Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/273 E. 2022/426 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/273
KARAR NO : 2022/426

ASIL DAVA
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma)
DAVA TARİHİ : 13.03.2017

BİRLEŞEN İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS – … KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Alacak (Şirket Müdürünün Sorumluluğuna İlişkin)
DAVA TARİHİ : 19.04.2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte asıl ve karşı davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) ASIL DAVA DOSYASINDA
Davacı … Ltd. Şti. vekili 13.03.2017 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin hissedarı olan davalı …’e 05.01.2012 şirket ortaklarından … Sahip olduğu 950 adet hisseden 50 adet hisseyi satın alarak şirkete ortak olduğunu, şirkette davalı dışında … (900 Hisse ) ile … ( 50 Hisse ) ortak olduğunu, davacı şirketin İnşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini … markasını kullandığını davalının İnşaat Mühendisi olup şirket ortağı olduktan sonra davacı şirketin projelerinde şantiye şefi olarak görev yaptığını, davacı şirketin davalı …’in Babası … ait İzmir Buca İlçesi … parsel üzerinde 21.05.2014 tarihinde yapı ruhsatı alarak … yüzölçümlü yapının inşaatına başladığını, yapının tamamlandığına ancak …’in bu yapıya ilişkin davacı şirkete olan borçlarını ödememesi üzerine İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinde …. Esas sayılı dosyası ile 8.000.000,00 TL lik alacak davası açtığını oluşan husumet nedeniyle şirket ortağı …’in şirket işlerinden ayrıldığını, davalının halen şirket ortaklığından devam ettiğini, davalı …’in 24.12.2015 tarihinde “….”ismine sahip bir internet sitesi kurarak müvekkili şirkete ait markayı ve logoyu kullanmaya başladığı, bu sitedeki tüm hesapların davalının kardeşi… ait olan … Mimarlık Mühendisi Ltd. Şti. tanıtımına link attığına ve …’in şirket ortağı olarak tanıtıldığını, müvekkilinin yaptığı tüm işleri sanki … Ltd. Şti. tarafından yapılmış gibi gösterildiği, görselleri müvekkilin izni olmadan kullanıldığı, 10.09.2019 tarihinde tescil edilen “…” … adresli web sitesinin müvekkili tarafından kullanıldığı bu sitede ….projelerinin, davalı tarafından kurulan, …isimli sitesinde tanıtıldığını, müvekkil şirket ortağı …’in inşaat projelerini bu projelere ait görselleri markayı ve logoyu müvekkilinin izni almadan kullandığını, haksız rekabet oluşturacak fiiller yaptığını 16.01.2017 tarihli şirket olağan genel kurul toplantısı 6 nolu gündem maddesinde şirket ortağı … müvekkili şirket kullandığı marka logo ve görselleri haksız rekabet edecek şekilde kullanılması nedeniyle ortaklıktan çıkartılmasına karar verildiği, dava tarih itibari ile “…” isimli sitenin yayını durduğunu ve “…” isimli site kurduğunu bu sitede de yine müvekkili şirkete ait projeleri kurulduğunu davalının haklı sebeple TTK m. 613 ve 640/3.f dayanarak şirket ortaklığından çıkarılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 19.04.2017 tarihli cevap dilekçesiyle; davacı şirketin %90 hissesinin … %5 hissesinin …. ait olduğunu şirketin 1992’den beri Müdür sıfatıyla münferit temsile yetkili … tarafından yönetildiğini, müvekkilinin genel kurullarda alınan herhangi bir karara olumlu/olumsuz bir davranışta bulunmadığı halde müvekkilinin şirketten çıkarılması için dava açıldığını, babası ile şirket ortağı amcası arasındaki inşaattan kaynaklanan davalar nedeniyle müvekkilinin şirketten çıkarılmak istendiğini, yine müvekkilinin babası ile kardeşinin ortak olduğu … Mimarlık Ltd. Şti. kullandığı … Markası ve “….” isimli web sitesinin bahane edildiği, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05.05.2017 tarihli replik dilekçesiyle; müvekkilinin … ismini …’in kurduğu “….” isimli kullanıldığı müvekkilinin tamamlanmış inşaat projelerinin de bu amaçla kullanıldığını, davalının bağlılık yükünün ve rekabet yasağını ihlal ettiğini, belirtmiştir.
Davalı … vekili 22.05.2017 tarihli dilekçesiyle; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili 17.11.2017 tarihli beyan dilekçesiyle; müvekkiline haklı sebep oluşturan herhangi bir çıkma faydasını bulunmadığını rekabet yasağını ihlal etmediğini, müvekkilinin … Mimarlık Ltd. Şti. olmadığını, davanın haksız rekabet nedeniyle açılmış bir davaya dayanmadığını, belirterek davanın reddini beyan etmiştir.
Asıl davada dava devam ederken davacı vekilinin talebi üzerine rapor alınmış ve davalının fiillerinin haksız rekabet teşkil edecek nitelikte olup, olmadığı, değerlendirilmiş, … ve …’dan alınan 05.01.2018 tarihli raporda; davalının … ibare ve logosuyla “…” davacı şirkete ait ürünlerin ve görsellerin kullanıldığı, bu sitenin … Ltd. Şti. olduğu davacının kurucu olduğu şirketin tanıtım ortamlarında davacı tarafın verilerinin, kullanıldığı ve haksız rekabet eylemi olarak ortaklığın etik ve yükümlülüklerine uymadığı belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili davalının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekili 22.01.2018 tarihinde haklı sebepin oluşmadığını, TMK m. 2’deki dürüstlük kuralına gereğince ortaklık ilişkisinin devamının taraflarca beklenemicek nitelikte bozulmadığını, ortaklıktan çıkarılmak için gerekli şartların oluşmadığı 10 yıllığına şirket müdürü olan …’in TTk m. 626 gereğince 16.01.2016 tarihli genel kurulda gündemin 7. maddesi ile izin verildiğini, belirterek davanın reddini istediği belirlenmiştir.
Mahkemece davacının çıkma payını hesaplanması yönünde bilirkişiler … ve…’dan 09.07.2018 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; davacının çıkma payını şirketin mali yönden tespitlerini ve yaptığı inşaatlar gereğince 163.581,58 TL olarak tespit edilmiştir.
BİRLEŞEN İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS – … KARAR SAYILI DOSYASI
Davacı … vekili birleştirme ve tedbir talepli olarak açtığı 19.04.2018 harç tarihli dava dilekçesiyle; davalılardan …’in diğer davalı … Ltd. Şti. %90 ortağı ve tek yetkili müdürü olduğunu diğer ortak …’in ise …’in kızı olduğunu …’in müvekkilinin babası olan … olan müvekkiline karşı haksız dava açtıklarını İzmir ATM’de … sayılı dosyada çıkma davası açıldığı şirketin, mevcut durumda müdür … tarafında zarar verici eylemlerde bulunulması ve yönetilmesi nedeniyle yönetici kayyıma ve SMMM’ye yönetimin devredilmesi gerektiğini, aynı zamanda şirkete ait taşınmazların satışının tedbiren durdurulmasının istediklerini, TTK m. 644/1-a ve TTK m., 555/1 gereğince şirketin uğradığı zararının tazmininin şirkete ait taşınmazların rayiçlerin çok altında bir bedelle satılarak şirketin zarara uğratıldığını … Ltd. Şti ait İzmir İlinin Buca ilçesi …. kayıtlı taşınmaz üzerindeki bağımsız bedellerin rayiç değerinin çok altında bir bedelle satılması ile şirketin zarara uğratıldığını şirket müdürü …’in 350.000-450.000 TL arası olduğu, şirket müdürünün bu daireleri 200.000 TL ile – 220.000 TL arasında sattığını gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde ise bu taşınmazların 400.000 TL’ye anlaştığını … ile … arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinde de 350.000 TL satılması için kararlaştırıldığını, ancak bu dairenin 220.000 TL’ye satıldığını yine … Ltd. Şti. 7343 ada 4 parselde kayıtlı arsa üzerinde inşaat yaparak 6 katlı 30 adet daireyi satışını yaptığını, bu taşınmazın İzmir/Buca DEU yakın olması nedeniyle dairelerinin 1+1 şeklinde 150.000 TL – 200.000 TL olduğunu ancak bu dairelerin birçoğunun 75.000 TL ile 80.000 TL arasında satıldığını her iki projede de şirkete ait olan veya şirketin kat karşılığı olan hak sahibi olan taşınmazların yüksek fiyatla satan müdür …’in aradaki farkın kendi uhdesinde tutup emniyetin suiistimal suçunu işlediği veya taşınmazların rayiç bedelin çok altında satarak pay sahiplerinin zarara uğrattığını yine şirket kayıtlarına dahil edilen bazı faturalarına şirketin gereksiz masraf yapmış gibi gösterdiğini, İzmir AHM … sayılı dosyasında davalı şirket ile dava dışı … le görülen davada fiilen kullanılmayan malzemelerin alınmayan hizmetlerin faturalandırılarak kayıtlara sokulduğunu, bu davada davalı şirket yüklenici sıfatıyla yaptığını iddia ettiğini, imalat bedelini talep ettiğini, ancak bu inşaatta kullanılmayan malzemelerin faturaların inşaatta kullanılmış gibi faturalandırılması davalı şirketin ortaklara zarar verme ihtimali bulunduğundan kayyıma devredilmesine ayrıca TTK m. 630/2 gereğince müdürün azlinin yönetim ve temsil hakkının kaldırılması ya da sınırlandırılması için haklı sebep bulunduğundan TTK m. 644/a ve TTK m. 553 gereğince yöneticinin şahsen sorumlu olduğunu belirsiz alacak davada şimdilik 10.000 TL nin tahsiline ve derdest dosyanın … sayılı dosya ile birleştirilmesine şirkete kayyım atanmasına davalı şirketin satış yaptığı taşınmazların mahalli piyasa araştırması değerlendirerek defterdeki satış değeri karşılaştırılması ile gerçek satış değeri ile defterdeki değer arasındaki farkın şimdilik 10.000 TL lik davalı ….ten tahsiline ve şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir
İzmir ATM’nce … sayılı Kararla, derdest dosyanın İzmir 5 ATM’nin …/… E sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Asıl dava da dava konusunun davalının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin olup, birleşen dava yönünden davanın konusu ise davacının davalı şirket yöneticisi olan …’in yöneticinin sorumluluğu ve şirkete tedbiren kayyım atanması ve oluşan zararın davalı …’ten tahsili ile şirkete ödenmesine ilişkin tazminat davasıdır
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir AHM … sayılı dosyası, tapu kayıtları gayrimenkul satış vaatleri defter ve kayıtlar bilirkişi incelemesi vs.
İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinin …. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı … Ltd. Şti. davalı … adına asıl ve birleşen davada davalı arsa sahibi … ile davacı şirketin yapmış olduğu eser sözleşmesinde davalının işin yapılması için gerekli ödemeleri yapmadığını işin tamamlanarak yapı kullanma izin belgesi almaya hazır hale getirildiği, yapının yaklaşık maliyeti kapsamında davalının ödemesi gerekli masrafın belirlenerek şimdilik 1.000.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ettiği, yine birleşen davada da davacının arsa sahibi olduğu taşınmazda ödemesi gereken bedel ve ödeme şekli konusunda mutabakat sağlanamadığı belirterek işin bitirilmiş olması nedeniyle şimdilik 100.000 TL’nin davadan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, şirketin 2014.-2015-2016 yılları defter ve kayıtları incelenmesi davacının faturadan kaynaklı 74.232,89 TL ve müteahhit kârı ( KDV Dahil ) 8.762.208 TL olmak üzere toplam 8.836.440 TL alacağının tespit edildiği bu miktarın kabulü ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine birleşen İzmir AHM’nin …. sayılı dosyasının tefriki ile görevsizlik kararı verilerek ATM’ye gönderilmesine karar verildiği belirlenmiştir.
Mahkememizde tarafların talepleri üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesinde kayyım atanması ve taşınmaz satış yapma yetkisinin kaldırılması talebine ilişkin olarak karşı davalı Asıl dosya davacısı vekili 03.09.2018 tarihli dilekçesiyle; davalı …’in ortaklıktan çıkarılması karar verilmesi halinde şirkete kayyım atanması ve taşınmaz satış yetkisinin kaldırılması ve müdürün azli gibi usulden reddi gerektiği dava dilekçesinde yer alan hususların mahkemeyi yanıltmayı yönelik taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 07.06.2018 tarihli beyan dilekçesiyle; asıl ve birleşen davanın birlikte değerlendirildiği, müvekkilin şirketten çıkarma talebinin reddine ve şirket yöneticisinin şirketi zarara uğrattığını tespit edilerek müdürün sorumluluğu konusunda bilirkişi heyet raporu alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların bildirdikleri deliller ilgili yerlere toplanmış ve bilirkişi …, SMMM … ve İnşaat Mühendisi …’dan 17.11.2020 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; dava konusu olan şirkete ait İzmir Buca … de bulunan ve İzmir Buca …. bulunan taşınmazların satış bedellerinin değerlendirildiği ve asıl davada davacı şirketin ortağı olan davalı …’e kardeşi … ile birlikte hareket ederek … Mimarlık Ltd. Şti. davacı şirkete ait … Logo ve … ismini karışıklığa sebep verecek şekilde kendi web sitesinde ve sayfasında yapılan ürünlerin ve görsellerin … Ltd. Şti. aitmiş gibi kullandığı ve iltibasa sebebiyet verdiği davalı …’in bu şirketin ortağı olduğu TTK m. 613’te yer alan şirket ortağında bağlılık yükümlülüğü ihlal ettiği, şirketin çıkarlarını zedeleyecek davranışta bulunduğu yaptırılan teknik bilirkişi incelemesinde de bu husustaki tespitin durumu ortaya koyduğu, rekabet yasağına aykırı hareket ettiği, davacının şirketin mal varlığı ve defter ve kayıtların yapılan incelemelere göre 437.847,88 TL ayrılma payının belirlendiği, birleşen dava yönünden yapılan inceleme de ise şirketin mevcut mal varlığı ile yöneticinin sorumluluğunu oluşturacak taşınmaz satışlarının ayrı ayrı değerlendirildiği ve şirket kısa vadeli muhasebe kayıtlarına dönemsellik ilkesi gereği kısa vadeli kredi stokunun yansıtılmadığı, 2020 yılında ödemesi gereken kısa vadeli kredi tutarlarının 2.636.910,23 TL olduğu bu durumun da şirket müdürünün sorumluluğunu getirdiği, belirtilmiştir.
Bu rapora karşı asıl dosya davacı-karşı davalı vekilinin ve karşı davacı asıl dosya davalısı itirazları üzerine bilirkişilerden 12.04.2021 tarihli ek rapor alınmıştır. Birinci ek raporda; tarafların itirazları değerlendirilerek taşınmazların değerleri ve aradaki farkların niteliği aynı zamanda şirket müdürünün sorumluluğun oluşup oluşmadığı konularında inceleme yapılarak şirket müdürünün tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması ödenen kar paylarının gerçek olmaması, ödemelerin doğru olmaması ile yapılan daire satışlarından fiyat farklılıklarının rayiç bedel yönünden inşaat maliyeti, piyasa koşulları gibi kıstaslarda değerlendirilerek 1.699.000 TL lik miktarın da öz varlığa eklenmesi sonucuna varıldığı şirket müdürün TTK m. 556/339 gereğince yanlış kanaat uyandıracak desiseler kullanmak veya gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle 3. Kişileri aldattığı şirket konusuna giren bir muameleyi yapma sorumlu olduğu, asıl dava yönünden davacının çıkma payının 491.820,63 TL olarak belirlendiği ayrıca birleşen davadaki müdürün sorumlu miktarı olan 1.699.000 TL ninde çıkma payının hesabın da dikkate alındığı, birleşen dava yönünden de şirket müdürünün İzmir…. taşınmazlardan 30 adet taşınmazın satışlarında rayiç bedellerin satışlarındaki farkın 1.699.000 TL olduğu ve bu miktarlar sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Bu rapora karşı da tarafların itirazı üzerine tüm itirazlar değerlendirilerek 11.10.2020 tarihli 2. ek rapor alınmıştır. İkinci ek raporda; 2014-2015-2016 yıllarına ait satılan dairelerin ortalama değerinin 1.699.000 TL olduğu arsa sahibi …’e ait olan 12 bağımsız bölümün bu tablodan çıkarılması ile şirket zararının 1.699.000 TL değil 1.039.000 TL olup bu miktarın öz varlığa eklenmesi gerektiği, asıl dosyadaki davalının ayrılma akçesinin taşınmazlara yapılan itirazların değerlerinin güncellenmesi ile şirket öz varlığı 1.187.399,49 TL olduğu, reel bilançoya göre öz varlığın ise 9.289.991,72 TL olarak belirlendiği, beher hisse değerinin 12.386,65 TL olarak belirlendiği ve …’in ayrılma payının 464.449,59 TL olarak hesaplandığı birleşen dava yönünden ise davalı şirket yönünden …’in 1.039.000 TL şirkete zarara uğrattığı belirlenmekle bu miktarın davalıdan tahsili gerektiği belirtmiştir.
Davalı – Karşı Davacı … vekili 08.03.2022 tarihli dilekçesiyle; dava açma aşamasında belirsiz olan alacağı belirli hale geldiğinden HMK m. 107/2 uyarınca talebini 10.000 TL’den 1.039.000,00 TL’ye arttırdığını beyan etmiş ve 17.572,75 TL tamamlama harcını yatırmıştır.
Toplanan tüm deliller ve yapılan incelemelere göre;
Asıl dosya yönünden davacı şirketin davalı …’in ortaklıktan çıkarılması için haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması için talepte bulunulduğu yapılan yargılamada bilirkişi …. ve …. 05.01.2018 tarihli raporu ile davalının ortağı olduğu, … şirketinin davacı şirketin … adını kullanarak ….ismi ile davacı şirkete ait … ismi arasında karışıklığa sebebiyet verdiği bu durumunda haksız rekabet teşkil ettiği, davalının aynı zamanda … Ltd. Şti ortağı olduğu ve bu şirketin ortağı …. ait olduğu, böylece TTK m. 626’ye göre şirket ortağının ortaklık kültür ve etiklerine yükümlülüklerine uymadığı, bu nedenle şirketten çıkarılmasına haklı sebep bulunduğu belirlendiğinden, şirketten çıkarılma tarihine en yakın ortaklık payının bilirkişi raporları ve itirazları dikkate alınarak alınan ek raporda belirlendiği üzere, 464.449,59 TL olarak hesaplandığı bu miktarın davalı şirket ortağına kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren uygulanacak faizi ile ödenmesi gerektiği belirlenmiştir. Yine bu payın hesaplanması sırasında davalı dava konusu şirkete ait ve davalı …’in şirkete vermiş olduğu zarar miktarının 1.039.000 TL çıkma payının hesabında dikkate alınmıştır.
Birleşen dava yönünden ise davalı şirket yöneticisinin şirket mal varlığı teşkil eden taşınmazların satışında gerçek değeri ile satış değerleri arasında şirketi zarara uğratacak şekilde faaliyette bulunduğu ve bu fiili nedeniyle şirketin arsa sahibi olan davalıya ait 12 adet taşınmaz mahsup edilmek kaydıyla 1.039.000 TL şirketi zarara uğrattığı ve bu miktar öz varlığa eklendiği, İzmir …. bağımsız bölümün satışından meydana gelen zarardan bu davalının sorumlu olduğu belirlenmiştir.
Davalı karşı davacı vekili 08.03.2022 tarihli beyan dilekçesinde davasının bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davalı …’in 1.039.000 TL den şirket müdürü olmasından sorumlu olduğu belirtildiğinden HMK m. 107/2 gereğince talebini 10.000 TL den 1.039.000 TL ye arttırmış ve harcını 08.03.2022 tarihinde yatırmıştır.
Birleşen dava yönünden davalı olarak gösterilen … Ltd. Şti. davada husumet yöneltilmesinin gerekmediği şirkete tedbiren yönetici kayyım atanması istendiği aynı zamanda şirket yöneticisi davalı … ten oluşan zararın tazmini ile bu miktarın şirkete ödenmesinin talep edildiği, bu taleplere göre … Ltd. Şti karşı açılan davada bu şirketin ortaklar arasında davanın konusunu oluşturması ve davalı sıfatının bulunmamasının nedeniyle pasif sıfat yokluğu nedeniyle reddine, yine asıl dosyada davalı birleşen dosyada davacı olan …’in ise şirketten ayrılmasına karar verildiği için bu şirkete yönetici kayyım atanmasında hukuki yarar da bulunmadığı tespit edilmekle tedbiren dahi olsa şirkete yönetici kayyım atanmasını talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarda Açıklanan Sebeplerle;
1-Asıl dava yönünden
Davacı – karşı davalı … Ltd. Şti.’nin davalı … karşı açmış olduğu şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin talebinin KABULÜ ile;
Davacı-karşı davalı … Ltd. Şti. TTK m. 636 gereğince … Ltd. Şti. ORTAKLIĞINDAN Çıkarılmasına,
Şirket ortaklığındaki payının bilirkişilerce hesaplanan 464.449,59.-TL’nin davacı-karşı davalı … Ltd. Şti.’nden kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan dava açılışında alınan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 49,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 31,40 TL ve peşin harç 31,40 TL ile yazışma ve tebligat gideri 206,00 TL ve bilirkişi ücreti 2.569,20 TL olmak üzere toplam 2.838,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
2-Birleşen dava yönünden
Birleşen dosya davacısı … açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile;
a-) Birleşen dosya davalısı … Ltd. Şti.nin ortağı ve yöneticisi olan davalı …’in şirkete 1.039.000 TL zarara uğrattığı tespit edilmekle bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile şirkete ödenmesine
b-) Birleşen dosya davacısı ….’in davalı … Ltd. Şti’ne karşı açmış olduğu davanın bu davalıya husumetin yöneltilmesinde hukuki yararı bulunmadığından; bu davalı hakkında açılan davanın REDDİNE,
c-) Davacının diğer taleplerinin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 70.974,09 TL harçtan dava açılışında alınan 170,78 TL peşin harç ve 17.572,75 TL tamamla harcının mahsubu ile eksik alınan 53.230,56 TL harcın davalı …’ten tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 35,90 TL ve peşin harç 170,78 TL ve 17.572,75 TL tamamlama harcı ile yazışma ve tebligat gideri 161,90 TL ve bilirkişi ücreti 3.480,80 TL olmak üzere toplam 21.422,13‬ TL’nin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 69.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Davalı … Ltd. Şti. kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 7/2. maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalı … Ltd. Şti.’ne verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

TASHİH

Mahkememizce yapılan incelemeyle;
Hükümde yer alan asıl dava yönünden başlıklı paragrafın ikinci kısmında yer alan “Davacı-karşı davalı … Ltd. Şti. TTK m. 636 gereğince … LTD. ŞTİ. ORTAKLIĞINDAN Çıkarılmasına” hükmün açıklanması gerektiği tespit edilmekle asıl davanın 2 nolu bendinin “Davalı – Karşı Davacı …’in TTK m. 636 gereğince … Ltd. Şti. ORTAKLIĞINDAN ÇIKARILMASINA” şeklinde düzeltilmesine oy birliği ile karar verildi. 20/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır