Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/169 E. 2021/699 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/169
KARAR NO : 2021/699

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 15/02/2017
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … vekilinin ihtiyati tedbir talepli 15.02.2017 harç tarihli dava dilekçesinde; davacıların davalı …n üyesi olduklarını, kooperatifin diğer davalı … Ltd. Şti. ile 21.10.2016 tarihli … yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Taşınma Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” yaptığını, bu sözleşmeden müvekkillerinin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında konulan tedbir ile öğrendiklerini, bu sözleşmeyi imzalayanlar … ve …’un davalı kooperatif adına sözleşmeyi imzalamaya hak ve yetkilerinin bulunmadığı, sözleşmenin kooperatifi bağlamadığını, kooperatif üyesi olmayan kişilerin kooperatifi sevk ve idare edemeyeceğini, 30.06.2011 tarihinde yapılan usulsüz genel kurul toplantısının iptali talebi ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile bu toplantıda alınan tüm kararların iptaline karar verildiğini, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … karar sayılı kararı ile de bu kararın onandığını, böylece 30.06.2011 tarihinde seçilen yöneticilerin yetkisiz olduğunu, kooperatifin halen üyeliklerinin belirlenemediğini, kooperatifin eski yöneticilerinin zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinde … Esas sayılı dosyada yargılandıklarını, yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 03.04.2014 tarihli raporunda da kooperatif ortak sayısının belli olmadığının belirtildiği, kooperatifin ortak sayısının tespit edilmesi için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile …’a yetki verildiğini, kooperatif üyeleri …, … ve …’in mahkemenin verdiği yetkiye istinaden 31.05.2015 tarihinde genel kurul toplantısı yaptıklarını, bu toplantıda alınan kararların ticaret sicil müdürlüğünde tescil edilmemesi nedeniyle İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında bu toplantıda alınan kararların ticaret sicile tescili için dava açıldığını, bu davanın kabul edildiğini, halen bu toplantıdaki alınan kararlara istinaden …, … ve …’ın kooperatifi temsil ettikleri, gerçek üyelerin tespit edilmesi için işlem yapılması gerektiğini, kooperatifin yaptığı inşaat sözleşmesinin geçerli olmadığını, aynı konuda başka bir firma ile yapılan sözleşmenin de İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı karar ile iptal edildiğini belirterek İzmir …. Noterliğinden yapılan 21.10.2016 tarihli … yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Taşınma Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ” ‘nin bağlayıcı olmadığının tespiti ve iptaline, tapuya şerh verilmesinin önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekilinin 21.03.2017 tarihli cevap dilekçesinde; davanın konusunun Düzenleme Şeklinde Taşınma Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi nin iptali olduğundan değeri olan 2.530.000,00 TL üzerinden eksik harcın tamamlanması gerektiğini ve davacılar vekilinin vekâletnamesinin geçerli olup olmadığının tespit edilmesini istediklerini, ayrıca davacıların da davalı kooperatife üye olup olmadıklarının tespitini istediklerini, 6100 sayılı HMK m.106 gereğince davanın tespit davası olarak açılamayacağını, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, yapılan sözleşmede kooperatif yararına avantajlar sağlandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekillinin 07.04.2017 tarihli cevap dilekçesinde; davada davacı olarak görülen kişilerin böyle bir davanın açıldığından haberlerinin olmadıklarını, …’a verilen vekâletin kötüye kullanıldığını, sözleşmenin kooperatifi temsile yetkili kişilerce imzalandığını, Kooperatifler Kanunu m.47’ye göre tüm üyelerin katılımı ile toplantının yapılabileceğini, müvekkil kooperatifin yöneticilerinin yöneticilik görevinin halen devam ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacılar vekilinin 21.04.2017 tarihli replik dilekçesinde; Davalı … Ltd. Şti.’ne verdiği cevapta davanın tespit davası olduğunu, nispi harç yatırılmasına gerek olmadığını, vekâletnamede herhangi bir sorun olmadığını, tüm vekâletnamelerin dosyaya sunulduğunu, sözleşmenin baştan itibaren geçersiz olduğunu ve bu geçersizliğinin tespitini talep ettiğini belirtmiştir.
Davalı… Ltd. Şti.’ nin 02.05.2017 tarihli düplik dilekçesinde; Eksik harcın tamamlanmasını istediklerini belirterek eski beyanlarını tekrar etmiştir.
Mahkemece 23.10.2017 tarihli celsede eksik harcın tamamlanması için ara kararı ile davacılara gelecek celseye kadar süre vermiş ve bu ara karar kapsamında davacıların 15.11.2017 tarihinde eksik olan 43.206,07 TL’yi yatırması ile eksik harç tamamlanmıştır.
Yönetim kurulu üyesi olduğunu beyan eden … 14.03.2018 tarihli celsede müdahil olma talebinde bulunmuştur.
Dava; davalı kooperatif ile diğer davalı … Ltd. Şti. arasında yapılan 21.10.2016 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınma Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin yapılması sırasında kooperatifi temsilen sözleşmeyi imzalayan … ve …’un seçildiği, 30.06.2011 tarihli genel kurulun iptal edilmesi ile bu sözleşmede kooperatifi temsilen imza yetkilerinin bulunmadığı iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
21.10.2016 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınma Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, davalı kooperatife ait kayıtlar, 08.11.2016 tarihli sözleşme, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ve diğer dosyalar incelenmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasının incelenmesiyle; asıl ve birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, İzmir … asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyalarında 30.06.2011 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalinin talep edildiği, bu Mahkemece yapılan yargılamada 30.06.2011 tarihli kooperatif genel kurul toplantısının ortak sayısının belli olmaması oy kullananların kimin adına oy kullandığının tespit edilememesi nedeniyle kabul edilerek toplantıdaki alınan kararların iptaline karar verildiği, bu toplantıda aynı zamanda yönetim kurulunun ve denetim kurulunun seçimine ilişkin 4. maddesinde …, …, …, …ve …, yedek üyeliğe ise …, …, …, … ve …’in yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği belirlenmiştir. Davamıza konu olan iptali istenen sözleşme ile … ve …’un 21.10.2016 ve 08.11.2016 tarihli ek sözleşmeyi imzaladığı belirlenmiştir. İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin yargılama süresi itibariyle davanın açıldığı tarih olan 19.07.2011 de 30.05.2013 tarihine kadar sürdüğü ve bu kararın 15.10.2014 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının incelenmesiyle; davacı …, … ve …’ın 18.12.2017 harç tarihli dava dilekçesi ile davalı …aleyhine …nin 20.06.2016 tarihli 2 nolu kararı gereği görev taksirine ilişkin kararını tescili ve … tarihli tescil ve … tarihli sicil gazetesindeki ilan işleminin iptali, … tarihli … sayılı red kararının kaldırılması talebine ilişkin dava açıldığı, davada kooperatifin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında 30.06.2011 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların ve bu toplantıda seçilen tüm yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin kararların iptalinin talep edildiği ve mahkemenin bu talebi kabul ettiğini, kararın kesinleştiğini, sonuç olarak yönetim kurulu üyelerinin yetkisiz olduğunu, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi… Esas sayılı dosyasında tescili talep edilen ve yeni seçilen yönetim kurulu üyelerinin tescil edilmemesi nedeniyle açılan davanın kabul edildiği ve tescil edildiğini, 20.04.2016 tarihinde davacıların yönetim kurulu üyesi olduğu, azledilen eski yönetim kurulu üyelerinin yeni bir toplantı yaparak karar aldıkları ve bu kararın ticaret sicil müdürlüğüne tescilini talep ettiklerini belirterek … tarihli tescil ve ilan kararının iptaline ve terkin edilmesine, yine sicil müdürlüğünün … tarihli… sayılı red kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davalı ..nün cevap dilekçesi ile taleplerinin reddini istediği, duruşmasının 18.10.2018 tarihine bırakıldığı belirlenmiştir.
Davacılar vekilinin 23.05.2018 tarihli beyan dilekçesinde; 04.06.2015 tarihli genel kurul toplantısı ile ilgili olarak İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı bildirilmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesiyle; Davacı …, …, …, …, … ve diğerlerinin (toplam 42 davacı) Davalı … aleyhine tedbir istemli 04.06.2015 tarihli genel kurulun mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiği ve bu konuda tedbir istediğini, davalı kooperatifin 07.09.2015 tarihli cevap dilekçesinde; davacıların toplantıya katılmadıklarını ve muhalefet şerhi koymadıklarını, davacıların kooperatif üyesi olmadıklarını belirterek davanın reddini talep ettiği belirlenmiştir. Mahkemece tedbir talebinin reddedildiği, yargılamanın devam ettiği, duruşmanın 23.11.2018 tarihine bırakıldığı belirlenmiştir.
Davalı kooperatif vekilinin 14.03.2018 tarihli celsede davacı olarak gösterilen 40 kişiden …ın …a verdiği vekaletnameyi ve bunu bu kişi tarafından atanan vekili azlettiğini beyan etmesi nedeniyle davacıların davayı takip edip etmedikleri, davaya muvafakatlarının olup olmadığı araştırılmış, aynı zamanda sözleşmenin yapıldığı tarih olan 21.10.2016 tarihi itibariyle davalı kooperatifin temsil yetkisinin kimde olduğu Ticaret Sicil Müdürlüğünden sorulmasıyla birlikte tarafların beyanda bulunması için süre verilmiştir. Yine İzmir … ATM nin …esas sayılı dosyasında dava konusu olan ve iptale konu olan 2013 tarihinde seçilen yöneticilerin bu genel kurulun iptal edilmesiyle sona erdiği belirtildiğinden Ticaret Sicil kayıtları istenmiştir. 02.05.2018 tarihli celsede ise davacılardan …, …, …, … ve … dışında diğer davacıların davaya muvafakat ettikleri belirlenmiştir. 19.09.2018 tarihli celsede …, …, …’in davaya muvafakat ettiği, … ve …’nın ise muvafakat vermediğinden vekillerinin istifa ettiğine ilişkin dilekçenin kendilerine tebliği ile davaya devam edip etmediklerini ve yeni vekil atayıp atamayacaklarını bildirmeleri, davayı takip etmemeleri halinde dosyanın işlemden kaldırılacağının ihtar edilmesine karar verilmiştir. Davacı … 14.11.2018 tarihli celseye gelerek Av. …ın kendi vekili olarak davaya devam etmesinin kabul ettiğini beyan etmiştir. Böylece davacılardan … dışında diğer davacıların davası devam etmiş, …’a çıkarılan tebligat ise muhatabın adresi değişmesi nedeniyle iade edilmiş ve yeniden 29.05.2019 tarihli celsede verilen ara kararla davayı takip edip etmeyeceği konusunda tebligat çıkarılmasına karar verilmiştir. Davacı …’a çıkarılan tebligatın Münster Başkonsolosluğu tarafından Tebligat Kanunu m. 25/A’ya göre 28.01.2021 tarihinde taahhütlü olarak gönderildiği, 15.03.2021 tarihinde tebliğ yapıldığı belirlenmiş olmakla ve bu davacının, davayı takip etmediği belirlendiğinden bu davacı hakkında HMK m. 150/5 gereğince açılan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Yine feri müdahil olmak isteyen … Ltd. Şti., …, …, … Ltd. Şti. nin feri müdahil talebi 06.02.2019 tarihli ve 27.03.2019 tarihli celsede reddedilmiştir.
Davacı … ve … ise 06.02.2019 tarihli celsede davayı vekil olmaksızın resen takip edeceklerini bildirmişler, daha sonraki celselerde ise Av. … vekil olarak tayin etmişlerdir.
İzmir/Buca Tapu Sicil Müdürlüğünden gönderilen … Mah. … Ada … parseldeki taşınmazın malikinin … ile … Ltd. Şti. olduğunun tespit edildiği belirlendi. Davalı … Ltd. Şti. nin dava konusu sözleşmeye ilişkin taşınmazın 1/6 maliki olduğu, tapu kaydıyla belirlenmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için bilirkişiler … ve SMMM …’dan alınan 31.08.2020 tarihli raporda; davanın bir tespit davası niteliğinde olduğu, davalı kooperatif ile diğer davalı … Ltd. Şti. arasında 21.10.2016 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, kooperatif adına bu sözleşmeyi … ve …’un imzaladığı, bu sözleşmeyi imzalayanların yetkisiz olduğu iddiasının 30.06.2011 tarihli Kooperatif Genel Kurulu kararının iptali edilmesine dayandığı, İzmir … ATM nin …Esas sayılı dosyasında verilen ve kesinleşen … ve …’un yönetim kurul üyelik sıfatlarının kaldırıldığı, sözleşmenin imza tarihi itibariyle yöneticilerin temsil yetkisinin bulunduğu (Ticaret Sicil Gazetesi … tarih – … sayılı), temsil yetkisinin üçüncü kişiler bakımından etkisinin değerlendirilmesinde sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle ticaret sicilde kooperatif yetkilisi olarak bu kişilerin temsile yetkili gözüktüğü, …nın bu temsil yetkisine dayanarak yaptığı işlem sonra ki bir genel kurul iptali kararıyla etkilenip etkilenmediği değerlendirildiğinde TTK m. 34 gereğince görünüşe güven ilkesince “Tescil kaydıyla ilan edilen durum arasında aykırılık bulunması halinde, tescil edilmiş olan gerçek durumu bildikleri ispat edilmediği sürece üçüncü kişilerin ilan edilen duruma güvenleri korunur.” Hükmü nedeniyle temsil yetkili tescil ve ilan edilen yöneticilerin bu yetkilerinin hukuken sakat olduğu, hükümsüz bir genel kurulda haksız bir şekilde seçilmiş olduğu durumlarda üçüncü kişilerin tescil ve ilan edilen temsil yetkisine güvenleri korunacağı, bu temsil yetkisine sahip olmadıklarının bildikleri müspet olarak ispat edilmediği takdirde bu sözleşmenin bağlayıcı olacağı, aksi halde üçüncü kişilerin sadece bildiği vakıaların dikkate alınacağı, genel kurul kararının iptalinin geçmişe yönelik olarak tüm ortaklar açısından hüküm ve sonuç doğuracağını, genel kurul kararının iptalinin temsil yetkisi ilan edilen yöneticilerin mevcut durumlarına güvenilerek yapılan sözleşmelerin kendiliğinden geçersizliğine yol açmayacağı, TTK m. 34 gereğince …nın sözleşme yapıldığı tarih itibariyle bu kişilerin temsil yetkisine gerçekte sahip olmadıklarının ispat edilmedikçe temsil yetkisine güvenin korunacağı, ayrıca Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarında kooperatif genel kurul kararının iptali davasının da ilan edilmediği anlaşıldığından bu kişilerin iyi niyetinin korunacağı, ayrıca yargılama sırasında 10.12.2018 tarihli genel kurulunda dava konusu inşaat sözleşmesinin geçerliliğinin kabul edildiği, ortakların büyük bir kısmının olumlu oy verdiği tespit edildiğinden temsil yetkisi eksikliğinin artık kabul edilmeyeceği belirtilmiştir.
Mahkememizce de yapılan değerlendirmelerle davalı … Ltd. Şti.’nin bu temsil yetkisine dayanarak yaptığı işlem sonra ki bir genel kurul iptali kararıyla etkilenip etkilenmediği değerlendirildiğinde TTK m. 34 gereğince görünüşe güven ilkesince “Tescil kaydıyla ilan edilen durum arasında aykırılık bulunması halinde, tescil edilmiş olan gerçek durumu bildikleri ispat edilmediği sürece üçüncü kişilerin ilan edilen duruma güvenleri korunur.” Hükmü nedeniyle temsil yetkili tescil ve ilan edilen yöneticilerle bu yetkilerinin hukuken sakat olduğu, hükümsüz bir genel kurulda haksız bir şekilde seçilmiş olduğu durumlarda üçüncü kişilerin tescil ve ilan edilen temsil yetkisine güvenleri korunacağı, bu temsil yetkisine sahip olmadıklarının bildikleri müspet olarak ispat edilmediği takdirde bu sözleşmenin bağlayıcı olacağı, aksi halde üçüncü kişilerin sadece bildiği vakıaların dikkate alınacağı, genel kurul kararının iptalinin geçmişe yönelik olarak tüm ortaklar açısından hüküm ve sonuç doğuracağını, genel kurul kararının iptalinin temsil yetkisi ilan edilen yöneticilerin mevcut durumlarına güvenilerek yapılan sözleşmelerin kendiliğinden geçersizliğine yol açmayacağı, TTK m. 34 gereğince ..nın sözleşme yapıldığı tarih itibariyle bu kişilerin temsil yetkisine gerçekte sahip olmadıklarının ispat edilmedikçe temsil yetkisine güvenin korunacağı belirlenmiş ve davacıların açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Davacı …’ın açmış olduğu davayı takip etmemesi nedeniyle bu davacı hakkında HMK m. 150/5 gereğince açılan davanın açılmamış sayılmasına,
2-Diğer davacıların açtığı davanın şartları gerçekleşmediğinden reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan dava açılışında alınan 31,40 TL peşin peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 27,90 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı… Ltd. Şti. tarafından yargılama gideri olarak yapılan yazışma ve tebligat gideri 100,00 TL’nin davacılardan alınarak davalı… Ltd. Şti. verilmesine,
Davalı … tarafından yargılama gideri olarak yapılan yazışma ve tebligat gideri 100,00 TL’nin davacılardan alınarak davalı kooperatife verilmesine,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 7/1. maddesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile vekili yararına davalılar … Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve … Kooperatifine verilmesine,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı … dışındaki davacılardan tahsili ile vekili yararına davalılar … Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve … verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Başkan …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Katip …
E-İmzalıdır