Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/129 E. 2021/612 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/129 Esas
KARAR NO : 2021/612

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen 29/01/2018 tarihli dava dilekçesi ile, davacının alacağının sağlanması amacıyla davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davacı ve davalı arasındaki ilişkide davalının ediminin satış bedelini ödemek olduğunu, BK 89 para borçlarının ödeme yerini düzenmekte olduğunu, Hukuk Genel Kurulunun … esas, … sayılı kararlarında da aynı konunun beyanları doğrultusunda açıklandığını, ve özel yetkinin genel yetkiyi ortadan kaldırmayacağını, varlığını sürdüreceğini, dolayısıyla alacaklının dava ve icra takibini her iki yetkiye göre de açabileceğini karara bağladığını, bu kararlar doğrultusunda yetki itirazının reddinin gerektiğini, davacı ile davalı arasında süren ticari ilişki neticesinde davacının davalıdan cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere 9.971,00 TL alacağının bulunduğunu, düzenlenen faturaların, açık fatura olarak borçlunun ticari işletme adresine ve vergi numarasına kesildiğini, faturalara yasal süresi içinde bir itiraz gelmediğini, borçlunun itirazının haksız olduğunu, haksız ve dayanaksız olarak yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, borçlunun %20 den aşağıda olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen 19/02/2018 tarihli cevap dilekçesi ile, İzmir İcra Müdürlüğünün ve İzmir Mahkemelerinin yetkisiz olması nedeniyle yetki itirazlarının bulunduğunu, davalı şirket alacaklı firmaya olan borçlarının ticari defter kayıtları ile bankanın ödeme emirlerindeki miktarların birbirini tutmadığını, alacaklı firmanın icra takip dosyasındaki ödeme emirlerinde belirtmiş olduğu miktarlarda bir borcunun olmadığını, alacaklı firmaya olan “cari hesap” sisteminde çalışmış olduğunu borcun ve alacağın likit olmadığını, rakamları kesin olmayan muhtelif borçların vadesinin gelmediğini, icra takip dosyasında tüm faturalara ve ticari kayıtlara karşı itiraz ettiklerini, davalının 9.971,00 TL likit ve aynı zamanda vadesi gelmiş bir borcunun olmadığını, davacı şirketin ticari defter kayıtları ile takibe konu edilen alacak miktarların birbirini tutmadığını, borç olması halinde bu durumun yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle borca itiraz ettiklerini, davalı tarafa tebliğ edilmeyen ve tebliğ edilen tüm belgelerin içeriğine ve buna bağlı olarak tüm borca ve tüm ferilerine, birikmiş faizine ve avans faizi ile fahiş faiz oranına itiraz ettiklerini, alacağın likit ve hesap edilebilir olmadığından, alacağın ancak bilirkişi incelemesi neticesinde tespiti gerektiğinden, davalı şirketin icra takibine itirazının kötü niyetli bulunmadığından şartları oluşmayan inkar tazminatı talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasında davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf taraflar arasında cari hesap ilişkisinin olduğu beyan etmiş, ticari satışa dayanıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar yetki itirazında bulunulmuş ise de taraflar arasında varlığı kabul edilen ticari ilişkinin satıma dayalı olduğu ve para alacağının talep edildiği, söz konusu uyuşmazlıkta alacaklının bulunduğu yer İcra Dairleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğu görülmekle, Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmış, yetki itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
Dava konusu İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış yapılan incelemesinde: alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, 9.971,00 TL asıl alacak üzerinden takibin başlatıldığı, davalı şirket vekili tarafından 07/06/2017 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edildiği, 07/06/2017 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların bağlı olduğu Vergi Dairelerine müzekkereler yazılarak taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir şekilde uyuşmazlık konusu edilen döneme ilişkin olarak düzenlenen faturaların defterlere kaydına ilişkin düzenlenen BA, BS formları istenerek dosyamız içine alınmıştır.
Davacı tarafça taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılması isteminde bulunulduğu görülmekle, davalıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) gönderildiği, davalı şirket adına meşruhatlı davetiye çıkarılarak ticari defter ve kayıtların dosyaya sunulması veya bulunduğu adresin bildirilmesinin istendiği, Yönerge Mahkemesi tarafından davalı tarafa çıkarılan meşruhatlı davetiye sonucu ticari defterlerin bulunduğu yerin adresinin bildirildiği ancak bildirimin süresinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak ve takibe konu alacağın tespiti konusunda rapor düzenlenmek üzere atanan SMMM bilirkişiye dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 17/02/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; 2015 hesap döneminde muhtelif tarihlerde … A.Ş nin … A.Ş ye 4 adet faturaya konu toplam 12.030,80 TL emtia satışı gerçekleştirdiğini, gerçekleştirilen satışa ilişkin … A.Ş den 2.010,48 TL tahsil edildiğini, buna mukabil ayrıca … A.Ş tarafından 21.07/2015 tarih ve … NOLU 49,32 TL tutarlı fatura kesinldiğini, davacı firmanın, icra takibinin başlatıldığı 26/05/2017 tarihi itibariyle … A.Ş den satışı yapılan hırdavat malzemeleri karşılığında 9.971,00 TL alacağının bulunduğunu, davacı tarafından teslim edilen malların eksik veyahut kusurlu olduğuna dair taraflarca bir belge düzenlendiğine veya bir yazışma yapıldığına ilişkin bir bilginin dosyaya bulunmadığını, davalının söz konusu faturalara ilişkin yasal süresi içerisinde yapmış olduğu bir itirazının dosya münderecatında yer almadığını, gerçekleştirilen satışa ilişkin olmak üzere ödeme tarih ve vadesini içerir davacı ve davalı tarafından imza altına alınanan ve dosyada sunulan herhangi bir sözleşmenin olmadığını, davacı … A.Ş nin davalı şirket … A.Ş ye gerçekleştirdiği mal satışları sonucunda faturalara konu asıl alacağının doğduğu ve bu tutarın 9.971,00 TL olduğu ve takip tarihi itibarile hesaplanabilecek bir temerrüt faizinin olmadığı kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekilinin raporu itiraz ve beyan dilekçesi sunduğu görüldü.
Dosyanın yapılan incelemesinde, davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari satışa dayalı ilişki olduğu ve davacı tarafından davalıya satışı gerçekleştirilen ürün bedellerinin cari hesapta gösterilen kadar kısmının ödenmediği iddiası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça borca, yetkiye ve borcun ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Takibin durdurulması kararı ile dava tarihi dikkate alındığında yasal süresi içinde davanın açıldığının kabulü gerektiği görülmüştür. Davalıya ait ticari defter ve kayıtların verilen süre içinde inceleme için hazır edilmemesi nedeni ile davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamamıştır. Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre davacı tarafça satışı gerçekleştirilen ürünlere ilişkin düzenlenen faturaların cari hesapta kayıtlı olduğu, bu faturalar karşılığı davalı tarafça belli tarihlerde ödeme yapıldığı, davacı tarafından düzenlenen faturalara ilişkin herhangi bir itirazın tespit edilemediği anlaşılmıştır. Davalı defterleri her ne kadar incelenememiş ise de davalı şirketin bağlı olduğu vergi dairesi ile yapılan yazışmada davacı tarafça düzenlenen faturaların defterlere kaydedildiği hususunun kabulünü gerektirir şekilde davalı şirketin beyanname düzenlediği ve düzenlediği BA formunu Vergi Dairesine sunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın düzenlediği BA formu karşılığı olarak aynı bedelde faturanın davacı tarafından davacı şirketin bağlı olduğu Vergi Dairesine aynı dönem itibari ile BS formu düzenlenmek üzere beyan edildiği, 8.450,00 TL tutarında faturanın birbirini doğruladığı, davacı tarafça talep edilen bakiye bedel yönünden düzenlenen faturanın yasal beyan sınırları altında kaldığından Vergi Dairelerine beyan edilmediğinin kabulü gerektiği, davacı şirketin yasal defterlerini usulüne uygun şekilde tuttuğu ve defterlerin birbirini doğruladığı dikkate alınarak lehine delil olarak kabulü gerektiği, buna göre icra takibine konu alacağın doğduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça her ne kadar alacağın muaccel olmadığı beyan edilmiş ise de fatura tarihleri ve düzenlenen beyanname tarihleri dikkate alındığında alacağın muaccel olmadığını gösterir herhangi bir anlaşma veya sözleşmenin davalı tarafından dosyaya sunulmadığı, bu nedenle alacağın muaccel olduğunun kabulü gerektiği görülmüştür. Davalı tarafça her ne kadar alacağın likit olmadığı beyan edilmiş ise de taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve cari hesabın varlığı ile niteliği dikkate alındığında alacağın likit olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Sonuç itibari ile davalının icra takibine itirazında haksız olduğu, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
DAVANIN KABULÜNE
İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazın iptaline, takibin 9.971,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İcra İnkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hüküm olunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 681,11 TL harçtan, peşin alınan 170,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 510,83 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 211,38 TL başvuru harcı, 550,00 TL Bilirkişi ücreti, 296,40 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.057,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2021

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır