Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1438 E. 2022/1227 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1438 Esas
KARAR NO : 2022/1227
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/01/2023
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 05/12/2018 tarihli dava dilekçesi, 20/10/2016 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı ve davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile dava dışı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı çekiciye çarpması sonucu meydana gelen kazada, davacıların oğlu …’ın … plakalı araç içinde yolcu koltuğunda bulunduğunu ve kaza nedeniyle hayatını kaybettiğini, …’ın 19 yaşında olduğunu, sağlığında bekar olduğunu ve anne babası ile birlikte yaşadığını, vefat ettiği tarihte sigortalı olarak çalıştığını, anne ve babasının desteğinden yoksun kaldıklarını ve mağduriyet yaşadıklarını, müteveffanın ölüm tarihinde aylık gelirinin 3.000,00 TL olduğunu, davacıların destekten yoksun kalmaları nedeniyle davalı sigorta şirketine 12/01/2017 tarihinde İzmir 5. Noterliği’nin … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile başvurulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından eksik ve yetersiz ödeme yapıldığını, müteveffa …’ın anne ve babasının tek evladı olduğunu, anne babanın acısını hiçbir miktar karşılamayacak olsa da manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar için ayrı ayrı şimdilik 5.000,00 TL baba … için 5.000,00 TL anne … için destekten yoksun kalma tazminatının işleten ve sürücü yönünden kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limiti dahilinde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsiline, manevi tazminat yönünden davacı anne … için 75.000,00 TL, davacı baba … için 75.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte işleten ve sürücü davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketinde … numarası ile 09/08/2016-2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, davacıların davalı şirkete yaptığı başvuru üzerine … no’lu hasar dosyasının açıldığını, başvuru sonrasında davalı sigorta şirketi tarafından konusunda uzman aktüerlerden TRH-2010 Yaşam Tablosuna göre rapor alındığını ve davacılara 08/02/2018 tarihinde 121.621,42 TL tutarında ödeme yapıldığını, dava konusu kazanın 08/09/2017 tarihinde meydana geldiğini, 01/06/2015 tarihli Trafik Sigortası Genel Şartları’na tabi olduğunu, bu nedenle yapılan ödeme ile davalının sorumluluğunun sona erdiğini, davalı sigorta şirketi aleyhine açılan iş bu davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile öncelikle tarafların kusur durumlarının tespiti gerektiğini, müteveffanın herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, bir sigorta kurumuna bağlı olması halinde bu kurum tarafından yapılan ödemelerin davalı sigorta şirketinden talep edilemeyeceğini, mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususun tespitinin gerektiğini, kaza sırasından müteveffanın araçta yolcu olarak bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile herhangi bir tazminat hesaplaması durumunda hatır taşıması indirimi hususunun araştırılması gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydı ile eğer bir faize hükmedilecek ise faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, açıklanan nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Davalılar … ve … Elek. Proje Müh. Hiz. ..San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, dava dilekçesinde belirtilen hususların hiçbirini kabul etmediklerini, davalı Tayhan’ın kusurunun belli olmadığını, kaza sonrası verdiği ifade ile de serbest bırakıldığını ve serbest bırakma gerekçesinin davalının kusurunun net ve sabit olmamasından kaynaklı olduğunu, trafik polisleri tarafından tutulan tespit raporunda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, polislerin yanlı ve eksik inceleme yaparak tutanak tuttuklarını ve tarafsızlık kuralını ihlal ettiklerini, … plakalı aracının Peugeot marka olduğunu, bu marka aracın uzmanı olan dava dışı ….’ a 15/09/2017 tarihinde aracın kazalı halinin gösterilerek kaza ile ilgili teknik bilgisine başvurulduğunu, uzman tarafından teknik rapor düzenlendiğini, buna göre davalı şirkete ait ve diğer davalı Sadettin’ in kullandığı aracın ilk temas noktası olarak sağ tarafının ön tampon bölgesi olduğunun devamında ön kaput sağ yan kısım, sağ ön jantın dış kısmı ve sağ ön çamurluk kısımlarında devam ettiği belirtildiğini, yani diğer aracın arkadan vurmadığını, kazada … plakalı aracı 20 metre aşağıya uçtuğunu, 2 kişinin ölümüne, davalının da yaralanmasına neden olanın dava dışı sürücü … olduğunu, …’in ifadesinde en sağ şeritten 80 km hız ile giderken önünde ki aracın sağa dönmesi nedeni ile ona çarpmamak için orta şeride geçtiği sırada arkadan davalının aracının çarptığını beyan ettiğini, bu beyanın dalgın ve dikkatli olmadığının kesin kanıtı olduğunu, …’in sağ şeritteki çarpmamak için bu aracı solladığını beyan etmesine karşılık kazayı gören dava dışı …’nin 02/10/2017 tarihli ifadesinde önündeki araç ile 15 metre takip mesafesi olduğunu, bu mesafenin yasa gereği 45 metre olması gerektiğini, önünde ki aracın dorsesi olmayan kamyon olduğunu, bu aracı geçmek için sola baktığını, arkadan selektör yaparak gelen hızlı aracın olduğunu gördüğünü, aracın orta şeritte devam ettiğini, soldan gelen aracın önündeki aracın teker kısmına vurduğunu beyan ettiğini, davalı …’in ifadesinde, olay günü sol şeritte giderken orta şeritte sarı damperli kamyonun, onun arkasında damperli olmayan çekicinin gittiğini, damperi olmayan çekicinin orta şeritten sol şeride geçmek için hamle yaptığını, bunun üzerine mesafenin yakın olması nedeniyle selektör yapıp ani fren yaptığını ve dorsesi olmayan çekicinin sol arka lastiğine çarptığını beyan ettiğini, tüm bu ifadelerin çarpışma noktası dikkate alındığında davalının doğruyu söylediğinin kesin olduğunu, tanık Rafet’in beyanı ile davalı Tayhan’ın ifadelerinin birbirini doğruladığını, dosyada davalı olması gereken tarafın … olması gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde %100 kusuru bulunduğunu, … hakkında da İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde manevi tazminat istemi ile dava açıldığını ve halen derdest olduğunu, ceza dosyasında keşif sonrası rapor düzenlendiğini, ancak belirtilen hususların göz ardı edilerek rapor düzenlendiğini, kamera kayıtlarının çözümü için Siber Suçlar Bürosu’na gönderildiğini, ancak çözümler dosyaya gelmeden kamu davası açıldığını, bunun da hatalı ve yanlı bir işlem olduğunu, eksik incelemeye dayalı iddianame düzenlendiğini, bunun da kabul edilmediğini, kaza ile ilgili Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından rapor düzenlendiğini, raporda …’in şerit değiştirmesi nedeniyle davalının aracının sıkıştığının, sıkışması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybettiğinin davalının aracının kapanması nedeniyle tedbir alma imkanının bulunmadığının, sol şeritte seyretmesi neticesinde sıkıştırılması nedeniyle 20 metreden aşağı uçtuğunun belirtildiğini, davaya konu tazminatların yargılamayı gerektirdiğini, davalı Tayhan’ın olay günü alkolsüz olduğunun rapor ile belirli olduğunu, davalı Tayhan ile müteveffa Çağan’ın iş ve özel hayatta arkadaş olduklarını, kazaya karışan aracı bazen davalı Tayhan’ın bazen de müteveffa Çağan’ın kullandığını, olay günü iş yerinden çıkışı evine gitmek için işten ayrıldıkları sırada Ramazan ve Çağan’ın nargile içmek ve vakit geçirmek için Bostanlı’dan Gaziemir’e gitmek istediklerini, ortak arkadaşlardan bazılarının Tayhan ile gitmek istemediğini, Çağan’ın ısrarı üzerine iş kıyafetlerini değiştirmek için Çağan’ın evine gidildiğini ve yola çıkıldığını, davalının sol şeritte giderken birden önüne çekici geçtiğini, davalının ani fren ile selektör yaptığını, Çağan’ın araçta sol tarafta oturduğunu, emniyet kemerinin takılı olmadığını, çarpışma sonucu aracın havalanarak ters döndüğünü, Çağan’ın da araçtan fırlayarak beton olan alt yola düştüğünü, üzerine de davalı Tayhan’ın kullandığı aracın düştüğünü, kaza nedeniyle davalı Tayhan’ın da yaralandığını, kaza nedeniyle de ağır depresyon geçirdiğini, iki genç arkadaşını da kazada kaybettiğini, davalı Tayhan’ın aynı zamanda üniversite okuduğunu, tüm bu yaşananlar neticesinde hayatının olumsuz olarak etkilendiğini, müteveffa Çağan’ın araçta yolcu olarak bulunmadığını, davalının olayda kastının ve kusurunun olmadığını, açıklanan nedenlerle davacıların maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Dava, 08/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi …’ın hayatını kaybetmesi nedeni ile davacıların destek zararının oluştuğu iddiası ile davalı araç maliki, davalı araç sürücüsü ve aracın ZMS Sigortacısı davalı sigorta şirketi aleyhine maddi ve manevi yönden zarara uğradıkları iddiası ile davalı araç sürücüsü ile araç maliki aleyhine manevi tazminat istemi ile açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın trafik kayıtları, davalı sigorta şirketinden … plakalı araca ilişkin … no’lu ZMS Sigorta poliçesi ile davacılar için düzenlenen hasar dosyası ile davacılara kaza nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu ile mütevveffanın ölümünden geriye doğru son 1 yıllık maaş bordrosu SGK İl Müdürlüğü’den celp edilerek dosyamız içine alınmış, davacıların ve davalı gerçek kişinin sosyal ve ekonomik durum araştırmaları için Emniyet Müdürlükleri ile yapılan müzekkere yanıtları, celp edilerek dosyamız içine alınmıştır.
Davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağının, veraset ilamının, murise ait nüfus kayıt örneğinin, murisin hizmet döküm cetvelinin, ölü muayene tutanağı ve epikrizlerin dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğu görülmüştür.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma sayılı dosya sureti dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde dava konusu 08/09/2017 tarihli kaza nedeniyle soruşturmanın açıldığı, müştekilerin …, …, …, …, … olduğu, şüphelinin … olduğu, Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya neden olma suçundan 05/12/2018 tarihli iddianame ile kovuşturma yapılarak TCK Md. 85/2 ve 53 maddeleri uyarınca cezalandırması için dava açılmak üzere İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayısına kaydının yapıldığı görülmüştür.
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının sistem üzerinden dosyamız içine alındığı, Mahkemece İzmir C. Başsavcılığı’nın … Soruşturma … sayılı iddianamesinin kabul edildiği, Mahkemece tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’dan rapor alındığı, 23/10/2019 tarihli rapora göre, sürücü …’in aracı ile sol şeritte seyir halinde iken orta şeritten kontrolsüz şekilde istikametini kapatan araca karşı alacağı herhangi bir önlem bulunmadığından meydana gelen kazada …’in herhangi bir kusurunun olmadığı, sürücü …’in sevk ve idaresinde bulunan çekici ile seyir halinde iken doğrultu değiştirmeden gelen araçların mesafelerine ilişkin yeterli kontrolleri yapmadığı, ilk geçiş hakkını sol gerisinden hızla gelen araca vermediği, sola geçiş manevrası neticesinde sol gerisinden gelen aracın istikamet şeridin kapatarak kazaya sebebiyet verdiğinden kazanın meydana gelmesinde sürücü Sadettin Yetimlerin tam ve asli kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılamanın yapıldığı 25/06/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile Sanık …’in taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan TCK Md. 85/2 ve 62 gereğince 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK Md. 53/6 gereğince sürücü belgesinin 3 yıl ile geri alınmasına karar verildiği, katılanlar vekili tarafından kararın istinaf edildiği, İzmir BAM 14. Ceza Dairesi’nin 16/11/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile ilk derece Mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılmasına karar verildiği, sanığın cezasının TCK Md. 62/1 gereğince taktiren 1/6 oranında indirilerek 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın kusur durumu dikkate alınarak sürücü belgesinin 6 ay süre ile alınmasına karar verildiği görülmüştür.
İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının davalı … tarafından dava dışı … ile … Nak. San. Tic.’in aleyhine açılan manevi tazminat davası olduğu görülmüştür.
Davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından tanık isimlerinin bildirildiği, davalı tanığının Menemen/İzmir adresinde olduğu görülmüş, tanığın dinlenmesi için için Menemen Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yönerge yazıldığı, Menemen AHM’nin 2020/… Talimat sayılı dosyası ile tanık … ‘ın dinlendiği, tanığın davalı …’in annesi olduğu, tanıklıktan çekilme hakkının hatırladığı, tanıklık yapacağını beyan ettiği ve usulüne uygun yeminin yaptırıldığı, beyanında özetle; Eylül 2017 tarihinde meydana gelen kazada oğlu Tayhan’ın kullandığı aracın kaza yaptığını, araç içerisinde bulunan müteveffa Çağan’ın vefat ettiğini, Tayhan ve Çağan’ın yaklaşık 1 yıldır arkadaş olduklarını, beraber araba ile gezdiklerini, Tayhan’ın Çiğli’de çalışmakta olduğunu, şirketin çalışanlar için kiraladığı dairede birkaç çalışan ile birlikte kaldıklarını, Çağan’ın ailesi ile yaşadığını, kaza sırasında kullanılan aracın şirkete ait olduğunu, Çağan’ın
kendisine ait bir arabasının da olduğunu ancak olay günü bakımda olduğunu, olay günü oğluna Çağan’ın beni kahve içmeye götür dediği için beraber yola çıktıklarını, kazanın meydana gelmesinden sonra Çağan’ın ailesini ziyaret ettiklerini, Tayhan’dan şikayetçi olmayacaklarını beyan ettiklerini, Tayhan’ın iyi bir sürücü olduğunu, arkaya oturan herkese kemer taktırmaya çalıştığını, Çağan’a da takmasını söylediğini ancak Çağan’ın boğuluyorum deyip kemer takmadığını beyan ettiği, beyanını imzası ile onayladığı, talimat evrakının Mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Davacı tanıklarının Mahkememizce dinlendiği, tanık … ‘in beyanında özetle, 2. Sanayi Sitesi’nde otomotiv tamircisi olduğunu, Çağan’ın lise zamanında iş yerinde stajyer olarak çalıştığını, staj bittiğinde ayrıldığını, sonrasında Ege Üniversitesi’ni kazandığını duyduğunu, Çağan’ın da ile davalı Tayhan’ın da kendisinin arkadaşı olduğunu, Çağan’ın ölüm tarihine kadar sürekli çalıştığını, 2.500,00 TL – 3.000,00 TL civarında aylık gelirinin olduğunu kendisine söylediğini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı tanığı …’ın beyanında özetle, Çağan’ın ailesine yük olmamak için çalışmak istediğini, babasının yaşlı olduğu için artık çalışamadığını bildiğini, yaklaşık 2.500,00 TL- 3.000,00 TL civarında aylık gelirinin olduğunu bildiğini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı tanığı …’nun beyanında özetle, aracını Çağan’ın çalıştığı iş yerine ara ara götürdüğünü, Çağan ile gidip gelme sırasında tanıştıklarını, Çağan’ın ailesine yük olmamak için çalıştığını, yaklaşık 2.500,00-3.000,00 TL civarı maaş aldığını bildiğini beyan ettiği görülmüştür.
Davalı tanığı …’in beyanında, elektronik mühendisi olduğunu, davalı şirketin taşeronu olduğu projede 2017 yılında şantiye şefi olarak çalıştığını, Çağan’ı da buradan tanıdığını, Çağan’ın kendisine bir araba aldığını, bu arabanın bir kısım masraflarının olduğunu söylediğini, kendisinin ailesinin geçimine katkısı olduğuna dair bir izlenimin olmadığını, kendi harcamalarını karşılamak amacı ile çalıştığını, yaz tatili olduğu için iş yerinde tatili geçirmek amacıyla bulunduğunu, hatta Tayhan’ın yaz döneminde boş oturacağına gel burada çalış diye Çağan’a söylediğini bildiğini beyan ettiği görülmüştür.
Tüm belge ve deliller toplandıktan ve tanık beyanları alındıktan sonra meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti için dosyanın Karayolları Fen Heyeti bilirkişilerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 10/08/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve dosyamızın iade edildiği görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, 08/09/2017 tarihinde … plakalı çekici araç sürücüsü …’in 132 km hız limitine ait 4 şeritli otoyolda 90 km hız ile seyir halinde iken olay mahalli olan Gaziemir Köprüsüne geldiğinde önünde seyretmekte olan aracın sağa dönüş için yavaşlaması üzerine aracı yakın takip etmesinden ötürü sola doğru kontrolsüz şekilde manevra yaptığı, manevra öncesinde araç trafiğini kontrol etmesi, gireceği şeridin uygun olduğunu görmesi ve sol sinyalini yakarak önündeki aracı geçmesi gerekirken bunun aksine en sol şeride doğru dikkatsizce ve işaret vermeden manevra yaptığı ve girdiği şeritte aracını tutamayarak sol şerit çizgisi civarına geldiği esnada davalı sürücü … plakalı araç sürücüsü …’in araca çarptığı, davalı …’in otoyolda seyir halinde bulunduğu esnada sinyal vermeden sola doğru manevra yapan aracın sol arka teker kısmına çarptığı, meydana gelen kazada kurallara aykırı bir kusurunun bulunmadığı, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in herhangi bir kusurunun bulunmadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacılar vekili tarafından rapora karşı itiraz edildiği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 08/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi …’ın hayatını kaybetmesi nedeni ile davacıların destek zararının oluştuğu ve manevi yönden zarara uğradıkları iddiası ile davalı araç maliki, davalı araç sürücüsü ve aracın ZMS Sigortacısı davalı sigorta şirketi aleyhine maddi ve manevi tazminat istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Açılan davanın niteliği itibariyle haksız fiile dayalı olarak oluştuğu iddia edilen zararın tazmini istenmektedir.
Haksız fiile dayalı sorumluluğun tespiti ve dava konusu eylemin haksız fiil olarak değerlendirilmesi koşullarının TBK Md. 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Haksız fiile dayalı olarak sorumluluğun varlığının öncelikli koşullarından biri olan kusur yönünden dava dosyamızda yapılan inceleme ve alınan raporlara göre davacıların müşterek çocuğu …’ın bulunduğu araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusurunun varlığının tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Davalı sürücünün haksız eylem nedeniyle sorumlu olabilmesinin öncelikli kuralı zararın meydana gelmesinde kusurunun varlığı yönünde delil ve olguların bulunması zorunludur.
Her ne kadar meydana gelen kaza nedeniyle davacıların müşterek çocukları hayatını kaybetmiş ve davacıların bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradıkları beyan edilmiş ve bu zararın varlığı yönünde deliller mevcut ise de zarar sorumluluğunun öncelikle eylemi yerine getiren yönünden değerlendirilmesi gerekmekte olup, aracı kullanan davalı …’in kusurlu olmadığı görülmekle, yine TBK hükümleri ile TTK ve KTK hükümlerine göre davalı araç maliki ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun da doğmadığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Peşin alınan harcın maddi tazminat ve manevi tazminata ilişkin her iki dava yönünden ayrı ayrı red harcına mahsubu ile bakiye 385,08 TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara ödenmesine,
Maddi tazminat istemi yönünden ;
Davalı sigorta şirketi, davalı sürücü ve araç maliki kendilerini vekille ile temsil ettirdiklerinden vekillerin harcadığı emek ve mesaiye karşılık 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara ödenmesine,
Davalı sigorta şirketi, davalı sürücü ve araç maliki kendilerini vekille ile temsil ettirdiklerinden vekillerin harcadığı emek ve mesaiye karşılık 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Manevi tazminat istemi yönünden ;
Davalı gerçek kişi ve davalı sigorta şirketi kendilerini vekille ile temsil ettirdiklerinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık 12.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara ödenmesine,
Davalı gerçek kişi ve davalı sigorta şirketi kendilerini vekille ile temsil ettirdiklerinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık 12.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair karar, Maddi tazminat istemi yönünden kesin yasa yolu kapalı, Manevi tazminat istemi yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacılar vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/12/2022

Yazman
e-imzalıdır

Yargıç
e-imzalıdır