amaçlı bakım gideri 4.941 TL maddi zararının davalılardan tahsiline, davacı … için 30.000 TL annesi … için 8.000 TL, babası … için ise 5.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, davalı … yönünden ise davacıların davayı takip etmemesi yönünden bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, yine … yönünden ise husumet yöneltilemediğinden davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesiyle Yargıtay 17. HD nin …/… Esas …/… Karar sayılı 19.10.2017 tarihli kararla mahkemenin kararının görev yönünden bozulduğu, … sorumluluğunun sigorta kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek görev hususunun incelenmesi ile dosya mahkememize gönderildiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile birlikte somut olayda araç sürücüsünün (…) %100 kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği, bu kaza nedeni ile araç işleteni davalı … Tur Taşımacılık Ltd Şti nin, araç maliki … ve … ise işleten olarak sorumluluğunun bulunduğu, bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre davacının bilişim teknolojisi öğrencisi olduğu ve meslek lisesi mezunu olarak çalışma şartlarıyla istatistiksel olarak öğretmen olma ve öğretmen sıfatıyla çalışma özellikleri değerlendirilerek TRH2010 yaşam tablosu kullanılarak %10 artış ve %10 iskonto esasına dayanan progresif rant yöntemiyle yapılan hesaplamaya göre bilinen ve bilinmeyen dönemde oluşan zararının %58 maluliyet oranı da dikkate alınarak 1.273.526,35 TL zararın oluştuğu bu zarardan güvence bedelin ödenmiş olduğu, … ödemiş olduğu 73.267 TL’nin güncellenmiş tazminat miktarı olan 136.661,27 TL’nin mahsubu ile kalan zararının 1.136.865,08‬ TL olduğu, davacının bozmadan önceki ıslah dilekçesi ile İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde 28.04.2014 tarihinde 425.029,27 TL e yükselttiği, tedavi giderinin de 100 TL den 4.941 TL HMK m. 107 e göre arttırdığı, mevcut yargılama sırasında da belirlenen zararının HMK m. 107 e göre arttırarak 429.970,27TL e yükselttiği, belirlenmiştir.
Davacının tedavi giderinin de 18.10.2021 tarihli raporda belirlendiği üzere 9.152,28 TL olduğu, belirlenmiş ancak talebi miktarı olan 4.941 TL’ye hükmedilmiştir.
Yaptırılan bilirkişi incelemesiyle bilirkişi raporlarında 18.10.2021 tarihli en son raporda da belirtildiği üzere 3 nolu kısmında yer alan TRH2010 yaşam tablosu kullanılarak %10 artış ve %10 iskonta esasına dayanan prograsif rant yöntemine yapılan hesaplamalara göre davacının sürekli iş göremezlik zararının 1.136.865,07 TL ve SGK tarafından karşılanmayan giderlerinin 9.152,28 TL olduğu kabul edilmiş, ancak davacının talebiyle bağlı kalınarak karar verilmiştir.
Somut olayda dikkat edilmesi gereken temel husus … sorumluluğuna ilişkin olup, … dair sorumluluğu kapsamında kalan sigorta türleri
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası)
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası
(6704 Sayılı Kanun gereği 26.04.2016 itibari ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası
Tüpgaz Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası olup somut olayda da bilirkişilerin belirlediği üzere … plakalı aracın ZKTMSS nin bulunmadığı, davalıya ait bir sigorta poliçesinin bulunmaması nedeniyle … 02.03.2017 tarihinde bu zararı ödediği, Karayolu Taşımacılık Kanununun 18-22. maddelerine göre bu sigorta yapılmaması halinde … sorumlu olacağı, 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu m. 19/son ve genel şartlar B.8 maddelerine göre zararın öncelikle zorunluluk sigortasından karşılanması, bu sigortanın hiç yapılmamış olması halinde teminatlar üzerinde kalan kısım için sırasıyla ZMMS sigortasına ve varsa ihtiyari mali mesuliyet sigortasına başvurulması gerektiği belirtilmekle birlikte somut olayda davalı taşıyanın … Sigorta tarafından yapılmış sigorta poliçesi bulunduğu ve … nolu poliçeyle … nolu aracın Zorunlu mali Mesuliyet sigortasının bulunduğu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortasının bulunmadığı, ayrıca davalı taşıyanın ZKTMSS yaptırmak zorunda olmadığı, zira Hazine Müsteşarlığının 28.06.2010 tarihli 2010/8 sayılı genelgesiyle Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza sigortasının yaptırma mecburiyetinin 01.07.2010 tarihinden itibaren il içinde yapılacak yolcu taşımacılığın da ve 100 km’ye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımacılığı bu kapsam dışında kaldığından ZKTMSS yapılması zorunlu bulunmadığı belirlenmiştir. Ayrıca bu nedenle … rücu edilemeyeceğinden İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas – …/… K Sayılı Kararında da … yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Mahkememizce de bu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebi de tarafların ekonomik ve sosyal durumu, meydana gelen zararda davacı …’nun kolunun koptuğu ve sakat kaldığı ve bundan sonra kalan hayatını bu şekilde devam ettirmek zorunda olduğu, çalışma koşulları ve ekonomik geleceği de değerlendirilerek küçük … için 50.000 TL anne … için 10.000 TL, baba… için 10.000 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Buna göre davacının geçici iş görememezlik tazminatına ilişkin davacının talebi olmadığından ve bilirkişiler tarafından talep olmadığı halde hesaplanma yapılmış olması sonuç doğurmayacağından bu yöndeki incelemenin ve davacının daha sonraki dilekçelerinde talep etmesinin sonuç doğurmayacağı belirlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacı …’nun daimi maluliyetten doğan zararına ilişkin 425.029,27 TL, maddi zararının davalı … ve … dışında kalan diğer tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 08.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiliyle davacıya ödenmesine,
2-Davacı …’nun tedavi giderinden kaynaklanan 4.941 TL maddi zararının davalı … ve … dışında diğer tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 08.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiliyle davacıya ödenmesine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak … için 50.000 TL, anne … için 10.000 TL, baba… için 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan … ve … dışında kalan diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 08.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiliyle davacılara ödenmesine,
4-Davalı … yönünden açılan davanın ise davacıların 18.03.2014 tarihinde ki celsede bu davalı yönünden davaya takip etmeyecekleri belirtmeleri nedeniyle HMK m. 150/5 gereğince açılmamış sayılmasına,
5-Davalı … karşı açmış olduğu davanın şartları oluşmadığından reddine
6-Davacıların manevi tazminatta fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
7-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 34.152,97 TL harçtan dava açılışında alınan 413,30 TL peşin harç ve ıslah sırasında alınan 1.465,90 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik alınan 32.273,77 TL harcın … ve … ve harçtan muaf olan… dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı 24,30 TL, peşin harç 413,30 TL ve tamamlama harcı 1.465,90 TL toplamı 1.903,50 TL’nin davalılar … ve … dışındaki diğer tüm davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan yazışma ve tebligat gideri 927,75 TL ve bilirkişi ücreti 1.050,00 TL olmak üzere toplam 1.977,75 TL’nin davanın kabul-red oranına göre 1.797,60 TL’sinin davalılar … ve … dışındaki diğer tüm davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından yargılama gideri olarak yapılan yazışma ve tebligat gideri 50,00 TL’nin davanın kabul-red oranına göre 4,50 TL’sinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine, kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 38.547,92 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … dışındaki diğer tüm davalılardan tahsili ile vekili yararına davacı …’na verilmesine,
12-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’nin 13/2. maddesine göre belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile vekili yararına davalılar … ve …’a verilmesine,
13-Davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’nin 10/1. maddesine göre belirlenen 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … dışındaki diğer tüm davalılardan tahsili ile vekili yararına davacı …’na verilmesine,
14-Davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’nin 10/1. maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … dışındaki diğer davalılardan tahsili ile vekili yararına davacı …’na verilmesine,
15-Davacı… kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’nin 10/1. maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … dışındaki diğer tüm davalılardan tahsili ile vekili yararına davacı…’na verilmesine,
16-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’nin 10/1. maddesine göre belirlenen 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalılar … ve …’a verilmesine,
17-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca taktir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile kendini vekil ile temsil ettiren davalı … ödenmesine,
18-HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02.03.2022

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)