Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1055 E. 2022/187 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1055
KARAR NO : 2022/187

DAVA : Tazminat (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili Şirketin faaliyet gösterdiği … Bayraklı adresinde, … nolu davalı şirkelin abonesi olduğunu, davalı şirket ile yapılmış olan bir adet sözleşme bulunduğunu, her ay abonesi olunan ve kullanılan elektrik tüketim miktarına göre fatura tahakkuk edildiğini, bu faturalarda hizmetiçi bedeli karşılığı olmayan “K/K bedeli” adı altında kayıp, kaçak bedeli alındığını tespit edildiğini, hatta davalı kurumun bazı faturalarda “K/K Bedeli” sütununu boş bırakarak bu bedeli başka kalemlere eklemek suretiyle haksız kazanç elde ettiğini, bir hizmet bedeli karşılığı olmadığı, kötü niyetli diğer kullanıcıların kaçak kullanımı ve tedarikçi elektrik dağıtım firmasının ağır ihmal ve kusurları ile alt yapısının eksikliklerinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketimlerinin bedeli karşılığı olarak bunun dürüst abonelere yansıtılmasının kabul edilemeyeceğini, “K/K Bedeli” adı altında yaklaşık %15 oranında veya daha üzeri oranlarda kayıp/ kaçak bedeli adı adı altında elektrik tedarikçisi firma bunun … kararı ile faturalara yansıtıldığını belirttiğini, bu nedenlerle müvekkilinin kayıp/ kaçak bedeli adı altında haksız, hukuksuz olarak ve ödemiş olduğu değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere, 10.000-TL’nin müvekkilin sözleşme başlangıç tarihinden bugüne kadar ödemiş olduğu tarihlerden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte toplamının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür,
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; 29.132,52-TL’nin 10.000,00-TL’sinin dava tarihinden 19.132,52-TL’sinin ise ıslah tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP :Davalı vekili, cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle ; müvekkili … A.Ş’nin mevzuat gereğince, kısmi bölünme yöntemi ile 13.12.2012 tarihinde ticaret siciline tescil edilerek kuruluş işlemlerinin tamamlandığını, 01.01.2013 tarihi itibariyle İzmir ve Manisa illerinde perakende satış faaliyetini sürdürdüğünü, davaya konu, fatura bileşenlerinden kayıp/kaçak bedeline ilişkin taleplerin muhatabının, başta alınan kurul kararları ve düzenleyici işlemlerle bu bedellerin alınmasını öngören … olduğunu, faaliyet konusu anılan bedellere ilişkin olarak uygulayıcı konumundaki … A.Ş olduğunu, müvekkili şirketin faaliyet konularından olmayan dava konusu ile ilgili olarak, davanın müvekkili … A.Ş’ye karşı açılması davanın husumet yönünden reddini gerektirdiğini, ayrıca dava edilen ve iadesi talep edilen kayıp/kaçak bedellerine ilişkin uygulamanın mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirildiğini, …’nın aldığı kararlara karşı açılacak davalarda …’nın muhatap alınmasını ve husumetin bizzat kararı tesis eden idari kuruma yöneltilmesi gerektiğini, bu nedenle, müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti (dava şartı) bulunmadığı hususunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, açılan davanın niteliği bakımından yasanın aradığı süre içinde davanın açılmadığını, bu nedenle zaman aşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, …’nın yasal mevzuattan aldığı yetki ile yaptığı düzenleyici işlem sonucu ülke genelinde uygulanan kayıp/kaçak bedeli ve diğer fatura bileşenlerindeki bu davalarda görevli mahkemenin ilk derece mahkemesi olarak Danıştay olduğunu, bu nedenle açılan davanın yargı yolu yönünden de reddi gerektiğini, dava İle talep edilen, fatura bileşenlerinden Kayıp/Kaçak Kullanım bedeli, müvekkili şirketin faaliyet sahası içinde tahsil edilen bedeller olmayıp, dağıtım şirketinin Sorumluluğunda Olan Ve Dağıtım Şirketine Ödenen Bedeller olduğunu, fatura bedeline dahil olan kalemlerden kayıp/kaçak bedelinin, müvekkili şirketin faaliyet sahasına ilişkin olmayan, dağıtım şirketi sorumluluğunda olan faaliyetlerle ilgili olarak tüketicilere yansıtıları bir bedel olduğunu, …’nın aldığı kararlara karşı açılacak davalarda …’nın muhatap alınması ve husumetin bizzat kararı tesis eden idari kuruma yöneltilmesi gerektiğini, davacı şirketin iş bu dava ile kayıp/kaçak bedeli adı altında tahsil edilen bedellerin müvekkili şirket taraf gösterilmek suretiyle iadesi isteminin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu fatura kayıp/kaçak bedellerinin hangi mevzuata dayalı olarak talep edildiği, perakende satış şirketlerinin bu bedellerin arttırılması, azaltılması veya kaldırılması konusunda yetkisinin bulunup bulunmadığı, kayıp/kaçak bedellerinin sistemde nereye aktarıldığı hususlarının sorulmasını talep ettiklerini, davayı husumet bakımından kabul anlamına gelmemekle birlikte, fatura bileşenlerinin abonelerden tahsili müvekkil şirketin insiyatifinde olmayıp, mevzuat gereği müvekkili şirketin uygulamakla yükümlü olduğu bedeller olduğunu, …’nın düzenleyici veya icral kararlar alan ve bu kararları uygulayan yasal bir düzenleme ve denetleme kurumu olduğunu, … düzenleme yetkisini yönetmelik çıkartarak tebliğ ve kurul kararları alarak kullandığını, fatura bileşenleri ve bu bileşenlerin birim fiyatlarının da bu yetkiye dayalı olarak … tarafından belirlendiğini, bir mal ya da hizmetin fiyatının içinde söz konusu ürün ya da hizmetin maliyetlerinin olması ve bu maliyetlerin fiyat içerisine yansımasının ekonomik hayatın kaçınılmaz bir sonucu olduğunu, kayıp/kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı gösterdiğini, dağıtım sistemine giren enerji ile tahakkuk ettirilen enerji arasında oluşan bu fark elektriğin dağıtımı için gerekli olan hat, trafo ile sayaçlarda meydana gelen teknik kayıp miktarı ve elektrik kaçak miktarının toplamından oluştuğunu, kaçak elektrik tüketiminin tamamen ortadan kaldırıldığı bir durumda dahi teknik kayıbın söz konusu olacağını, açıklanan nedenlerle yürürlükteki ve de yürürlüğe girecek oları geçmişe yürüyen mevzuat hükümleri dikkate alınarak, haksız ve hukuka aykırı açıları davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; elektrik faturaları, ödeme belgeleri, Abonelik Sözleşmesi, davalı şirket ve müvekkili şirkete ait ticari defter, belge ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, Yargıtay Kararları ve ispata yarar her türlü delile dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; lisans, Kurul kararları, müvekkiline ait kayıtlar, Emsal Kararlar, bilirkişi incelemesi, … ile konu hakkında yapılacak yazışmalar, …’nın kamuoyu duyurusu ve ikamesi mümkün her türlü delile dayandığı görülmüştür.
Davalının ticaret sicil kayıtlarının dosya arasına girdiği görülmüştür.
Bir kısım ödenen faturalar ibraz edilmiştir.
Davalı kayıtlarını da kapsar şekilde elektrik mühendisi … vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi ve elektrik mevzuatı hükümleri de değerlendirilmek suretiyle aboneliğe bağlı olarak 20.462,62-TL kayıp/kaçak bedeli adı altında tahsilatlar yapıldığı, işlemiş faizin ayrıca hesaplandığı, kayıp/kaçak kalemi adı altında tahsil edilen tutarın hizmet bedeli olmadığı, davalı tarafından tahsilinin yerinde bulunmadığı ve istirdadının gerektiği açıklanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 19/04/2016 tarih, …/… Esas, …/… Karar sayılı kararla davanın kısmen kabulüne, asıl alacak ve KDV alacağı toplam 24.175,07-TL alacağın 10.000,00TL’lik kısmına dava tarihinden, bakiye 14.175,07-TL’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 05/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans oranında temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği, verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı karar ile özetle karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan … kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle kararın davalı yararına bozulmasına karar verildiği, verilen bozma kararı üzerine dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Dava konusu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygun olup olmadığına dair ek rapor düzenlenmesi hususunda dava dosyası bilirkişi …’ya tevdi olunduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/02/2018 tarihli ek rapor ile; dava konusu edilen dönemde … A.Ş. ve davalı … A.Ş. tarafından davacı şirketin faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedeli birim fiyatları ve tutarları, … tarafından düzenlenerek onaylanan elektrik tarifelerine ve …’nun düzenleyici işlemlerine uygundur. Davacıdan … tarafından belirlenen ve onaylanan tarifelerin dışında tahsil edilen bir bedel bulunmamaktadır. … tarifelerine göre yapılması gereken tahsilat miktarı ile fiili tahsilat miktarı arasındaki küçük farklılık da yukarıda belirtildiği üzere; … tarifelerinin her üç ayda bir değişmesi, kamuoyuna ilan edilen tarifelerin tüm küsuratlarının tarifede gösterilmemesinden (bir miktar yuvarlatılmış olması) kaynaklanmaktadır şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davacının İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında 21.02.2018 tarihinde iflasına karar verildiği, iflas tasfiye işlerinin İstanbul Anadolu 3.İflas Dairesinin …/… iflas sayılı dosyasında İİK 218.madde uyarınca basit tasfiye şeklide yürütülmesine karar verildiğinden iflas idaresinin oluşmadığı, birinci ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasının sözkonusu olmadığı, iflas tasfiye işlerinin resen icra müdürlüğü tarafından yürütüldüğü anlaşılmıştır.
DEĞERLENDİRME :Dava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargılama devam ederken davacının İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında 21.02.2018 tarihinde iflasına karar verildiği, iflas tasfiye işlerinin İstanbul Anadolu 3.İflas Dairesinin …/… iflas sayılı dosyasında İİK 218.madde uyarınca basit tasfiye şeklide yürütülmesine karar verildiğinden iflas idaresinin oluşmadığı, birinci ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasının sözkonusu olmadığı, iflas tasfiye işlerinin resen icra müdürlüğü tarafından yürütüldüğü anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesi ile …’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir.
… 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesine dayanarak 11/08/2002 tarihli ve 24843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” yayınlamıştır. Lisans sahibi şirketler de bu Tebliğ’e uygun olarak tüketiciden “kayıp-kaçak bedeli” adı altında tahsilat yapmışlardır.
17/06/2016 tarihli ve 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bu düzenleme ile …’nun kanundaki yetkileri genişletilerek, kayıp kaçak bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli gibi bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Tüketici Hakem Heyetleri ile ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri ise sadece bu bedellerin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlandırılmıştır.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen geçici 19. maddede; “Bu maddeyi ihdas eden kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.”, geçici 20. maddede; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Somut olayda; eldeki dava devam ederken yürürlüğe giren 6719 sayılı kanun, kanun değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan ve devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, mahkememizce 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ve geçici 20. maddelerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığı ve davacıdan tahsil edilen bedellerin …’nın düzenleyici işlemlerine ve tarifelerine uygun olup olmadığı hususları araştırılmıştır.
Elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 26.02.2018 tarihli ek bilirkişi raporuna göre, davalıdan tahsil edilen kayıp- kaçak bedeli toplamının KDV dahil 24.145,70 TL olduğunu, dava konusu dönemde davalı tarafından davacının faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedeli ve diğer fatura bileşenlerinin birim fiyatlarının ve tutarlarının … tarafından düzenlenerek onaylanan elektrik tarifelerine ve …’nın düzenleyici işlemlerine uygun olduğunu bildirmiştir.
Davacıdan tahsil edilen dava konusu “kayıp-kaçak” ve diğer bedellerin 6719 sayılı kanunun 19.maddesi çerçevesinde …’nın düzenleyici işlemlerine ve tarifelerine uygun olduğu belirlendiğinden,6719 Sayılı Yasa gereği konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davanın, açıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun konuya ilişkin 21/05/2014 tarihli, 2013/7-2454 Esas ve 2014/679 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin emsal kararlarına göre davacı tarafın bu davayı açmakta haklı olduğu anlaşıldığından, zira; dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren kanun nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmayacağından, davacı yararına yargılama gideri takdir edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-6719 Sayılı Yasa gereği KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan (peşin ve ıslah harcı) 497,52‬-TL’den mahsubu ile bakiye 416,82‬-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 497,52-TL peşin+ıslah harcı, 4,10-TL vekalet harcı, 673,40-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.202,72‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim ..
E-İMZA