Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1313 E. 2021/548 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1313
KARAR NO : 2021/548

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E-… K sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 17/04/2017 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından davacı aleyhine 03/11/2014 tarihli kefalet sözleşmesine dayalı olarak İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, takibin kesinleştiğini, davalı tarafça haciz işlemi uygulandığını, ancak, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583/1. maddesine aykırılık nedeniyle şekil şartını haiz olmadığını, sözleşme altındaki imzanın davacıya ait olmakla birlikte, bunun dışındaki hiçbir yazının davacının el yazısı olmadığını, şekle aykırılığın mutlak butlan olarak değerlendirilmesi gerekeceğinden, sözleşmenin başından itibaren geçersiz olduğunu, sonradan geçerlilik kazanamayacağını, buna bağlı olarak mutlak butlana yönelik itirazın her zaman ileri sürülebileceğini ve esasen hakim tarafından da resen gözetilmesi gerektiğini, bu çerçevede davacının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte davalı bankaya borcu olmadığının tespitine, kesinleşen takip alacağının %20’si üzerinden kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya bakmakta asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görev itirazında bulunmuş, esas yönünden de davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, sözleşmedeki kefalet imzasının ve kefalete ilişkin yazıların davacıya ait olduğunu, kefaletin geçerli sayılması gerektiğini, davacının aynı zamanda şirket yetkilisi olarak borçlu imzasını da attığını, sözleşme içeriğinden bilgi sahibi olduğunu, bu nedenle kefaletin geçersizliğini ileri sürmesinin kötüniyetini ortaya çıkarttığını, bu doğrultuda, davanın reddine, %20 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takip dosyası, kefalet sözlemesi ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; genel nakdi gayrinakdi kredi sözleşmesi, taksitli ticari kredi ödeme planı, ticaret sicil gazetesi, ihtarname, İzmir … İcra Müdürüğünün … E sayılı icra takip dosyası, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 25/06/2019 tarihli oturumunda yazı ve imza incelemesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 23/02/2021 tarihli raporunda sonuç olarak; inceleme konusu sözleşmenin 29.sayfasında; “… iş Güvenlik”, “35.000”, “Bin” ve “…” yazıları ile …’nin mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların …’nin eli ürünü olduğu, Söz konusu sayfadaki diğer yazılar ile …’nin mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu sözleşmenin 49.sayfasında ve 60. sayfasındaki yazılar ile …’nin mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığı hususları bildirilmiştir.
Davacı vekili 25/03/2021 tarihli dilekçesinde rapora beyanlarını ve itirazlarını bildirmiş olup sonuç olarak; söz konusu kefalet sözleşmesinin geçersizliğine karar verilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf rapora beyan vermemiştir.
Yargılamanın devamı sırasında davalı … Bankası A.Ş. İle … Yönetimi A.Ş arasında düzenlenen 21/04/2021 tarihli temlik sözleşmesi dosyamıza ibraz edilmiş, temlik alan … Yönetimi A.Ş dosyamıza davalı olarak kayıt edilmiştir.
Dava, menfi tespit davasıdır.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; 03/11/2014 tarihli, davalı banka ile dava dışı … İş Güvenlik Malzemeleri ve Sivil Savunma Gereçleri Paz. Tic. Ltd. Şti. arasındaki genel kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza koyan davacının kefaletinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583/1. maddesi çerçevesinde geçersiz olduğu iddiasıyla, aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği, ATK Fizik İhtisas Dairesinden alınan 23.02.2021 tarihli rapor kapsamına göre, davacı banka tarafından düzenlenen 03.11.2014 tarihli, 35.000-TL bedelli kredi sözleşmesinde davacıya atfen yazılan müteselsil kefil beyanında görülen yazıların, davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, 6098 sayılı B.K. 583.mdsinde belirtilen kefalet sözleşmesinin yazılı olarak yapılacağı ve kefalete ilişkin yazıların kefilin kendi el yazısı ile belirtilmesinin şart kılınmış olduğu, bu durum itibariyle kefalete ilişkin beyan yazısının davacının eli ürünü olmadığı, ilgili madde gereğince şekil şartı noksanlığının mevcut olduğu ve bu sebeple kefalet beyanının geçersiz olduğu anlaşıldığından, davacı bankanın geçersiz kefalet hükümlerine göre ilgili kredi sözleşmesine dayanarak davacıdan talepte bulunamayacağı ve bu kredi sözleşmesine dayanarak İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan takip sebebiyle davacının, davalı temlik alan … … AŞ’ne borçlu olmadığı, takip açan bankanın mevcut kredi sözleşmesindeki kayıtlara göre takip yapmış olduğundan, takipte kötü niyetli olarak görülmediğinden, kötü niyet tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinden;
Davanın kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takip konusu Türkiye… Bankası … Şubesi ile yapılan 03/11/2014 tarih 35.000-TL bedelli kredi sözleşmesi sebebiyle davacı …’nin temlik alan … … A.Ş’ne borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takip konusu Türkiye … Bankası … Şubesi ile yapılan 03/11/2014 tarih 35.000-TL bedelli kredi sözleşmesi sebebiyle davacı …’nin temlik alan … … A.Ş’ne borçlu olmadığının tespitine,
% 20 kötü niyet tazminat isteminin reddine,
2-Alınması lazım gelen 2.390,85-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.359,45’nin davalı temlik alan … … AŞ’den alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 5.250-TL vekalet ücretinin davalı temlik alan … … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ilk masraf 67,40-TL, adli tıp masrafı 960-TL, 16 davetiye gideri 160,50-TL, posta gideri 228,25-TL toplamı 1.416,15-TL yargılama giderinin davalı temlik alan … … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. . 01/07/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır