Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/702 E. 2022/1021 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/702
KARAR NO : 2022/1021

ASIL DAVA

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
—————————————————————————————————————–
B-) BİRLEŞEN İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS – … KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/10/2020
—————————————————————————————————————–
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) ASIL DAVA DOSYASI
Davacı … Sağlık Ürünleri Ltd. Şti. vekilinin htiyati tedbir talepli 20.06.2017 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin sağlık ürünleri üretim ve dağıtımını yapan şirket olduğu, ticari faaliyette bulunduğunu, davalı … tarafından keşidecisi … olan … Bayramyeri Şubesine ait … seri nolu 30.06.2017 tarih 30.000 TL, … seri nolu 30.07.2017 tarih 50.000 TL, … seri nolu 30.08.2017 tarih 65.000 TL, … seri nolu 30.09.2019 tarih 85.000 TL, …seri nolu 30.11.2017 tarih 100.000 TL bedelli çeklerin hamili olarak tanıtan şahıslar tarafından ulaşılarak, çeklerin taraflarına davalı … tarafından ciro edildiğini, keşideciye ait birçok çekin karşılıksız çıktığını, kendilerini tanıtmaktan çekinen şahıslar tarafından müvekkil şirketin ciranta olarak çeklerden sorumlu olduğunu, çekler üzerinde yer alan imzaların şirket yetkililerine ait olmadığının fark edildiğini, çek keşidecisi … (…) ve vekil eden şirket tarafından kendisine ciro edilen … (… MAKİNA KALIP) isimli şahıslar ile bahsi geçen çeklere konu alışverişe ilişkin bir ticari ilişki içerisinde bulunup bulunulmadığı yönünde inceleme yapıldığını, yapılan inceleme sonunda keşideci ile bahsi geçen çeklere konu bir alışverişin bulunmadığını, bunun yanında ciro edilen … ile ise ne öncesinde ne de sonrasında hiç bir ticari ilişki içerisine girilmediğinin tespit edildiğini, çekler üzerindeki imza müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkili şirketin davalı ile hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını yapılan yargılama kapsamında yapılan imza incelemesi ve ticari defterler üzerinden yapılacak tetkikler sonucu ortaya çıkacağını belirterek, müvekkili şirketin belirtilen çekler ile ilgili borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin iptali ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 21.06.2017 tarihli tensip zaptının 9. bendinde çek bedellerinin %30’u oranında teminat yatırıldığında icra takibi yapılmaması yönünde tedbir karar verildiği belirlenmiştir.
Davacı vekilinin 28.06.2017 tarihli beyan dilekçesiyle; dava konusu çek bedellerinin %30’u oranında teminat yatırıldığı takdirde tedbir kararı verildiğini, ayrıca 330.000 TL üzerinden harcın tamamlanmasını istediği, tedbirin tüm 3. kişileri kapsayacak şekilde verilmesini istediklerini ve sadece 30.06.2017 tarihli … numaralı çeke ilişkin olarak tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece 28.06.2017 tarihli ara kararı ile dava konusu çeklerin bankaya ibrazı halinde ödenmemesi ve davalı tarafından icra takibi yapılmaması yönünde tedbir kararı tekrar edilmiş, aynı zamanda tensibin 13. bendi gereğince eksik harcın tamamlanması ihtaratı yapılmıştır.
Davacı vekili 07.07.2017 tarihinde eksik olan 5.123,25 TL harcı yatırmıştır.
Davalı … vekili 11.08.2017 tarihli cevap dilekçesinde; davacı şirketin müvekkili ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, firma yetkili … tarafından söz konusu çeklerin cirolanarak müvekkiline verildiğini, müvekkilinin … fatura numaralı 01.01.2017 tarih 10.497,60TL bedelli, …fatura numaralı 30.01.2017 tarih 10.497,60TL bedelli, … fatura numaralı 30.01.2017 tarih 11.469,60TL bedelli, … fatura numaralı 30.01.2017 tarih 12.247,20TLbedelli, … fatura numaralı 30.01.2017 tarih 5.598,72TL bedelli, … fatura numaralı 30.01.2017 5.598,72TL bedelli, …fatura numaralı 30.01.2017 tarih 4.561,92TL bedelli, … fatura numaralı 30.01.2017 tarih 5.132,16TL bedelli, … fatura numaralı 30.01.2017 tarih 3732,48TL bedelli, … fatura numaralı 30.01.2017 tarih 4.458,24TL bedelli, … fatura numaralı 30.01.2017 tarih 2.916,00TL bedelli, … fatura numaralı 30.01.2017 tarih 3499,20TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 3.499,20TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 3.855,60TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 2.916,00TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 9.590,40TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 13.240,80TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 8.748,00TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 8.164,80TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 11.566,80TL bedelli, … tarih 30.01.2017 tarih 5.598,72TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 5.598,72TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 5.598,72TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 5.287,68TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 5.287,68TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 4.043,52TL bedelli,… fatura no 30.01.2017 tarih 4.665,60TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 3.551,04TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 3.265,92TL bedelli, …fatura no 30.01.2017 tarih 12.947,04TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 6.091,20TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 32.886,00TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 26.913,60TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 18.572,76TL bedelli, … fatura no 30.01.2017 tarih 7.484,40TL bedelli, … fatura no 10.02.2017 tarih 30.972,24TL bedelli, … fatura no 10.02.2017 tarih 37.316,16TL bedelli faturalar karşılığı malları davacı şirkete teslim ettiğini, 357.872,04 TL’lik faturaların davacıya ibraz edilmesine rağmen itiraz etmediğini, bu çeklerin borçlarına karşılık ciro yoluyla verildiğini, çeklerin karşılıksız çıkması sonucu hem davacı … Sağlık Ürünleri Ltd. Şti. hem de keşideci … – … ile iletişime geçildiğini, …’in çekleri ödeyecek durumda olmadığını, …’ın da çekleri ödemek istemediğini, …’ın, şirket temsilcisi …’ın akrabası olduğunu belirterek davanın reddini ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 28.08.2017 tarihli replik dilekçesinde; davalının iddialarını kabul etmediklerini, davalının dilekçesinde belirtilen faturaların tümünün 30.01.2017 tarihli olduğunu, bu kadar faturanın bir anda düzenlenerek malların sevkinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu malların sevkine dair kargo belgelerinin ibraz edilmesi gerektiğini, …’ın müvekkili şirket ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, SGK’dan durumun sorulmasını istediklerini, takibe konu edilen çekler için imzaya itiraz ettiklerini ve İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla takibe konu edilen çeklerin tedbiren 18.07.2017 tarihinde durdurulduğunu, bu nedenle çekler üzerinde imza incelemesi yapılmasını istediklerini, çeklerde imzası bulunan …’ın da davaya dâhil edilmesini istediklerini beyan etmiştir.
Mahkemece verilen ara kararlarda davacı şirket temsilcisi …, … ve …’nun imza ve yazı örneklerinin alınması yönünde ara karar ile karar verilmiş, 30.05.2019 tarihinde …’ın imza örnekleri mahkemece alınmış, ancak işlem yapılmaksızın dosya 01.10.2019 tarihli celsede heyete tevdi edilmiştir.
Dosya heyete tevdi edilmekle 25.12.2019 tarihli celsede davacı vekilinin söz konusu çeklerin müvekkili şirketle bağlantısının olmadığını, … ile de bağlantısının bulunmadığını beyan etmesi üzerine tarafların beyanları alınarak taraflar arasındaki ticari ilişkin olup olmadığı, var ise ne olduğu ve bu konuda tarafların defter ve kayıtlarının incelenip incelenmeyeceği konusunda ara karar verilmiş; yine davalı vekili bu celsede …’in düzenlemiş olduğu 13.11.2019 tarihli belgeyi derdest dosyaya ibraz ederek bu belgede …’in … seri nolu 30.07.2017 tarih 50.000 TL ve … seri nolu 30.08.2017 tarih 65.000 TL bedelli çekleri aldığını, ancak … seri nolu 30.06.2017 tarih 30.000 TL, … seri nolu 30.09.2019 tarih 85.000 TL ve …seri nolu 30.11.2017 tarih 100.000 TL bedelli çekleri ise almadığına dair beyanı içerir belge bulunduğunu ve bu belgenin aslını dosyaya ibraz edeceğini beyan ettiğini; davacı vekili 07.01.2020 tarihli ara kararı ilişkin beyan dilekçesinde söz konusu çeklerin müvekkili ile hiçbir bağlantısının olmadığını, müvekkilinin … – … ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, yine … ile de bağlantısı ve ticari ilişkisinin bulunmadığını, söz konusu çeklerdeki müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, …’u tanımadıklarını, beyan etmiştir.
Davalı vekili 18.03.2020 tarihli dilekçesiyle; dosyaya ibraz etmiş olduğu 13.11.2019 tarihli …’in düzenlendiğini belirttiği … seri nolu 30.07.2017 tarih 50.000 TL ve … seri nolu 30.08.2017 tarih 65.000 TL bedelli çekleri …’tan teslim aldığı, malzemeleri …’a teslim ettiği, …’ın kalan çekleri iade etmediği, …, … ve … numaralı çeklerin ise iade edilmesi gerektiğini beyan eden belgenin aslını dosyaya ibraz etmiştir.
Davalı … vekili 18.03.2020 tarihli beyan dilekçesiyle; çeklerin ciranta bedelindeki imzaların kendi el ürünü olmadığını konusunda davacının beyanda bulunduğunu, ancak imzanın …’a ait olup, …’ın bu şirket adına imza attığını, …’in ise davacı şirkete tıbbi malzeme tedarik eden şirket olduğunu, …’ın amcasının … olduğunu, …’ın şirket adına imza attığını ve hakkında dolandırıcılık nedeniyle suç duyurusunda bulunduklarını beyan etmiştir.
B-) BİRLEŞEN İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS – … KARAR SAYILI DOSYASI
Davacı … Sağlık Ürünleri Ltd. Şti. vekilinin 28.10.2020 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin ticari ilişkisi bulunmayan keşidecisi … ve Hamili … olan … Bayramyeri Şubesine ait 30.06.2017 tarihli 30.000 TL bedelli çekten dolayı sorumlu olduğunu belirterek talepte bulunan ilgililerin bu çeki davalı …’a vermeleriyle bu kişinin müvekkili aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla takibe geçtiğini, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinde bu konuda … Esas – … Karar sayılı dosyayla takibin iptali davası açtıklarını ve davanın kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın 29.03.2019 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili şirketin gerek keşideci gerekse sonraki ciranta olan … ile herhangi bir ticari münasebetinin bulunmadığını, bu konuda İzmir 5 ATM’nin … Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, bu davada …’ın davaya dâhil edilmesini talep ettiklerini, ancak mahkemenin birleştirme talepli dava açılması gerektiğini bildirdiği, çekin en son hamili … ile de hiçbir ticari bağlarının bulunmadığını belirterek bu çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 10.02.2021 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkilinin ciranta …’tan alacağına karşılık davalı …’in düzenlediği ciro ile teslim aldığını, …’un çeki verirken herhangi bir sorun olmadığını bildirdiği, ancak çekin karşılıksız çıktığı, İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takip yaptıklarını, ancak takibin İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla durdurulduğunu, borçlunun imza inkârında bulunduğunu, müvekkilinin kıymetli evraktaki imzanın sahte olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, davacının keşideci ve ara cirantalarla ticari ilişkisi olmasına rağmen haksız ve kötü niyetli olarak senedin tüm taraflar nezdinde iptalini talep ettiği, iyi niyetli 3. kişilerin (müvekkilinin) bu durumu bilemeyeceği için sorumlu olamayacağını, ticari ilişkinin defterlerin incelenmesiyle ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı 05.11.2020 tarihli kararıyla davacının açtığı davanın mahkememizde derdest olan … Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirme kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Asıl Dava; dava konusu olan keşidecisi …, muhatap bankası … Bayramyeri Şubesine ait … seri nolu 30.06.2017 tarih 30.000 TL, … seri nolu 30.07.2017 tarih 50.000 TL, … seri nolu 30.08.2017 tarih 65.000 TL, … seri nolu 30.09.2019 tarih 85.000 TL, …seri nolu 30.11.2017 tarih 100.000 TL bedelli çeklerden dolayı çekin cirantası …; Birleşen Dava ise; … Bayramyeri Şubesine ait … seri nolu 30.06.2017 tarih 30.000 TL çekin son hamili aleyhine haksız ve kötü niyetli hamil olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davalarıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyası ve İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… sayılı hazırlık dosyası incelenmiştir.
İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacı … Ltd. Şti. vekilinin İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek çek yönünden yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalı … vekilinin cevap dilekçesinde çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisi …’ın yeğeni …’a ait olduğu, …’a düzenlenen çeki imzaladığını belirtmek suretiyle davanın reddini talep ettiği, Mahkemece yapılan incelemede süresinde itiraz edilmesi nedeniyle (5 gün içerisinde) incelemeye başlanıldığı, şirket yetkilisi …’ın imza örnekleri alınarak bilirkişi … tarafından imza incelemesi yapıldığı, 03.10.2018 tarihli raporda imzanın … elinden çıkmadığının belirlendiği, iyi niyetli hamil tarafından takibe konu edilmesi nedeniyle para cezası ve tazminata hükmedilmeksizin takibin İİK m. 170/3 fıkrası gereğince durdurulmasına 24.01.2019 tarihinde karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı …’ın 12.07.2017 tarihli kambiyo senetlerine ilişkin takip talebinde düzenleyeni … – …, lehtarı … Ltd. Şti., cirantası … – … – ve en son hamili … olan 30.06.2017 keşide tarihli, 30.000 TL bedelli, keşide yeri Denizli, muhatabı … Bayramyeri Şubesine ait çeke istinaden takip borçlusu …, … Ltd. Şti., … ve … yönünden 28.590 TL asıl alacak ile işlemiş faiz ve çek tazminatları dahil 132.122,88 TL üzerinden başlatılan takipte, borçlulardan … Ltd. Şti.’ne çıkarılan tebligatın bila ikmal iade edildiği, buna rağmen … Ltd. Şti.’nin İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinde 14.07.2017 tarihinde dava açtığından takibi bu tarih itibariyle öğrendiğini ve İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 18.07.2017 tarihinde takibin tedbiren durdurulduğu belirlenmiştir.
İzmir 1. İcra Ceza Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; müşteki …’ın sanık …’i 5941 sayılı madde 5 gereğince cezalandırılması için şikâyette bulunduğu ve 30.06.2017 tarihli 30.000 TL bedelli … sıra numaralı … Bayramyeri şubesine ait çekin karşılıksız kalması nedeniyle şikâyette bulunduğu, mahkemece yapılan yargılamada borçlu şirket (…) tarafından düzenlenen çekin karşılıksız olduğu belirlenmekle sanığın cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın istinaf edildiği belirlenmiştir.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı hazırlık dosyası incelendiğinde; şikâyetçi …’ın, şüpheliler …, …, … ve …’u 17.06.2020 tarihinde şikâyet ettiği, şikâyet dilekçesinde müvekkilinin şüpheli … LTD ŞTİ yetkilisi …’dan alacağına mahsuben … Denizli Bayramyeri Şubesi keşidecisi … olan … keşide numaralı 30.000 TL bedelli çeki aldığını ve çekin bankada karşılığı bulunmaması nedeniyle İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla takibe başladığını, borçlu … LTD ŞTİ nin takibe itiraz ederek durduğunu, İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında imzanın şirketin yetkilisine ait olmadığına ilişkin itiraz edildiğini ve İzmir CBS ye suç duyurusunda bulunulduğunu ve suç duyurusu kapsamında İzmir CBS nin … E. sayılı dosyasında ki kararla takipsizlik kararı verdiği, bilahare şikâyetçisinin bu kararın kaldırılması için İzmir Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine itiraz ettiği ve İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasına itirazın reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Bilirkişi SMMM …’in vasıtasıyla öncelikle dava dışı … ve davacının defter ve kayıtları incelenerek taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı ile yine davacının defter ve kayıtlarıyla davalı …’un defter ve kayıtlarının incelenmesiyle taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından verilen 25.11.2020 tarihli ön raporunda belirttiği üzere dava konusu çeklerin düzenleyeni olan …’in ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine defter ve kayıtlarını ibraz etmesi için talimat yazılmasına ve talimatta SMMM bilirkişi tayin edilerek somut olay ile ilgili …’in … Sağlık Ürünleri San Ve Tic Ltd Şti’ne vermiş olduğu çeklerle ilgili ticari ilişkinin ve çeklerin verilme sebebinin ve kayıt ve belgelerin incelenmesi ile daha sonra davacının defter ve kayıtlarının da incelenmesi sağlanmıştır.
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla SMMM bilirkişi …’tan alınan 25.01.2021 tarihli raporda; dava dışı …’e ait defter ve kayıtlarının incelendiği, …’in 2017 yılı ticari defterlerinde; … Ltd. Şti ile cari hesap ilişkisinde 2016 yılından 2017 yılına devreden ticari ilişkisinde davacı … Ltd Şti’nin 200.699,60 TL alacaklı olduğu, …’in … Ltd Şti e verdiği çeklerle ilgili olarak herhangi bir kaydın bulunmadığı, 12.06.2017 tarihi itibariyle davacının …’den alacağının 168.370,43 TL olduğu, …’in 356.597 TL tutarında dört adet fatura düzenlediği, 53.448,57 TL ödeme yaptığı, davacının da …’e 35.213,40 TL fatura düzenlediğini ve 2016 yılından devreden 200.699,60 TL düşüldükten sonra davacının …’e 174.132,57 TL borçlu olduğu, ( …-54 -55 -56 -57) seri numaralı ve 30.(06-07-08-09-11).2017 tarihli 30.000,00 TL – 50.000 -65.000 TL, 85.000 TL, 100.000,00 TL bedelli çeklerin … tarafından … Ltd Şti’ye verildiğine ilişkin herhangi bir kaydın yer almadığı belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili 28.06.2021 tarihli dilekçesiyle; …’in düzenlediği çeklerin müvekkilinin kayıtlarında yer almadığını, zaten bu çeklerin müvekkiline teslim edildiğine ilişkin herhangi bir kaydın da bulunmadığını belirtmiştir.
Birleşen Dosya davalısı … vekili 30.06.2021 tarihli beyan dilekçesinde; lehtar ile davacı arasındaki ticaretin nasıl gerçekleştiğine dair araştırma yapılmadığını, davacının iddiasını senetle ispatlaması gerektiğini, … tarafından davacı firmaya yapılan ödemelerin ne şekilde yapıldığının belirtilmesi gerektiğini, bu nedenle ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davalı … vekili 24.06.2021 tarihli beyan dilekçesinde; çeklerin verildiği dönemde taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun tespit edildiğini, 7000 TL nin üzerindeki ödemelerde banka ya da PTT kanalı ile ödeme yapılmasının zorunlu olduğunu belirterek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Bilirkişi …’den alınan 11.10.2021 tarihli raporda; asıl ve birleşen dosyalarda yapılan incelemelerde; davalı şirketin 2016/2017 yılı defterlerinin incelenmesinde lehe delil olma özelliği taşıdığı, davalı …’un 2016-2017 yılı defterleri incelendiğinde lehe delil olma özelliği taşıdığı, …’in ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeyle birlikte keşidecisi … olan … Bayramyeri Şubesine ait … seri nolu 30.06.2017 tarih 30.000 TL, … seri nolu 30.07.2017 tarih 50.000 TL, … seri nolu 30.08.2017 tarih 65.000 TL, … seri nolu 30.09.2019 tarih 85.000 TL, …seri nolu 30.11.2017 tarih 100.000 TL bedelli çeklerin …’a ciro edildiği, bu çeklerin bir kısmının karşılıksız kaldığı, davacının … ime olan ticari ilişkisini reddettiği, davalı şirketin mal satışına ilişkin davacının … ile mal alım kaydının bulunmadığını, dava dışı …’in muavin kayıtları incelendiğinde BA BS formlarını davaya konu faturaların davacı şirket tarafından beyan edilmediğini, …’in 356.597 tutarında dört adet fatura düzenlediği, çeklerin davacı firma yetkilisi olmayan … tarafından düzenlendiği, …’ın şirketin yetkili temsilcisi olmadığı, davalı …’un defter ve kayıtlarında … Ltd Şti ile ticari ilişkisinden 357.872,04 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya tanzim edilen dört adet faturanın açık fatura olup, irsaliyeye dayalı mal teslimi yapılmadığını, teslim eden alan kısımlarının imzasız olduğu, davalı tarafından davaya konu çeklerin, davacı firma tarafından verilip verilmediğinin tespit edilemediği, çek alındı / teslim bordrolarının sunulmadığı, dava dışı … ile ticari ilişkide davaya konu çekler yönünden kayıtların da yer almadığı, birleşen davadaki davalı …’ın ticari işletmesinin bulunmadığı, davaya konu çeklerin ciro yönünden tetkikinde davacı firma yetkilisi …’ın çekleri ciro ettiği, davacı firmanın kayıtlarında bu kişiye 74.950 TL ödeme yapıldığının belirlendiğini belirtmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekilinin 26.10.2021 tarihli beyan dilekçesinde; davalı … ile olan ticari ilişkisinde davalının 37 adet mal alım kaydının müvekkilinin defterlerinde bulunmadığını, davalı işletme ile müvekkili arasında ticari ilişki tespit edilmediğini, …’in defter ve kayıtlarında da müvekkilinin çekleri verdiğine dair herhangi bir kayıt bulunmadığını, davalının 2017 yılı defter ve kayıtlarının kapanış kaydının olmadığını, …’ın çekleri ciro ettiğinin belirtildiğini, müvekkili şirket yetkilisinin … olduğunu, …’ın şirket yetkilisi olmadığını, … yönünden İzmir CBS … sor. numaralı dosyasında yapılan kovuşturmanın da takipsizlikle sonuçlandığını ve kararın kesinleştiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm değerlendirmeler ve yapılan incelemelere göre;
Dava dışı … ve davacının defter ve kayıtları incelenerek taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı ile yine davacının defter ve kayıtlarıyla davalı …’un defter ve kayıtlarının incelenmesiyle taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı araştırılmış, ayrıca davalı … vekili tarafından dosyaya ibraz etmiş olduğu 13.11.2019 tarihli … imzası olduğu belirtilen belge konusunda da İzmir CBS’nin … sor. numaralı dosyasında yapılan soruşturmada …’in 24.07.2019 tarihli ifadesinde … ile ticari ilişkisinin bulunduğunu ve tıbbi malzeme satın aldığını, karşılığında çekler verdiğini, bu malzemeleri iade ettiğini, çeklerin bir kısmını aldığını, bir kısmını alamadığını beyan ettiği, yine dosyaya ibraz edilen 13 Kasım 2019 tarihli belgede de çeklerin …’tan teslim alındığını, malzemeleri …’a teslim ettiğini, …’ın kalan çekleri iade etmediğini belirterek … – … – … seri numaralı 30.06.2017 – 30.09.2017 – 30.11.2017 tarihli, 30.000, 85.000, 100.000 TL bedelli çeklerin iade edilmediğini belirten belgenin de düzenlendiği belirlenmiştir. Yine dava konusu çeklerle ilgili olarak İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan incelemede … esas sayılı dosyada … numaralı çekin üzerindeki imzanın … eli ürünü olmadığı belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede de; söz konusu çeklerin … eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden … numaralı 19.09.2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; dosyaya ibraz edilen … Bayramyeri Şubesine ait …, …, …numaralı ve 30.06.2017 – 30.09.2017 – 30.11.2017 tarihli, 30.000, 85.000, 100.000 TL bedelli çeklerin üzerindeki imzanın … eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Yine davacının elinde bulunmayan ve davalılar tarafından mahkemeye sunulmayan … Bayramyeri Şubesine ait … seri nolu 30.07.2017 tarih 50.000 TL bedelli, … seri nolu 30.08.2017 tarih 65.000 TL bedelli çeklerdeki imzaların da davacıya ait olmadığı kabul edilmiştir.
Keşidecisi … olan çeklere ilişkin olarak …’in defter ve kayıtları incelendiğinde, …’in ifadelerinde yer alan çeklerin kendi defter ve kayıtlarında yer almadığı, bu çeklerin ve buna ilişkin ödemelerin herhangi bir şekilde çek teslim bordrosu ile de davacıya teslim edildiğinin belirlenemediği anlaşılmıştır.
Ayrıca davacının defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeyle de yine davalı …’un defter ve kayıtlarında da bu çeklerin … Ltd Şti tarafından …’a verildiğine ilişkin kayıtların yer almadığı, çek teslim bordrolarının bulunmadığı, davacı ile davalı … arasındaki ticari ilişkide 37 adet mal alım satımına ilişkin faturanın davacı defterlerinde yer almadığı, davalının faturalarında da teslim eden / alan kısımlarının imzasız ve boş olduğu belirlenmiştir.
Somut olayda asıl davada davacı ile davalının arasındaki ticari ilişkinin ispatlanamadığını, her ne kadar davalı tarafın bu çeklerin davacı şirket tarafından verildiğini iddia etmiş ise de; taraflar arasında bu çeklerin teslimini içeren herhangi bir çek teslim bordrosunun ve diğer kayıtların bulunmadığı, yine defter ve kayıtlarda da (her iki tarafın) kayıtlarında bu çeklerin yer almadığı, çeklerin keşidecisi olarak görünen dava dışı …’in de bu çekleri davacı şirkete teslim ettiğine dair herhangi bir kayıt yer almadığı, kısacası bu çeklerden dolayı davacı şirketin sorumluluğunun bulunduğunun ispatlanamadığı, yine birleşen dosya yönünden de davalı …’ın bu çekleri ciro yoluyla teslim almasına rağmen bu çeklerden dolayı şirket adına yetkili …’ın imzasının bulunmadığı da belirlenmiştir.
Somut olayda bu çeklerin şirket yetkilisi olmayan dava dışı … tarafından düzenlenmiş olması halinde dahi bu çeki düzenleyen kişinin bu çekten dolayı şahsi sorumluluğu bulunmakla birlikte davacının sorumluluğu ispatlanmış değildir. Yapılan tüm incelemelerde bilirkişi raporlarında, ceza soruşturmalarında da (… hakkındaki İzmir CBS’nin … sor. Numaralı dosyasında verilen takipsizlik kararı ve verilen bu kararın kesinleşmesiyle ) davacı şirketin sorumluluğunu gerektirecek herhangi bir delil elde edilemediği gibi davacı ve davalıların defter ve kayıtlarında da söz konusu çeklerin şirket yetkilisi tarafından verildiğine veya şirket yetkilisi olmasa bile şirketin bu çekler dolayısıyla mal teslimi yaptığı ya da iade malları aldığı, benzer nitelikte çekleri ödediği, hukuki görünüş teorisine göre şirketin bu çeklerden dolayı sorumluluğunu gerektirecek bir ticari ilişkinin varlığı ispatlanamadığından asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava yönünden davacının kötü niyet tazminat talebinin İİK m. 72/5f gereği henüz başlamış bir takip bulunmadığı gibi davalının haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminat talebi reddedilmiştir.
Birleşen dava yönünden de; her ne kadar davalı …’ın İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla takibe geçmiş ise de; (30.06.2017 tarihli … seri numaralı 30.000 TL bedelli çek) bu davalının haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından bu davalı yönünden de kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarda Açıklanan Sebeplerle;
Asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı KABULÜ ile,
A-) Asıl dava yönünden;
Davacının dava konusu yapmış olduğu, Keşidecisi … olan … Bayramyeri Şubesine ait … seri nolu 30.06.2017 tarih 30.000 TL, … seri nolu 30.07.2017 tarih 50.000 TL, … seri nolu 30.08.2017 tarih 65.000 TL, … seri nolu 30.09.2017 tarih 85.000 TL, …seri nolu 30.11.2017 tarih 100.000 TL bedelli çeklerden dolayı davacı … Ltd Şti’nin borçlu olmadığının tespitine,
Davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı gibi henüz başlamış bir takip bulunmadığından İİK m. 72/5f deki şartları gerçekleşmediğinden davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 22.542,30 TL harçtan dava açılışında alınan 512,33 TL peşin harç ve 5.123,25 TL tamamlama harcın mahsubu ile eksik alınan 16.906,72 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 31,40 TL, peşin harç 512,33 TL ve tamamlama harcı 5.123,25 TL ile yazışma ve tebligat gideri 367,17 TL, talimat gideri 300,00 TL, bilirkişi ücreti 300,00 TL ve ATK fatura gideri 760,00 TL olmak üzere toplam 7.394,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 49.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
B-) Birleşen dava yönünden;
Davacının dava konusu yaptığı Keşidecisi … olan … Bayramyeri Şubesine ait … seri nolu 30.06.2017 tarihli 30.000 TL bedelli İzmir 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu yapılan çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine,
Davalının haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından bu davalı yönünden de kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan dava açılışında alınan 512,33 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 1.536,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 54,40 TL ve peşin harç 512,33 TL ile yazışma ve tebligat gideri 367,17 TL, talimat gideri 300,00 TL, bilirkişi ücreti 300,00 TL ve ATK fatura gideri 760,00 TL olmak üzere toplam 2.293,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır