Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1070 E. 2021/469 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1070 Esas
KARAR NO : 2021/469

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülen olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalılar vekilinin Mahkememize sunduğu 18/09/2018 tarihli dava dilekçesi ile; 08/11/2010 tarihinde davacı …nın babası …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu konumunda ve araç … Mah. … Sokakta seyir halinde iken dava dışı sürücü …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpıştığını, davacı küçüğün yaralandığını, kazanın oluşumunda her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu, kazaya sebep olan araçlardan dava dışı …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … Sigorta A.Ş nezdinde ZMSS poliçesi bulunduğu, bu nedenle bu şirketten tazminat talep etme haklarının doğduğunu, kazaya sebebiyet veren diğer sürücü …’nın … plakalı aracının da … Sigorta A.Ş’den ZMMS’nin bulunduğunu poliçe limitleri dahilinde tazminat taleplerinin olduğunu, kazanın ardından davacı küçüğün tedavisinin Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesinde yapıldığını, kaza sebebi ile davacı küçükte klavikula kırığının oluştuğunu, dava konusu kaza sebebi ile davalı … Sigorta A.Ş’ye 15/08/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, … Sigorta A.Ş’ye 08/08/2018 tarihinde başvurulduğunu, davalı kurumlarca iş bu dava tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik zararına ilişkin tazminatın davalılardan poliçe limitleri dahilinde kusur oranlarına göre başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı sigorta şirketlerine tebliğ edildiği, … Sigorta A.Ş vekilinin 19/10/2018 tarihli yanıt dilekçesi ile; Dava açılmadan önce sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığı için dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiği, davacının motosiklette yolcu konumunda olduğu, koruyucu ekipman giyip giymediğinin araştırılması gerektiğini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettikleri görülmüştür.
… Sigorta Şirketi vekilinin 10/10/2018 tarihli yanıt dilekçesi ile; Dava açılmadan önce sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığı için dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiği, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kaza tarihinde geçerli poliçe teminatının 290.000,00 TL olduğunu, davacının müterafik kusurunun olduğunu, hesaplanan tazminatta indirim yapılması gerektiği, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Dava, 08/11/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında küçük …’nın yaralandığı ve bedensel zarara uğradığı iddiası ile kaza sırasında yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile kazaya karışan … plakalı araçların Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçelerini düzenleyen davalı sigorta şirketlerinden bedensel zararın tazmini istemi ile açılan tazminat davasıdır.
Davacı …’nın doğum tarihi 14/05/2007 olup, kaza tarihinde reşit olmadığından davacıya velayeten anne ve babası Leyla Kırımızı ve … tarafından Mahkememizde iş bu dava açılmıştır.
Davacının yolcu olarak bulunduğu babasına ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketleri tarafından sigortalı … ve … plakalı araçların kaza tarihi itibariyle trafik kayıtları, davalı sigorta şirketleri tarafından dava konusu kaza tarihini de kapsar şekilde düzenlenen ZMMS poliçeleri ve davacı için düzenlenen hasar dosyaları, Kahramanmaraş SGK İl Müdürlüğünden ilgili kayıtlar, Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesinden davacı için düzenlenen tedavi evrakları, celp edilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin Kahramanmaraş CBS’nın … Soruşturma sayılı dosyası Uyap üzerinden istenerek dosyamız içine alınmıştır.
Davacı küçük …’nın karıştığı kazada tarafların kusur oranlarının tespiti için dosya kusur bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 09/07/2019 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüş, yapılan incelemede; Davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMS poliçesi ile sigortalı … plakalı motosiklet sürücüsü olan ve davacının babası olan …’nın kazanın oluşumunda %70 oranında asli kusurlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMS Sİgorta poliçesi ile sigortalı … plakalı otobüs sürücüsü …’nün kazanın oluşumunda %30 oranında tali kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı küçük …’nın meydana gelen kaza nedeni ile geçici iş göremezlik süresi ve kalıcı iş göremezlik oranının tespiti için dosyanın İstanbul ATK’na gönderildiği, İstanbul ATK tarafından düzenlenen 27/01/2021 tarihli 1124 Sayılı rapora göre; Davacı küçüğün geçirdiği kazaya bağlı olarak çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre maluliyetine neden olacak düzeyde bir araz bırakmaması neden ile maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, bir başkasının geçici veya kalıcı olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
ATK raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketi vekilinin verdiği dilekçe ile düzenlenen raporda sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı sonucuna varıldığını ve bu nedenle sürekli olmayan sakatlık halinin poliçe teminatına dahil olmadığının, bu yönden davanın reddi gerektiğini, davacı küçüğün geçici iş göremezlik tazminatına hak kazanmadığını, davacının olay tarihinde 3 yaşında olduğunu ve gelir getirici bir işte çalışmadığını, bu durumda olay tarihinde herhangi bir gelir elde etmediği için davacının geçici iş göremezlik zararınını da doğmadığını, davalı sigorta şirketinin gerek geçici maluliyetten kaynaklı gerekse buna bağlı diğer masraflar bakımından sorumluluğunun kalmadığını beyanla bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesi ile rapora itiraz edildiği, ancak yeniden rapor alınmasını gerektirir herhangi bir kayıt veya belgenin sunulmadığı görülmüş bu nedenle ek rapor isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; 08/11/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı küçük …’nın yaralandığı, geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının oluştuğu iddiası ile gerek kaza sırasında üstünde olduğu motosikletin ZMS Sigorta poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş gerekse kazaya karışan karşı taraf aracın ZMS poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş aleyhine zararın tazmini istemi ile Mahkememiz nezdinde iş bu davanın açıldığı, Mahkememizce yapılan yargılama sırasında kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapıldığı ve bu incelmeye göre davacının bulunduğu araç sürücüsü olan babası …’nın %70 oranında kusurlu olduğu, karşı taraf araç sürücüsünün ise %30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, her ne kadar bu incelemeler yapılmış ise de davacının bedensel zararı yönünden geçici iş göremezlik süresi ve kalıcı iş göremezlik oranının tespiti için İstanbul ATK nezdinde düzenlenen rapora göre davacının kalıcı iş göremezliğinin oluşmadığı, geçici olarak kaza tarihinden itibaren 3 haftaya kadar iyileşeceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. Davacı … kaza tarihi itibari ile 3 yaşında olup herhangi bir gelir elde edici faaliyetinin olması mümkün değildir. Bu nedenle davacının mahrum kalınan herhangi bir kazancının söz konusu olmayacağı ve geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerektiği, Yüksek Yargı Kararları ile belirlenmiştir. Buna göre davacının kalıcı iş göremezlik zararının oluşmadığı gibi geçici iş göremezlik zararının da oluşmadığının kabulü gerektiği dolayısı ile davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunu gerektirir herhangi bir hususun tespit edilemediği ve bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN REDDİNE,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı Sigorta şirketleri kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden vekillerin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre ayrı ayrı 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının davacıya ödenmesine,
Dair karar, kesin yasa yolu kapalı olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/06/2021

Yazman …
e-imza

Yargıç …
e-imza