Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1286 E. 2022/639 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1286
KARAR NO : 2022/639

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2015
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin tekstil toptancılığı işi ile uğraştığını, müvekkilinin keşidecisi … Tekstil San.ve Tic. Tid.Şti olan Halkbank Işıkkent Şubesine ait … seri nolu 03.10.2015 keşide tarihli 65.000-TL bedelli çek ile alacaklı iken; sözkonusu çeki finans kurumuna verilmek üzere arkadaşı …’ya teslim ettiğini ancak …’nın ……… adresindeki işyerinde söz konusu çekin davalılardan … tarafından çalındığını, bunun üzerine müvekkili tarafından İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile zayi nedeniyle çek iptali davası açılarak ödeme yasağı kararı alındığını, çek ile ilgili bankaya davalı … tarafından ibraz edildiği çekte müvekkilinin hiç tanımadığı ve aralarından hiçbir ticari alışverişin olmadığı davalı …’ın cirosunun olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine davalı … tarafından sözkonusu çekin çalındığının anlaşıldığını, müvekkilinin davalı …’a hiç bir borcu olmadığını, müvekkilinin çekin çalındığını ve bu çekten dolayı borçlu olmadığını bildirerek davalı …’den iadesini istediğini ancak davalının buna yanaşmadığını, davalı … tarafından söz konusu çekin tahsiline ilişkin olarak İzmir 21.İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra lakibi başlatıldığını, ayrıca müvekkili tarafından, davalıların cezalandırılmaları için savcılığa şikayette bulunacağını, takip konusu çek nedeniyle borçlu olmayan müvekkilinin mağduriyetine sebep verilmemesi açısından bu çeke dayanarak icra takibinin iptalini talep etmek zorunda kaldıklarını, açıklanan nedenlerle öncelikle, dava neticesinde müvekkilinin mağdur olmaması için müvekkilinin elinden çalınmak sureti ile davalıların eline geçen çekin HMK 709/1 maddesi gereğince icra takibinin durdurulmasına, mahkemece aksi kanaat oluşması durumundu İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi bakımından ihtiyali tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasına, müvekkilinin, davalılara karşı anılan çek sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu çekin hükümsüzlüğüne ve müvekkiline iadesine, davalıların kötü niyetli hareket ederek müvekkilinin mağduriyetine neden olduğundan %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, davacı ile diğer davalı … arasında geçen münasebetin müvekkilini ilgilendirmediğini, müvekkilinin, söz konusu çeki iyiniyetle kabul ettiğini, bu nedenle açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yine müvekkilinin söz konusu çeki kabul ederken diğer imzaların salahiyetini kontrol etmek zorunda olmadığını, bu durumda, yine … ‘ın çeki ne şekilde elde ettiğinin, müvekkilini ilgilendirmediği gibi; davalı … ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin de müvekkilini bağlamadığını, çek hamili olan müvekkilinin süresi içinde hamili bulunduğu çeki muhatap bankaya ibraz ettiğini, banka tarafından “İşbu çekin karşılığı yoktur, ayrıca, İzmir 5.Asliye Ticaret mahkemesinin 2015/1159 esas sayılı ihtiyati tedbir kararı bulunmaktadır” ibaresi ile ödeme yapılmadığını, bu nedenle çekin müvekkiline iade edildiğini, söz konusu ihtiyati tedbirin çek iptali davasından dolayı olduğunu, bu davanın da, yine davacı tarafından kötüniyetli olarak açıldığını, alınan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle müvekkilinin çok büyük ekonomik zarara uğratıldığını, son olarak, keşideci, davacı ve diğer cirantalar aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, sonrasında yasal düzenleme gereği, ödemeden men yasağının kaldırıldığını, bu nedenle çeke derc edilen İzmir 5. Asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı ihtiyati tedbir kararının yok hükmünde olduğunu, çeki ciro silsilesi ile elde ederken ağır kusuru da bulunmadığından müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, çek bedelini hiçbir kayda maruz kalmaksızın tahsile hakkı olduğunu, davaya konu çekin, diğer davalı … tarafından müvekkiline ciro edildiğini, müvekkilinin söz konusu çeki kabul ederken bankadan araştırdığını, çekin karşılığının olacağına güvenerek çeki kabul ettiğini, açıklanan nedenlerle müvekkiline karşı açılan davanın müvekkili yönünden reddi ile müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı …’a dava dilekçesi, ekleri ve duruşma gününün tebliğ edilemediği, bu nedenle Türkiye genelinde yayınlanan tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde ilan yaptırılmak suretiyle dava dilekçesinin tebliğ edildiği , davalının davaya cevap vermediği, duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; çek, banka kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası,savcılık soruşturma dosyası ve tanık delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı … vekili savunmasını ispat yönünde; İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, Torbalı 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası, Torbalı C.Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası, müvekkile ait vergi kayıtları, diğer davalı …’ın müvekkilden satın aldığı araç kayıtları, dava konusu çekin takasa verildiği Vakıfbank kayıtları ve tanık delillerine dayandığı görülmüştür.
Davacı vekili dava dilekçesinde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiş olmakla, Mahkememizin 26/10/2015 tarihli ara kararı ile; İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında icra veznesine yatırılacak olan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İİK.nun 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir konulmasına bu karar nedeniyle takdiren %20 tutarında teminat yatırılması halinde icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verildiği, ancak davacı tarafça teminat yatırılmadığından kararın infaz edilmediği görülmüştür.
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı … tarafından açılan çek iptali davası olduğu, davacının keşidecisi … Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan, Halkbank Işıkkent Şubesi’nin … seri no’lu, 03/10/2015 keşide tarihli, 65.000,00-TL bedelli çekini zayi olduğundan bahisle iptalini talep ettiği, ancak davacının 15/10/2015 havale tarihli dilekçe ile açmış olduğu davadan feragat ettiğinden Mahkeme tarafından davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, verilen bu kararın 19.10.2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde ; alacaklı … tarafından borçlular … Tekstil San.ve Tic. Ltd. Şti. , …, … ve … aleyhine Halkbank Işıkkent Şubesi’nin … seri no’lu, 03/10/2015 keşide tarihli, 65.000,00-TL bedelli çeke dayalı olarak 65.000,00 TL asıl alacak, 75,83 TL işlemiş faiz, 6.500,00 TL tazminat, 195,00 TL komisyon olmak üzere toplam 71.770,83 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür.
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Torbalı 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının görevsizlik kararı verilerek İzmir 10 Ağır Ceza Mahkemesinin … Esasına kaydının yapıldığı, katılanın …, sanıkların … ve …, suç tarihinin 2015 yılı olduğu, katılan …’nın Halkbank Işıkkent Şubesi’nin … seri no’lu, 03/10/2015 keşide tarihli, 65.000,00-TL bedelli çekin … tarafından çalındığı, çekle ilgili ödeme yasağı kararı alındığı, çekin sanık …’den iadesinin istenilmesine rağmen buna yanaşmadığı,her iki sanığın dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği, sanık …’nin haksız olarak katılan aleyhine icra takibi başlattığı iddiasıyla şikayetçi olması üzerine sanıkların hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, Mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde,tanık …’nın açıkça çelişki barındıran beyanlarda bulunduğu, sanık …’ın başından beri istikrarlı şekilde suça konu çekin … tarafından kendisine teslim edildiğini belirttiği, sanık … kendisinin sanık …’a araç sattığını, bu alışveriş nedeniyle suça konu çekin sanık … tarafından kendisine verildiğini, asıl mağdur olan tarafın kendisi olduğunu belirttiği, tanık …’nın ilk beyanında suça konu çeki sanık …’a kendisinin teslim ettiğini, sonraki ifadesinde çekin kendisine ait işyerindeki çelik kasadan sanık … tarafından çalındığını beyan etmesinin inandırıcı olmaması nedeniyle sanık …’ın suça konu çeki rıza dışında ele geçirdiğinin sabit olmadığından beraatine karar verildiği, yine suça konu çekin rıza dışında elden çıktığı ve bu şekilde tedavüle sürüldüğü konusunda çelişkili beyanlar dışında kanıt elde edilemediğinden, yasal unsurları tam olan çekin sanıklar tarafından ciro edilerek alışverişe konu edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından sanıklara isnat edilen dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmadığından beraatlerine karar verildiği, verilen bu kararın istinaf incelenmesinden geçerek 03.11.2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacı tanıklarından … dinlenmiş, davacı taraf diğer tanık …’ın dinlenmesine yönelik talepten vazgeçmiş, tanık …’ın ise açık kimlik ve adres bilgileri davacı tarafça bildirilmediğinden dinlenememiştir.
Davacı tanığı … beyanında; ” Ben Torbalı ilçesinde esnafım, davacı … da turizm işi yapar, davalı …’da galericilik yapmaktadır, davalı … ise yine Torbalı’da tadilat ve onarım işleri ile uğraşır, ben tarafları Torbalı ilçesinde olmaları nedeniyle tanırım, ben tam hatırlamamakla birlikte 2014-2015 yıllarında davacıya araba sattım, davacı da bana bu satış bedeline karşılık 65.000 TL lik bir çek verdi, çeki dükkandaki çelik kasaya koydum, tam hatırlamıyorum ancak sanıyorum davacı …’ın bana verdiği çek kendi çeki değil, bir müşteki çeki idi, ben bu çek üzerine herhangi bir ciro işlemi yapmadım, Aydın dan aldığım şekli ile kasaya koydum, o dönemlerde davalı … benim iş yerine sık sık gelip giderdi, dükkandaki çelik kasanın anahtarını masanın üzerine bırakırdık, biz zaman zaman dükkanda Birkan’a yalnız da bırakırdık, bu durum Birkan dükkana geldiğinde bizim işimizin çıkması nedeniyle iş yerinden ayrılmamız ile gerçekleşti, bir gün dükkanda kasada çekin olmadığını fark ettik, …’dan şüphelindik, ancak Birkan’ın çeki aldığına dair herhangi bir delilimiz yoktu, daha sonra dükkanımızdan kaybolan bu çekin diğer davalı Aladdin Erdemirci’de olduğunu öğrendik, bizim … ile herhangi bir ticari ve hukuki bir ilişkimiz yoktur, dolayısı ile çeki Alattine bizim vermemiz söz konusu değildir, bu nedenle davalı Aladdin ile yaptığımız görüşmedi, çeki kendisine …’ın verdiğini söyledi, bizde böylece dükkandaki kasadan …’ın çaldığını anladık, bu olay nedeniyle Birkan’dan şikayetçi olduk, olayla ilgili bilgim bundan ibarettir. ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davacı tarafça İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak keşidecisi … Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan, Halkbank Işıkkent Şubesi’nin … seri no’lu, 03/10/2015 keşide tarihli, 65.000,00-TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle iş bu menfi tespit davasının açıldığı,
Davacı taraf dava ve takip konusu çeki finans kurumuna vermek üzere arkadaşı …’ya verdiğini, çekin …’nın işyerinden … tarafından çalındığını, davalılar ile arasında ticari ilişki bulunmadığını iddia ettiği; davalı Alaaddin Erdem ise sözkonusu çekin davalı … tarafından kendisine ciro edildiğini ve iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu savunduğu, davalı …’ın ise davaya cevap vermediği,
Davacının takip konusu çekte lehdar olan dava dışı …(Karaaslan Tekstil)’dan sonraki ciranta olduğu, çekteki ciro silsilesine göre davacıdan sonraki cirantanın davalı …, ondan sonra ise hamil davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Davacının İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında alınan beyanında sözkonusu çeki lehdar olan dava dışı …’dan 2015 yılı Temmuz ayında aldığını, bu çeki ciro ederek …’ya banka hesabından nakde çevirmesi için verdiğini, çeki verdikten 10 gün sonra …’nın çekin çalındığını kendisine söylediğini beyan ettiği, aynı ceza dosyasında davalı … alınan beyanında, çeki …’nın kardeşi aracılığıyla kendisine teslim ettiğini, kendisinin de çeki araba alışverişi yaptığı Alaattin Erdem’e teslim ettiğini beyan ettiği,aynı ceza dosyasında tanık olarak dinlenen … ise ilk beyanında suça konu çeki sanık …’a kendisinin teslim ettiğini, sonraki ifadesinde çekin kendisine ait işyerindeki çelik kasadan sanık … tarafından çalındığını beyan ederek çelişkili beyanda bulunduğu, kesinleşen ceza yargılamasında çekin … tarafından çalındığının tespit edilemediği, Mahkememiz dosyasında dinlenen tanık … davacıya araba sattığını ve karşılığında dava konusu çeki aldığını, çeki dükkanındaki çelik kasadan …’ın çaldığını anladığını beyan ettiği, tanık …’nın Mahkememiz dosyasındaki beyanı ve ceza dosyasındaki aşamalardaki çelişkili beyanları, …’ın söz konusu çeki çaldığına dair kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı bulunmayışı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı …’ın dava ve takip konusu çeki kendisinden önceki ciranta …’dan değil ciro silsilesinde görünmeyen dava dışı …’dan aldığı anlaşılmıştır.
TTK’nun 818/1-d maddesi atfıyla 684/2 maddesine göre, çeki beyaz ciro ile iktisap eden kişi bu beyaz ciroyu kendi adına ya da başka bir şahıs adına doldurabileceği gibi, beyaz ciroyu doldurmadan ve çeki tekrar ciro etmeden başka bir kişiye de verebilir. Bu takdirde çek üzerinde hiçbir imzası olmayacağından çekin ödenmemesinden dolayı müracaat borçlusu olarak sorumluluğu da doğmayacağı, çeki beyaz ciro ile iktisap eden kişinin ciro işleminde kendi adı geçmediğinden o çeki ciro etmeksizin başka bir kişiye sadece teslim yolu ile devretme imkanının bulunması, emre yazılı çeklerin istisnai de olsa hamiline yazılı çekler gibi sadece teslim ile devredilmelerine yol açar, yalnız bu durum senetleri hamiline yazılı senet haline getirmez. Bu kapsamda somut olayda çeki iktisap eden dava dışı …’nın çeki tekrar ciro etmeden davalı …’a verdiği, dolayısıyla ciro silsilesinde bozukluk olmadığı, 6102 sayılı T.T.K.’nun 790. maddesine göre; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” düzenlemesinin bulunduğu, dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilenin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davalı …’in yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiği, 6102 sayılı T.T.K.’nun 792. maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.” düzenlemesinin bulunduğu, 6102. sayılı T.T.K.’nun 792. maddesi gereğince davalı …’in dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığı anlaşıldığından davacının davalılar hakkında açtığı iş bu davanın reddine karar verilmiş, Mahkememizce İİK.’nun 72/3 maddesi uyarınca icra dairesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyatî tedbir kararı verildiği, ancak davacı tarafça teminat yatırılmadığından söz konusu tedbir kararı icra müdürlüğünce uygulanmadığından davalı …’nin verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından ve alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı …’nin verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından ve alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 1.110,04 TL’den mahsubu ile kalan 1.029,34-TL ‘nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Dava reddolduğundan, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dava reddolduğundan; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesine göre hesap edilen 9.250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza