Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/243 E. 2021/188 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/243
KARAR NO : 2021/188

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2016

BİRLEŞEN DAVA
İZMİR … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … E- … K SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 21/06/2016
BİRLEŞTİRME TARİHİ : 16/02/2017
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İstirdat davasının ve birleşen itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
İDDİA: Asıl davada davacı vekili mahkememize verdiği 26/02/2016 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile davalı arasında 07.07.2015 tarihli … sözleşmesi ile 29.02.2015 tarihli …. sözleşmesi yapıldığı, bu kapsamda davalıya çekler verildiğini, sözleşme kapsamında yapılması gereken işlerin gereği gibi yapılmadığını, eksik ve ayıplı yapıldığını, bu sebeple verilen çeklerden 28.02.2016 keşide tarihli 20.000 TL bedelli … nolu çek yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalıya ödenen 117.599-TL bedelin taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; 21/06/2016 tarihli dilekçesi ile davalı şirket aleyhine 30/11/2015 tarihinde İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında sözleşmeye dayalı iş bedelinin ve ek işler bedelinin eksik ödenmesi nedeniyle 120.000,00.-TL tutarlı, cari alacak istemli icra takibi başlatıldığını, davalı vekili tarafından icra dosyasına yetki ve esas yönünden itiraz edildiğini, takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek borçlunun icra takibine yaptığı tüm itirazların iptaline, Mahkememizin yetkili olduğuna, davanın kabulü ile takibin devamına, borçlunun takip konusu borcu takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödemesine, ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yapılan sözleşme kapsamında müvekkilinin yapılan işler karşılığında bakiye alacağının tahsili için icra takibi yaptığını, değişik iş tespitlerinin doğru olmadığını, geç teslimin müvekkilinden kaynaklanmadığını, müvekkilinin ek işler yaptığını, iş yapılan mahallindeki inşaat sebebiyle pek çok işlerin tekrar değiştirildiğini, teslimden sonra yapılan işler sebebiyle çimlerin zarar gördüğünü belirtilerek davanın reddini, talep edildiği görüldü.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Eser sözleşmesinde geçerli olan özel sorumluluk hukuku çerçevesinde davacının ileri sürdüğü zarar ve masraf kalemlerinden müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuki bir dayanağının olmadığını, bu nedenle davacı tarafın taleplerini kabul etmediklerini, özel sorumluluk hukukunun tatbik edilmesini, nelerin ek maliyet teşkil edip etmediği konusunda sözleşmenin niteliğini ve ve bu özel sorumluluk hukukunu göz önünde bulunmak suretiyle değerlendirme yapılmasını, itrazın kabulüne, davacının takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; 07/07/2015 tarihli … sözleşmesi ile 29/07/2015 tarihli … sözleşmesi, … Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyası, …. Sulh Hukuk Mahkemesi tespit dosyası, ödeme makbuzları, çek teslim belgeleri, davalı adına … firmasına ödenen makbuzlar, çek, bilirkişi incelemesi, keşif ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 07/07/2015 tarihli sözleşme, 29/07/2015 tarihli sözleşme, 1 adet mail, yaklaşık 50 adet video, yaklaşık 1000 adet fotoğraf, tanık beyanları, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 10/11/2016 tarihli oturumunda Muğla Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat bilirkişi incelemesine karar verilmiş, talimat mahkemesince mahallinde keşif icra edilmiş, mali müşavir bilirkişi ve peyzaj konusunda uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti ibraz ettikleri 02/05/2017 havale tarihli raporlarında dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak, dava konusu taşınmazda sözleşme kapsamında öngörülen işlerden sözleme ile belirlenen …. modelinin keşif yerinde mevcut olan çim çeşidi ile aynı olduğu, çimin yazın yeşerip kışın sararmasının tamamen çimin özelliğinden kaynaklandığı, keşif yapılan yerde çim serimi işinin 2.650m2lik bir alana yapıldığı, sözleşmede Muğla ve Marmaris için m2 ayrımı yapılmadan çim serilerek toplam alanın 7.000 m2 olarak belirlendiği, Marmaris’te ne kadarlık bir alana çim ekildiği bilinmeden işin eksikliğinden bahsedilemeyeceği, otomatik sulama sisteminin 3.440,28 m2 üzerinde kurulmuş olduğu ve tamamının çalışır vaziyette olduğu, su atış hızlarının yeterli seviyede olmamasının şehir şebeke suyu basıncının az gelmesinden veya şebeke suyunun kireçli olmasından dolayı sulama sisteminin tıkanmasından kaynaklandığı, ince tesviye toprak alanının 3.440,28 m2, kaba tesviye toprak alanının 4.000 m2 olarak ölçüldüğü, site içerisindeki alanda kuruyan bitkilerin olduğu, fakat bunun sebebinin yüklenicinin uygulamasından mı yoksa site yönetiminin bakım hatasından mı kaynaklandığının, bitkilerin dikim tarihi üzerinden geçen 2 yıla yakın bir süreden ötürü tespitinin mümkün olmadığı, yüklenicinin Muğla’daki işi 05/09/2015 tarihinde, Marmaris’teki işi ise 06/11/2015 tarihinde bitirdiği, işin sözleşmede belirlenen tarihe göre geç bitmesinin çim serilecek alanın bu işe hazır halde teslim edilmemesinden kaynaklandığı, bu konudaki sorumluluğun davacıya ait olduğu, yüklenicinin yapmış olduğu işte ayıplı bir durumun bulunmadığı, eksiklik olup olmadığı hususunun ise Marmaris’te yapılan aynı nitelikteki iş ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, mahsubu gereken miktar olup olmadığı konusunun iki yerde yapılan iş birlikte hesaplandığında ortaya çıkacağı, dava dosyasında davacının yapılan işlere karşılık davalıya ne kadar ödeme yaptığı bilgisi yer almadığından sözleşmedeki tutarın ne kadarının ödendiği hesaplanamamış olup dava konusu 28/02/2016 keşide tarihli 20.000-TL bedelli …. seri nolu çekin ödenip ödenmemesi kararının, eksik ya da fazla yapılan iş konusu netleştirildikten sonra verilmesinin yerinde olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekili 29/05/2017 tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinden, dava konusu yerlerde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına, Marmariste düzenlenecek bilirkişi raporundan sonra Muğla Asliye Hukuk Mahkemesinden ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 29/05/2017 tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; tespitlerin tarihsel dezavantajları göz önünde bulundurularak esasa ilişkin olmadığının göz önünde bulundurulup arz ettikleri sorumluluk ilkeleri uyarınca davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 06/06/2017 tarihli oturumunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti ibraz ettikleri 25/07/2017 tarihli ek raporlarında sonuç olarak; kök raporda varılan sonuç ve kanaati değiştirecek farklı bir belge ya da bilgiye rastlanmadığını bildirmişlerdir.
Davacı vekili 18/08/2017 havale tarihli dilekçesi ile ek rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına, lüzumu halinde Marmaris ilgili mahkemesine talimat yazılarak Marmaris iş hasında tespitler yaptırılmasına, sonraki raporların uyuşmazlığın özünden uzaklaştığı göz önünde bulundurulduğunda başta yapılan delil tespitine üstünlük tanınarak buna göre mali hesaplamaların yapılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 18/08/2017 havale tarihli dilekçesi ile birleşen dosyada alacaklı oldukları miktarın belirlenebilmesi için Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak dava konusu yerlerde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 27/03/2018 tarihli oturumunda Marmaris Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, peyzaj uzmanı bilirkişi ibraz ettiği 27/08/2018 tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak; … ada … nolu parselin toplam çim alanı 524,15 m2 olduğu, …. ada …. nolu parselin toplam çim alanı 2.367,80 m2 olduğu, her iki parselin toplam çim alanı 2.891,95 m2 olduğu, her iki parsele de hazır rulo çimlerin peyzaj alanlarına uygun bir şekilde döşendiğinin gözlemlendiği, ayrıca söz konusu parsellerde bulunan toplam 10 adet villa içerisinde toplam 645 limoni çamlarının dikildiği ve ağaçların sağlıklı bir şekilde gelişim gösterdiğinin tespit edildiği, dava dışı olan … ada … nolu parsel ise gezilerek gerekli incemeler yapılmış olup parselde aynı çim cinsi olan …. hazır rulo çimlerin döşeli olduğunun gözlemlendiği, çimlerin sağlıklı gelişim gösterdiğinin görüldüğünü bildirmiş, raporu ekine aplikasyon ölçüm belgeleri, uydu fotoğrafları ve keşif mahalline ait fotoğrafları eklemiştir.
Mali müşavir bilirkişi ibraz ettiği, 24/10/2018 tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak; dosya geneli anlaşmazlık konusu olan döşenecek çim miktarının ne kadarlık kısmının Marmaris ilçesindeki peyzaj alanlarına kullanılacağına ilişkin dava dosyasında herhangi bir açıklama veya sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, böyle bir tespit söz konusu olmadığından bu konuda eksik ve noksana ilişkin herhangi bir hesaplamanın yapılmadığı, Ziraat (peyzaj) bilirkişisi tarafından yapılan çalışmalar sonrasında davalı tarafın iş ve işlemlerden sorumlu görüldüğüne, eksik ve ayıplı iş yaptığına ilişkin bir tespit bulunmadığı, bu nedenle nefaset veya bedelinin tespiti, mahsubu gerekecek miktar, istirdadı gerektiren miktar, davacının çek sebebiyle sorumluluğu olup olmadığının tespiti, davacının dava tarihi itibariyle alacağı olup olmadığı, uygulanacak faizin nevi hususunda herhangi bir hesaplama yapılması mahkeme tarafından verilen görev alanı çerçevesi dışına çıkmak olacağını bildirmiştir.
Davacı vekili 20/11/2018 tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; itirazları doğrultusunda aynı bilirkişiden yeniden rapor düzenlenmesinin istenilmesine ve toplamda ne kadarlık alana çim ekildiği, ne kadarının ayıplı olduğu, sulama sisteminin ne kadarının döşendiğini, ne kadarının çalışır durumda olduğu konularında da son rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı taraf rapora beyan vermemiştir.
Mahkememizin 31/01/2019 tarihli oturumunda ziraat bilirkişisinden davacı vekilinin sulama sistemi bakımından itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 15/03/2019 tarihli ek raporunda sonuç olarak; …. ada …. nolu parselin toplam çim alanının 524.15 m2 olduğu, … ada … nolu parselin toplam çim alanı ise 2.367,80 m2 olduğu, her iki parselin toplam çim alanı 2.891,95 m2 olduğu, keşif esnasında yapılan incelemelerde söz konusu çimin aplikasyon ölçüm alanını tamamen kaplayacak şekilde ve uygun olarak döşendiğinin görüldüğü, otomatik sulama sisteminin usulüne uygun olarak yerleştirilmiş durumda olduğu, ancak keşif esnasında spring başlıklarını çalıştıran ve bahçede bulunması gereken ana vanaya bağlı otomatik sulama sistemi vanasının bulunduğu yer taraflarca gösterilmediğinden sulamayı yapan spring başlıklarının çalışıp çalışamama durumu hakkında gözlem yapılamadığını ancak keşif tarihi itibariyle zemindeki rulo çimler ve 645 adet limon çamlarının sağlıklı bir şekilde gelişin gösterdiği ve bakımlı oldukları, sulamaya bağlı olarak herhangi bir kurumanın oluşmadığının gözlemlendiği bildirilmiştir.
Mahkememizin 10/05/2019 tarihli ara kararı doğrultusunda mali müşavir bilirkişi ve peyzaj mimarı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi ibraz ettiği 13/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak; davalıya ait 2015 yılı yasal defterlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176. maddesine göre 2. Sınıf işletme hesabı esasına tabi olduğundan borç-alacak ilişkisi tespit edilemediği, ayrıca davalıya ait 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin T.T.K 64, 66 maddeleri ve V.U.K 220-226 m. Göre açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kapanış tasdiklerinin olmadığı, davalı yana ait 2016-2017 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin V.U.K nun 219. Maddesine göre uygun olmadığından dolayı tarafınca borç-alacak ilişkisinin tespit edilemediği, davalının 2015-2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin delil kabiliyetlerinin mahkeme taktirinde olduğunu bildirmiştir.
Peyzaj konusunda uzman bilirkişi ibraz ettiği, 24/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Muğla ili …. ilçesi …. mahallesi … ada … parsel ve … ada ….parselde bulunan konutlar ve …. Cad. … Sk. No:…. …. Muğla adreslerini kapsayan sözleşme ekleri ve bilirkişi raporları ile dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; … sözleşmesi yönünden yapılan inceleler (2015 yılı) …. ada … nolu parselin toplam çim alanı 524,15m2, …. ada …. nolu parselin toplam çim alanının 2.367,80m2, …. Cad …. Sk. No:…. çim alanının 2.650m2, toplam çim alanı 5.541,95m2, alandaki çimin değeri makduen 49.877,55-TL olduğu, otomatik sulama sisteminin değerlendirilmesi; … Cad. … Sk. No:… sulama sistemi 3.440,28m2, Muğla ili …. ilçesi …. Mahallesi 2.891,95m2, toplam sulama alanı 6.331,53m2 alandaki sulama sistemi değerinin makduen 56.983,77-TL, toprak alımı ve serimi değerinin 11.915,19-TL olduğu, toplam bedelin 118.776,51-TL olduğu, sözleşme bedeli ile farkı makduen 47.603,48-TL+KDV olduğu, bitki temini ve uygulanması sözleşmesi yönünden yapılan incelemeleri (2015 yılı) 27/08/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre Muğla ili Marmaris ilçesi Çamdibi mahallesinde 350 ada 3 parsel ve 330 ada 7 parselde bulunan konutların peyzaj alanlarının villa içerisinde 645 limoni çamların dikili olduğu bedelinin, 02/05/2017 tarihli bilirkişi kurul raporuna göre … Cad. … Sk. No:…… Muğla adresinde yapılan inceleme sonucunda sitede yer yer bitki kurumaları mevcut olduğu, kurumaların yüklenicinin uygulamasından kaynaklanan bir sorun mu yoksa site yönetiminin bakım hatasından mı kaynaklandığının dikim tarihi üzerinden 2 yıl geçtiğinden tespitinin yapılamadığının belirtildiğinin görüldüğü, bilirkişi raporlarında alanın sadece bir bölümüne ait bitki bedel tespiti yapıldığının görüldüğü, … Cad. .. Sk. No:… … Muğla adresinde bitki bedel tespitine yönelik herhangi bir bilginin bulunmadığını, diğer yandan taraflar arasında imzalanan sözleşmede alanda uygulanması yapılacak bitki türlerine ilişkin fiyat belirlemede etkili olacak, hangi tür, cins veya varyetenin kaç adet kullanılacağı bilgisini içeren peyzaj projesi ve türlerin gövde kalınlığı, boyu gibi ebat bilgileri ve saksılı, topraklı, çıplak köklü vb teknik özellikleri içeren herhangi bir mahal listesi ve teknik şartnamesi olmadığından ve uygulama üzerinden 4 yıl gibi bir süre geçtiğinden tespitinin tarafınca yapılamadığını bildirmiştir.
Davacı vekili 04/10/2019 tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; çim ekilen alanların ne kadarının ayıplı olduğu, sulama sisteminin ne kadarının çalışır durumda olduğu konularında ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 14/10/2019 tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; alınan raporda müvekkilinin işini eksiksiz yaptığını tespit ettiğini fakat yapılan ekstra işler için herhangi bir hesaplama yapılmadığını, taraflarınca açılan alacak davasındaki uyuşmazlığı giderecek rapor bulunmadığını, yapılan ince ve kaba tesviyenin maliyetinin müvekkili tarafından alınan sözleşme dışı tüm bitkilerin fiyatının, nakliye ve işçilik ücretlerinin hesaplanması için dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 30/01/2020 tarihli oturumunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti ibraz ettikleri 12/01/2021 tarihli ek raporlarında sonuç olarak; davalıya ait 2015 yılı yasal defterinin, 213 sayılı V.U.K nun 176 maddesine göre 2. Sınıf işletme hesabı esasına tabi olduğundan borç-alacak ilişkisinin tespit edilemediği, ayrıca davalıya ait 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin T.T.K 64.,66 m ve V.U.K 220-226 m göre açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kapanış tasdiklerinin olmadığı, davalı yana ait 2016-2017 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin V.U.K nun 219 maddesine göre uygun olmadığından dolayı taraflarınca borç-alacak ilişkisinin tespit edilemediği davalının 2015-2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin delil kabiliyetlerinin mahkemenin taktirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı vekili 28/01/2021 tarihli dilekçesi ile ek rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; diğer tüm raporlara itirazlarını tekrar ile birlikte rapordaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, dosyadaki mevcut deliller, bilirkişi raporları ile de sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilmesini, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 09/02/2021 tarihli dilekçesi ile ek rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; alınan raporlarda müvekkilinin işini eksiksiz yaptığının tespit edildiğini fakat yapılan ekstra işler için herhangi bir hesaplama yapılmadığını, taraflarınca açılan alacak davasındaki uyuşmazlığı giderecek rapor bulunmadığını, tarafların dava konusu edilen ek işlerin hesaplanması için dosyanın yeni bir bilirkişiye gönderilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamı itibariyle alınan raporlar ve toplanan deliller yeterli görüldüğünden yeni bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, istirdat ve itirazın iptali davasıdır.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı, alınan talimat bilirkişi raporları, bilirkişi raporlarına göre dosyamız yönünden; eser sözleşmesi kapsamında işin eksik ve ayıplı yapılması sebebiyle davacının fazladan ödediği 117.599-TL’nin iadesi ve 20.02.2016 keşide tarihli, …seri nolu, 20.000-TL bedelli çek sebebiyle davalıya borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği,
Birleşen dosyada; eser sözleşmesi kapsamında yapılan iş bedelinin ödenmeyen kısmı ile fazladan yapılan iş bedelinin tahsilinin talep edildiği,
Dosya kapsamı ve birleşen dosya yönünden sözleşmenin tarafı …’ın işletme esasına göre defter tuttuğu, tutmuş olduğu defter kapsamına göre sözleşme kapsamında almış olduğu iş bedeli, eksik ödenen bedelin tespiti, fazladan yapılan iş bedelinin tespitinin mümkün olmadığı, alınan peyzaj bilirkişi raporları kapsamına göre de, sözleşmenin tarafı …’ın fazladan yaptığı işin tespit edilemediği, bu sebeple birleşen dosya bakımından davacı …’ın davasının subut bulmadığı,
Dosyamız yönünden alınan peyzaj bilirkişi raporları, mali müşavir bilirkişi raporlarına göre, davacının yapmış olduğu ödeme miktarının 130.000-TL olduğu, sözleşmenin tarafı davalı …’ın yapmış olduğu iş bedelinin 118.776,51-TL olduğu, davacı şirketin 11.223,49-TL fazla ödemesi olduğu, bu kısmın henüz tahsil edilmeyen 28.02.2016 keşide tarihli, …nolu, 20.000-TL bedelli çek yönünden değerlendirilerek, bu çekin 11.223,49-TL’sinden davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit kararı verilmesi gerektiği, bunun dışında davacı şirketin fazladan yapmış olduğu ödeme mevcut olmadığından, davacı vekilinin 117.599-TL fazladan ödediği bedelin iadesi talebinin reddinin gerektiği anlaşıldığından;
Dosyamız yönünden; davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen … Bankası A.Ş …. Şubesine ait 28/02/2016 keşide tarihli 20.000-TL bedelli …seri nolu çek bedelinin 11.223,49-TL’sinden davacı …. Yapı İnşaat Taahhüt Turizm İthalat ihracat Tic Ltd Şti’nin borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ait istemin reddine, Birleşen İzmir … ATM nin … E-…. K sayılı dosyası yönünden; subut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Dosyamız yönünden;
Davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen …. Bankası A.Ş … Şubesine ait 28/02/2016 keşide tarihli 20.000-TL bedelli …seri nolu çek bedelinin 11.223,49-TL’sinden davacı …. Yapı İnşaat Taahhüt Turizm İthalat ihracat Tic Ltd Şti’nin borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ait istemin reddine,
2-Alınması lazım gelen 766,67-TL harcın 2.008,30-TL’den mahsubu ile fazla yatan 1.241,62-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 mdsine. göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.008,30-TL peşin harçtan 766,67-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ilk masraf 33,50-TL, 31 davetiye gideri 313-TL, 5 posta gideri 113,63-TL, bilirkişi ücreti 1200-TL toplamı 1.660,13-TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre taktiren 158,44-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Birleşen İzmir .. ATM nin … E-….K sayılı dosyası yönünden;
Subut bulmayan davanın reddine,
8-Alınması lazım gelen 59,30-TL harcın peşin alınan 1.445,50-TL’den mahsubu ile fazla yatan 1.386,2‬0-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı …’a iadesine,
9-Davalı …. Yapı İnşaat Taah Tur İth İhr Tic Ltd Şti kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 mdsine göre hesaplanan 4.080-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …. Yapı İnşaat Taah Tur İth İhr Tic Ltd Şti’ne verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair dosyamız davacısı-birleşen dosya davalısı vekili ile dosyamız davalısı-birleşen dosya davacısı vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır