Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/120 E. 2022/968 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/120
KARAR NO : 2022/968

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 25.01.2018 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında francihising sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin Ankara’da “… …” ünvanı ile faaliyet gösterdiğini, davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini, fesih için süre tanınmadığını, fesih ihtarında müvekkilini suçladığını, müvekkilinin faaliyetini sözleşmeye uygun olarak yaptığını, sosyal medya hesaplarında sözleşmeye aykırılığın bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeye uygun hareket etmediği iddiasının yerinde olmadığını, davalının sosyal medya hesaplarını kullandığını, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Çukurambar bölgesinde müvekkilin onayı olmadan başka bir şube açtığını, şikayetler sebebiyle müvekkilinin itibar kaybına uğradığını, sözleşmenin sona ermesinden sonra müvekkilinin işyerinin görsellerinin davalı tarafından kullanıldığını, müvekkilinin telefonu yerine kendi telefonlarını koyduklarını, sözleşmenin haksız feshedildiğini belirterek feshin haksız olduğunun tespitini, davacının müspet ve menfi zarar karşılığı 3.500-TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin haklı feshedildiğini, müvekkili şirket ile … ve …, … arasında franciheing sözleşmesi yapıldığını, bu kişilerin şirketi kurararak sözleşmenin şirket için uygulandığını, sözleşmenin maddelerini açıklayarak davalı ünvanın … … olarak kararlaştırıldığını, ancak davacının bunun dışında ünvan kullandığını, … markasının kurumsal hesaplarını kullanmadığını, kişisel hesaplarını kullandığını, açıkladığı sebeplerle davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, aynı bölgede başka şube açılmadığını, müvekkilinin haksız uygulamasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirkete ait ticari defter ve kayıtları, müvekkil şirketin ticari sicil gazetesi kayıtları, taraflar arasında yapılan 23.12.2015 tarihli sözleşme, davalının gönderdiği ihtarname, davalıya gönderilen İhtarname, cihaz teslimine ilişkin tutanak, müvekkil şirkete ait faturalar, ticari defter, belgeler ve sosyal medya hesabı üzerinde bilirkişi incelemesi, yemin, tanık ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; marka ve tasarım tesciline ait belgeler, taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesi, Karşıyaka 5. Noterliği 27.11.2017 tarih … yevmiye nolu ihtarname, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar mahkemesi …/… D.iş dosyası, Ankara 32. İcra Müdürlüğü 2018 E. Sayılı dosya içeriği, davacı ile müvekkil yetkilisi/çalışanları arasında yapılan yazışmalar ile davacı tarafından yapılan sosyal medya paylaşımları, müvekkile, müvekkil ortak ve çalışanlarına ve de davalı/davalı ortaklarına ait mail/sosyal medya hesapları üzerinde inceleme, yasal defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi, tanık anlatımları, yemin ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 13.12.2018 tarihli oturumunda talimat bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 30.04.2019 tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak, 23.12.2015 tarihli sözleşmenin haksız feshine karar verilmesi halinde davacı … şirketinin bu sözleşmeden dolayı 638.005,64-TL kaybı bulunduğu, uygulanacak faiz için sözleşmede herhangi bir maddeye rastlanılmadığı, ticari işlerde faiz oranının taraflarca kararlaştırılmadığı hallerde ana para ve temerrüt faiz oranları TTK 9. Maddesinde yapılan atıf gereğince 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun hükümleri çerçevesinde tespit edileceği, 3095 sayılı kanunun 1. Mdsi uyarınca kanuni ana para faiz oranının yıllık % 9 olduğu, dava tarihinde merkez bankası faiz oranlarının reeskont işlemlerinde % 8,75, avans işlemlerinde % 9,75 olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili 21.05.2019 tarihli rapora beyan dilekçesinde yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davacı taraf rapora karşı beyan vermemiştir.
Mahkememizin 24.12.2019 tarihli oturumunda talimat ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 31.01.2020 tarihli ek raporunda, Ankara 1. Fikri ve Sinai Haklar Ceza Mahkemesinden dosyaya kazandırılan 10.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda feshin haksız olduğu görüşünün beyan edildiği, kök raporda belirtilen 23.12.2015 tarihli sözleşmenin haksız feshine karar verilmesi halinde davacı … Estetik Güzellik Eğitim Sağlık Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin bu sözleşmeden dolayı 638.005,64-TL’den, 20.000,00-TL fazla yazılan kira düşüldüğü takdirde 618.005,64-TL kaybı bulunduğu, davalı vekilinin itiraz dilekçesin de belirttiği üzere davacı fesihden sonra aynı sektördeki faaliyetine devam ettiği, hesaplanan zarardan indirim olup olmayacağı takdirinin mahkemeye ait olduğu, kök raporda belirtildiği üzere uygulanacak faiz için sözleşmede herhangi bir maddeye rastlanılmadığı, ticari işlerde faiz oranının taraflarca kararlaştırılmadığı hallerde anapara ve temerrüt faiz oranları TTK’nun 9’uncu maddesinde yapılan atıf gereğince 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri çerçevesinde tespit edileceği, 3095 sayılı kanunun 1. maddesi uyarınca kanuni anapara faiz oranının yıllık % 9 olduğu, dava tarihinde merkez bankası faiz oranları reeskont işlemlerinde % 8,75 avans işlemlerinde % 9,75 olduğunun görüldüğünü bildirmiştir.
Davalı vekili 24.02.2020 tarihli rapora beyan dilekçesinde yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davacı taraf rapora karşı beyan vermemiştir.
Mahkememizin 18.03.2021 tarihli oturumunda talimat bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişiler ibraz ettiği 15.02.2022 tarihli raporunda, taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesinin 5.1l ve 7.2 maddelerinde, sözleşmeye aykırı hareket edilmesi halinde ihlalin yazılı olarak ihtar edileceği, karşı tarafın edimini yerine getirmesi için 7 günlük süre verileceği, buna rağmen ihlalin devam etmesi halinde sözleşmenin fesih edileceğinin kararlaştırıldığı, dosya kapsamındaki belgeler uyarınca; davalı yan tarafından aykırılığın giderilmesi için süre verilmeksizin sözleşmenin feshedildiğine, bahsi geçen aykırılıkların 7 gün içerisinde düzeltilebilecek nitelikte bulunduğuna, ihtarnamede sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği beyan edilmişse de, feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, kök raporda belirtilen 23.12.2015 tarihli sözleşmenin haksız feshine karar verilmesi halinde davacı … Estetik Güzellik Eğitim Sağlık Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti’nin bu sözleşmeden dolayı 638.005,64-TLden 20.000,00-TL fazla yazılan kira düşüldüğü takdirde 618.005,64-TL kaybı bulunduğu, davalı vekilinin itiraz dilekçesinde belirttiği üzere davacı fesihten sonra aynı sektördeki faaliyetine devam ettiği, dolayısıyla hesaplanan zarardan indirim olup olmayacağı takdirinin mahkemeye ait olduğu, kök raporda belirtildiği üzere uygulanacak faiz için sözleşmede herhangi bir maddeye rastlanılmadığı, ticari işlerde faiz oranının taraflarca kararlaştırılmadığı hallerde anapara ve temerrüt faiz oranları TTK’nun 9. maddesinde yapılan atıf gereğince 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri çerçevesinde tespit edileceği, 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca kanuni anapara faiz oranının yıllık 9 olduğı, dava tarihinde merkez bankası faiz oranları reeskont işlemlerinde % 8,75, avans işlemlerinde % 9,75 olduğunun görüldüğünü bildirmişlerdir.
Davalı vekili 23.03.2022 tarihli rapora beyan dilekçesinde yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davacı taraf rapora karşı beyan vermemiştir.
Dosya kapsamı itibariyle alınan rapor yeterli görüldüğünden yeni bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacı ile davalı arasında francihising sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin Ankara’da “… …” ünvanı ile faaliyet gösterdiğini, davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini, fesih için süre tanınmadığını, fesih ihtarında müvekkilini suçladığını, müvekkilinin faaliyetini sözleşmeye uygun olarak yaptığını, sosyal medya hesaplarında sözleşmeye aykırılığın bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeye uygun hareket etmediği iddiasının yerinde olmadığını, davalının sosyal medya hesaplarını kullandığını, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Çukurambar bölgesinde müvekkilin onayı olmadan başka bir şube açtığını, şikayetler sebebiyle müvekkilinin itibar kaybına uğradığını, sözleşmenin sona ermesinden sonra müvekkilinin işyerinin görsellerinin davalı tarafından kullanıldığını, müvekkilinin telefonu yerine kendi telefonlarını koyduklarını, sözleşmenin haksız feshedildiğini belirterek feshin haksız olduğunun tespitini, davacının müspet ve menfi zarar karşılığı 3.500-TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporlarına göre davalı şirketin fesih ihbar süresine uyulmaksızın davacıyla yapılan sözleşmeyi fesih ettiğini, fesih için haklı sebebin mevcut olmadığı, davacı vekili haksız fesih sebebiyle müspet ve menfi zararının tahsilini talep etmiş ve bilirkişiler tarafından da davacının franchising sözleşmesi gereğince 618.005,64 TL kaybolduğunu belirtmişler ise de, belirtilen kalemlerin davacıya ait iş yeri kirası ve davacının iş yerinin çalışması için gerekli giderler ve personel ödemeleri olduğu ve davacının halen aynı meslekte çalışmasına devam ettiği, yapılan harcamaların mesleğin yapılması için gereken harcamalar olduğu, zayi olan bir harcamanın olmadığı ve sözleşmenin feshi sebebiyle davacının zararının olmadığı anlaşıldığından;
Davanın kısmen kabulü ile; davalının davacı şirket ile yapmış olduğu 23/12/2015 tarihli franchising sözleşmesinin davalı tarafından feshinin haksız olduğunun tespitine, davacının müspet ve menfi zarar talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
Davalının davacı şirket ile yapmış olduğu 23/12/2015 tarihli franchising sözleşmesinin davalı tarafından fesihinin haksız olduğunun tespitine,
Davacının müspet ve menfi zarar talebinin reddine,
2-Alınması lazım gelen 80,70-TL harçtan, peşin alınan 59,78-TL ‘nin mahsubu ile bakiye 20,92-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ilk masraf 100,88-TL, bilirkişi ücreti 2.150-TL, posta ve müzekkere gideri 344-TL olmak üzere toplamı 2.594,88-TL yargılama giderinin takdiren 1/2 1.297,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafının davacı üzerine bırakılmasına,
6-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza