Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1197 E. 2022/276 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1197
KARAR NO : 2022/276

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/09/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 28/09/2016 tarihli dilekçe ile, davalı tarafından … Seri numaralı, 15/11/2015 günlü, 36.800,00.-TL bedelli, … seri numaralı, 01/09/2015 günlü, 25.000,00.-TL bedelli, … seri numaralı, 27/09/2015 günlü, 28.800,00.-TL bedelli, … seri numaralı, 23/05/2015 günlü, 15.000,00.-TL bedelli, … seri numaralı, 10.000,00.-TL bedelli toplam 5 adet çeke ilişkin olarak İzmir 13. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile Kambiyo senetlerine özgü Haciz yolu ile 24/12/2015 tarihinde icra takibine girişildiğini, icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, belirtilen çeklere ilişkin takip tarihinden önce 80.000,00.-TL’den fazla ödeme yapıldığını, davalının kısmi ödemeden sonra çekin tamamı üzerinden takibe geçmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının yaptığı ödemeler bakımından borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötüniyetli olarak yaptığı icra takibi nedeniyle davacının zarara uğraması söz konusu olduğunu bu nedenle davalının taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine, davalının davacı aleyhine başlattığı İzmir 13. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyanın teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, davalının kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davalının takibe konu çeklerin tahsili amacıyla öncelikle İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… D.iş sayılı dosyasından borçlu aleyhine ihtiyati haciz talep edildiğini ve karar alındığını, bu dosya da davacının vekil olarak Av. … tarafından temsil edildiğini, alacağın tahsili amacıyla davalının İzmir 13. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine haciz yolu ile takip başlatıldığını, ihtiyati haciz aşamasında davacının belirlenen adreslerine taşınırlarının haczi için Manisa İcra Dairelerine talimat yazıldığını, Manisa 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… Talimat sayılı dosyasından 2 kez hacze gidildiğini, ilk hacze gidildiğinde haciz mahallinde davacıya ait malların haczi sırasında haciz mahallinde hazır olan dava dışı … ile … isimli kişiler tarafından malların davacı şirkete değil dava dışı … Plastik Turz. .. San. Tic. Ltd. Şti’ne ait olduğunu ve kendisine yediemin olarak bırakılması gerektiğini beyan ettiğini, tüm hususların tutanağa geçirildiğini ve tutanağın ilgiler tarafından imzalanarak haczedilen malların yediemin olarak …’na bırakıldığını, bu esnada Av. …’ın da haciz mahallinde … Plastik Ltd. Şti. Vekili olarak hazır bulunduğunu ve malların bu isimli şirkete ait olduğunu beyan ettiğini, sonrasında haciz mahalline ikinci kez gidildiğini ve haczedilen malların muhafazasının talep edildiğini, ikinci haciz esnasında yine dava dışı …’ün haczedilen malların bu sefer dava dışı … Yazılım Müh. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait olduğunu beyan ettiğini, yine haciz mahallinde hazır bulunan … şirketinin yetkilisi …’ın istihkak iddiasında bulunduğunu, daha önce haczedilen malları 01/05/2016 tarihinde doğrudan davacı şirketten satın aldığını beyan ederek dosyaya faturaları ibraz ettiğini, ancak bu iddianın doğru olmadığını, istihkak iddiasından sonra ki tarihte … şirketine hacizli malların satışını davacı şirketin değil, satışın dava dışı … Plastik tarafından yapılmış olmasının gerekeceğini, ilgililerin hukuka aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle haklarında suç duyurularında bulunulduğunu, İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile üçüncü kişi tarafından ileri sürülen istihkak iddiasının reddi talepli dava açıldığını ve henüz karara bağlanmadığını, ceza davalarından sonra davacı şirketin davalı aleyhine menfi tespit davası açtığını, söz konusu davanın daha önceki aşamalarda … Plastik vekili olduğunu beyan eden Av.
… tarafından ikame edildiğini, davanın kısmi dava olarak açıldığını ancak kısmi menfi tespit davası açılamayacağını, yine dava dilekçesinin son kısmında kötüniyet tazminatını takip miktarı üzerinden istediği ancak takibin tamamının durdurulmasını talep ettiğinin görüldüğünü, bu nedenle dava harcının bu miktar üzerinden yatırılması gerektiğini, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, çekler bakımından davacının borcunun halen muaccel olduğunu, davacı tarafından ödemelerin çeklere ilişkin olmadığını açıkça kabul ettiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Dava, davalı tarafından 5 adet çekten dolayı alacaklı olduğu iddiası ile davacı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacak yönünden davacının iddia edilen bedel kadar borçlu olmadığının tespiti için açılan menfi tespit davasıdır.
İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davalısı olduğu, borçlunun dosyamız davacısı şirket olduğu, davalı tarafından davacı aleyhine 5 adet çeke dayalı toplam 131.380,14 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği ve takibe devam edildiği görülmüştür.
… … Şubesi, … Bankası, … Bankası, …, … Bankası ve … Bankalarından müzekkere yazılarak davacı şirket tarafından davalıya yapılan 2013-2014-2015 yıllarına ilişkin ödeme dökümleri istenerek dosyamız içine alınmıştır.
Yargılama devam ederken davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 19/12/2020 tarihli dilekçe ile istem sonucunun 131.380,00 TL olarak bildirildiği ve harcın bu bedel üzerinden tamamlandığı anlaşılmıştır.
İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası celp edilerek uyap üzerinden dosyamız içine alınmış, dosyamız davalısı … tarafından … Plastik Turizm Taşımacılık Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine istihkak davasının açıldığı, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile, … Mak. Kalıp Ltd. Şti’nin mal kaçırmak amacıyla … Plastik Ltd. Şti. Adı altında üretim ve ticaret yaptığını, her iki şirket yetkililerinde soyisimlerinin aynı olduğunu, … Plastik Ltd. Şti.’nin ticaret sicilinde plastik üretimi, turizm, taşımacılık amaçlı kurulduğunun yazıldığını, ancak adresinde … Kalıp Metal Ltd. Şti’nin kurulum amacının metalin işlenmesi olduğunu, davalı … Plastik Ltd. ŞTi.’nin çalışma ofislerinde … Mak. Kalıp Metal Ltd. Şti’nin kartvizit ve kaşelerinin bulunduğunu, davalının istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İzmir 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde dosyamız davalısı … tarafından dosyamız davacısı şirket, … Plastik Tur. Taşımacılık Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti ve … aleyhine mevcudu azaltma eylemine ilişkin suç duyurusunda bulundukları, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, Manisa 4. İcra Müdürlüğü …/… Talimat sayılı dosyası ile 25/12/2015 tarihinde borçlunun ticaret sicil adresine ve haricen öğrenilen adresine hacze çıkıldığı, adresteki şirketin ünvanın farklı olduğu, araştırma neticesinde borçlu şirketin başka bir şirket atına falliyet gösterdiğinin tespit edildiği, ödeme emrinin 20/06/2016 tarihinde tebilğ edildiği, borçlunun kendinise ait bir mülkü takip tarilinden 6 ay önce borçlunun kızına devredildiği, bu nedenle aciz belgesi düzenlendiği takibin semeresiz kaldığı, 2004 sayılı İİK mad. 331 uyarınca izah edilen suçun gerçekleştiği, borçlunun cezalandırılmasının talep edildiği, Mahkemece 15/03/2022 tarihinde davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Taraflara icra takibine konu edilen dönemi içerir ticari defter ve kayıtları dosyaya sunmaları veya bulunduğu adresi bildirmeleri için 2 haftalık kesin süre verildiği, taraf vekilleri tarafından defter ve kayıtların bulunduğu adreslerin bildirildiği, davacı vekili tarafından defter ve kayıtların Şehzadeler/Manisa adresinde, davalı vekili tarafından defter ve kayıtların Dikili/İzmir adresinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davalı tarafından bildirilen defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın SMMM bilirkişiye tevdi edilmek üzere yönerge yolu ile Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 29/03/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve dosyanın Mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, davacı şirketin mali müşaviri ile görüşüldüğünü, defter ve belgelerin sorulduğu, mali müşavir tarafından bilgi verileceğinin beyan edilerek süre talep edildiği, 04/03/2021 tarihinde defter ve belgelerin yeniden sorulduğu, mali müşavir …’un firmanın resen terk olduğunu ve ilgili defter ve belgelerin kendilerinde olmadığını beyan ettiği, firma sahibi ile görüşülüp dönüleceğinin beyan edildiği ancak herhangi bir dönüş sağlanmadığı, davalı defterleri için davalının mali müşaviri … ile görüşüldüğünü, defter ve belgelerin kendisinde olmadığını beyan ettiğini, ilgili dönem defterlerinin KDV iadesi için yeminli mali müşavirde olduğunu beyan ettiği, bilgisayar kayıtlarından bilgi alınmak istendiğini ancak iş yeri bilgisayarlarında siber saldırının olduğunun ve bilgilerin silindiğinin beyan edildiğini, davacı tarafın da davalı tarafın da defter ve belgelerini ibraz etmediklerini, irca takibinin 24/12/2015 tarihinden başlayıp 15/11/2015 tarihine kadar 5 adet çekten oluştuğu, ödendiği halde takibe alındığı belirtilen dönemlerden … bankasından 30/11/2015 tarihinde 25.000,00 TL 01/09/2015 vadeli … çek bedeli Açıklaması ile ilgili takibe ait bir ödeme olduğu, diğer iki ödeme olan 17/12/2014 İş Bankası … Kalıp Metal Mak. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den … …’e 12.000,00TL ile … …’e 10.900,00TL (10854) Manisa Şubesi (tarih okunmuyor), bu iki ödemeden biri takipten çok önceki bir tarihte olduğu(17/12/2014), diğer ödemenin dekontta tarihi okunmadığı ve bankalardan gelen kayıtlarda da görülmediği üzere takibe konu ödemeler olmadığı, ilgililerin kanuni defterleri ve belgeleri incelenemediğinden ve dosya içeriğinde de farklı bir ticari ilişkiye rastlanmadığından aralarında ticari ilişkileri olup olmadığı belirlenemediği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı aleyhine başlatılan icra takibinde takibe dayanak olarak gösterilen 5 adet çek olduğu, davacı tarafça davalıya 80.000,00 TL’den fazla ödeme yapıldığının beyan edildiği görülmüş olmakla davalıya yapılan ödemelerin takibe konu çeklere ilişkin olduğu hususunu ispatlar ve ödeme miktarının şüpheye mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesini sağlar kayıt ve delillerin davacı tarafça dosyaya sunulmadığı, dava dilekçesine ekli ödeme belgelerinin takibe dayanak çeklere ilişkin olduğunu gösterir herhangi bir kaydın dosyada mevcut olmadığı görülmüştür.
Dava konusu icra takibi kambiyo senetlerine mahsus icra takibi olup, dayanılan kayıtların kambiyo senedi olması nedeni ile davacı tarafından borçlu olunmadığına ilişkin iddianın da aynı ispat değerinde deliller ile ispatlanması gerektiği dikkate alınarak delillerin toplanması gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının yaptığını iddia ettiği ödemelerin takibe dayanak çeklere ilişkin olup olmadığını gösterir kayıt tespit edilememekle birlikte başkaca yan delillerle de bu hususun belirlenemediği, davalının takibe konu çeklere dayalı alacağın tahsil edildiğine ilişkin kabulünü içerir herhangi bir delilin de davacı tarafça dosyaya sunulmadığı, bu haliyle yapıldığı iddia edilen kısmi ödemenin de tam ve net olarak belirlenemediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar kötü niyet tazminatı isteminde bulunulmuş ise de, davacının doğrudan kötü niyetinin varlığını ispatlar delil elde edilemediğinden kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerektiği ancak kısa kararda bu hususun gösterilmediği, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği kuralı dikkate alınarak bu hususun hüküm fıkrasında yeniden gösterilmediği anlaşılmıştır.
Gerek takibe dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olması, gerek davacı tarafça yapıldığı iddia edilen ödemenin kambiyo senedi değerinde veya davalının kabulünü içerir belge ve deliller ile ispatlanamamış olması dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıda hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile 2.810,18 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı kendisini vekille ile temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık 16.431,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır