Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/138 E. 2021/804 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/138 Esas
KARAR NO : 2021/804

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/01/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasın sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 31/01/2018 tarihli dilekçe ile, davacı şirketin uluslararası taşımacılık işi yaptığını, davalı şirkete sözleşme olmadan uygulana gelen cari hesap ilişkisi içerisinde hizmet verdiğini ancak cari hesaptan kaynaklanan alacağının bakiyesini tahsil edememesi nedeniyle davalı aleyhine İzmir … icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, takip konusu alacağın sabit olduğunu ve davalının kayıtlarına işlendiğini, cari hesaptaki faturaların davalı şirkete elektronik ortamdan gönderildiğini ve tümünün davalı şirket tarafından onaylanarak kayıtlarına alındığını, tarafların zaman zaman hesap mutabakatları yaptıklarını, 2017 yılının Temmuz ve Haziran aylarında yapılan yazışmalarda Mayıs ve Haziran/2017 ayları için hesaba dair mutakabat beyanının davalı şirket yetkilisi …’in mailiyle davacı şirkete gönderildiğini, davalı şirketin bir kısım çeklere kısmi ödemeler yaptığını, bakiye borçlarını ödememek ve zaman kazanmak için takibe itiraz ettiklerini, takip konusu borcun davalının bilgisi ve kabulü dahilinde olduğunu, davalı şirketin haksız ve mesnetsiz ithamlarda bulunarak borcu ödemekten kurtulmak istediğini, davalı şirketin ticari ilişkiyi kabul ettiği halde ödemekten imtina ettiği takip konusu 6.9820,91 USD (26.346,65-TL) alacağı için mal kaçırmak için hazırlık içinde olabileceğinden ihtiyati haciz taleplerinin olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile İzmir … icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline, davalının %20’den az olmamak üzerine icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve İİK Md. 258/1 hükmüne göre davalı şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davalı şirketin Türkiye’nin en büyük endüstriyel kağıt üreticisi olduğunu, davalı şirketin davacı şirketten 497.030,12 TL alacağının bulunduğunu, bu bedelin davacı tarafından ödenmemesi üzerine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından davalı aleyhine icra takipleri başlatıldığını ifade ettiği şirketlerden birinin dava dışı … Ltd. Şti. olduğunu, dava dışı bu şirketin davalı aleyhine Mahkememizin … D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talep ettiğini, talebin reddine karar verildiğini, yine dava dışı …. Ltd. Şti.’nin davalı şirket hakkında İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, bu talebin de reddedildiğini, dava dışı davacı tarafın grup firması olan …’a ait …. Ltd. Şti. tarafından Mahkememizde açılan … Esas sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı verildiğini, yani davacı şirketin grup şirketleri üzerinden birbirini perdeleme yapmak suretiyle davalı şirkete borçlar yarattığını, davacı şirketin Mahkemeye beyan ettiği davalı şirket aleyhine takip yapan firmalar ile işçiler olduğu yönündeki iddiasının arkasında bulunanların davalı şirket yetkilisi konumunda olan … ile çalışanlarından … ile … olduğunu, davacı şirketin sahibi …’ın adı geçen bu personel ile işbirliği yaparak gerçek dışı faturalar kesmek sureti ile davalı şirketi sanal şekilde büyük miktarlarda dolandırdıklarını, bunun ortaya çıkması üzerine çalışanların derhal işten çıkarıldığını ve firmalar ile de derhal ilişkilerinin kesildiğini, davacı şirketin alacaklı olduğunu iddia ettiği alacak tutarlarının geçmişe dönük yapılan incelemesinde … ile …’a ait … Ltd. Şti.’nin davalı adına kestiği faturaların davalı şirketin kar ortağı … tarafından kabul edilerek muhasebeleştirildiğini, davalı şirketin dolandırılması amacıyla örgütlü şekilde eylem ve iş birliği içerisinde hareket eden davacı şirket sahibi …’ın gerçekte olmayan alacaklarını tahsil etmek ve davalıyı zora sokmak amacıyla icra takibi yaptığını, açıklanan nedenlerle haksız ve kötü niyetli davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İzmir … icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, dosyanın yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı şirket tarafından 6.980,91 USD alacak üzerinden davalı aleyhine başlatılan 7 örnek icra takibine davalı şirket vekili tarafından takibe itiraz edildiği, 11/01/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı tarafından davalı şirkete sunulduğu iddia edilen taşıma hizmeti nedeniyle alacaklı olduğu iddiası ile davalı şirket adına cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosya sureti, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve … Esas sayılı dosya suretleri ve Mahkememizin … D.iş sayılı dosya sureti, yine Mahkememizin … Esas sayılı dosyası, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosya sureti celp edilerek dosyamız içine alınmış, davalı şirketin bağlı olduğu vergi dairesininin 2016-2017 yılı BA formu dosyamız içine alınmıştır.
Mahkememizce Kocaeli Sosyal Güvenlik Kurumu’na ve İzmir Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkereler yazılarak dava dışı hesap mutabakat maillerinde ismi geçen …’in halen davalı şirkette çalışıp çalışmadığı hususu sorulmuş, Kocaeli SGK’dan gelen yazı yanıtın da dava dışı …’in mutakabat tarihinde ve halen davalı şirkettin işçisi olduğu, İzmir SGK’dan gelen yazı yanıtında …’in 18/03/2015 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı ve bu tarihten itibaren kesintisiz olarak aynı iş yerinde çalıştığının tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekillerine dava konusu edilen icra takip dosyasında takibe konu alacağın bulunduğu döneme ait ticari defter ve kayıtların dosyaya sunulması veya bulunduğu adresi bildirmeleri için 2 haftalık süre verildiği, davalı vekili tarafından defter ve belgelerin Kocaeli ilinde olduğunun bildirildiği görülmüş, Mahkememizce Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yönerge yazılarak, dosyanın 1 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi ile 1 taşıma konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişilerden davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerinde inceleme yapılması ve davacı tarafından dava konusu edilen taşımaya konu işlere ilişkin tüm kayıtlar incelenerek rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 11/02/2020 havale tarihli raporun Kocaeli … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat dosyasına sunulduğu ve dosyamızın Mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ; davalı şirketin 2016/2017 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinden defter-i kebir ve yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, ticari defterlerin muhasebe usulüne uygun şekilde tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, takip talebi ekinde yer alan 2017 yılına ait cari hesap ekstresine göre davacının 31/12/2017 tarihi itibariyle 6.980,91 USD karşılığı olarak 23.598,60 TL alacaklı olduğu, taraf kayıtları arasındaki farkın 846,71 TL olduğu, dava dosyasına sunulan 2017 yılına ait davacı faturalarının tümünün davalı şirket kayıtlarında yer aldığı, ancak 2016 yılına ait faturaların dava dosyasında olmaması nedeniyle tespit edilemediği, dava dosyasına sunulan 2017 yılı navlun faturalarının, dayanak belgelerin ilgili ihracat taşıma işleri ile ilgili olduğu, gümrük çıkış beyannamelerinde ve konşimentolarda yer alan konteynerler için armatör tarafından davacı adına navlun ve liman masraf faturaları kesildiği, davacının da bu faturaları davalıya kestiği, bu şekilde konteyner navlun bedellerinin faturalandırılığı, kesilen tüm faturalarda yüklemelere ait konteyner numarası, gemi detayı vb. tüm bilgileri ihtiva ettiği ve bilgilerin çapraz kontrol sonucu uyuştuğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, bu kez davacı defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere dosyanın 1 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi ve 1 taşıma konusunda uzman bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişilerden davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenerek önceki düzenlenen bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirme yapmak sureti ile rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 16/06/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ; davacı şirketin ticari defterlerini e -defter formatında kayıt altına aldığı, davacı şirketin e -defterlerinin yasal süresinde yüklenerek beratlarının alındığının tespit edildiği, davacı tarafından davalı adına 2016-2017 yıllarında davalının ihracat dış ticaret işlemlerine 17 adet fatura düzenlendiği, faturaların 2 adetinin (toplam 2.520 GBP) İngiliz Sterlini döviz cinsinden, 10 adet (toplam 10.640 USD) Amerikan doları cinsinden ve 5 adetinin (toplam 9.912 TL) TL cinsinden düzenlendiği ve faturaların ilk kayıt tarihindeki TL karşılığı toplamının 58.510,01 TL olduğu, faturaların BS Formları ile Vergi Dairesine beyan edildiği, taraflar arasında BA ve BS form mutabakatlarının yapıldığı ve beyan edilen fatura tutarlarının uyumlu olduğu, davalı defterleri ve dayanağı belgelerde talimat mahkemesinde yapılan inceleme ile hazırlanan bilirkişi raporunda davacı tarafından davalıya hizmet verildiği açıklık kazandığı, davacı defter kayıtlarında taraflar arasındaki ticari ilişkinin “120 kodlu Alıcılar” ana hesabı altında … numaralı cari hesapta takip edildiği ve hesap hareketlerinde davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının borcuna, davalının yaptığı ödemelerin davalının alacağına kaydedildiğinin görüldüğü, davacı faturaları ve davalının ödemeleri dikkate alınarak 31.12.2017 itibariyle cari hesapta davacının, davalıdan 6.980,91 USD alacaklı kaldığı ve 29.12.2017 tarihli TCMB döviz alış kuruna (1USD- 3,7719 TL) göre TL karşılığının 26.331,29 TL olduğu hesaplandığı, davacı tarafından 04.01 2018 tarihinde 6.980,91 USD üzerinden başlatıldığı ve TL karşılığının 03.01.2018 tarihli TCMB Efektif Döviz Satış Kuruna göre (1 USD- 3,7741 TL) TL karşılığının 26.346,65 TL olarak belirlendiği, cari hesapta döviz cinsinden yapılan incelemelere göre: davacının davalıdan 6.980,91 USD alacaklı kaldığı ancak davalı defterlerinde kur değerlemelerinin düzenli yapılmamış olması nedeniyle tarafların TL cinsinden bakiyelerinde uyuşmazlık olduğu tespit edildiği, davacı defter kayıtlarının reel durumu gösterdiği ve davacının İzmir … İcra Dairesi … E. sayılı dosyada 04.01.2018 tarihinde başlattığı takip dosyasında takip tarihi itibariyle 6.980,91 USD alacaklı kaldığı, davacı ve dava dışı … Ltd. Şti. … Şirketler Grubu bünyesinde yer alan iki farklı şirket olduğu, tüm taşımanın (biri hariç) denizyolu ile gerçekleştirildiği, yükleme notaları’nda ve Gümrük Çıkış Beyannamelerinde eşyanın göndereni ve mali sorumluluk sahibi davalı şirket gösterildiği, davacı ve dava dışı … Ltd. Şti. adına, nam ve hesabına gerçekleştirilmiş ihracat işlemine rastlanmadığı, Takip konusu davacı alacağının sabit olduğu, vesaikin çapraz kontrolleri ile kesinlik kazandığı, cari hesap sözleşmesinin yazılı yapıldığına ve davacının davalı adına tanzim ettiği faturaların içeriğine yönelik olarak alındıkları tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunduğuna dair bir delil ibraz edilmediği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemi ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça kargo sevkiyat işlemleri, gümrükleme ve sigorta hizmetleri ile nakliye işlemlerinin başından sonuna kadar yönetimi hizmetini davalı tarafa verdiği, kısacası navlun komisyoncusu sıfatı ile hareket ettiği, davacı şirket tarafından dava dışı gemi acente işletmecisi firmalardan hizmet satın alındığı ve davalı şirkete hizmet vererek buna ilişkin faturaların düzenlendiği, gemi taşıma işlerine ilişkin konşimento içeriğinde freighforwarder sıfatı ile hizmet işini üstlendiği anlaşılmıştır. Davacı şirketin taşıma hizmetlerinde uluslararası kargo taşımacılığında sevkiyat işlemlerini yönettiği, belirli bir komisyon karşılığında aracılık faaliyetini taşıma işleri komisyoncusu sıfatı ile yürüttüğü anlaşılmış, asıl taşıyan sıfatının olmadığı görülmüştür. Taşıma işleri organizatörlüğü yönetmeliği ve TTK Md. 917 hükümlerine göre davacının taşıma işleri komisyoncusu olduğunun kabulü gerektiği görülmüştür. Yapılan hizmete konu taşımalar için düzenlenen belge ve faturaların kısmen dosyaya sunulduğu, ayrıca bilirkişi incelemesine açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça iddia edilen şekilde bir alacağın doğmadığı, zira davacı şirketin bulunduğu kurum tarafından yapılan usulsüz işlemler nedeniyle bu şekilde belgelerin düzenlendiğinin ve alacaklı gösterildiğinin iddia edildiği, usulsüzlükler nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunulduğunu, bu alacağı da kapsar şekilde ayrıntılı incelemenin hali hazırda yapıldığını ve sonuç itibariyle iddia edilen alacağın doğmadığının beyan edildiği, buna göre davalı tarafça icra takibine konu edilen alacak kalemleri yönünden Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde devam eden soruşturmaya konu olup olmadığının tespiti gerektiği ancak yapılan incelemeye göre İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yapılan soruşturmada davacı şirket kayıtları yönünden herhangi bir suç duyurusu veya şikayetin bulunduğu kaydın tespit edilemediği, bu nedenle davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nezdinde gerekli değerlendirmelerin dosyamızda yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Buna göre, soruşturma dosyasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket ile dava dışı … Ltd. Şti’nin farklı şirketler olduğu, aynı grup bünyesinde oldukları ancak her bir şirket yönünden farklı iş gruplarının bulunduğu ve kayıtların ayrı ayrı tutulduğu anlaşılmıştır.
Davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme ve davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, davacı şirket tarafından davalıya taşıma hizmetinin verildiği ve bu hizmet karşılığı düzenlenen faturaların davalı tarafa teslim edildiği, teslim edilen faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, taraflar arasında BA-BS form mutabakatlarının mevcut olduğu ve her iki tarafın düzenlediği formlarda gösterilen fatura tutarlarının birbiri ile uyumlu olduğu, taraflar arasında ticari ilişkide döviz üzerinden faturalandırma ve ödemelerin gerçekleştiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafa ait defterler ile davalı defterlerinde kur düzenlemelerinin düzenli yapılmamış olması nedeni ile TL cinsinden bakiyelerinde uyuşmazlık var ise de, davacı defterlerinde gösterilen kayıtların reel duruma uygun olduğu ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.980,91 USD alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Gerek davalı defterleri gerekse davacı defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve bu incelemeler doğrultusunda düzenlenen bilirkişi raporlarının dosyadaki verilere uygun, denetlenebilir ve hüküm oluşturulmasında kanaat edinilebilir nitelikte olduğu ve hükümde raporlara dayanılabileceği anlaşılmıştır. Yapılan inceleme sonucuna göre, dava konusu icra takibinde gösterilen alacak miktarı kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu, bu haliyle davalının itirazında haksız olduğu, gerek taraflar arasındaki ilişkinin niteliği, gerekse alacağın fatura ve sözleşmeye dayalı ilişki olduğu dikkate alınarak alacağın likit olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmış, icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği görülmüş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN KABULÜNE,
İzmir … icra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline, takibin 6.980,91 USD asıl alacak üzerinden devamına,
İcra İnkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hüküm olunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 1.799,73 TL harçtan, peşin alınan 318,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.431,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 172,83 TL başvuru harcı, 3.100,00 TL Bilirkişi ücreti, 327,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 3.599,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2021

Yazman …
E -imzalıdır

Yargıç …
E -imzalıdır