Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1287 E. 2021/358 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1287 Esas
KARAR NO : 2021/358

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/09/2015
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 21/09/2015 tarihli dava dilekçesi ile;10/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasından bisiklet sürücüsü olan davacının plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen … marka bir aracın hatalı sollaması sonucu davacıya çarpmasından kaynaklı yaralandığı, davacının kaza nedeniyle iş gücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatının 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu md 14 gereğince davalıdan talep hakkının bulunduğunu, davacının kaza tarihinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve 27 yaşında olduğunu, buna göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000,00 TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunulduğu görülmüştür.
Dava dilekçesinin mahkememizin … esas numarasına kaydedildiği ve bu esas numarası üzerinden yapılan yargılama sonucunda; davanın 2017/429 karar sayılı kararı ile kabulüne, 78.319,86 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen kararın davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine, İzmir BAM … Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı kararı ile, kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma gerekçesinde “Haksız fiilden kaynaklanan iş gücü kaybının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetlere göre oluşturulacak uzman doktor heyetinden haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir (Yargıtay … H.D’nin … E – … K). Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde meslekte kazanma gücünün tespitine ilişkin rapor alınması gerekirken tek hekim tarafından düzenlenen İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğüne ait rapora itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir. Davacının sürekli meslekte kazanma gücünü ne oranda kaybettiği tespit edildikten sonra aktüerya konusunda rapor alınması gerektiğinden davanın esasına etkili bu deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Kabule göre de, davacı vekilinin sunduğu ıslah dilekçesinin harçlandırıldığı belirtilmiş ise de dosyada böyle bir kayda rastlanılmamış olmakla harçlandırılmayan kısım üzerinden hüküm kurulması da doğru değildir.” şeklinde açıklamanın olduğu görülmüştür.
Dosyanın kaldırma kararı sonrası mahkememizin … esas numarasını aldığı görülmüş, davacının kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre, iş göremezlik durumunun tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesine tevdi edildiği, düzenlenen 09/05/2018 tarihli adli rapora göre davacının sakatlık oranının %5 olarak tespit edildiği, tıbbi iyileşme süresinin ise 4 ay olarak belirlendiği görülmüştür.
Davacı tarafça adli rapora itiraz edilmesi üzerine dosyanın İstanbul ATK ya tevdine karar verilmiş, yapılan inceleme sonucunda İstanbul ATK tarafından düzenlenen 28/08/2019 tarihli raporun düzenlendiği anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde, “kaza tarihinin 10/06/2015 olduğu cihetle; 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi Gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında Yönetmelik dikkate alındığında….kişinin vücut engellilik oranının %4 olduğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu kazaya ilişkin önceki yargılamada kusur tespiti yönünden inceleme yapıldığı ve kusur oranının bilirkişi tarafından tespit edildiği, 27/05/2015 tarihli kusur bilirkişi raporuna göre dava konusu kazada sürücüsü ve plakası belli olmayan aracın kazanın meydana gelmesinde asli derecede %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu yönünde kanaat bildirildiği, düzenlenen bu rapora itibar edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının iş göremezlik oranının kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre tespitine ilişkin ATK raporu ve kusura ilişkin rapor dikkate alınarak ayrıca, davacının zararının hesaplanması hususunda rapor düzenlenmesi istemi ile, dosyanın Aktüer bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi tarafından düzenlenen 20/10/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Anayasa Mahkemesinin 09/10/2020 tarihinde yayınlanan … esas, … karar sayılı kararı ile verilen iptal kararı dikkate alınarak Aktüer hesaplamanın yeniden yapılması gerektiği mahkememizce anlaşılmış ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın rapor düzenleyen aktüer bilirkişiye yeniden tevdi edildiği, 16/03/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunun yapılan incelemesinde, davacının meydana gelen kaza nedeniyle kalıcı iş göremezlik oranının tespitine ilişkin düzenlenen ATK raporunda gösterilen şekilde %4 oranında kalıcı iş göremezliğinin oluştuğunun kabulü ile davacının kusursuz olduğu ve SGK tarafından davacıya rücu ya karşı bir ödeme yapılmadığı hususları dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, kaza tarihi itibariyle davacının sürekli iş göremezlik tazminat miktarının PMF 1931 bakiye yaşam tablosu ve Progresif rant yöntemi uyarınca belirlendiği ve bu belirlemeye göre 49.838,08 TL olarak belirlendiği, davacının 14/03/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile 79.319,86 TL dava değerini artırdığı, hesaplanan maddi tazminatın kaza tarihi itibariyle geçerli olan ve motorlu araç işletenleri için 01/01/2015 tarihinden itibaren uygulanacak asgari sigorta teminatı limiti kapsamında kaldığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, rapora karşı herhangi bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 10/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve kalıcı iş göremezlik zararının oluştuğu iddiasıyla davalı … aleyhine mahkememiz nezdinde iş bu davanın açıldığı, kazada bisikletli olan davacıya plakası ve sürücüsü belirlenemeyen … marka bir aracın çarptığının tespit edildiği, meydana gelen kazada plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün şerit tecavüzü sureti ile davacıya çarpması nedeniyle %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurlu hareketinin tespit edilemediği, meydana gelen kaza nedeniyle kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre, davacının %4 oranında sürekli iş göremezlik kaybının olduğu, buna ilişkin İstanbul ATK tarafından düzenlenen rapora itibar edilmesi gerektiği, bu belirlemeler ışığında ve Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal hükmü dikkate alınarak davacının zarar hesabının sigorta Genel Şartları Uyarınca yapılmaması gerektiği, hesaplamanın PMF -1931 bakiye Yaşam Tablosu ve Progresif Rant hesabına göre yapılması gerektiği görülmüş aktüer bilirkişi tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 15/03/2021 tarihli raporda gösterilen şekilde, davacının kalıcı iş göremezlik zararının 49.838,08 TL olduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen rapora ilgili iptal kararı ve dayanak raporlara göre, hesaplama yapıldığı görülmekle itibar edilebileceği görülmüştür.
Davacı tarafça kaldırılma kararından önce dava değerinin artırıldığı görülmekle birlikte belirlenen iş göremezlik zararının 49.838,08 TL olduğunun kabulü gerektiği, bu haliyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
49.838,08 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 3.404,43 TL harçtan, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.376,73 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 7.279,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.272,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından kaldırma kararından önce yapılan toplam 794,50 TL yargılama gideri ile, kaldırma kararı sonrası yapılan 562,00 TL ATK rapor ücreti, 650,00 TL Bilirkişi ücreti, 163,07 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.169,57 TL yargılama giderinden kabul red oranı dikkate alınarak 1.380,60 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/04/2021

Yazman …
e-imza

Yargıç …
e-imza