Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/444 E. 2021/215 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/444
KARAR NO : 2021/215

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin nakliye işi ile uğraştığını, davalı şirkete ait ürünlerin nakliyesi için davalının ve müvekkilinin anlaştıklarını, davalıya ait çeşitli ürünlerin çeşitli tarihlerde müvekkili tarafından nakliyesinin gerçekleştirildiğini, yapılan bu taşımalara ilişkin faturaların düzenlendiğini, davalının bu faturalardan ve aradaki cari hesaptan, ticari ilişkiden kaynalıklı borcunu müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine borçlu hakkında, müvekkilinin alacaklı olduğunu, cari hesaptan kaynaklanan toplam 69.938,00 TL alacak için Konya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu vekilinin yetkiye ve borca kısmi itirazda bulunduğunu ve yaptığı kısmi itirazda müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan sadece 395,71 TL borcu olduğunu, kalan 69.542,29 TL’lik takibin kalan kısmına itiraz ettiğini belirtmiş ve dosyaya 395,71 TL asıl alacağı ferileri ile birlikte ödediğini, yapılan bu itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin bu güne kadar davalıdan olan alacağını tahsil edemediğini, davalının aradaki akdi ilişkiyi ve cari hesabı kabul ettiğini ancak borcunu ödemediğini yine icra takibindeki itirazında faturalara yasal süresinde itiraz etmediğini, müvekkilinin faturalar ile ticari kayıtları incelendiğinde alacağının sabit olacağını, bu nedenlerle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklı bakiye 69.542,29 TL alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davanın reddi gerektiğini, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan sadece 395,71 TL borcu bulunduğunu, bu nedenle borca kısmen itiraz edildiğini ve 395,71 TL icra dosyasına ferileri ile birlikte ödendiğini, davacı tarafından gerçekleştirilen nakliye işinden kaynaklanan ve müvekkiline teslim edilen tüm fatura bedellerinin ödendiğini, bunun ödeme dekont ve makbuzlarıyla sabit olduğunu, ödemelerin büyük bir kısımının EFT yoluyla kalan kısmın da tamamı davacının talimatıyla nakliye aracını kullanarak malı müvekkiline teslim eden şoförlerine yapıldığını, kapalı fatura olarak düzenlenen bu faturaların davacının şoförlerine mal teslimi anında elden ödendiğini, davacının nakliyesini yapmadığı halde düzenlediği bir kısım faturaları da dava dilekçesi ekinde sunduğunu, bunların kabul edilemez olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Torbalı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.12.2016 tarih … Esas ve … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, cari hesap ekstresi, faturalar, ticari kayıtlar, tarafların ticari defter ve kayıtları, tanık beyanları, davalıya satılan emtiaya ilişkin 3.kişi kayıtları, bilirkişi incelemesi, isticvap, yemin, emsal Yargıtay kararları, vs her türlü dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; cari hesap ekstresi, ödemeye ilişkin banka dekontları ve tediye makbuzları, Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin, Yargıtay içtihatları, vs her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; Davacı … tarafından davalı … Aleyhine … no.lu faturalardan kaynaklanan cari hesap bakiyesinin tahsili için 03.11.2016 tarihinde 69.938-TL Asıl Alacak, 1.891,20 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 71.829,20 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 10.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin itiraz dilekçesi ile yetkili icra dairesinin davalının ikametgahı olan Torbalı İcra Müdürlüğü olduğunu, müvekkili şirketin takibe konu faturalara ilişkin borcu olmadığını , alacaklıya sadece cari hesaptan kaynaklanan 395,71TL borcun bulunduğunu, asıl alacağın bu kısmı hariç olmak üzere kalan 69.542,29 TL’lik kısmına itiraz ettiklerini, 395,71 TL’lik kısmın icra vekalet ücreti, takip masrafı ve tahsil harcı ile birlikte icra dosyasına yatırılacağını, bu nedenle yetkiye ve borcun kalan kısmına itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasının talep ettiği, davalı şirket vekilinin talebi üzerine Konya … İcra Müdürlüğü tarafından 15.11.2016 tarihinde takibin yetki itirazı nedeniyle durdurulmasına, kısmi borca itirazla ilgili yetki itirazı nedeni ile şimdilik karar verilmesine yer olmadığına, borçlu vekili tarafından ödenen paraların yetki itirazı nedeni ile alacaklı tarafa ödenmemesine karar verildiği görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, davacı defterleri üzerinde Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla inceleme yaptırılmış, SMMM bilirkişisi … tarafından düzenlenen 18/01/2018 tarihli raporda; davacı tarafın 2016 hesap dönemine ait ticari defterlerinin yasal süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, ticari defterlerinin ve bunların dayanağını oluşturan belgelerin birbirini doğrular nitelikte olduğu, HMK m.222’de belirli kanuni şartları taşıdığı ve sahibi lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu, dava konusu cari hesap bakiyesini oluşturan faturaların davacı tarafın yevmiye defterine raporun “100.Kasa Hesabına -BORÇ- , 391.Hesaplanan KDV ve 600. Yurtiçi Satışlar Hesabına-ALACAK”kaydedilmek üzere muhasebeleştirildikleri, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre; 2016 yılı içerisinde davalı şirket adına 109.323,62 TL borç kaydı yapıldığı, 102.836,37 TL tutarında da tahsilat kaydı yapıldığı ve bakiye cari hesap alacağının 6.487,25 TL olduğu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre dava/ takip tarihi itibariyle davalı taraftan 6.487,25 TL tutarında cari hesap bakiyesi alacağının olduğu rapor edilmiştir.
Davalı şirket defterleri üzerinde inceleme yapan SMMM bilirkişisi …’ 28/03/2018 tarihli raporunda; davalı tarafın yasal defterlerinin E defter olması sebebiyle beratlarının açılış ve kapanış tasdikinin yapıldığından sahibi lehine delil sayılması gerektiği, dava ve takip konusu cari hesap muavin kayıtlarındaki işlemlerin (Fatura, ödeme vb.), davalı yasal defter kayıtlarına genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve VUK’a uygun olarak kaydedildiği, faturaların limitler dahilinde vergi dairesine verilen BA-BS bildirimlerine dahil edildiği, GİB onaylı BA-BS bildirimleri kopyasının tarafımdan dosyaya eklendiği, davalı yasal defter kayıt ve belgelerinden anlaşılanın iki şirket arasında ticari ilişkiye dayalı cari hesap kayıtların olduğu, davacının davalıya hizmet sunduğu, davalının kayıtlarına aldığı faturalara ilişkin ödemeler yapılması sebebiyle hizmetin yerine getirildiği, davalının toplam banka aracılığı ile 41.233,58 TL, nakit olarak ise 81.906,01 TL olmak üzere toplam 125.139,59 TL davacıya ödeme yaptığı,( İcra dosyasına yatan 395,71 TL dahil) dosyada bulunan bilirkişi raporuna göre bu ödemelerin davacı yasal defter kayıtlarında olmadığı, nakit ödemelerin ise nakit fatura kaydı olarak kayıtlandığı, davalı kayıtlarında da fatura e-ödemesi şeklinde kayıtlandığı, bu durumda nakit ödemeler ile ilgili fark bulunamayacağı, davacının davalıya hizmet karşılığı düzenlediği faturaların, davacının kendi yasal defter kayıtlarında olmadığı, davacı kayıtlarında olmayıp, davalı kayıtlarında olan faturaların toplamının 25.915,87 TL olduğu, davacının davalıya hizmet karşılığı düzenlediği 10.099,89 TL bedelli 5 adet faturanın, davalının yasal defter kayıtlarında ve limitler dahilinde vergi dairesine verilen BA-BS bildirimlerinde olmadığı, davacının bu faturalara ilişkin hizmetin verildiğine dair irsaliye vb. delil sunması halinde değerlendirilebileceği, davalı taraf ticari defterlerine göre davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olmadığı, (davalının borçlu görülmediği,) rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları üzerine SMMM bilirkişisi … tarafından düzenlenen 03/07/2018 tarihli ek raporda ; 18.01.2018 tarihli davacı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre; davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre; 2016 yılı içerisinde davalı şirket adına 109.323,62 TL borç kaydı yapıldığı, 102.836,37 TL tutarında da tahsilat kaydı yapıldığı ve bakiye cari hesap alacağının 6.487,25 TL olduğu, Davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre dava/takip tarihi itibari ile davalı taraftan 6.487,25 TL tutarında cari hesap bakiyesi alacağının olduğu, bu tespit neticesinde davacı tarafın kendi iddiasını yasal defterlerinin doğrulmadığı, davalı yasal defterleri üzerinde yapmış olduğu incelemede davalıda nakit ödeme görülen kayıtların (Fatura ödemelerinin) davacı yasal defter kayıtlarında olmadığı ancak nakit ödemelerin nakit fatura kaydı olarak kayıtlandığı, bu durumda nakit ödemeler ile ilgili taraflar arasında nakit ödeme farkından bahsedilemeyeceği, davacının davalıya hizmet karşılığı düzenlediği faturaların, davacının kendi yasal defter kayıtlarında olmadığı, yine davacı vekilinin banka hesap hareketleri sunmasına karşın davacı yasal defter kayıtlarında bu hareketlerin kayıtlanmadığı, bu durumun davacı yasal defterler üzerinde yapılan 18.01.2018 tarihli bilirkişi raporundan anlaşıldığı, davacı vekilinin sunduğu banka hesap hareketlerinin davacı yasal defter kayıtlarında olmamasına karşın davalı yasal defter kayıtlarında kayıtlandığı, bu konuda da taraflar arasında banka ödeme farkından bahsedilemeyeceği, kök raporda bu konunun da hesaba dahil edildiği, davalı defterleri üzerinde görünen bakiyede bu tutarlarında dahil edilmiş halde olduğu, tüm bu tespitler neticesinde davacının yasal defter kayıtlarının fiili durumu yansıtmadığı, yasal defter kayıtlarının eksik ve hatalı tutulması sebebiyle hüküm kurmaya elveriş olmadığı, davalı taraf ticari defterleri üzerinden bakıldığında, davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olmadığı, (davalının borçlu görülmediği,) davacının davalıya hizmet karşılığı düzenlediği, davalının yasal defter kayıtlarında ve limitler dahilinde vergi dairesine verilen BA-BS bildirimlerinde olmadığı, davacının bu faturalara ilişkin hizmetin verildiğine dair irsaliye vb. delil sunması halinde faturanın kabulüne ilişkin hüküm kurulması halinde aşağıdaki fatura tutarları toplamı olan 10.099,89 TL davacının davalıdan alacak talep edebileceği, davacı vekili tarafından kök rapora itirazda bulunulmuşsa da, itirazın raporda tespit edilen maddi olgulara ilişkin somut bir itiraz içermediği, kök raporda değiştirilmesi gerekli herhangi bir hususa rastlanılmadığı rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazına binaen, davacı defterleri ve davalı defterlerinin birlikte incelenmesi için dava dosyası SMMM bilirkişisi …’e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 08/10/2018 tarihli raporda ; Davacı … ile davalı … arasında “Yurtiçi Nakliye Hizmeti” işi ile ilgili yazılı olmayan ticari bir ilişki kurulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacı … tarafından davalı şirket adına toplam 125.139,54 TL tutarında 53 adet fatura düzenlendiği, iş bu faturalara istinaden davalı … tarafından gerek nakit gerek banka aracılığı ile toplam 116.761,29 TL tutarında ödeme yapıldığı, davacı …’nin 26.12.2016 dava tarihi itibari ile davalı …’nden 8.378,25 TL tutarında alacak talep edebileceği şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazlarına binaen, bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/05/2019 tarihli ek raporda ; kök raporda herhangi bir hesaplama hatasının söz konusu olmadığı, dava dosyasına sunulmuş yeni bir bilgi ve belgenin söz konusu olmaması sebebi ile kök raporda değişikliği gerektirecek herhangi bir hususa rastlanmadığı şeklinde rapor edilmiştir.
Dava dosyasına temin edilen iki ayrı SMMM bilirkişi raporu arasındaki çelişkiye binaen, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi hususunda, davacı ve davalı şirket kayıt ve defterleri ile dava dosyası üzerinde inceleme yapılarak, dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor aldırılması hususunda dava dosyası SMMM bilirkişisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 06/01/2020 tarihli raporda ; davacı tarafından davalı adına toplamı 128.885,56 TL olan 55 adet fatura düzenlendiği ve bu faturalardan toplamı 3.746,02 TL bedelli 2 adetinin (… numaralı 1.842,21 TL bedelli ve … numaralı 1.903,81 TL bedelli) davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edildiği, davalı ödemeleri açısından ise tarafların defter kayıtları birlikte incelenmiş ancak bazı ödemelerin davacı defterinde kayıtlı olmadığı, davalı defterlerinde görülen bir kısım ödemenin de belgesinin sunulmadığı anlaşılarak defterlerdeki ödeme kayıtlarının tümünün doğruluğu tespit edilemediği, ayrıca dava tarihinden sonra 31.12.2017 tarihinde 106 numaralı yevmiye maddesinde de davalının cari hesabına virman açıklaması ile 110.000,00 TL borç kaydı girildiği ve önceden görülen 6.487,25 TL cari hesap bakiyesinin de Virman açıklaması alacak kaydı girilerek Ortaklar Cari Hesabı ile karşılaştırılarak kapatıldığı, bu durumda davacı defterlerindeki kayıtların belgeye dayalı olarak yapılmadığı ve fiili durumu göstermediği sonucuna varılarak belgeler doğrultusunda hesaplama yapıldığı, ancak davacının tahsil etmediğini beyan ederek talep ettiği faturaları tahsil edilmiş şekilde defterlerine kaydettiği, davalının da cari hesap hareketlerinde faturalarla aynı günde kasadan ödenmiş şekilde defterlerine kaydettiği görülmüş olup, bu durumda davacının düzenlediği faturaların açık ya da kapalı olarak düzenlenip, düzenlenmemiş olmasının taraflar arasındaki bakiyenin tespitinde önem arz ettiği, defterlerde görülen hareketlere göre net bir sonuca ulaşılmasının mümkün olmadığı görüşü ile takdir ve değerlendirme Mahkemeye ait olmak üzere 2 türlü sonuca varılmasının mümkün olduğu; 1)Faturaların açık olarak düzenlenmiş olması durumunda hesaplama; dosya kapsamında dava dilekçesi altında görülen takibe dayanak yapılan faturaların fotokopilerinin sunulduğu ve bu faturaların açık olarak ( faturanın üst kısmında imzalar görülerek) düzenlendiği görüldüğü, bu doğrultuda davacı faturalarının açık olarak düzenlenmiş olduğu ve davalı tarafın sunduğu ödeme belgeleri dikkate alındığında ödeme belgeleri ile ispatlanan davalı ödemeleri hesaplamaya dahil edilerek dava tarihi 26.12.2016 itibariyle davacının, davalıdan 78.310,25 TL alacaklı olduğu hesaplanarak, davacının talebi ile sınırlı olmak üzere davacının 69.542,29 TL kadar alacaklı olduğu sonucuna varılması mümkün olup, nihai takdir ve değerlendirmenin Mahkeme’ye ait olduğu, 2)Faturaların kapalı olarak düzenlenmiş olması durumunda hesaplama; Faturanın altının faturayı tanzim eden tarafından kaşe vurularak imzalanması o faturanın kapalı fatura olduğuna ve fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceğinden, faturaların kapalı fatura olduğunun ispatlanması durumunda davacının düzenlediği ve davalının da kayıtlarına aldığı 125.139,54 TL toplamlı faturalar açısından tüm faturaların ödenmiş olduğu ve davacının 3.746,02 TL tutarlı 2 fatura açısından hizmet teslimini de ispatlayamadığı dikkate alınarak davacının davalıdan alacak bakiyesi kalmadığı sonucuna varılması mümkün olup, nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, önceki bilirkişi raporlarında; sadece defter kayıtları esas alınarak inceleme yapıldığı, ayrıca faturaların açık ya da kapalı düzenlenmiş olmasının dikkate alınmadığı bu nedenlerle önceki bilirkişi raporlarından farklı sonuca ulaşılarak 2 türlü hesaplama yapıldığı rapor edilmiştir.
Dava dosyasına sunulan bilirkişi raporuna yapılan itirazlar ile özellikle davacı tarafça düzenlenen ve davalı şirket kayıt ve defterlerinde kayıt altına alınan fatura asılları üzerinde inceleme yapılarak, işbu faturaların kapalı fatura olarak düzenlenip düzenlenmediği, ayrıca davacı defterlerinde kayıtlı olduğu belirtilen belgesiz tahsilatların hangi gerekçe ile tahsilat miktarlarında tenzil edildiği hususunda detaylı açıklamada bulunulması, dava dosyasına SMMM Bilirkişisi …’den önce üç ayrı bilirkişi tarafından asıl ve ek raporlar sunulduğu, işbu raporlardaki tespitlerin hangi gerekçelerle kabul edilmediği hususlarında, dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte ek rapor tanzimi hususunda dosya SMMM Bilirkişisi …’e yeniden tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 20/07/2020 havale tarihli ek raporda ; Fatura asıllarında yapılan incelemelerde davalı defterlerinde kayıtlı davacı faturalarının 40.615,25 TL kısmının açık fatura olduğu, 84.524,34 TL kısmının kapalı fatura olduğu belirlenmiştir. Tarafların kayıtlarının bu tespiti destekleyip desteklemediği yönünden ayrıca inceleme yapılarak;
-Davacı kayıtlarında; Nakit tahsil edilmiş şekilde kayıtlı faturaların 115.507,31 TL, Cari hesaba kaydedilen faturaların 13.378,25 TL olduğu görülerek, faturaların çoğunluğunun Kapalı Fatura olarak kaydedildiği, davalının banka havalesi ile yaptığı ödemelerin ise defterlere kaydedilmediği, ödeme kayıtları yönünden davacı defterlerinin belgelerle teyit edilemediği tespit edilmiştir.
-Davalı kayıtlarında; Davacının düzenlediği 55 adet faturadan 53 tanesinin öncelikle Cari Hesaba kaydedildiği, kapalı faturaların tarihleri ile uyumlu olarak (aynı gün ya da 1-2 gün içinde) yapılan nakit ödemelerin de cari hesaba kaydedildiği, bunun yanı sıra banka havalesi ile farklı tutar ve tarihlerde ödemeler yapıldığı tespit edilmiştir. Davalı kayıtlarındaki banka havaleleri ile yapılan ödemelerin açık faturalara karşılık yapılıp yapılmadığı yönünden inceleme yapılarak davalı kayıtlarından aşağıdaki örneklendirmeler raporun önceki bölümüne dahil edilerek; davalı kayıtlarındaki fatura ve ödemelerin birbirini teyit ettiği, kapalı olarak düzenlendiği tespit edilen faturalara karşılık kısmen ya da tamamen nakit ödeme yapıldığı, açık olarak düzenlediği tespit edilen faturalara ve ödenmemiş kısmı kalan kapalı faturalara karşılık banka havalesi ile ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Yine faturaların açık ya da kapalı düzenlenme durumuna göre yapılan tespitlerle, davalı defterindeki ödeme türlerinin kayıtları birbiri ile karşılaştırıldığında davalının açık faturalar için ve kısmen nakit ödenen kapalı faturaların bakiyeleri için yaptığı banka havale tutarının birbirine çok yakın olduğu (40.615,25 ve 41.233,58), davalının kapalı faturalar için nakit olarak yaptığı ödemelerinde birbirine çok yakın olduğu (84.524,34 ve 83.906,01) görülerek, davalı ödemelerinin, davacı faturaların açık ya da kapalı düzenlenme şeklini teyit ettiği görüşüne varılmıştır. Kök raporda terditli olarak hazırlanan görüşün 2 nolu seçenekle aynı şekilde); davacının düzenlediği ve davalının da kayıtlarına aldığı 125.139,59 TL toplamlı faturalar açısından tüm faturaların ödenmiş olduğu ve davacının 3.746,02 TL tutarlı 2 fatura açısından hizmet teslimini de ispatlayamadığı dikkate alınarak davacının davalıdan alacak bakiyesi kalmadığı görüşüne varılmıştır şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalıya yemin teklifinde bulunduğu, davalı şirket yetkilisi … Mahkememizin 16.03.2021 tarihli celsesinde … seri nolu faturalardan ve davacı … ile aralarındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklı olarak davacı …’ ne davalının 69.542,29 TL borçlu olmadığına ve borcun tamamen ödendiğine dair yemin etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava; taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davacı ile davalı arasında “Yurtiçi Nakliye Hizmeti” işi ile ilgili yazılı olmayan ticari bir ilişki kurulduğu, davacı taraf davalıya taşıma hizmeti sunduğu halde hizmet bedeli olan 69.542,29 TL’yi davalının ödemediği iddiasıyla alacak davası açtığı, davalı taraf ise davalıya teslim edilen fatura bedellerini ödendiğini, davacının taşıma hizmeti sunmadığı faturalara dayanarak dava açtığını, bu faturaların davalıya teslim edilmediğini savunduğu,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın davalıya taşıma hizmeti sunup sunmadığı, sunmuş ise sunulan hizmet bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmediği, davalı tarafça ödenmesi gereken taşıma hizmet bedeli olup olmadığı noktasında toplandığı,
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen ve dosyaya kazandırılan bilirkişi … tarafından düzenlenen rapor, bilirkişi … tarafından düzenlenen rapor ve bilirkişi … tarafından düzenlenen raporlar arasında çelişki bulunması üzerine raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, davacı tarafça düzenlenen ve davalı şirket kayıt ve defterlerinde kayıt altına alınan fatura asılları üzerinde inceleme yapılarak, işbu faturaların kapalı fatura olarak düzenlenip düzenlenmediği, ayrıca davacı defterlerinde kayıtlı olduğu belirtilen belgesiz tahsilatların hangi gerekçe ile tahsilat miktarlarında tenzil edildiği hususun denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor alınması için dosya SMMM Bilirkişisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından düzenlenen 06/01/2020 tarihli kök raporda davacı tarafından davalı adına toplamı 128.885,56 TL olan 55 adet fatura düzenlendiği, bu faturalardan toplamı 3.746,02 TL bedelli 2 adetinin (… numaralı 1.842,21 TL bedelli ve … numaralı 1.903,81 TL bedelli) davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafından yapılan bazı ödemelerin davacı defterinde kayıtlı olmadığı, davalı defterlerinde görülen bir kısım ödemenin de belgesinin sunulmadığının tespit edildiği, ayrıca dava tarihinden sonra 31.12.2017 tarihinde davalının cari hesabına virman açıklaması ile 110.000,00 TL borç kaydı girildiği ve önceden görülen 6.487,25 TL cari hesap bakiyesinin de virman açıklaması alacak kaydı girilerek Ortaklar Cari Hesabı ile karşılaştırılarak kapatıldığı, bu durumda davacı defterlerindeki kayıtların belgeye dayalı olarak yapılmadığı ve fiili durumu göstermediği sonucuna varılarak belgeler doğrultusunda hesaplama yapıldığı, davacının tahsil etmediğini beyan ederek talep ettiği faturaları tahsil edilmiş şekilde defterlerine kaydettiği, davalının da cari hesap hareketlerinde faturalarla aynı günde kasadan ödenmiş şekilde defterlerine kaydettiği görüldüğü, bu durumda davacının düzenlediği faturaların açık ya da kapalı olarak düzenlenip, düzenlenmemiş olmasının taraflar arasındaki bakiyenin tespitinde önem arz ettiğinin belirtildiği, bunun üzerine Mahkememizce davacı tarafça düzenlenen ve davalı şirket kayıt ve defterlerinde kayıt altına alınan fatura asılları üzerinde inceleme yapılarak, işbu faturaların kapalı fatura olarak düzenlenip düzenlenmediği, ayrıca davacı defterlerinde kayıtlı olduğu belirtilen belgesiz tahsilatların hangi gerekçe ile tahsilat miktarlarında tenzil edildiği hususunda dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte ek rapor alınmış, SMMM Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 20/07/2020 havale tarihli ek raporda fatura asıllarında yapılan incelemelerde davalı defterlerinde kayıtlı davacı faturalarının 40.615,25 TL kısmının açık fatura olduğu, 84.524,34 TL kısmının kapalı fatura olduğunun belirlendiği, davacı kayıtlarında nakit tahsil edilmiş şekilde kayıtlı faturaların 115.507,31 TL, cari hesaba kaydedilen faturaların 13.378,25 TL olduğu görülerek, faturaların çoğunluğunun kapalı fatura olarak kaydedildiği, davalının banka havalesi ile yaptığı ödemelerin ise defterlere kaydedilmediği, ödeme kayıtları yönünden davacı defterlerinin belgelerle teyit edilemediği, davacının düzenlediği 55 adet faturadan 53 tanesinin davalı defterlerinde cari hesaba kaydedildiği, kapalı faturaların tarihleri ile uyumlu olarak (aynı gün ya da 1-2 gün içinde) yapılan nakit ödemelerin de cari hesaba kaydedildiği, bunun yanı sıra banka havalesi ile farklı tutar ve tarihlerde ödemeler yapıldığı, davalı kayıtlarındaki fatura ve ödemelerin birbirini teyit ettiği, kapalı olarak düzenlendiği tespit edilen faturalara karşılık kısmen ya da tamamen nakit ödeme yapıldığı, açık olarak düzenlediği tespit edilen faturalara ve ödenmemiş kısmı kalan kapalı faturalara karşılık banka havalesi ile ödeme yapıldığı, davalının açık faturalar için ve kısmen nakit ödenen kapalı faturaların bakiyeleri için yaptığı banka havale tutarının birbirine çok yakın olduğu (40.615,25 ve 41.233,58), davalının kapalı faturalar için nakit olarak yaptığı ödemelerinde birbirine çok yakın olduğu (84.524,34 ve 83.906,01) görülerek, davalı ödemelerinin, davacı faturaların açık ya da kapalı düzenlenme şeklini teyit ettiği, davacının düzenlediği ve davalının da kayıtlarına aldığı 125.139,59 TL toplamlı faturalar açısından tüm faturaların ödenmiş olduğu ve davacının 3.746,02 TL tutarlı 2 fatura açısından hizmet teslimini de ispatlayamadığı dikkate alınarak davacının davalıdan alacak bakiyesi kalmadığının rapor edildiği,
Bu kapsamda davacı tarafından davalı adına toplamı 128.885,56 TL olan 55 adet fatura düzenlendiği, bu faturalardan toplamı 3.746,02 TL bedelli 2 adetinin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı defterlerinde kayıtlı fatura toplamının 125.139,60 TL olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı davacı faturalarının 40.615,25 TL kısmının açık fatura olduğu, 84.524,34 TL kısmının kapalı fatura olduğu, davalının banka aracılığıyla 41.233,58 TL, nakit olarak (icra dosyasına yapılan 395,71TL dahil) 83.906,01 TL ödeme yaptığı, davalı ödemelerinin davacı faturaların açık ya da kapalı düzenlenme şeklini teyit ettiği, davacının düzenlediği ve davalının kabulünde olan 125.139,59 TL toplamlı tüm faturaların ödendiğinin ispatlandığı, yemin deliline dayanan davacıya yemin önerme hakkının bulunduğunun Mahkememizce hatırlatıldığı, davacının davalıya yemin teklifinde bulunması üzerine davalı şirket yetkilisi …’ın Mahkememizin 16.03.2021 tarihli celsesinde yemin ettiği, böylece davacının davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 3.746,02 TL tutarlı 2 fatura açısından davalıya taşıma hizmetini sunduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30-TL red karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.187,61-TL’den mahsubu ile bakiye 1.128,31-TL ‘nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 9.840,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır