Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1222 E. 2021/843 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1222
KARAR NO : 2021/843

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 31/10/2017 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının … markasının franchising sözleşmesine istinaden kullandığını, bu kullanımın kırmızı renk ikonla app store, google play gibi uygulamalarla kullanıcıya sunulduğunu, davalının da başka bir şekilde … uygulaması yaparak müvekkili aleyhine haksız rekabet yaptığını belirtmiş, haksız rekabetin tespiti ve men’ i ile bu kapsamda ilgili uygulamanın işleyişinin tamamen durdurulmasına, haksız rekabet sebebiyle şimdilik 1.000,00-TL maddi ve 3.000,00-TL manevi tazminatının davalından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, mahkememize verdiği 02/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde; Süresi içinde cevap dilekçesinin verilememiş olması nedeniyle usul gereği davacının tüm iddialarının reddedilmiş sonucu doğduğunu, husumet yokluğu itirazlarının olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; İşyeri açma ve çalışma ruhsatı, işletme kayıt belgesi, ihtarname ve ihtarnameye cevap, haksız uygulamaya ilişkin ekran görüntüleri ve mail görüntüleri (orijinalleri hâlen ilgili cihazda ve e-mail adresinde mevcuttur), bilirkişi, tanık, yemin vs. deliller’ e dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; delil belirtmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 05/06/2018 tarihli oturumunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişiler ibraz ettiği 20/03/2019 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak, Davacının, haksız rekabetten kaynaklanan TTK m. 56 / d ve e bentlerinde düzenlenen maddi ve manevi zararın tazmini ile haksız rekabetin tespit ve önlenmesini talep ettiği anlaşılmakta olduğunu, Davacının iddiası; TTK m. 55.a/4 bendinde düzenlenen “başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” haksız rekabet fiilinin davalı … tarafından hazırlanan uygulama ile davacı … ürünleri ile karıştırılmaya sebebiyet verildiği yönündedir. Bu yönde yapılan inceleme neticesinde aynı “…” markasının kullanıldığı markanın logosu olan tavuk ve yazı karakterinin seçildiği “uygulama” ile hakız rekabete sebebiyet verildiği ve TTK 55.a.4 bendinin ihlal edildiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığını, heyetimiz tarafından, davacının talebi doğrultusunda uğradığını iddia ettiği maddi zarar incelendiğini ancak davacı … … tarafından tutulan defterlerin bilanço esasına göre tutulması gerekirken işletme defteri tutulması sebebiyle zarara ilişkin detaylı bir inceleme ve nitelikli bir zarar tespiti yapılmasının mümkün olmadığını, davacı … …’ ın ticari defterlerinde “uygulama yoluyla yapılan online satışlarında meydana gelen bir azalma” sebebiyle oluşan zarara ilişkin araştırma yapılmış ancak davacının işletme defteri tutması sebebiyle herhangi bir tespit yapılamadığını, sonuç olarak işletme defterinden, online satışların 2017 yılındaki durumuna ilişkin bir inceleme yapılması mümkün olmadığını, Sonuç olarak davacı … …’ ın haksız rekabet sebebiyle uğramış olduğu zararı tespit edememiştir. Davacının bilanço esasına göre defter tutması VUK hükümleri uyarınca kanunen zorunlu ile işletme esasına göre defter tutması da ticari defterlerinin kendi lehine olma delil niteliğini kaldıracak nitelikte olduğunu, Ticari işletme defteri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; Davacının yasal defterlerine göre; 2014 yılında 13.831,00-TL, 2015 yılında 25.601,33TL, 2016 yılında 181.675,94 TL ve 2017 yılında 177.526,72-TL zarar da olduğu ve 2016 yılına nazaran 2017 yılında 4.149,22TL zararının azaldığı yönündedir. Sonuç olarak; Davacı … … 2017 yılında geçmiş yıllardan gelen zararları da dikkate alındığında zarar ettiği ancak işletmesinin 2016 yılına nazaran 2017 yılında 76.751,56-TL daha fazla gelir elde ettiği tespit edilmiştir. Ancak şirket zararının haksız rekabet fiili ile olan illiyet bağını kurmaya imkân sağlayacak online satışlarda meydana gelen azalma sebebiyle davacı … …’ın zarara uğradığına ilişkin bir inceleme yapılamadığı, sonuç olarak davacı … …’ ın bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olmasına karşın işletme defteri tutarak ticari defterlerin kendi lehine delil olma niteliğini kaldıracak nitelikte olduğu ve Davacı … … ticari defterlerinden sadece uygulama yolu ile yapılan online satışların ayrıştırılarak, bu satışlarda davacının zararına sebebiyet veren bir azalmanın olduğunun incelenebilmesinin mümkün değildir. TTK 56/1-d bendinde aranan davacının “zarar görmüş olması şartı” gerçekleşmemiştir. Sonuç olarak davacının maddi zararının tazminine ilişkin taleplerinin reddi gerektiği sonucuna ulaşılması mümkün olup; nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacı … … manevi zarar talebine ilişkin olarak; yapılan değerlendirme neticesinde ise TTK m. 55.a/4 bendinde düzenlenen “başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” haksız rekabet fiilinin davalı … tarafından hazırlanan uygulama ile davacı … ürünleri ile karıştırılmaya sebebiyet verildiği ve haksız rekabetin gerçekleştiği sonuç ve kanaatine ulaşılmış olup nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, heyet tarafından yapılan incelemede “aynı “…” markasının kullanıldığı, markanın logosu olan tavuk ve yazı karakterinin seçildiği ve Davacının işyeri adresinin kullanıldığı” dikkate alındığında davacının kişilik haklarının zedelendiği ve Davacı …’ in ağır kusurlu olduğu ve Davacı … …’ın manevi tazminat talebinin yerinde olduğu sonucuna ulaşılması mümkün olup nihai takdirin mahkemeye ait olduğu bildirmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazlarını belirterek ek rapor alınmasını talep ettiği, davalı vekilinin rapora karşı itirazlarını bildirerek yeni bilirkişi raporu alınmasını veya ek rapor alınmasını talep etmiş olduğu görüldü.
Dosya kapsamı itibariyle alınan rapor yeterli görüldüğünden yeni bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmedi.
Mahkememizin 18/04/2021 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek davacı vekili ile davalı vekilinin itirazları incelenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 05/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; 05.03.2019 tarihli kök bilirkişi heyet raporumuzda da belirttiğimiz üzere, Davacı … …’ın işletme defteri tuttuğundan sadece uygulama yolu ile yapılan satışların ayrıştırılarak, bu satışlarda davacının zararına sebebiyet veren bir azalmanın olduğunun incelenebilmesi mümkün değildir. Davacının yasal defterlerine göre; 2014 yılında 13.831,00TL, 2015 yılında 25 601,33TL, 2016 yılında 181.675,94 TL ve 2017 yılında 177.526,12TL zarar da olduğu ve 2016 yılına nazaran 2017 yılında 4,149,22-TL zararının azaldığı yönündedir. Sonuç olarak; Davacı … … 2017 yılında geçmiş yıllardan gelen zararları da dikkate alındığında zarar ettiği ancak işletmesinin 2016 yılına nazaran 2017 yılında 16.751,56TL daha fazla gelir elde ettiği tespit edilmiştir. Ancak şirket zararının haksız rekabet fiili ile olan illiyet bağını kurmaya imkân sağlayacak online satışlarda meydana gelen azalma sebebiyle davacı … …’ın zarara uğradığına ilişkin bir inceleme yapılamamıştır.” yönündeki sonuç Ve kanaat dikkate alındığında TTK 56/1-d bendinde aranan davacının “zarar görmüş olması şartı” gerçekleşmemiştir. Sonuç olarak davacının maddi zararının tazminine ilişkin talebinin reddi gerektiği sonucuna ulaşılması mümkün olup; yapılan ek mali inceleme neticesinde kök raporumuzda yer verilen sonuç ve kanaatte herhangi bir değişikliğe gidilmesine sebebiyet verecek davacının zararına ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili 14/03/2020 tarihli rapora beyan dilekçesinde itirazlarını bildirmiş olup sonuç olarak; davalının defterlerini ibraz etmediğini, bu hususun aleyhine değerlendirilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 22/10/2020 tarihli duruşma ara kararı ile; davalının defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi için İstanbul Nöb. ATM’ ye talimat yazılmış, talimat mahkemesince alınan 07/05/2021 alındı tarihli bilirkişi raporunda;
Davalı … BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ REKLAMCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. nin 2016 yılında elde edilen brüt satış tutarının 246,00 TL olması karşısında her hangi bir faaliyetinin olmadığının kabul edilmesi gerektiği,
Davalı Şirketin 2017 yılında elde edilen brüt satışların 13.494,46 TL olduğu bu tutarında günün koşullarına göre sembolik düzeyde kaldığı değerlendirilmiştir.
Davalı Şirketin 2016 yılında net -6.828,89 TL, 2017 yılında net -2.130,37 TL dönem zararı açıkladığı,
Elde edilen brüt satışların … uygulamasından kaynaklandığının tespit edilemediği,
Davalının haksız rekabet yaparak Davacının zararına sebebiyet vermek suretiyle kazanç elde ettiğinin tespit edilemediği,
Bütün bu tespitlerin sonucu olarak davalının faaliyetlerinin davacının zararına sebebiyet verdiğinin tespit edilemediği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarına göre; Davacının … markasının franchising sözleşmesine istinaden kullandığını, bu kullanımın kırmızı renk ikonla app store, google play gibi uygulamalarla kullanıcıya sunulduğunu, davalının da başka bir şekilde … uygulaması yaparak müvekkili aleyhine haksız rekabet yaptığını belirtmiş, haksız rekabetin tespiti ve men’ i ile bu kapsamda ilgili uygulamanın işleyişinin tamamen durdurulmasına, haksız rekabet sebebiyle şimdilik 1.000,00-TL maddi ve 3.000,00-TL manevi tazminatının davalından tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporlarına göre davalının yapmış olduğu uygulama ile 6102 sayılı yasanın 55 ve devamı maddelerine göre haksız rekabet yaptığı, bu sebeple haksız rekabet oluşturan eylemlerin internet ve sosyal medya üzerinden durdurulması gerektiği, davacının maddi zararının tespit edilemediği ve ayrıca davacı tarafından da maddi zararın varlığına ilişkin kayıt ve delillerinin mevcut olmadığı, manevi tazminat verilmesini gerektiren haksız rekabet durumlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalı … Bilişim Teknolojileri Reklamcılık San. ve Tic. AŞ’nin haksız rekabet teşkil eden … … uygulamasının internet ve sosyal medya üzerindeki uygulamasının durdurulmasına,
2-Cep telefonları ile internet kullanılarak yapılan … … uyulamalarının durdurulmasına,
3-Maddi ve manevi tazminat isteminin reddine,
4-Alınması lazım gelen 59,30-TL harçtan peşin alınan 68,31-TL’ nin mahsubu ile bakiye 9,01-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ilk masraf 104,31-TL, bilirkişi ücreti 2.100,00-TL, davetiye ve müzekkere gideri 279,00-TL olmak üzere toplamı 2.483,31-TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre 114,24-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)