Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/385 E. 2023/109 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/414
KARAR NO : 2023/60

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 05.06.2013
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … şirketi vekili 05.06.2013 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Nolu …. ile arasında 01.09.2011 tarihli zaman esaslı … sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmenin taraflarca uzatılmasıyla birlikte en son 06.03.2012 tarihinden itibaren üç ay uzatıldığını, 31.05.2012 tarihinde kira bedelinin davalıya ödendiğini, geminin sefere çıkması için yakıt alındığını, 20.06.2012 tarihinde gemiye yük alındığını, 21.06.2012 tarihinde Rus Liman İdaresi tarafından geminin denize elverişsiz olması sebebiyle seferden men edildiğini, bunun üzerine davalı ile olan charter sözleşmesinin 9/a bendine göre feshedildiğini, bu fesih nedeniyle uğranılan zararı talep etmek amacıyla İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nden … D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, kararın …. aleyhine alındığını, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra edildiğini ve geminin ihtiyaten haczedildiğini, geminin serbest bırakılması için icra dosyasına nakit teminat yatırıldığını, bu teminat üzerine geminin serbest kaldığını, haczin bu teminat üzerinde devam ettiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 22/a bendi uyarınca uyuşmazlığın İngiltere/Londra’da LMAA Miktarı Düşük Talepler Prosedürü’ne (SCP) göre tahkim yargılaması yapılacağından; TTK m. 1376’ya göre 30 günlük süre içerisinde tahkim davasının açıldığını, 02.04.2013 tarihinde hakemin müvekkili lehine karar verdiğini, kararın kesinleştiğini, hükümde müvekkili lehine 24.552,75 USD’nin 28.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek %4,5 £ faizi ile davalıdan tahsiline, ayrıca; müvekkilinin yaptığı 3.500,00 Sterlin masraf ve 3.000,00 Sterlin masraf ile 250,00 Sterlin LMAA idari ücretinin davalının ödemesine karar verildiği, yargılama giderlerinin 30.10.2012 tarihinden itibaren yılda %4,5 £ faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi için MÖHUK m. 60 ve devamına göre yabancı hakem kararlarının tanınması ve icrası hakkında 10.06.1985 tarihli New York Konvansiyonu’nda sayılan tenfiz şartlarının yerine getirildiğini belirterek; 02.05.2013 tarihli hakem kararının tanınması ve tenfizine, ayrıca; İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının tenfiz kararı kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde husumet olarak “…. Gemisi Donatanı … Holding ….’a İzafeten Gemi Acentası … Lojistik Hizmetleri Taşımacılık Ve … İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketini göstermiş ise de; davacının zaman esaslı charter sözleşmesinin 01.09.2011 tarihinde doğrudan … ile yaptığı, bu sözleşmede husumet yöneltilmiş olan … Lojistik Hizmetleri Taşımacılık ve … İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketi’nin taraf olmadığı, eTTK m. 119’a göre; acenteler aleyhine açılacak olan davalarda “…, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule salahiyetlidir. Bu gibi mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acente müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir.” Hükmü ile yTTK m. 105’te “(1) Acente, aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir. (2) Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir. Yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan, bu hükme aykırı şartlar geçersizdir.” Yer almakla, davacının sözleşmeyi imzalarken taraf olmayan ve sözleşmenin yapılmasına aracılık etmeyen acenteye husumet yöneltilemeyeceğinden; … Lojistik Hizmetleri Taşımacılık ve … İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketi’ne tebligat yapılmış ancak İzmir Aliağa Liman Müdürlüğünden gelen kayıtlarda da geminin donatanı ile acente arasındaki ilişkinin 12.01.2013 – 15.01.2013 tarihleri arasında gelen Kepek yükünün boşaltılmasına ilişkin olarak ve ayrıca 07.09.2012 – 12.09.2012 tarihleri arasında gelen Mısır/Tahıl yükünün boşaltılmasına ilişkin olarak iki kez aracılıkta bulunduğu ancak somut olayda ise yükün Türkiye’ye gelmediği ve Türkiye’de yüklenmediği, böylece Türkiye de ki hizmetler için aracılıkta bulunmadığı ve sözleşme yapmadığı belirlenmiştir.
Kısacası; … Lojistik Hizmetleri Taşımacılık ve … İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketi davada taraf sıfatına sahip değildir. Bu nedenle tebligatın asıl olan davalı …’a yapılması gereklidir.
Ancak; bu davalının da davacı tarafça adresi bildirilmediği gibi; tahkim yargılamasına ilişkin İngiltere/Londra’da LMAA Miktarı Düşük Talepler Prosedürü’ne (SCP) göre … tarafından yapılan ve 02.04.2013 tarihinde karara çıkan hakem kararında; davalı gemi maliki …’ın adresinin Panama olduğu belirtildiği gibi; yine taraflar arasındaki zaman charteri sözleşmesinde de davalının adresinin “…, …, …, …, …, …” olduğu belirlenmiştir. Yargılamanın tarafları ve gemi, iddia konusunu oluşturan borç ilişkisi yabancılık unsuru taşımaktadır. Bu sebeple ihtiyati hacze karşı yapılan itiraz değerlendirilirken 5718 s. MÖHUK hükümleri dikkate alınmıştır. Somut olayda Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini kabul eden bir yetki anlaşması bulunmadığı için yabancılık unsuru taşıyan söz konusu ihtiyati haciz talebinde mahkemenin yetkisi MÖHUK m. 40 atfıyla İİK m. 258/1, c. 1 ve m. 50 ve bu hükmün de yaptığı atıfla 6100 s. HMK m. 5-19’a göre tayin edilmiştir. Kendisine karşı dava açılan kişinin Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması (HMK m. 6), talep edenin Türkiye’de mutad meskeninin bulunması (HMK m. 9/c. 1), alacağın doğumuna sebep olduğu iddia edilen sözleşmenin Türkiye’de akdedilmemesi (İİK m. 50/1) ve bu sözleşmenin Türkiye’de ifa edilmemesi sebebiyle Türk mahkemelerinin söz konusu yetki kuralları uyarınca milletlerarası yetkisi bulunmadığı tespit edilmiştir. Diğer taraftan somut olayda HMK m. 9/1, c. 2’de yer alan şu kural dikkate alınmalıdır: “…malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilir.” Gemi burada yer alan uyuşmazlık konusu malvarlığı değerini oluşturuyorsa, dava anında gemi Türkiye’de bulunduğu takdirde Türk mahkemelerinin somut olaydaki milletlerarası yetkisi kabul edilecektir. Aksi halde ise, yukarıda sayılan yetki kuralları somut olayda uygulama alanı bulamadığı için Türk mahkemelerinin yetkisinin bulunmadığı sonucuna ulaşılacaktır. Bu sorun hakkındaki değerlendirmede ise, HMK m. 9/c. 2’de yer alan yetki kuralı geçerli olacaktır. Somut olayda da ihtiyati haciz konusu olan malvarlığı … Gemisi üzerine 05.09.2012 tarihinde haciz konmuş ve daha sonra gemi üzerindeki haciz 3. kişinin (…) yatırmış olduğu, teminat üzerine kaydırılmış olup, malvarlığının Türkiye’de bulunduğunu, kabul etmek gerekmiştir.
Bu halde; davacısı ve davalısı yabancı olan iki tarafın bulunduğu bir tahkim kararının tenfize ilişkin bir dava söz konusudur. Mahkememizce MÖHUK m. 60-63 ve 10.06.1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesi Hükümleri’nin uygulanması söz konusudur. Taraflar yabancı olup; kararın kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış, taraflar için bağlayıcı olan bir karar olması söz konusudur. Bu kararın tenfizi için infaz edilebilir olması gereklidir. Her ne kadar davaya konu gemi üzerine ihtiyati haciz kararı (İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında) verilmiş ve infaz edilmiş ise de; bu kararın icra edilmeden ihtiyati haciz aşamasında kaldığı, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği (İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. – … K. sayılı dosyasında belirtildiği üzere), bu sırada borçlu yerine dava dışı … vekilinin davacının alacağını 10.09.2012 tarihinde İcra Müdürlüğüne (İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına) yatırdığı ve geminin serbest bırakılarak yatırılan bu teminat üzerine haczin kaydırıldığı belirlenmiştir. Davacı tarafça bu tarihten sonra TTK m. 1376 gereğince bir aylık süre içerisinde Londra Tahkim’e başvurarak dava açtığı ve hakem kararını aldığı belirtilmiştir. Bu kararın infaz edilmesi için söz konusu geminin Türkiye’de bulunması gereklidir, ancak gemi usulüne uygun olmasa dahi; üzerindeki haciz kaldırılarak bunun yerine dava dışı … şirketinin verdiği teminat üzerine kaydırılmıştır.
Sonuç olarak; aleyhine hakem kararının tenfizi istenen tarafın bu kararın tenfiz edilmesi halinde MÖHUK m. 60/2 gereğince; icraya konu teşkil edebilecek malların /teminatın bulunduğu yer mahkemesi olarak İzmir Mahkemeleri yetkilidir. İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı …’in takip borçlusu … Nolu …’ı Temsilen Gemi Kaptanı aleyhine İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş – … K. sayılı dosyasındaki 05.09.2012 tarihli ihtiyati haciz kararına istinaden İcra Müdürlüğünce geminin seferden menine karar verildiği, bu konuda alacaklı vekilinin 05.09.2012 tarihli talebi gereğince Gümrük Müdürlüğüne, Sahil Güvenlik Komutanlığına, Liman Başkanlıklarına müzekkere yazılmasına karar verilmiş ve aynı zamanda alacaklılara, gemi kaptanı ve geminin bağlı bulunduğu, Başkonsolosluğuna durumun bildirilmesi, fiilen el konulmasını talep etmiş, İcra Müdürlüğünce bu konuda işlem yapılmış ihtiyati haciz kararı uygulanmış, üçüncü şahıs olarak geminin işletmecisi olduğunu beyan eden …. vekili ihtirazi kayıtla ihtiyati hacze konu alacağı (31.772,90 USD’yi) 10.09.2012 tarihinde ödeme talebinde bulunmuş ve İcra Müdürlüğünce bu konuda işlem yapılarak 57.750 TL üçüncü kişiler tarafından yatırılan bedel itirazı kayıtla alacaklıya ödenmemesi şartıyla tahsil edilerek icra veznesine alınmış ve geminin seferden men kararı 10.09.2012 tarihinde kaldırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Dava; tanıma ve tenfize ilişkin olup, tarafların her ikisi de T.C. vatandaşı olmayan tüzel kişiler olduğundan, davalı tarafın (…) ikametgâhının Türkiye’de bulunmaması nedeni ile davalıya 27.06.2013 tarihli tensip ve 10.06.2013 tarihli ara kararı gereğince tebligat yapılmasına karar verildiği, bu kapsamda Panama Cumhuriyeti’ne tebligat yapılması için dava dilekçesinin ve eklerinin tercümesi yapıldığı, tercüme tebligatlarının 02/09/2013 tarihinde çıkarıldığı ve Panama devletinin Türkiye’den gelen tebligatları almaması nedeniyle 03/02/2014 tarihinde tebligatın bilâikmal döndüğü, daha sonra yeniden tebligat çıkarılmasına karar verildiği ve çıkarılan tebligatın akıbetinin sorulduğu 27.10.2015 tarihinde tebligatın yeniden bilâkmal döndüğü, akıbetlerinin çeşitli defalar T.C. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü vasıtasıyla sorulmasına rağmen cevap alınamadığı, bu kez seçilen bilirkişi …’in yeniden tercümeyi yapması ile tebligat evrakının gönderildiği ve Panama Cumhuriyetinden gelen yazıların tercüme edilerek 22.11.2016 tarihli kararın tercümesi yapıldığı ve tercümede yanlışlık bulunması nedeni ile evrakın iade edildiği (davalı olarak gösterilen … dışında … Lojistik Ltd. Şti.’nin de tercümeye eklenmesi nedeni ile), 03.08.2018 tarihinde yazılan yeni talimatın T.C. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü vasıtasıyla gönderildiği, fakat tebligata cevap verilmediği, daha sonra davacı vekilinin yeni bir adres bildirmemesi ve bildirilen adreslere tebligat yapılamaması nedeni ile evrakın iade edildiği, davacı vekiline de bilgi verildiği, davacı vekilinin de mevcut adres dışında yeni bir adres bildirmediği, mevcut durumda tebligatın Panama devletine yapılamadığı belirlenmiştir. Aynı zamanda Mahkememizce … Liman Başkanlığı’ndan dava konusu taşımaya ilişkin olarak …. Nolu … Gemisi … Hiz. Taş. Ve Den. İnş. Tur. San. Ltd. Şti.’nin acentelik yapıp yapmadığının sorulmuş, 29.03.2022 tarihli cevabi yazıda; …. numaralı …Gemisine Isis Hizmetleri Taşımacılık Ve … İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketi’nin 15.03.2023 tarihinde Bulgaristan/Burgas Limanından gelen ve kepek yüküne ilişkin Batıçim Limanına indirilen yükle ilgili, 12.09.2012 tarihli Rusya’dan gelen Mısır / Tahıl yüküne ait ve Batıçim limanına indirilen yükle ilgili tek seferlik aracılık hizmeti yaptığı belirlenmiştir. … Hizmetleri Taşımacılık ve … İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketi Yetkileri/Temsilcileri … ve … 24.03.2022 tarihli celsede; dava konusu olayda dava konusu gemiye ilişkin olarak acentelik hizmeti yapmadıklarını, aracılıkta bulunmadıklarını, gemiye 2012 yılının 9. ayında acentelik hizmeti verdiklerini, ancak şu anda herhangi bir irtibatlarının olmadığını beyan etmiştir. Somut dava konusu olayda taşımaya ilişkin olarak … nolu … Gemisi …’a tebligat yapılmasına karar verilmiş, ancak tebligat yapılması için gerekli tüm aşamalar geçilmesine rağmen tebligat yapılamamıştır. Daha sonra mahkememizce donatana izafeten … Hiz. Taş. Ve Den. İnş. Tur. San. Ltd. Şti.’ne tebligat çıkarılmasına ilişkin araştırma yapılmış ve mahkememizce … Hiz. Taş. Ve Den. İnş. Tur. San. Ltd. Şti. yetkilileri … ve …. dinlenerek daha önceden bu gemiye acentelik hizmeti yaptıkları, ancak şimdi irtibatlarının olmadığını beyan ettikleri belirlenmiştir. Bunun üzerine … Liman Başkanlığına yazılan müzekkereyle acentenin somut olayda acentelik faaliyetinde bulunup bulunmadığı sorulmuş, bu acentenin davamıza ilişkin ihtiyati hacze konu taşımayla ilgili acentelik hizmetinde bulunmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla acentenin davalı donatanı TTK m. 105’e göre temsil hakkı bulunmadığı belirlenmiştir. Bu durum dikkate alınarak davacı vekiline donatana tekrar tebligat yapılması için 26.05.2022 ve 15.09.2022 tarihli ara kararlarla kesin süre verilerek ve ayrıntılı olarak yapılacak giderlerin (defterdarlık yurtdışı tebligat harç gideri 117,00 TL, tercüme çeviri ücreti 3.000,00 TL yazılarak) bildirildiği, ancak davacı vekilinin buna rağmen verilen kesin süreler içerisinde tebligat giderlerini yatırmadığı, dolayısıyla davada taraf teşkilinin sağlanması için yapılacak yargılama giderlerinin temin edilemediği belirlenmiştir.
Davacı vekili her ne kadar 31.05.2022 tarihli dilekçesiyle … Hiz. Taş. Ve Den. İnş. Tur. San. Ltd. Şti.’nin acente olarak aracılık yaptığını belirterek ara karardan dönülmesini istemiş ise de, bu talebi yerinde olmadığından kabul edilmemiştir. Davacı vekiline HMK m. 114/1-g ve HMK m. 115/2 gereğince yapılan ihtara rağmen (30.10.2022 tarihinde tebliğ edilen) gerekli giderleri yatırmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekiline yurtdışı tebligatı için gerekli dosyaya delil ve gider avansı ile yurtdışı tebligat giderini yatırması için kesin süre verildiği ve ihtarat yapıldığı, verilen kesin süreler içerisinde davacı tarafın gerekli giderleri yatırmadığı ve dosyada taraf teşkilinin usulü eksiklik nedeniyle sağlanamadığı, HMK m. 114/1-g ve devamına göre yapılan ihtarat sonucunda davacıya davanın dava şartı noksanlığından usulden reddedileceğinin bildirildiği halde bu eksikliğin giderilmediği ve HMK m. 115/2’deki şartın gerçekleştiği, 05.06.2013 dava tarihinden itibaren dosyada taraf teşkilinin sağlanamadığı, bu usulü eksikliğin giderilmesinin de mahkememizce mümkün olmadığı, dosyada yapılacak başka bir hukuki işlem bulunmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacı tarafın davalı tarafa yurtdışı tebligat harç gideri ile tercüme giderlerini yatırmadığından HMK m.114/1-g ve devamı ve HMK m. 115/2 gereğince dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90 TL harçtan dava açılışı sırasında alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 155,6‬0 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, HMK m. 333 gereği gider avansından artanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine, Dair, tarafların yokluğunda ve kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı