Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1478 E. 2021/248 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1478 Esas
KARAR NO : 2021/248

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerine verilen 08/10/2018 tarihli dava dilekçesi ile, davacının … plaka sayılı 2012 … marka aracın maliki olduğunu, 21/08/2018 tarihinde davacının oğlu …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile … kavşağı içerisindeyken kavşağa sonradan giren davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile çok süratlı bir şekilde çarptığını, çarpmanın etkisi ile aracın ciddi anlamda ağır hasar gördüğünü, kaza sonrası tutulan kaza tespit raporuna göre davalının tam ve asli kusurlu iken … Sigorta A.Ş nin hasar eksperinin müdahalesi sonrası davalının kusursuz hale geldiğini, kusur incelemesinin hatalı olduğunu, davacının aracı ağır hasarlı olduğundan … servisinde aracının onarımına başlandığını, kazanın oluş şekli itibariyle davacının oğlu …’ın tam kusurlu olma ihtimalinin olmadığını, kusur incelemesinin yapılmasını … plakalı aracın hasar onarım bedelinin tespitini, fazlaya ilişkin talp hakları saklı tutularak 1.000,00 TL hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İzmir …. Asliye Hukuk mahkemesinin … esas sırasına kaydedilen davada davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesi üzerine yasal süresi içerisinde yapılan başvuru sonrası dosyanın mahkememize tevzi edildiği ve iş bu esas numarasını aldığı görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, davalı taraflarca davaya karşı herhangi bir yanıt verilmediği ve yargılamanın aşamalarında da beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Davacıya ait … plakalı araç ile, davalı … a ait ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araçlara ait kaza tarihi itibariyle, trafik kayıtları celp edilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
Dava 21/08/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen bakiye hasar bedeli zararının tazmini istemine ilişkin kazaya karışan karşı taraf aracın maliki, sürücüsü ve ZMMS poliçesini düzenleyen davalı şirket aleyhine açılan tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araç için kaza tarihini de kapsar şekilde düzenlenen … nolu ZMMS poliçesi ve dava konusu … plakalı araç için düzenlenen … nolu hasar dosyası celp edilerek dosyamız içerisine alınmıştır. Poliçenin yapılan incelemesinde, poliçe limitinin araç başına 36.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Dava konusu 21/08/2018 tarihli kaza tespit tutanağının dava dilekçesine ekli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilin tarafından dava konusu … plakalı aracın hasarlı halinin tespiti amacıyla araç üzerinde keşif yapılması isteminde bulunulması nedeniyle, dava konusu aracın bulunduğu yerde mahkememizce teknik bilirkişi refakatinde keşif yapılmış, bilirkişi tarafından araca ilişkin düzenlenen 13/05/2019 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde, davacıya ait aracın yedek parça+işçilik+KDV olarak 64.900,00 TL ye onarılabileceği kaza tarihi itibariyle ikinci el piyasa rayiç değerinin 65.000,00 TL olarak belirlendiği, aracın tamirinin ekonomik olmadığı, pert + total işlemine tabi tutulmasının uygun olacağı, aracın hurda değerinin 35.200,00 TL civarında olduğu, buna göre hasarın 29.750,00 TL olarak belirlendiği görülmüştür.
Meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının ve olayın oluş şeklinin tespiti yönünden kaza mahalinde inceleme yapılmak ve rapor düzenlenmek üzere dosya Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine yönerge yoluyla gönderilmiş, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat sayılı dosyası üzerinden, 13/09/2019 tarihinde keşif yapıldığı, keşifte davacı tanığının dinlendiği ve refakate alınan trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen 18/10/2019 tarihli raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, kazanın oluşunda davacıya ait … plakalı araç sürücüsünün … sokağı takiben bölünmüş yol konumunda olan, … sokak kavşağına giriş yaparken dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığı kavşağa girişte kendi istikametinde seyreden araç trafiğine hitaben bulunan dur trafik işaret levhasına rağmen durmayarak mevcut hızı ile kavşağa girdiği, bu sırada seyir istikametine göre, bölünmüş yol üzerinden kavşağa giren ve dolayısıyla geçiş önceliğine sahip olan davacıya ait aracın kavşaktan geçişini tamamlamasını beklemeden kavşağa girerek trafik kazasının oluşunda %75 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün ise kavşağa yaklaştığında dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığı görüş mesafesinin gayet açık olduğu, kavşağa yaklaşırken mevcut hızını azaltmadığı, kazayı önlemek adına gerekli olan aracı durdurma ve yavaşlatmak için frenleme tedbirine başvurmaması nedeniyle kazanın oluşunda %25 oranında tali kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirdiği görülmüştür.
Davacı tarafça kusur bilirkişi raporuna itiraz edildiği ve teknik uzman görüşünün itiraz dilekçesi ile birlikte dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça rapora itiraz edilmesi üzerine kusur yönünden inceleme yapılmak üzere, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiği ve Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 29/12/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde, davalı sürücü … idaresindeki otomobil ile meskun olayda olay mahalli kavşağa yaklaştığında hızını her an tedbir alabileceği asgari düzeye düşürmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği ve etkili fren direksiyon tedbiri almadığı anlaşılmakla tali kusurlu olduğu ve %25 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsü …’ın idaresindeki araç ile iki yönlü yolu takiben olay mahalli kavşağa geldiğinde, kendisine hitaben dur trafik levhasını dikkate alarak bölünmüş yoldan gelen araçları yeterince kontrol etmesi ve bu yoldan kavşağa yaklaşarak düz istikamette seyrini sürdüren araçlara geçiş hakkını vermesi gerekirken buna riayet etmediği ve sağdan gelen araç ile çarpıştığı kazada asli kusurlu olduğu ve %75 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Raporun taraflara tebliğ edildiği ve rapora karşı herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 25/01/2021 tarihli dilekçe ile ıslah beyanında bulunulduğu ve hasara ilişkin talebin 11.840,00 TL olarak bildirildiği ve buna ilişkin harcın tamamlandığı, dilekçenin davalı taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere, 21/08/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait … plakalı araç ile davalılardan … a ait davalı … idaresindeki ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araçların çarpıştıkları, bu çarpışma sonucunda davacıya ait dava konusu araçta hasar meydana geldiği ve bu hasarın davalılardan tazmini istemi ile mahkememizde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı tarafça meydana gelen kazada, kusurun tespitinin kaza mahallinde yapılması isteminde bulunulması üzerine yönerge yoluyla kaza mahallinde kusur bilirkişi refaketinde yapılan keşif sonrası düzenlenen raporda, davacıya ait araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, rapora itiraz üzerine İstanbul ATK tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda, aynı kusur oranının benimsendiği, dosyada kusura ilişkin yapılan incelemenin dosyadaki beyan ve verilere uygun olduğu ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu görülmüştür.
Davacıya ait … plakalı araçta oluşan hasarın tespiti yönünden mahkememizce bilirkişi aracılığıyla mahkememizce inceleme yapılmış ve bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre aracın, kaza nedeniyle onarımının 64.900,00 TL ye mal olacağı, aracın hasarsız hali ile ikinci el piyasa değerinin 65.000,00 TL olarak tespit edildiği, aracın onarımının piyasa değeri ile yaklaşık aynı olduğu görülmekle ekonomik olmayacağı ve pert – total işlemine tabi tutulmasının uygun olacağı, aracın sovtaj değerinin yaklaşık 35.250,00 TL olduğu ikinci el piyasa değerinden sovtaj değerinin çıkarılması ile belirlenen 29.750,00 TL zararın doğduğunun kabulü gerektiği, buna ilişkin düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından her ne kadar 11.840,00 TL tazminat isteminde bulunulmuş ise de tarafların kusur oranlarına ilişkin düzenlenen raporun hükme esas alınabileceği belirlenmiş olmakla, belirlenen hasar bedelinin davacıya ait aracın sürücüsünün kusuru oranına göre, mahsubu sonrası davacının zararının 7.437,00 TL olduğu ve bu bedel üzerinden istemin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı … meydana gelen kazada araç maliki olması nedeniyle, davalı …’ın meydana gelen kazada araç sürücüsü olması nedeniyle, davacıya ait araçta oluşan hasardan kusurları oranında sorumlu oldukları, davalı sigorta şirketinin TTK 1473 vd hükümlerine göre sorumlu olduğu, TBK md 61 uyarınca, gerek sigorta şirketinin, gerekse davalı gerçek kişilerin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, davalı gerçek kişilerin haksız fiilin gerçekleştiği 21/08/2018 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinin ise kendisine başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü geçmekle, sorumluluğunun başladığı kabul edildiğinden 11/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek faizden de sorumlu olacakları, buna göre hesaplanan 7.437,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
7.437,00 TL tazminatın davalılar … ve …’ın kaza tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin 11/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu oldukları dikkate alınarak davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 508,02 TL harçtan, peşin alınan 221,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 286,97 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 77,00 TL başvuru harcı, 185,15 TL ıslah harcı, 628,00 TL keşif harcı, 850,00 TL Bilirkişi ücreti, 300,00 TL ATK fatura bedeli, 838,70 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.878,85 TL yargılama giderinden kabul red oranı dikkate alınarak 1.808,27 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2021

Yazman …
e-imza

Yargıç …
e-imza