Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/116 E. 2022/777 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/116
KARAR NO : 2022/777

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 11/10/2013
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı …’ın müvekkili aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, müvekkili adına kayıtlı taşınmazın satış aşamasına gelindiğini, davalının borcun sebebine ilişkin olarak 17/03/2011 vadeli 54.500 TL ve 30/03/2011 vadeli 80.500 TL bedelli iki adet senedi gösterdiğini, senetlerin borçlusu olarak … olarak görülmekte ise de gerçekte müvekkilinin davalıya karşı hiçbir borcu bulunmadığını, tarafların 2008 yılında …Taahhüt AŞ’de bereber çalıştıkları zamandan beri tanıştıklarını, daha sonra 01/04/2009 tarihinde ticaret siciline tescili yapılan … Mühendislik Reklam İnşaat Elektrik Taahhüt İth.İhr.San Tic AŞ’ni kurduklarını, şirketin kuruluş amacının kamu ihalelerine katılmak ve bu şekilde iş yapmak olduğunu, bu aşamada davalının şirket ortakları arasında olmadığını, ancak dışarıdan işlere katıldığını, şirketin büyük hissedarının (%95) müvekkili … olduğunu, ayrıca yönetim kurulu başkanı olarak belirlendiğini, devlet ihale kanununda yapılan değişiklikler nedeniyle 06/10/2009 tarihinde AŞ’nin aynı ünvanla Limited Şirkete dönüştürüldüğünü, bu aşamada ise şirket ortaklarının … ve … olduğunu, Limited şirket içinde davalının işlerin yürümesi için müvekkiline Afyonkarahisar … Noterliğince düzenlenen 16/02/2010 tarih ve … yevmiye sayılı işlemi ile vekaletname verdiğini, daha sonra … tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan … tarihli … Ltd Şti. Ortaklar Kararı ile …’un şirket hisselerini müvekkiline devrettiğini, böylece davacı ve davalının ortak olduklarını, müvekkilinin şirket ortağı olmadığı dönümde 2010 ve 2011 yıllarında …’dan aldığı vekalet yetkisi ile şirket adına ve şirket işlerine yönelik olarak çekler keşide ettiğini, bu çeklerin birçoğunun müvekkili tarafından ödendiğini, bazılarının iade alındığını, bazılarına da ödeme taahhüdü verildiğini, bu çeklerden dolayı muhatap kişinin müvekkili olduğunu, taraflar arasında söz konusu çekler için tarihsiz bir protokol düzenlendiğini, buna göre müvekkilinin, şirket için keşide edilen çeklerin ödenmesi veya muhataplardan geri alınması işlemlerini gerçekleştirene kadar davalının herhangi bir zarara uğramaması, icra takibi veya başka bir hukuki yaptırımla karşılaşmaması için teminat olmak üzere 4 adet senet düzenleyerek davalıya verdiğini, bu nedenle ancak çek ödemeleri yapılmaz ve davalı bundan zarar görürse zaranının tazmini için bu senetlerin kullanılabileceğini, davalının herhangi bir icra takibine veya hukuki yaptırıma maruz kalmamış iken protokol konusu senetlerden iki tanesini icra takibine koyduğunu, müvekkilinin karşı tarafa inancı nedeniyle takip konusuna itiraz etmediğini, davalının tamamen haksız ve hukuki olmayan bir hareketle icra takibi başlattığını, davalının ayrıca müvekkili hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, …/… soruşturma nolu dosyada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davalının 30/11/2012 tarihinden itibaren şirket ile bir bağı kalmadığını, bu nedenle artık davalının şirket borcundan dolayı bir sorumluluğunun da kalmadığını beyan ederek, tedbiren icra takibinin durdurulmasına, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 29.12.2020 tarihli dilekçe ile açılan menfi tespit davasının icra dosyasında borç ödendiğinden istirdat davasına dönüştüğünü bildirilerek davalılara ödenen miktarların iadesini teminen her iki davalı yönünden davaya devam ettikleri bildirilmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi başlığı ve tarihinden davanın Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı ve görevsizlik kararı verildiğinin anlaşıldığı, bu konuda müvekkiline bir karar gelmediğini, eğer yasal sürede dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi işlemi yapılmamış ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, takip dayanağı senetlerin, taraflar arasında düzenlenmiş yasal koşulları taşıyan bonolar olduğunu, borcun sebebinin senet metninde açıkça ( nakten ) yazılı olduğunu, mücerret borç ikrarını içerdiğini, dava dışı şirket vs…. ile ve dayanılan protokol ile ilgisi olmadığını, senet metninde yazılı borç sebebini talil eden davacının bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlamak zorunda olduğunu, davacının bu davayı açmaktaki tek amacının 2011 yılından bu yana sürüncemede bıraktığı icra takibinde satış aşamasına gelinmesi nedeniyle bu kez dava yoluyla takibi sürüncemede bıraktırmak olduğunu, ancak kesinleşmiş olan bu takipte , tedbir yoluyla takibin durdurulamayacağını, davacının bir yandan anlaşmak için aracılar ile gelip müvekkili ile görüşerek onu oyaladığını, diğer yandan da dava açarak kötü niyetli davranışlarını sürdürdüğünü, bu nedenle açılan davanın reddi ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … tarafından 24.12.2013 tarihinde İzmir … Noterliğinde İzmir 11.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasındaki alacağın 150.000,00 TL’sini davalı (temlik alan) …’a temlik edildiğinden, davalı (temlik alan) … ‘un adresi meçhul olduğundan Tebligat Kanunun 28. Maddesine göre dava dilekçesinin ilanen tebliğ edildiği, davalı (temlik alan) tarafından davaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; dilekçe eki evrak ve ilgili dosya içerikleri, şirket kayıtları, İzmir 11. İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyası, ilgili tüm belge ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, çek listesi ve çek kayıtlarına dayandığı görülmüştür.
İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesine açılan iş bu dava Mahkemenin 04/11/2013 tarih …/…. Esas …/… Karar sayılı kararı ile Mahkemenin görevsizliğine karar verildiği ve dava dosyasının Mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Davacı vekili, dava dilekçesi ile müvekkili aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve mahkememiz kararı kesinleşinceye kadar icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, Mahkememizin 21/06/2016 tarihli ara karar ile 27.000,00 TL teminat karşılığında İzmir 11. İcra Müdürlüğünün …/… Esas Sayılı takip dosyasında davacı tarafından icra veznesine yatırılacak paranın İİK’nın 72/3 maddesi gereğince dava sonuna kadar alacaklısına ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, teminat yatırıldıktan sonra İcra Müdürlüğüne tedbir kararının gönderildiği görülmüştür.
Davalı vekili 31/10/2016 tarihli dilekçesi ile, teminatın davacı tarafından geri alındığından bahisle 21/06/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş, Mahkememizin 31/10/2016 tarihli ara karar gereğince Mahkememizce verilen 21/06/2016 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilerek, karardan bir suret icra müdürlüğüne gönderildiği ve teminatın davacıya iade edildiği görülmüştür.
Dava dışı … Mühendis. Rek. İnş. Ltd. Şirketinin ticaret sicil kayıtları getirtildiğinde TTK’nın geçici 7. Maddesine göre münfesih sayıldığından … tarihinde resen ticaret sicilden silindiği görülmüştür.
İzmir 11.İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası incelenmesinde ; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 17.03.2011 vade tarihli 54.500,00 TL bedelli ve 30.03.2011 vade tarihli 80.500,00 TL bedelli bonolara dayalı olarak 135.000,00 TL asıl alacak, 4.985,64 TL işlemiş faiz, 249,28 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 140.234,92 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, alacaklı … tarafından 24.12.2013 tarihinde İzmir … Noterliğinde İzmir 11.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasındaki alacağın 150.000,00 TL’sini davalı (temlik alan) …’a temlik edildiği, dosya borcunun 08.05.2019 tarihinde infaz edildiği, borçlunun maaşına konulan haczin kaldırıldığı görülmüştür.
İzmir CBS’nin …/… Soruşturma dosyası incelendiğinde; müştekinin …, şüphelilerin … ve … olduğu, suçun resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık olduğu, yürütülen soruşturmada neticesinde …’a müşteki tarafından evrak,fiş, makbuz, çek ve belgeleri imzalamaya ilişkin yetki verildiği, …’ın bu yetkiye dayanarak 4 adet çeki keşide ettiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME : Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Dava; davalı tarafından davacı aleyhine icra takibine konulan 2 adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup dava sırasında takibe konu borç ödendiğinden istirdat istemine dönüşmüştür.
Davacı taraf, davacının 28.05.2012 tarihli ortaklar kararı ile dava dışı … Mühendis. Rek. İnş. Ltd. Şirketinin ortağı olduğunu, davacının şirket ortağı olmadığı dönemde 2010 ve 2011 yıllarında davalı ortak … tarafından verilen vekaletnameye istinaden dava dışı … Mühendis. Rek. İnş. Ltd. Şirketi adına ve şirket işlerine yönelik çekler keşide ettiğini, bu çeklerin bir çoğunun davacı tarafından ödendiğini, bazılarının iade alındığını, bu çeklerden dolayı muhatap kişinin davacı olduğunu, davalı …’ın şahsi olarak icra takibine veya sair bir hukuk işlemine maruz kalmadığını, davacının dava dışı şirket için keşide edilen çeklerin ödenmesi veya muhataplardan geri alınması işlemlerini gerçekleştirene kadar davalı …’ın herhangi bir zarara uğramaması, icra takibi veya başka bir hukuki yaptırımla karşılaşmaması için davalı … ile aralarında 19.12.2010 tarihli protokol yapıldığını, protokole göre borçlusu davacı olan 31.01.2011 vade tarihli 200.000 TL bedelli senet, 17. Mart 2011 vade tarihli 54.500,00 TL bedelli senet, 30 Mart 2011 vade tarihli 80.500,00 TL bedelli senet ve 30 Mayıs 2011 vade tarihli 107.00,00 bedelli senetlerin dava dışı … Mühendis. Rek. İnş. Ltd. Şirketine ait 17 adet çekin ödenmesi veya iade edilmesi karşılığı teminat olarak verildiğini, davalının herhangi bir icra takibine veya hukuki yaptırıma maruz kalmamış iken teminat amacıyla verilen protokol konusu senetlerden 17. Mart 2011 vade tarihli 54.500,00 TL bedelli senet ile 30 Mart 2011 vade tarihli 80.500,00 TL bedelli senetler için icra takibi başlattığını, sözkonusu senetler nedeniyle davalı …’a borçlu olmadığının tespiti istemiyle menfi tespit davası açtığı, davalı … ise sözkonusu protokolde bulunan imzasını inkar etmediği ancak takibe konu senetlerin protokolde yazılı senetler olmadığını savunduğu, takibe konu 17. Mart 2011 vade tarihli 54.500,00 TL bedelli bono ve 30 Mart 2011 vade tarihli 80.500,00 TL bedelli bonoda “nakden kaydı” bulunduğu, söz konusu iki bononun 19.12.2010 tarihli protokol uyarınca düzenlendiğini yazılı belge ile ispat eden davacı borçlunun, protokol gereğince dava dışı … Mühendis. Rek. İnş. Ltd. Şirketine ait 17 adet çekin ödendiği veya iade edildiğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlaması gerektiğinden ispat yükünün davacıda olduğu, davacı tarafça protokolde belirtilen 17 adet çekin hangi çekler olduğuna dair sunulan çek listesinde 8 adet çekin çek numarasının bulunmadığından tespit edilemediği, davacı tarafça 6 adet çekin çek görüntüsünün dosyaya sunulduğu, muhatap banka tarafından …, …, … ve … numaralı çeklerin ödenmemiş olduğunun belirtildiği, diğer çeklere dair tespit yapılamadığının belirtildiği, tüm dosya kapsamından sözkonusu 17 adet çekin hangi çekler olduğu, bu çeklerin ödenip ödenmediği hususunun tespit edilemediği, Yargıtay 19.HD’nin 2019/214 Esas ve 2020/1346 Karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitini isteyen davacının protokol gereğini yerine getirdiğini ve borçlu olmadığını HMK’nın 201. Maddesine göre senetle ispat etmesi gerektiği ancak sunduğu delillerin iddiasını ispata etmeye elverişli yazılı belgeler olmadığı, davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığından davacı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılamamış böylece davacının davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiş, davalı … kötüniyet tazminata talebinde bulunmuş ise de, davalının alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından kötüniyet tazminatının şartları gerçekleşmediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş ve aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı …’ın kötü niyet tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 2.305,46-TL’den mahsubu ile bakiye 2.224,76‬-TL ‘nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Dava reddolduğundan, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan 12,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 Sayılı Yasanın 5.ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.