Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1082 E. 2022/620 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1082
KARAR NO : 2022/620

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
—————————————————————————————————————–
BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
…. ESAS – …… KARAR SAYILI DOSYASI
.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
—————————————————————————————————————–
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
.

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) ASIL DAVA DOSYASINDA
Davacı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi vekili 20.09.2018 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı … …Protez Ve Medikal Sistemler Sanayi Ticaret Anonim Şirketinden 3 adet faturaya dayalı olarak alacaklı olduğunu, şimdilik 7.000 Euro üzerinden dava açtıklarını, her bir fatura için İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … E, …… E ve ……E sayılı dosyalarıyla takibe geçtiklerini, davalının 28.12.2017 tarihinde takibe itiraz ederek tüm takipleri durduğunu, davalının faturalara itiraz etmediğinden alacağın sabit olduğunu belirterek İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … E, ……… E ve …… E sayılı dosyalarında yapılan itirazların iptaline ve takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Medikal Sistemler …Turizm Gıda İnşaat İthalat İhracat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi vekili 22.10.2018 tarihli cevap dilekçesinde; yapılan 3 ayrı icra takibi değerlerinin 48.653,15 Euro, 155.690,08 Euro ve 10.988,38 Euro olduğu, takibe itirazların iptali davasının kısmi dava olarak açılamayacağını, hukuki yarar bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, alacak miktarının belirli olduğunu, yine davanın usulden de reddi gerektiğini, müvekkilin böyle bir borcunun bulunmadığını, davacı alacaklı olduğunu iddia eden şirkete 04.01.2016 düzenleme tarihli – 06.06.2016 ödeme tarihli – 1.396.203-TL bedelli senet verildiğini, senet bedelinin davacıya ödendiğini ve senedin iade alındığını, borcun kapandığını, başkaca bir borcun bulunmadığını, faturanın tek başına alacağı gösteremeyeceğini belirterek davanın reddini ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 22.10.2018 tarihli beyan dilekçesinde; tensiben alacağın “TL” olarak bildirilmesinin istendiği ve bu nedenle döviz cinsinden olan alacaklarını harca esas olmak üzere şimdilik 51.626,20 TL olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili 27.12.2018 tarihli beyan dilekçesinde; davalının cevap dilekçesinde bildirdiği senedin ödenmediğini, bu senedin müvekkili tarafından kaybedildiğinden İstanbul 16 ATM’nin… E – ……. K sayılı 12.07.2018 tarihli kararıyla iptal edildiğini ve bu kararın 26.12.2018 tarihinde kesinleştiğini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin 30.05.2019 tarihli beyan dilekçesiyle; 16.05.2019 tarihli celsede ödeme amaçlı olarak verilen senedin davalının eline nasıl geçtiğine ilişkin beyanda bulunması için süre verildiğini, 29.05.2019 tarihinde senedin ön ve arka yüz fotokopisinin mahkemeye sunulduğunu, senedin ödenerek teslim alındığını, aslının ibraz edileceğini, borcun kapandığını, davacı şirket kıymetli evrak iptali davası açmış ise de bunun bir değer ifade etmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 26.08.2019 tarihli beyan dilekçesiyle; senet aslının davalı tarafından dosyaya ibraz edilmesinin istendiği, senedin renkli fotokopisinin sunulduğunu, 459 sayılı VUK’un 7.000-TL’yi aşan her tutar ve ödemelerin finansal kurumlar aracılığıyla yapılması gerektiğini, davalı şirketin ödemeyi tevsik eden belgelerini mahkemeye sunmasını istediklerini, elden ödeme yapılması durumunda ise buna ilişkin belgelerin verilmesinin gerektiğini, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini talep etmiştir.
Davalı vekili 03.10.2019 tarihli beyan dilekçesinde; senedin aslının mahkemeye sunduklarını, davacının senedin aslını zayi davasına konu ettiğini, yeniden aynı senedin düzenlenmesinin mümkün olmadığını, şirketi temsile yetkili kişilerin … ve …’nun senedin altında …’nun (22.08.2013’den 25.01.2016 tarihine kadar şirketi temsile yetkili) imzasının bulunduğunu, …’nun senet tarihinden kısa bir süre sonra temsil yetkisinin sona erdiğini, davacı şirket yetkililerinin kendisinin akrabası olduğunu, müvekkili şirketi borçlandıran …’nun davacı şirkette hissesi bulunduğunu, davacı şirketin temsilcisi Senem Kobaş’ın …’nun kızı olduğunu, her iki şirketle de organik bağı bulunan ve senedi imzalayan …’nun ikinci kez tahsilat yapmaya çalıştığını, senet zayi davası açarak senedin kaybolduğunu iddia ettiklerini, davacı … Ltd. Şti.’nin senedin arkasında kaşe ve imzasının bulunduğunu, senedin borçlusunun senet bedelini ödediğinde senedi iade aldığını, bu karinenin aksini davacının ispatlaması gerektiğini belirtmiştir.
Davacı vekili 13.11.2019 tarihli beyan dilekçesinde; davalı tarafın senet bedelinin ödendiğini iddia ettiğini, müvekkili şirket ortağı ve yetkilisi ……..’nun dava konusu senedin iptali için 08.08.2017 tarihinde dava açtığını, şirketin o dönem yetkilisi …… ve hali hazırdaki yetkisi …’nun 19.06.2016 tarihinde iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçundan ……..’tan şikâyetçi olduğunu, dava dışı … Döküm A.Ş. ile davalı …….. A.Ş. arasında organik bağ olduğunu,…….. A.Ş. ve … A.Ş.’nin tek sahibinin ……olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
Davacı vekili 17.12.2019 tarihli beyan dilekçesinde; Karşıyaka CBS’ne senedin elinden rızası dışında çıkması nedeniyle mahkemenin 03.12.2019 tarihli 1 nolu ara karar gereğince suç duyurusunda bulunduklarını, ancak soruşturmanın beklenmesine gerek olmadığını, davalının 1.396.203-TL ödeme yapmasını ispatlaması gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili 07.02.2020 tarihli beyan dilekçesinde; senet iptali davasında müvekkilinin bu davadan haberinin olmadığını, senet bedelinin ödendiğini ve taraflara iade edildiğini, defter ve kayıtların incelemesini talep etmiştir.
B-) BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
…… ESAS – …….. KARAR SAYILI DOSYASI
Davacı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi vekili 20.09.2018 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı … …Protez Ve Medikal Sistemler Sanayi Ticaret Anonim Şirketinden 1 adet faturaya dayalı olarak alacaklı olduğunu, şimdilik 50.000-TL üzerinden dava açtıklarını, bu fatura için İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla takibe geçtiklerini, davalının 28.12.2017 tarihinde takibe itiraz ederek takibi durduğunu, davalının faturalara itiraz etmediğinden alacağın sabit olduğunu belirterek İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Medikal Sistemler …Turizm Gıda İnşaat İthalat İhracat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi vekili 07.11.2018 tarihli cevap dilekçesinde; davacı şirketin İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan icra takibinde alacağın 1.008.749,21-TL olduğunu, takibe itirazın iptali davasının kısmi dava olarak açılamayacağını, hukuki yarar bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, alacak miktarının belirli olduğunu, yine davanın usulden de reddi gerektiğini, müvekkilin böyle bir borcunun bulunmadığını, cari hesaplarının kontrol edilmesiyle borcunun bulunmadığının belirleneceğini, yine İzmir 5 ATM’nin ……… E sayılı dosyasında açtığı davanın derdest davayla konusu ve hukuki sebeplerinin aynı olduğunu, HMK m. 166 gereğince davanın reddinin gerektiğini belirterek öncelikle dosyanın İzmir 5 ATM’nin ….. E sayılı dosyasıyla birleştirilmesi daha sonra davanın reddini ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 1 ATM …….. E – …. K sayılı kararla davanın İzmir 5 ATM’nin ……. E sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar vermiş ve bu karar üzerine dosya mahkememiz dosyasıyla birleştirilmiştir.
Asıl ve Birleşen Davalar; Taraflar arasında yapılmış olan mal satımına ilişkin ticari sözleşmeden doğan alacağa istinaden yapılan takiplere itirazların iptali davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … E, …….. E, ……… E ve … E sayılı dosyaları, tarafların defter ve kayıtları incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında; takip alacaklısı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin, takip borçlusu … …… Ve Medikal Sistemler Sanayi Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 40.000 Euro asıl alacak ile işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.653,15 Euro alacak üzerinden 18.10.2014 tarihli 1 adet faturaya dayalı olarak 20.12.2017 tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği borçluya ödeme emrinin 21.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 28.12.2017 tarihinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazında ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu belirlenmiştir.
İzmir 4. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasında; takip alacaklısı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin, takip borçlusu … …Protez Ve Medikal Sistemler Sanayi Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 128.000 Euro asıl alacak ile işlemiş faiz olmak üzere toplam 155.690,08 Euro alacak üzerinden 18.10.2014 tarihli 128.000 Euro bedelli faturaya dayalı olarak 20.12.2017 tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği borçluya ödeme emrinin 21.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 28.12.2017 tarihinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazında ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu belirlenmiştir.
İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2017/16399 Esas sayılı dosyasında; takip alacaklısı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin, takip borçlusu … …Protez Ve Medikal Sistemler Sanayi Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 9.000 Euro asıl alacak ile işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.988,38 Euro alacak üzerinden 25.09.2014 tarihli 9.000 Euro bedelli faturaya dayalı olarak 20.12.2017 tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği borçluya ödeme emrinin 21.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 28.12.2017 tarihinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazında ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu belirlenmiştir.
İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında; takip alacaklısı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin, takip borçlusu … ……Ve Medikal Sistemler Sanayi Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 840.514-TL asıl alacak ile işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.008.749,21-TL alacak üzerinden 30.12.2015 tarihli 840.514-TL bedelli faturaya dayalı olarak 20.12.2017 tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği borçluya ödeme emrinin 21.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 28.12.2017 tarihinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazında ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu belirlenmiştir.
Mahkemece 13.02.2020 tarihli ara kararla davacı ve davalı tarafın defter ve kayıtlarının incelenmesi için karar verildiği, bu karara istinaden bilirkişi ……..’dan alınan 26.06.2020 tarihli raporda; davacı ve davalının defter ve kayıtlarının incelendiği, davacının defter ve kayıtlarında; 1.405.493,16-TL alacaklı görüldüğü, davacının, davalıdan aldığı 06.06.2016 vadeli senedin cari hesap kaydından düşürüldüğü, senedin tahsil edildiğine dair bir kayıt yapılmadığı, senedin alınan senetler hesabında durduğu, davacının cari hesap alacağının senedin tahsil edilmemesi halinde 1.396.203-TL olduğu; davalının defter ve kayıtlarının incelenmesinde; davacıya verilen 06.06.2016 tarihli senedin davalının kayıtlarında yer almadığını, 2016 yılı sonu itibariyle davacının 1.149.295,07-TL alacaklı görüldüğü, 24.04.2016 vadeli 27.000-TL bedelli çekin borçlusunun ………. olup, davacının kayıtlarında yer almayan bu çekin davalı tarafından verildiğinin ispati halinde davacının borcuna yazılabileceği, yine 30.05.2016 vadeli 25.000-TL bedelli 3gen …… Ltd. Şti. tarafından verilen çekinde davalı tarafından ispatlanması halinde davacının borcuna yazılacağını, yine 02.04.2016 tarihli 20.000-TL bedelli borçlusu ………. olan çekin de davacıya davalı tarafından verildiğinin ispati halinde davacının borcuna yazılacağını, sonuç olarak davacının ve davalının 2016 yılı yasal defterlerine göre 2015 yılından devir 1.230.135,23-TL bakiyenin davacı alacağı olarak davalı defterlerine kayıtlandığını, davalının davacıya verdiği 06.06.2016 vadeli senedin davalının kayıtlarında yer almadığı, davalının kayıtlarında yer alan ve davacıya verildiği belirtilen 3 adet çekin davacı kayıtlarında bulunmamasına rağmen verildiğinin ispatlanması halinde davacının alacağından mahsup edileceği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekili 07.12.2020 tarihli beyan dilekçesinde; taraflar arasında cari hesap ilişkisinin sıfırlandığını, senedin davacıya verildiğini ve kayıtlarında yer aldığını, senet bedelinin nakit olarak ödendiği ve iade edildiğini, senet altındaki imzanın …’na ait olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili 26.01.2021 tarihli ıslah dilekçesinde; derdest dava ile birleşen davanın toplam değerinin 101.636,20-TL olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten 9.000 Euro, 128.000 Euro, 40.000 Euro ve 840.514-TL tutarlı faturalardan kaynaklı alacağının bulunduğunu, bu nedenle davayı ıslah etmek istediklerini, davalının defterlerinde de 1.230.135,23-TL alacaklı olduklarının belirlendiğini, 19.01.2021 tarihli celsede verilen süre gereğince davalarını ıslah ettiklerini ve davayı itirazın iptali davasından alacak davasına çevirdiklerini, dava değerinin de 101.636,20-TL’den 1.230.135,23-TL’ye yükselttiklerini ve 1.128.499,03-TL değeri üzerinden harcın (19.280-TL) 26.01.2021 tarihinde yatırıldığını beyan ederek 1.230.135,23-TL’nin 30.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı davasını ıslah ettiği, asıl ve birleşen dava dilekçelerinde alacağın dayanağını 30.12.2015 tarihli – 840.514-TL bedelli, 18.12.2014 tarihli – 40.000 Euro bedelli, 128.000 Euro ve 9.000 Euro bedelli 4 ayrı faturaya dayanarak 4 ayrı takip yaptığı ve alacak kalemlerinin bu faturalardan doğduğu, bu nedenle bilirkişi incelemesinde cari hesap kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı, davacının talebinin cari hesap ilişkisine dayanmayıp doğrudan faturaya dayalı olması nedeniyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …….Esas -………Karar 28.03.2018 tarihli kararında yer aldığı üzere dava konusunun tarafları bağladığı belirlenmiş olmakla her bir faturanın ödenip ödenmediği konusunda bilirkişiden 05.10.2021 tarihli ek rapor alınmıştır. Bu raporda; kök raporda 2016 ve 2017 Yılı defterleri incelenen Davalı … Medikal Sistemler San. Tic. Ltd. Şti. ile … …Protez Ve Medikal Sistemler San. Tic. A.Ş. aynı şirket olup, 2012 yılında Ltd. Şti. olarak kurulan firmada 02.06.2017 tarihinde tür değişikliğine gidilerek unvanın … …Protez Ve Medikal Sistemler San. Tic. A.Ş. olarak tescil edildiği, Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılı öncesine dayandığı, ve 2016 yılına devir rakamı olan 1.230.135,23 TL’nın iki firmada da aynı olduğu, davalının kayıtlarında davacıya vermiş olduğu 06.06.2016 yılı vadeli 1.396.203,00 TL bedelli senedin yer almadığı, davalının 2016 yılı sonu itibari ile kayıtlarına göre davacının 1.149.295,07 TL alacaklı olduğu, 2017 yılına devreden bakiye borcun Nisan 2017’de 4 adet tediye makbuzu ile toplam 1.149.295,07 TL olarak ödendiği ve hesabın sıfırlandığı, takibe konu faturaların dökümü senetteki tutarlara yakın olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili 12.01.2022 ve 24.01.2022 tarihli beyan dilekçeleriyle; şirket defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde ödemenin yapıldığı ve davacı şirkete hiç bir borcunun olmadığı açıkça ortaya çıktığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanıldığını, mahkemece 29.12.2021 tarihli 3 nolu ara karar ile yemin teklifi konusunda beyanda bulunmaları için taraflarına süre verildiği, davacı şirket yetkilisine yemin teklif etmediklerini, yemin delilinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Toplanan deliller ve yapılan incelemeler sonucunda;
Davalı tarafın, davacıya vermiş olduğu 06.06.2016 vade tarihli – 04.01.2016 düzenleme tarihli – 1.396.203-TL bedelli senedin ödenip ödenmediği davanın konusunu teşkil etmekle birlikte öncelikle davacının alacaklı olup olmadığı belirlenmesi için yapılan incelemede davacı asıl ve birleşen dava dilekçelerinde faturaya dayalı alacaklarının bulunduğunu belirtmiş olup, ıslah dilekçesinde de davanın niteliğini tümden ıslah etmeksizin davasına alacak davasına çevirdiğini belirtmiş, ancak alacağın kaynağını ilk dava dilekçesinde olduğu üzere itirazın iptali davasının konusunu teşkil eden takipte yer alan faturalara dayandığı konusunda bir değişiklik yapmamıştır. Davacının talebi her bir takibe dayalı olarak işleme konan faturalardan alacaklı olup olmadığının belirlenmesine dayanmaktadır. Bu halde öncelikle davacı her bir faturadan alacaklı olduğunu ve bu bedellerin ödenmediğini ispatlaması halinde davalının ödeme def’i değerlendirilmiştir.
Her ne kadar tarafların defter ve kayıtlarında davalının dava konusu olarak ileri sürdüğü ve ödeme ile ilgili olarak 04.01.2016 düzenleme tarihli – 06.06.2016 vade tarihli – 1.396.203-TL bedelli senet davalının kayıtlarında yer almamış olsa dahi davacının defter ve kayıtlarında yer aldığı ve daha sonra ise ödemeye ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı ve bilahare bu senedin kaybolduğuna ilişkin olarak İstanbul 16 ATM’de……. E –….. K sayılı 12.07.2018 tarihli kararla iptali hakkında karar verildiği belirlenmiş ise de, bu senedin ödenip ödenmediği dava konusunu teşkil etmiştir. Ancak, bu senedin ödenmesi halinde davalıya iadesi söz konusu olmakla birlikte davalının defter ve kayıtlarında da bu senedin ödeme için verildiği yer almamıştır. Mevcut durumda ticari teamüle göre ödeme yapılan senedin, senedi düzenleyene iadesi gerekmektedir. Ancak, bu durumda senedin davacıya teslim edildiğinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı da bu senedi aldığını defter ve kayıtlarına geçirerek kabul etmiştir. Ancak, davalının ileri sürdüğü ödemeyi defter ve kayıtlarına geçirmemiştir. Bu halde; davalı taraf senedin bedelinin ödendiğini ispatlamak mükelleftir. Davalının defter ve kayıtlarında dahi bu ödemeye ilişkin herhangi bir belge ve kayıt yer almamıştır. Senede karşı senetle ispat kuralı geçerli olduğundan (HMK m. 200 vd.) davacının yazılı delille ispat edemediği bu halde davalının yemin deliline dayandığından ancak ödediğini yemin ile ispat etmesi mümkündür. Davalının yemin teklif etmesi ile davacının şirket temsilcisinin ödemenin yapılmadığı konusunda davasını ispat etmesi gerekmektedir. Ancak, davacı tarafın yetkilisinin yemin etmesi halinde ise artık davalının dava konusu 04.01.2016 düzenleme tarihli – 06.06.2016 vade tarihli – 1.396.203-TL bedelli senetle ödeme iddiası ispatlanamamış olacaktır. Zira senedin ödenmediğini davacı taraf ileri sürmekte ve senedin kaybolduğuna ilişkin olarak İstanbul 16 ATM’nin …….E – …… K sayılı 12.07.2018 tarihli kararla senedin iptali kararı verilmiş olduğundan senedin iadesinin ödeme anlamına gelmesi sonucu ortadan kalkmıştır. Zira davacı taraf senedi ödendiği ve rızayla ödeyen davalı borçluya iade edildiğini kabul etmemekte, davalı da bunun aksini ispat edememektedir. Davalı 12.01.2022 tarihli dilekçesiyle ve 16.03.2022 tarihli celsedeki beyanında davacı tarafa yemin teklif etmediğini beyan etmiştir.
Sonuç olarak; Bu senedin ödenmesi halinde davalıya iadesi söz konusu olmakla birlikte davalının defter ve kayıtlarında da bu senedin ödeme için verildiği yer almamıştır. Mevcut durumda ticari teamüle göre ödeme yapılan senedin, senedi düzenleyene iadesi gerekmektedir. Ancak, bu durumda senedin davacıya teslim edildiğinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı da bu senedi aldığını defter ve kayıtlarına geçirerek kabul etmiştir. Ancak, davalının ileri sürdüğü ödemeyi defter ve kayıtlarına geçirmemiştir. Bu halde; davalı taraf senedin bedelinin ödendiğini ispatlamak mükelleftir. Kendi defter ve kayıtlarında dahi bu ödemeye ilişkin herhangi bir belge ve kayıt yer almamıştır.
Bu nedenle dava kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının ASIL VE BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN davasının KABULÜ ile;
Davacının davalıdan cari hesaba dayalı olarak toplam 1.230.135,23 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesine,
Asıl ve birleşen davalarda Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 84.030,54 TL harçtan asıl dava açılışında alınan 881,82 TL peşin harcın, birleşen dava açılışında alınan 853,88 TL harcın ve asıl ve birleşen dava ıslah sırasında yatan 19.280,00 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 63.014,84 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan asıl dava başvuru harcı 35,90 TL ve peşin harç 881,82 TL, birleşen dava başvuru harcı 35,90 TL ve peşin harç 853,88 TL, asıl ve birleşen dava ıslah harcı 19.280,00 TL ile yazışma ve tebligat gideri 170,50 TL ve bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 22.058,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Asıl ve birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 75.854,73 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2022

Başkan ….
E-İmzalıdır
Üye ………
E-İmzalıdır
Üye ……..
E-İmzalıdır
Katip …
E-İmzalıdır