Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/446 E. 2021/809 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/446
KARAR NO : 2021/809

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/04/2016
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar …., …. ve … vekili, 06.04.2016 harç tarihli dava dilekçesiyle; Davalı … Sigorta Şirketine ZMMS sigortalı … plakalı sahibi ve sürücüsü … olan aracın 08.11.2015 tarihinde Burdur ili … ilçesinde müvekkili … in yaralanmasına sebebiyet verdiğini, sürücü … nin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, lastik patlamasıyla kazanın meydana geldiği, müvekkilinin vücudunda derin ve açık yaralar oluştuğunu, altının bez ile bağlandığının bu konuda birçok masraf yaptığını, iyileşemediğini, ömrünün geri kalanını refakatçisiz geçiremeyeceğini, beyin hasarı oluştuğunu, evde tek başına kalamadığını ve özürlü hale geldiğini, sürekli iş göremezlik den dolayı şimdilik 2.000 TL, oğlu … için de görev yeri Siirt den babasının bakımı için uçakla gidip gelmesi için 3.000 TL harcama yaptığını, … için şimdilik 1.000 TL tazminatın, … için de eşi … e ömür boyu refakat edecek olmasından şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın tahsilini, ayrıca müvekkilinin sakat kalmış olması nedeniyle SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve diğer giderleri için toplam şimdilik 4.000 TL’sinin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 17.05.2016 Tarihli cevap dilekçesiyle; Müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalının kusuruyla sorumlu olduğu, … plakalı aracın … adına sigortalı olduğunu, kişi başına sakatlık ve ölüm tazminatının 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, kusur oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesinde rapor alınmasını istediklerini, ayrıca sürekli maluliyet içinde Üçüncü İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, zarar hesabı için de aktüerya bilirkişilerden seçilecek heyetten rapor alınması gerektiğini, davacının bakıcı giderlerine yönelik giderlerinin maluliyet teminatından ödendiğini, bakıcı giderlerinin tamamından sigorta şirketinin sorumlu olamayacağını, görev ve zaman aşımı itiraz ve def-isinde bulunduğu, esasa ilişkin olarak ise müvekkili şirket sigortalısının kusurunun bulunmadığını, seçilecek aktüerya bilirkişilerinin sicile kayıtlı bilirkişiler olmasını istediklerini, tedavi masraflarından sigortacının sorumlu olmadığını, bakıcı giderlerinin maluliyet teminatı kapsamında kaldığını, ayrıca bu bakıcı giderlerinden indirim yapılmasını istediklerini, müterafik kusurun tazminattan düşürülmesini istediklerini, davacının emniyet kemeri takmadığını, müvekkilinin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 30.05.2016 tarihli replik dilekçesiyle; davalı tarafın iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, müvekkiline SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin arka koltukta emniyet kemeri takılı haldeyken kazanın meydana geldiğini ve kusurunun bulunmadığını belirtmiştir.
Davacılar vekili 04.11.2016 tarihli dilekçesiyle; zarar kalemlerini açıklamış ve tedavi giderleri için sürekli ve geçici iş göremezlik ve kazanç kaybı ile tüm zararları, ulaşım giderleri, yoksun kalma, terör tazminatı, ayrıca eşinin refakat giderlerini belirterek belirsiz alacak davası açtığını tekrar etmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde, 08.11.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasıyla yapılan soruşturmada, müşteki …’in ve …’in …’yi şikâyet etmesi ile …’in sanıktan şikâyetçi olmadığını beyan etmesi nedeniyle 10.03.2016 tarihinde takipsizlik kararı verildiği, dosyanın yapılan soruşturmada bilirkişi raporu alındığı ve bilirkişinin 15.11.2015 tarihli raporunda araç sürücüsü …’nin kusurlu olmadığını bildirir rapor verildiği belirlenmiştir.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Sağlık Kurulu raporunda, …’in 27.12.2017 tarihli rapor gereğince meslekte kazanma gücünü %100 oranında kaybettiği belirtilmiştir.
Dava; davacı …’in açtığı davada 08.11.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı ZMMS sigortasına dayanarak sigortalının kusuruna dayalı olarak açmış olduğu kalıcı ve geçici iş görememezlik kaybına dayalı tazminat davası, diğer davacı … ve …’in ise bu haksız fiil nedeniyle yapmış oldukları harcamalar ve bakım gideri tazmini için açtıkları tazminat davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, hastane kayıtları, bütün tıbbi evrak ve belgeler, bilirkişi incelemesi yapılmış ve değerlendirilmiştir.
Bilirkişi …, … ve …’den alınan 26.09.2018 tarihli raporda; kazada …’nin kullandığı aracın … plakalı 2019 model … marka aracın sağ arka lastiğinin patlaması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığı, … ve …’in ise bu araçta yolcu oldukları, davacıların 22.06.2016 tarihli yazıya göre … Sigorta AŞ den herhangi bir ödeme almadıklarının belirlendiği, yine SGK dan da bir ödeme almadıkları, sigorta şirketinin sorumluluğunun kişi başına 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, yapılan hesaplamaya göre davacının sürekli maluliyet zararının 276.475,38 TL, tedavi giderinin bakım gideri olarak değerlendirildiğinde 379.555,60TL olduğu, bir kısım giderlerinin aile içi dayanışma ile karşılanacağından %50 indirim yapılması halinde bakım giderinin 189.777,80 TL olduğu, davacının günlük giderinin 40-50 TL olması nedeniyle pansuman giderleri olarak 7.200,00 TL harcamasının bulunacağı, Özel hekim muayene gideri 600,00 TL hasta bezi gideri 500,00 TL toplam 8.300,00 TL giderinin olduğu, toplam tazminatın ise 474.553,18 TL olabileceği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davalı sigorta şirketi vekili 16.10.2018 tarihli beyan dilekçesiyle; müvekkilinin sorumlu olmadığını ve bilirkişi raporunda belirlenen tespitleri kabul etmediklerini, manevi tazminattan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, bakıcı giderlerine yönelik talebinde kabul edilemeyeceğini, müterafik kusurun tazminattan düşülmesi gerektiğini, belirterek rapora itiraz etmiştir.
Davacılar vekili bu rapora karşı 12.10.2018 tarihli beyan dilekçesiyle; kişi başına 290.000,00 TL sorumluluğunun belirtildiğini, bu tazminatın her kişi (davacılar açısından) değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle ek rapor alınmasının şart olduğunu belirterek talepte bulunmuştur.
Bilirkişilerden alınan 18.02.2019 tarihli ek raporda; Müterafik kusur yönünden indirim yapılıp yapılmayacağının takdirini mahkemeye bırakıldığını, davacının kafa travmasında emniyet kemeri ya da önleyici tedbir almadığının tespiti halinde zararın artmasına sebebiyet verdiği, bu durumu tespit edemediklerini, davacının diğer zararlarından olan 4 aylık bez giderinin 1.000,00 TL olduğu, yine …’in uçakla gidiş geliş yaptığından dolayı 800,00 TL giderinin olduğu, sürekli maluliyet zararının 335.274,74 TL, bakım giderinin 461.751,43 TL olup %50 indirim yapılması halinde 231.875,71 TL olacağı, davacıların toplam maluliyetten dolayı alacakları tazminatın 579.282,04 TL olduğu, sigorta şirketinin poliçe teminat limiti dâhilinde sürekli maluliyetten dolayı 290.000,00 TL ve tedavi amaçlı teminatının 290.000,00 TL olması nedeniyle yapılan tedavi gideri, 244.007,30 TL den sorumlu olduğu, böylece sigorta şirketinin toplam sorumlu olduğu tazminat miktarının 290.000,00 TL + 244.007,30 TL = 534.007,30 TL olduğu belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili 01.03.2019 tarihli beyan dilekçesiyle; müvekkilinin sigortalısının sorumlu olmadığını, yine davacının bakıcı giderlerinin de kabul edilemeyeceğini belirterek yeni bir rapor alınmasını talep etmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili davasını ıslah etmiş ve toplam talebini 29.03.2019 tarihli ve 29.03.2019 tarihli ıslah harcı makbuzu ile 4.000,00 TL den 530.007,30 TL arttırarak 534.007,30 TL’ye çıkartmıştır.
Davacı tarafın yapılan bilirkişi incelemede davalı sigorta şirketinden … Sigorta AŞ’ye davadan önce başvuru yapıp yapmadığı davacıdan sorulmuş ve davacının başvuru yapmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle davacı sigorta şirketini daha önceden temerrüde düşürmediğinden davalının temerrüdü gerçekleşmediği tespit edilmekle, dava tarihinden itibaren işleyecek faiz ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kabul edilmesi gerekmiştir.
Davacı maluliyet oranının belirlenmesi için Ege Üniversitesi Adli Tıp Kurumunun 06.04.2017 tarihli ve 27.12.2017 tarihli raporunda; çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen davacının şikâyetleri dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden haksız fiilen gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğünün veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Oranının Tespit İşlemleri yönetmeliği dikkate alınarak rapor alınmasına karar verilmiş buna ilişkin raporda; davacının %100 oranında kazanç gücünü kaybettiği ve bakıma muhtaç olduğunun bildirildiği belirlenmiştir.
SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacıya meydana gelen kaza nedeniyle 5510 sayılı Kanun uyarınca bağlanan aylıklar ve yapılan yardımların (aylıklar bakımından tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğünün veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranının Tespit İşlemleri Yönetmeliği dikkate alınarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığında somut olayda tarafların kusur durumuna ilişkin rapor alınmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 28.02.2020 tarihli … sayılı raporunda; bilirkişi raporlarının ve dosya kapsamının incelenmesiyle …’nin idaresinde ki araç ile meskûn mahal dışı yolda seyirde iken yola dikkat ve özeni göstermediği, aracın sağ arka lastiğinin patlaması sırasında kontrol altında tutması ve yolda kalacak şekilde hareketini sürdürmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, direksiyon hâkimiyetini kaybettiği gözetilerek %80 oranında kusurlu olduğu, aracında arka lastik patlaması nedeniyle %20 oranında kazaya sebebiyet vermede etken teşkil ettiği, davacı yolcu …’in emniyet kemeri takılı olmadığından TBK m. 52’e göre zararın artmasında müterafik kusurunun bulunduğundan, bu durumun mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bu bilirkişi raporunun üzerine yeniden oluşturulan aktüerya uzmanı … ve Aktüerya – Sigorta Mevz. Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı …’dan alınan 09.02.2021 tarihli raporda; davacı …’in maluliyet oranı ve alınan raporlarda gözetilerek yapılan incelemede; …’in ATK Trafik İhtisas Dairesinden gelen rapora göre sürücü …’nin %80 oranında kusurlu olduğu dikkate alınarak maddi tazminat hesabı yapıldığında sürekli iş göremezliğinin PMF yaşam tablosuna göre bilinen ve iskontolu dönem gözetilerek 431.894,15 TL olduğu, buradan %80 haklılık oranına göre 345.515,32 TL (iş göremezlik zararı) maddi tazminat alacağının doğduğu, davalı sigorta şirketinin 290.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumluluğunun bulunduğu, bakıcı gideri bakımından ise 604.108,23 TL bakıcı gideri alacağının bulunduğu, %80 haklılık oranına göre 483.286,60 TL bakıcı alacağının bulunduğu, SGK tarafından karşılanmayan 8.240,00 TL tedavi gideri alacağının bulunduğu, SGK tarafından davacıya yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiği müterafik kusur ve aile içi bakımı yapılması durumunda indirim yapılıp yapılmaması takdirinin mahkemeye bırakıldığı; …’in maddi zararlarının ise sigortacının sorumluluk kapsamında kalmadığı, yine eşinin bakım ihtiyacını karşılayan …’in eşinin bakımını karşılamakla bu yönden bakım gideri hesabı yapılamadığı, davacı …’in 345.515,32 TL iş göremezlik zararı (davalı sigorta şirketi yönünden 290.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) ve yine 483.286,60 TL bakıcı gideri + 8.240,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 491.526,00 TL maddi tazminat alacağından (davalı sigorta şirketi yönünden 290.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, bakıcı gideri yönünden ise SGK tarafından davacıya yapılan bakıcı giderlerinin zarardan mahsubu gerektiği, müterafik kusur indirimi ve bakımının aile içinde yapılması nedeniyle hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağının mahkemenin takdirine bırakıldığı, bakıcı gideri için sigorta şirketinin sorumluluğunun 290.000,00 TL ile sınırlandırdığı, diğer davacı taleplerinin ise yansıma zararı niteliğinde olduğundan kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekili 01.03.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; davacının bakım giderleri taleplerinin sigorta poliçesi teminat kapsamında bulunmadığını, bakıcı giderlerinin rehabilitasyon ve yeniden kazanım eylemlerini kapsadığını, bakım hizmetinin maluliyetten farklı olduğunu, bakıcı giderine ilişkin ek teminat bulunmadığından tazminatın tamamının maluliyet teminatı üzerinde bulunması gerektiğini, geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talepleri ve tedavi masrafları bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığı, müterafik kusurun tazminattan düşülmesi gerektiğini belirtmiştir.
Bu rapora karşı davacılar vekili 02.03.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; emniyet kemeri takılmamasının müterafik kusuru sayılmayacağını, bakıcı giderinde ise %40 indirim yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, 534.007,30 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişilerden alınan 15.09.2021 tarihli raporda; Yargıtay 17. HD’nin 2020/2598 E. ve 2021/34 K. sayılı PMF 1938 yaşam tablosunun değil, TRH 2010 yaşam tablosunun uygulanması gerektiğinden ve İzmir SGK’dan gelen yazılar da değerlendirilerek yapılan hesaplamaya göre; …’in ATK Trafik İhtisas Dairesinden gelen rapora göre sürücü …’nin %80 oranında kusurlu olduğu dikkate alınarak maddi tazminat hesabı yapıldığında sürekli iş göremezliğinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre bilinen ve iskontolu dönem gözetilerek 519.560,63 TL olduğu, buradan %80 haklılık oranına göre 415.648,50 TL (iş göremezlik zararı) maddi tazminat alacağının doğduğu, davalı sigorta şirketinin 290.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumluluğunun bulunduğu, bakıcı gideri bakımından ise 728.247,45 TL bakıcı gideri alacağının bulunduğu, %80 haklılık oranına göre 582.597,96 TL bakıcı alacağının bulunduğu, SGK tarafından karşılanmayan 8.240,00 TL tedavi gideri alacağının bulunduğu, SGK tarafından davacıya yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiği müterafik kusur ve aile içi bakımı yapılması durumunda indirim yapılıp yapılmaması takdirinin mahkemeye bırakıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve yapılan incelemelerle; sigortalı … plakalı aracın sürücüsü ve sigortalısı …’nin kullandığı aracın lastiğinin patlamasıyla kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda sağ arka tekerleğin patlaması neticesinde aracın hâkimiyetini kaybeden sürücünün yolun sağ tarafındaki şarampole devrilmesi sonucu, … ve …in yaralandığı, bu kazanın meydana gelmesinde alınan ilk raporlarda kazanın teknik bir sebepten kaynaklandığı ve sürücüye herhangi bir kusur izafe edilmediği ancak Adli Tıp Kurumundan alınan raporda sürücü … nin %80 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş ve bu kusur oranı belirlenmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu m.92 ye göre “… İşletenin eşinin, usul ve furunun kendisine evlat edinme ilişkisine bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin ZMMS kapsamında olmadığı… “belirtilmiştir.
Somut olayda davacılar bu araçta sürücü …’nin bulunduğu sırada yolcu olarak yer aldıkları ve aracın lastiğinin patlamasıyla aniden devrildiği belirlenmiştir.
Aracın İzmir’den Antalya’ya doğru gitmekte olduğu ve daha önce bakımlarının yapıldığı, ancak tüm tanık beyanları ve yolcuların da beyanlarıyla aracın lastiğinin patlamasıyla şarampole yuvarlandığı belirlenmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarına göre davacının somut olayda sürekli maluliyetinin %100 olduğu bu nedenle oluşan zararının 415.648,50 TL ve sağlık giderlerinin ise 8.240,00 TL olduğu tespit edilmiş olup bu zarar kalemi için bakıcı gideri dahil 582.597,96 TL zararı bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafın bakıcı giderinde indirim yapılması talebi davacı …in %100 maluliyet oranı, eşin tarafından bakılacak olması ve bakım zorluğu gözetilerek bakım giderinde bir indirim yapılmasına gerek olmadığı belirlenmiştir.
Ancak davacı …in somut olayda emniyet kemerini takmadığından T.B.K m. 52 e göre zararın artmasına sebebiyet verdiğinden tespit edilen maddi tazminat miktarında hakkaniyete uygun olarak %10 indirim yapılmasına karar verilmiştir.
Diğer davacılar olan …in ise bakım gideri talebinin davacı …’in kendisinin herhangi bir bakıma muhtaç olmaması ve davacının bu talebinin eşi …’e bakıcı olması nedeniyle bakım tazminatı talebi ret edilmiştir.
Diğer davacı …in de bakımla ilgili sorumluluğunun bulunmamış olması, babasının yanına gidip gelmesinin ise tazminat kapsamına girmediği tespit edildiğinden bu konudaki talebi ret edilmiştir.
Davacı taraf 02.04.2019 tarihli dilekçesiyle davasını ıslah etmiş ve talebini 4.000 TL’den 534.007,30 TL’ye yükseltmiş ise de bu talebinden davacı …, … ve … hakkında ki 1.000 TL’lik tazminat taleplerinin reddi gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketinin gerek sakatlanma ve ölüm tazminatı 290.000.00 ve gerekse sağlık gideri ve bakım gideri olmak üzere toplamda 290.000.00 TL ile sınırlı olmak üzere sorumluluğu bulunduğu belirlenmiş olmakla bu miktarla sınırlı olarak tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacıların davasının dava ve ıslah dilekçesindeki talebinin KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davacı …’in meydana gelen kazada davalı sigortanın sorumlu olduğu aracın kusur durumu ve davacının maluliyet oranı gözetilerek 415.648,50 TL sürekli maluliyetten kaynaklı maddi zararı bulunduğu tespit ve kabul edilmekle, bu tazminattan %10 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 374.083,65‬ TL tazminatın (davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında zararın 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
Davacı … meydana gelen kazada davalı sigortanın sorumlu olduğu aracın kusur durumu ve muris davacının ilaç gideri 8.240,00 TL ile bakıcı gideri 582.597,96 TL zararının bulunduğu tespit ve kabul edilmekle toplam 590.837,96 TL’den %10 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 531.754,16 TL tazminatın (davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında zararın 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-)Davacı …’in bakıcı gideri talebinin reddine,
3-)Davacı …’in tazminat talebinin şartları gerçekleşmediğinden reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 36.324,13 TL harçtan dava açılışında alınan 29,20 TL peşin harç ve ıslah sırasında alınan 1.810,30 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik alınan 34.484,63 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı … tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 29,20 TL, peşin harç 29,20 TL ve ıslah harcı 1.810,30 TL ile yazışma – tebligat – posta gideri 512,70 TL ve bilirkişi ücreti 2.600,00 TL olmak üzere toplam 4.981,40 TL’nin davanın kabul-red oranına göre 4.968,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 43.637,71 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacı …’e verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/2. maddesine göre belirlenen 2.253,14 TL vekalet ücretinin davacı … ve davacı …’den tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Başkan …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Katip …
E-İmzalıdır