Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/186 E. 2022/821 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/186
KARAR NO : 2022/821

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirketin hastalar için saç yıkama bonesi, perine, vücut temizleme bezi, vücut temizleme kesesi vs. ürünler ürettiğini, davalılardan … ve … ‘in müvekkili şirketin yanında … ayına kadar çalıştığını, …’in kimyager olarak, …’in ise müvekkili şirkette atölyede çalışmış olduğunu, müvekkili şirketin, Almanya’da açılan bir fuara katıldığını ve bu fuarda davalılardan …’i ve …’i de gönderdiğini, …’in fuar görevi sırasında, firma standına gelen … ana haber muhabirine röportaj verdiğini, bu röportajın, … ana haber bülteninde yayınlandığı gibi, birçok sosyal mecrada da mevcut olduğunu, …’in firma adına saç yıkama bonesi, vücut temizleme bezi, perine temizleme bezi ve vücut temizleme kesesini tanıttığını, bu ürünlerin tanıtıcı broşürlerinin de mevcut olduğunu, bu ürünlerin aynı materyaller kullanılarak, içine katılan özel bir solüsyon ile hazırlandığını, bu solüsyonu kullanarak hazırladığı 4 parça ürün için Sağlık Bakanlığından Biosidal Ruhsatı aldığını, ruhsatta formülün yazdığını ve formülün üstünde kullanıldığı 4 ürünün listelendiğini, ayrıca CE belgesinin de mevcut olduğunu, davalılardan …, şirket adına 2 kez Suudi Arabistan’a gittiği ve müvekkili şirketin müşteri portföyünü, iş yaptığı firmaları tanıdığını, 2 kez de Brezilya’ya şirket tarafından gönderildiğini, bu davalıların müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra kendilerine ait olan … Sağlık Endüstri AŞ isimli işyerini kurarak burada çalışmaya başladıklarını, bu işyerinin de müvekkili şirket ile aynı alanda faaliyet gösterdiğini, www…com internet sitesi üzerinden tanıtımını yaptıklarını, davalıların, kendi firmalarına ait bu internet sitesinde, saç yıkama bonesi, vücut temizleme bezi, perine temizleme bezi ve vücut temizleme kesesi koyara, tanıtım yaptıkları gibi, müvekkil şirket için …’ye verilmiş olan röportajı da koyduklarını, müvekkilinin ürünlerini ve müvekkili şirkete ait röportajı kullanarak, kişileri yanılttıklarını, ürünler ve röportaj kendilerine aitmiş gibi yaptıklarını, müvekkili şirketin tüm ticari birikimini ve bilgilerini kendi bilgi ve birikimleri gibi internet ortamında yaydıklarını, bu davalıların işyerinden ayrılırken şirket bilgisayarında kayıtlı tüm bilgileri ve kayıtları alarak yanlarında götürdüklerini, müvekkiline ait tüm bilgiler, listeler, müşteri iletişim bilgileri, tüm müşteri portföyü dahil, tüm bu bilgileri elde etmek ve bu müşteri çevresine satış yaparak, müvekkilinin bir daha bu kişilere satış yapmasını engellediklerini, müvekkili şirket tarafından İzmir CBS’ye suç duyurusunda bulunulduğunu ve İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesi …/… E. – …/:.. K. sayılı ilamı ile her iki davalı hakkında ceza kararı verildiğini, ilgili ceza dosyasında, davalıların, haksız rekabet yaptıklarının tespit edildiğini, davalıların ve müvekkili şirketin fatura kestiği alıcılar incelendiğinde, davalıların, müşteki şirkete ait müşteri portföyünü almış oldukları, müvekkiline ait bilgiler ile haksız rekabet gerçekleştirdiklerini, davalıların mal sattıkları kişi ve firmaların, müvekkili şirkette çalıştıkları dönemde tanıdıkları, müvekkili şirket için irtibata geçtikleri kişiler olduğunun anlaşılacağını, müşteri çevresini kullanarak kendilerine yeni müşteri çevresi de edindiklerini, müvekkili şirketin yüksek miktarda ürün sattığı Suudi Arabistan’daki … firması ile irtibata geçtikleri ve ürünleri sattıklarını, davalıların irtibatından sonra, müvekkili firmanın bir daha Suudi Arabistan’ daki … firmasına mal satışı yapamadığını, haksız rekabet sebebiyle davalıların elde ettiği maddi kazanç miktarı tam olarak bilinemediğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hak ve alacaklar ve dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla haksız rekabet sebebiyle müvekkili şirketin ne kadar zarara uğradığının şu aşamada belirlenebilmesi imkansız olduğundan, belirsiz alacağın şimdilik 1000,00-TL zararın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesi ile, dava değerini 12.711,00-TL’ ye yükselterek 12.711,00 TL tazminatın zararın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; açılan işbu davanın haksız rekabete dayalı tazminat davası olduğu bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davanın tek dayanağının müvekkillerinden … ve …’in daha önceden davacı şirket de çalışmış olması olduğunu, davacının müvekkillerin iş hayatındaki başarılarından haksız kazanç sağlama gayreti içerisinde olduğunu, İzmir 19.Asliye Ceza mahkemesinin …/… Esas sayılı ceza davasında savcılık aşamasında alınan raporla yetinildiği ve yeteri kadar detaya girilmeden müvekkilleri hakkında temyizi kabil olmayan 500,00-TL kesin adli para cezası verildiğini ve dolayısıyla kararı temyiz etme hakkı olamadığını, bu sebeple ceza dosyasının bu davada hukuki dayanak olmasının mümkün olmadığını, müvekkillerinin haksız rekabette bulunmadıklarını, haksız rekabetin oluşabilmesi için kendi ürünü, markası ile başkasının ürünü/markası arasında üçüncü kişiler yönünden karıştırmaya yol açacak bir eylem yapılması gerektiğini, oysa dava konusu olayda müvekkiller tarafından tüketici/alıcıları aldatmaya yönelik yapılmış bir eylem olmadığını, davalı şirketin davacı şirketin ürünlerinin üretimini yapmadığını, yayınlanan videoda karışıklığa, yanılmaya neden olabilecek bir durum söz konusu olmadığını, videoda saç yıkama bonesinin anlatıldığını, saç yıkama bonesinin ülkemizde 12 farklı firma tarafından üretildiğini, …’in davalı … ile herhangi bir hukuki ve ortaklık bağının olmadığını, davacı şirketin Biosidal ve CE belgelerinin bulunmadığı ve bu belgelerin iptal olduğunu, davalı şirketin üretim yapmadığını, distribütörü olduğu şirketlerin ürünlerini sattığını, davalılar tarafından davacı şirket kayıtlarının ele geçirildiği hususunun gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin … Sağlık A.Ş’nin davacı şirketin hiçbir müşterisi ile irtibata geçmediğini, davacı şirketin taahhüt verdiği ve taahhüdünde durmayarak mağdur ettiği bazı firmaların … ile kendiliğinden iletişime geçtiğini, müvekkili şirketin … tarafından … firmasına hiç saç yıkama bonesi ürünü satışı yapılmadığını, böyle bir ürünün müvekkili şirketin portföyünde bulunmadığını, davacı şirketin dava dilekçesinde bahsi geçen “ Biyosidal Ruhsat”larının süresinin çoktan geçtiğini, CE belgesinin ise iptal edildiğini, müvekkillerin davacının şirketteki işlerinden kendi arzuları ile ayrılmadıklarını, davacı şirketten alacaklarını istedikleri zaman şirket yetkilisi … tarafından hakarete uğradıklarını, işçilik alacakları ödenmeksizin işten çıkartıldıklarını, müvekkillerine ait firmanın ürettiği ürünlerin kesinlikle davacı şirket ürünlerinden farklı olduğunu, kimyasal formülasyonunun kendi bünyesindeki teknik yeterlilikleri olan iki kimyager tarafından tasarlandığını, testlerinin ise Tübitak ve Ege Üniversitesinde yapıldığını, üretilen ürünlerin sınıflarının da tamamen farklı olduğunu, müvekkili firmanın Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı hiçbir ürünü bulunmadığını açıklanan nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir 19.Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası, saç yıkama bonesi ve diğer ürünlere ait CE belgeleri ve Sağlık Bakanlığı Biosidal ruhsatı ve sair sertifikalar ve ürün örnekleri, …’ye verilen röportaj kaydı çözümü, tarafların ticari defterleri, faturalar, müşteri çevrelerini içerir defterler ,bilirkişi incelemesi ve tanık delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalılar vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan davalılar ve davacı ürünlerinin aynı kategoride olup olmadığının sorulması, ticari defter ve belgeler, tanık, ceza dosyası ve video kaydı delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; sanıklar … ve … hakkında katılan
… …’a yönelik 6102 Sayılı TTK.’ya Muhalefet suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde … tarih …/… Karar sayılı karar ile sanıkların üzerlerine atılı suçları işlemiş olduklarından bahisle adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, verilen bu kararın … tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; sanıklar … ve …, katılanın … Tıbbi Malz. Tekstil İth. İhracat ve Tic. Ltd. Şti olduğu, suç tarihinin …, suçun haksız rekabet suçu olduğu, Mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde … tarih …/… Karar sayılı karar ile sanık … hakkında açılan kamu davasının atılı suçun sanık tarafından işlenmediği anlaşılmakla beraatine, sanık … ‘in ise haksız rekabet suçundan 1.000,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın … tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İzmir 19.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde müştekinin …, sanığın … … olduğu, suçun 6102 syılı TTK’ya muhalefet ve kişisel verileri hukua aykırı olarak yaymak suçu olduğu görülmüştür.
Ticaret sicil kayıtlarına göre davalı … Sağlık Endüstrisi San.A.Ş’nin … tarihinde kuruluşunun tescil edildiği ve şirketin davalı … tarafından kurulduğu, faaliyet konusunun “Tıbbi Aletler- Malzemeler ve Dişçilik Malzemesi, Sağlık Hizmetleri, İlaç ve Ecza Depoları, Veterinerlik, Kozmetik” ana başlıkları olarak düzenlendiği, şirket sermayesinin 1.000 paylı – 100.000,00 TL olarak belirlendiği ve tamamının … tarafından taahhüt edildiği, yönetim kurulunun şirketin tek ortağı …’den oluştuğu, … tarihinde sermayenin 1.500 payla 1.500.000,00 TL/”sına yükseltildiği ve … tarihine kadar şirket temsilcisi olarak davalı …’in tayin edildiği, davalı …’in davalı şirkette ortaklığının olmadığı görülmüştür.
Davacı ve davalı tanıkları dinlenmiştir.
Davacı tanığı … … beyanında ; ” Ben 2014 yılında açılan davacı şirkette eczacı ve genel müdür olarak görev yapmaktayım. …’i 2015 yılında kimya mühendisi ve ingilizcesi olduğu için işe aldık. Aradan çok kısa süre geçti, kardeşini işe aldırttı. Yurt dışı fuarlarına giderdik, orada kendi stantımızı tanıtmak için video çekerdik. Tanıtım videolarında şirketimiz ürünlerinin tanıtımı … tarafından yapıldı ve şirketimizin tanınan yüzü haline geldi ve şirketin tanıtımına ilişkin …’in de yer aldığı bu video …’de 2015 yılındaki Almanya’daki … Fuarındaki haberlere ilişkin haber yapıldı ve bu haber için … firmasına da para ödedik ve yapılan ödeme karşılığı tanıtım videomuz haber olarak … haberlerinde yayınlandı. … 2015 yılında işe girdi, 6-7 ay sonra da kardeşi … işe girdi. İkisi beraber firmamızda 2016 yılı sonuna kadar çalıştılar, ondan sonra da aniden gelmez oldular, sonra bu şahısların … Ofis isimli şirket kurduklarını ve şirketimizin faaliyet alanıyla aynı olmak üzere şirketimizde rekabet edecek şekilde şirketimizin mal alımında bulunduğu ve mal satımında bulunduğu şirketler ile ticaret faaliyete girdikleri, hatta Suudi Arabistan’da bulunan ve yüklüce mal sattığımız firmaya da bizim satış fiyatımızdan cüzi bir fiyat indirim yaparak mal satmaya başladığını, o nedenle müvekkil firmada zararlara sebebiyet vermişlerdir, çalıştığım firmada …’in bulunduğu videolar halen youtubede bulunmakta olup, bunları da kendi firmalarına aitmiş gibi yayınlıyorlar. Bu videoda bizim üretimini yaptığımız boneye ilişkin bilgiler verilmekte, marka ismi zikretilmemektedir, keza … marka ismi olacak şekilde haberlerde verilemeyeceğini söylemişti. Bu tanıtımı yapılan bonenin ithalatını İngiltere’den yapıyorduk, üretimini ise Türkiye’de ilk defa biz yaptık. Daha sonra davalı şirket üretim ve satış yaptı. Ürünün markasına ilişkin TPE’ne herhangi bir müracaat yapılıp, marka hakkı alınmamıştır. Davalıların haksız rekabeti nedeniyle çalıştığımız firma iflas edip, kapandı, diğer davalı firma ise şimdi ikinci firmayı açtı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … beyanında ; ” Ben babamdan kalan ve 50 yıldır tıbbi cihaz sektöründe olan … Ticaret ve Avrasya Turz. Medikal Tic. Ltd Şti’ne ait işletmelerin sahibiyim. Aynı zamanda … Başkanıyım. Bu nedenle tarafları tanırım. Davalılar … ve … kardeşler daha önce davacı şirkette çalışıyorlardı. Son bir yıldır davalıların davacı şirketten ayrılıp, kendi şirketlerini kurduklarını ve … Sağlık Ends. A.Ş. Adı altında faaliyette bulunduklarını duydum. Bildiğim kadarıyla her iki, yani davacı firma ile davalılar ve sahibi bulundukları firmanın pazarlamasını yaptığı tıbbi ürünler farklı nitelikte ürünler olup, davacı şirketin pazarlamasını yaptığı ürünlerin genel anlamda kozmetik amaçlı, yani biocidal ruhsatı ile satılan ürünler olup, davalı şirketin ise sattığı ürünler tedavi amaçlı, clas 1 olarak geçen ürünlerdir. Bu nedenle ürünler aynı mahiyette değildir. İhalelerde işbu ürünler için farklı şartnameler çıkar ve hastane ve diğer birimler bu farkları gözeterek alırlar. Dolayısıyla her iki şirket arasında rekabet oluşturulacak ürün pazarlaması bulunmamaktadır. Her iki firmanın pazarlamasını yaptığı ürünler dışarıdan bakıldığında aynı görünse bile bu ürünler farklı nitelikte ürünler olup, bu farklılığıda biraz önce açıklamıştım. Keza, ürünlerin üzerinde ne amaçla üretilidği, hangi ruhsata tabi olduğu ve ruhsat numaraları ayrıntılı olarak belirtilir. Bu nedenle sektörde olanlar ve bu ürünleri kullananlar bu farklılığı bilirler. Bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunduğu
Davalı tanığı … beyanında ; “Ben 2016 yılı Temmuz ve Kasım ayları arasında davacıya ait … Tıbbi Malzeme Ltd. Şti isimli firmada fabrika müdürü olarak çalıştım. Davacı firma biocidal, yani kozmetik amaçlı medical ürünlerin üretim ve pazarlaması işini yapardı. Bu çalıştığım süre içerisinde davalılar … ve … ismi ile … Sağlık Ends. A.Ş. İsmini de medical ürün pazarlama işini yapmaları nedeniyle duydum. Fuarlarda tanıtım amaçlı gelen ürünler üzerinde yaptığım gözlem ve incelemelerde gördüğüm kadarıyla, davalıların satış ve pazarlamasını yaptığı ürünler ile çalıştığım davacı firmanın üretim ve pazarlamasını yaptığı ürünlerin kullanım amaçları farklı olup, davacı firmanın ürünleri kozmetik amaçlı, davalıların ise ürünleri tedavi amaçlı ürünler olup, birbirlerinden farklıdır. Çalıştığım firmada yaklaşık 4-4,5 ay kadar çalıştım. Ancak ücretimin 2 aylık kısmını aldım. Ödenmeyen kısmı için de çalıştığım şirket hakkında dava açtım. Bu dava da lehime sonuçlanmıştır, ancak henüz tarafıma mahkemece hükmedilen miktar ödenmemiştir.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, taraf şirket defter ve kayıtları ile dava dosyası üzerinde, gerektiğinde ticari defter ve kayıtların bulunduğu yerde inceleme yapılarak, davalıların davacıya karşı haksız rekabeti oluşturacak faaliyetlerde bulunup bulunmadığı, haksız rekabeti oluşturacak faaliyetlerde bulunmuşlar ise bu faaliyetlerden dolayı davacının zarara uğrayıp uğramadığı var ise davacının oluşan zarar miktarının tespiti hususunda dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda uzman SMMM bilirkişisi … ile teknik bilirkişi …’e tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından … tarihli düzenlenen raporda özetle; TTK 55. 1 – d bendi kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılması neticesinde, davacı … Şirketi ile davalı Yücel ve … arasında iş sözleşmesinden sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bir rekabet yasağı sözleşmesi düzenlenmediğinden davalı … ve …’in rekabet yasağı ile bağlı olduklarının hukuken söylenmesi mümkün olmadığı; davalı … Ve …’in istifa etmek suretiyle sona erdirdikleri iş sözleşmeleri bittikten sonra da sır saklamakla yükümlü oldukları; … şirketinin diğer davalılar tarafından kurulmasında hukuken bir sakınca bulunmadığı; davalı … ve …, MK. m. 2 dürüstlük kuralı çerçevesinde işverenin haklı çıkarlarını korumaya devam etikleri müddetçe ticaret yapmalarında davacı … işvereni yanında edindiği bilgileri yeni işlerinde kullanmalarında hukuken bir sakınca bulunmadığı; TTK 55. 1-d bendinin ihlali için öncelikle iş sırlarının gizlice veya izinsiz veya hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesi gerektiği ve sonrasında bu bilgi ve sırların kullanılması bir başka değişle değerlendirilmesi ve üçüncü kişiler ile paylaşılmasının zorunlu olduğu: bununla birlikte ticari sırların teknik araçlar kullanılarak ele geçirildiği yönündeki davacı iddiasının; bu vakıayı ortaya koyabilecek delilleri dosyaya sunması halinde (hard disk /harici disk / bilgisayar vs) bu alanda uzman bir bilirkişiden destek alınması gerekli olduğu; sırların ele geçirilmesi için bilginin gizli tutulması ve gizli bilgilerin ele geçirilmesi için çaba harcanması ve rakibin sır alanından elde edilmesi bir unsur olarak arandığı; bu hususta sırların teknik araçlar kullanılarak ele geçirildiğine ilişkin dosyaya yeterli delil davacı tarafından ileri sürülmediği; davalının “dava konusu uyuşmazlığın temelini teşkil eden “ürünlerine” ilişkin bilgilere sahip olduğu ancak bu bilgileri izinsiz veya hukuka aykırı olarak değil görevi esansında öğrendiğine” ilişkin savunması dikkate alındığında davacı işveren …’nın sadece hukuken geçerli bir “rekabet yasağı sözleşmesi” ile ticari sırlarını güvence altına alabileceği; TTK m. 55/1-d bendinde aranan bir diğer unsur ise Davalı İşçilerin elde etikleri sırları değerlendirilip değerlendirilmedikleri, yeni şirket davalı …”’de kullanıp kullanmadıklarının tespit edilmesidir. Bu hususta davacı … Şirketine ait “ hangilerinin davalı … ve … tarafından hukuka aykırı fiiller ile ele geçirildiği ve ele geçirilen bu bilginin davalı … tarafından hangi ürünlerde kullanıldığının açıkça belirlenmeksizin, dava konu uyuşmazlıkta illiyet bağının kurulması hukuken mümkün olmadığı; ticari sırların ele geçirildiğine ilişkin vakıanın ispatlanamaması halinde davacının 55-1.d bendinin ihlal edildiğini ileri sürebilmesi için gerekli olan rekabet yasağı sözleşmesinin de düzenlenmemiş olduğu dikkate alındığında 55-1.d bendi kapsamında haksız rekabet ihlalinin gerçekleşmesi takdiri Mahkemeye ait olmakla birlikte kanaatlerince mümkün olmadığı; iltibas’a konu ürünün bit bonesi / saç yıkama bonesi olduğu; bu ürünler özelinde dava dosyasında, ceza dosyası içeriği de dikkate alındığında ürünlerin benzerlik/aynılıkları konusunda yapılan inceleme neticesinde TTK 55/1- a.4 ve 55/1-a.2 bentlerinin ihlal edildiği ve haksız rekabetin oluştuğu sonucuna ulaşıldığı; uyuşmazlık kapsamında dava dosyasında yer alan ürünlerin sınai mülkiyet hükümlerine dayalı bir korumaya sahip olmadığı, davacı tarafından talep edilen korumanın TTK haksız rekabet hükümleri kapsamında talep edildiği; video kaydının değerlendirilmesi neticesinde Davalı … şirketi web sayfasında yayınlanan ürünlerin karıştırılmasına sebebiyet verebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmasının mümkün olduğu ve TTK 55/1-a.4 bendinin ihlal edildiği ve haksız rekabet şartlarının oluştuğu; uyuşmazlık kapsamında ürünler davacı ve davalı tarafın ürettikleri ürünlerin benzer ürünler olduğu ve video kaydı bulunan fuar katılım röportajının reklam olarak yayınlanması suretiyle karıştırılmaya sebebiyet verildiği; karıştırılmaya sebebiyet veren fiilin video kaydının değerlendirilmesi neticesinde davalı … şirketi web sayfasında yayınlanan ürünlerin karıştırılmasına sebebiyet verebileceği; haksız rekabet failin kusurlu bir fiiliyle işlenmiş ve ortaya bir zarar çıkmışsa, bu durumda davacı maddi tazminat davasıyla söz konusu zararın giderilmesi yönündeki talebine ilişkin yapılan inceleme neticesinde, maddi zarara ilişkin olarak; davalının haksız rekabet sonucunda elde etmesi mümkün görülen menfaat karşılığına karar verilebileceği ve davacının haksız rekabet sonucu satamadığı mal miktarı üzerinden, karşı tarafın bu tutarda malı satmasından dolayı elde edebileceği menfaatin tespiti için defterler üzerinde inceleme yapılmasının zorunlu olduğu; hüküm altına alınacak tazminat miktarı, davalının elde ettiği net menfaat miktarı kadar olması gerektiği, bu kapsamnda davacı ve davalı defterleri üzerinde inceleme yapılmasına imkan bulunamadığı, davacı şirket vekili … ile yapılan telefon görüşmeleri neticesinde davacı şirketin faaliyetine devam etmediği bu sebeple şirketin anahtarının kendisinde olduğu, belirlenecek ortak bir günde inceleme için birlikte şirket adresine gidebileceğimiz beyan edilmiş olup bu sebeple … tarihinde … Sokak No:…/… …/İzmir adresine gidildiği, adresin kapalı bir dükkan olduğu görülmüş ve şirket vekiline yanlış anahtarın verilmiş olması sebebi ile adresin kapısı açılamamıştır. Ancak dükkanın camından içeri bakıldığında içeride istiflenmiş bir şekilde bir çok kolinin olduğu yani şirketin tüm evraklarının kolilere doldurularak bu adreste muhafaza edilmekte olduğu anlaşıldığı; davacının yasal defterlerinin bulunduğunun belirtildiği adreste inceleme yapılabilmesi için gerekli koşulların olmadığı; bilirkişi raporunun 21-22 sayfalarında istenilen defter ve belgelerin mahkemeye ibrazı halinde maddi zarara ilişkin inceleme yapılabileceği; dava dosyası kapsamında yapılan incelemelerde taraflarca işbu raporun maddi zararın tazmini talebi bölümünde ayrıntısı ile açıklanan yasal defter ve muhasebe kayıtlarının gerek kağıt ortamında gerekse de dijital (excel) ortamında Mahkemeye ibraz edilmesi durumunda mali tespit ve değerlendirme yapılabileceği rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarını karşılar mahiyette, dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor alınması hususunda dava dosyası önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen … tarihli ek raporda ; Davacı … Tıbbı Malzeme Tekstil Kimya İth. İhr. San.Tic.Ltd.Şti.’nin incelemeye için sunulması gereken yasal defter ve belgelerin tamamlanamadığı için sunulamamış olması sebebi ile taraflarca yapılan itirazları doğrultusunda yapılan ek incelemeler dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler ile sınırlı kaldığı, heyetimiz kök raporunda görüleceği üzere davacı defterlerine ulaşılmamış olması sebebiyle özellikle haksız rekabet sebebiyle davacının zarara uğrayıp uğramadığına ilişkin bir tespit yapılamamıştır. Bu defa da ilgili yasal defterlerin sunulamamış olması sebebi ile bir zarar tespiti yapılması mümkün olmadığından bu yönde kök raporda değişikliği gerektirecek herhangi bir hususa rastlanmadığı, heyetimiz kök raporunda; nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte; tespit edilen kusurlu fiil iltibas’a konu ürünün bit bonesi / saç yıkama bonesi olduğu vurgulanmış ve Video kaydının değerlendirilmesi neticesinde Davalı … şirketi web sayfasında yayınlanan ürünlerin karıştırılmasına sebebiyet verebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu kanaatin bir sonucu olarak TTK 55/1-a.4 bendinin ihlal edildiği ve haksız rekabet şartlarının oluştuğu belirtildiği, davacı vekili; itibasa konu olan ürünlerin “bit bonesi, saç yıkama bonesi, vücut temizleme mendili, perine temizleme mendili bir bütün olup, aynı biosidal ruhsatı ile üretildiği” belirtilerek her dört ürün içinde iltibasın gerçekleştirildiği yönünde itirazda bulunmuştur. Davalı vekili ise saç yıkma bonesi ve bit bonesinin ayrı ürünler olduğunu vurguladığı, kök raporumuzda “Uyuşmazlık kapsamında ürünler (saç yıkama bonesi) davacı ve davalı tarafın ürettikleri ürünlerin (saç yıkama bonesi) benzer ürünler olduğu ve video kaydı bulunan fuar katılım röportajının reklam olarak yayınlanması suretiyle karıştırılmaya sebebiyet verildiği” belirtilmiştir. Sonuç olarak video kaydının saç yıkama bonesine ilişkin olduğu ve bit bonesinin ayrı bir ürün olduğu dikkate alınarak kök raporda yer verilen hatalı tespitin düzeltilmesi gerekmektedir. İş bu sebeple nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte kanaatimizce sadece “saç yıkama bonesi” özelinde bir inceleme yapılması gerektiği, davalı vekilinin bir diğer itirazı ise; …’e husumet yöneltilemeyeceği doğrultusundadır. Davalı … ve kurduğu … şirketleri ile Davalı …’in herhangi bir ilgisi bulunmadığı yönündeki itirazın gerçekliğine ilişkin bir değerlendirme heyetimizce yapılamamıştır. …’in …’in ortağı olmadığı itirazına ilişkin dava dosyasında herhangi bir sicil kayıt belgesi vs. konulmamıştır. Ancak …’in … şirketinin ortağı olmadığı yönündeki davalı vekilinin beyanı dikkate alındığında …’e husumet yöneltilemeyeceği yönündeki itirazın yerinde olduğu sonuç ve kanaatine nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte ulaşılması mümkün olmadığı; sonuç olarak; heyetleri tarafından yapılan ek inceleme kapsamında tarafların kök rapora ilişkin itirazları da dikkate alınarak inceleme yapılmıştır. Sadece saç yıkama bonesi özelinde 2013-2014 yıllarındaki satışların davalı kusurlu fiilleri neticesinde 2015-2016 hesap döneminde azalıp azalmadığı ve Davacı Tadımcının zarara uğrayıp uğramadığının tespiti amacıyla mali inceleme yapılmak istenmiştir. Ancak yukarıda yer verdiğimiz üzere belirlenen adreste; heyetimiz tarafından tespit edilen uyuşmazlığa konu zararın tespit edilmesi mümkün olmamış, Davacı tarafından iddia olunan zararı ortaya koyabilecek nitelikte ticari defterler ve sair resmi belgelerin heyetlerine sunulmadığı, heyetlerine verilen görev kapsamında Davacının zarara uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi istenmiş olup; bu hususta heyetimiz tarafından inceleme ve tespit yapılması mümkün olmadığı, haksız rekabet failin kusurlu bir fiiliyle işlenmiş ve ortaya bir zarar çıkmışsa, bu durumda davacı maddi tazminat davasıyla söz konusu zararın giderilmesini isteyebilir. Yani buradaki maddi zarar, haksız rekabet nedeniyle zarar görenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeye dayanır. Ayrıca haksız rekabette zarar olarak yoksun kalınan karın istenmesi de olanaklıdır. Ancak haksız rekabet sebebiyle tazminat talep eden kişinin zarara uğraması zorunludur. Tazminat davalarında zararın ispatı, kural olarak davacıya aittir. Bu noktada davacının zarara uğradığı iddiasına ilişkin ispat yükünün Davacı tarafından yerine getirilmediğinin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte; Davacının zarara uğramadığı sonuç ve kanaatine ulaşılması halinde dava talebinin reddedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığı rapor edilmiştir.
Karşıyaka Vergi Dairesinden davacı şirketin 2014-2017 yılları arası KDV ve Kurumlar Vergisi beyannamelerinin yıllık hasıla alış ve satışlarını gösterir kayıtlar getirtilmiştirç
… tarihli kök rapor ve … tarihli ek raporlar dikkate alınarak davalıların haksız rekabetini oluşturacak faaliyeti sebebiyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramış ise miktarı hususunda rapor alınması hususunda dosya SMMM bilirkişisi … ‘e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen … tarihli raporda ; Davalı … A.Ş’nin 2016-2017 yıllarına ait Yevmiye-Kebir- Envanter defterlerinin taşınma sırasında kaybolduğu beyan edilmiş olup, defterlerin tasdik bilgileri görülememiştir. Bilgisayar muhasebe programında mevcut olan defter kayıtları incelenmiş ve Kurumlar Vergisi Beyannameleri ile karşılaştırılarak beyan edilen defter kayıtları ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Bilgisayar kayıtlarından incelenen defter kayıtlarının 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesi göre delil vasfi yönünden takdir Sayın Mahkeme’ye aittir. Davalı … A.Ş’nin 2016-2017 yıllarına ait muhasebe programında disital ortamda görülen defter kayıtları ve dayanağı belgelerde yapılan incelemeler sonucunda; Şirketin … yılında tek ortaklı anonim şirket olarak kurulduğu ve tek ortağının davalı … olduğu, diğer davalı …’in Davalı şirkette herhangi bir ortaklığı bulunmadığı, davalı şirketin çalışanı olmadığı, ancak davalı şirket ile ticari ilişkisi bulunduğu ve bu doğrultuda davalı şirketin müşterileri arasında yer aldığı, tespit edilmiştir. Davalı şirket muhasebe kayıtları ve satış faturalarında yapılan inceleme sonucunda; 2016 yılında 20 adet ve 2017 yılında 62 adet müşteriye satış yapıldığı görülmüştür. Ancak davacı tarafın defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle Davacı ve Davalı şirketlerin ortak müşterilerinin olup/olmadığı tespit edilememiştir. Davacı vekilinin iddialarında yer alan “Davacı şirketin yüksek miktarda ürün sattığı Suudi Arabistan’daki … firması” yönünden yapılan incelemede Davalı şirketin bu isimde müşterisi tespit edilememiştir. e Davalı … A.Ş’nin sattığı ürün çeşitleri incelenerek; ürün çeşitleri içinde görülen Saç Yıkama Bonesinin Davacı şirketin iddialarında yer alan ürünle aynı özelliklere sahip olup/olmadığı konusu uzmanlık alanımın dışında olduğundan değerlendirme yapılamamıştır. Davacı şırketın iddiasında yer alan Saç Yıkama Bonesı ürünü ile davalı şirketin Mahkeme’nin davalının haksız rekabet ettiği kanaatine varması durumunda değerlendirilmek üzere; davalı … karlılık oranlarına göre Saç Yıkama Bonesi satışlarından Davalı şirketin elde ettiği kar tutarı 2016 yılı için 3.483,97 TL ve 2017 yılında 5.164,02 TL olarak hesaplanmıştır; davacı … Tıbbi Malz.A.Ş’nin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde görülen Gelir Tablolarında yapılan inceleme ile şirketin 2016 yılından itibaren zarar ettiği, 2017 yılında satış geliri elde edilmediği, tespit edilmekle birlikte, satışlarındaki azalma ve zararın, Davalı … A.Ş’nin haksız rekabeti nedeniyle meydana gelip gelmediğinin tespit edilebilmesi için; davacı şirketin müşterileri ile Davalı şirketin müşterilerinin karşılaştırılması ve davalıya geçen müşterilerin olup/olmadığının tespit edilmesi, davalıya geçtiği belirlenecek müşteri olması durumunda bu müşterilere davacının sattığı ürünlerin davalı tarafından satılıp/satılmadığının belirlenmesi gerekmekte ise de; davacı şirketin yasal defterlerini ve dayanağı belgeleri (satış listeleri, satış faturaları, satılan ürün çeşitleri) dosyaya ibraz etmemesi nedeniyle, davacı şirketin davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen haksız rekabet nedeniyle zarar edip/etmediği tespit edilememiştir şeklinde rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda ek rapor alınması talep edilmiş ise de, düzenlenen rapor içeriğindeki tespitler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ek rapor alınması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davacı tarafça davalılar … ve …’in davacı şirkette çalıştıklarını ancak … ayında işten ayrıldıktan sonra davacı şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren davalı şirketi kurduklarını, özellikle ticari sır niteliğindeki bazı bilgileri davacı şirketin bilgisayarlarından aldıklarını, davacının müşteri portföyüne satış yaptıklarını, davacı şirketin müşteri çevresini kullanarak yeni müşteri çevresi elde edildiğini, davacı şirketin Suudi Arabistan müşterisi … firmasına davalı şirketin mal satışı yaptığını, davacı şirket tarafından gönderildikleri fuarda kaydı yapılan haber çekimine dayalı röportajı kendi internet sitelerine koyarak röportajın kendilerine ait olduğu hususunda kişileri yanılttıklarını böylece haksız rekabet sebebiyle davacı şirketi zarara uğrattıklarını iddia ettiği,
Davalı taraf ise davalıların haksız rekabette bulunmadığını, TTK 55/1-a,4 bendinin uygulanmasının mümkün olmadığını, davalı şirketin davacı şirketin ürünlerinin üretimini yapmadığını, davalı …’in davalı şirketle ortaklığının bulunmadığını, davacı şirketin Biosidal ve CE belgeleri bulunmadığı ve bu belgelerin iptal olduğunu, davalı şirketin üretim yapmadığı, distrübütörü olduğu şirketlerin ürünlerini sattığı, davalıların davacı şirketin kayıtlarını ele geçirmediklerini, videoda bahsi geçen saç yıkama bonesinin karşılığı olan ve … ürünün hiç bir satışa sunulmadığını savunduğu görülmüştür.
TBK’nın 444-447 arasında düzenlenen rekabet yasağına ilişkin hükümlere göre,“sözleşmenin bitiminden sonra da taraflar, rekabet etmeme yükümlüğünün devam etmesini istiyorlarsa bu durumu ayrıca ve açıkça kararlaştırmaları gerekir” (BK.m.444/1). Maddenin devamında yer alan hükümler ise, işçinin fiillerinin haksız rekabet teşkil edebilmesini, işverene zarar verebilecek düzeyde olması şartına bağlamaktadır (BK. m. 444/11)Somut olayda davacı şirket ile davalılar … ve … arasında iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin yapılmış rekabet yasağı sözleşmesinin düzenlenmediğinden davalılar … ve …’in rekabet yasağı ile bağlı olmadıkları ancak adı geçen davalıların iş sözleşmeleri sona erdikten sonra da sır saklamakla yükümlü oldukları, fakat bu durum iş sözleşmesi sona eren davalıların rakip bir işletmede çalışmasına veya rakip bir işletme açmasına engel teşkil etmediği, bu nedenle davalı … tarafından davalı şirketin kurulmasının haksız rekabet teşkil etmediği anlaşılmıştır.
TTK m. 55/1-d bendi uyarınca üretim ve iş sırlarının hukuka aykırı olarak açıklanması haksız rekabeti oluşturduğu, bu çerçevede gizlice ve izinsiz olarak ele geçirilen bilgiler veya başka şekillerde hukuka aykırı şekilde ele geçirilen, öğrenilen bilgilerin ve iş sırlarının kullanılması, bu bilgi ve sırların başkaları ile paylaşılması haksız rekabet teşkil ettiği, davacı tarafça davalı … ve … tarafından iş sırlarının hukuka aykırı şekilde izinsiz olarak ele geçirildiği, ele geçirilen bilgilerin müşteri iletişim bilgileri, müşteri portföyü elde edilerek davacı şirketin müşterilerine satış yapıldığı iddiasında bulunulmuş ise de, davacı tarafın bu iddiasını ispat yönünde dosyaya delil sunulmadığı, dosyada mevcut ceza dosyalarında bu yönde yapılmış bir tespit bulunmadığı gibi; SMMM bilirkişi tarafından davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda da davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemesi nedeniyle davacı şirketin ve davalı şirketin ortak müşterilerinin olup olmadığının tespit edilemediği ayrıca davacı şirketin iddia ettiği gibi davalı şirketin Suudi Arabistan’daki … Firması isimli müşterisinin de bulunmadığı tespit edildiğinden davalıların TTK 55/1-d maddesi kapsamında değerlendirilebilecek eylemlerinin bulunduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından davalı şirketin kendileriyle aynı alanda faaliyet gösterdiği ve davacı şirketin Almanya fuar çekimlerinin davalı şirket sitesinde kullanılarak davalıların iltibasa sebebiyet verildiğinin iddia olunduğu, dosyada mevcut deliller, bilirkişi raporları ve İzmir Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasındaki tespitler dikkate alındığında iltibasa konu ürünün saç yıkama bonesi olduğu, davalı şirketin ürün çeşitleri içinde saç yıkama bonesinin bulunduğu, sözkonusu ürününün davacı şirketin ürettiği ürünlerle benzer ürünler olduğu ve video kaydında bulunan fuar katılım röportajının davalı şirketin web sayfasında reklam olarak yayınlanmasının karıştırılmaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından TTK 55/1-a,4 ve 55/1-a,2 bentlerinin ihlal edildiği ve haksız rekabetin oluştuğu anlaşılmıştır.
Haksız rekabet failin kusurlu bir fiiliyle işlenmiş ve ortaya bir zarar çıkmışsa, bu durumda davacı maddi tazminat davasıyla söz konusu zararın giderilmesini isteyebileceği, buradaki maddi zararın haksız rekabet nedeniyle zarar görenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeye dayandığı, ayrıca haksız rekabette zarar olarak yoksun kalınan karın istenmesi de olanaklı olduğu, tazminat davalarında zararın ispatı, kural olarak davacıya ait olduğu, ancak haksız rekabet nedeniyle maddi tazminat davalarında zararın ispatı oldukça güç olduğu, bu güçlüğü aşmak için kanun koyucunun özel bir kural getirdiği, TTK 56/1 son cümle düzenlemesine göre, hakim, tazminat olarak davalının haksız rekabet sonucunda elde etmesi mümkün görülen menfaat karşılığına da karar verebileceği, bu düzenleme davacının haksız rekabet sonucu satamadığı mal miktarı üzerinden, karşı tarafın bu tutarda malı satmasından dolayı elde edebileceği menfaate hükmedilebileceği, elde edilmesi mümkün görünen maddi menfaati mahkeme davalının defterleri üzerinde inceleme yaptırarak somut hale getireceği, hüküm altına alınacak tazminat miktarının davalının elde ettiği net menfaat miktarı kadar olması gerektiği, SMMM bilirkişi tarafından davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin haksız rekabet teşkil eden saç yıkama bonesi satışlarından dolayı 2016 yılında 3.483,97 TL, 2017 yılında ise 5.164,02 TL olmak üzere toplam 8.647,99 TL kar elde ettiği anlaşıldığından TBK 56.maddesine göre davacının tazminat olarak davalının haksız rekabet sonucunda elde etmesi mümkün görülen menfaat karşılığına hükmedilmesine karar verilmiş ve davacının davalılar … ve … Sağlık Endüstri A.Ş aleyhine açtığı tazminat davasının kısmen kabulü ile 8.647,99 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … ve … Sağlık Endüstri A.Ş ‘den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından davalı … aleyhine dava açılmış ise de, ticaret sicil kayıtlarına göre davalı … Sağlık Endüstrisi San.A.Ş’nin … tarihinde kuruluşunun tescil edildiği ve şirketin davalı … tarafından kurulduğu, faaliyet konusunun “Tıbbi Aletler- Malzemeler ve Dişçilik Malzemesi, Sağlık Hizmetleri, İlaç ve Ecza Depoları, Veterinerlik, Kozmetik” ana başlıkları olarak düzenlendiği, şirket sermayesinin 1.000 paylı – 100.000,00 TL olarak belirlendiği ve tamamının … tarafından taahhüt edildiği, yönetim kurulunun şirketin tek ortağı …’den oluştuğu, … tarihinde sermayenin 1.500 payla 1.500.000,00 TL”sına yükseltildiği ve … tarihine kadar şirket temsilcisi olarak davalı …’in tayin edildiği, davalı …’in davalı şirkette ortaklığının olmadığı, davalı şirketin çalışanı da olmadığı, dosya kapsamında haksız rekabet teşkil eden eyleminin bulunduğunun tespit edilemediği gibi SMMM bilirkişi tarafından davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen … tarihli bilirkişi raporuna göre davalı …’in davalı şirketle ticari ilişkisi bulunduğu ve davalı şirketin müşterileri arasında yer aldığı belirtildiği buna göre, davalı …’e husumet yöneltilemeyeceğinden davalı Yasir aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılar … ve … Sağlık Endüstri A.Ş aleyhine açtığı tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
8.647,99 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … ve … Sağlık Endüstri A.Ş ‘den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının davalı … aleyhine açtığı maddi tazminat davasının pasif husumet yokluğundan usulden REDDİNE,
3-Alınması gereken 590,74-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 200,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 359,34-TL ‘nin davalılar … ve … Sağlık Endüstri A.Ş’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 4,60-TL vekalet suret harcı, 2.022,00-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.026,60-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.378,69-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 31,40-TL başvurma harcı, (31,40 TL peşin harç+200,00 TL ıslah harcı ) 231,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.641,490-TL’nin davalılar … ve … Sağlık Endüstri A.Ş ‘den alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Sağlık Endüstri A.Ş tarafından yapılan 68,50 TL yargılama giderinin dava kısmen reddedildiğinden 21,89-TL ‘nin davacıdan alınarak davalı … Sağlık Endüstri AŞ ‘ye verilmesine, davalı … Sağlık Endüstri A.Ş ‘nin fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.647,99-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Sağlık Endüstri A.Ş ‘den alınarak davacıya verilmesine,
7-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.063,01-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … Sağlık Endüstri A.Ş ‘ye verilmesine,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davalılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.27/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 Sayılı Yasanın 5.ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.